22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
29 OCAK 1996 PA2ARTESİ • CUMHURİYET SAYFA HABERLERİN DEVAMI 17 Çekişmeli bir seçinı İstanbul Haber Servisi- Inşaat Mühendıslen Odası Istanbul Şubesi'nin seçim- len. MLSİAD ıle RP'li ts- tanbul Büyükşehır Beledi- ye Başkanı Tayyip Erdo- ğan'ın desteklediği grubun kazanması ıçın yoğun çaba harcamalan nedeniyle. çe- kişmeli geçtı. 12 b'in 866 üyesi bulunan şube seçimi- ne. önceki seçımlere göre katılım oldukça yüksek ol- du. Inşaat Mühendisleri Oda- sı İstanbul Şubesi"nin yeni yönetim kurulunu belirleye- cek olan seçımler. dün Şiş- li'deki Karagözyan llkoku- lu'nda yapıldı. Seçımlere katılımın fazla olması dik- katçektı. "Çağdaş İnşaat Mühen- disleri" lıstesiy Ie seçımlere katılan önçekı şube başkanı Mustafa Ürgüplü. "Seçim- lere katılım oldukça fazla. 'Mesfekte Bırlık \e Çagn Grubu" da çok sayıda kişi>i getirmiş"dedi. Ürgüplü. se- çimlerde ıkı tarafın da eşit şansa sahip oldugunu söyle- di. tstanbul Büyükşehir Be- lediye Başkanı Tay>ip Er- doğan'ın. şubeyönetimlen- nin "MeslekteBirlikveÇağ- rı Grubu"nun eline geçme- sı için açıkça tavır koyması bu seçimleri ilgi odağı hali- ne getirdi. Bır süre önce Ataköy'deki Mavi Marmara Et Lokantası'nda yapılan toplantıda Tayyip Erdoğan. çok ciddi bir neden olma- dıkça ve küçük çekişmeler nedeniyle seçimlere katıl- mama> ı "ihanet olarak te- lakki"edeceğinı açıklama- sına karşın. "Meslekte Bir- likveÇağnGrubu~nun içe- risınde yer alan ve radikal İslamcı olarak adlandınlan kesim gruptan aynldı. "Çağdaş İnşaat Mühen- disleri''nin yönetim kurulu adayı olan Ylutlu Oztürk. "Meslekte Birlik ve Çağn Grubu"ndakı aynlık için, "Önemli güçleri olan bir grup değillerdi. Radikal is- lamcı kesimi temsil ediyor- lardı. Bildiğitn kadanyla il- kesiz bir biriik oluşturmaya karşı çıkıyoriardf dedı. "Çağdaş İnşaat Mühen- dislerir 'nın istanbul Şube- si"nin yönetim kurulu aday- lan şöyle: Mustafa Ürgüplü. Rıza Hayat. Muriu Oztürk. Ok- tay Gülağacı. Turan Şaş- maz. Ali Koçak. Nergiz Vas- fioglu Mumcu için • Baştarafı 1. Sayfada sevgi boyutları oldugunu söyledi. Konserı. Güldal Mum- cu'nun yanı sıra. Kültür Ba- kanı Fikri Sağlar ile Anaya- sa Mahkemesi Başkanı Yek- ta GüngörÖzden de izledı. Kültür Bakanı Sağlar. konserle ılsjılı olarak "Kül- tür Bakanîığı ve CSO, bu konserı aziz anısına ithaf ederek, hem Lğur Mum- cu'ya duydukları saygıyı hem de Mumcu'nun uğruna mücadele effigi Atatürk'ün kurduğu çağdaş. demokra- tik \e laik Türkiye Cumhu- ri>eti idealine bağlılıklannu sanatseterlerle paylaşmak istemiştir"dedı. Heykel sergisi Adalet ve Demokrası Haftası etkınlıklerı tüm yurtta sürüyor. Önceki gün Dil Tarih \e Cografya Fa- kültesı'nde (DTCF) Anka- ra Kültür Platformujıun dü- zenledigi. Filinta Önal ile Mükrenıin Mungan'ın eser- lerinınyeraldıgı heykel ser- gisi açıldı. Serginin açılışının ardın- dan, DTCF Farabi Salo- nu'nda. Atarürkçü Düşünce Derneğı ıle Çağdaş Hukuk- çular Derneğı'nin ortaklaşa düzenledıklerı. "Kalpaksız Kuwa-i Milliveci Lğur Mumcu ve Misak-ı Milli" konulu panel gerçekleşti. Özgür Ürem Can adlı öğ- rencınin. Mumcu'nun sev- diğı "Allı TurnanT, "Me- mik Oğlan". "Yiğidim As- lanım" ve "Ankara'nın Ta- şına Bak" adlı eserleri ses- lendirdiği dinletinin ardın- dan yapılan panelı. spiker Jüiide Gülizar y önetti. Ata- türkçü Düşünce Derneöi ' Başkanı (ADD) SuphiGüf- soytrak. Prof.Alpaslan Işık- lı. televizyon programcısı Nurzen Amuran. Zeki San- han \e gazetemizin Ankara Haber Müdürü Doğan Akın konuşmacı olarak katıldık- ları panelde, Mumcu'nun "kalpaksız bir kuvva-i milli- yeei" olduğu ve yaşamı bo- yunca ülkenin bağımsızlığı için mücadele ettiği vurgu- landı. - ADD Başkanı Suphi Gür- îoytrak. Mumcu ile Muam- mer Aksoy'un ocak ayında yaşamlannı yitiren iki kal- paksız Kuvva-i Milli>eci ol- dugunu ifade ederek "Mumcu bugün Trakya'da, Anadolu'nun yaylalannda, dağlannda efsane. halk kah- ramanı \e milyonlarca Mumcu olarak yaşamay a ve Türk halkını aydınlatmaya devam ediyor. Kalpaksız kuvva-i milliveci olarak öz- gürlüğün. ulusal bağımsızlı- ğın. antiemperyalizmin. an- rikapitali/min. laikliğin. in- san haklarının. demokrasi- nin ebedi sembolü haline gel- miştir"dedı. Alpaslan Işıklı da Türkı- ye'de 1970'lerden sonra uluslararası sermayenın et- kılerini anlattı. Nurzen Amuran. Mumcu'nun adı- nın dostluk ve barıs, sözcük- lenv Ie sımgeleştığini v urgu- '.ayarak Mumcu'nun araştır- ma teknıklerını. yazılann- dan ve kitaplanndan örnek- lervererek anlattı. Amuran. Mumcu'nun iyi bir araştır- macı olmanın yanı sıra. bi- lim adamı. hukukçu ve göz- lemcı oldugunu da ifade ederek "Mumcu, hak ve adalet kavramlarını. kendi ince ayarlı terazisinde den- gederuttu \c araştırmalann- da objektiflikten a\ nlmadı. Masa başında çalışmanın yanı sıra, saha araştırmala- nna da ağıriık verdi. Kendi düm a görüşünü bir yana bı- rakarakçalıştı" dedi. Amu- ran. Mumcu'nun Abdi İpek- çkinayetiyle ilgilı yaptığı araştırmalarda kullandığı yöntemleri örnekleriyle an- İattı. Dogan Akın da mütareke basını ile bugünkü basını karşılaştırdıgı konuşmasın- da. ideolojıktartışmalaraçı- sından Uğur Mumcu'nun ölümünden sonra doğan boşluğu vurguladı. Akın, günümüzde siyasete de yan- sıyan bir ahlaki erozyon ya- şandığını belirterek basının bunun en önemli ayaklann- dan bırisi oldugunu belırtti. Bağımsızlığı savunanları "dinozor" olarak nitelendi- ren medyanın. belırli işa- damlarının elinde oldugunu vurgulayan Akın. 1993 yı- lında Türkiye bütçesinin yüzde l'inın 49. hükümet tarafından, basın kuruluşla- rını elinde bulunduran 4 ai- leye teşv ik adı altında v eril- mesini örnek gösterdi. Akın, siyasetçiler ile basın arasındakı "akçeüilişkileri^ • de bazı örneklerle anlattı. SBF'de anma Mumcu. ayrıca Batı- kent'te Ugur Mumcu Mahal- lesi'nde ve Meslekı Eğitim ve Teknoloıji Merkezı'nde anısına düzenlenen konser- lerle anıldı. "Bir Ankaralı" konulu sınev izyon gösterisi- nın yapıldığı anma progra- nıında. Yıldız İbrahimo\a. Mahiye Morgül ve Devrim Feyzoplu türküler sö> ledıler. Türk-ış Genel Merkezi'nde de Ankara Kültür Platfor- mu'nun düzenledıgı, resim sergisi açıldı. Hafta kapsamında. dün de Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde. dün saat !4.00'te "Geleneksel Adalet \ e Demokrasi Hafta- sı Dinletisi""vapıldı Dinletı- ve, Grup Dalga, halk ozan- iarı Kenan Şahbudak. Sü- leyman Özkan. Aşık Mah- suni. opera sanatçılan Ömer Yümaz. TuncerTercan, Öz- gür Ürem Can. Ufiık Kara- koç. Yıldız İbrahimova ile CSO'dan CanÖzer ve Erdal Şen adlı sanatçılar katıldı. Spiker Jüiide Gülizar'ın sunduğu dinletı programın- da. hukukçu-yazar HalitÇe- lenk. öğretim üyesi Cevat Gera>'. yazar-şaır VecihiTi- muroğlu. gazeteci Mert Ali Başanr. hukukçu Fikret İl- kiz. öğrenci Sinan Demirer, yazar Ayla Kutlu. öğrenci Eren Aysan. yazar Erhan Bener. şaır Bilal Kayabay. hukukçu Şenal Sanhan. 68"li Atilla Sarp, gazeteci Işık Kansu. şair Ataol Beh- ramoğlu. yazar Atilla Nefes- yer aldı. Rutkay Aziz. Rüş- tü Asyalı ve Server Tanil- li'nin mesajlan okundu. Bugünkü etkinlikler Adalet ve Demokrasi Haf- tası etkinlıklen kapsamında. bugün saat 14.00'te Ankara Üniversitesi Hukuk Fakülte- sınde "Kent Külfürii \e De- mokrasi'"konulu panel yapı- lacak. Ankara Kültür Platfor- mu'nun düzenlediği panelde, YavuzÖnen, Şahin Yenişehir- lioğlu. Sina Akşin, Ruşen Ke- leş,Mükremin Mungan birer konuşma yapacaklar. Saat 18.30'da da Yenı Sahne'de Edebiyatçılar Derneği'nin düzenledıeı ve Ergin Atasü, M. İlhan Erdost, Zeki San- han, \ecihi Timuroğlunun konuşmacı olarak katılacak- ları. "Gazetecinin Ku\Tacı Bir Vazar Olarak KimligT konulu panel yapılacak. Saat 18.00'de Mımarlar Odası Ankara Şubesı'nde "Bir An- karalı Belgeseli"adlı sinev iz- yon gösterisi yapılacak. G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada Milli Eğitim Bakanîığı, bürokrasinin en kar- maşık olduğu kurumlardan biri. Her gelen ik- tidar, kendi anlayışını yerleştirmeyi ilk iş olarak seçmiş. Önceki yapıya dokunup tepki çekme- mek için de etkisiz hale getirmiş. Böylece bir- birine çok benzer işleri yapan, yetkı ve sorum- luluk alanları iç içe girmiş bir dizi alt birim oluş- muş. Önce şu noktanın altını çizmek gerekiyor: Türkiye'dekı eğitim sisteminde yönlendihci güç ABD. Dünya Bankası'nın Türkiye'ye eği- tim yardımı amacıyla açtığı ihaleleri Amerikan üniversiteleri aldı. Milli Eğitim Bakanîığı (MEB) danışmanların- dan ABD'Iİ Howard Reed'le ilgili birkaç yazı yazmıştım. Başbakan Tansu Çiller'in de ho- cası olan Reed, geçen 23 Nisan Ulusal Bağım- sızlık ve Egemenlik Bayramı'nın onur konuk- larından biriydi. Cumhuriyet Türkiyesi'ni öven bir konuşma yaptı. Türkiye, eğitim sistemini geliştirmek için ta- bii ki yabancılardan yardım isteyebilir. Ancak bu konuda lokomotifin Türk öğretmenler olma- sı gerektiği düşüncesindeyim. Reed'le o akşam TBMM'nin kokteylinde kar- şılaştım. Halim selim, sevecen bir görüntüsü Malum Eğitim Bakanîığı... vardı. Kendisiyle tanışıp adımı söyleyince o ki- şi gitti, yerine bambaşka biri geldi. Konuşur- ken ağzından çıkanlar nedeniyle tabağımı de- ğiştirmek durumunda kaldım. En küçük bir eleştiriye katlanacak görünüm- de değildi. Eğitim sistemimizde Reed ve onun gibiler de söz sahibi olabiliyor. Konumuza geçelım... ABD'ye gönderilen öğrencilerin yansından fazlasının eğitimden çok, şeriat propaganda- sıyla uğraştığını gören Amerika Atatürk Derne- ği yöneticileri, YÖK'e ve MEB'e bir mektup gönderiyorlar. Bazı satırbaşları aktaralım: - Internete ve diğer iletişim kanallarına gire- rek sürekli Atatürk'e ve laik cumhuriyete küf- redıyoriar. Atatürk için, ata dönme, Yahudi kö- peği, fahişe çocuğu gibi sözler kullanıyorlar. - Sosyal alanlarda eğitim yapanlar, kendile- rine araştırma konusu olarak, Atatürk ilkeleri ve devrimlerinin yenilgisini seçiyorlar. - Ulusal bayramlan kutlamıyorlar. Tam tersi propagandalar yapıyortar. - Bazıları sarık ve benzeri kıyafetlerle dola- şıp cuma günlehni tatil ilan ediyorlar. Mektup uzayıp gidiyor. Bu ve benzeri iddi- alar, daha önce de gündeme gelmişti. YOK, sonunda "Öğretim Üyesive Araştırmacı Yetiş- tırme Kurulu" oluşturdu. Amaç, yurtdışındaki öğrencileri kontrol etmek. Bu girişim, olumlu bir sonuç verir mi, bilemi- yorum. Ancak asıl yapılması gereken, yurtdı- şına şeriatçı öğrenci gönderip sonra da "Neya- pıyorlar?" diye kontrol etmek değil, gönderme- den önce iyi seçim yapmaktır. Bu durum, tescilli bir dolandıncıyı şirketin başına getirip "Durbakalım, neyapacak?" di- ye izlemeye benziyor. Halen görevde bulunan Milli Eğitim Bakanı Turhan Tayan, çağdaş ve laik eğitim siste- minden ödün vermeyeceğini söylüyor. Bunu, birkaç kez yüz yüze görüşmemizde de vurgu- ladı. Ancak bu ilke sözle değil, uygulamayla ya- şama geçirilebilir. YÖK ve MEB, 1992 yılından bu yana beş bi- ne yakın öğrenciyi yurtdışına gönderdi. Bu ra- kam, iki bin yılına dek 7 bin 500'e ulaşacak. Biröğrencinin yıllık malıyeti 30 bin dolar. Ye- ni ünıversitelere öğretim elamanı yetiştirmek üzere yurtdışına gönderilen öğrencilerin önem- li birdilimınin malum kesimden seçilmesi ve bu sistemın ABD'lı damşTianlar kontrolünde ol- ması, akla ister istemez şu soruları getiriyor: - ABD'nin uluslara'ası alandaki en yakın müttefiklerinden bin Sjudi Arabistan. Bu ülke- de dinin toplumsal e-kınlıği sayesinde ABD çok rahat ediyor. Acaba Türkiye'de Suudi tipi bir şeriat olmadı, ılımlısmı verelim mi deniyor. - Şeritçılara göre A3D şeytan. Kendilerine böylesine kucak açar bır şeytanın sunduğu olanaklarla yetişenler, 'ürkiye'ye dönünce, dü- şüncelerini pekiştiriyûrlar, ama bir farkla, ABD'nin şeytan olduö-Jnu unutuyorlar. Bu ne bıçim şeytan, bu ne şVıat turşusu... - Eğitimin özelleştir'mesı gerektığini savu- nanlar, bunun gelişmış ülkelerde de böyle ol- dugunu söylüyorlar. Aoaba, dünyanın kaç ül- kesınde devlet, kendısine hedef alanları bes- leyip ödüllendiriyor? - Yurtdışında eğitilenşeriatçı öğrencilerin ya- nı sıra Samanyolu televzyonunda sarık ve cüp- pesiyle herkesin bir gun yola geleceğinı anla- tan, diğer kanallarda oa kumarhaneli otellerin lobisinde çekilmiş görüntüleri yayımlanan Fet- hullah Gülen yandaşları, yurtdışında okullar açıyor. Şımdı bu okullara MEB'den öğretmen ıstenıyor. Aynı MEB, yurtdışında kendisine ait okullara öğretmen göndermiyor. Bu nasıl eği- tim anlayışı? Konunun boyutları genış. Ne dıyelım? Kılavuzu ABD, kaptanı Çiller olanın... Sayın liderlere açık mektup: P e m b e g ö z l ü k l e r i c ı k a r m a cl a n hükümet kurmayın. ; ^ * ^ ^ j ^ y # / ^ ^ *w TÜRKİYE EROZYONLA MÜCADELE, AĞAÇLANDIRMA VE DOĞAL VARLIKLARI KORUMA VAKFI OLAYLARIN ARDINDAKT GERÇEK • Baftarafı 1. Sayfada Türkıye'nin kimı bölge- leri Virgınia ve Burley tipi tütün yetiştirmeye elverış- lidir. Tekel, 1970'li yıllarda Samsun yöresinde, Ada- na'da bu tür tütün üretimi için ön çalışma yapmış ve ekırn alanlarında deneme ekim yapılmıştır. Yine Gü- neydoğu'da 6O'lı yıllarda bu tür tütün üretimine başlamıştır. Siyasal ıktidar Tekel'i özelleştirme kapsamına almıyor, ama parça parça edip onun yok olması için değışık yöntemler deniyor. Yabancı ortaklar, başta Akhısar Sigara Fabrikası olmak üzere birçok kuru- luşu sahıplenip Amerı- ka'da ve Avrupa ülkelerin- de yitırdiklerinı Türkiye'de toplamaya çalışıyor. 1990 yılı başında 10 mil- yon kilo olan Virginia ve Burley tipi tütün ithalatı bugün 20-25 milyon kilo- yu buldu. Bu sayı birkaç yıl ıçinde 40-50 milyon ki- loyu aşacak... - Türkiye, vurguncular cenneti olma yolunda bi- rinciliği kimseye bırakmı- yor. Amerikalı dostlarının hatırını ise hıç kırmıyor. Olan, tarım kesimine ve tüketiciye oluyor. • • • Bıulıık, yeniden • Baştarafı 1. Sayfada Ankara'ya taşınmasını ka- bul etmediler. Konfederas- yon merkezinin taşınmasını sağlayacak tüzük değişikli- ği için gerekli olan üçte iki çoğunluk saölanamadı. Merkezin Ankara'ya taşın- masını ısteyen deleae sayısı 82 "de kaldı. DİSK Genel Kurulu. bir süre önce kurulan Emekli- Sen'i de oyçokluğuyla bün- yesine kabul etti. Sendikalar arasında an- laşmazlık noktalanndan bi- ri>>i olan y önetim kurulu üye sayısının yediden beşe indi- nlmesi ve diğer tüzük değı- şiklıği önerileri. salonda ye- terli delege çoğunluğu bu- lunmadığı için göriişülme- di. Genel kurul. kadınların sendıkalarda. yönetim kade- melennde kadın üyelenn sa- yılan oranında temsil edıl- mesi için gerekli tüzük de- ğışıkliğı önergesini de aynı gerekçeyle oylamadı. Genel kurul. oybirliğıyle Kemal Türkler'ın öldürül- mesı davasından yargılanan Celal Adan'ın DYP İstanbul İl Başknalığı'naatanmasını kınayan bir önergeyı kabul etti. Genel kurul ayrıca. Me- tin Göktepe'nın öldürülme- sınden sorumlu olanların yargılanması için gerekli gi- rişirnlerde bulunma, gözal- tmda ölüm. yargısız infaz- lar, kayıp olayları ve SSK'nin özerkleştirilerek sendikalar tarafından sahıp yikilması doğrultusundaki Onergeleri de kabul etti. Çayır Çimen Sok. A/2 Blok D: 10 Emlak Kredi Blokları Levent 80620 İstanbul Tel: (0-212) 281 10 27 - 268 09 85 Faks: (0-212) 281 11 32 ÇAĞDAŞ YAŞAMI DESTEKLEME DERNEĞİ'nde sizi. özlediğiniz sorumluluklar bekliyor. Tel.: 275 50 82
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear