22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet İmtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yonetmenı Orhan Erinç # Genel Yayın Koordınatorü Hikmet Çetinkava # Yazıışlerı Müdürlerı fbrahim Yıldız, Dinç Tayanç (Sorumlu) 9 Haber Merkez Müdüni Hakan Kara O Görsel Yönetmen Fikret Escr Di!) Hdberler Ergun Balcı 0 tstıhbarat Cengiz Yıldırım 0 Ekonomı Bülent Kızanıık # Küllur Handan Şenköken 0 Ş.Por Abdülkadir Yücelman 0 Makakler Sami Karaören 0 Düzeltme Abdullah Yazıcı 0 Fotoğraf Erdogan Kdseoğfu 0 Bılgı-Belgc. Edibe Buğra 0 \ urt Haberlen. Mehmct Faraç >j\ıoKurulu UhanSetçuluRaşkaıu Oıiuuı Erinç, OkUy Kurtböke, HikmetÇetinkaya, Şûkran Soner, frgun Bakv Dinç Tayanç, lbnfaim S ıldız. Orhan Bursalı, Mustafa Baiba\, Haluuı Kara. Ankara Temsılcısı Mustafa Balba\ 0 Haoer Mudun. Doğan Akın Atatıirk Bulvart No 125. Kat 4. Bakanlıklar- Ankara Tel 4195020 (7 hat). Fak5 4195027 • Izmır Temsılcisr Serdar Kızık, H Zıya Blv 1352 S 2/3 Tel 4411220, Faks 4419117« AdanaTemakısı Çetin Yiğenoğlu, InönûCd 119S.No 1 Kat l.Tel 3522550, Faks 3522570 Muessese Mudurü EroiErkntO koordınatör Ahmet Koraisan 0 Muhasebe. Bülenl Yener 0_ldare Höse>inCüı-er01^!etme Önder MEDYA C: • YoiKtun Kurulu Baskanı-Genel Müdür Gülbâ) Erdnran • Koordınatör Reha Çelik 0 Bılgı-tşlem lNail Inal 0 Ifitman • Genel Mudur Bılgısayar Sıstem MürûvetÇUer Yariuncısı MineAkda{ MEDYA G : • Yonetım Kunılu Başkanı - Genel Mudür ÜrtSıı AJnneo •Murahhas ûye BoraGöoenç Yaytmla>an ve B»sav: Venı Gun Haber Ajansı. Bastn ve Yayıncılık \ Ş Turtucagı Cad 39-41 Cagaiogfu 14334 Isl PK J>46 Islanbul Tel (0 212) 512 05 05 (20 hat) Faks (0 212) 513 85 95 25OCAK1996 fmsak:546 Güneş:7.15 Öğle: 12 23 İkindi: 14.54 Akşam 17.18 Yatsı: 18.41 MEDYACTel 51407 53 - 513 95 80 - 513 8460-61. Faks 5118466 föteııtino'daıı yaza merhaba • Haber Merkezi - Ünlü modacı Valentino 1996 ilkbahar-yaz koleksiyonunu önceki gün Paris'te tanıttı. Alman ınanken Claudia Schiffer modacının beyaz ceket ve askılı bluzunu sundu. Gıysıyi bol birpantolon tamamlıyordu. (Fotoğraf: AP) TÜBA'dan laiklik' suçlaması • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Türkıye Bilımler Akademesi (TÜBA) Başkanı Prof. Dr. Ayhan Çavdar, Türkiye'de bılimsel \eözgür düşüncenin köktendinci akımlann tehdidi altında olduğunu vurgulayarak laiklik kavramının da politik birpazarlık konusu durumuna getırildığine işaret ettı TÜBA Başkanı Prof. Dr. Çavdar, dün düzenledıği basın toplantısında, TÜBA'nm 20 ocak günü yapılan 6. Genel Kurulu'nda hazırlanan bildiriyi sundu. Çavdar, toplumda düşünce ve gerçeğı arama özgürlüğünün önemsenmemesinin yaygın ve kaygı verici bir boyuta ulaştığını belirtti. Harrana% su vaazı' • ŞANLIURFA (Cumhuriyet) - Şanlıurfa Valıliği, Fırat'ın sulanndan yararlanan Harran'daki 62 köyde 'özel irşat ve vaaz programrnı uygulamaya koydu. Köylülerin sosyal olayiara karşı uyanlmasını amaçlayan programda 'suyun dinimizdeki yeri' de anlatılacak. Fırat'ın sulanna kavuşan Harran'ın 62 köyünde 21 ocakta başlayan vaazlar, şubat ayının sonuna kadar sürecek Greenpeace yargı önünde • İstanbul Haber Servisi - Çin"ınnükJeer denemelerini protesto etmek amacıyla, 19 Ağustos 1995 tarihinde Mecıdiyeköy'deki Başkonsolosluk binası önünde gösteri düzenleyen Greenpeace ve Nükleer Karşıtı Platform üyesi 8'i yabancı uyruklu 32 sanığın yargılanmasına devam edildi. Şişli 1. Asliye Ceza Mahkemesı 'ndeki duruşma, yabancı uyruklu sanıklara ilışkin bazı bilgılerin gelmesi ve polislerin dmlenmesı için 7Mart 1996tarihine ertelendi. Sinema paneli • Kültür Servisi-Film Yönetmenleri Derneği (Film-Yön), 1996 yılı için her ayın ortasjnda sinemayla ilgili konulann tartışılacağı paneller dûzenliyor. Panellerin ilki, 25 ocak perşembe 17.00- 20.00 saatleri arasında derneğin Atlas Sineması Pasajı'ndaki lokalinde gercekleştiri lecek. "Görüntü üretim ve iletim teknolojisindeki gelişmeler ışığında sinemanın geleceği - Sinema nereye gidiyor" konusunun irdeleneceği ganele, Marmara Universitesi Sinema-TV Yüksek Okulu'ndan Prof. Dr. Zafer Doğan, uzun film yönetmeni Erden Kıral, dizi film yönetmeni Semih Kaplanoğlu, kısa film yönetmeni Serdar Pehlivanoğlu, canlandırma sinemacisı Derviş Pasin ve akademisyen Cenap Kuzuoğlu katılıyorîar. Kadmlar iş, eğitim, sağlık, toplumsal yaşama katılım konulannda erkeklerin çok gerisinde Ka<lnraı yiiz yıllık savaşı• Pekin Dünya Kadınlar Konferansı'na katılan Ruth Dreifiıss şöyle diyor: "Yapmamız gereken çok şey var. Bunlardan en başta geleni de ekonomik sömürünün önlenmesi. Eğer fahişelik hâlâ yoksulluktan kurtulmanın tek yoluysa o zaman ekonomik politikalan yapan insanlar da en az muhabbet tellallan kadar . suçludur." Çeviri Servisi - "Kadınlar ve erkekler eşittir dediğimiz zaman oniarui aynı oidu- ğiınu söylemiyoruz: Kadın da erkek kadar degerlidir demek istivoruz.'' Busözler 1995 yılında Pekin'de söylenmedi. Bunlar tam 96 yıl önce, 1900 yılında Parıslı bir femi- nistin söylediğı sözler. Her şeyı özetliyor: Aynmcılığa hayır... FarklılıkJann gözardı edilmesine hayır! Dünya gündemi hâlâ erkekler tarafın- dan belirleniyor olsa da kadın sorunlan ar- tık gündemin ilk sıralannda yer alıyor. Ama kadınlann bağımsızlık savasj çok uzun za- man önce kadın entelektüeller, yazarlar ve sanatçılar tarafından ateşlenmişti. Devrimle gden kıpırdanmalar İlk kıpırdanmalar 1789 Fransız Devrimi ile başladı. Kadınlar, kralın huzuruna çı- kıyor, artık yoksullukla fahişelik arasında seçim yapmaktan bıktıldannı söylüyorlar- dı. 1792 yılında parlamentoya sunulan bo- şanma yasası ile de Fransa bütün Avrupa ülkelerinin önüne geçiyordu. Özgürlüğün evrensel bir hak olduğunu kabul eden dev- rim hukukçulan, mutsuzevli kadınlan zor- ba kocalannm elinden kurtarmayı hedef- liyordu. Ne var ki dın adamlannın karşı çıkma- sıyla, bu yasa rafa kaldınlacak Napolyon'un düşüşünden sonra da boşanma Fransa'da ye- niden yasaklanacaktı. İlk feministier 19. yüzyılda ortalık yine hareketlenme- ye, yepyeni görüşleryayılmaya başlıyordu... Kadın kulüpleri ve yayınlan Avrupa sah- nestndeki yenni alıyor, kadınlar yavaş ya- vaş erkeklerden ve ailelennden bağımsız olarak toplumda güçlü bir konuma ulaşı- yorlardı... George Sanddurmadan yazı- yordu. 19. yüzyıl sonlannda Teminizm" sözcügü kıtanın her yanında duyulmaya başlamıştı. 1900 başlanndan itibaren bütün gelişmiş ülkelerde kızlara daha iyi eğitim sağlama politikası uygulamaya koyulmuştu. Ama kimsenin aklına kızlara meslek eğitimi ver- mek gelmiyordu...£u aşamaya çok uzun zaman sonra ulaşılacaktı... Savaşta kadının rolü Binncı ve lkinci Dünya savaşlan kadın hareketinde önemli bir rol oynadı. Ailele- rinin ve işlerin başına geçen kadınlar ge- leneksel rollerinden sıynlıp toplumda et- kin ve güçlü bir konuma geçmeye başladı. Ama bu geçici bir durumdu. Banştan son- ra kadınlar yine evlenne dönmek zorunda kalıyordu. Ama bazı şeylerdeğişmişti. Sallanan kaleter lkinci Dünya Savaşı'nı izleyen yıllarda, çok sayıda kadının gelışen hizmet sektö- rüne girmesiy le erkeklenn kaleleri çatırda- maya başladı. Kadınlar, sendikalara ve si- yasal partilere katilıyor ve oy hakkı peşi- ne düşüyordu. Genç kadınlar, üniversite- lere gidiyor ve kariyeryapıyordu. Gelişen bılım ve teknoloji dünyası, bu yeni yete- neklere şans tanıyordu. Tıp dünyasındaki gelişmeler de kadın- lann yaşamını kolaylaştırdı. Güvenli ve et- kin doğum kontrol yöntemlerinın ortaya çı- kışıyla kadınlar artık kendi istedikleri za- man anne olabiliyordu. 1960'larda kadınlar konumlannı geliş- tirme ve toplumda daha büyük bir rol oy- nama çabalannı daha da arttırdılar. Betty Friedman ve VTrginia Woolf ortalığı kasıp kavuruyordu. Haklannı korumak için bir arayagelen kadınlar, Amenka'da ünlü Ka- dın Hakları Hareketi 'ni başlatıyor ve bu ha- reket Avrupa'ya da sıçnyordu. 1968'deki protesto dalgasıyla talepler daha radikal- İeşiyor ve sertleşıyordu. 70'li yıllarda yeni hedefler ve öncelik- lere yönelen hareket, erkek egemenliğine karşı çıkıyor ve kadınlann özgürlüğünü ilan edıyordu. Sıyasallaşan hareket, toplu- mu ataerkillik ve cinsiyetçilikle suçluyor- du. Eşler ve anneler greve gidiyor, kışkır- tıcı gösteriler yapılıyordu. Bütün bunlar ortak eşitlik talebini dile getiriyordu. Arük eşitfer mi? Sayaşçı feminizm hâlâaramızda, ama ar- tık birincil amaç kadınlar ve erkekler ara- sında her düzeyde eşit bir birliktelik sağ- lamak. Gene de her şeye karşın, hâlâ ka- dınla erkek arasında uçurumlar var. Top- lumun kadınlara ilişkin görüşleri hâlâ de- ğişmiş değil. Yasalarne derse desin, kadın- lar; iş, ücret, eğitim, sağlık, toplumsal ya- şama katılım ve bedenleri üzerinde söz sa- hibi olma alanlannda hâlâ erkeklerin çok gerisinde. Ve bu durumun artık değişme- si gerekiyor. Kadınsız demokrasi olamaz "K^dmhaldannın^^rcekleştirimeave ka- dın erkek eşidiği kavramlan insan haklan bağlamında ek abnmalıdır." 7 Eylül 1995 günü Pekin Dördüncü Düma Kadın Kon- feransı'nda genel sekreter Danid Tarchys'in konuşmasının açılış cümlesi olan bu ıfade, Avrupa'nın kadın haklanna karşı olan yak- laşımının temelini oluşturuyordu. Pekin Dünya Kadın Konferansı'nın ana mesajı ise çok basitti: "Geleceğinıiz, yavaş yavaşzindrlerini kırmava başJayan insanb- ğuı unutulmuş yansuıın eHerindedir." Konferanstan yedi ay önce, şubat ayında, Kadmlarııı 1 M. \ u/yııda >aptıkJan mücadeleler 1995'te Pekin'deki kadın konferansında da sürdü. Fransız kadınlan ty kullanma hakkı eide edebilmek için vıllarca mücadele verdiler. İtahan kadınlannın bu yüzyılm başJannda düzenledıği kongre. 1930 Marû'nda fngfliz kadınlan Londra'da toplandL Avrupa Konseyi, kadın-erkek eşitliğini temel insan hakkı olarak göruyor Demokrasinin vazgeçilmez koşuluAvrupa Konse\i'nin cinsiyet eşittiğini destekieme çahşmalan, 1975 l luslararası Kadın Ydı'nda başlamıştı. Konsey, 1988 yılında kadın erkek eşitliğinin bir insan haklan ilkesi olduğunu ve demokrasinin vazgeçihnez koşulu olduğunu açıkJadı. Bunlar Konsey 'in çalışmalannda uyguiadığı ve e% rensel olarak kabul edilmesini istcdiği ilkeler. Konsey, eşitliği temel bir insan hakkı olarak destekliyor ve kadınların özgürlüğünü kısıtlayan ve onurlannı kıran her türlü davranışa karşı çıkıyor. Kadınlann, demokratik toplumun ber düze>1nde erkeklerle eşit olarak yer almasını istiyor. Kadınlara yönelik şiddetin önlenmesi Konsey'in başhca hedeflerinden birini otuşturuyor. Konsey kadın - erkek eşitliği hakkının tnsan Haklan Avrupa Konseyi'ne aunması için de çalışryor. 1992 \üında Kadın Erkek Eşitliği Yöniendirme Komitesi'ni kuran Konsey. bu alandaki karaıiıhğmı bir kez daha gösterdi. 1993 yılındaki Viyana Zirvesi'nin ardından Konsey ırkçdık, yabancı düşmanhğı ve hoşgörüsüziüge karşı çalışmalar yapmava başladı. Düma kadın Konferansı hazırlıklan icinde etkin biçünde yer almrş olan Konsey, Şubat 1995'te ise demokrasi ve eşitlik üzerine bir konferans düzenledi. Gelecek kuşaklara daha iyi bir yaşam sunabihnenin tek >olu, kadın ve erkek arasında karşılıklı saygıya dayanan bir ilişkinin kurulabilmesi gibi görünü\or. Ve kadınlann, toplumun tam anianuyla etkin üveJeri halinc gelmesini ve erkeklerle aynı hak ve sorumluluklan pay laşmasının sağlanması gerekiyor. Eşitliğin yeni bir toplumsal sözleşme olarak algılannıası şart. Kadınlar ve erkekler birbirine yardım etmeyi ve bhiikte çalışmav ı öğrenmeli ve arnk iktktar kavgasını bıraknıalı. Bir başka deyişle, erkeklerin artık kadınlan destekJemenin kendilerine de çok şey kazandıracağmı görmeye başlaması gerekiyor. Avrupa Konseyi, Avrupa Hazırlık Konferan- sı'na ev sahipliği yapmıştı. Bu konferans- ta, Avrupa Konseyi'nın başlıca görevinin hu- kuk ve insan haklan demek olan çoğulcu de- mokrasinin yaygınlaştınlması ve korunma- sı olduğu vurgulanmış ve çoğulcu demok- rasinin yalnızca gelişmiş Bah ülkelerinde uy- gulanabilecek bir lüks olarak düşünülme- mesi gerektiği behrtilmişti. Konferansa katılan herkesin ortak görü- şü ise kadın erkek eşitliğinin demokrasinin ve toplumsal adaletin vazgeçilmez koşulu olduğu idi Sonraki adım: Eşitlik Dördüncü Dünya Kadın Konferansı Bir- leşmiş Milletler'ın şimdiye kadar düzenle- miş olduğu en büyük konferanstı. Konferans, kadının toplumdakı konumu sorunun ne kadar önemli olduğunu ve bü- tün dünya ülkelerinin daha da kalkınması bağ- lamında kadınlann ne kadar önemli bir et- ken olduğunu gösterdi. Gene de genel görünüm pek iç açıcı sa- yılmaz. Naırobi'dekı üçüncü konferansın üzerinden on yıl geçmiş olmasına karşın, kadınlar hâlâ her alanda aynmcılıkla karşı karşıya kalıyor. Uluslararası ve ulusal yasa- lara karşın kadınlann konumu erkeklerin konumunun çok gerisinde. Şimdiye kadar pek çok başan kazamlmış olsa da yasalar ve uygulama arasındaki uçu- rum çok büyük. Pekin Konferansı 'nın hede- fi şimdiye kadar elde edılrruş olan kazanım- lan pekiştırmek ve kadın erkek eşitlığıne yönelik daha fazla çalışmalar yapmaktı. Ne var ki bu pek de kolay görünmüyor. Pek çok alanda egemen olan tutucular ve ge- ncıler yüzünden şimdiye kadar kazamlmış bazı cephelenn bıle yeniden yitinlmesi müm- kün. Katıhmcı 185 ülkenin; kadın haklan- nın, temel insan haklanndan bın olduğunu kabul etmesı ışlen kolaylaştırmıyor. Kon- feransta iki ana kamp vardı: Kanada, Avru- pa Birlığı ülkelen. birkaç Afrika ülkesı ve Amerika gibi liberaller ile Sudan, Arjantın, tran, Mısır ve Vatikan gibi dındar tutucular. Pekin Bildırisi'nde kadın ve çocuk hak- lannm, msan haklannın ve temel özgürlük- lerin devredilemez. tamamlayıcı ve bölün- mez birparçası olduğu belirtilmişti Bubil- dırinin yasal bir nıtelıği olmasa da Pekin'de üzerinde anlaşılmış olan ılkelenn uygulana- bilmesı için sağlam bir temel oluşturabile- cek. Onemli olan, imza Pekin Dünya Kadınlar Konferansı'na katılmış olan Isvıçre Federal Meclıs üyesi Federal Içişleri Bölümü Başkanı Ruth Dre- ifussizlenımlennı şöyle aktanyor: " Konferansa katılmış olan iki yüze ya- kuı üJkenin bir eylem platformuna imza atmış olması çok önemli. Bu, bütün dünya kadınlannın aynı şeyi istediğini ve aynı te- mel ilkeleri onavladığını gösteriyor. Hâlâ yapmamız gereken çok şey var. Bunlardan en başta geleni de ekonomik sömürünün ön- lenmesi. Eğer fahişelik hâlâ yoksulluktan kurtulmanın tek yoluysa, o zaman ekono- mik politikalan yapan insanlar da en az muhabbet tellaian kadar suçludur." Otistiklerin eğitiminde 2 farklı görüş • Uzmanlann bir bölümü otistildere, normal kişilerle "kaynaştırma" programı uygulanmasmı öneriyor. "Kaynaşma"dan yana olanlar ise "Onlar kendi sınırlannı genişletme olanağına sahip değiller. Bizse onlara yaklaşabiliriz. Onlar bize gelmesin, biz onlara gidelim" görüşündeler. FİGENATALAY Otıstik bir çocnktan otobü- se bindiğinde 'normal'ler gi- bi davTanmasını mı bekle- meli? Yoksa bızler mi otis- tik bir çocuğun otobüsteki 'larkh' davranışlanru doğal karşılamalıyız? Yukandaki soruyu yanıt- ladığımızda, "Ozûrlü eğiti- minde özel okullar mı? yok- sa'kayTaştırma programı' mı uyguianmah?" tartışmasın- dakı tarafımızı ortaya koy- muşoluruz. Millı Eğitim Ba- kaniığı kaynaştırmadan ya- na. Konunun uzmanJan ise ikiye bölünmüş durumda. Türkiye'de özürlü çocuk ve gençlere eğitim veren okul sayısı 153. Kaynaştırma yo- luyla eğirim veren okul sa- yısı ise 2513 ve kaynaştırma programındaki öğrenci sa- yısı 8604. MiUi Eğitim Bakanlığı'mn bu konudaki görüşü şöyle: "Özüriü çocuklann eğiti- minde temel amaç, özd egi- timin nicefiğini ve niteliğini arttırmakhr. Bu amaca hiz- met eden en iyi yöntem ise kaynaştırma eğitimidir. Bu- nunla beraber aynşnrmanın zonınlu olduğu durumlar or- taya çıkmaktadır. Özürlü ço- cuklann özel gereksinimle- ri, toplumun ekonomik ve sosyal koşullan, özürlü ço- cuklara eğitim veren okulla- nn açılmasını gerekli kıfrnak- tadır. Kaynaştırma yönte- miyie sağhklı üısanla-engel- li üısanın birtikte yaşaması, sevgi, bflgi ahş-vcrişi içinde ol- ması arzulanan en gûzel yol- dur. Kaynaştırma progra- nuna giremeyenler için özel eğitim okulian ihtiyaçtu-." Marmara Universitesi Ata- türk Eğitim Fakültesı Eği- tim Hizmetleri Bölümü, Eği- timde Psikolojik Hizmetler ABD öğretim üyesi ve otis- tik Ece'nin annesi Yrd. Doç. Dr. Psk. Nevin Eracar Ba- şar, "kaynaştırma'dan de- ğil, "kaynaşma"dan yana. "Onlar kendi sınırlannı genişletme kapasite ve ola- nağına sahip değiller. Biz- se onların sınırlarına yak- laşabiliriz. Onlar bize gel- mesin, biz onlara gidelim" diyen Başar, şöyle devam etti: "Kav naşma bizim onlar- la yaşamayı öğrenmemiz- dir. Kaynaştırma progra- mına uygun bulunan bir özürlü çocuk sınıfa girdi- ğinde ne yapacak? Çocuk özriinden dolay ı dengesiz- lik, kaygı, aşağılık komp- leksi ve öfke hisleriyle do- lacak. Hiç kimse zorunlu olarak birbirine katlanma- malı, bunu isteyerek yap- malı. Benim kızım normal insanlann arasında son de- rece uyumlu zaman geçire- biliyor, ama kendi okulu- na gitmek istiyor." Nevin Eracar Başar'ın önerisi şöyle:"Kaynaşma yöntemine Otistikler Klü- bü bir örnek olabilir. Bu klüpte otistiklerle kaynaş- mak isteyenlerden oluşan bir gönüllüler ordusu oluş- tu. Otistikler ve onlaıia bir- likte olmak isteyenler, bir- lîkte gezilere gidiyor, çeşit- li etkinlikler gerçekleştiıi- yorlar. Okulfarda verile- cek konferanslarla, özürlü olmanın ne demek olduğu, özürlüyleyaşamanın nasıl bir şey olduğu anlatjlabilir." Çocuk Ruh Sağlığı ve Nö- ropsikoloji uzmanı, psiko- log Murat Güvençer'e gö- re ise bu tür çoculdar ayn özel okullarda değil, diğer çocuklarla bir arada öğre- nım görmeli. Güvençer, so- runlu çocukJann bir arada bulunmasının sakıncalan ol- duğunu belirtıyor. Intemet gazetesi Xn yayına başladı Haber Merkezi - Türki- ye'nin Intemet aracılığı ile okuyuculanna ulaşacağı ilk gazetesi, gazetemiz yazarı L'ğur Mumcu'nun bir suikast sonucu öldürülmesinin yıl- dönümünde çıktı. Xn (Ek- sen) adlı gazete tnternet'i Uğur Mumcu'nun çizdiği ha- bercilik anlayışı ile kullan- mayı, klasik medyanın kir- lenmişhğınden uzak, bilgı ek- senli, alternatıf bir gazete ol- mayı hedeflıyor. Xn ile ilgili sorulanmızı gazetenin kuruculanndan Be- hiç Gürdhan'a yönelttık: - Neden Xn, boyle bir fikir akhnıza nereden geldi? - tntemetgeleceğın ıletişım ortamı. Çok yakın bir gele- cekte insanlar bilgi ve haber ihtiyaçlannı bu ortam üze- rinden karşılayacaklar. - Nasıl bir gazete düşünü- yorsunuz? - Bir haber ajansının da- kiklığinı, bir gazetenin zen- ginliğini, bir kitabın derinli- ğini, televizyonun eşzaman- lılığını ve Internet'in etkile- şimli ortamını bir araya ge- tirecek bir gazete olacak. Mümtaz Soysal, Melih Aşık, Hasan Pulur, İJmur Talu, Osman L'lagay, Abdurrab- man Yıldınm, Ahmet Al- tan, Deniz Gökçe, Mustafa Sönmez gibi isimlenn gün- lük yazılan, Cumhuriyet ga- zetesi eskı çizerı Kemal Gökhan Gürses'in günlük çizgileri Xn'de yer alacak. - Gazetenin çahşma düze- ni nasıl olacak? - Gazeteye iki ana koldan haber akışı sağlanacak. Rad- yo Foreks/BBC'nin başlan- gıçta günde iki üç kez yeni- leyeceğı haberlerzamanla da- ha sık yenilenecek. Aynca bir finans data pazarlama şir- keti Datascope finans hattın- da yer alacak bılgileri önce günlük daha sonra daha sık olarak yenileyecek. - Gazeteyknasıl haberleşi- lecek? - lnternet'e gıren herkes bu gazeteye ulaşabilir. Inter- net üzerindeki adresimiz: http://www.planetcom.tr/Xn.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear