25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
19 ARALIK 1996 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Bayrak indîrme jtavası • ANKARA ^Cıırohııriyet Bürosu) - Ankara Atarürk Spor Sarayı'rda23 Haziran 1996'dayapılanHalkın Demokıasi Partısi'nin (HADE?)2. olağan kongres nde Tiirk bayrağırın indirilerek yerine bolücü terör örgütünûn sözde flaması ve elebajisının resminın bulunduğu bez parçasının asılmasndan sonra haklannda dava açılan 16"sı tutuklu 43 sanığın yargılanmasına devam edildi. Ankara l No'lu DGM'de görülen da\anın Sünkü duruşmasına Vnahkems. tutuklu 16 sanığın tjtukluluk hallennin devamına karar verdi. Tartışmalı bürokrat gidiyor • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Necmettin Erbakan'ın Azerbaycan daki başansız darbe ginşimiyle ilgisı olduğu öne sürülen Başbakanlık Başdanışmanı Kamil Yüceoral'ı görevden almaya hazırlandığı öne sürüldü. Işçi Partısi, Başbakanlık'ta "Dış Türkler" koordinatörü olarak görev yaptıgı belirtılen ^Yüceoral'ın adının Afganistan'daki Özbek General Raşid Dostum'a örtülü ödenekten aynlan paranın eksık aktanlmasıyla ilgisi olduğunu savunmuştu. Kadro çetesi' soruştııpuluyor • SİİRT(Cumhuri>et)- Yılbaşında açılacak 600 Jcişi kapasiteli Siirt Cezaevi'ne alınacak 126 personel için kadrolan 700 rnilvon lira karşılığında sattıklan ihbaredilen 14 kişi hakkında savcılık tarafından soruşturma başlatıldı. Soruşturma nedeniyle dört gündür gözaltına tutulanlar anasinda bazi parti ;baş;kanİ3n ile siyasilere yakın isirnleT olduğu belirtildi. Kanal D'ye yayın durdurma • ANKARA (ANKA)- Radyo Televizyon Üst Kurulu. Kanal D'nin yayınının bir gün süreyle durdurulmasını kararlaştırdı. RTÜK'ten yapılan açıklamada, C1NE 5'in gönderdiği tekzip metnini mahkeme karanna ve mevzuata aykin biçirnde yayımladığı için -Kanal D'nin yayınının 27 aralık cuma günii durdurulmasının kararlaştınldığı bildirildi. RTÜK aynca, Kanal D ve atv'nin Ce\lan Saner'in görüntüsü ve sesi> le yer aldığı Yeni Yüzyıl gazetesi rekJamlannı yayımladıklan gerekçesiyle uyanlmasını kararlaştırdı. RTÜK söz konusu uyanyı. "Haber ya da güncel programlan düzenli olarak sunan Idşilerin görüntü ve seslerine reklamlarda yer verilmeyecektir" ilkesinin ihlali gerekçesiyle yaptı. KISA... KISA... • Türk-tş'e bağlı Tiirk Metal Sendikası'nın genel başkanı Mustafa Özbek. Türkiye'de demokrasinin sadece adının var olduğunu savunarak "Yaşanan sıkıntılann tek nedeni. Jlemokrasinin tam îuılamıyia yerleştinlmemiş olmasıdır" dedi. • Sabancı Holding Yönetım Kurulu üyesi Hacı Sabancı, tedav i görmek üzere ABD'ye girti. • DGM tarafından aylık Hedef gazetesinin aralık sayısı, örgüt propagandası ve bölücülük yaptıgı gerekçesiyle dün toplatıldı. • Bayrampaşa Cezaevi'nde tutuklu bulunan Jurgen Dirk Pöls ile Kaive Uwe isimli Alman uyruklu kişiler. Almanya'dan gelen Anette VVendenburg ve Jana Pastor isimli bayanlarla bugün cezaevinde evleniyorlar. • YDH Genel Başkanı Hüseyin Ergün, Susurluk kazasıyla ortaya çıkan ilişkilerin "herkesi bulaştırmak" ve "herişi Abdullah Çatlı">a yükleme" yöntemleriyle örtbas edilmeye çalışıldığını savundu. REFAHYOL koalisyonunda vanlan gizli uzlaşma, yargıya da yansıdı POLİTİKA GÜNLÜĞÜ Ağar'a özel genelgeANK.\RA (Cumhuriyet Bürosu) - REFAHYOL koalısyonunun, TB- MM'dekı soruşturmalar için yaptıgı "gizli uzlaşma". hükümette üst dü- zey isimlere kadar uzandığı savla- nan karanlık bağlantılara ilişkın so- ruşturma nedeniyle \argiya da yan- sıdı. Susurluk soruşturmasının sah- te evrak bölümünü yürüten Ankara Cumhunyet Sa\cısı Nihat Aıttıran, araştırmasını tamamladıktan sonra Adalet Bakanı Şevket Kazanın ya- yımladığı genelgede. dokunulmazlı- fınkaldınlmasıvlailgılı fezlekenin, ancak başsavcılar tarafından bakan- lığa gönderilebileceği hükme bağ- landı. Kazan. genelgede, sa\ cıları. mil- letvekıllerinin kanştıklan eylemler konusunda yeterli inceleme yapma- makla suçladi. Genelgenin. eski Içışlen Bakanı. • Susurluk soruşturmasının sahte evrak bölümünü yürüten Savcı Nihat Arttıran, araştırmasını tamamladıktan sonra Adalet Bakanı Şevket Kazan'ın yayımladığı genelgede, dokunulmazlığın kaldınlmasıy la ilgili fezlekenin ancak başsavcılar tarafından bakanlığa gönderilebileceği hükme bağlandı. Arttıran'ın bakanlığa gönderdiği fezleke bir gün önce yayımlanan genelgeye dayanılarak iade edildi. ElazığMilletvekılı Mehmet Ağar'ın dokunulmazlığının kaldırılmasını öngören fezleke bakanlığagönderil- meden 1 gün önce ya>ımlanması. "skandalın boyutlannı sınıriı fulma ve koalisvonda olası birgerginliği ön- leme" airişimı olarak değerlendinl- di. ANAP Genel Başkanı MesutYd- maz. Arttıran'ın soruşturmadan çe- kilirken ""yargıbağımsızlığınınzede- lendiğT yönündekı açıklamasına dikkat çekerek "hiikümete güven duvmayanın sadece kendisi olnıadı- ğını" vurguladı. Adalet Bakanı Kazan. sahte ev- rakla ılgılı soruşturma tamamlandık- tan \e fezleke hazırlandıktan sonra 10 Ağustos 1996 tarihınde yav ımla- dığı genelgede, "Nasama dokunul- mazlığının kaldırılmasına dair fezJe- kenin bizzat cumhuri\et başsavcıla- rınca düzenlenerek bakanlığımıza gönderilmesi gerekmektedir" hük- müne yer verdı. Somşturmavı başsavcı üstlendi Susurluk soruşturmasının sahte belgekısmıylaılgiiıayağının. Anka- ra Cumhurivet Başsa\cısı İlhan \le- sutoğlu tarafından yürütüleceği öğ- renildi. Adalet Bakanlığı Ceza Işleri Ge- nel Müdürü Abdulvahap Erkan ta- rafından Başsavcı İlhan Mesutoğ- lu'na gönderilen yazıda. fezlekenin iade edılmesine gerekçe gösterılen eksıklikler sıralandıktan sonra. "bu eksikJikler tamamlanarak bizzat cumhuriyet başsa>cın tarafından düzenlenecek fezlekenin, iade edilen e\ rakla biriikte yeniden Adalet Ba- kanlığı'na gönderilmesi" ıstenıldi. Başsavcı Mesutoğlu. daha önce vaptığı açıklamada. "Eksikliklerigi- derdikten sonra. fezlekevi veniden gönderip göndermeyeceğiınizi de- ğerlendireceğiz" demişti. Cezaışleri Genel Müdürü Erkan tarafından başsaveı Mesutoğlu'na gönderilen yazıda, iade gerekçeleri şöyle sıralandı: - Silah taşımasına ılışkin belgenin ancak İçısjeri Bakanı tarafından ve- rılmesı gerekirken Emniyet Genel Müdürü tarafından \erilıp \erilme- yeceğınin araştınlmaması. -İstanbul\'alilıği'nce silah taşıma ruhsatı \crılıp verilmediğinin, adı geçen \alilikmakamındansorulma- ması. - Silah taşıma izin belgesinde ve silah taşıınaruhsatındatanzımtarih- leri bulunmadığına göre. Mehmet Ağar'ın silah taşıma ızin belgesinin \enlmesi sırasında emniyet genel müdürü görev inı ıfa edip etmediği- nin araştınlmaması. Refahiyede baskılara tepki Aleviler miting hazırlığında • 10 sivil toplum örgütü, bir açıklama yaparak Erzincan'da terörle mücadele edilirken masum insanlann mezhepsel . kimliklerinin dikkate alınmasına tepki gösterdi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Erzıncan'ın Reta- hıye ilçesinde Ale\ı köken- li halka >önelık baskıları protesto eden si\il toplum kuruluşları. yöredeki keyfı ve hukuk dışı uygulamalara son verilmemesi durumun- da miting yapacaklarını açıkladılar. 10 sıvil toplum örgütü adına dün vapılan açıklama- da, Erzıncanda terörle mü- cadele yapılırkenmasum in- sanlann mezhepsel kimlik- lerinin dikkate alınmasına sert tepki gösterildi. Refahıye'de göre\ li aske- ri bir yetkılinin terönstlere yataklık yaptıklan savıyla 38 kişiyi gözaltına aldığı kaydediİen açıklamada. şö\ - le'denildi: "Söz konusu suba> ın Ale- vi insanlara sö> lcdiği talihsiz sözler ve gözaitında >apılan eziyetler, ülkemi/in gelecegi açLSindan kaygı \ericidir. Bu kişi, 'Aleviler ülkevı bölme- ye çalışan vatan hainıdir. Sizleri halkın elıne verece- ğim' gibi sözler sarf ederek açıkça savaş kışkırtieılığı yapmaktadır. Sövlediği çir- kin sözler bununla kalma- mış, 'Sizler vatan haınısınız. \a kendi edebinizle bırakıp gidersınizyadasızlen bura- da banndırmam. Sizden bu ülkeye hayır gelmez" gibi küfür ve hakaret dolu sözler sarfermiştir." Açıklamada, "tetikçi ka- til. mafya özenticisi ve devlet içinde bölüeülük >apan söz- de kahramanlar"ın yaratıl- mak istendığı dönemde. ye- ni kahramanlar yaratılması- nakatkı veımemek içın ısmı açıklanmadığı belirtilen su- bay hakkında gerekli idan işlemlerin yapıîması gerek- tiği kaydedildi. Alevilerin cumhuri\etın ilkelerine sahip çıktıklan için provoke edilmek ısten- diği savunuîan açıklamada. "Bu tuzaklara düşmeyeceği- mizi, bu güne kadar olduğu gibi bundan sonra da her türlü hukuksuzluğa.yağma- ya. taiana karşı çıkacağımı- zı; demokratik, laik ve insan haklanna davalı hukuk deı- letinin kurumlaşması çaba- lanmızı sürdüreceğimizi bir kez daha ilan edivoruz" de- nildı. Açıklamada. Erzincan'da- ki keyfi ve hukuk dışı uygu- lamalara son verilmemesi durumunda, demokratik kit- le örgütü temsılcilerinden oluşan bir heyetin yöreye gi- derek inceleme yapacagı ve baskılan miting düzenleve- rek protesto edcceöi belirtil- di. Açıklamaya, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, Hacı Bektaş V'eli Anadolu Kültür Vakfı. Haeı Bektaş Veli Kül- tür Demeği. Eğıt-Der, Hacı- bektaş Demeği. Çorum-Der, Divriği Kültür Derneğı. Tunceli Kültür Derneğı. Im- ranlı Kültür Demeği ve Ba- hadın Kültür Demeği'nden oluşan 10 demokratik kitle örgütü ımza koydu. Rabah Hcul'uVdenyatmrn çağnsı Cezayir'in Ankara Biiyükelçisi Rabah Hadid, ülkesinde radikal İslamcı teröriine ağır darbeler indirildiğini belirterek Tiirk işadamlanna ülkesinde yatınm yapmalan çağnsında bulundu. Gazetemize dün bir tanışma /jyarutinde bulunan Hadid, Genel Yajin Yönetmenimiz Orhan Erinç'le görüştü. Hadid, ülke topraklannın yü/de 99'unda hiçbir terör e> lemi yaşanmadığını \urgulayarak tarihi ve kültiirvl bağlan olan iki ülke arasında iş ilişkilerinin de gelişmesi gerektiğini sav undu. 4 aralıkta görevi devralan Hadid, Koç grubunun Ceza>ir'de ban girişimlerde bulunduğunu hatırlatarak "l Ikenıi/deki petrol nrmalan, zaten hiçbir /aman ayrılmamışlardı. Şu anda petrolcülük sektörii dışında İtaha'dan bin 600. İspanvadaııda800işadamıCezavir'defaaliyet gösteriyor. Türk işadamlanrıın da gelrnesinde hiçbir sakınca yok" dedi. (KADER TUĞLA) Gözler G^enelkurmayMaANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- TBMM Su^urluk Araştırma Komis- yonu. birçok faili meçhul cinayette rol oynadığı sav lanan Genelkurmay ÖzerKuvvetierKomutanlığı(ÖKK) ile Emniyet Öıe\ Harekât Daire- si'nın(ÖHD)yapılarıvegörev alan- lannı inceleme kararı aldı. Komis- yon. "Elimizde araştırdığınız konu- laria ilgili dosya yok" yanıtını veren ÖKK ile ÖHD'nın faaliyetleri ile ıl- gilı genış kapsamlı bilgi istedi. Ko- misyonun ısrarlı belge ve bilgi istemlerine şımdiye ka- dar yanıt vermeyen NllT'in ıse "özel bir rapor hazıriana- cağııu" sözlü olarak ilettiğı bildirildi. Susurluk kazasının ardın- dan ülke gündemine oturan dev let-mafya-aşiret ilişkile- rinı araştırmak üzere kuru- lan TBMM Araştırma Ko- misyonu. bilgi ve belge gön- dermeyen MİT ve Genel- kurmay Başkanlığf nın pe- şini bırakmıyor. MİT. bugü- ne dek sözlü olarak bilgi ver- me eğilimini aktardığı ko- misyona "soruşturma de- vam ediyor" gerekçesiyle belge göndermedi. Ancak. komisyonun ısra- n üzerine MlT'd'en bazı üst • TBMM Susurluk Komisyonu, birçok faili meçhul cinayete kanştığı ileri sürülen Özel Kuvvetler Komutanlığı ve Özel Harekât dairelerinin yapılan \e görev alanları ile ilgili Genelkurmay ve emniyetten bilgi istedi. düzey vöneticılenn. "komisvon için özel rapor haarlaıııvor" bılgısını ak- tardığı kaydedildi. Komisvon. Emnı- >et Genel Müdürlüğü'nden. Özel Harekât Daıre Başkanlığı, Genel- kurmay dan da Özel Harp Daire- si'nın faalıyetleri ile ilgili bilgi iste- di. Komisyonun önceki gün yaptıgı toplantıda. 24 aralık salı günü dinle- meyı kararlaştırdığı \ılmaz'ın. İs- tanbul Devlet Güvenlık Mahkeme- Bulgular Adli Tıp'ta incelenecek EVİN GÖKTAŞ ANKARA - Adalet Bakanlığı'nm "eksik incetemc'' ve "usöl hatası" gerekçesiyle iade ettiği eski Içişleri Bakanı Mehmet Ağar'm dokunulmazlığinın kaldınlması istenen fezlekedeki belgelerin, yeniden tstanbul Adli Tıp Kurumu Ba^kanhğı'nca inceleneceği bildirildi. Ülkücû katliam zanlısı Abdullah Çaflı'ya, Mehmet Özbay adıyla verilen silah ruhsatı ûzerinde Mehmet Ağar'a ait olduğu ileri sürülen imzayı inceleyen Jandarma Genel Komutanlığı Kriminal Daire Başkanlığı uzmanlan, söz konusu imzanın "kuvveöe muhteme!" Ağar'a ait olabileceği yolunda rapor hazırlamışlardı. Ba^savcılık yetkilileri, Adli Tıp Kurumu Başkanhğı'ndan, Mehmet Özbay adına düzenlenen silah ruhsatının "sahte olup ounadığuiin" sorulacağını belirttiler. Belgede yer alan mühürün, ekspertiz raporunagöre "resmi mühüre"benzememesi nedeniyle Adli Tıp'dan görüş sorulacacağını kaydeden yetkililer, belgelerin fezlekeyle biriikte gelecek günlerde kurye aracılığıyla Istanbul'a gönderileceğini söylediler. fstanbul Adli Tıp Kurumu yetkilileri de, belgelerin kendilerine ula^ması durumunda Emniyet Genel Müdürlüğü'nden Ağar'ın imza sirkülerini isteyeceklerini bildirdiler. si'ne ifade verdikten sonra komis- yonun çağnsına uyacağı belirtildi. Komi.svonun ANAP'lı üyelerinin. 24 aralıkta çağnlmasına karşı çıka- rak en son dinlenmesini istedikleri Yılmaz'ın. kurmav lan ile görüştük- ten sonra komısyona istenılen gün- de bilgi vermeyı kararlaştırdığı öğ- renıldi. TBMM Susurluk Komisyo- nu Başkanı MehmetElkatmış'ınön- cekı gün yapılan toplantıda. DYP Şanlıurfa Milletvekıli Sedat Bu- cak'ın ifade vermek istediği- ni üyelere iletmesine karşın. dün gazetecilerin bu yöndeki sorularına. "Bucak başkasını aradıysa bilmem, ama beni aramadı" yanıtını verdi. Sı- rası gelince Bucak dahil. olaylara kanşmış ya da elin- de bilgi ve belge olan herke- sin dinleneceğinı kaydeden Elkatmış. "Ama önce iddiasa- hiplerini dinleyeceğiz" dedi. Bu arada Genelkurmay ta- rafından hazırlanan bir rapor- da. Güneydoğu'da görev ya- pan özel tim elemanlannın emniyetten alınarak orduya bağlanması ıstenıldi. Güney- doğudaki nüfusartışı üzerin- de de önemle durulan rapor- da. az çocuk doğuran ailelerin ödüllendırilmesi teklifedildi. IRMIKIAYDIN ENGİN e - mail: engin (" planet.com.tr Kimılerine göre Ağar artık insan önüne çıkmamalı. Çiller dakika sektirmeden istifa et- meli; artık ikinci vatanı Ameri- ka'ya mı, ülkenin dört buca- ğında edindiği mülklerinden birine mi gider, kendi bileceği iş, ama çekip gitmeli. Kimılerine göre bu da yet- mez. DYP'nin yönetici takımı, Esat Kıratlıoğlusuyla. yüzün- de o sinirleri tırmalayan gülü- cüğüyle ünlü Nahit Mente- şe'siyle, Yalım Erez'i, şu an- da içişleri Bakanlığı koltuğun- daki (adı neydi unuttum) ha- nım politikacısıyla, hep biriik- te siyaset sahnesini terk etme- liler... Ama dikkat edin, yazının ilk iki paragrafı da "kimılerine gö- re" diye başladı. Sizce kime göre? Örneğin daha önceki akşam Ağar'ın televizyon kanallannda sergilediği "fütursuzluk, özgü- ven" şovunu anımsayın baka- lım. Çevresı yandaşlarıyla do- luydu. İrıkıyım, bıyıklı, bakışla- rı ürkütücü bir erkekler ordusu Türkiye Kiminle Gurur Duyuyor? Ağar'ı çevrelemişti ve dadaş giysilerine bürünmüş amigo- ların önderliğinde hep biriikte tempo tutuyorlar, sesleri ek- ranlardan taşıp oturma odala- rımızı dolduruyordu: - Türkiye seninle gurur du- yuyor! Bu adamlann oraya para ya da silah zoruyla toplanmadık- ları açık. Televizyon ekranları- na yansıyan yüzleri, söyledik- lerine inanan insanlann yüzle- riydi. Kendi tercihlerini hepımiz adına bir tercihe dönüştürme pişkinliği bir yana, gerçekten de Ağar'la gurur duyuyorlardı. Şimdi bir kez daha sorma- yalım mı: Kimlere göre Ağar'ın artık insan önüne çıkacak ha- li yok? Kimlere göre Ağar artık ömrü kısa sürmüş bir siyasal ceset? Ağar bir yanda dursun. Çil- ler'e gelelim. Belleğinizi bir yoklayın hele. DYP grup toplantılarında aya- ğa kalkıp ceketlerini düğme- leyip alkış tutan milletvekilleri- ni, Çiller'in yurtiçi ve yurtdışı gezileri öncesi ve sonrası dü- zenlenen karşılamatörenlerini anımsayın. DYP'Iİ kadınlar bir yandan Çıller'e sarılmak ve öpmek için birbirlerini çiğni- yorlar ve bir yanda da hep bir ağızdan haykırıyoriardı: - Türkiye seninle gurur du- yuyor! Ağar ve Çiller bir yanda dur- sunlar. Erbakan'a gelelim. Refah'ın seçim kampanya- sında temel propaganda ek- seni 'dürüstlük'ten ibarettı. O- tuz yıla yaklaşan siyasal yaşa- mını esas olarak muhalefette geçirmiş bir parti kuşkusuz ık- tidar kirlenmesinden kendini koruyabilir. Nitekim büyük ölçüde öyle de oldu. En keskın Refah kar- şıtları bile karşıtlıklannın teme- line Refah'ın kirli çamaşırlarını değil, onun ideolojik çizgisini ve yurttaşlara dayatmaya ka- rarlı göründüğüyaşam biçimi- ni koydular. Refah "Dürüst toplumu dü- rüst parti yaratır" sloganıyla ik- tidara geldi. Refah öteki parti- lerdeki, özellikle DYP'deki aşı- rı kirlenmenin rantını oya dö- nüştürerek iktidara geldi. İkti- darında ise kirli ilan ettiklerinı temizleyerek yandaşlarına ya- lan söyledi; seçmenlerini kan- dırdı. Yani "kimilerine göre "Erba- kan'ın da insan önüne çıkıp dürüstlük nutukları atacak hal- de olmaması gerek. Oysa bakın Erbakan'ın grup toplantısında milletvekilleriyle, seçmenlenyle. ne bileyim Yu- murtalık Petrol Boru Hattı'nın açılışı sırasında onu çevrele- yenlerle ilişkisine. Ya "Başba- kan Erbakan" diye haykırıyor- lar ya da hayran hayran onu dinliyorlar. Yani onlar da bir tür "Türkiye seninle gurur duyu- yor" muhabbetinde... Demokrasinin en iyi tanımla- nndan biri şöyle: "Demokrasi en az kötü olan yönetim biçi- midir". Yani insanlık daha iyi- sıne ulaşana kadar demokra- siyi savunmak. sahip çıkmak, korumak gerek. Bu demokrasiyi sorgulama- mak anlamına gelmiyor. Sor- gulamaksa "Demokraside iş yok" kolaycılığından çok fark- lı bir siyasal kültür ve bilinç ge- rektiriyor. Demokrasiyi sorgulamak çoğu kez yurttaş olarak görev ve ödevlerın anımsanması, derinleştirilmesi demek. Soyut bir demokrasi yandaşlığını, ete kemiğe bürünmüş, somut, günlük yaşamı zenginleştiren bir demokrasi kültürüne sıç- ratmazsak "Türkiye 'nin kimin- le gurur duyacağı" sorusuna da doğru ve demokratik yanıt- lar veremeyeceğiz... HİKMET ÇETtVKAYA Kara Murat Serın akasyalar altında, apaydınlık sokaklarda yürüdüğümüz günleri anımsıyoruz belki... Buğulu gözlerinde değiliz artık kalabalıkların... Tıpkı Paul Eluard gibi kapılar tutulmuş ve içeri- de kalmışız hep biriikte... O yaktığımız gök mavisi ateş ormanları. çalı- lıkları, buğday tarlalannda bir krş gecesıni ısıtmı- yor... Kimi zaman sevinçli, kimi zaman hüzünlüyüz... Bir yüzümüz var sevmek için bir yüzümüz var horlamak için... Bir yüzümüz mutluluğun rüzgârı, bir yüzümüz hüznün yağmuru... Bir tuhaf olduk toplum olarak... Niye sevineceğimizi. niye hüzünleneceğımizi bi- le unuttuk sankı... Cüneyt Arkın'ın Kara Murat'ı, bir başka televiz- yon kanalında gösterilen Marlon Brando'lu Don Juan'a fark atınca sevinıyoruz... Şener Şen ve Uğur Yücel'in "Eşkıya"sını sey- retmeden çamur atıp 'Baran't PKK'lı yapmayı 'az- iz vatan'a sahip çıkmak sanıyoruz... Öfkemiz dinmiyor hiçbir zaman... Bir eski bakanımız, hakkında onca iddıalar olur- ken o gazetecileri külhanbeyi ağzıyla haşlayıp, rakı kadehinı yudumlarken elıyle 'haydi' deyip ek- liyor: "Haydi koçum, haydi aslanım, haydi yavrum yü- rü!" Bakanımız Palandöken'i, Hozat'ı, Yükseko- va'yı. Şırnak'ı iyi tanıyor... Diyor ki: "Siz oraları görün gelin, Türkiye 'yı benım kadar tanıyın da öyle konuşalım..." Aslanım, yiğidim benım!. Konuşun konuşabildiğiniz kadar bu ülke sizin... Kara Murat, Don Juan'a fark atacak hep. Sizler de ayakta kalacaksınız her zaman olduğu gibi... • • • Cüneyt Arkın'ın Kara Murat'ı ve Marlon Bran- do'lu Don Juan de Marco... Bir müzmin romantiğin yüreğıne konuk bir kapak kızına olan aşkı... Sevdanın sonbahar erıkleri gibi Bertolth Brecht'ten "istıyorum gideyım sevdıği- me" dizelerine taş çıkartan başdöndürücülüğü... Marlon Brando ve Johnny Depp'in harika oyu- nu... Sessiz beyaz bir aşk... Ya Cüneyt Arkın'ın Kara Murat'ı? Anlatmaya hiç gerek yok!.. Toplum aşkı ve sevgıyi değil, kanı, savaşı sevi- yor... Palandöken'i. Şırnak'ı, Yüksekova'yı tanıyanlar, oralarda açan kan çiçeklerini kendi mutlulukları- nın erişiİTiez resmi sanıyor... 15-16 yaşındaki çocuklar gelecek sandıkları 'devrimin' bilinmeyen avuntusu içinde yuvarlanı- yor, ajan provokatörler ellerinde bombaları yerleş- tirip patlattıktan sonra kayboluyor... Ünıversitelı gençler işi fark ettikten sonra 'itirafçı olmayı' yeğliyor... Anneler, babalar bu kıskacın çocukla- rını sardığını çok geç öğreniyor... Yüreklerde sönmeyen hüzün bir mutluluk esintisi getirmiyor... Sevişmesini bilmeyen bir toplum kendi evre- nindeyitip gidiyor... • • • Dicle'nin, Fırat'ın kıyısında çatlamış dudakla- n, iri yeşil gözlehyle bir kadın kendi düşünü ku- ramıyor. Malabadi Köprüsü'nde ağlayan bir ba- ba, oğlunun saçlarını okşayamıyor... Edirne'de, Manisa'da, Bursa'da bir genç kız, son mektubunu aldığı sevgilisinın tabutu başın- da şöyle seslenemiyor: "Ve ölürsem bir gün öleyim isterim tutulur gibi sevdaya" Kara Murat'ın Don Juan'a fark attığı bir ülke- de sevdanın değil acının içindeyaşıyoruz artık... Geceler savaşmak için değil sevişmek ıçın- dir... Şener Şen ve Uğur Yücel'in başrolünü oyna- dığı Eşkıya, günün modası 'şehir eşkıyalan'n\n öyküsü değil Palandöken'in. Şırnak'ın, Yükseko- va'nın, Malabadi Köprüsü'nün üzerine düşengri birgölgedir... Erişilmemiş zamanların yüreğimizden çekip aldığı bizlere iki yüzümüzü değil. içimizi göste- ren biryapıttır... Siz hiç acıya sahip oldunuz mu, siz hiç bilin- meyen sevecenliği yaşadınız mı, siz hiç solmuş çiçekleri yeşerttiniz mı? Siz hiç ölümlere alkış tutan, katilleri omuzla- rına alan insanlann sevdayla tanıştığına tanık ol- dunuz mu? Toplum elbet Kara Murat'ı sevecek, o müzmin romantik Don Juan de Marco'yu beğenmeye- cek... Bu yüzden 15-16 yaşlarındaki çocuklarımız kendi kısırdöngüleri içinde yapayalnız kalacak. çekilmiş denizler gibi hüznün ortasında zaman- sız mevsimlere yenik düşecekler... Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn E mail: Hikmet .Cetinkaya m Planet.com. Özer Çiller'den Yılmaz'a yanıt ^Kuran üzerine yemin ederim' ANK.ARA (Cumhurivet Bürosu)-DYP Genel Başkanı Tansu Çiller'in eşi Özer l çuran Çiller. ANAP Genel Başkanı Mesut \ ılmaz'ın çağnsı üzerine, karanlık bağlantılara kanşmadığı konusunda "Kuran üzerine" yemin etti. Özer Uçuran Çiller. dün yaptığı yazılı açıklamada. ANA"P fıderi \'ılmaz'ın. -Özer Çiller, Kuran üzerine yemin edebilir mi?" sözlerini anımsatarak. şöv le dedi: "Benim, senaryosu \ ılmaz tarafından va/ılan \e onun borazancı başları tarafından da her gün kanıuov una sunulan posa haline gelmiş haberlerle hiçbir ilgim olmadığına, çocuklarun >e Kuran üzerine de jemin ederim." "Partisine ihanet ermekle" suçladığı ANAP Sînop Millervekıli ^asar Topçu'nun da "valan furyasrna katıidığını öne süren Çiller, "Sayın Topcu. hiçbir belge \e büghe dayanmadan sadece havali varsayımlarla. ismimi Ömer Lütfü Topal einavetine kanştırma küstahlığını »östermiştir. Savın Topçu'va bağımsı/ yargı önünde hesap sorulacaktır" görüşünü dıle aetırdi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear