Catalog

ARALIK 1996 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER ttireş'eetek 4avası ANKARA (Cumhuriyet Çenelkurmay Başkanı, DYP fülis Miller.ekıli Doğan Çüreş'in "etek gıydirilmesı" konusunda yaptığı bir açıklamada, Tûrk kadınnın kişilik tıaklanna hakaret ettiği gerekçesıyle üç kadın mrafından a;ılan toplam ^330 milyon liralık manevi tazminat davası başladı. Ankara 17. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen davanın ilk oturumuna. cîavacılar Nazmiye Halvaşi, Cansel Çiftçi ve Meliha Öaşpmariledavalı Güreş'in âvukatı Erhan Büyûkerk ftatıldı. Mahkeme yargıcı, taraflara kanıtlanm bildirmeleri amacıyla cluruşmanın başka bir güne •bırakıldığmı açıkladı. Erdosft vize songusu • ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - Almanya'nın Türkiye Büyükelçiliği, vazar-yayıncı MuzafFer llhan Erdost'un. "Alevi K.ültür Haftası" etkinlikJeri j^erçevesinde katılacağı 5 panel için bu ülkeden aldığı davet üzerine yaptığı vize başvurusunda zorluk çıkardı. Erdost'tan Almanya'ya "gidiş-dönüş" üçak bileti de isteyen büyükelçiliğin tutumu tepkiyle karşılandı. Erdost, 'ğezisini iptal ettiğini belirterek büyükelçiliğin vize işlemleri sırasında, kendisinden herkese yöneltilmeyen isteklerde bulunmasını "onurkıncı" olarak değerlendirdi. Yurtdışı fıarcamaları • ANKARA (Cumhuriyet ,Bürosu)-Çeşitli bakanlıklar ve müsteşarlıkJann yurtdışı jeşkilatlannın harcamalan ve bu bürolarda göre\ yapan personel ile ilgili lasarrufdüzenlemeleri, TBMM araştırma komisyonunda ele alındı. Turizm Bakanı Bahattin Yücel, yurtdışındaki 49 turizm bürosundan 11 tanesini kapatmak istediklerini belirterek tüm dünyada 3-4 tane büronun yeterli olduğuna inandığını söyledi. Aktuna'ya protesto ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - Sağlık Bakanı Yıldınm Aktuna'nın, lstanbul'da Milliyet gazetesi elemanlanndan Emre Özmen'ın yaşamını yitirmesinden. Haseki ^astanesi acil servisindeki pratisyen hekimleri sorumlu tutması, meslektaşlannın protestosuna neden oldu. Türk Tabipleri Birliği TTTB) Merkez Konseyi Başkanı Füsun Sayek, Aktuna'nın. kendi sorumluluğunu örtmek için hekimleri suçladığını savundu. Pratisyen hekimler, dünden itibaren Sağlık Bakanlığf na faks çekerek Aktuna'yı protesto etmeye başladılar. 'Koruculuk kaldırılsm' • İZMİR (Cumhuriyet Ege biirosu) - Eee Sanayicileri ve Işadamlan Derneği'nin 8. Yüksek Istişare Konseyi Toplantısı dün yapıldı. Toplantıda başta terör olmak üzere enflasyon, ekonomik ve sosyal gelişmeler konusunda hükümete sert eleştiriler getirildi. fşadamlan. Güneydoğu olaylannda ortaya çıkan Korucu ve özel timin hemen üstüne gidilmesini istedi. Koruculuk müessesesinin fcaldınlmasının "kanlı" ölabilf ceğini belirten sanayici ve işadamlan, âevletin buna zaman yitirmeden el atmasını Tstedi. Gül'e süper yetki • ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - Başbakan Necmettin Erbakan, jürkiye'nin yurtdışındaki tanıtımı, Türk çumhuriyetleri ve Müslüman topluluklanyla ilgili işlemlerde de '"gölge dışişleri bakanı" olarak bitinen Devlet Bakanı Abdullah Gül'ü yetkili kıldı. Başbakan Erbakan'ın yayımladığı genelgede; bağımsız Türk devletleri, yurtdışındaki soydaşlarla Türkiye arasındaki ticari, şmai faaliyetler ile teknik İşbirliğinin geliştirilmesi icin sürdürülen çalışmalarla ilgili işlemlerin Devlet Bakanı Gül tarafından yapılacağı kaydedildi. ANAP lideri Yılmaz, devlet-mafya bağlantısına 'Kırk Haramiler' örneğini verdi etenm vezir9 ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - TBMM'de 1997 yılı bütçe görüşmelerinde- ki tartışmalar, Susurluk kazasıyla ortaya çı- kan devlet-mafya-siyaset üçgenindeki ka- ranlık bağlantılar üzerinde odaklandı. ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, çete- lerin devietin üst makamlanna kadar uzanan bağlantılanndan söz ederken "Ali Baba ve Kırk HaramilerTI öyküsünü anımsattı. Dev - letielegeçirmek isteyen 'Kırk Haramiler'in başında bir vezirin bulunduğuna dikkat çe- ken Yılmaz, "Cumhuriyeti babracaksınız, onu söylüyorum. İdaresini çetelere teslim e- den devlederin akıbeti batmaknr. Suçlular. devlet zırhına sığnuyor" dedi. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, adalette, emniyette ve özel timde tehlikeli bir politizasyon ya- şandığını, Adalet Bakanı'nın kendi savcı- sıyla kavga ettiğini söyledi. ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz, büt- çe tasansı üzerinde grubu adına yaptığı ko- nuşmada, Susurluk'ta meydana gelen kaza ve sonrasındaki gelişmelere geniş yer ayır- dı. Sırtinı devlete ve devlet otoritesini kul- lananlara dayayanlann işledikleri suçlann yalnızca Türkiye'de değil, tarih boyunca tüm dünya ülkelerinde çetin bir sorun oluşturdu- ğunuanlatan Yılmaz. "Çünkü.busuçlanor- taya çıkarmak ve onlan işleyenleri yakalayıp cezalandırnıak çok zordur. Zorluk, suçlula- nn devlet zırhının arkasına sığmmalanndan • Mesut Yılmaz, suçlulann ortaya çıkanlabilmesi için ilk koşulun, bu işlerin üstünün örtülmemesi, ikinci koşulun devietin başındakiler tarafından korkusuzca soruşturulabilmesi olduğunu söyledi. CHP lideri Baykal, son dönemde emniyette, adalette tehlikeli bir politizasyon dönemi başladığını vurguladı. kaynaklanmaktadır" dedi. rin. bu olayları çözmesinin mümkün olma- Mesut Yılmaz. tarihte bunuanlatan bırçok dığını belirten Mesut Yılmaz. "Arkadan bi- "menkıbeveanekdot" bulunduğunu kayde- derken de yagmayla yetinmeyerek devleti ele geçirmeye çalışan ve başında da vezir bulunan Ali Baba ve Kırk Haramiler'in öy- küsünü anlattı. Yılmaz, "Ali Baba ve Kırk Haramiler'in bunu başarmasına ramak kal- mışken tesadüfler onun kimliğini ortaya çı- kanr ve karanlık emelleri suya diişer. Her- halde bu hikâye size tanıdık geliyor. O lesa- düfler işte Susurluk kazasuiır" diye konuş- tu. Mesut Yılmaz. suçlulann ortaya çıkanla- bilmesi için ilk koşulun. bu işlerin üstünün örtülmemesi. ikinci koşulun devietin başın- dakiler tarafından korkusuzca soruşturula- bilmesi olduğunu söyledi. Yılmaz, adil ve korkusuzdevletadamlanyla ilgili olarak da bir kadmı taciz eden suçlunun kendi oğlu ol- duğunu öğrendiği için pusu kurarak suçlu- yu ele geçinp cezalandıran Gazneli Mah- mud'un öyküsünü anlattı. Susurluk kazası için "fasa fiso" diyenle- rilerinin iteleınesiyle de bu konulann çözül- mesi mümkün değil. Bunun için, köşesine çekilmeyecek, kafasını kuma gömmeyecek, iktidan elinden kaçırma korkusuna kapıl- madan olaylann üzerinegidecek cesur ve ka- raıiı dev let adamlanna ihtiyaç vardır" dedi. RP'Ulerin tepkisi Yılmaz. çetelerin ortaya çıkanlması için üçüncü koşulun da bu kişilerin devlet üst yönetimi tarafından himaye edilmemeleri olduğunu söyledi. Yılmaz, buna ilişkinSuI- tan Abdülhamit döneminden örnek verir- ken RP sıralanndan. "Bira/da Avrupa'dan örnek verin" sesleri yükseldi. Yılmaz. bu- nun üzerine, "Canım, ben sizin genel başka- nını/degilim ki, Romalı komutan gibi Avru- pa'dan örnek vervyim. Ben Türk tarihinden örnek veriyorum" dedi. ANAP lideri Yılmaz, suçlulann ortaya çı- kanlması için tam yetkili özel bir kurula ih- tiyaç bulunduğunu söyledi. Yılmaz, müfet- Sözen9 den genç tutizmcüere konferans Eski İstanbul Büyüksehir Belediyesi Başkanı Prof. Dr. Nurettin Sözen, İTÜ Vakfı Turizm Kursu öğrencikrine verdiği konferansta, turizm açısından hoşgöriinün önemini vurguladı. İstanbul'un üç büyük imparatoriuğa başkentlik yapugını anımsatan Prof. Sözen, "Dümada hiçbir kent yoktur ki, aynı yapı içinde üç büyük dinin mabedi bulunsun. Bu. İstanbul'un ne kadar büyük tolerans anlav ışına sahip bir kültür birikimt olduğunun göstergesidir" dedi. Sözen, genç turizmcUere özeUikle Jstanbul'u bu vönüyle tanırnıalan önerisinde bulundu. (Fotoğraf: CEM ULUTAŞ) tişlerin bakanlar, başbakan yardımcılan ve başbakanlar hakkındaki gerçeği ortaya çıka- rabileceğini beklemenin "abesle iştigal" ol- duğunu savundu. Buolayın ortaya çıkanla- bilmesi için iki yol bulunduğunu, bunun bi- rıncisinin Devlet Denetleme Kurulu'nu ha- rekete geçirmek iken Cumhurbaşkanf nın bu yolu tercih etmediğini anlatan Yılmaz. ikinci yolun ıse özel yetkilerle donatılmış bir kurul olduğunu söyledi. Yılmaz. bunun için gerekirse yasa çıkarmak gerektiğini dile ge- tirdi. Mesut Yılmaz. devietin savcılanna gü- vendiğini, ancak eski lçişleri Bakanı Meh- metAgarhakkındafezlekedüzenleyen.şim- di de bu görevinden çekilen Ankara Cum- huriyet Savcısı Nihat Artüran'ın kendisi- nin. "Bana güvenmeyin; bu Adalet Bakanı üldukça, bu hükümet oldukça ben bağımsız savcıgöreviyapamam"anlamına gelen açık- lamalaryaptığını belırtti. Sataşmalar üzerine TBMM araştırma ko- misyonunun da mevcut yapısıyla gerçekle- ri tüm boyutlanyla ortaya çıkarmasının mümkün olmadığını savunan Yılmaz, mev- cut adlı ve ıdan soruşturmalarla sonuç alma- nın olanaksız olduğunu kaydetti. Devleti sevmckle dev leti bilmenin ayn şeyleroldu- ğunu kaydeden Yılmaz. şunlan söyledi: "Bu ikisinin farkını öğrenmek isteyenler, Ittihat- çıtann sonuna baksınlar. Tarih, İttihatçılann devlet sevgisini bahane ede- rek işiedikleri cinayetlerlc do- ludur. İttihatçılar. devlet yö- netimindeyken dahi. maale- sef. çete usulünü btrakmamış- lardır: hatta, bu usulü ku- rumsalla^tırmışlardır. Bürün bunlann sonunda bir cihan imparatoriuğu batmışnr." Bu sırada RP sıralanndan "•doğru" seslerinın yüksel- mesi üzerine Yılmaz. ~Ca- nım tarihten bahsedince dog- ru diyorsunuz da bugünkü gerçeği niyegörmüyorsunuz? Cumhuriyeti batıracaksınız, onu söylüyorum, cumhuriye- ti batıracaksınız" dedi. Organıze suçlara karşı mü- cadele için polis teşkılatının yeniden yapılandınlması ge- rektiğini belirten ANAP li- deri Mesut Yılraaz. güvenlik güçlerinin denetımi için de yeni bir sistem kurmak gerek- tiğini savundu. Küfürleşme Haşimi Rafsancani'nin Türkiye'ye yapacağı ziyaretin programında Anıtkabir yok Iran Cıunhurbaşkanı sorunlarla geliyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Iran Cum- hurbaşkanı Haşimi Rafsancani'nin bugün başla- yacak resmi ziyaret programında Anıtkabir yer almıyor. Resmi ziyaretlerde konuk ülke liderle- rinin Anıtkabir'i ziyaret etme geleneği. Başbakan Necmettin Erbakan tarafından önemsenen ve bu nedenle ABD'nın tepkisine neden olan Iranlı he- yetin programında dikkate alınmadı. Erbakan'ın, NATO üyeliğine karşın Türki- ye'nin Iran'la savunma sanay iinde işbirliği yapa- cağını açıklaması, Dışişleri Bakanlığf ncabirkez dahayalanlandı. ABD, Türkiye'nin Iran'ladoğal- gaz anlaşması yapmasını eleştirerek, "!ran terö- rist bir ülkedir. .ABD ve Baü'nın duy- duğu kaygılan, Türkiye de taşımair açıklamasında bulundu. Dışişleri Ba- kanlığı Sözcü Yardımcısı SermetAta- canlı. dün düzenlediği basın toplantı- sında, cumhurbaşkanlığı görevi 6 ay sonra bitecek olan Rafsancani'nin bugün geleceğı Türkiye de 22 aralığa kadar sürecek resmi bir ziyaret dü- zenleyeceğini söyledi. 199Î ve 1993 yıllannda Türkiye'yi ziyaret eden Rafsancani'nin progra- mında Anıtkabir ziyaretinin yer almadığı kayde- dildi. Iranlı resmi heyetlerin Anıtkabir'i ziyaret etmemeleri Türkiye'de rahatsızlık yaratıyor. Dışişleri Bakanlığı kaynaklan ise Iran tarafın- dan Anıtkabir ziyareti için talep gelmediğini be- lirtirken uluslararası protokol kurallanna göre ıs- tenmeyen yere ziyarette zorlanamayacağını kay- dettiler. Aynı kaynaklar, lran'ı ziyaret eden Türk yetkililerin de tran Islam Cumhuriyeti kurucusu Ayetullah Humeyni'nin mezannı zıyaret etmek için Kum kentıne gitmediklerini söylediler. Iran Cumhurbaşkanı Rafsancani'nin programında Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) gezısı de y- eralıyor. Ankara da yann Cumhurbaşkanı Süley- man Demirel, Başbakan Necmettin Erbakan \ e Dışişleri Bakanı İansu Çiller ile bir araya gele- cek olan Rafsancani. yann GAP'ı Demirel ile birlikte yerinde inceleyecek. Konuk Cumhurbaş- kanı, yann izmir'de organize sanayi bölgesini gezdikten sonra Ankara'ya dönecek. Erbakanın Iran Dışişleri Bakan Yardımcısı Alaaddin Buru- cerdi'yi kabulünde yaptığı, u İki ülke arasında sa- vunma sanayii alanlannda geniş işbirliği planla- nmızvar"açıklamasına karşın, Dışişleri Bakan- • ABD, Türkiye'nin tran'la doğalgaz anlaşması yapmasını eleştirerek, "Iran terörist bir ülkedir. ABD ve Batı'nın duyduğu kaygılan, Türkiye de taşımah" açıklamasında bulundu. Iığı bu konuda birbilgi bulunmadığını yineledi. Bakanlık Sözcü Yardımcısı Atacanlı. konuy la il- gili bir soru üzerine, "Pazartesi günü Bakanlık Sözcüsü Büyükelçi Ömer AkbePin verdiği yamt- ta olduğu gibi Dışişleri Bakanlığı 'nda kesinleş- miş, somut hiçbir bilgi yoktur. Bunun ötesinde söyienecekbirşey yok"yanıtını verdi. Başbakan Erbakan. öncekı gün "NATO üyeh'ği ile diğer ül- kelerle silah ticarcti yapmak ayn şeydir" açıkla- masını vapmıştı. Dışişleri ve Genelkurmay yet- kilileri.iran'la savunma sanayii işbirliği yapılma- sının olanaklı olmadığını. NATO üyesi bir ülke- nin, Iran gibi bir ülkeye savunma sanayii tekno- lojisi transfen yapmasının "gerçekçj" olmadığı- nı belirttiler. Iran'ın Türkiye Büyükelçisı MuhammedRıza Bagheri, İslam ülkelerinin Batı'yaen kötü bağım- lılığının "•silahlanma" konusunda olduğunu be- lirterek şunlan kaydetti: "Bu konu, bir taraftan mali kaynaklann yok olmasına, diğer taraftan bu ülkelerin savunma politikalannın yabancılar ta- rafından etkilenmesine neden olmaktadır. Bugün Iran İslam Cumhuriyeti'nin savunma ihtiyaçla- nnın büyük bir bölümü içeriden karşılanmakta- dır. Diğer İslam ülkelerinin de bu doğrultuda adım atacaklannı ümit ediyoruz. İslam ülkeleri ile sa- vunma sanayündeişbiriiğine gidilme- sine hazırolduğumuzu ilan ediyoruz." ABD'nin Suudi Arabistandakı as- keri üssüne yapılan saldınnın arka- sında Iran yönetiminin olduğunu be- lirtip bu ülkeye karşı misillemede bu- lunabileceği yorumlannın yapılması- nın ardından. Rafsancani, Turkish Da- ily Nevvs'a verdiği demeçte. ülkesinin ciddi boyutlarda füze sistemleri geliştirdiğini, bu sistemleri kendisine karşı yapılacak bir lsrail ya da ABD saldınsında kullanabileceğini söyledi. Bagheri. PKK'nin Iran topraklannda banndığı ve Türkiye'ye yönelik saldıniardüzenlediğine iliş- kin bir soruya da. "Ben geçen hafta içjnde İran İslam Cumhuriyeti Dışişleri Bakan Nardımcısı ile suura gidip incelemelerde bulundum. Orada çok ivi ve çok sıcak bir ortamın olduğuna tanık olduk. Yetküilere, bilinçdışı kusurlannuzm düşmanlan- nıız taranndan kötüye kuilanıldığını ve buna ma- hal verilmemesi gerektiğini söyiedJk" yanıtını ver- di. Toprakların boşanma davası Trilyonluk tazminat Yargıtay'ca bozuldu ANKARA (AA)- Yargıtay 2. Hu- kuk Dairesi. işadamı Haüs Toprak ile eşi Ayşe Toprak'ın boşanmala- nna ilişkin yerel mahkeme karan- nı onayladı. Daire, Halis Toprak'ın eşi Ayşe Toprak'a 5 trilyon lira maddi. 100 milyar lira da manevi tazminat ödemesine ilişkin hükmü ise bozdu. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, Halis Toprak'ın tazminata yönelik. Ayşe Toprak'ın ise yerel mahkemenin boşanma karanna yönelik olarak yaptıklan temyiz başvurusuna iliş- kin incelemesini tamamladı. Daire, Sanyer 1. Asliye Hukuk Mahkeme- si'nin Halis Toprak ile Ayşe Top- rak'ın boşanmalanna ilişkin karan- nı onayladı. 2. Hukuk Dairesi, işa- damı Halis Toprak'ın eşi Ayşe Top- rak'a 5 trilyon lira maddi. 100 mil- yar lirada manevi tazminat ödeme- sine ılışkın hükmü ise bozdu. Da- irenin, tazminatlara ilişkin hükmü, "evlilikteki sosyal yaşama uygun bir tazminat miktan nelirlenmesini" bozmaya gerekçe olarak gösterdiği öğrenildi. Yargıtay'ın bu karanndan sonra yerel mahkeme ilk tazminat mikta- nnda direnirse konu, bir üst kurui olarak Yargıtay Hukuk Genel Kuru- lu'nda ele almacak. Genel kurulun verdiği karar kesinlik taşıyacak. Baykal'dan RP'ye ordu uyarısı 'TSKsiyasetin içine çekilmek isteniyor* ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal. Türk Silahlı Kuvvetle- ri'nın (TSK) "durduk yerde" si- yasal tartışmaların ıçine çekilmek istendiğini belirterek RP'lilere "duygusal dav ranmamalan" uya- nsında bulundu. TBMM'de bütçe görüşmeieri sırasında şeriatçı ihraçlar günde- me gelirken CHP Genel Başkanı Deniz Baykal. TSK'nın siyaset tartışmalarının içine çekilmek is- tendiğini ^urgulayarak RP'ye uva- rıda bulundu. Bu konunun TBMM'de değerlendiriimesi ge- rektiğini belirten CHP lideri D- eniz Baykal, şuniarı söyledi: " Durduk yerde sorun çıkarmanın anlamı yok Türkiye huzur anyor. Durduk yerde 3 kişinin siyasi he- vesi için f SK'yi siyasi çekişmelerin içine çekmede yarar yok. Milli Sa- vunma Bakanlığı bütçesinde araç alımı için aynlan fon, Başbakanlık emrine aktanlıyor. Yüksek Aske- ri Şûra'da alınnıası zorunlu halc gelen kararlann etkisivle, duygu- sal tepkiyle mi böyle yapılıyor? Bütçe görüşmelerinde duygusal tepkiyle hareket edilivor gibi bir görüntü ortaya çıkıyor. Böyle yan- lış tepkilere TBMM'nin alet edil- mesine izin vermeviz." Mesut Yılmaz'a, konuş- ması sırasında DYP İzmir Milletvekili Hasan Deniz- kurdu. ünlü çizgi roman kah- ramanları Dalton Kardeş- ler'deki aptal tiplemesi olan "Avarel'n diyebağırdı. Bunun üzerine, ANAP Genel Baş- kan Yardımcısı Yaşar Dede- lek, "Sen kim ohıyorsun kö- pek? Tansu'nun köpeği" dı- ye karşılık verdi. Milletvekil- lerinin ayağa kalkarak birbir- lerinin üzerineyürümek iste- mesı üzerine TBMM Başka- nı Mustafa Kalemli. mıllet- vekıllerini sükûnete davet et- ti. Küfürleşme. milletvekil- lennin de araya girmesi üze- rine yumruklaşmaya dönüş- meden sonaerdi. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal da Başbakan Yardım- cısı ve Dışişleri Bakanı Tan- su Çiller'in, "Devlet için kur- şun atan da yiyen de şerefli- dir"sözlerini hazmedemedi- ğini vurgulayarak "Devlet için kurşun sıkan şerefli de Abdi Ipekçi, Uğur Mumcu ne" diye sordu. Baykal, son dönemde emniyette. adalette tehlikeli bir politizasyon dö- nemi başladığını vurgulaya- rak "Koruculara güvenliğin tahsis edibnesl güvenliğin de- poütize edilmesi sonucunu doğurdu. Korucular devlete meydan okuyor. Ozeltim. ön- lemesi gereken suçlann bir anlamda sorumlusu olarak ortaya çıkmaya başladT dedi. Bir başsavcının. "Türkiye polis devletiolmamaudır" di- ye feryat ettiğine dikkat çe- ken Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu feryadı başsavcı yapı- yor. Adalet Bakanı ne güne dunıyor? Bakan kendi savcı- sıvla kavga etmekten bunlar- la uğraşmaya fırsat bulamı- yor. Bir savcu fezleke hazuiı- yor. Adaiet Bakanı iade edi- yor. taleplerinden biri de fez- İekenin başsavcı tarafından hazuianması gerektiği nokta- sında. Başsavcıhkbir kurum- dur. Bütün Türkiye bu konu- yu bekh'yor. Adaiet, tehlikeli bir biçündesiyasetin etki ala- nına gHİyor." Baykal, emniyetteki tayin- lerde "Takımunla giderim" denildiğini anımsatırken "Feodal egemenlik alanlan yaraühyor. Feodalite, aşiret- İer devlet veemniyet içine res- men sokuluyor. Özel tim de- netime alınmalı,jandarmay a bağlanmalıdır" dedi. Görüşmeler sırasında söz alan RP Diyarbakır Milletve- kili Ömer Vehbi Hatipoğlu, tartışmalann devleti rencide eder hale geldiğini söyledi. Hatipoğlu, "Türkiye Cum- huriyeti hukuk devletidir, hu- kuk devfetinde çete olmaz. Çetelerle de devlet olmaz. Kimse kendini devietin yeri- ne koyamaz" diye konuştu. Mert Ciller 'Bonolanmm kaynağı sünnet hediyeleri' • TBMM'de kurulan soruşturma komisyonunun sorulannı yanıtlayan Mert Çiller çeşitli tarihlerde kendisine verilen armağanlar, harçlıklar ve ailesinin zaman zaman yaptığı katkılarla 950 milyon lira biriktirdiğini söyledi. TUREYKOSE ANKARA - DYP Genel Başkanı ve Başbakan Yar- dımcısı Tansu Çiller'in malvarlığıyla ilgili olarak TBMM'de kurulan soruş- turma komisyonunun soru- larına yanıt veren Mert Çil- ler, kendisine ait 950 mil- yon liralık Hazine bonosu- nun kaynağı olarak da sün- net armağanlannı gösterdi. Çiller, bunun yanı sıra. "çe- şitli tarihlerde şahsına veri- len armağanlar, harçlıklan ve ailesinin zaman zaman yapöğı katkuar"la 950 mil- yon lira biriktirdiğini bil- dirdi. Çiller çiftinin Kuşada- sı'ndaki çiftliğiyle ilgili olarak, Ozer Çiller'in bil- dirdiği borç-ödeme tarihle- ri ile bu çiftliği kendilerine devretmiş görünen Suna Gönul PeBster'in gösterdi- ği tanhin celişmesi dikkati çekti. TBMM Liderlerin Mal- varlığını Araştırma Komis- yonu, bugün toplanarak son gelen belgeler ile ko- misyona gönderilmesi bek- lenen Çillerler'e ait Mar- san Holding'indefterlerini inceleyecek. Tansu Çil- ler'in 24 Ocsk 1995 tanh- li mal bildiriminde oğlu Mert Çiller'e ait 950 mil- yon liralık Hazine bonosu göstermesi nedeniyie ko- misyon. bunun kaynağını, vadesini ve nakde çevrilip çevrilmediğini sordu. Edi- nilenbilgiyegöre Mert Çil- ler. komisyona şu yanıtı verdi: "İlgili yanlannızda şahsıma ait görülen 950 milyon liralık Hazine bono- sunun kaynağı. muhtelif ta- rihlerde şahsıma verilen ar- mağanlar (sünnet vb.) ile harçlıklanmdan ve ailemin zaman zaman yaptığı kat- kılardan oluşmuştur. Bu tahviller, değişik vadelerde olup ihrivacıma göre muh- telif tarihlerde nakde çev- rümiştir." Çiller çiftinin önce yar- dımcılan Suna Pelister'e ait olduğunu söyleyip daha sonra da satın aldıklannı açıkladıkları Kuşada- sı'ndaki çiftlikle ilgili şoru- laradayanıtlargeldi. Özer Çiller'in yanıtında, Pelis- ter'e 14 Nisan 1995 tari- hinde 2 milyar lira verildi- ğivel5Martl996tarihin- de tahsil edildiği belirtilir- ken Pelister'in, yanıtında farklı tarihler vermesi dik- kat çekti. Pelister, "İki mil- yar alacak. 14.4.1996 tari- hinde tarafımızdan alın- mış, 15-3.1996 tarihinde ge- ri ödemesi yapılmıştır" di- yerek borcunu almadan ödemişgöründü. Özer Çil- ler ile Suna Pelister'in ko- misyona gönderdiğı yanıt mektuplanndaki yazı ka- rakteri ile ifade benzerliği dikkati çekti. Ziyaret DYPTiler Ağar'a çekingen davrandı ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu)-Susurluk kazasından sonra hak- kındaki iddialar nede- niyie istifa etmek zo- runda kalan eski lçişle- ri Bakanı Mehmet Ağar'ın TBMM'ye ge- lişi DYP'lileri böldü. Ağar'ın yanında görün- mek istemeyen bir bö- lüm milletvekili, bütçe- nin görüşülmesinden yararlanarak genel ku- rul salonuna girerken diğerleri uzaklaşmayı tercih ettiler. TBMM'ye akşam sa- atlerinde Ağar'ın gel- mesi, kulisleri hareket- lendirdi. Ağar, Meclis koridorlannda karşılaş- tığı herkese yakın ilgi gösterirken DYP'liler çekingen davrandılar. Kulıste. Ağar. DYP Grup Başkanvekili Ali Rıza Cönâi ve TBMM Susuriuk Araştırma Komisyonu üyesi DYP'li Van Milletveki- li Mahmut Yıttraş' ın da buiunduğu grubun ya- nına oturdu. Ağar'a ba- zı DYP'liler uzaktan bakmayı tercih ettiler. Ağar'ın kuliste oturdu- ğu sıralarda Meclis'e gelen lçişleri Bakanı Meral Akşener'in. Mehmet Ağar'a selam vermeden önünden geçmesi dikkat çekti. Emniyet Genel Mü- dürü Alaaddin Yük- sel'in öğleden sonra DYP Grup Başkanveki- li Gönüi'e ani ziyareti şaşkınlık yarattı. 4.5 milyon dolar Toplu Konut İdaresi'ne HABITAT hacizi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Eski Toplu Ko- nut İdaresi (TOKİ) Başka- nı Yiğit Gülöksüz, II. Bir- leşmiş Milletler Insan Yer- leşımleri Zirvesi'nin (HA- BITAT) harcamalan için çıkması gereken Yüksek Planlama Kurulu (YPK) karannın halen alınmama- sı nedeniyie idarenin 4.5 milyon dolarlık gelirineha- ciz konulacağını bildirdi. 16 aralık itibanyla emekliye aynlan Gülök- süz, dün yaptığı açıklama- da, toplu konut fonunu (TKF) borçsuz devTettiği- ni, ancak HABITAT II için alınan bazı ekipmanlann borçlannın ödenmesi ama- cıyla geliştirme ve destek- leme fonundan (GDF) kay- nak sağlanmasına ilişkin YPK karan oluşturulma- ması nedeniyie. TOKİ'nin gelirlerine icra konulması aşamasına gelindiğini kay- detti. HABITAT II hazırlıklan için YPK karan ve Başba- kanlık oluru ile önce 10 milyon dolar. daha sonra 14 milyon dolar verildiğini an- latan Gülöksüz, ev sahibi ülke anlaşmasından kay- naklanan ek yükümlülük- ler nedeniyie daha sonra 4.5 milyon dolarlık bir har- camanın daha ortaya çıktı- ğını söyledi. Güvenlik amaçlı ekip- man alımı harcamasının yi- ne GDF'den karşılandığını hatırlatan Gülöksüz, ancak bakan onayı ile yapılan har- camalara ilişkin YPK ka- rannda şimdiye kadar im- zalann tamamlanmadığını, bu nedenle de firmalara ödeme yapılamadığını kay- detti. Alacaklı firmalann birer birer mahkemeye baş- vurmaya başladığını belir- ten Gülöksüz, bu nedenle TOKİ'nin gelirine icra ko- nulma aşamasına gelindi- ğini bildirdi. HABITAT II için alınan masa, kolruk. bilgisayarya- zıcısı. fotokopi makinesi, daktilogibi mallannbirbö- lümünün Başbakanlık tara- fından belirlenen okullara, bir bölümünün Lütfü Kır- dar Kongre Merkezi'nde kullanılması için Turizm Bakanlığı 'na, güvenlik için alınan 225 araç ve diğer ekipmanlann da İstanbul Emniyeti'ne emaneten ve- rildiğini bildiren Gülöksüz, bu mallann kesin dökümü- nün ve bulunduklan yerin de Başbakanhk'a bildiril- diğini söyledi. Yiğit Gülöksüz. bu mal- lann ilgili yerlere kesin devri için de Başbakan- lık'tan bilgi ve oluru bekle- diklerini kaydederek "Bü- tün bunlara rağmen, HA- BITAT II harcamalan üze- rinde kuşku bulutu yarat- mak istiyortar'' dedi. Emekliye ayrıldığı 16 aralık itibanyla TOKİ'nin, TKF'den koopeatifler ve müteahhitlerin yanı sıra be- lediye projelerinden dolayı bir kuruş bıle borcu bulun- madığını açıklayan Yiğit Gülöksüz. "16 aralık itiba- nyla TKF'den bir kuruş borcumu/olmadan idareyi devrettim" dedi.