23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
10ARAUK1996 SALI CUMHURİYET SAYFA EKONOMI Dünya Ticaret Örgütü'nün gelecek için planları Dünya bakanlan 2000 yılına kadar ABD'nin bilgi teknolojisine gûmrüklerin sıfırlanması önerisini görüşüyortar. Enformasyon \ {JI teknolojisi J - ü l \'- (Vurya Karetı- 7 4 3 ıuu518 50 Yanileticifer (DOnya tıcaretı- mılyarS) 145 >00 1999 1990 1995 2000 Kişisel bilgisayarlar (Dünya tıcaretı-mJyarSl J4.8 1996 1997 1998 APP ; = Başbakan Erbakan'm geri çevirdiği AB davetine Çiller'in katılımı da belirsiz Gümrük birliğine Dublin gölgesi SEDA OĞLZ Başbakan .Necmettin Erbakan'ın, Avrupa Birliği trlanda dönem baş- kanlığının 14 aralık cumanesi günü verilecek Dublin zirvesi akşam ye- meği davetinı geri çevirmesinden son- ra. Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Tansu Çiller'in de söz ko- nusu yemeğe katılıp katılmayacağı henüz netlik kazanmadı. AB üyesi ülkeler dışında, AB üyesi olmayan ülkelerin de devlet ve hükümet b'aş- kanlan düzeyinde temsil edileceği ve önümüzdeki dönem Avrupa Birliği polıtıkalarının ele alınacağı çalışma yemeğine Erbakan'ın katılmaması ilişkilerin ısınması açısından "kaçan fırsat" olarak yorumlanırken Çil- ler'in karılmamasınm ise •'soğuk duş" etkisi yaratacağı ifade ediliyor. Gümrük Birliği'ningerçekleştiril- nıesine ragmen RJEFAHYOL hüküme- tı dönemınde zayıflayan Avrupa Bir- liği'yle ilişkiler, Dublin zirvesinin • Daha önce Türkiye'nin Tansu Çiller ve Mesut Yılmaz döneminde başbakan düzeyinde temsil edildiği Avrupa Birliği zirve yemeğine. îslam birliği ile uğraşan Başbakan Necmettin Erbakan'm katılmayacağını açıklamasının ardından. programı netleşmeyen Dışişleri Bakanı Çiller'in de katılmaması halinde gümrük birliği sürecinin daha da soğuyacağı kaydediliyor. AB üyesi olmayan ülkeleri de içine alan çalışma yemeğine. Türkiye"nin başbakan \eya başbakan yardımcısı. dışişleri bakanı düzeyinde katılımının sağlanmaması durumunda iyice ger- ginleşecek. Bu yılın haziran ayındakı AB dö- nem başkanı italya'nın e\' sahiplığin- de düzenlenen Floransa'daki çalışma yemeğine dönemin Başbakanı Me- sut Yılmaz'ın katıldıeını. daha önce de Türkıye Başbakanı olarak Tansu Çiller'in yer aldığını kaydeden Baş- bakanlık eski AB nezdindeki büyü- kelçi.Türkiye-Avrupa Birliği Derne- ği Başkanı Ali Tigrel "Keşke, Baş- bakan bu davete katılmış olsaydı. AB hükümet başkanlan düzeyinde geniş tenıaslarda bulunma imkânı elde edebilecekti. Çünkü bu orga- nizas\onun muhatabı Türki>e Baş- bakamdır. Başbakan'm \erineTan- su Çiller'in katılmayacağını düşün- müyorum. Dublin çalışma yeme- ğinde gümrük biriiğinin sağlıklı bir yapıya oturtulması için AB'y le olan sorunlarımı/ın çözümünde diyalog >olu açılmış ulacaktır. 30 Ekinı 1995 tarihinden beri askıda kalan AB OrtakJık Konseyi toplantısının ya- pılması. mali yardımlar gibi sorun- İar varken, Başbakan'ın Dublin'e girmemesi ikili ilişkilerde kaçmlan bir fırsattır" dedı. Türk özel sektörünün AB'yle iliş- kiferini yürüten Iktisadi Kalkınma Vakfi'nın Genel Sekreteri EmreGö- nen, Erbakan'ın Avrupa ülkeleri hü- kümet başkanlarıylaDublin'debira- raya gelmesinin AB'yle ilişkilerde çok olumlu bir adım olacaöını belir- terek "Sorun AB'yi benimsemek ve>a benimsememek değildir. AB'yle sorunların giderilmeşi için diyalog fırsatı değerlendirilmelidir. Çünkü. sorunlar ancak diyalogla çö/ülür" dive konuştu. Atina'da başlayan İş Konseyi toplantılannda temkinli yakınlaşma süreci başladı Yunanistan'la ekonomik barış arayışı WT0 BAKANLAR TOPLAINTISI Küreselleşme içîn ABD baskısı SİNGAPt R (AA) - Türkiye'nin de üyesi bulunduğu Dün- ya Ticaret Örgütü'nün (WT0) ilk kez yapılan Bakanlar Toplamısı. Singapur'da başladı. Türkıye">i Deviet Baka- nı Ayfer Yılmaz'ın temsil ettiği toplantıda. ABD. Asya ül- kelerinı finansal serbesti ve telekomünikasyonda global- feşmeve ıkna etmeye çalışıyor. Singapur Başbakanı Goh Chok Tong. toplantıda. enformasyon teknolojisi konu- sunda bir anlaşma sağlanacak olsa da. enformasyon tek- nolojisi hizmetie- Dünya ticareti yavaşladı SİNGAPl R (AA) - Türkiye'nin de üyesi bulunduğu Dünya Ticaret Örgütü (\\ TO). uluslararası ticaret- teki büyüme hızının. I996'da büyük ölçüdeyavaşladığını bildirdi. VVTO üyesi ülkelerin Sıngapur'dakı ticaret bakanlan toplantısında açıklanan ra- pora göre. 1995'te dünya ekonomi- si büyüme hızının üç katı düzeyin- de artış kaydeden global ticaret hac- mindekı artış hızı. Î996'da yüzde 5'te kalacak. Raporda şöyle denildi: "l luslararası ticarettekiya\aş- lama, öngörülenden daha hızlı. Ancak, Batı \\ rupa'da ekunomik faali>etlerin canlanmasıvla. 1997'de global ticaret yeniden iv- me kazanacak." rinin serbestleş- tinlmesinde2000 yılının nihai tarih olarak konulama- yacağınısöyledi. ABDheyetine başkanlık eden Charlene Bars- hefsky ise. tele- fon. enformasyon teknolojisi vema- Iı hizmetler ala- nında global an- laşmalar ımza- lanmasını önerdi. Barshefsky, bu alanlann serbest rekabete açılma- sinın global bir ekonominin inşa- asındaönemlibir adımolup, herke- sefaydalarsağla- yacağını söyledi. ABD. bilgisayarlar. yarı-ıletkenler. bilgisayar yazılımlan \e telekomünikasyon ekipmanlannda gümrük tarifelerinin 2000 yılında kaldınlmasını isterken. çoğunluğu Güney- doğu Asya'dakılerden oluşan yoksul ülkeler. bu tarifele- rin 2000 yılında kaldınlmasına karşı çıkıyorlar. A\rupa ülkelennin çoğu da. ABD'nin öneri paketındeki bazı ürün- lerin serbestleştırme kapsamında yer almasından mem- nun değiller. Bu arada. ABD'nın hâkimiyetindeki telefon hizmetleri ve enformasyon teknolojisi ürünlen ticaretinın yıllık hae- mi 1 tnlyon dolara. bankacılık. menkul kıymetler alım- satımı \e sigortacılık ışlemlerinin döviz cinsinden gün- lük hacmi 1.2 trilyon dolara. uluslararasi borçlanma işlem- lerinin hacmi de 4.6 trilyon dolara ulaşıyor. MURAT İLEM ATİN'A - Türkiye ıle Yunanistan arasında süren gerginliği. ekono- mik girişimler ile yumuşatmayı amaçlayan Türk-Yunan İş Konse- yi'nin Atina'daki toplantılan dün başladı. Türkiye'nin son yıllardaki ekonomik amaçlı en büyük ışadam- lan topluluğunun katılımı ile ger- çekleştirilen toplantılara. \unanis- tan'dan ikinci sınıf işadamlannın katılması dikkat çekti. Atina'daki ılk gün toplantılannı değerlendi- ren. Türk ve Yunanlı işadamlan. iki ülke ilişkileri yönünden böyle toplantılann devam etmesi gere- ğindensözettilervesiyasiilişkiler- deki olumsuzluğun. ekonomiye yan- sımaması gerektiğini belirttiler. Toplantının açılışında konuşan Türk-Yunan İş Konseyi Başkanı Rahmi Koç, Atina 'daki ilk kez böy- lesine güçlü işadamlan heyetinin bulunduğuna dikkat çekti. Koç, Tür- kive ile Yunanistan arasında halen 400 milyon dolar düzeyinde bu'u- nan ekonomik alışverişin çok dü- şük olduğunu belirterek bu rakam- lann hızla yükseltilmesi gerektiği- ni ıfade ettı. Toplantının ilk gününde. İSO Başkanı Hüsamettin kavi. TÜSİ- AD Başkanı Halis Komili, IKV Başkanı Meral Gezgin Eriş. Türk- Yunan İş Konseyi Başkan Yar- dımcısı Şarık Tara, Nihat Gök- yiğit, Prof. Dr. Aydın Müderri- soğlu, Cemil Ba> kal, Eşref Cer- rahoğlu, Adil Ğöksu \e Çelik Kurdoğlu birer konuşma yaptı- lar. Yunan heyetinden ise. Atina Sanayii ve Ticaret Odası Başkanı Yanis Papathanasiu, Yunan Sa- nayiciler Federasyonu Başkanı Ya- son Stratos ve Yunan Ihracatçı- lar Birliği Başkanı Hristina Sake- laridis konuştular. Söz alan Yunanistan Ticaret ve Sanayii Odası Başkanı. Yunanis- tan lhracatçılar Derneği Başkanı. Atina Ticaret Sanayi Odası baş- kanlandostluk ve ekonomik ilişki- ler yolunda bol temennili konuş- malaryaptılar. Yunanlı konuşmacı- lar. siyasi olumsuzluğa rağmen. ekonomik alanda diyalog önerir- ken Türk-Yunan ilişkilerinde 24 sa- at içinde bir gelişme beklenmeme- si gerektiğinin de altını çizdiler ve ılişkılerde karşılıklı güvenin tesis edılmesı gerektiğini belirttiler. Türk ve Yunanlı basın patronla- nnın bir araya gelerek yiyecekleri vemek ise Yunanlı patronlar tara- fından kendileri hakkında kötü dü- şünülür gerekçesi ile yapılamadı. Toplantının ilk oturumunu değer- lendiren işadamı Şank Tara, Yu- nanistan Başbakanı Kostas Simi- tis'in aklı başında bir politikacı ol- duğunu belirterek "Tmutediyorum ki Simhis.dostluğu ara>acaktır.>»k- sa iki ülkenin düşmanlığa tahammü- lü>»ktur'" dedi. Bugüne kadarkı ı> ı niyet konuşmalannın artık dışına çıkması gerektiğini belirten işada- mı Selinı EgelL "Bizim işadamı ola- rak ülkemizde bizleri idare eden in- sanlara bazı nıesajlarvvrmem'uge- rekir" dedi. >'unanistan'da. basın ve hükümetin Türkiye ile iş yapmak isteyen işadamlanna iyi gözle bak- mıyorlar görüşünün. Türkiye tara- fında da geçerli olduğunu belirten Egeli. "Türk Dışişleri Bakanbğı'nda- ki Yunanistan masasında da a\nı olunısıı/ görüşler hâkimdir, karşı- hklılık ilkesi burada da gecerlidir" şeklinde konuştu. Rahmi Koç. Türkiye ile Vunanistan ara- sında 400 mihon dolar olan ekonomik alışverişin çok düşük olduğunu belirtti. EKİMDE ÜRETİM YÜZDE 15.5 ARTTI Sanayide canlanma _ ANKARA(Cumhuriyet Bü- rosu) - Sanayi üretimi bu yılın on ayında yüzde 5.5, ekim ayında ise yüzde 15.5 oranında artış gös- terdi. Toplam sanayi üretimi ge- çen yılın 10 ayında yüzde 7.6, ekim ayında ise yüzde 2.2 oranuı- da artmıştı. DlE'den yapılan açıklamaya göre. on ayda sektörel bazda üre- tim artışı ise imalat sanayiinde v üzde 5.9, eneıji sektöründe yüz- de 10.5. maden sektöründe ise yüzde 7.8 oldu. On a> da imalat sanayii alt sek- törlerinde ise en yüksek üretim artışı >üzde 19.9 ile makina sa- nayiinde gerçekleşirken. bunu yüzde 13.5 ile metal ana sana- yii, yüzde 6.8 ile gıda sanayii, yüzde 5.5 ile mensucat sanayii ve yüzde 5 ile taş toprağa daya- lıürünlersanayii izledi. Buna kar- şılık üretim kâğıt ve basım sana- yiinde yüzde 25.9. kimya sana- yinde yüzde 0.8 geriledi. Ekim ayında sanayide üretim artışı ortalama yüzde 15.5'i bu- lurken. sektörel bazda üretim, imalat sanayiinde yüzde 15.5, madencilik sektörü yüzde 24.5 oranında. eneıji sektöründe de yüzde 12.6 oranında artış gös- terdi. İZİNLER 11 AYDA ÜÇTE BİR AZALDI Yabancı sermaye geriledi Ekonomi Ser\isi - REFAHYOL hü- kümetinin kurulmasının ardından da- ha da belirginleşen yabancı sermaye- deki tedirginlik sürüyor. Kasım ayın- da yabancı sermaye giriş izinleri bir ön- ceki yılın aynı avına göre yüzde 64.3 gerileyerek. 54 milyon dolara düştü. Ya- bancı sermaye 11 ayda da üçte birora- nındaazaidı. Yabancı Sermaye Genel Müdürlü- ğü'nden veriien bilgiye göre, ocak-ka- sım dönemi itibanyla gıriş izni veri- ien yabancı sermaye miktan yüzde 35.2 gerileyerek, 1 milyar 206 milyon do- lara indi. Geçen yıl kasımda 151 milyon do- lar, ocak-kasım döneminde ise I mil- yar 857 milyon dolarlık yabancı ser- mayeye giriş izni verilmişti. Verilere göre. kasımda izin verilen yabancı sermayenin 11 milyon dola- rı yeni. 13 milyon dolan te\sii. 8 mil- yon dolan da portföy yatınmlan amaç- lı oldu. Sermaye arttırımı amacıy la da 22 milyon dolarlık yabancı sermaye- ye giriş izni verildi. Kasımda giriş iz- ni veriien yabancı sermayenin 41.7 milyon dolan imalat, 11.7 milyon do- lan hizmetler. kalanı da tarım sektö- ründe faaliyetgösterecek. Kasımda en fazla sermaye girişi ise 21 milyon dolar ile Hollanda. 12 milyon dolar ile ABD. 5 milyon dolar ıle Almanya, 4 milyon dolar ile Fransa'dan oldu. YKVİDE1V DEĞERLEME ORANLAR1 BELİRLENDİ Taşıt vergileri el yakacak ANKARA (ANKA) - Taşıt almak isteyenler ile satın al- dıklan taşıtlann devrini üzer- lerine almamış olanların y ıl- başından itibaren anacak ver- giler nedeniyle elini çabuk tutması gerekiyor. Ta^ıt alım vergileri. her iakvimyılında. birönce- ki yıl için belırlenen ye- niden değerleme oranı kadar arttırılıyor \en\- den değerleme oranı her yıl toptan eşya fiyatlarındaki ekim sonu ıtıbany la on iki ay- lık ortaiama artış olarak esas alınıyor. Maliye Bakanlığı. bu yılkı yeniden değerleme oranını. bu yöntemle belirle- yerek yüzde 72.8 olarak ilan ^tti. Yeni taşıt alım vergileri. 1997 y ılbaşından itibaren ge- çerli olacak. Ancak Bakanlar Kurulu'nun vergileri yeniden değerleme oranı nın y üzde 50 fazlası ya da y üzde 50 ajağı- sı oranında arttırma yetkisi de bulunuyor. Bakanlar Ku- ruluyetkisinikullanırsa. yüz- de 72.8'lik oran yerine yüz- de 39.1-109.2 arasında' bir oran uygulanabilecek. Yeniden değerleme oranın- da yapıtacak arttırımla bir y a- §ın altında bulunan 950 kilo ve daha düşük ağırlıktaki oto- mobillerin 39 milyon 580 bin jira olan taşıt alım vergisi. yıl- başından itibaren 68 milyon YENİ GİRİŞİMCİLERE ALTERNATİF FİNANSMAN YOLLARI Tatil yörelerinde Mercedes'ten 'süper' mini Ekonomi Servisi - Mercedes Benz bu jüzjıhn en iljpnç otomobillerinden biri olan A Sınıfi'nm ilk resmi fotoğ- raflannı sundu. 3.60 nıetre uzunluğundaki A Sınıfi. Mercedes'e özgö tüm güvenlik konfbr ve çevre uvumu öğelerini sunuyor. Bu özellüderiyle aynı ölçülcrdeki di- ğer otomobillerden aynlan A Sınıfı, çok yönJö kuilanıtn olanakian ve geniş iç hacmivle yepveni bir araç katego- risi oluşturuvor. A Sımfi'nın yeni geliştirilen ve "sand- viç™ yapısı olarak tanımlanan motor. vites kutusu, aks ve yakıt deposu yerleştirme dii/eni sayesinde önden çarpmalarda aracın altina kayarak yolcu kabinini ko- ruvor. A Sınıfi'nın fivatı 25-30 bin nıark olacak. 390 bin lirayaçıkacak. Taşıt alım vergisi. otomobıhn yaşı büyüdükçe azalıyor. Vergi, 4- 5 yaş grubundaki otomobil- de0-l yaşgrubundakininya- rısı düzeyine iniyor. Ağırlık ve yaşa göre belir- lenen taşıt alım vergileri. bi- rinci derecede lüks otomobil- Renault üretime yeniden başladı BL RSA (AA) - Türkiye'nin en büyük ikinci otomobil fabrikası durumundaki Öyak Renault Otomobil Fabrıka- sı'nda üretime dün sabah yeniden başlandı. Yekililer, Fransa'dakı kamyoncu grevi yüzünden Türki-. ye'ye yedek parça getirilemediğini ve bu nedenle 5 aralık- ta üretime ara verıîdığini hatırlattılar. Bu süre ıçınde ışçi- lerin zorunlu izne çıkanldığını belirten yetkıliler. fabrika- da halentek vardiya ıle günde 320 otomobil üretildığini kay- dettiler. Oy ak Renault'nn piy asadaki durgunluktan etkilen- rtıekle birhkte, ışçi çıkarmayı ise planlamadığı bıldirildi. lerde. tarifedekı miktarın üç katı. ikinci derecede lüksler- de iki katı. üçüncü derecede lüks otomobillerde iseyüzde 50 olarak uygulanıyor. Bakanlar Kurulu yetkisini kullannıazsa. Maliye Bakan- lığı. Vergi Usul Kanunu uya- rınca motorlu taşıt vergileri- nı de 1996y!İı için belirlenen yeniden değerleme oranı ka- dar arttırarak yılbaşından ge- çerli olmak üzere ilan edecek. 1-6 yaş arasındaki 950 ve daha düşük ağırlıktaki oto- mobillerin motorlu taşıt ver- gisi 4 milyon 340 bin liradan 7*milyon 490 bin liraya çıka- cak. Vergi lüks otomobiller- de üç katına kadar çıkıyor. 7- 15 yaş arasındaki otomobiller- de ise 0-6 yaş grubundakile- rin ağırlıgına ve lüks olup ol- mayışına göre belirlenen mo- torlu taşıt vergilerinin yarısı uygulanıyor. MUSIAD'm manipülatörlere borsa atagı savaş actı Petrol Ofisi'nde ovun bitmediParanıza yön veren dergi TREND HER PAZAR BAYINIZDEN ALMAYI UNUTMAYINIZ IŞÇİNİN EVREMNDEN ŞLKRAN SONER İkiFilm Sadece bir rastlantı, iki film birden birbirinden il- gisiz gibi görünen senaryoları ile iki ayn toplum ve kültürde sevgisiz, acımasız birçarkın insanları silin- dir gibi ezmesini anlatıyor. "Sleepers" dünyayı ezen ABD'de yaşamın zoıiu olduğu bir kent sokağındaki gençlerin, insanların yokedilişini, "Eşkıya"Türkiye'den sevginin engüç- lülerinin bile çarpık bir çarkın içinde insanları kurtar- maya yetmediğini, çarpıcı sahnelerle sergiliyorlar. Her ikisinden de biraz çarpılmış, biraz da isyan halinde çıktım. Kötülüğün, sevgisizliğin kazanması- nı kader, kaçınılmaz gören sonlannı, katı gerçekçi- lik yanında biraz da sanatçı duyarlılığı ve karamsar- lığı olarak görmek istedim. "Eşkıya"y\ birlikte izlediğım yazar, sanatçı arka- daşım, benim, filmlerdeki boyutlan ileacımasızlığın, vahşetin, kötülüğün bir kader olmadığı, sonunda in- sanhğın kazanacağı yolundaki yıkılmaz inancımı kır- mak istercesine, birkaç gün önce yaşadığı birolayı aktardı: Yanında genç bir adam, genç bir kadını (sevgili- sini) fena halde dövmüş. Kızı kaçırarak ancak ağır yaralanmaktan kurtarmışlar. Ama sonra aslında kı- zın o dayağı hak ertiğini öğrenmiş. Genç adam kı- sa bir süre önce çok ilerlemiş bir kanser hastalığı ile karşı karşıya olduğunu. hiçbir tedavi göremeyece- ğini, ancak aylarla sayılı ömrünün olduğunu öğren- miş. Genç, yakışıklı, iyi eğitim görmüş, paralı bir ai- lenin çocuğu olan delikanlı, ölümü yalnız başına beklemekten korkuyormuş. Sevgilisinin geceleri ya- nında olmasını istiyormuş. Kıza ise bu sorumluluk çok ağır gelmiş. Sevgilisinden kaçmaya ve başka- ları ile birlikte olarak ondan uzakta durmaya çalışı- yormuş. "Böyle ağır bir sorumluluğu kaldıramam, mecbur değilim" diyormuş... Sanatçı, yazar arkadaşım birkaç gündür etkisin- den kurtulamadığı olayı yansız anlatırken, algılama- sında olmadan bir küçük yorum daha katıyor: "Kız da haklı, böyle bir sorumluluğu taşımak istememek- te özgür" diyor. Olaydan daha boyutlu olarak sanatçı, yazar ar- kadaşımın küçücük yorumundan dehşete kapılmış olarak düşünüyorum: "Insan olmaya ilişkin değerlerde nerelere gel- dik? Kavramları nasıl bu boyutlarda çarpıtabildik? Genç bir kadının gerçek bir sevgıyi olmasa bile, günlük güzellikleripaylaştığı bıradamı ölümünegün sayarken terk etmek istemesı, yalnız kalmaktan kork- tuğu sayılı gecelerde 'Böyle bir sorumluluğu kaldı- ramam' diyerek kaçıp gitmeyı seçmesi' hak, özgür- lük' oluyor. Bizinsan olma halinden, değerierden na- sıl bu kadar uzaklaştık?" Bu genç kızımız için, "görüntüsü, davranışlan bir melek gibi olsa da insan olmaktan çıkmış" yargısı- na varırken, öfkem yaşamakta olduğumuz gündem- deki gelişmelere, Susurluk'taki kamyon çarpması son- rası olup bitene yöneliyor: "Bu kez de ipin ucunu ka- çırır, bu kadar ortalığa saçılmış pisliğin hesabını so- ramazsak, kötülüğün, sevgisizliğin egemen olduğu insan ilışkilehnin doğrudan sorjmlusu ve yaratıcısı oluruz. Zengin ve yakışıklı iken peşinden koştukla- n sevgililerinin, kanserolduğunda birkaç gün yanın- da kalmaya katlanamayan, sevgisiz, kin dolu, ruh- ları yaralanmış, hasta kızlanmızı çoğaltırız.." diye düşünüyorum. Çiller e Erbakan a yönelik öfkem. "fe- miz toplum" kavgasınm mutlaka başarılması gere- ğine olan inancım büyüyor. • • • Aklıma birkaç gün önce biı başka arkadaşımın aktardığı bir ilişki geliyor. Adliye koridorunda rastla- dığım bir erkek arkadaş, kendısı inşaat kalfası Rus asıllı yükseköğrenim görmüş bir sevgili ile yaşayan bir dostundan söz ediyor: "Sevgi falan kalmamış, açıklanamaz bir bağ, bir sorumluluk. Kadın eve geldığinde hergün masajya- pıp, çocuk gibi banyoda yıkıyor, bir geyşa gibi hiz- met ediyormuş. Bu kadar vehcilik, eziklik karşısın- da arkadaşım Istanbul'a getirdiği bu Rus kadını ne yapacağını, nasıl bırakacağını bilemiyor. Rusya'ya gidenler arasında çokyaygın birdurum. Rus erkek- leri hep alkolik olmuşlar, kadın dövüyorlarmış. Rus kadınJan da kendiierine özen gösteren, önemse- yen Türkerkeklerine kul köle oluyoriar..." Önümde Rusya'da sağlanan enflasyon mucize- sine ilişkin bir gazete haberi: Bir ara 2600'lere fırla- yan enflasyonda yüzde 25-30'lara inilmiş. Mucize- nin sırn yüksek devalüasyon. düşük deviet harca- malan, özelleştirme. Satır aralarında bedelin biraz ağır olduğuna da işaret ediliyor. Bir yandan da bir zaman- lar kuyruklardan geçılmeyen Rusya'da lüks otomo- biller, marka giyen şık kadınlar, Batılı mağazalar ve _ reklamlardan söz ediliyor. Dünyanın her yerinde ağır bir yoksullaşma. işsiz- lik, rüşvet, vurgun, soygun, mafya düzeni, insana ait en başta sevgı. bütün değerlerin erozyonunu geti- ren, ırkçılığı, şeriatı, hertürden ilkel ayırımcılığı, kan- lı ilkel hesaplaşmalan besleyen yeni dünya sömürü düzenine, değerierine tapanlara, boyun eğenlere karşı savaşım cephesini büyütmek gereği, gerçeği. çırılçıplak ortaya çıkıyor... İki ayn dünyadan iki film yeni dünya sömürü dü- zeninin yarattığı çarpık, sevgisiz. acımasız insan iliş- kilerini bütün yalınlığıyla ortaya koyuyor... Tekel ihracata dönük üretecek Yeni Harman sigarası 'New Blent' oldu ANK.4RA (AA) - Tekel Genel Müdürü Mehmet .\k- ba>, kurumun ihracata y öne- lik Nevv Blent (Yeni Har- man) adıyia sigara üretimi- ne başladığını bildirdi. Akbay. yaptığı açıklama- da. Yeni Harman sigarası- nın "New Blent" adıyia üretildiğini, öncelikle ihra- cat amacıyla kompozisyo- nunun biraz değiştirildiğini. içerisine Tür- kiye'de üreti- len Amerikan V'irginia tipi tütünlerden koyduklarını söyledi. "İhracata yönelik ola- rak ürettiğimiz sigaranın çok başarılı olacağını zan- nediyoruz" diyen Akbay, sigaranınüretımine başlan- dığını ve kısa bir süre sonra da gümrüksüz satış mağa- zalannda satışa sunulaca- ğını kaydetti. Yeni üretilen sigaranın ih- racat amacıyla önce dene- neceğini. tutulması halinde iç piyasalara da kaydınlaca- ğını belirten Tekel Genel Müdürü Akbay. şöyle ko- nuştu: "Sigaranın en belirgin özelliği. Türk tütünü kon- septini muhafaza eden bir sigara olması. Türkiye'de yetiştirilen ünlü Türk tütü- nü yanında bir de Ameri- kan tipi tütünü de burada de\re\e alacağız. Böyle- likle, Türkiye"de \ irginia tipi tütün üretiminin yay- gınlaştırılması bakımın- dan da önemli katkılar sağ- lanabilecek. Bununla il- gili ihracat talepleri gef- diğinde de bunları değer- lendireceğiz." Az alkollü limonata Akbay, Tekel'in. alkollü içkiler alanında da birtakım yeni çalışmalan olduğunu belirterek, şöy le devam erti: "Dünyada, yüzde 5'in altında alkol ihtiva eden li- monata >a da kokteyl tü- rü çok yaygın ürünler \ar. Bunlarla ilgili ortaklaşa üretim ve pazarlama tek- lifleri \ ar. Kesin bir şe> söy- lenemez ama, teklifier üze- rine değeıiendirmelerimiz sürüvor."
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear