23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 18ŞUBAT1996PAZAR HABERLERIN DEVAMI Dernek ûyeieri, Törk hükümctinin Balkan I ürklerine 'gereken ilgiyi göstermediğini belirttiler. Balkan Türkleri Dayanışma Derneği 'BulgaristanMa iç savaş çıkabilir' tstanbul Haber Servisi - Balkan Türkleri ile Dayanış- ma ve Yardımlaşma Derne- ği, Bulgaristan'da Tûrklere daha önce yapılan baskıla- nn, Türkiye'deki hükümet boşluğundan yararlanılarak yeniden gündeme getirilme- ye çalışıldığını öne sürdü. Dernek Başkanı Ismet Sezer, "CMaylan apaçık nrmandır- maya devam ederlerse Bul- garistan'da iç savaş çıkacak- ör" dedi. Dernek üyeleri, Türk hü- kûmetini, Balkan Türkle- ri'nin kimlikJerini koruma- lannda gereken önemi ver- meyerek pasif davranmakla sucladı. Demeğin Çemberlitaş'ta- ki genel merkezinde düzen- lenen basın toplantisında ko- nusan Başkan Ismet Sezer, Bulgaristan'da yeniden ve yalnız Türkle- re karşı değil diğer azınlık- lara karşı bas- kılann uygu- landığını söy- ledi. Todor Jivkov döae- minde "Türk ve Türkiye düşmannğı ile buuıen" Prof. tlço Dimit- rov'un Kültür ve Eğitim Ba- kanlığı'nage- tirilmesinden sonra okullar- da Türkçe egitimi yasak- ladığını anla- tan Sezer, si- yasal ve eko- nomik baskılar sonucu, ta- nmda, fabrikalarda ve diğer iş sahalannda işçi olarak ça- lışan Türklerin işlerinden atıldıklannı iddia etti. Kır- cali Belediye Başkanı Ra- sim Musa'nın görevden alınmasının ardından dün yapılmak istenen mitinge Türk basınmın girişine izin verilmediğini bildiren Sezer şöyle konuştu: "1989'da Türidye'ye sğı- nan soydaşlannuzuı birçoğu çifte vatandaş srtatryla genel seçimlerde oy kullanmış. fa- kat yerel seçimlerde o> kul- buunalanna müsaade edil- memişrir. Sosyalistler, çifte vatandaşlık sorununu aski- ya almışlardır. Resmi daire- lerde Türkçe konuşanlara 100 dolar ceza uv gulanmak- tadır. Balkan Türkleri konu- sunda ortak bir senaryo gü- XJalkan Türkleri ile Dayanışma ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Sezer, Bulgaristan'da Tûrklere daha önce yapılan baskılann yeniden gündeme getirilmeye çalışıldığını iddia etti. dülüvor. Türk hükümeti de bu konuda çok yetersiz kai- mıştır. Türklerin oralarda yasadıkianıun kabui edilme- si Balkan banşının ana den- gesini oluşturacaktır. Biz Bulgaristan'da yaşayan soy- daşlarımıza iktidarın ovunu- na gelmeyerek daha önce ol- duğu gibi sağduy ulannı kul- lanmalannı söy İüyoruz. On- ların haklannı uluslararası platformlara taşıyacağımızı da buradan duyuruyoruz." Sezer, Bulgaristan hükü- metinin yalnız Tûrklere kar- şı degıl Türkiye'ye karşı da olduğunu, bunu en çok da teröristlere kucak açarak yaptığını öne sürdü. Türki- ye'nin, göç anlaşması sıra- sında Bulgaristan'da uzun yıllar çalışan Türklerin sos- yal haklannı hâlâ geri ala- madığını ve göçmenlere karşı ilgisiz davrandığını belirten Sezer, YÖK Yasa- sfnagetirilen bir madde ile üniversite sı- navına Bulgar köken'ilerin alınmamasını eleştırdi. Bulgaristan göçmeni \e mizah yazan Nihat Aİtinok ise "Halklara müsaade et- sinler, istedik- leri gibi kendi küttürlerini korusunlar. Yıllar boyubu halklar bir- bûieriyle iç içe yaşadılar. Kültürteri, mutfaklan hep aynı. Birbirlerinin komşula- n. Ben orada Türk halkının sağduyusuna güvendiğûn kadar. Bulgar halkına da gü- veniyorum. Basiretsiz siyasi- leredinilen bu dostluklan bir darbede silmek istiyorlar* diye konuştu. Bulgaristan göçmeni ya- zar, şair ve tiyatro sanatçısı Durhan Hatipoğlu da Batı basınmın. en temel insan haklannın ihlal edildiğini görmelerine karşın ilgisiz olduğunu söyledi. Derneğin Eski Başkanı Vlehmet Çavus da Bulgaris- tan'la bu konudaki ilişkiler- de Dışişleri Bakanlığı'nın kendilerine danışmalannı ve oraya giden heyetlere yol göstermek istediklerini be- lirtti. G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada Önceki akşam iki partinin kurmayian diken üstündeydi. ANAP'tatüm milletve- killerinin katılımıyla yapılan grup toplan- tısı akşam yemeğinden sonra saat 19.00'dabaşladı. Gündüzoruçtutupher şeye tövbe eden milletvekillerı, gece da- ha rahat konuşuyor olmalı. RP kurmay- lannın toplantısı da sabaha kadar sürdü. ANAP ve RP'liler gündüzü tannya, ge- ceyi iktidara adadılar. Ûncekı akşama dek, RP'lilerin izledi- ği politika şuydu: "Hükümeti RPkuracak. Bukesin. Her- kes bunu kabui etsin..." Ama, Mesırt Yılmaz başbakanlığında RP destekli bir ANAP azınlık hükümeti formülü de kulislerde yayılınca hesaplar değişti. RP'liler açıklama üzerine açıkla- ma geçmeye başladılar: "ANAP azınlık hükümetine RP'nin destek vereceğiyolundakihaberterdoğ- ru değıldir..." Zıra, RP Genel Merkezi'ni saran iktida- ra susamış parti kadrolan, Erbakan'ın başbakan olmadığı bir hükümete soğuk bakıyoriardı. ANAP ile RP arasındaki sıkı pazariıŞı bir yana bırakıp 24 aralıkta seçmen eğı- liminin oluşma biçimini kısaca anımsa- talım. Sol tabanda küskünlük vardı. Pek çok kişi RP'nin iktidara gelmemesi için mer- kez sağ bir partiye oy vermeyi cıddi cid- Kalîtesiz Yoğunluk... di düşündü ve yaptı. Kimi, "Yılmaz, Çil- ler'den inandıncı. Ona verelim"dedi. Ki- mi, "Tansu Çiller her şeye karşın cağdaş bir kadın, ona verelim" dedi. özellikle Istanbul ve Izmir'de bu politika etkili ol- du. Merkez sağdaki seçmen de kendi için- de parçalıydı. Bu partilere kızan saö seç- men RP'yı destekledi. ANAP ve DYP'nın kejrdi içinde kaymalar oldu. Zira, Çiller, "Ozal'/n devamına" oynarken, eski tü- fek DYP'liler de ANAP listelerinden se- çimlere girdiler. Işte bu seçirne karmakanşık gidişten karrnakanşık bir sonuç çıktı. Bu karma- kanşık sonuçtan da karmakanşık bir hü- kümet modeli oluşturulmaya çalışılıyor. Tümce de karmakanşık oldu gibi a- ma, bugünkü tablo bu... Dileyelim ki bu tablo da karmakanşık bir gidiş getirmesin... Kjmin oyu hangi partide belli değildi... Şimdi de kimin ılkesi kimin programın- da o belli değil. Seçim öncesi 71 imam- hatip lisesine vize veren, seçım alanla- nnda ise "Kuran öperek" başlayan Çil- ler, bugün laikliğin yılmaz savunuculu- ğuna soyunmuş görünüyor. Hükümete dönersek... öncelikle şunu vurgulamalıyız ki, her iki parti de tabanına "bu işin kolay olma- dığı, çok sıkı amansız pazahıklardan sonra gerçekleştirildiği" mesajını vermek dururnunda. Bunun da başanyla verildi- ğini söyleyebiliriz. Pazarlık elbette zorlu geçiyor ama, yukarıda vurguladığımız durumu da tümüyle gözardı edemeyiz. ANAP ile RP arasında günlerdir de- vam eden pazarlığın görünen yüzü baş- bakanın kim olacağı. Bu sorunun yanıtı kesinleştikten sonra, buna uygun senar- yolar üretmek zor değil. Yılmaz'ın başbakanlıkta ilk sırayı al- rpak için Erbakan'ı ikna ettiği söylentile- rinin ardından, sorulan ikincı soru da şu: - Bakanlıklann paylaşımı nasıl olacak? Çoktan seçmeli hükümet senaryolan arasında ANAP'ın azınlık kurmasına ön- celik verilirse, birsüre için bakanlık pay- laşımı sorun olmayacak. Ama böyle bir hükümette RP'nin "istimam ettiği" ata- malara ANAP'lılann hayır demesi de el- bette güç. Bu bağlamda ANAP azınlık hüküme- tine, "/4AM/?P;At/dan"diyebiliriz. Ancak, dün yaklaşık üç saat süren toplantıda, öncelikle ANAP'ın azınlık hükümeti kur- ması formülünün rafa kalktığm anımsa- talım. ANAP-RP ortaklığı ile gündeme gele- cek "harbi koalisyon"da ise bakanlık paylaşımı şimdiden gündemde. Bugüne ertelenen son pazanığın ana konusunu bakanlıklann ve sürenın paylaşımı oluş- turacak. Kimin gönlünden hangi bakan- lık geçiyorsa, nedense o bakannğın mut- laka kendi partisine verilmesı gerekiyor. Bunun somut örneği hafta içinde ya- şandı. Eski Milli Eğitim bakanlanndan ÂNAP'lı Avni Akyol kuliste durumu de- ğerlendirıyordu: "Milli Eğitim'; mutlaka Anavatan Par- tisi almalı. Bu başbakanlık kadar önem- li bir öncelik olmalıdır..." Bizcede... Dün saat 13.00'te başlayan üçüncü görüşrnenin pazarlığı hangi noktaya ge- tireceği tartışılırken, DYP'den farklı bir ses geldi. Tansu Çiller'in malvarlığını kılıfına uy- durup sumenaltı etmekten sorumlu DYP Genel Başkan Yardımcısı Haluk Müftü- ler, yeni bir öneri ortaya attı: "Hefah 'la seçim hükümeti kurabiliriz." Çiller, düne kadar sistemin en büyük düşmanı ilan ettiği Refah Partisi ile bir- likte seçime gidebileceğini, özel koltuk- larla ödüllendirdiği kişilere açıklatıyor. Bu ne laiklik, ne kohuk hırsı. DYP'nin bu önerisi ister istemez Re- fah'ı ANAP karşısında daha güçlu yaptı. Çiller'i Istanbul rantiyelerinin sözcülü- ğüyle suçlayan Erbakan... Erbakan'ı rejim düşmanlığıyla suçla- yan Çiller... Dün iktidar hırsında buluşup farklı bir noktaya geldiler. Senaryolar demetine yeni bir halka mı eklenecek? Bu sooı henüz yanıtsız. Sehitler bugiin toprağa verilecek Helikopter çıkarıldı, kayıp bulunatnadı ALPERBALLJ MARMARİS - Marmaris-Ak- saz Deniz Üs Komutanlığı liman içinde denize düşen Türk Silahlı Kuvvetleri'ne (TSK) aıt Sikorsky helikopter 15 saat süren çalışma- lann ardından deniz altından çıka- nldı. Kaza sırasındakaybolan De- niz Astsubay Kıdemli Üstçavuş Ali İhsan Çakmak'ı arama çalış- malanndan ise henüz sonuç alına- madı. Kazada şehit olan 1 subay ve 4 astsubay için Istanbul Beykoz Kurtarma Grup Komutanlığı'nda bugün tören düzenlenecek. 15 şubat akşamı eğitim uçuşu dönüşünde liman içinde teknik bir anza nedeniyle düşen Sikorsky helikopter, dün ögle saatlerinde çı- kanldı. Aksaz Üs Komutanlığı Lima- nı'na 300 metre uzaklıkta, 40 met- • Marmaris-Aksaz Deniz Üssü liman içinde 15 şubatta düşen helikopter, 15 saat süren çalışmalann ardından dün çıkanhrken kazada kaybolan Üstçavuş Çakmak'ı arama çalışmalanndan henüz sonuç alınamadı. Kazada yaşamını yitiren TSK mensuplan için, Istanbul Beykoz Kurtarma Grup Komutanlığı'nda bugün tören düzenlenecek. re derinlikte bulunan helikopteri kurtarma çalışmalan Akm kurtar- ma gemisi tarafından yürütüldü. Önceki gün saat 16.00'da bölgeye ulaşan Akın kurtarma gemisinin çalışmalanna gece 02.00'de ara verildi ve dün sabah saat 08.00'de yeniden başlayan kurtarma çalış- malan saat 13.15'te noktalandı. 20 kişilik teknik ekibin görev yaptığı çalışmalar sonucu Akın kurtarma gemisinin askısına alı- narak limana getirilen helikopter, piste yerleştirildi. Helikopterin burun kısmında ağır hasar gözlenirken, gövde kıs- mında eziklerin dışında fazla ha- sar olmaması dikkat çekti. Helı- koptenn denizden çıkanlması ça- lışmasının, bugüne kadar gerçek- leştirilen en seri kurtarma operas- yonu olduğu belirtilirken kaza ne- deninin uzman ekiplerin incele- meleri sonucu ortaya çıkacağı kay- dedildi. Aksaz Deniz Üs Komutanı Tu- ğamiral Orhan Aydın. kurtarma çalışmalannı izlerken gazetecile- rin, "Kazada pikrtaj hatasının söz konusu olup olmadığına" ilişkin sorulan üzerine, "Kazanın kesin nedeni helikopterin çıkanlmasının ardından yapdacak teknik inceie- me sonucu ortaya çıkacak, ama pi- lotaj hatası olduğunu sanmıyoruz. Hiçbirikaz verilmemiş. Pikrtlar ho- ca, ders veriyorlar. İvı eghimü ve fevkalade pilotlar. Pilotaj hatası ol- ması mümkün değil" yanıtını ver- di. Helikopterin denize düşmesinin ardından dalgiçlar tarafından ger- çekleştirilen arama ve kurtarma çalışmalan sırasında bulunama- yan Deniz Astsubay Üstçavuş Ali İhsan Çakmak'ı arama çalışmala- nnın da sürdürüldüğü bildirildi. Üs Komutanı Tuğamiral Aydın, "Şu ana kadar bulamadık. ama li- man içini kanş kanş an\oruz. En kısa zamanda bulabfleceğimizi sa- nrvorum'' dedi. Şehitier için tören bugün Genelkurmay Başkanlığı Genel Sekreterliği'nden dün yapılan açıklamada, kazada şehit olan De- niz Kıdemli Üsteğmen Bülent Us- ta, Deniz Astsubay Başçavuş Ah- met Toprakkanşüran. Deniz Ast- subay Kıdemli Üstçavuş Ahmet Sek;uk, Deniz Astsubay Üstçavuş Ali İhsan Çakmak ve Deniz Ast- subay Üstçavuş Aykut Tetik için, bugün saat 10.00'da Beykoz'daki Kurtarma Grup Komutanlığı'nda tören düzenleneceği kaydedildi. Şehitlerin askeri törenden son- ra Selimiye Camisi'nde kılınacak cenaze namazının ardından topra- ğa verilecekleri bildirildi. Cesefleri bulunan Necdet KürtüL İhsan Çoiak ve Afet Aslan'ın cenazeieri askeri törenle toprağa verildi. Bulunamayan 7 mürettebat için de gıyabi cenaze namazı kıündı. Namaza katılan yakınlan tabuüann başında gözyaşı döktü. Diğer mürertebaün vakınlan ise cesederin bir an önce bulunmasuıj istediler. (Fotoğrafiar: SAADET USLU) Yolcu uçağının 3 mürettebaü toprağa verildi İstanbul Haber Servisi - Domi- nik Cumhuriyeti'nden Alman- ya'ya gitmek üzere havalandık- tan kısa bir süre sonra 189 yolcu ve mürettebatıyla Atlas Okyanu- su'na düşen Birgen Air Havayol- lan'na ait Boing 757 tipi yolcu uçağının 11 Türk mürettebatının 3'ü dün toprağa verildi. Kaza sonrası cesetleri bulunan ve önceki gün Türkiye'ye getiri- len teknisyen Necdet KürtüL ka- bin amiri tbsan Çolak ve kabin memuru Afet Aslan'ın cenazeie- ri dün askeri bir törenle toprağa verilirken bulunamayan 7 müret- tebat için de gıyabi cenaze nama- zı kılındı. Kürtül, Çolak ve Aslan için Ataköy 5. Kısım Camii'nde kılınan cenaze namazına katılan yakınlan, tabutlann başında göz- yaşı dökerken yakınlannın ceset- leri henüz bulunamayanlar, ceset- lerin bir an önce bulunmasını is- tediler. İhsan Çolak'ın annesi Se- bahat Çolak, kızının tabutu ba- şında "10 gündür bu günü bekle- dim. Sana saruacağun günü" di- ye gözyaşı dökerken henüz cese- ti bulunamayan Binnaz Banal'ın kız kardeşi Banu,ablasının çiçek- ler içindeki resmine sanlıp za- mansız ölümüne isyan ediyordu. Uçak kazasında şehit düşen Birgen Air ekibinin cenaze töre- nine, Necdet Kürtül 'ün eşi Hati- ce Kürtül. kızı Kıvucım, oğlu Çağdaş. Afet Aslan'ın babası Ce- vatve annesi Mualla Aslan, ihsan Çolak'ın eşi Dikran Çolak, oğlu Serkut ile Birgen Air'in sahibi ve Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Birgen, yönetim kurulu üyeleri, DYP Istanbul Milletvekili Bahat- tin Yücel, Bakırköy Belediye Başkanı Ahmet Bahadıru, THY ve özel havayollan şirketlerinin temsilcileri, pilotlar, hostesler ve askeri erkân katıldı. Bulunama- yan 7 mürettebat için de gıyabi olarak düzenlenen törene, bu ki- şilerin aileleri ve yakınlan katıl- dı. Cenazeler, öğle namazından sonra Edirnekapı Şehitliği'nde toprağa verildi. Türkiye'ye geti- rilen diğer teknisyen Cuneyt Ak- türk'ün cenazesi ise memleketi olan Manisa'nın Akhisar ilçesin- de toprağa verilecek. Yurtlarda kalan öğrenciler zor durumda • Yurtlarda kalan üniversite ögrencileri kayıt ücreti engeliyle karşı karşıya kaldı. Üç ayda bir ödenen 750 bin liralık kayıt ücreti için belirlenen sürenin bu yıl uzatılmama karan öğrencilenn tepkisine neden oldu. Uygulamayı protesto eden öğrenciler yurtlan terk ediyor. tZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Öğrenci yurtlan boşalıyor. Kredi ve Yurtlar Kurumu'na bağlı yurtlarda kalan öğrencilerin üç ayda btrödemesi gereken ücretler için belirlenen sürenin ilk kez bu yıl uzatılmaması, öğ- rencileri zor durumda bırak- tı. Uygulamayı protesto e- den öğrenciler, yurtlan terk ediyor. Kredi ve Yurtlar Kurumu Bölge Müdürü Metin Ayık, uygulamanın yönetmelik gereği olduğunu belirterek, "Kayıtlar her sene uzanb- yordu. Genel müdür,' Uzat- mıyorum' dedLboyleoldu" diye konuştu. Yurtlarda kalarak öğreni- mini sürdüren üniversite öğ- rencileri, "kayıt ücreti'' en- geliyle karşı karşıya. Üç ay- da bir ödenen 750 bin lira- lık kayıt ücreti için belirle- nen sürenin, bu yıl Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Mü- dürlüğü'nün başlattığı uy- gulamayla uzatılmama ka- ran ahnması öğrencilerin tepkisini çekti. Çoğunluğunu dar gelirli öğrencilerin oluşturduğu kayıt ücretini yatıramayan- lann yurtla ilişkisi kesiliyor. Yeniden geri dönmeleri için- se 2 milyon lira vermeleri gerekiyor. Öğrenciler, uygu- lamayı evlere çıkarak pro- testo etmek istiyoriar. An- cak bu kez de karşı lanna maddı olanaksızlıklar çıkı- yor. 'Ücretler yafarılmalı' Alınan kayıt ücretlerinin yönetmelik gereği olduğu- nu belirten Kredi ve Yurtlar Kurumu Bölge Müdürü Metin Ayık konuyla ilgili şunlan söylüyor: "Öğrencilerin yurtlarda kalabiimesi için, bu ücretle- ri yatırnıası gerekmektedir. Kayıtlar, her sene u/aütayor- du. Ancak bu kez, genel mü- dür 'Uzatmıyorum' dedi, bö> le oldu. Herkesin parası- nı zamanında yatırması is- tendL Zamanında yaarma- yan öğrencilerden iki katı para aunıyor. tzmir'deki yurtlarda, bu durumda olan öğrenci saytsı çok degildir. Yürtlanmızda kalan 12 bin öğrenciden sadece 40 tanesi kayıtlaruu yenilememiştir." Oğrencilerse, uygulama- nın kendilerini zor durumda bıraktığını belirterek şu gö- rüşlere yer verdiler: "Toplam 40 kişi olması mümkün değil. Her bloktan 50'ye yakın arkadaşumz yurtlara ahnmadı. 'Öğren- ciler yurtlarda kalmıyor' di- \t)riar, ögrencileri yurtlar- dan kendikri aOyoriar. 750 bin lirahk ücreti 2 mirvon olarak almaya çalışıyorlar. Amaçları öğrenciden kâr sağlamak mı, yoksa öğren- ciye hizmet etmek mi? Zaten yurtlarda dar gelirli öğrenci- ler kalıyor. Bu uygulamayı protesto etmek için evlere çıkmayı düşünüyoruz. An- cak maddi olanaklanmız la- sıtlı olduğu için ne olur, bilemi>oruz." Kırcali Musa'nın görevden alınması kınandı KIRCALt (Cumhuri- yet)- Bulgaristan'ın Kırcali kentinde dün düzenlenen gösteride, Bulgar hükümeti- nin Türldere ve diğer azınlık- lara yaptığı baskılar ve de- mokratik seçimlerle işbaşına gelen Kırcali Belediye Baş- kanı Rasim Musa'nın görev- den alınması kınandı. Yaklaşık 10 bin kişinin ka- üldjgı gösteriye Türklerin ya- nı sıra diğer azınlıklara men- sup Bulgar yurttaşlan ile ay- nmcılığa karşı çıkan bir grup Bulgar da katıldı. Hükümet aleyhine slogan atan göstericiler, ırkçılık yap- makla suçlanan Eğitim ve Kültür Bakanlığı'na atanan Öço Dimitrov 'un istifa etme- sini ve Türkçe eğitim ve iş- yerlerindeki Türkçe yasakla- rtnın kaldınlmasını; Türkler ve diğer azınlıklar üzerinde- ki baskı yapılmamasını is- tediler. Trafik terörüne karşı vakıf Ingüizce dersinde şeriat propagandası İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - TMMOB Makına Mühendısleri Odası Izmır Şubesı'nın gınşımıyle başlatılan Türkiye Trafik Güvenlığı Vakfi kuruluş çalışmalan tamamlandı. Vakfin 168 kurucu üyesi resmen kuruluş başvurusunu yaptı. Türkiye Trafik Güvenliği Vakfi kurucu üyelen adına bir açıklama yapan Makina Mühendislen Odası Izmir Şube Sekreteri Kazım Umdular, trafik terörüne karşı yürüttükleri mücadeleyi bundan sonra vakıf bünyesinde bir sivil toplum hareketine dönüştürmeyi hedeflediklerini söyledi. Ülkemizde yaşanan trafik terörünün sivil inisiyatiflenn ve baskı gruplannın müdahalesini zorunlu kılan boyuta ulaştığmı vurgulayan Umdular, şu görüşlere yer verdi: "Trafik kazası olmayan gfin, gazete manşetlerinde haber olacak kadar önem kazanmışsa bu sonına toplumun shil baskı gruplan ile müdahak etme zanıanı çoktan geuniş demektir. Şubemiz ve >akıf girişimcüeri olarak amacunız, tzmir'de başlatügımız bu tarz bolgesd örgütJenmenin ülkemizin her kentine, ilçesine yayılmasıdır. Trafik sorununa duyarlı. bilimsel çözüm üretcn. maddi kaynaklan ile çozümc kaOlma\ı hedefleyen bu örgüüenmelerin giderek ülke çapında trafik sorununun çözümünde önemli rol oynayabilecegine inaıuyonız." "Trafik terörü' ile mücadelenın, 'canavar imajına' karşı sloganlar savaşı açılarak yapılamayacağını savunan Umdular, trafık canavannı doğuran ve her gün ortalama 25 insanın yaşamı ile beslenerek bugünkü halıne getiren koşullan bilımin, aklın ve gelişen teknolojinın desteğini alarak değiştirmek gerektiğini, vakfin da önüne koyduğu en önemli hedefin bu olduğunu bildırdi. Trafik güvenliğini, yaşama hakkının aynlmaz parçası olarak gördüklerini, yönetim erkını, bu hakkı topluma bilimsel koşullarda sağlamakla ve trafik ortamında her bireyin can ve mal güvenlığinden sorumlu olmakla görevli saydıklannı kaydeden Umdular. "Oysa ülkemizde trafik sorunu, sorumluluklann, \etkilerin. yapûnmlann birbirine kanşbğı çözülemez bir y umağı andırmaktadır. Bu sorunlan aşmada yeni bir umut olabilecek Trafik Yasası, tüm iyi niyetli önerilere ve çalışmalara karşın gedkmekte veya geciktirilmektedir'' dedi. Umdular, böylesi bir ortamda görevin büyük ölçüde toplumun kendisine ve oluşturacağı sivil inisiyatiflere, baskı gruplanna düştüğünü kaydetti. "Açık Radyo." 94-9 Her Pazar 11.00 -13.00 YAVUZ BAYDAR Açık Radyo'ya özgii bir brunch I Baştarafı 1. Sayfada netici, kentteki Bedrazzaman Vakfi'nın yö- neü'mindeler. Türkiye'de ilk kez kurulan vakfin, Harran Üniversitesi'nın yürütece- ği politikalan ve alınacak personeli belir- lemede etkin olduğu öne sürülüyor. Nur tankatının önderlerine fahri doktora vermesiyle de tanınan ünıversıtede son ola- rak bazı derslerde Said Nursi'mn nsalelen- nin de okutulduğu, öğrencilerin sınavlarda bu risalelerden sorumlu tutulduğu ögrenildi. Oniversite yönetıminin yalanlamasına karşın Cumhuriyet'in yaptığı araştumada. Veteriner Fakültesi okutmanlanndan NihatAnç'ın, öğ- rencilerine ezberlemesı için Ingılizce sınavı öncesi dağıttığı metnin, Said Nursi'nin Söz- leradlı kitabının 18. sayfasından alındığı or- taya çıktı. Fen Edebiyat Fakültesi Beden Eğitimi ve Spor Bölümü ile Veterinerlik Fakültesi'nin de aralannda bulunduğu fakültelerde tngiliz- ce derslerine giren Nihat Anç'ın final önce- si öğrencilere dağıtarak bir üst sınıfa geç- mek için sorumlu tuttuğu ve sağ-sol kavram- lannm karşılaştınldığı Ingilizce konuda sol- culuk kötülenirken sağcılık göklere çıkartı- lıyor. Anç'ın Said Nursi'nin Risale-j Nur külliyatımn "Sözter" adlı eserindeki "Üçfln- cü Söz" başlıklı bölümden alıp tngilizce ve Türkçesini çoğaltıp öğrencilere dağıttığı me- tınde ıkı asker konu ediliyor. Daha çok öğrencilerin siyasi tercihlenni etkilemeyı ve onlan Nurculuğa yönlendir- meyi amaçlayan yazı şöyle: "Bir vakit iki asker, uzak bir şehre gitmek için emir alıyoriar. Beraber giderier; ta. yoi ikileşir. Bir adam orada bulunur, onlara der: 'Şu sağdaki yol. hiç zaran olmamakla bera- ber, onda giden yolculardan, onda dokuzu büyük kâr ve rahat görür. Soldaki yol ise men- faaü ounamakla beraber,on yokusundan do- kuzu zarar görür. Hem ikisi, kısa \v uzunluk- ta birdirler. Yalnız bir fark var ki, intizamsız, hükümetsiz olan sol yolun yolcusu çantasız, silahsız gider. Zahiri bir hifTct. yalancı bir ra- hatlık görür. İntizam-ı askeri alnndaki sağ yolun yolcusu ise, mugaddi hülasalardan do- lu dörtokkalık bir çanta ve her aduvvii alt ve mağlub edecek iki kıvyelik bir mükemmel miri silahı taşımaya mecburdur. O iki asker, 0 muarrif adamın sözünü dinledikten sonra şu bahtiyar nefer, sağa gider. Birbatman ağır- lığı omuzuna ve beline y ükler. Fakat kalbi ve nıhu, binler batman minnetlerden ve korku- lardan kurtulur. Öteki bedbaht nefer ise as- keriiği bırakır. Nizama tabi otmak istemez. Sola gider. Cismi. bir batman ağırlıktan kur- tulur. Fakat kalbi, binler batman minnetler alnnda ve nıhu, hadsiz korkular altında ezi- lir. Hem herkese diienci, hem her şeyden, her hadiseden titrer bir suretle gider. Ta, mahall- 1 maksuda yetişir. Orada, asi ve kaçak ceza- suıı görür." Anç'ın öğrencilere sınıf geçmelen ıçın bu konuyu ezberlemelerini isteyerek, "Sınifgeç- mek için bu metni biuneniz gereldyor. Final olsun, bütünkme sınavları olsun, buradan alacağuuz iyi sonuçlar yeterli değil. Sınıf geç- mek için buıüan bilmeniz gerekiyor" dediği kaydediliyor. Fen Edebiyat Fakültesi Dekan Yardımcı- sı MuammerGürbüz."01ayıbilmiyorunı.Şi- kâyet de gelmedi. Okutmanı çağınp konuyu soracağım"dedi. Cumhuriyet 40 bin lira • Baştarafı 1. Sayfada de medya dünyasında yer almaktadır. Kupon bağım- Iılığı basının bir ayn sonı- nudur. Cumhuriyet, bildi- ğiniz gibi bir holding gru- bunun gazetesi değildir. Tirajımızı arttırmak için kupon da vermiyoruz. Bü- tün öteki gazetelerden fark- lı olarak yalnızca gazeteci- lik yapıyor ve yalnız satış gelirleri ile fikir gazetesi olma özelliğimizi sürdür- menin savaşımını venyo- ruz. Içeriğimizi, yayın dü- zeyimizi ve bağımsızlığı- mızı korumak için tek da- yanağımız olan okurlan- mızın bu savaşımımıza verdikleri desteğin önemi- nin ve değerinin ayırdında- yız. Bu nedenle okurlan- mızın bizi hoşgörü ve öz- ven ile karşılayacaklanna inanıyoruz. Nüfus cüzdanımı ve sağlık kamemi kaybettim. Hükümsüzdür. ALİ ÇOLAK
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear