Catalog

5KASIM1996 SALI CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ Ekimde temd mallara yüzde 7-100 arası zam gelirken DİE perakende fiyat artışını yüzde 6.5 olarak hesapladı EnflasyonfiyatlarıyansıtmıyorA>KARA <Cumhurr*t Bünssu) - Fiyıtlarda sonia- haröncesi agû*os ayında b.3- layan yüksek cranlı çıkış. ler ay artarak trmanmayı sürcli- rüyor. Er.fi ısyon geçen ay ü- ketici fı\at!amda yüzde 65. toptan eşya f-yatlarında 3a yüzde 5.5 oranma ulaştı. EW- İet Isatistik Enititüsü'nce \s- saplanan ay Iıkfiyaı artışı IT- ulamasina gö"e tüketiei "j- yatlarında ekım ayında ger- çekleşen v iızde 6.5 oranıno- ki yükselış verlerde kaldı Bir ay lık fıyat artışlannca. halkın kullandığı temel ma3- delerin fiyatlannın yüzde 7 ile yüzde 100 >ükseldigi cr- tayaçıkrı Kışaylanöncesn- de. kazak. ınort, pardösü î- yatlan da yiizde 49 arttı. Fiyatlardakiartışlar. yıük toptan eşyada yüzde 82.8, ti- keticı mallannda yüzde 7Ç6 oranında gerçekleşti. Yılbaa- na göre tüketiei fiyatları y fe- de 79.6. toptan eşya fiyatlan da yüzde 82.8 oranında yüc- seldi. Fıyat artışında temmiE- daki mevsimsel düşüşün ar- dından ağustosta başlayan <j- kış sürüyor. Bır önceki a;a göre ağustosta yüzde 3.8. eT - lülde yüzde 5. l yükselen to>- tan eşya fivatları ekim ayıı- da aylık yüzde 5.5 düzeyince yükseldi. Ekimde bir önceu aya göre yüzde 6. l artan tı- ketici fiyatlan da agustosa yüzde 4.3. eylülde yüzde 61 düzeyinde yükselmiştı. Toptan eşya fiyatlan. ekimde yılbaşına göre 69.>, yıllık da yüzde 82.8 arttı. Ekin ayında toptan eşya fiyatlarn- da 12 aylık ortalamalara go- reenflasyonyüzde72.8 oldı. Toptan eşya fiyatlan. ekin ayında bir önceki aya görf. sektörler itibany la tanm ürüı- lerinde yüzde 7.6. madencilk sanayiınde özel sektörde yüide 6.3. kamu sektöründe yüzde 7.3olmak iizere yüzde 7. imalat sancyiinde özel sektörde yüzde 4.6. kara u sek- töründe vüzde 4.9 olmak üzere Temel maddelerde dev artıslar (%) Telefon ücreti 100.0 Kazak 49.7 \ Pardösü 41.6 N Bot 40.5 Mont 33.6 Ceket 25.4 Beyaz peynir. 24.3 / Kaban....". 22.0 Pijama 19.8 Ayakkabı 18.3 Tereyağ „ 18.1 Kaşar Peyniri 16.2 Yöğurt 16.2 Süt 15.2 Şeker. 14.0 Yumurta. 13.3 Gazyağı 7.3 Doğalgaz 7.1 Aylık enflasyon Toptan eşya Tüketıcı Ekım Kasım Aralık Ocak Şubat Mart Nısan 1995 1996 Mayıs Hazıran Tem. Ağus. Eytul Ekım İstanbul'da rekor enflasyon Ekonomi Servisi - Istanbul'da tüketiei fiyatlan ekim ayında yüzde 14.5 arttı. İstanbul Ticaret Odası tarafından 1985 >ılı bazalınarak hazırlanan Ücretliler Geçinme Endeksi'nde toptan fiyatlar ise yüzde 4.4 oranında yükseldi. Yıllık ortalama artıslar da perakende fiyatlarda yüzde 95.4 toptan fiyatlarda yüzde 69.6 şeklinde gerçekleşti. iş dünyası DİE'nin rakamlarını gerçekçi bulmuyor RIDVAN BUDAK İSHAK ALATON ATALAY ŞAHtNOĞLL ZAFER ÇAĞLAYAN MEMDLH HACIOĞLl (DİSK Genel Başkam) (Sanavici) Kader değil Allah'a havale Enflasyon iıızını kesmeden hükümete rağmen devam ediyor. Aynca kronik oluşumunu da sürdürüyor. Başbakan ya da hükümet olmak önemli değil. Önemli olan enflasyonu halkın kaderi olmaktan kurtarmak. Toplum demoralize olmuş durumda. Hükümet 4-5 tane belediye başkanlığı için böyle bir ayıba göz yumdu. Bu yüksek oran zaten bekleni- yordu. Allah beterinden saklasın. Zaten enflasyon artışını önlemeyi Allah'a havale ettik. Çünkü hükümet hiçbir yapısal tedbir almı>or. Devletin seçim çev relerine verdiği rüşvetin bir sonucu. Oy satın alma demokrasi olarak ortaya atılıvor. Vatandaş para karşılığı iğfal edilivor. IİTO Meclis Bafkani) Açıklama gerek iTOnun yaptığı enflasyon açıklamasıyla DİE'nin enflasyon oranlan arasındaki fark şaşırtıcı. Heriki kurumun da değişik değerlendirme yöntemleri kullandıkiannı biliyoruz. Ancak fark bu kadar olmamalı. Bu yüzden her iki kurum da açıklama yapmalı. Yıl sonu enflasyonu yüzde 85-90 arasında gerçekleşir. (ASO Başkam) Sosyal patlaıııa Bu rakamlar şaşırtıcı değil. Enflasyon kronikleşti. Hükümet- lcnn bugüne kadar yapısal tedbirlerde bulunma- lannın sonucu bu. Enflasyonun yüksekliği gelir dağılımındaki bozukluğu hızla arttırıyor. Sosyal bir patlama kapıda. Seçim sonuçlan seçmenin koalisyondan çok rahatsız olmadığını gösteriyor. (E.ski tSO Başkam) Veriler sağhksız DlE'nin açıkladığı enflasyon oranlannın beklenenin altında çıkması hükümetin ekonomik verileri manipüle ettiği şüphelerini arttırıyor. Yılbaşından bu yana dış ticaretle ilgili sadece ocak ayı verilerinin açıklanmasından sonra enflasyon rakamlarındaki bu düşüş. hükümetin her şeyi pembe göstermesinin bir başka sonucu. yüzde 4.7. enerji sektöründe de yüzde 4.6 arttı. Tüketiei fiyatlan geçen ay yıl- başına göre yüzde 65.3. yıllık da vüzde 79.6 düzevinde yükseldi. Tüketiei fiyatlannda enflasyon 12 aylık ortalamalara göre yüzde 80.2 gerçekleşti. Tüketiei fiyatla- nnda geçen ay, bir önceki aya gö- re. en yüksek artış yüzde 8.7 ile Kayseri'de yaşandı. Tüketiei fiyat- lan aynı dönemleritibanyla. Bur- sa'da yüzde 8.1. Adana'da yüzde 7.6, Erzurum'dayüzde 7.8. Anka- ra'da vüzde 6.8. fstanbul"da vüzde 6.7. Izmir'de yüzde 6.4. Diyarba- kır'da yüzde 5.4, Antalya'da yüz- de 6.8. Diyarbakır'da vüzde 5.7 yükseldi. Tüketiei fivatlan ekım avında. gıda harcamalarında yüzde 6.5. giysi fiyatlannda yüzde 1 7.7. ko- nut giderlerinde yüzde 5.3. ev eş- yasında yüzde 5. ulaştırma gider- lerinde vüzde 4.6 vükseldi. 4.1 milyar dolarlık özelleştirme hayali 10 yılda yapılamayan 1997'ye sıkışürılıyorANKARA (AA)- Özelleştirme programı çerçevesinde. 1997 yılında toplam 2! kuruluşun özelleştmlmesinden 4.1 milyar dolarlık (yaklaşık 550 trilyon lira) gelir bekleniyor. Özelleştirme için Dünya Bankası'nın 53.8 milvon dolarlık fonundan şimdiye kadar sadece 8 milyon dolan kulİanılırken. önümüzdeki dönemde bu kaynağın geri kalan kısmı değerlendirilecek. Özelleştinne sürecinde aynca. iç ; kaynaklardan da ı 13.5 milyon dolarlık harcama yapılacak. Geçen hafta Özelleştinne Idaresi Başkanlığı (ÖİB) ve Hazine Müsteşarlığı üst duzey \etkilileri arasında \apilan topİantıda. belirlenen program çerçevesinde. 1997 yılında özelleştirilecek kuruluşlar belirlendf. Programa göre. 3 işletme ve küçük iştirakler hariç Sümer Holding'in tüm işletmeleri özelleştirilecek. Aynca Etibank hisseleri ile, Karadeniz Bakır hisseleri ve Köyteks işletmelerinin ; tamamı da satılacak. Bu arada | özelleştinne kapsamındaki sadece 18 şirketin günlük zarar toplamının 140 milyar liranın iizerinde olduğu. bu nedenle satış durumunda sağlanacak gelir yanında bu zararlann da ortadan kalkacagı belırtiidi. Öte yandan özelleştirme çalışmalannda. Dünya Bankasfnın PIAL (özelleştirme yardım) kredisi çerçevesinde tanıdığı 53.8 milyon dolarlık fondân. şimdiye kadar 8 milyon dolarlık bir harcama yapan Türkiye. iç (hükümet) kaynaklardan ise hiçbir harcama yapmadı. Önümüzdeki dönemde ise özelleştirme sürecinde iç kaynaklardan da 13.5 milyon dolarlık bir harcama yapılacak. Özelleştirme için aynlan kaynaklar ve yapılan harcamalar ise şöyle: "Mali danışmanlar için 31 milyon dolarlık kavnak. bankadan karşılanacak. Mali danışmanlara dönük 3 milyon doların da, iç kaynaklardan temin edilmesi öngörülüyor. Danışmanlara ilişkin şimdiye kadar 1.1 milyon dolarlık harcama için. banka kaynağı kullanılmış durumda. ÖİB'ye kurumsal (hukuksal \e stratejik) destek olarak. banka tarafından tanınan 5 milyon dolarlık kaynagın 3.5 milyon dolarlık kısmı kullanılmış durumda. Halkla İlişkiler Kampanyası çerçevesinde, danışmanlara banka tarafından tanınan 2.5 milyon dolarlık harcama yetkisinin de, sadece 400 bin dolarlık bir kısmı kullanılmış durumda. Medyada ranıtım için banka tarafından 6 miîyon dolar. hükümet kaynaklarından ise 3 milyon dolarlık bir kay nak ay rıtırken, şimdiye kadar sadece banka kaynaklarından 2.8 milyon dolarlık bir harcama yapılmış bulunuyor. Araştırma çalışmaları için de 1.5 milyon dolarlık iç kaynağa dokunulmamış durumda bulunuluyor." Özelleştirilecek kuruluşlar: , Turban'ın işletmelerinin tamamı. Testaş'ın Ankara tesisleri, Petlas hisselerinin tamamı. Petkim'in çoğunluk hissesi. Havaş'ın kalan y üzde 40 hissesi. Erdemir'in yüzde 40 hissesi. Hamidabat %e Soma işlttmeleri iştirak hisselerinin tamamı. Orüs'ün tüm işletmeleri. Çitosan hisselerinin tamamı. Türkiye GemiSanayii tersanelerinin işletme hakkı. , Deniz Nakliyat'ın yüzde 99.92 hissesi. . Türkiye Denizcilik İşletmelerinin 8 limanının işletme hakkı. % Et ve Balık İ rünleri AŞ'nin tüm işletmeleri. , POAŞ'ın daha sonra belirlenecek bir hisse oranı özelleştirilecek. N Sıvas Demir Çelik'in ise hisselerinin tamamı. , Türk Telekom'un \üzde 15 DPT'nin 1997 hedefleri de "denkbütçe" gibiiyimser Hedefler bütçeye yakışacakANKARA (AA)- 1997 Yılı Programı hazırlık çahşmalan tamaınlandı. Programda yer alan makroekonomik hedeflere göre, ekonomi gelecek yıl yüzde 4 büyüyecek. enflasyon yüzde 65. ortalama dolar kuru da 135 bin lira düzeyinde tutulacak.DPT tarafından basım çalışmaları sürdürülen \e 6 Kasım Çarşamba günü TBMM'deki biitçe görüşmelerine yetıştinlmeye çalışılan 1997 Yılı Programfnda. 1997 Mali Yılı Bütçe Kanun Tasansı'nda belirtilen hedefleraynen yer aldı. Buna göre. Gayri Safi Milli Hasıla'nın (GSMH) gelecek yıl 25.3 katrilvon liraya ulaşması planlanırken. 50 milyar dolarlık ıthalat. 29.5 milyar dolarlık ihracatla. 20.5 milyar dolarlık dış ticaret açığı gerçekleşeceği öngörüldü. Cari ışlemler dengesinın ise gelecek yıl 5.6 milyar dolar açık vereceğı kaydedildi. Programda. ekonomide verimliliği arttırmak, maliyet yapısını rekabet edebilirdüzeye indirmek. serbest pıvasa koşullannı ve devletin asli fonksiyonlanna kavnak ayırmasına olanak; saglamak için. özelleştirmenin hızlandınlacagı ıfadesi yinelendi. Sermayenin tabana yavılması, kamu açıklannın azaltılması ve borç stokunun düşürülmesi anlamında, programda. özelleştirmenin "özel bir önem"* taşıdığı üzerindeduruldu. Gelecek yıl, 500 milyon dolan Telekom lısans satışından olmak üzere. belli bir zaman içinde getirisi 4.1 milyar dolan bulacak. büyük bir özelleştirme hamlesi başlatılması planlandı. Tanmsal destekleme sistemini daha rasyonel bir yapıya kavuşturacak çalışmaların tamamlanması. bu amaçla ürün borsalannın çeşitlendirilerek geliştirilmesi gereğine de işaret edilen programda, sosyal güvenlik sistemin'n daha rasyonel bir yapıya kavuşturulması için karar \erilen refonn çalışmalannın hızlandırılması gereğine değinildi. Bu amaçla. özellikle SSK. Bağ-Kur \e Emekli Sandığı'nın ncrm birliği sağlayacak şekilde. idari \e mali anlamda yeniden yapılandınlması gereğinin önemine de dikkat çekildi. DOSYA: FAİZSİZ BANKACILIĞA HÜKÜMET KIYAĞI şirketten ihracat teklifiSSK, Bağ-Kur ve Emekli Sandığı'na 530 trilyon 'Sosyal açık' büyüyor KOBIlere devlet destegi Cinsiyetin iş yaşamına etkileri Balarısı gerçekleri açıklıyor (AA) - Sosyal güvenlik sistemindeki açık. her geçen yıl büyüyor. Devletin gelecek y ıl sosyal güvenlık kuruluşlarına aktarması gereken kaynak. bu yıla oranla yüzde 53.6'lık artışla 530 trilyon liraya ulaşacak. Sosyal güvenlik kuruluşlannın açığının bu yıl. 345 trilyon lirayı bulacagı tahmin ediliyor. Buyılkiaçığın 180 trilyonu SSK. 105 trilyonu Emekli Sandığı ve 60 trilyon lırası da Bağ-Kur'dan kaynaklanacak. Sosyal güvenlik acıkları Kuruluşlar Mtr Emekli Sand ^ 1 Bağ-Kur J ^ TOPLAM 1996 1997 (MityarTL) 180,000 . 105,000 60,000 345,000 280,000 133,000 117,000 530,000 Artış oranı (Yüzde) 55.5 26.6 95.0 53.6 9 aylık bilançolarda karlara göre Gelecek yıl. devletin sosyal güvenlikte açığı kapatmak için aktarması gereken kaynak miktan ise Sosyal Sigortalar Kurumu'nda 280. Emekli Sandıgı'nda 133. Bağ-Kur'da 117 trilyon lirayı bulacak. Paranıza yön veren dergi ITREND HER PAZAR BAYİNİZDEN ALMAYI UNUTMAYINIZ IŞÇINEV EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Madalyonun Saklı Yiizii Günlerdir televizyonlar. gazeteler Avrupa Kalite Ödülü'nü Türk şirketi Brisa'nın kazanmasının haber ve röportajlarına yer veriyor. Türk şirketınin bu büyük başarısının sırrına ilişkin, kimi firmanın reklam amaç- lı, kimi de gazetecilerin yorumlaması niteliğinde, açık- lamalarda bir vurgulama dikkat çekiyor: Başarının sımnın işçi-işveren diyaloğu, işbirliği, karşılıklı güven ve özveri oldugu açıklanıyor. Derken "kalite çemberleh" olarak adlandırılan yaklaşımın önemi üzerinde duruluyor. Sabancı ailesinin işçiler ara- sında görüntüleri, kendilerini işyerinin başansına ada- mış işçilerin görüşleri her gün bir yeni boyutu ile ka- muoyuna yansıtılıyor. Dikkatinizi çekti mi bilmiyorum... Bu tabloda ola- ğanüstü bir iletişim ve uyum içinde, birbirine karşı sı- nırsız anlayışlı. kalite ve verimi. üretimi arttırmak ama- cında buluşmuş işçiler ve işverenler var. Çağdaş iş- çi haklarının, çıkarlarının kollandığı her yerde olması gereken asıl taraf, işçi sendikasının hiç adı geçmiyor. Çünkü işçilerin de kendilerine çok lyi hakların ve- rildiğini söyledikleri bu düzenin ideolojisinde ışçi sen- dikasının yeri yok. Eğer eskiden kalma, işyerinde yet- kili bir sendika varsa, zaman içinde devre dışı bıra- kılmak üzere, sözleşmenin tarafı olarak arada duru- yor. Son yıllann açılmış bütün büyük ve modern iş- letmelerinde. uluslararası tekellerin markası olsun ol- masın. en modern teknolojınin uygulandığı, en bü- yük yatınmlann yapıldığı işletmelerin tümünde ise iş- çi sendikası kapıdan içeri sokulmuyor. Bu işletmelerden kimilerinde işçiler sendika üyesi olmaya kalkıştıklannda, soluğu hemen sokakta aldı- lar, sendikal haklannı. en doğal işçilık haklarını kul- lanmaya kalkıştıklannda işten atıldılar. Dikkatinizi çekmiştir, "kalite çemberlehni" anlatan işveren ve işçi sözcüleri, kalıteyi, verimi arttırma or- tak amacına dönük olarak, buna engel oluşturabile- cek her tür özel sorunun hep birtikte çözümünden söz ettiler. Mikrofon uzatılan işçiler, kalite ödülünde pay sahibi olmaktan ve bu işletmelerde çalışmaktan duy- dukları onur ve kendileri için şanstan. işletmenin ba- şansına adanmış bir yaşamdan söz ettiler. Kimi yo- rumcular bu işçilerin ne kadar yüksek ücret aldıkla- rını ve bütün aile sorunlarına sahip çıkılması ile verim arasındaki önemli bağlantıyı anlattılar. Yeni dünya sömürü düzeni, sendikasızlaştırma ideolojisinin, bir ödül ve şüphesiz gerçek bır başarı- ya dayalı çok büyük bir reklamı yapıldı. Insan hakla- n ve en temel işçi haklanna karşı toplumun yabancı- laştırılmasına karşı kimsenin sesi soluğu çıkmadı. Günlerce bekledim. Başta Türk-lş, sendikacılık ha- reketinden, "Ne oluyor?" anlamında tek bir sözcük yok. Aykırı bir tek ses çıkmıyor. Brisa'nın Avrupa Kalite Ödülü'nü alması, firma yö- netiminin, çalışanlannın bununla övünç duymaları, bunun reklamının yapılması çok doğal. Ama sendi- kal hakların olmadığı bir düzende, işçi haklarının en iyi şekilde verilebileceğinin ideolojik kampanyasımn pompalanması ve Türk sendikacılık hareketinin bu- na seyirci kalması hiç de doğal değil. Bir işletmenin çok büyük bir verim artışı sürecin- de bir grup işçisıne, ya da bütün işçilerıne, ışçiliğin çok ucuz, düşük olduğu Türkiye ölçeğinde yüksek üc- ret vermesi ölçü olabılir mi? Sonuç olarak uluslara- rası kalite ödülü alacak kaç firma, ücret artışı ile yük- sek verim ve kârlılık arasında ilişkı kuracak kaç işlet- me çıkar? Kaç işçinin bu yolla ücreti yükselir, hakla- rı gerçek anlamda korunur? Dünya işçi sınıfı ve sendikacılık hareketi; örgütlü işçi sınıfı ve güçlü sendikacılık hareketinin denetimi- nin, ağırlığının söz konusu olmadığı "kalite çember- leri" uygulamasının sonuçta işçinin veriminin sonu- na kadar alınıp, haklarının karşılığmın venlmemesi ve sömürülmesi anlamına geldiğini çoktan ve çok acı de- neyimlerle öğrenmiş bulunuyor. Gerçekten işçi haklanna saygılı, ilkeli bir düzende sendikacılık hareketinin yerinin olmaması düşünüle- mez. Sendikacılık hareketinin devre dışı bırakıldığı bir düzende kimi özel iş yerlerinde, kimi özel işçilerin ücretleri ve hakları bir süre için en iyı şekilde kollan- sa dahi, kalıcı ve örgütlü bir güvence söz konusu ol- madığından en küçük bir olumsuz gelişmede ters yüz olacak demektir. Bunun en somut kanıtı, bildiğimiz bütün büyük hol- dinglerin bütün işletmelerini ve bütün ışçilennin du- rumunu ele aldığımızda ortaya çıkan çarpık tablodur. Özel ücretlerin uygulandığı birkaç işyerinin dışında, işçi haklannın çok kısıtlandığı, ücretlerin çok düşük olduğu, en acımasızca sendikasızlaştırmanın, işçi çı- karmalarının gerçekleştirildiği örnekler çok büyük ağırlıklıdır. Burada ayıp, kişiliğe dönük olmasın diye isim ver- mek istemiyooım. Ama en büyük babalar, hangi iş yer- lerinde, hangi büyük sayılarda işçilerin haklarını gas- pettiklerini en iyi kendileri bilirler. Bunun aksine inanmak saflık, işçileri, kamuoyunu bunun aksine inadırıp, yönlendirmek ise işçi hakları ve sendikal haklar düşmanlığından başka bir şey de- ğildir. Ses çıkarmayan sendikacılık hareketine ise an- cak "sınıfa ve çıkarlara ihanet, işçi hak kavgasında havlu atmış" damgası vurulabilir. Herkesin övgü yarışına girdiği, mucizelerden söz ettiği, aykırı sesin bile çıkmadığı bir havada. çok ay- kırı bir yazı, "madalyonun saklananyüzüne" değin- mek pek de akılcı değil. Ne yazık kı kendi sınıf bilin- cine varamamış, kimliğini kaybetmiş işçiler, işçi sını- fına ihanet içindeki kimi sendikacılar da dahil, pek çok yeni dünya sömürü düzeni ideoloğü yazarı ve hele de işçi babası patronları çokfazla kızdırdığımı biliyorum. Nasılsa çok yakında, bir biçimde. madalyonun saklanan yüzündeki asıl gerçekler ortaya çıkacak, bize sunulanın Kül Kedisi masalına ancak uygun düş- tüğü anlaşılacak. AkçanSA faaliyete geçti Çimento sektöründe Sabancı tekeli Ekonomi Ser\ isi - Geçen yıl özelleştirilen Çanakkale Çimento'yu satın alan Bel- çikalı CBR Gnıbu ile bu yı- lın nisan ayında ortak olan Sabancı Holding. çimento iç satişındaki pazarpaymı yüz- de 25'e yükseltti. Sabancı Center'da düzenlenen basın toplantısında konuşan Ak- çansa Yönetim Kurulu Baş- kanı Hacı Sabancı, Çimen- to'da dev birbirleşme gerçek- leştirdiklerinı belirterek. Ak- çansa'nın Türkiye'nin en bü- yük Çimento kuruluşu oldu- ğunu ifade etti. Akçimento. Çimsa, Kay- seri Çimento. Oysa Niğde ve Oysa Iskenderun fabri- kalarıyla birlikte Akçan- sa'nın da Sabancı Grubu- nun çimento topluluğuna ka- tıldığını vurgulayan Saban- cı. toplam üretim kapasite- sinin 5.2 milyon tona ulaştı- ğını kaydettj. Türkiye çimen- to tüketiminin yaklaşık yüz- de 30'luk payına sahip olan Marmara Bölgesi"nde Ak- çansanın yüzde 35"lik pazar payı ile lider konuma geldi- ğinı söyleyen Sabancı. fab- rıkanın geçen ay başından itibaren resmen faaliyette bulunduğunu ifade etti. Akçansa Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Paul Vanfrachem de Türkiye'nin geleceğine inandıklannı ve bu geleceğin iyi sinyaller verdiğini belirterek. türki- ye'nin on yıl içerisinde çi- mento alanında hızla büyü- yen bir pazar olacağını \ ur- guladı. CBR'nın toplam üre- tim kapasitesinin 32 milyon ton olduğunu ifade eden Vanfrachem konsolide satış rakamlarının 4 milyar dolar olduğunu söyledi. Sabancı Holding Belçi- kalı GBR grubu ile 3 Nisan 1996 'da gerçekleştirdiği an- laşma gereği Çanakkafe Çi- mento'nun toplam yüzde 79.-Vhissesinin yüzde 50'si- ne sahip olmuştu.