25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 3 OCAK 1996 ÇARŞAMBA OLAYLAR VE GORUŞLER Hoşgörüsüzlüğün Azgın Yıllan... Belkı de dunyamız yırmıncı vüzyılı "hoşgorusuzluk \uz\ili" olarak nıtele\ıp tanhın sa>falarına o\le bırakmakla en ıyı>ı yapacaktır Du>unun, ıkı dunya sa\aşı. \uzlerce yerel \a da bolgesel sa\aşlar \e son uç yılda Bosna-Hersek'te tam bır dınsel bağnazlığın savaşı SUNDA SALTÜK Hukuki, u G ende bıraklıgımız 199^ vıiı Bırleşmış Mılletier tarafından "Hoşgoru \ ı- lı" olarak belırlenmıştı llgınçtır vılın sonugeldı geçtı bugunlere kddar ulkcnıızde bır baııka taratından vabaııu ulkelerın temsılulerının konuşmacı ola- rak sıınuldugıı koııteıanslar dızısı dişın- da konuııun onemını belırten etkırılıkle- rı ızleme olanagı varatılamadı Toplunı- sal yaşamımızm dev ınını ı,ekıcisı orgııt- ler (parlamento vurutme organlan bi- sın. s-endıkalar \e obur snıl kurulııslar) oylesıne yoğun hoşgonisiızluk ıçınde e\ - lemlerle ugraşivorlardı kı bırakın Hoş- goru > ılı'nı hoşgonınun nc olduğunu bıle unuttular 1980 den bu vana toplumunıuz zaten bencılhğın vazgeçılmeztutsağı olduktan sonra. ınsanlarımızın ustun egosu kaışı- sında hoşgorunun \arlıgını aranıak "su- >a çi\i çakmak" gıbı bır şev oldu L'ste- sınden gelmcve ^alıştığımız ulusal so- runlarımızın kokenlerıne bırbakın Eko nomık olsun sivasal oKıın va da bunla- nndişinda toplumsal ka\naklıoKun tum sorunların çozumsuzluğundekı açmazı- mız hoşgoniMizlugun v aşamımıza tum- den egemen olmasıdır \evdı hoşgoru' Insanın kendisıne olumsuzgelen bırduşunce da\ raniş kar- sisinda olumsuz dav raniştan kaçınabıl- meM o kavnaga anlavışlı bır tahammul gosterebılmesı genel anlamda hoşgoru- v u nıtelendırmektedır Kanımızca ınsan- larm aıle klan sıte kent devlet olarak vaşamsal gelışmesı ıçınde hoşgoru tunı oluşiımiann kokenınıoluşturmus,tur Vı nı bır bakıma hoşgoru u\garlığın teme- \ı olmuştur Bır başka devışle hoşgoru dar anlamdakı davranış değıl, genış an- lamdakı bır vaşam bıçımı olarak gunu- nıuze gelmıştır Hoşgoru \enne hoşgorusıızluğun ege- men oldugu lum çağlara bakın tumden kan gozvaşi vemutsuzlukladoludur In- sanoğlu hangı uvgarlık duzevınde olur- sa olsun hangı dın >a da etnık kokenlı ka\ganın ıçınde bulunursa bulunsun. o ortamda daıma hoşgorusuzluğun ege- men olduğu vadsınamaz bır gerçektır Hoşgoru, dunvamız ınsanlarına egemen olduğunda bans siıregıtmış her bov utta- kı anlaşinazlıklar konuşularak çozum- lenmıştır Toplumlar ulusal dınsel etnık çekişmelerını belırlı bır anlavış zemını- ne oturtarak banşçıl >ollardan çozebıl- mevı sahıp olduklan hoşgoru dozunda başarabılmışlerdır Sosvopolıtık. sosvo- ekonomık sorunların çozumlenmesı do- galdır kı \ar olan hoşgorunun ışığında çoğuniuklagecıkerekbaşanlmıştır Çun- ku kımı donemlerde ınsanlar o kadar uzun zanıan bu anlavıştan uzak kalmış- lar kı asıl çozum volunu açacak hoşgo- ruvu venıden bulabılmek ıçın >uzlerce vıl savaşmişlar. şıddetle ıç ıçe yaşamış- lardır Kımde hoşgoru ' Toplumsal vapının bugune kadjrkı asamalannı ırdelersenız ınsanoğlu ılkel vaşamından tektanrılı dınlere kadar geçııdıgı e\relerde (,oğun- lukla maddı çıkarları dogrultusunda hoş- gorusıızluğe bunınnıu>tur Ancak bugıın- ku anlamında ıdogmatık oluşunıdal dın etkın olup sovut bır vaşjnıın ılkelerını kabul ettırmek uğra^isina gırınce bu kez de tanrının \erdığı aklın yarattığı hoşgo- rusuzluge sanlmıştır \e bu da bılındıgı gıbı vazılı msan tarıhınde gorulen dııı- lervadamezheplerarasındakıakılalmaz hoşgorusuzluğun somut sonuçlarmı oluşturmuştur Tum dinlerde bulunam e insanlığın bu- gunune kadar \aşamış toplumsal du/en oğretilerindeana \eortak ilke, hemen he- men \alnızca hoşgorudur. Ozlerinde farklı inanvlarda bulunan insanlara da- inıa se\ gı ile hoşgoru ile \anaşılması. tum inançlann ortak pa\da$ıdır. \ma ne acı- dır kı bu pa>da ters çe\ rilmiş \e çok ku- çuk bir pa\ a indirgenerek nerede> se tum kotulukler dınsel ınançların çatışmasın- dan kavnaklandırılmıştır. O\sa uvgar toplum olarak \j^ania\ı kabullenmış topluluklardatum tarklılıklarakan>ın, or- tak değerler ı,erçe\esınde ulusal çıkann, barı^. K.ındekı bır duzenın olu^ması. or- tak ulusal kımlığın kabulu hosgorunun surgıthğı ile sjglanmıstır Gunumuzde hoşgoru Dunjamızda ozellıkle son sıllarda ka_\bolduğugozle- neıı hosgoıunun ulkemızın uğradığı do- gal erozvona benzer bır egımle erımek- te olduğunu ızle\ebılırız Gerı,ekte dun- >a toplumları ılgını, bıroluşunı suretın- den ge<,mektedır Ho^gorunun mutlaka tum dun\a\a egemen olma->ı gerektığını kabul etmekle bırlıkte u\gulamada et- kınlığını surdurmesıne hn, de hosgorulu da\ranmamaktadırlar Belkı de dunva- mız >ırmıncı \uzyılı "hoşgorusuzluk >u/Mİı" olarak nıtelevıp tarıhın savtala- rınaovle bırakmakla en ı\ı\ı yapacaktır Duşunuıı. ıkı dunva sa\aşı yuzlerce ve- rel şa da bolgese! sa\aslar\e son uç \ıl- da Bosna-Hersek te tam bır dınsel bağ- nazlığın sa\asi Beşjuzvılavakın hoş- goru ıı,erisinde \aşa\an katolık. Protes- un \e Vfusluman toplumları >ırmıncı \uz\ılın sonuna dogru bırbırılerıne kar- şı hoşgorusuzluğu baskın kılıvorlar \e ozellıkle bunu dınsel \e kulturel değer- len \ok ederek gosten\orlar Ne bu\ uk talıhsızhktır kı bu hoşgoru- suzluk ulkemızden de fazlası\la nas>ıbı- nıalmaktadır Bugunlerdeıkıncisinı kur- ma\ ı duşledıklen genç cumhurnetımızın kurucusu Mustafa Kemal Ataturk'un. 1920'lerde sov ledığı şu sozlerı aktarma- dan ırdelemelenmızı surdurmek ıstemı > oruz "Insanlan mutlu edeceğim di\e onları birbirinin boğazına saldırtmak. insanlık dışı \eson derece uzuntu \erici bir sistem- dir. İnsanlan mutlu edecek tek araç. on- lan birbirine>aklaştırarakonlara birbir- lerini se\direrek karşılıkJı maddi \e nıa- ne\ i gereksinimlerini giderme>e \aravan dav ranış \e guçtur. Dun\ a banşı ıçınde in- sanlığın gerçek mutluluğu. ancak bu \ uk- sek ulku \olcularının çoğaimasına ve ba- şanlı olmasına bağlıdır." OzgurbırTıırkı\e C umhurnetı de\ le- tı kurma ulkusunun temelınde daıma hoşgoru egemen olmuştur Vadsimaya valı>anlar olsa da bunun o\ lece surmesı Kin tum koşullar varatılmıştır Ama 19S()'lerden sonra neler olmaya başla- mıştır' Tum toplumumuzda bırbınne lıo^go- ru ile bakma\an mezhep surtuşmelerı etnık surtuşmeler deşılerek o> elde et- mek ıçın toplumumuzundırlık \eduze- nınınvokedılmesı volunagıdılmıştır In- sanlanmız ınançlanyla etnık \apilany- la ılışkılı olarak Turkı\e Cumhurne- tı nden kopanlmak istenmektedır Tum bu kotuluklen durduracak gırışım toplu- mumuzda ı\edı olarak hoşgoruvu ege- men kılmaktır ARADA BIR MEHMET BAŞARAN Özgürlüğün, Barışın Emeğin Savunucusuydu Kalemı elıne aldığı gunden olumune degın ozgur- iuğun barışın emegın savunucusu Adı OrhanKe- mal'le, Nâzım Hıkmet'le Tan gazetesıyle anılan bı- rı Yazınımıza en geç gıren ya da gırmeye başlayan kesımın ışçının sesı Işlenmemış topraklarda kaz- mayla kok soker gıbı tırnaklanna kan otura otura surdurulen bır savaşım hapıslıgı surgunluğu ıçınde onurlu bır yaşam Işte aralık başında yıtırdıgımız gazetecı-yazar sendıkacı Kemal Sulker Sulker Hatay dogumlu Daha ılkokuldayken çev- resınde olup bıtenler ustunde kafa yormaya başla- mış Sonrakı yılların Fransızca agırlıklı egıtımı, somu- ruculuge karşı tepkı uyandırmış onda Turkıye'de okumaya karar vermış 1935'te Tan gazetesı adına Hatay olaylarını yerın- de mcelsmeye gelen Naci Sadullah'la tanışmış onun onerısıyle gazetenın Hatay muhabırlıgını ustlen- mıştır yorenın nabzını tutmaya çalışan bır gazetecı- dır gayn 1938 de Istanbul Unıversıtesı nde ogrencıdır Tan- gazetesındekı çahşmaları surmektedır Fakulteyı bı- tıreceğı yıl cezaevlerındekı çocuk hukumlulerın du- rumlarıyla ılgılı bır araştırmaya başlar Bu sırada "Grev" konulu bır konferans ılgısını çekmıştır "Ame- lepen/er Cemıyetı 'nın başvurduğu dırenışten bu ya- na pek az kullanılmıştır bu sozcuk Oysa tum dunya- da ışçılerın yasal hak arama emeğının karşılıgını al- ma yoludur Grev konusunda ılgınç bır sormaca (anket) yapar Sendıkanın grev hakkının bulunmadığı donemde tehlıkelı bır gırışımdır bu Arkadaşı Nacı Sadullah askerdır onunla buluşmak uzere evden çıktıgı sabah bır sıvıl yanına yaklaşır ve Sansaryan Hanı'na goturulur Yaşamı suresınce unu- tamayacağı dort gun dort geceden sonra yargıç onu- ne çıkarılır Grev sormacasını hangı amaçla yaptığı asKer kaçagı Nacı Sadullah ı nıçın evınde sakladıgı Nâzım Hıkmet le ılışkısının kaç yıldır surdugu sorul- mukta Nâzım ın kendısıne ne tur buyruk.'ar verdığı araştırılmaktadır Oysa oyle uzun bır ılışkı yoktur or- tada Nâzım ın Nacı Sadullah tan ıstedıgı kıtapları bulup postalamıştır Sulker sadece boyle başlamış- tır mektuplaşmaları 1943 yılında Sulker Sıkıyonetım Mahkemesı'nce istanbul dışına surulur Konya Antakya ve Tokat ılle- rınde geçen surgunluk yaklaşık dort yılı bulur Ikıncı Dunya Savaşı'nın agır koşullarında geçen bu done- mı daha sonra "Savaş Yıllarında BırSurgun" (1986) adlı yapıtında tum yonlerıyle anlatır yazar Konya'da Hatay da Tokat ta kaldığı yıllar Nâzım'la mektuplaşmalar surmuştur ve Nâzım hakk/nda ınce- leme araştırma çalışmalan o yıllarda başlamıştır ya- zarın Gıderek buyuk oylumlu bır yapıt çıkmıştır or- taya ozanla yakınlığından kaynaklanan bılgı ve bel- gelerle bır donemın duşun ve sanat yaşamını yansı- tan Nâzım Hıkmet ın Gerçek Yaşamı Yaşamoykusu turunun yetkın orneğı sayılan bu yapıta Fent Oğuz Bayır Duşun ve Sanat Ödulu verılmıştır Surgunluğu sona erdığınde Istanbul'a donen Sul- ker gene Tan'da çalışmaya başlamıştır Işçı sayfası yonetıcılığı yazı ışlen mudurluğu Toplumcu sanat dergıleinde (Yenı Edebıyat, Yurt ve Dunya Gun) ya- zılar eleştırıler, yazın sorunları ustune ıncelemeier Çalışmaları urunlerıyie emek savaşımına guç katan duşun ve sanat emekçısı Kemal Sulker'ın anısına saygılar K ÜYELERİMİZE VE KİTAPSEVERLERE Sayım ve taşınma nedenıyle 2 Ocak 1996 tanhınden ıtıbaren Cağaloğlu Sergı Salonumuz bır sure kapalıdır Satışlarımız Taksım Sergı Salonumuzda Surmektedır Cumhuriyet Kitap Kulübü Homo Politicus ve Psikanaliz Anadolu bızını anayurdumuz, \anı ananıız, Cumhurba^kdnı da babamız gıbı algılanır Ulkemızde "padışahım çok yaşa", "kurtar bızı baba" \e "anamız" tarıhsel çızgısı de bu ızlerı ta^ımaktadır Av. ÜMİT KARDAŞ S ıvasal çatışma ınsanlığın herçağında \e her toplumunda var olagelmı^tır Kuşkusuz bu çatışmalarla gergınlıkle- rın sertlıgı ve vumusaklığı uluslann sosvo-ekonomık kulturel nufussal (demografık) coğratı ve psıkoloıık ozellıkkrıne bağlı olarak kendını gosterır Sıvasal çatışma ıktıdarı ele geçırme pavlaşma etkıleme amatına vonelık olup vonetenler ile vonetılenler arasinda ıkını-ilenn bınncılere dırenmesı şeklın- deonavaçıkar \laın. denetsız olarak her şevı va- pabılen bır ınsanın adaletı kendı tutkularına teda etmemesınıolanaksızgormektedır Du\erger"FI- dekı malların gıderilmesi gereken gereksinmeler- den daha a/ olduğu bır toplumda her ınsan otekı- lere gorcen çok çıkan kendisı elde etnıek ıster, ora- larda iktıdan elde bulundurmak başan kazannıak ıçın etkın bır çaredir"demektedır \anı homo po- liticus homo economicus gıbı kişisel çıkar kavgısi gıbı bır ılkel psıkolojı ile devınebılmektedır Bu- nun dışında polıtık çatışma sırasında göstenlen saldırganvutorıter. zorba eğıtım ve davranışların pkikanalıtık açıklamalan bıılunmaktadır Kuşkusuz sıvasal çatışma alanındakı kışısel çı- kar tutkularını saldırganlıklan zorba ve otonter eğılımlen salt psıkoloıık voksunluklarla açıkla- mak veterlı değıldır Bırçok davranışlanmızın duvgu ve duşuncelerımızı anlatım bıçımlerımızın belırlenmesinde sosvo-ekonomık kulturel co|- rafı tarıhsel vegenetıkkosullarınoluşturduğutop- luınsal vapının buvuk onemı vardır Polıtık çatış- manın nıtelığını de buvuk olçude bu vapı belırler Ancak psıkolopk etkenler de sıvasal ç ıtışmanın ^ıddetını veduzevını etkıler Bır ınsanın doöumundan ıtıbaren uvum suresı ıçınde yaşamını surdurebılmek amacıyla nasıl da\ - randıgı doğa çevrevekulturleneturılışkıleregır- dığı Freud un belırledığı gıbı her ınsanın normal olarak geçırdıgı oral-anal-genıtal donemlerden bı- rıne takılı kalıp kalmamasına gore behrlenmekte- dır Bu donemlerden bırınde takılı kalmak bazı karakterozellıklerının ıpuçlannı vermektedır Or- neğın oral donemde takılmış oraJ-sadistik karak- ter vapısına sahıp bır ınsan bekledıklerını ve is- tedıklerını baska ınsanlar kendı isteklen ile ver- mezlerse o bıınları baskı vaparak elde edecektır >anı zorba ve somurucu bır karakter vapısı orta- va kovacaktır K.u^kusuz ınsanların va>am ıçınde hıç tukenmevecek soıisuz gereksmmelerı vardır ve olmava devam edetektır Dunva nımetlerıne sirt çevırmış ınsanların bıle zorunfu gereksinme- lerı vardır Onemlı olan bu gereksmmelerı nasıl hangı vontemle karşıladıgımızdır Insan sonsuz gereksinmelerını zoıla nıı kurnazlık ve hıle ile mı, karşılıksız mı. spekulatıt davranarak mı yok- sa Oreterek. çalışarak ve emek vererek mı karşıla- maktadır. Bır>anda ınsanın dogdugundan ıtıbaren geçır- dığı evrelerden bırıne takılı kalması ve anne tara- fından baglılık ve sorumluluk duv madan korunup sev ıldığı ve zev k ılkesının egemen olduğu cennet- sı ortama duvduğu ozlem (vıtık cennet), ote >an- da toplumsal kurallar ve gerçekler Bu çatışma sonucuvazevkgereksinımlerı bılınçaltınaıtılerek nevrozların gelışmesine neden olur >a da yucelt- me va da ver değıştırme yolu ile başka nıtelıkte bır gereksinmeve donuşur Sıvasal çatışmaların etkenlerınden olan zorba- lık saldırganhkveotorıtercılıksavunmamekanız- malanndan odunleme ile ortaya çıkabılır Psika- naliz duvgularia darvanışların çıtt değerhlığı ve zıtlıgı uzenndedurur 'Vukarıda belırttığımızdav- ranış bıçımlerı guçlu bır sıvasal kısılığın gerçek ıradesındendoöabıleceğıgıbı bırıçsel kaostan va da ruhsal bırzavıflıktan dogabılır ve budavranış- larkar^ıtdavranışınardındagızlenır Duverger nın çokyerındebelırttığı gıbı saldırgan, zorba veoto- rıtercı polıtık davranışların tumu ozellıkle kendı benlıklerınden emın olmavan kendı kı^ılıklennı varatmavı tutarlı ve sureklı kılmavı hıçbır zaman basaramavankımselerdegorulur kendı kımlıkle- rınden kuşkuludurlar kendı ıçlerınde tutunacak- ları hıçbır şev olmadıgı ıçın dış gorunuşlere sarı- lırlar Toplumsal duzenın dengesı kendı kışılıkle- nnındengesınısağlar karşıtlara başka turluolan- lara ve duşunenlere karşı saldırganlıklan bundan ılerı gelır Ulkemızde de sıvasal çatışma alanında bu tur omeklere sıkça rastlamaktavız Karşıt du- sunceve. elestırel bakışakar^ı kaba kuvvete varan davranışları V/inedemokratıkleşmeçabdları karşı- sinda şovalve ruhu ile mucadele veren otorıtercı- lerı gozlemlemektevız İkridann paternalist niteliğı: Psikanaliz avnca ıktıdarın paternalist nıtelığını de açıklar Polıtıka- damucadele-uzlasma savaş-barışkarşıtlığıolarak gozuken çıtte nıtelık vardır iktıdarın da hem ge- reklı hem zorbacı hem somurucu hem duzen saf- Ia>ıcıikfy6nu vardır Bu ınsanın çocükluk döne- mınde aiırie-babasına kttrşi duvdtıgu zıt duygula- n anımsatmaktadır Insanlann bılıncınde otorıte baba-anne otorıtesı uzennde ver bulur Anadolu bızıım anavurdumuz vanı anamız. Cumhurbaşka- nı da babamız gıbı algılanır Ulkemızde "padişa- hım çokyaşa", "kurtar bizi baba" v e "anamız" ta- nhsel çızgısı de bu ızlen ta^ımaktadır Sıyasal çatışma alanında savaşım verenlerle bu çatışma>agırme nıvetındeolanların sıvasal çatış- manın hıç anımsanmavan bu vonu uzerınde de durmaları kanımca yerınde olacaktır Belkı de demokratıkleşme onundekı engellerımızden bırı de budur Paris Büyükelçimize Bir Mektup...smanlı da vonetenlerle vonetılenler Idevlet- ummet) arasındakı kopuklugu bırde \taturk un kurtuluş Savaşı mızdakı ven ve onemını ıvı bılen As\a nın Afnka nın mazlum uluslan Muslumanlan mıvdı onun ıçın gozvaşı dokenler. ba\raklannı \anva ındırerek vasa boğulanlar sait Musluman dunvası mıvdı dıvecekler Elbet kı havır' Hınstı\an Budıst Hındu dınlennden olan uluslar da vardı Evet, gavuru Muslumanı vastavdı' Ama Avustralva Buvukelçımız Savın Bilal Şimşir'ın çeşıtlı arşıvlerde vaptıgı tıtız araştırmalan ile mevdana çıkan belgelerden o\le anlıvoruz kı Ataturk un olumunden duvulanacıvı o gunlenn (50-60 v ıl oncesını) Islam âlemı gıbı hısseden vureklennde duvduklan buv uk aeıv ı du\ gulu tarzda dıle aetıren eenellıkle Musluman dunvasıdı Sayın Şımşır"ın ortava çıkardığı belgelerden oğrenıvoruz kı Ata nın olumu nedenıvle varıva ındırılmış bavraklarla sımgelenen Şas' dalgası Ortadoğu ulkelen Asvave Afnka kıtalannı baştan başa sarmıştı Bu sans bır sarsıntıvı. olağanııstu bır durumu da bırlıkte getırmis ulusal meLİıslerle beledıve meclislerı vegençlık kuruluşları derhal toplanarak Ataturk e savgı duruşu vapma ve Turkıve ve tazıvelerını ıletme kararlarını almışlardır Il-I2kasım 19^8 gunlerınde doğrudan Turkıve ve ve dışandakı temsılcılıklerımıze gondenlmış olan tazıve telgrafı v e mektuplan o denlı çok kı bunlardan bınnı Ata ıçın 12 Kasım 1938 de vazılmış duvgu vuklu olanını, vazannın kışılığı, soyağacı (seceresı) ve ıçınde bulunduğu koşullar nedenıvle avrı bır ozellık ve onenı taşıvanını aşağıda bulacaksinız Kendı anlatımıvla "i\ice Fransızlaşmış' olan oğretmen A. Merad ın o zamankı Parıs Buv ukelçımız Suat Dalaz'a vazdığı mektup "Savın Buyukelçı, ben basıt bır kişivım ve belki ekselanslanna \azmava hakkım voktur. İvice Fransızlaşmış bir Ceza\ irli aileden doğdum. Bununla biıiikte. bizde babadan oğula değişmeden suren geleneği asla unutmadım. Bu geleneğe gore bizler. Fransızların işgalinden once C eza>ir"e verleşmiş olan o Turk sov undan gelmekte\iz. Doğum şehrimiz Tlemcen'de bi/e " Kourgoules lakabı \erilir. \raplar\e \vrupalılar. bizden, av nı şekiîde nefret edivorlarsa. bu ecdadımızın hatırasından ve bizim asil gururdu\gusu taşımamızdandır. Gunumuzde bızım gozlenmız bır tek adama çe\ nlmıştı Kader o adamı bır mılletı kıırtannak ve hakır gorulmekten korumak ıçın seçmıştı Fetıh topraklarına. Lıb\a"ya. Tunus a, Cezav ır'e serpılmış avnı mılletın bazı çocukları ne vazık kı hakır gorulmekten kurtulamadılar Evet bizler artık gerı donmemek uzere Fransızlaşmış bulunu>oruz Ama ecdadımıza taparcasına savgı beslemevı hıç kımse bıze vasaklavamaz Şu halde Ekselans sunu sovlememe mıısade buvurunuz kı Turkıve sınırları dışında burada Fransa da da kendını (Turkluğunu) hatırlavan yurekler vardır Kemal Ataturk oldu ve sİ7İer gibi bizler de ağlaşıyoruz. Medenileşmek için millivetini değıştirmiş olan bizler, o buv uk venilikçi adama. o Mustafa Kemal'e, sizlerin neler borçlu olduğunu/u biliriz. Bu savgının bıçımını hoşgorunuz Ekselans lnanınız kı son derece ıçtenlıkle kaleme alınmıştır" Halen Canberra Hazine Yardımı 'Hülle'si Romanlarınız ve ansıklopedıleriniz yerınızden alınır. Tel.: 554 08 04 P artılere Hazine vardımı vasa sereeıdır Sıvasal partılenn mılletvekılı sav ısına gore Hazine den alacakları vardım da belırlenıvor Grubu bulunup bulunmadığı mılletvekılı ile parlamentoda temsıl edıiıp edılemedığı gıbı konularla alacakları Hazine vardımı da değışıvenvor snasal partılenn' Son gunlerde basina ve T\ ızlencelerıne vansıvan bır haber kamuovunu bu konularda daha duvarlı durunıa getırdı Kuçuk partıler seçımlere gırerken Hazine vardımı alabılmek ıçın mılletvekılı transfer ışıne el atmislardı Bağımsiz bır mılletvekılının geçmesı ile mılletvekılı savısı 3 e çıkan \ DH Hazıne'den alacağı vardım parasını da 35 mılvar TL arttırıverdı Bu orneklerden valnızca bııisivdı Bovle bırolasın eşıne demokrasilerde az rastlanır Aslında boj le bır olav ın demokrasi ile bagdaşik vanı vok Sıvası partı mılletvekıllerının seçım donemı ıçınde ve futboleu transfen gıbı vorumlanan partı değıştırmelennın faturasınm devlet dolavısı ile halk taratından odenmesi gorulmemış a\,mazlık ve sorumsuzluk orneğı Hem de boylesıne umursamaz ve olçusuz bıçımde partı değıştırmelennın "ay^uka" çıktığı bırzamanda Halk buna resmen "\asal sovgun" dıvor Halkın ne denlı guç koşullar altında vaşantısını surdurduğunu goruvoruz Lnıversıte oğrencılerı artan okul harçlan ıçın gosterıler vapıvor asgarı ucretlıler karmlannı bıle dovuramıvor çavevlerı ı^sız ınsanlarla dolup ta>ıvor ışçılerımız ve memurldrımız çağdaş va^am duzevını vakalamak ıçın mevdanlaıda Bunları gormezden gelmemız olası mı'Ruşvet adamkavırma. volsuzluk. hayalı ıhracat gıbı nfdenlerle kamuovunun çok duvarlı olduğu bır donemde sıyasetçılerımızın sorumlu davranması ve parlamenterlere vonelık kamuov unda oluşan guvensızlığın gıderılmesi gerekırken kısa surelı çıkar ıçın erdem unutuluvor Bu konuyu venı parlamento daha akılcı ve hakkanıvete uvgun kurallara bağlamalıdır Sı>ası partılenn Hazıne'den alacaklan vardımabaz mıllet\ekıllığı son genel seçımınde aldığı ov va da mılletvekılı savisi olmalıdır Sonrakı degışmeler (partı (Avustralya) Buvukelçımız olan Bılal Şımşır dıyor kı "\deta veniden bir millet varatan Ataturk, Ne mutlu Turkum dıvene dive havkınrken \almz Turki\e*>e. Turkiye civarında vaşavan sovdaşlarımıza değil, ta uzaklarda \e derinlerde gomulu v ureklere de Turkluk bilincL Turkluk gururu •vermiştir. Ö>le ki o vıllarda Asva ve Afrika ulkelerinde doğan erkek çocuklara Mustafa Kemal adı verildiği gönılmuştur." Şımdı gelelım asıl konuya Şu sıralarda ortaçağ şerıatına ozenerek Arap mıllıvetçılıgıne çanak rutanlar Arap gıbı gıv ınen Arap gıbı duşunen ve Arap gıbı davrananlara vukanda belırtılenlerı ıbretle sunarak dıvoruz kı Asva'da Afnka da Islamın ^0-60 v ıl once gosterdığı çağdaşlaşma anlavışına ve sağduv usund sahıp çıkmanın zamanıdır Ömer Akbıvık Avustralva'dan bırleşmelen dışındaı asla vardım tutanna etkılı olmamalıdır >asalar bır vandan partı degıştıren mılletvekılının Mechs uyelığını du^uren hukumler taşırken dığer >anda da bu davranışları (sankı) odullendırıvor Bu çelışkı gıderılmelıdir ""»oksa vasava kar^ı "hulle" savılabılecek bu tur davranışlar kamuovunu derınden varalamaktadır Bu ve bu gıbı nedenlerle ınsanları demokrası dışı aravjşlara ıtmenın demokrasıve olan ınancı sarsmanın taturasını kımse odevemez Av. CelaJ Ülgen PENCERE Uçuran Holding... Ankara Haber Mudurumuz Doğan Akın 'araştır- macı gazetecılık alanında onemlı bır kıtap yayımla- dı. Adı "Uçuran Holding" Kıtabın ıkıncı adı "Çiller'/n Can Sıkıcı Belgeselı" (Bılgı Yayınevı) • "Neşter, Farsça kokenlı bır sozcuk Frenkçesı bıs- turı Oerrahıde dokuları kesmek ıçın kullanılan sıvrı uçlu ve çok keskın ağızlı kuçuk bıçak Çeşıtlı kesıcıler vardır Odun yarmak ıçın balta kul- lanılır Baltayla mobılya yapılmaz Kereste testerey- le kesılır Ekmek bıçağı francalayı dılım dılım ayırmak ıçındır Kasap satırı etlerı dogramak ıçın Kımı gazetecının elınde balta vardır, kımının kasap satırı Doğan Akın neşter kullanır. Oylesıne tıtızdır" "Uçuran Holding ' kıtabını okuyan kışının ılk aklı- na gelen nedır9 Insan şaşıp kalıyor 'Bu hanım, neleryapmış? ' • Çıller aılesının malvarlıgına ılışkın koyu "şaıbe" uç noktada duğumlenıyor 1) Malvarlıgınm kaynagı bellı degıl tnlyonluk ser- vetın kokenı karanlık 2) Çıller aılesının ABD'ye yatınmları Tansu Çıller ekonomıden sorumlu devlet bakanıyken yapılmış 3) Çıller aılesının şırketı, vergı konusunda dupe- duz kaçakçı durumunda Özer Uçuran Çiller, istanbul Bankası Genel Mu- duru yken banka batıyor Çıller aılesının başı bu su- reçte goge erıyor Ozer Çıller bu nedenle yargılanı- yor davayı zamanaşımına ugratma çabalan suruyor Tansu Çıller ekonomıden sorumlu devlet bakanıyken ABD ye nasıl yatırım yapabılır? Hangı devletın yo- netımı boyle bır şeyı ıçıne sındırebılır? Hangı parla- mento bu duruma katlanabılır? Çıller aılesının şır- ketı Marsan ın vergı kaçırdıgı ortadayken neden us tune gıdılemıyor7 Dogan Akın ın neşterı ınceden ınceye Çıller aıle- sını teşrıh masası na yatırıyor Bır ulke duşunun kı başbakanı hukumetteyken Amerıka ya yatırım yapıyor başbakan aılesının sa- hıbı bulunduğu şırket vergı kaçırıyor, sıyasal yaşam hıçbır şey olmamış gıbı suruyor DSP Genel Başkanı Ecevit dıyor kı "- Sayın Çıller nasıl oluyor da ekonomıden so- rumlu bakan ve başbakan ıken dışarı o kadar dovız transfer edıp dışanda mal-mulk edınebılıyor? Bu dunyanın hıçbır ulkesınde gorulemez Ancak Mar- cos donemının Fılıpınlen 'nde ve bazı Afnka devlet- lerınde, Ortadoğu petrol devletlennde gorulebılecek bır şey " (Hurrıyet, 2 1 1996) • Doğan Akın ın kıtabı ortada dururken Çıller DYP nın başında nasıl durur? Ya da kurulacak ye- nı hukumette nasıl gorev alabılır? Bu sorular bır ul- kenın, bır toplumun bır devletın nıtelıgıyle yakından ılgılıdır Eğer olay Fransa, Ingıltere Belçıka gıbı bır Ba- tı ulkesınde yaşansaydı Çıller'ın sıyasal yaşamının ustune çoktan çarpı ışaretı çekılırdı Ama burası Turkıye 1 Vahşı kapıtalızmın kırlı toplumun pısçıkarlarkor- duğumunun geçerlı oldugu "şark ulkesı" gumruk bır- lığıne gırdı dıye Avrupalı mı olacak? "Uçuran Hol- ding" bugun bıle hukumet pazarlığına gırışebıldığı- ne gore, Turkıye ancak Marcos donemı Fılıpınlen'nde eşı gorulebılecek bır donemı yaşıyor Belge belge, kanıt kanıt tanık tanık yolsuzlukları kanıtlanan bu aılenın temız bır toplumda ınsan ıçı- ne çıkamaması gerekırken Çıller ın polıtıkada atıp tu- tabılmesı, bızım sıyasetımızdekı gradoyu gosterıyor Doğan Akın'ın Uçuran Holdıng"\ okunacak kı- tap' Haşerelere Son! Sağlıklı bir yaşam için, yürüyen ve uçan haşerelere karşı... Kokusuz-lekesiz, kesin etkili, WH0 (Dunya Sağlık Orgütu) normlarında llaçlamal Bocek MısBöcekİmUst StrvUi Imdat Tei (0 212)527 10 77 527 47 25 512 38 30 Servisi Fax (0 212)513 53 97 MECLİSTOPLANTISIİLANI T.C. MARMARA VE B0ĞA2LARI BELEDİYELER BİRLİĞİ BAŞKANLIĞI'NDAN Bırlık Meclısı'nın 1995 yılı II. Olağan Top- lantısı, 29 Aralık 1995 tarıhınde, çoğunluk sağlanamadığı takdırde, 13 Ocak 1996 Cu- martesı gunu saat 14 30'da Istanbul/Yeşıl- yurt Polat Renaıssance Hotel'de aşağıdakı gundem maddelerını goruşmek uzere yapıla- caktır Bırlık Meclısı 1995 yılı II. Olağan Toplantı- sı'na katılmanız hususuna bılgılerınızı arz ederım. Sami GÖKDENİZ Balıkesir Belediye Başkanı ve Biriik Başkan Vekili GÜNDEM: 1 Açılış ve Saygı Duruşu 2 Toplantı Gundemının Goruşulmesı. 3 Bırlık Başkan Vekılı ve Konukların Konuşması 4 Son Bırlık Meclısı Tutanak Özetının Okunması 5 Bırlık 1995 Yılı 2 Donem Çalışmaları Hakkında Bılgılendırme Raporunun Sunulması 6 Butçe Komısyonunun Seçımı 7 Bırlık 1996 Yılı Çalışma Programının Goruşulmesı 8 Butçe Komısyonu Raporu'nun Okunması ve Bırlık 1996 Malı Yılı Butçesının Goruşulmesı 9 Bırlıge Uyelık Talebınde Bulunan Beledıyelerın Uyelığe Kabulunun Goruşulmesı 10 Dılek Temennıler ve Kapanış
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear