Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYTA CUMHURİYET 17KASIM1996PA2AR
HABERLER
Aydın'dan sonra Afyon'a gönderilen dosya buradan da başka bir ile gönderilebilir
Göklepe davası sürgündeHULYA TOPCt
Gazetecı Metin Göktepe'yi döverek
öldürdükleri ıddiasıyla 48 polisin yargı-
landığı. güvenlik nedenıyle Aydın'dan
Afyon Ağır Ceza Mahkemesi'ne nakle-
dilen davanın bır başka ile gönderilebi-
leceği bildırildi. Gazi Mahallesi'nde
meydana geien olay lara sebep olduklan
gerekçesıyle 189kişinin yargılandığıda-
vanın da Afyon'da görüldüğünü söyle-
yen Afyon Ağır Ceza Mahkemesı Baş-
kanı Kâmil Şerif. "Göktepe dosyasını in-
celeveceğiz. Burada da güvenlik söz ko-
nusu olursa başka bir ile nakledilnıesini
iste\ebiliriz" dedı.
• Aydın Ağır Ceza Mahkemesi, basın-yayın kuruluşlan ile davayı izlemeye gelenlerin ortamı
provoke ettiğini öne sürdii. Afyon Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı. güvenlik nedeniyle
kendilerinin de dosyanın başka bir ile gönderilrnesini isteyebileceklerini söyledi.
Göktepe davası. Adalet Bakanlığı'nın
ısteği doğrultıısunda Yargıtay 10. Ceza
Daıresi'nce kamu güvenliği gerekçe
gösterilerek İstanbul'dan Aydın Ağır Ce-
za Mahkemesi'ne nakledilmiştı. Sanık-
ların gelmediği davanın ilk oturumu Ay -
dın'da görüldü. Ancak Aydın Ağır Ceza
Mahkemesi Yargıtay 'a başvurarak adli-
yeçevresindeokul bulundugunu. bu ne-
denlegüvenliğin sağlanamayacağını be-
lırterek dosyanın başka bir ile gönderil-
mesini istedi. Aydın Cumhuriyet Baş-
savcılığı Yargıtay'a gönderdiği yazıda
Göktepe olayının kamuoyunda inflal
uyandırdığını. basın-yayın kuruluşlan
ile medyanın sürekli olarak bu olay ı gün-
demde tutmak ıçin çaba gösterdiğini be-
lirtti. Medvanın bu tavnnın illegalörgüt-
lere veyasadışı terörörgütlerine yaradı-
ğının \urgulandığı yazıda. De\-Sol ör-
gütünün Ege sorumkısu olarak yakala-
nan \e Aydın Enınıvet Müdürlüğii'ııde
sorgu sirasinda ölen Baki Erdoğan'ın
ölümüne neden olduklan iddiasıy la hak-
lannda dava açılan 6 polisin de lıalâ Ay-
dın'da yargılandığını anımsattı.
Bir kısıtn medyanın desteği ile yasa-
dişı terör örgütlerırıce halkın gü\enlik
üüçlerine karşı kışkırtılabileee£inin öne
sürüldüğii yazıda. DHKP-C. ı\İLKP. P-
KK gıbi örgütlerin Aydın "da taban bul-
mayaçalıştığı behrtildi. Yazıda. Baki Er-
doğan davasının görülmesi öncesinde
TV gazeie \edigerba.Mn-baMti yay ın or-
ganlarınıngü\enlık kuvvetlerı hakkmda
asılsız suçlamalarda bulunarak halkın
gözünden düşürme çabası ıçine gırdiği
sa\unuldu.
Metin Göktepe davasının ilk oturu-
muııda gazetecilerın. demokratık kitle
örgütlerinin. siyası partilerin duruşma
salonundaizdihamyaratarak "poüsleça-
tişmayaşandığı" izlenimini uyandırma-
ya çalıştığının öne sürüldüğii yazıda".
oturumun kapalı spor salonunda yapıl-
dığı ıfade edildi. İzleyicilerin ortamı
"pro\oke"etmeyeçalıştığınınkaydedil-
dığı yazıda. davanın Aydın'da görülme-
si duruınunda da\aya katılanlann göste-
rı yapabılecekleri. kapalı spor salonu
çev resinde bulunan okullara. işyerlerine
zarar serebılecekleri öne sürüldü.
SAV'DAN BASIN TOPLANTISI
Sıvas davası
yeııiden başlıyor
Cumartesi Anneleri'nin gözaltında kayıp eylemi 1.5 yaşında
ANKARA (Cumhuriyet
Biirosu)-Yargıtay 9. Ceza
Dairesi'nın Ankara l No'lu
.Devlet Güvenlik Mahke-
mesi nın(DGM) Sıvas kat-
liamanın sanıklanyla ilgili
karannı bozmasının ardın-
dan dava 19 kasımda yeni-
den görülmey e başlanacak.
CHPGrup Başkanvekili ve
eski Türkıye Barolar Birli-
ği (TBB)Genel Başkanı
OnderSav. ilk duruşmada.
mahkemeden Yargıtay"ın
kararına uymasını isteye-
ceklennı belırterek "Buda-
vadaki konumumuz. bir İK"
alma çabası ve hırsından
kaynaklanmıyor. Tersine.
insan haklanna dayalı, dev-
let işlerinde dinin değil, hu-
kukun egemen olduğu de-
mokratik ve laik bir dev let-
te vaşama isteğinden kay -
naklanıyor" dedi.
Sav. dün düzenlediğı ba-
sın toplantısında, Sıvas da-
vasının açıldığı tarihten
Yargıtay "da sonuçlanınca-
ya kadar ya^anan süreci
özetledi.
Sıvas katliamının üze-
rinden I232 gün geçtığini.
ancak yüreklerdeki ve
cumhuriyet tarihindeyarat-
tığı tahribatlan gidernıesi-
nin olanaksız olduğunu
vurgulayan Sav. Yargı-
tay"ın DGM'nin karannı
bozmasını "vargı açısından
öviinç kaynağT olarak de-
ğerlendirdi. Sav. "Yargıtay
9. Ceza Dairesi fevkalade
anlaııılı ve ileride pek çok
mahkeme karanna emsal
olarak aktarılacak bir hu-
kuki değerlendirme yap-
mış. 'Türkıye'de yargıçlar
var" sözüne bir kez daha
hakhlık kazandırmıştır"
dedi
Irak'takı infaz sistemini
Türkıve için uygulamaya
kalkan Adalet Bakanı Şev-
ketKazan. Sıvas sanıklan-
nı ziyaret eden Malıve Ba-
kanı Abdullatif Şener ve
"düzenin şeriat yönünde
değişririlmesi" gerektiğini
sav ıınaıı Kay serı Büy ükşe-
hır Beledıye Başkanı Şük-
rii Karatepe"nin karardan
ders aimasi gerektiğine işa-
ret eden Sav. sözlerini şöy-
le tamamladı:
"Topluma kin \e nefnet
aşılamak. bu toplumu
kaınplara avırnıak. ateşle
dvnanıaktır. Sıvas'ta >akı-
larak öldürülenlerin yakın-
ları. karliamdan kurtulan-
lar \e vekilleri olarak dava-
dakigönet imiz ve konunıu-
muz. bir öc, alma çabası ve
hırsından ka> nakianmnor,
tam aksîne insan haklanna
duvalı.de\ kt rşlerindedinin
değil, hukukun üstünlüğü-
nün egemen olduğu de-
mokratik \e laik bir ülkede
yaşama istek U'cabasından
kav naklanıvor."
AKŞENER
Düzgün Tekin'in annesi l.lif lekiıı. kav ıplar için ha/ırlatımış olan panoda oğlunun resmini görünce fenalaştı.
Elif Tekin.oğlunun resmini öprükten sonra bavgınlıkgeçirdi. İnsanlann "çaresiz bakjslan" altında baygınyatan
Elif Tekin'e ilk yardımı. ga/eteciler \e Grup Vorum üyeleri \apri. (Fotoğratlar: ALPFR TURGL'T)
KURUÇ SANDALYE TAŞIDI
RP^lilere genel
müdür servisi
• Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Bozkurt Kuruç.
eline tepsiyi alarak RP"li bakan ve millervekillerine
çay dağıttı. sandalye taşıdı. Kuruç'un özel servisiyle
Opera binasında ağırlanan RP'lilerden "Ben
Hizbullahıın'" diyen ve şeriatçı görüijleriyle tanınan
Rize Milletvekili Şevki Yılmaz, "Opera ve bale
ruhumuza u\rma. Ruh Allah'la barışmah" dedi.
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Dev let
Tiyatrolan Genel Müdürü
Bozkurt Kuruç. Kültür
Bakanı İsnıail Kahraman
tarafından hazırlatılan
"Yeniden BüyükTürkiye
Şölenrnde RP'li bakan
ve milletvekillerine
tepsiyie çay senisi yaptı.
sandalye taşıdı. Şölene
katılan RP Rıze
Millervekili Şe\ki
Yılmaz'a soru
sorulmasını engelleyen
Kuruç. u
Göre\imi
yapıyorum" diy erek.
gazetecilerin tepkilerine
neden olan tavrını
savundu."*Ben
Hizbullahım" diyen ve
şeriatçı görüşleriyle
tanınan Şevkı Yılmaz.
"Opera ve bale ruhumuza
uymaz. Ruh. Allah'la
banşmalı" dedi.
Cumhurbaşkanlığı
Senfoni Orkestrası'na
aynlan bütçeyi
eleştirerek. "zurna"
nitelendirmesinde
bulunması kültür ve sanat
çevrelerinin tepkisine
neden olan RP'li Şev ki
Yılmaz. önceki akşam
düzenlenen Yeniden
Büyük Türkiye Şöleni'ni
izlemek için Cumhuriyet
Ankarasf nm ilk yapıtlan
arasında yer alan Opera
binasına ilk kez gitti.
Yılmaz, "Milletimizin bin
vıllık ananesine. örfiine
özlemin heyecanını
ya^adık. Bcından sonra da
yapılnıalı. İlk defa
geliyorum. Daha e\\el de
merak ediyordum" dedi.
Dev let Tiyatrolan Genel
Müdürü Bozkurt Kuruç.
"Biz ruhumuza u.vmayan
yerlere gitmeyiz. Opera ve
bale ruhumuza u\ maz.
Ruh Allah'la barışmair
diyen Yılmaz'ın
gazetecilerin sorulannı
yanıtlamasını. programın
başladığını gerekçe
göstererek engelledi.
Kuruç. program arasında
da RP'li bakan ve
milletvekillerinın
bulunduğıı odaya
sandalye taşıyıp elleriyle
çay servisi yaptı.
Iztnir'de eyleme
altıgİKiıltı
Elif Tekin daha sonra ce/aevinde bulunan Ova Gökbav-
rak'ın tekeriekli sandahesine bindirilerek göriirüldü.
İSTANBIL / İZMİR
(Cumhuriyet) - Kayıp ya-
kınlarının İManbul'da Ga-
iatasaray Lısesi önündeki
geleneksel oturma eylemi
I.5 ya^ına gireıken İzmir
Konak Meydanı'nda ger-
çekleştirilen eyleme polis
müdahale etti. 6 kışi gözal-
tına alındı.
Kay ıp yakınlanııın ey le-
miııe sanatçı Şanar Yurda-
tapan da katıldı. Norveçh
turistler ise ülkelerinin
bayraklarıyla Cumartesi
Annelerinin arasındaki
yerlerini aldı. Kayıp ya-
kınlan adına yapılan açık-
lamada. 13 Kasım 1994
günü gözaltındayken kay-
bolan Ali Tekdağ anıldı.
Cumartesi Anneleri'nin
eyleminin bitiminde genç-
ler. ayağa kalkarak kay ıp-
lar için saygı duru^unda
bulundu. Grup. "Susma
sustukça sıra sana geleeek"
ve "Kayıplarbulunsun.he-
sap soruîsun" sloganlarını
attıktan sonra dağıldı.
Aralannda Şanar Yurda-
tapan'ın da buluııduğu İn-
san Haklan Derneği ı İHDl
tstanbul Şube.M üyelerı. çe-
şitli cezaevlerın'deki dii-
^ünce suçlularma destek
vermek için kart attılar.
Gözaltında kav ıpları pro-
testo amacıy la Izmır Ko-
nak Alanı'nda oturma ey-
lemi yapan çoğunluğunu
ünıversite öğreneılerınin
olustıırduğu gruptan 6 ki^i
gözaltına alındı.
• Her hafta. Cumartesi
Anneleri'nin Konak Ala-
nı'ndakı oturma eylemini
dün annelerin yenne genç-
ler gerçekleştirdi.
Olay yerine gelen emni-
yet y etkilileri y apılan ey le-
minyasadışı olduğunu be-
lirterek grubun dağılması-
nı istedi. Grup. basın açık-
lamasını okuduktan sonra
dağılacağını açıklayınca.
basın bildirisınin okunma-
sına ızin verildi. Ancak ba-
sın açıklamasının ardından
polis müdahale etti. Grup-
tan 6 kişi daha gözaitına
alındı.
'Terör
ikinci
plana
düştü'
DİVARBAKIR (Cumhu-
riyet) -Güneydoğuda PKK
ile mücadelenin başladığı
1984 yılından bu yana 13
bin 600 teröristın öldürül-
düğü . son bir ay da da 3 bin
100 teröristın safdışı bıra-
kıldığı açıklandı. Terörle
mücadelede önemli mesa-
teleralındığını belirten İçi>-
lerı Bakanı Meral Akşener.
"Terorizm artık ikinci plana
düşmüştür"dedı.
Dıyarbakır'da düzenle-
nen ÖHAL Bölge Valilerı
toplantisinın açılı^ını y apan
Içisjeri Bakanı Meral Akşe-
ner. güvenlik güçlerinın. te-
rörle mücadeleyı fedakârea
sürdürdüğünü belırterek
"54. hükünıetin bir bakanı
olarak memnunivetle görü-
yorum ki artık terorizm
ikinci plana düşmüştür. Te-
rorizm konusundaki karar-
lılık. aynı cesaretle ay nı ka-
rarlılıkla. benim bakanlığım
döneminde de sürecektir.
Bundan kimsenin şüphesi
olmasın"dedı.
Toplantıda "Bakanlar
Kurulu'nda kararlaştınlan
ekonomik. sosyal \e kültü-
rel hizmetlerin. OHAL ille-
rine nasıl daha hızlı götürü-
lebileceğinin" tartı^ılacağı-
nı anlatan Akşener. şöyle
devam etti.
"Bundan sonra terori/m-
le yaptığımız mücadelenin
dışında, hizmet \e halkı ka-
zanma konusunda bir başka
mücadele başlatıyoruz. Hiz-
metlerin hayata geçirilmesi
konusunda sizlere büy iik iş
düşüyor. Ankara'da alınan
kararların burayayansıma-
sı açısından \alilerimi/in.
kaymakamlarımızın, bele-
diy e başkanlanmı/ın gü\ en-
lik güçlerimizin yardımına
ihtiyacımızvar."
Bölgenı n her alandaki ek-
sikliklerını gıdemıek için
gerekeni yaptığını aniatan
Olağanüstü Hal Bölge \ali-
si Necati Bilican ise. terörle
mücadelenin. 1984 yılında
PKK'nin Eruh'a yaptığı
baskından sonra başladığını
anımsatarak o dönemdeki
terörist sayısı ile bugünkü
ara^ında artış olduğunun
gözlendiğine dikkat çekti.
SIFIR NOKTASII ORAL ÇALIŞLAR e-mail: oral.calislar@planet.com.tr
italya'da olup bitenlerle Tür-
kiye arasında bir benzerlik ol-
duğunu düşünüp duruyordum.
Gazeteci arkadaşım Nilgün
Cerrahoğlu. Jtalya'yı iyi bilen-
lerden. O ülkedeki gelişmeleri
ve devlet içindeki cinayet çete-
sinin nasıl ortaya çıktığını Milli-
yet gazetesindeki köşesinde
anlatınca içimi bir umut kapla-
dı.
italya'daki çetenin başı Gi-
ulio Andreotti, başbakandı.
Kimsenin aklına soruşturmanın
bir gün onu da içine alabilece-
ği gelmemişti. Beklenmeyen ol-
du. Italyan cinayet çetesi Gla-
dio'nunsuçlan ortaya döküldü.
Soaışturma "gittiği yere kadar
götürüldü" ve Italyanların ünlü
siyaset adamı Başbakan And-
reotti de sonunda hapsi boyla-
dı.
italya'da da tıpkı Türkiye'de
olduğu gibi birtakım faili meç-
hul cinayetler. mafya-devlet iliş-
kisinin ulaştığı korkunç boyut-
lar herkese korku salmıştı. Kim-
se devletin içine çöreklenmiş
bu çetenin yakasına yapışılabi-
leceğinı aklına getirmiyordu.
Çetenin ne yaptığı birçok
çevrede bilindiği halde. kimse
bunun üzerine gidemiyordu.
ÖDP'nin Süpürgeleri
Devletin birçok kurumu boğa-
zına kadar rüşvete ve kana bu-
iaşmıştı. Ama bir gün beklen-
meyen oldu ve suç örgütünün
yakasına yapışılacak süreç
başladı. Bir iki derken. işler ço-
rap söküğü gibi çözüldü ve İtal-
ya temiz topluma doğru önem-
li bir adım attı.
• • •
Türkiye'de çetenin suçlarını
ve yaptıklannı izlerken. biryan-
dan da "italya 'da neler olmuş-
tu" sorusu kafama yeniden ta-
kıldı. Bu amaçla italyan Gladı-
osu'nun (Kılıç) neler yaptığını ve
nasıl çözüldüğünü de yeni baş-
tan öğrenmekte yarar var diye
düşündüm. Elimde Pencere
Yayınlarmın çıkardığı Gladio ki-
tabı. Leo A. Müller'ın kaleme
aldığı kitap. İtalyan Gladı-
osu'nun neler yaptığını ve dev-
leti ele geçirmiş çetenin nasıl
ortaya çıkarıldığını anlatıyor.
Türkiye ve italya farklı ülkeler.
Ama ış cinayet işlemeye, dev-
leti kendi siyasi çıkarları için kul-
lanmaya geldiğinde, çeteler
arasında tam bir benzerlik o\-
duğu görülüyor. Zaten bizim
çetenin önemli karargâhların-
dan birisi de italya değil miydi?
Abdullah Çatlı, Oral Çelik ve
Mehmet Ali Ağca. Abdi İpek-
çi cinayetinigerçekleştirdikten
sonra italya'ya gidip orada ey-
lemlerini sürdürmediler mi?
italya ve Türkiye ilişkileri. bu
açıdan da araştırılabilir. Bu çe-
te neden Türkıye'ye gittı. son-
ra yeniden neden Türkiye'ye
döndü. Onları kim götürdü. kim
geri getirdi? Bütün geçmiş dos-
yalara şimdi. ortaya çıkan yenı
durum açısından yeniden bak-
mak gerekiyor.
Dönelim Gladio'ya. italya'da-
ki çeteyi anlatan kitap şu söz-
lerle başlıyor: 'italyan Başba-
kanı Giulio Andreotti'nin çok
aceleci bir kişiliği vardı. O gün
diğer günlerın aksıne ayakları-
nı sürüyorüu. Başbakanlık ko-
nutunun sekizinci katındaki ofi-
sinde kendisini bekleyen ha-
berle geç karşılaşmak için elin-
den geld/ğ/nce ağırdan alıyor-
du. Dossier. Parlamento Ko-
misyonu yönetiminın bulundu-
ğu Piazza San Marcuto'ya git-
mekiçin Pallazo Chigi'denyo-
la çıktığında başbakanın aksine
çokaceleciydi. Orada, 'SağTe-
rörizmin Aydınlatılmamış Su-
ikastları'nın sekretaryasınca
karşılandı ve komisyon baş-
kanlarından senatörLibero Gu-
altere'yı bilgilendirdi... Konu:
Eski askeri gizli servislerden Sl-
FAR ile şımdiki SISMI mensup-
larının, yetmışlı yıllarda pek çok
kez patlayıcı madde atılmasın-
da bunlarla işbırliği yapanlann,
ayrıca soruşturma sırasında
ıpuçlannın yok edilmesine yar-
dımcı olanların araştırılmasıy-
dı.
... 1989yılında Venedik Sav-
cısı Felice Casson. 1972'de
Trieste yakınlannda, bir Caribi-
nıerı devriyesi tarafından patla-
yıcı madde atılması ve üç kışı-
nın ölümüne neden olan o/ayı
yargı önüne getirmişti... Cas-
son, soruşturmasında gizli ser-
vislere çok yaklaşıyordu. Fakat
bu noktada 'devletin gızlı ser-
visi' tarafından engellenıyor ya
da olay başbakandan gen dö-
nüyordu. Başbakan Andreotti,
her aşamada soruşturmaları
engellediyse de sonunda bü-
tün suçları bir bir ortalığa dö-
küldü. İtalyan halkının eli so-
nunda Başbakan'ın da yakası-
na yapıştı."
• • •
Şimdi sıra Türk çetesinin tüm
suçlarıyla ortaya çıkarılmasın-
da. Medya bu konuda iyı birgö-
rev yerine getiriyor. Ancak sırf
medya ile olmaz. Çünkü onlar
da sonunda sermaye grupları-
nın yayınları. Birisi bir gün 'su-
sun' deyiverir. Tayin edici olan
toplumsal duyarlık ve sivil mu-
halefetin örgütlenmesi.
Özgürlük ve Dayanışma Par-
tisi'nin Türkiye'nin dört bir ya-
nında başlattığı "Ya hesap ve-
recekler ya halk süpürecek"
kampanyası çok önemli. Çün-
kü sonunda bu işi çözecek olan
halkın duyarlıgı ve takıbi.
ÖDP'liler dün istanbul'dan ve
birçok ilden yola çıktılar ve bu-
gün Ankara'dalar. ÖDP'nin
başlattığı kampanyayı destek-
lemek. derinieştirmek ve dıkka-
ti ayakta tutmak çok önemli.
Herkese bir süpürge verelim.
Çeteyi sonunda halk süpüre-
cek.
JVHKRO
DINÇ TAYANÇ
Orman Yaşamdır ;
Ormanın ortalık yerinde yatmış ağaçlara bakıyo-
rum. Kimi yaşlı, kimi genç. kimi henüz fidan; ve he-,
men tümünü kuşatmış sarmaşıklar...
Yaşlı ağaçlar ölüme yenilmemenın umarsız sa-
vaşımında; gençler sarmaşığın zehırine karşı koy-
maya çabalıyor; fidanlar ise. kendilerinı boğacağın-
dan bilgisiz. diplerinde baş vermiş sarmaşıklara
hoşgörü ve hatta sevecenlikle bakıyor...
Yaşlı ağaçlar gençlere anlatabilse. gençler defi-
danlara aktarabilse sarmaşıkların ne denli zehirli ol- ;
duğunu belkı de orman kurtulacak...
Ama tümü sarmaşık zehirinin aşıladığı aymazlık -
uykusunda...
Ağaçlarla sarmaşıklara baka baka atlıyorum dü-
şünceden düşünceye... -
Can suyu "dinin siyasete alet edilmesi" oluyor. -
Ardından gelsin ezanın anadil Türkçeden anlaşıl- '•
maz Arapçaya teslimi; gelsin tekkelenn hortlama- .;
sına göz yumulması: gelsin şeyhlerin mürit yetişti- J
rip tarikatçılığa salmasına yol açılması...
Bir kez can suyu almayagörsün gericilik sarma- ~
şığı... Bir kez can suyunu alıp da en yakınındaki
ağaca ya da fidana sarılmayagörsün... Ağaçların,
fidanların en can alıcı ve en gözden uzak yerlerine
yapıştırıyor tutungaçlarını...
Yobazlık oluyor tutungaç; sarık oluyor, cüppe
oluyor. başbağı oluyor tesettür oluyor...
Kurt oluyor tutungaç; hoşgörüsüzlük oluyor, si- -•
lah oluyor, kan oluyor. faşizm oluyor...
Bölücülük oluyor tutangaç: ayrılıkçı örgüt oluyor,
para oluyor, uyuşturucu oluyor. çete oluyor, ölüm /
oluyor...
Çıkarcılık oluyor tutangaç; mal hırsı oluyor, yol-
suzluk oluyor. kara para oluyor, kaçakçılık oluyor, -
satılmışlık oluyor...
Aymazlık oluyor tutangaç; "bana ne"cilik oluyor,
"sen, öen"cılık oluyor. "Ağaçlarıyıkalım, fundalığa
döndürelım''cılik oluyor, "Bana dokunmayanyılan
bin yaşasın "cılık oluyor, "hoşgörü" oluyor... ,•
Sarmaşık; ağaçları. fidanları boğarak, dalları kı-
rıp yeni filizleri öldürerek tırmandıkça tırmanıyor...
Sarmaşık; ağaçların en tepelerine dek ulaşıp di-
ğer ağaçlara tutangaç atmaya, tüm ormanı sarma-
ya; ötesinde "erişilmez"e tutangaç atmaya kalkı- ,
şıyor... *
Aşağıda ınsanoğlu: ya "Bana sarmaşıklar ağaç <
öldürüyor dedirtemezsiniz" kafasıyla göz kırpıp ',
gözlerıni yumuyor sarmaşıklara, ya "Aman bıraka- '
lım. besleyelım de büyüsünler! Büyüyüp de ağaç-
ları kurutsunlar! Kurutup da bana yeni çıkar alan-
ları açma olanağı tanısınlar" dıye teşvik ediyor ya
da "En iyi ağaç koruyucusu benim. Ben de o den-
li güçlü değilim. Ama. ben olmadıkça, başkasına
da budatmam" inadıyla ızleyici kalıyor...
insanlığından çıkıyor insanoğlu; bencil oluyor,
vurdumduymaz işbirlikçi oluyor, rüşvetçi oluyor.
hain oluyor!
Ve ağaçlar...
Bir ağaç gıbı tek ve özgür ve btr orman kardeş-
liğı ıçinde yaşamaktan başka amaçları; kendilerinı
tohumlayıp köklendiren, fiiizlerını sulayıp ağaçlaş-
tıran insanlaragölge, meyve. ham madde vermek-
ten ve ınsanoğlunu toprak kaymasından, çölleşme- '
den korumaktan başka erekleri olmayan ağaçlar,
sarmaşıklara yenik düşüyorlar...
Korunun orta yerinde yatıp ağaçlarla fidanların *
sarmaşıklarcaöldürülmelerini izlemenin. sarmaşık-
laşmaktan başka bir şey olmadığı dehşetiyle aya-
ğa fırlıyor ve ilk köksüzü sökmeye koyuluyorum.
Ama, topraktaki köksüzlüğüne karşın ağaçları fi-
danları öylesıne sarmalamış kurtlu sarmaşıkları tü-
müyle temizlemek kolay ış değil...
insanoğlu. insan olduğunu anımsayıp ordu gibi
üzerine gitmedikçe kurtlu sarmaşıkların ne ağaç-
ları. fidanları kurtarabilmek mümkün ne de insan-
lık onurunu!
Ana fikir: Dıktiği fidanın ağacını köksüz sarma-
şıklara peşkeş çeken alçak; alçaklığa göz yum-
mayla ortaklık eden sarmaşığa asılır!
Ana fikrin ana fikri: Sarmaşığa sanlıp yüksel-
mek isterken çukura düşen alçağa toprak atmak -
bılezuldur!
İzmir'de uluslararası seminer
Türkiye'ye insan•
haklan kınaması
İZ.MİR(Cumhuri>etEge
Bürosu)- İzmır Barou'nca
düzenlenen "Yaşam Hakkı
ve İşkence Vasağı" konulu
uluslararası semınerde ko-
nuı>an Avrupa İşkeııceyı
Önlenıe Komıte>ı Baskanı
Claude Nicolav. insan hak-
lan ihlallen ile ılgıli ıncele-
melerinin sonuçlarını içeren
bulgu ve raporların kamu-
oy uııa açıklanmasina Türki-
ye dişindaki bütün ülkelerin
ızın verdiğını belırterek
"Türkive Cunıhurneti hü-
kürnetiniıı. taralimı/dan ha-
zırtanan hiçbir raporu açık-
lanıa izni vermemesini kını-
yorum" dedı.
Uluslararası »eminerın
açıli!) komişmasını yapan
tznıır Barosu Başkanı Çetin
Turan. işkencenın. tüm ül-
kelerin karşı kar^ıya buluıı-
duğu en büyük insanlıkay ı-
bı olduğunu belırterek dün-
yanın bugün insan haklan
\e işkence sorununu çöze-
nıedığinı NÖyledi.
İÜ Huktık FakültCM öğre-
tim üyesı Doç. Dr. Mehmet
Gentalmaz. Türkiye'nin
19S3'ten bu vana demokra-
siye geçiş sürecmde bir ül-"
ke olarak tanımlandığını, .
ancak ortadaki tablonun de-
nıokrasi değil tersine 12 Ey-
lül rejiminin kurumsallaş-
nıa süreci içinde olduğunu
gösterdiğini söyledi. Avru-
pa İşkeııceyı Önleme Konıi-
tesi Başkanı ClaudeNicolay,
Türkiye'de işkence ve kötü
muameleden söz etmek ge-
rektiğını vurgulayarak baş-
ladığı konıışmasında. Avru-
pa İnsan Hakları Sözleşme-
si'nin. komite üyelenne. iş-J;
kence v e kötü ınuamele ola-"
bılecek her yere girebilme^
\e görüşmeler yapma hak-T,
kını verdiğini belirterek'"
^uııları söyledr
"Arahk 1994 tarihi itiba-
rijle zivaret ederek incele-
nıelerde bulunduğumuz bü-
tün dev letler. Türkiye dışın-
da, elde ettiğimiz bulgulann
ve raporların kamuovuna
açıklanmasina i/in vcrnıiş-
lerdir. Bugüne kadarTürki-
ve Cumhuriyeti hükümeti-
nin. tarafımızdan hazırla-
nan hiçbir raporu açıklama
izni vermemesini kımyo-
rum." ''