25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
-I7*KRALIK 1996 SALI CUMHURİYET SAYFA KULTUR 15 1?96 Nobel Edebiyat Ödülü'nü kazanan Polonyalı ozan Wislawa Szymborska'nın Nobel Konuşması ''Ozan meraktan esmlenir'&ı yılın Nofc>el Edebiyat Odulu'nun sa- hib Polonyalı ozan Wislawa Szymborska. \s\ç Akademısı ndegeleneksel Nobel Ko- nuşnası'nı >aptı Şıır uzenne bugune dek hıç-onuşmamaş olduğunu soyleyerek so- ze taşlayan ozanın konuşmasıru, bıraz kı- salLrak aktanyoruz Gînumuzde şaır. bırazıkırcıklıdır. hatta kuşlucu, oncekendısınekarşıhemde Pek gönıHu değıldır başkalan onunde kendını şaır>laraktanırnlamakta sankı utanırbun- dan Ajnaçokpatırtılıgunumuzde.eğeret- kılı Wır bıçımde sunulursa kışının kendı ku- ;>urLnnı ve eksiklıklerını ıtıraf etmesı ko- laydr Oysa becenlennı dılegetırmesı çok dahc zordur Çunku bunlar, kışının kendı- sinır bıle varlığına ınanmakta guçluk çek- tıği cennlıklerdedırler Şaıresorulduğuza- manyadabınlemyle karşılaşınca neyaptı- ğı sorulduğunda, alçak sesle " Va/jyorum" der ^a da aynı zamanda yapmakta olduğu bırbışkaıştensözeder Soruvusoranlar va da oobuste bırlıkte yolculuk ettığı kışıler, karşılannda bır şaınn olduğunu anlarlarsa ona, hafıf bır kuşku ve kaygıyla bakma>a başltrlar Bırfılozofundabenzerdurumda dlduğunu sanıyorum Ancak filozofun du- rumubırazdahaelvenşlıdır Çunku dedık- lenn . bılımsel bır unvanla destekleyebılır Felsefe profesoru tıtn. çok daha cıddı gelır kulağa Kendisine seve se\e 'şair' di)en bir tek Brodsk> vardı Oysa şıırdeproiesorluk yoktur Cunkueğer boyle bır şey olsaydı, bunun ıçın ozel uz- manlık gerektıncı çalışmalaryapmak. sınav- lara gırmek, teonk araştırmalar gerçekleş- tırmek ve gorkemh torenlerle dıploma al- mak gerekecektı Yanı nefis şıırler yazıl- mış bunca kâğıt yeterlı olma>acaktı altı damgalı tek bır kâğıt gerekecektı Nobel ddulü sahıbı, Rus şıınnın onuru Joseph Brodskynın ışte buyuzden sınırdişi edıl- dığıra dnımsıyoruz Şaır olduğunu kanıtla- Oair eğer gerçek şairse, kendi kendine sürekli olarak 'Bilmiyorum', demelidir. Her şiirde çözümü bulmaya çalışır ama, noktayı atar atmaz huzursuzlanır; bulduğu çözümün geçici olduğunu düşünür ve verdiği yanıtın yetersiz kaldığına inanır. Bu nedenle bir kez daha, birkaç kez daha, çok kez daha denemede bulunur ve edebiyat tarihçileri de onun hoşnutsuzluğunun kanıtlannı toplayıp koca bir tomar haline getirerek 'yazarlığı' adı altında saklarlar >acak resmı bırbelgesı olmadığı ıçın "pa- raat" olarak ılan edılmıştı Bırkaçyılonce, Joseph Brodsky'ıyakın- dan tanımaonurunu ve sev ıncını tattım Ta- nıdığım onca şaınn arasında kendisine se- ve seve "şair" dıyen bır o vardı Bu sozcu- ğu. dahılı bır dırenışı yenerek demıyordu. tam tersıne bır çeşıt meydan okur gıbı dı- vordu Bunu.gençlığındenasıl zalımceaşa- ğılandıgını duşunerek vapıvordu kanısında- >ım Invını değerlerın koiayca çığnenme- dığı daha mutlu ulkelerde şaırler hıç kuş- kusuz vavımlanrridk okunmak veanlaşıl- mak îstıyorlar ancak bunun ıçın kendılen- nı dığer ınsanlardan farklı kılacak şeyler yapmıvorlar v j da çok az yapıyorlar Oy- sa bızler. çok eskıden değıl, henuz bu yuz- yılınbaşlanndaşaırlerozenlegıyınerek ve eksantnk dav ranarak çevrelerındekılerı şa- şirtmaya bayılıyorlardi Ancak butun bun- lar ızleyecek bınlen varken ve sahnedey- mış gıbı yapılıyordu Vrdından ^.ıınn ka- pıyı arkasindan kapatarak şıırodasma çe kılmesı pelerınını fırlatıp kendine çekıdu- zen v ermesı v e onunde tek sozcuk yazı Ima mış olan kağıdın karşısında sessızlıkle baş başa oturarak kendını beklemesi gelı>ordu Çunku enınde sonunda geçerlı olan tek şey de bu ıdı Bır şeye dıkkat etmek gerek Buyuk sa- 'Orkestra' ya da cellatlara fon müziği SEVGİ SANLI " Ruhu muzikleyoğrulmaınış olan adamdan kork." Boyle buyurmuş Shakespeare. Ne y azık, Nazıler mu- zığe bır şaıbe karıştırdılar. Polon- ya'dakıbırtoplamakampındatutuk- İu kadınlardan devşınlen bır orkest- ra Yahudıler, komunıstler. dırenışçı- ler çalışmaya gondenlırken çalmak, Nazı komutanlan eğlendırmek ıçın çalmak, hayatta kalabılmek ıçın çal- rrüirzöründaydı Orkestra uyelennden EstherBeje- ranoşöyledryor "Dahasonravagon- larla gelip gazodasına gıdenkre de çaJmava basladık. Ç ok lüarkunçtu: o uısanlar bı/eel sallıvorlarüı. Sarmor- lardı ki muak varsa burada kotıî bir şey olanıa/." Insanın ınsana zulmu hangı »nıra kadar dayanır' Muzığı dıle getıren- len bırer ışkence aletı yapmak >a da onlara olum borusunu ufletmek ne aşağılık bır suç Muzıktenzevkalan cellatlar, buyuk çelısjcı1 Beetbcncn'ın torunlan msanlan olume gondenrken onun olumsuzezgılennı çaldırmak- tan hıç mı utanç duymadılar0 \rthur Miller; solıstlen, ensrru- mancılan puanlan.kontrpuanlanıle ınsanlığabırağıtyazmış Tekrartek- rar ızlenmesı gereken bır orkestra bu 'Uçünciı Reich'in V iiksdiş ve Dö- şuşu'nde \dotfHitler'den şu alıntı \ ar •"Zafer kazanan onderden. dogruy u sovlevip soylemediği sorulmaz. Bir savaş açüır. bır savaş yurutulurken önemli olan doğnıluk değil, zaferdirf Hıtler zafer kazanamadığı ıçın hak- kı hukuku nasıl çığnedığmı tartışa- bılıyoruzbugun A.maunutmayalım. ınsaniık suçu ışlemeye hazır karan- lık guçler pusuda Bunun ıçın Dev- let îıyatrolan nın 'Orkestra'yı sah- nelemesı doğru bır seçımdır Bundan yırmı yıl kadar once Ali Poyrazoğlu Tiyatrosu'nun 'Orkest- ra' yapımı, bu toplulugun yuzunu ağartan gostenlerden bınydı Dev- let Tıyatrosu ıçın de bugun aynı >e- yı soyleyebılınz Bır ozel tıyatroyla bır de\ let tıyatrosunun butun olanak- lannı seferber ederek aynı konuyu tıtızlıkle ı^lemelen, Turk tıyatrosu adına ovunulecek bır olay Arsen Gürzap, daha sürüklevici >apmış oyunu Arsen Gıirzap'ın ıkıncı rejı dene- mesı bence bınncısmden daha başa- nlı Onu bır oyuncu olarak da kon- senatuvardonemınden ben ızlemek olanağım buldum Bence tıyatromu- zun PaDas \thena'sıdır Arsen Ze- us'un kafatasını çatlatarak. zırhlar ıçınde dışan firlayan beymnın çocu- ğu Akıllı, olçulu, dengelı, soğuk- İcanlı 'Orkestra'yı yonetırken yü- reğının sicaklığını da duyuruyor bı- ze^Zekâ gucune bıraz 'pathos' kat- ması daha sarsıcı. daha surukleyıcı yapmış oyunu "Vonetmen. dış kurguda gosterdı- ğı e'kjnlığı trenler, gazodası, olum yunyuşlen gıbı ıç kurguda da gos- ten\or -\rthur Mıller'ın başanyla çızdığı bazı kışıler ete kemığe buru- nuyor Yalnız. bu buy uk yazann a^a- ğı yjkarı aynı temaya dayanan ıkı oyuiunda, 'Incident at Vichy', (Vıchy"dekı Olay 1964) ve 'Orkest- ra"'dı butun kışılen aynı tıtızlıkle ış- ledıgı soylenemez Hele 'Vıchv'de, Nazilenn tutukJadığı bır grup Fran- sız. iv ukat, doktor y a da papaz gıbı mesekı kımlıklenyletanıdığımızbır- fakm tıplerdır. soluk alıp soluk ve- renti!)iler değıl 'Orkestra'da, butun orkestra uye- lenun aynı ıncelıklı ve aynntılı bı- çımde yaranldığı ve oyTiandığı soy- natçılan ve bılım adamlarını ı^leven çok sayıda film çekılır Gınşken bıryonetmen. bu msanlann vardıklan sonuçlaranasıl ula>- tıklannı, laboratuvarlara. atoh eleregırerek yansıtmaya çalışır Bu fılmlerde başından sonuna dek bestecı de vardır Her ne kadar soz konusu kışının ruhuy la ılgılı pek bır şey ortaya çıkaniamazsa da hıç degıKe bakıla- cak bırşey vardır Ovsa şaırler ıçın durum çok daha kotu- dur Çalışmalannı goruntulemek olanak- sızdır Masanın başında oturan ya da bır dı- vana uzanıp karşı duvara. tavana bakan ve zaman zaman yedı satır yazıp on beş dakı- kasonrasılen bırınsan Ve aradan bır sa- atın geçmesı v e hıçbır şey olmamaM Han- gı ızleyıcı boyle bırsahneye belırlı bır su- reden fazla tahammul edebılır kı' Esmlenmekten. ılhamdan sozettım aslın- da Ne olduğu, nerede bulunduğu sorusu- na gunumuz ^aırlerı yanıt vermekten kaçı- nırlar Bu, kıvılcımla kutsanmamışolmadık- lan ıçın değıl, kendılerının de anlamadığı bır şeyı anlatabılmenın guçluğunden Ilham. sürekli olarak 'Bilmiyorum' denmesinden doğar Bana da zaman zaman aynı şey sorulur, bu can alıcı noktaya değınmekten kaçını- nıtı Onun yenne şu yanıtı vennm Ilham. ozelde şaırlere, genelde sanatçılara tanınan ozgun bır ay ncalık değıldır Her zaman ol- muştur, vardır ve olacaktır ılham gelen ın sanfar Bu ınsanlar, ışını bılınçlı olarak se- çen, keyıfle. ıstekle ve tantezıy le yapan kı- şılerdır Bu tanıma uygun doktorlar, peda- goglar. bahçevanlar ve yuzden fazla mes- leğııcraedenlervardır Onlarıçınış, bıtmek tukenmek bıImeven bır serm endır, aşı Ima- si gereken engellerle doludur Herturlu guç- luğc, ezıyete karşın, ıçlerındekı merak bıt- mez Çozumledıklen her gızemın ardın- dan. bır dolu yenı soru gelır İlham -neyse ışte- sureklı olarak "bilmiyorum" denme- sınden doğar Bu tur msanlann sayısı pek tazladeğıldır Buyukçoğunluk. geçımını sağlamak ıçın çalış- mak zorundadır lstedıklen ıçın seçmemışlerdır vaptıklan ısı, yaşam koşulları oyle uygun gormuştur Istemeyerek. sıkın- tı çekerek çalışırîar Tek de- ğerlı >ey, her ne kadar sıkıcı da olsa. o ısın herkese açık olma- masıdır Vanı ben kendımde şaırle- rın elındekı ılham monopolu- nu onlardan alma ozgurluğu- nu buluyorum Ama aynı za- manda onlan, o kuçuk mutlu gruba dahıl edıyorum Bu noktada belkı bıraz be- - y nsanın ınsana zulmü hangı sınıra kadar dayanır? Müzığı dıle getırenlen bırer m ışkence aletı yapmak ya da onlara olüm borusunu ufletmek ne aşağılık bır ğ suç. Müzıkten ze\k alan cellatlar; bu>uk çelışkı! Arthur Miller, solıstlen, -*- enstrümancılan. puanlan, kontrpuanlan ıle ınsanlığa bır ağıt yazmış Tekrar tekrar ızlenmesı gereken bır orkestra bu Isanlık suçu ışlemeye hazır kararuk güçler pusuda. Bunun ıçın Devlet Tıyatrolarfnın 'Orkestra'yı sahnelemesı doğru bır seçımdır. lenemez Vnaacılannaveaçmazla- nna ortak olduğumuz bellı ba>lı ka- rakterler v ar Yücesov, oyunculuk kariyerinde aşama \api\or Bunlann bajında FaniaFenelonge- lıyorTanıkolduğudehşete sanatındı- renme gucuyle karşı koymaya çalı- şan. odun vermeden. boyun egme- den, yalvanpyakarmadan ayaktakal- maya çabalayan Fransız >arkıcı Fanıa Fenelon. Bu rolde Işıl Y ücesoj oyun- culuk kanvenndebırasamayapıvor Muzıkal yeteneğını ve bınkımını oyun- culuguna katarak boyutlu bır perfor- mans sunuvor Bu rol ıçın aylarca pı- yano çalı^mış, bu ro) ıçın dort ayn dılde şarkı sovlemesinı oğrenmı^ Ovun oyTiarken bazen pıano bazen for- te konuşarak, duygu somurusune el- venşlı bır rolde a^laoyolagıtmeye- rekalkışlanmayıhakedıyor Galage- cesı şarkılarının sonunda aldığı alkiij- larbazı eleştırmenlenmızce gerek yo- netmen. gerek ovuncu ıçın bır nakıse dıye yorumlandı Bence seyırcımız komple atlet ol- mak ıçın çaba harcayan bır sanatçıyı alkışlıyordu Bugun ozellıkle Batı ul- kelennde. oyunculuğunu muzık. dan» hatta akrobasıvle pekıştırmeyen sa- natçıvaveryoktur Ovunu ıkı kez ızledım Ikıncı kez alkışjardan çok gozyaşlan vardı Is- raıl Ba^konsolosu. Ikıncı Konsolosu veyakınlannı AuschvvıtzKaınpı nda kaybeden bır Israıllı bayan l>ıl \u- cesoy'a soruvorlardı "Bızim acılan- mıa nasıl bu kadar derindcn yaşaya- bildiniz?" Çoğu Turkçe bılmeyen Is- raıl kolonısı ıle sahnedekıler arasın- dakı akım, anlaşma dılının sozcuk lerden ıbaret olmadığını kanıtlıyor- du Fanıa'nın kontrpuanı. orkestra sefı kusursuzuaravan bırsanatçının Nazıler karşısında bıle yeteneğının altındaçalmasını hoşgormeven Ama Rose'dc Tulin Oral sahnedekı ba^a- nlanna bır yenısını katıyor Hayatta kalma ıçgudusuyle durmadan tıkı- nan, buna kaı>ılık bedenını gardıyan- lannıijuhınasunan vınedeFanıa'nm seveccniığıne susamı^ Mananne'da Merih Vtalay "ı ıkıncı ızley ı^ımde, bu karmaşık rolu daha bır ozumsemı^ buldum Na/ılerdeCemkurtoğ)u,NişanŞi- rinvah, Cilman Peremeci. Seray Gce- ler. orkestra uvelennde SevaJ Ğokçe, \vşeGdnşira>, Bengısu Karahan goz dolduranovunculararasında Shmu- el'de Krkan Taşdoğen v ıne 'İş var bu çocukta' dedırttı bana 'Orkestra'nın en basanlı vanlann- dan bın hangı ov uncunun gerçek mu- zısyen hangı o\ uncunun taklıtçı ol- duğunu kavrayamayı^ımız Caniı muzikle plav-back bırle^tınl- mıı, Sonuçta bovle bır orkestradan beklenebılecekparlakolmayan ama ınandıncıbırtınıgelıyorkulağa Onun- de sonunda zorakı muzısyen bunlar, zulmun fon muzığını çalmak da çetın ıs 'Pullarla İnönü'sergisinde Erdal înönü, Türk filatelistlerinin öneminden söz etti 'Pıücıdukerdemlibirkoteksiyoncuhık' Kültur Servisi - Inonu Vakfı.İsmet İnonu'yu olumunun 23 ıldonumunde "Pullarla İnönii" ^ergısıyle anıyor llk olarak geçen yıl İMnet Paşa'nın olumunun 22 yılı Anma HaftaM'nda \nkarada Pembe Ko^k'te Cem Mahruki'nın Inonu Resımlı Paralar ve Madalyalar koleksıyonu ıle bırlıkte sergılenen pul koleksıyonu bu yıl genışletılmış halıyle 22 aralık tanhıne kadar Istanbul Asken Muze'de gorulebılecek 14 aralık cumartesı gunuyapılan açılış oncesınde Erdal Inrinü. Halıl Say. M. Salih Kuvaş. Bulent Papuçoğlu ve Ozgen Dirim bır konuşma yaptı KÇÛH, konuşmasında Erdal Inönü. "Heryıl babamın olum yıldonumunde çeşitli konferanslar dıizenlenivordu. Bu yıl ise daha farklı olarak "Pullarla Inonu başlığında bir sergi diızenlendi. Türk fllatelistleri dıinyada onemli bir yer tutuyorlar. Birçok odul alarak bu başanlarını gostcrdiler. Biz, Avrupa Birliği'ne girmeve çalışırken onlann daha once girmiş olduğunu goruyoruz. Pulculuk çok erdemli bir koleksiyonculuk. Tarih, coğrafŞa, uluslararası ilişkiler, çeşitli vabancı diller, kultur, bunlann hepsi filatelistlerimizle kazanılıyor. Sergide, geçmişte gonderilmiş kartpostallar ve mektuplar var. Bunlann uzerindeki tarihlere baktığımızda posta teşkilatının, o zamanlarda ne kadar gelişmiş olduğunu goruyoruz. Posta teşkilatının kurtuluş savaşı sırasında göstermiş olduğu başanlan da unutmamak gerekir. Atatürk'un 'Ben. kurtulus Savaşfnı telgraflarla kazandım* sozteri de bunu göstermektedir' 'dedı Sergide Burak Filatelli'nın Inonu Koleksıyonu'na, Salih M. Kuyaş'ın Osmanlı Posta Kartlan Koleksıyonu'na Pelin Turgut'un Harb Emısyonlan Koleksıyonu'na. Valçın Bicioğlu'nun -\nkara Hukumetı Koleksıyonu'na. Bulent Papuçoğlu'nun Turk Kurtuluş Savaşı Posta Tanhı \e Spesvalıze Turkıye Cumhunvetı Koleksıyonu'na. Hulya Papuççuoğlu'nun Turkıye Cumhunvetı koleksıyonu na, \edat Koçak'ın Inonu Koleksıvonu'na , Özgen Dirim'ın Inonu Koleksıyonu na, Doğan Kurdakul un Inonu Koleksıyonu'na \e Cem Mahruki'nın Inonu Kâğıt Para Koleksıyonu'na yer venlıyor yg nıza gelebılır Oyle ya. bunca cellat. dıktator, fanatık, dema- gog ıktıdan ele geçırmek, el- de tutmak ıçın uğraşıyor Bun- lar da yaptıklan ışı scvenler arasındadeğıllermı'' Evet, oy- leler \ncak onlar, "biliyor- lar" Bunun dışındahıçbırşe- vı merak etmıyorlar Etseler. savunduklan şevın temel taşı oynayacak çunku Venı -oru- lar getırmeyen bır bılgı ıse enın- de sonunda olmeye yukumlu- dur Dahadagenışboyutlarda böyle bır bılgı -eskı ve yakm tanhımızden bılıyoruz-, yer- yuzundekı toplumlar ıçın olum- cul tehlıke ıçerebılır Işte ben bu y uzden bu dort kuçuk heceye çok değer ven- yorum "Bü-mi-yıS-nıın." Ku- çuk ama guçluhecelere Yaşa- mımızın bovutlannı. ıçımız- dekı sınırlara ulaşana dek ge- nışletıyorlarveyerkuremız ış- te bu nedenle sallanıyor Eğer Isaac Newton "Bilmiyorum", demesey dı, ağaçtan onune du- şen elmalara bakar kalır. bıle- medın bır ıkısıne ıştahlı bır- kaç ısırık atardı Eğer benım memleketlım MaricSkadov>s- ka Curie kendı kendine "Bil- miyorum'1 . demiş olmasaydı, yatılı bır ku okulunda kımya oğretmenı olarak kalırdı Ama "Bilmiyorum", dedı ve ıkı kez Stockholm e. aslayenndedu- ramayan ve sureklı olarak ara>- tıran ınsanlann Noberieodül- lendınldığı kente geldı Şairierin her zaman yapacakian çok şe> var Dunya, ıçıne gınş bıletımız olan sonsuz, sınırsız bır tıyat- rodur Bıletımızın geçerlılık suresı komık denecek denlı kı- sadır Dunya hakkında ne du- şunursek duşunelım. şaşırtıcı- dır Benım şaşırtıcı tanımım mantıkı bırtuzak ıçenyor Şaş- kınlığımız,doğal vealışılagel- mış normlanmızdan aykın du- şen her şeyedır Oysa ortada, oyle basmakalıp bırdunya yok- tur Şaşkınlığımız. kendı ayak- lan uzenndedurur, karşı laştır- mak ıçın da\anabıleceğı bır şey yoktur Doğru, gunluk konuşmala- nmızda. her sozcuğumuzu s>e- çerek kullanmadığımızdurum- larda, "bilinen dıinya", "alışn lagelinmiş yaşam". "her şey olacağına vanr" gıbı şey ler soylerız Oysa şıırın dılınde her sozcuğun tartılarak kulla- nıldığı yerde, hıçbır şey alışi- lagelınmış değıldır. normal de- ğıîdır Taşdavoktur uzennde- kıbulutda Gunduzdeyoktur, gecesıde Hele kışının dunya- dakı varlığı Şaırlerın -oyle gozukuyor- herzaman yapacakian çok şey olacaktır (Çevıren GLRHAN LÇK.AN) 'Benimle Gelin... Düşleyin' • KultıirServisi- Izmır'de doğan ve uzun bırsuredır Italya'da yaşayan sanatçı Cheımıne Vıdon. çocuklann dunyasını yıne onlann ozgun dunyaîannı yansıtarak ortaya çıkanyor Içımı/dekı çocuklan ozgur bırakan, coşkuyu. ozgurluğu. kevfı. eğlenceyı anlatan portrelen ıle çocuklann estetık dunyasına bır kapı açan Vıdon'nın sergısi Roche Anonım Şırketı'nın Levent'tekı merkezınde gorulebılır Sergı Bırleşmış MılletlerÇocuklara Yardım Fonu UNICEF ve Roche'un katkılanyla duzenlenmış Sergıden elde edılecek gelır, UNICEF'ın Turkıye'dekı çocuklara yonelık eğıtım projelenne aktanlacak ADD'den Tıyatro Büyük Ödülü • Kultur Servisi-ADD Bakırkoy Şubesı tarafından 1996-97 tıyatro sezonunda İstanbul'da sergılenecek olan bır tıyatro oyunu ıçın yapımcı tıyatroya "ADD Tıyatro Buyuk Odulu" ıle oyunun yazanna. yonetmenıne, baş erkek ve kadın oyuncusuna. çevre duzenı ve gıysı tasanmcısına, ışıkçısına, ve muzıklı ıse kompozıtorune "ADD Tıyatro Başan Odullen" venlecek Vanşmada, Tıyatro yapımcısına "ADD Tıyatro Buyuk Odulu" Mustafa Kemal Heykelcığı, plaket. Buyuk Odul Belgesı ve 25 mılyon f L para odulu venlecek Odullendınlecek oyunlann, "Ataturkçu duşunceye hızmet eden, Kurtuluş Savaşımızın oncesını ya da sonrasını anlatan. ulkemızın geleceğıne Mustafa Kemal duşuncesı doğrultusunda katkı sağlayan ve sanatsal duzeyı de ıçeren bır yapıya sahıp olmalan gerekıyor Yanşmada seçıcı kurul olarak, Prof Dr Necla Arat, Hayatı Asılyazıcı, Semıh Balcıoğlu, Ataol Behramoğlu, Tuncer C ucenoğlu, Naıl Gurelı ve Menç \r elıdedeoğlu gorcv alacaklar Bilgesu Erenus yapıtlarıyla Broy'da • Kultur Servisi-Broy Vayınevı, yenı vayın donemıne Bilgesu Frenus'un 'Butun Vapıtlan" dızısıyle gınyor Yazann, 'Gccc' adlı romanı dızının ılk kıtabı olarak yayımlandı "Goz' adlı romanı ıse yakında baskıya venlecek 1997 yılı ıçınde oyunları, senaryoları ve denemelen de yayımlanacak Erenus, 'Gece' adlı romanında Turkıye'nın şu gunlerde yaşadıklarına ayna tutuyor İFSAK kısa metraj film yarışması • Kultur Senisi-IFS \K ın du/enledıgı 18 Ulusal Kısa Metraj Film Yanşması'na katılım 31 Aralık 1996 gunu son buluyor Sınema ve vıdeo fılmı olarak uretılmış, yırmı dakıkanın altında kurmaca, bclgesel, canlandırma ve deneysel kısa fılmlerın katılabılcceğı yanşmada odul alan tılmler mart 1997'de • ıMıXHtohuuk"UliU'i'9I Utaftlararasi Istanbul Kısa Film Gunlen'nde ulkemızı temsıl edecek Bılgı ıçın tel 243 1401 Açık Evlilik' perde açtı • Kultur Servisi- Tıyatro Çısentı, Dano Fo'nun Açık Evlılık' adlı oyununu salı ve cuma gunlen 20 30'da. cumartesı gunlen ıse 15 00'teMartı Sanat Evı'nde sahnelemeye başladı Kansını sureklı aldatan bır kocanın kansına da bır sevgılı bulmaya çalışmasını konu alan oyunda BıIIur Kalkavan, Tarkan Koc Goncagul Sunarvc Serkan Aysever rol alıyor Oyunu Enver Aysever sahneye koydu Toplumsal Araştırmalar Vakfı'ndan Fotoğrafçılık Kursu • Kultur Servisi- Toplumsal Araştırmalar Vakfı Kadıkoy Şubesı'nın. kultur ve sanat etkınlıklen kapsamında duzenledığı fotoğrafçılık kurslan. ~* ocak- 6 mayıs tanhlen ve salı gunlen 18 30-20 30 saatlen arasında yapılacak 36 saatten oluşan kurs Hasıp L'ras tarafından venlecek Kursta. işik, temel optık bılgıler, tabıı ve sunı ışıkta poz. boy cervelı asa. dıl. her turlu fotoğrat makınesının tanıtılması, film banyosu, pozometre, hareketlı obıeler karanlık oda teknığı. fotoğraf kımvası. kompozısyon perspektıf, kontak, proıeksıyon. tab, fılrre flaş ve cınslen. portre fotoğrafçılık, objektıflenn çeşıtlerı ve mukayesesı, arşıv çekme ve fotoğrafçılık oğretılecek Aynca. olanlara kurs belsesı venlecek Flamenko dans kursları • KültûrServisi-Buyıl caz ve muzıkal eğıtımıne başlayan Pera Guzel Sanatlar. flamenko dansçısı ve eğıtmenı Dora V ındıana Ramırez yonetımınde flamenko kurslanna başhyor 1997 Ocak ayından başlayarak venlecek eğıtımde oğrencılenn artıstık gelışmesını gosterecek sahne sunuşlanna da yer venlecek Dort yıl surecek eğıtım, beşer ay hk donemlerde verılırken başanlı olan oğrencılenn uluslararası flamenko dans festıvallenne, yaz kurslanna katıhmı sağlanacak Bılgı ıçın tei 245 44 60 Tpafikomik' karikatürler • KulturServisi- HBR Maymun Mızah Dergısı Mert Ata Yaltırık Odullen kapsamında duzenlenen 'Trafıkomık' yanşma kankaturlerı sergısi Kankaturculer Derneğı Sanat Galensı'nde suruyor Hakan Sumer'ın bınncılık odulu kazandığı yanşmada sergılenmeye bulunan dıger yapıtlar 31 aralığa dek derneğın Sultanahmet Yerebatan Sarnıcı çıkışındakı galensınde gorulebılır
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear