25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 17 OCAK 1996 ÇARŞAMBA OLAYLAR VE GORUŞLER Kooperatifler Bankası Kurulması Ülkemizde bir an önce bir kooperatifler bankası kurulmalıdır. Bu, güçlü bir demokratik kooperatifçilik hareketinin 'olmazsa olmaz' koşuludur. Prof. Dr. ZİYA GÖKALP MÜLAYİMAnkara Üniversitesi Öğretim Üyesi „•_ stanbul'da geçen kasım ayında W Friedrich Ebert Vakft tarafından I "Türkiye'de Bir Kooperatifler I Bankası Kurulması thtiyacı: Ne- J denJeri ve Hedefleri" konulu bir forum düzenlenmişti. Bizim de fo- rumdakı tarnşmalaratemel oluşturan tek bildiriyi sunarak katıldıgımız bu forum- da ilgili bilim adamlan. bürokratlar, si- yasal partiler, kooperatifler ve ilgili ban- ka temsilcileri, konuyu bir gûn boyunca enine boyuna tartıştılar. Her ne kadar ülkemizde bir koopera- tifleT bankası kurulması hakkındaki gö- rüşlerimi bundan 20 yıl önce, 31 Tem- muz 1974'te bu sütunlarda "Kooperatif- ler Bankası" adı ile yayımlanan bir ya- zımda belirtmiş de olsam bugüne kadar bir kooperatifler bankası kurulmadığın- dan konu güncelliğini ve önemini koru- yor. Bu bakımdan, rnilyonlarca kooperatif ortağı ile binlerce kooperatifi ilgilendi- ren bu konu hakkında tstanbul'daki foru- ma sunmuş olduğum görüşleri, yapılan tartışmalann da ışığında bir kooperatif- çi bilim adamı olarak burada tekrar be- lirtrnekte yarar görüyoruz. Ülkemizde 8.5 milyon ortağı ile 60 bi- ni aşkın kooperatif vardır. Üretimden tü- ketime tanm ve tanm dışı çeşitli konu- larla uğraşan bu kooperatifler, milyon- larca ûretici ve tüketiciye yararlı olmaya çalışmaktadırlar. Ancak kooperatiflerimiz genellikle büyük oranda finansman güçlüğüyle kar- şılaşmaktadırlar. Çünkü kendi öz serma- yeleri yetersiz olduğu gibi, kredi olanak- lan da kıttır. Kaldı ki kooperatiflerimize kredi açılma koşullannın ağırlığı ve da- ha çok ticari usullere göre olması nede- niyle, çoğu kez kooperatiflerimize ulaşa- mamaktadır. Oysa, kooperatif ve üst örgütlerinin yanştıklan aracı, tefeci ve sanayiciler ka- dar ve hatta yaptıJdan ve yapacakJan te- sisler nedeniyle onlardan daha da fazla sermaye ve krediye gereksinim vardır. Ülkemizdeki bozuk kredi düzeni ise ak- sine, kooperatiflerden çok, özel sektöre yöneliktir. Nitekim bugün kooperatifle- re kredi verilirken azami güçlük gösteril- mekte, özel sektöre kredi vermede ise ül- kedeki yetmişe yakın özel banka adeta yanş etmektedirier. Üstelik bu yanşa kâr- lılığı bahane ederek devlet bankalan bi- le katılmaktadır. tşte bütün bu nedenlerle, ülkemizde kooperatif sektörünün kredi gereksini- mini gidermek üzere, daha fazla gecik- meden bir kooperatifler bankası kurul- malıdır diyoruz. Belki bu noktada, ülkemizde koopera- tiflere kredi veren Ziraat ve Halk banka- lan varken yeni bir kooperatifler banka- sına gerek yoktur denilebilir. Burada derhal şunu belirtelim ki Zira- at ve Halk bankalan, kooperatiflere de kredi veren birer devlet bankasıdır; birer kooperatifler bankası değildirler. Koope- ratifler bankasınm özelliği, sadece ko- operatiflere kredi vermesi değil, banka- nın yönetim ve sermayesine de koopera- tif ve üst örgütlerinin egemen olmasıdır. Bir kooperatifler bankasına ayncalık ka- zandıran asıl özelliğin de bu oldugu ka- nısmdayız. Bu özellik, kooperatiflerin finansman kurumunun demokratik denerimi yönün- den de önemlidir. Bağımsız demokratik kooperatifçiliğin çok önemli noktalann- dan birisidir bu. Demek ki ülkemizde "kooperatif ve üstörgüderinin kredi gereksinimlerini gi- dermek üzere, finansman ve yönetimine kooperatif ve üstörgütlerinin egemen ola- eaklan gerçek bir kooperatifler bankaa- nın kurulmasına" gereksinim vardır. Bu arada, ülkemiz için yeni bir kuru- luş olan ve yıllardır bir türlü gerçekleşti- remediğimiz kooperatifler bankasmın, Ingiltere, Almanya, Hollanda, Fransa, Danimarka, Finlandiya, Isviçre, ABD, Japonya ve Kuzey Kıbns Türk Cumhu- riyeti gibi birçok ülkede yıllardan beri var olduğunu ve hatta tsviçre'de bir Ulus- lararası Kooperatifler Bankasfmn bile bulunduğunubelirtmek isteriz. lngiltere ve Almanya gibi bazı ülkelerdeyse ko- operatifler bankasının yüz yılı aşkın bir geçmişi olduğu unutulmamalıdır. ABD'de ise 1933 yılından beri koopera- tifler bankası bulunmaktadır. Sonuç olarak önerir ve deriz ki: 1) Ülkemizde bir an önce bir koopera- tifler bankası kurulmalıdır. Bu, güçlü bir demokratik kooperatifçilik hareketinin "olmazsa olmaz" koşuludur. 2) Kooperatifler bankası kuruluş ser- mayesine devlet yardımcı olmalı; ancak bankanm sermaye ve yönetimine demok- ratik kooperatifler ve üst örgütleri ege- men olmalıdır. Devlet, kooperatifler ban- kasının yönetimine kanşmamalıdır. 3) Anonim şirket biçiminde kurulacak kooperatifler bankasına ülkemizdeki ta- nm ve tanm dışı tüm kooperatifler ve üst örgütleri ortak olmalıdır. Yasal düzenle- melerle demokratikleştirilen tanm kredi ve demokratikleştirilecek tanm satış ko- operatifleri ve birlikleri de mutlaka ko- operatifler bankası sistemi içinde yer al- malıdırlar. 4) Tanm ve tanm dışı tüm kooperatif- ler için tek bir kooperatifler bankası ku- rulmalıdır Çünkü böyle daha güçlü olur. 5) Kurulacak kooperatifler bankası ke- sin olarak mevduat toplamalı ve tüm ban- kacılık hizmetlerini yapabilmelidir. 6) Bir kooperatifler bankasının kurul- ması ülkemizde sadece kooperatifçiliği- mizin finansman sorununu çağdaş birbi- çimde çözmekle kalmayacak; bu sorun- la yakın ilişkili diğer temel sorunlann (üst örgütlenme, mevzuat, eğitim ve de- netim) çözümüne de büyük katkıda bu- lunacaktır. 7) Son olarak; Türkiye'de kooperatif- çilik hareketi, ancak kendi bağımsız fi- nansman kurumuna, yani sermaye ve yö- netimine demokratik kooperatiflerve üst örgütlerinin bütünüyle egemen olduğu bir kooperatifler bankasına sahıp olursa, kendisinden beklenilen ekonomik ve sos- yal görevleri yerine getirebileceği gibi, yönetsel bağımsızlığına da kavuşmuş olacaktır. AIDS'ten Korunma Korunmanın en etkili yolu eğitimdir. Çünkü eğitim ile her sosyal gruba ve her sektöre ulaşılabilmektedir. Eğitimde sağhklı cinsel davranışlann geliştirilmesi temel konudur. Doç. Dr. NURAN AKDEMİR * # nsanın en temel hakkı olan sağlıklı yaşama • hakkı, hastalıklardan korunmayı ve hastalık • durumunda da gerekli tıbbi tedavi ve bakımı I alabilmesini kapsamaktadır.Herkes AIDS ola- 1 bilir ya da AIDS etkeni olan HIV ile enfekte * olabilir, gerekli önlemleralınmadıkça hiç kim- senin korunma garantisi yoktur. Enfekte olanlann ço- gunlukla hasta olmayıp taşıyıcı durumda bulunması ve bu kişilerde hiçbir hastalık belirtısinin olmaması kişilerin konuya kayıtsız kalmasında önemli bir et- mendir (faktördür). Aynca hastalıgın çoğunlukla homoseksüellerde gö- rüldüğünün ve rastgele cinsel ilişki ile bulaşuğının dü- şünülmesi de hastalığı ya da taşıyicıhğı gizlemede önemli noktalardan birisidir. Korunmanın en etkili yolu eğitimdir. Çünkü eği- tim ile her sosyal gruba ve her sektöre ulaşılabilmek- tedir. Eğitimde sağlıklı cinsel davranışlann geliştiril- mesi temel konudur. Ancak erkeğin cinsel davranışı- nı koşullandıran psiko-sosyal etkiler, eğitimde aşıl- ması güç engelleroluşturabilmekte, cinsel iletişim ve cinsel eğitim eksikliği AIDS ile savaşımda başan şan- sını azalrmaktadır. AIDS'ten korunmak için öncelikle konunun top- lumsal düzeyde araştınlması önemlidir. Ancak ülke- mizde araştırmalar için aynlan kaynak yetersizligi, araştırmalan kısıtlamaktadır. Araştırmalann teşvik edilmesi ve desteklenmesi korunma konusunun ba- şanya ulaşmasında büyük önem taşımaktadır. Sağlık egitiminde, sağlık ekibinin iki temel üyesi olan doktor ve hemşireye önemli sorumluluklar düş- mektedir Eğitiınde özel önemi olan gruplar ve konular şun- lardır: 1) • Turizm sektörü çalışanlanmn eğitimı, • Yurtdışında çalışan işçilerin ve ailelerin eğitimi, • Gençlerin cinsel konularda ve sağlığın korunma- sı konulannda eğitimi, • HIV taşıyıcı annelerin gebe kalmamalan konu- sunda eğitimi, • AIDS'e karşı güvenli cinsel yaşam konusunda eğitim.öze! önem taşımaktadır. Güvenli cinse! ya- şam/ güvenli seks eğitimi, • AIDS virüsü taşimayan kişi/eş ile karşılıklı sa- dakate dayalı ilişki kurma, • Vajinal, anal, oral tüm cinsel ilişkiler için koru- yucu kılıf (prezervatif) kullanma, • Tek eşli cinsel ilişki konulannı içermelidir. 2) • Denetimsiz kan, kullanılmış ve dezenfekte edilmemiş kesicı alet, iğne, enjektör,jilet, makas, diş hekimliği aleti, dövme aletlerinin kullanılmaması, • Kan ve kan ürünlerinin kullanılmadan önce mut- laka test edilmesi, • Risk gruplannın HIV (+)'lık yönünden araştınl- ması, • Jilet, enjektör, iğne vb aletlerin bir kullanımlık olması ve kullanımdan sonra delinmeye dayanıklı po- şet ya da kutu içinde toplanarak yakılması, • Makas, törpü gibi madeni aletlerin kullanıldık- tan sonra 100 C 'de 5-10 dakika kaynatılması ya da fi- nnda 170 C'de 1 saat bekletilmesi, • Kan bulaşmış masa üstleri ve yerierin çamaşır su- yu ile dezenfekte edilmesi, • Jilet, makas kontakt lens, diş fırçası ve tıbbi alet- lerin ortak kullanılmaması, • Kuaförlerin (berberlerin) her müşterinin kanın- da mikrop varmış gibi davranması, kendilerini ve müşterilerini korumak için önlemler alması, • Bol su ve sabunla sık sık elleri iyice yıkama alış- kanlığının, tüm mikroplan olduğu gibi AIDS mikro- bunu da sağlam deriden kolaylıkla uzaklastırdığının unutulmaması. • HlV'in oldukça dayanıksız bir virüs olduğu ve basit dezenfeksiyon yöntemleri ile kolaylıkla yok edi- lebildiğinin; su, sabun ve deterjanlarla mekanik te- mizlik ile kolaylıkla ortamdan uzaklaştınlabildiğinin bilinmesi, • Kan ile kirlenmiş metal olmayan eşyalann temiz- lenmesi için kolay, ucuz ve etkili virüs öldürme yolu olan kaynatma yönteminin uygulanması ve sonra ça- maşır suyunda yanm saat bekletilmesi ve daha son- ra eldiven giyerek bol su ve sabunla yıkannıası, • Kan ile bulaşma konusunda kişinin kendisini ko- ruması; yara, kesik, zedelenme gibi cilt bütünlüğü- nün bozulmuş olduğu bölgenin kan ile temasina en- gel olması gerekir. Kan ile bulaşma durumunda bol su ve sabunla bulaşma bölgesinin iyice yıkanması, ya- ralanma varsa bölgenin derhal tentürdiyot ya da be- tadin gibi bir antiseptikle temizlenmesi gereklidir. AIDSveetik Toplumlarda yanlış değerlendirmeler AIDS'in ah- laki sorun olarak algılanmasına neden olmakta ve AIDS.'li ya da enfekte kişi kendisini baskı alönda du- yumsamaktadır (hissetmektedir). Oysa AIDS ahlaki bir sorun değildir. AIDS hastası ya da HPV (+) olan birey, "insan haklan" ve "tusta haklan n açısından özenle korunmalı, hiçbir aynm gözetilmeksizın has- ta haklanndan yararlanmalı ve insan onuruna yakı- şan bir şekilde en iyi tıbbi ve hemşirelik bakımını al- malıdır. Aynca, AIDS'li bireyin "eğitim hakkı", "ça- hşma hakia" ve "seyahat özgürlüğü hakkt" olduğu unutulmamalıdır. Sonuç olarak, sağlık hizmeti veren tüm kurumlar- da koruyucu önlemlere titizlikle uyulması, uygulama- lann denetlenmesi örgün eğitim, toplum eğitimi, gö- rev içi eğitim programlan ile konunun gündemde tu- tulması dünyayı ciddi olaraktehdit eden bu sağlık so- rununun denetim altına alınmasında önemlidir. Bu konuda öncelikle hemşire ve doktorlara, aynca sos- yolog, psikolog, öğretmen, din adamı ve politikacı- lara da önemJi sorumluluklar düşmektedir. öte yan- dan yapılacak tüm eğitim, araştırma ve koruyucu ön- lemlerin alınmasına yönelik çalışmalar için finansal desteğin sağlanmasi gerekmektedir. (*) Hacettepe Üniversitesi, Hemşirelik Yükseko- kulu, Iç Hastahklan Hemşireliği öğretim üyesi PENCERE Fahriye'den Fehriye'ye... "Gökdelen terörü"nün ülkeye tanrttığı Fehriye, ey- lemin "kilit adı" sayılıyor. Kim bu Fehriye?.. Melek yüzlü. Adanalı. Kanlı cinayetin başrolünü üstlenen genç kızın aile yaşamını büyüteçle inceleyenler, çok bir şey bulamı- yortar; kardeşler, baba, komşular, tanıdıklan, akraba- lan Anadolu'nun rengini Istanbul'a taşımış bir çevre- nin sıradan insanları!.. Mutfakta tencere kaynıyor, ai- le üyeleri bildiğimiz yaşamlannı sürdürüyoriar; bu or- tamdan çıkıp gökdelenin 25'inci katında bütün ülke- yi sarsan kanlı cinayet tezgâhına Fehriye nasıl kanşı- yor?.. Fehriye'nin ailefotoğrafında bir ipucu görünmüyon bunlar bizim insanlanmız, Adana'nın ya da Istanbul'un herhangi bir mahallesinde komşu evin halkı... • Peki, adı neden Fahriye değil. Niçin Fehriye?.. A ile E arasındaki anlam farkını aradım, çıkarama- dım; ben Fahriye'yi tanryorum. Nereden mi?.. "Hava keskin bir kömür kokusuyla dolar, Kapanırdı daha gün batmadan kapılar Bu, afyon ruhu gibi baygın mahalleden, Hayalimde tek çizgi bir sen kalmışsın, sen! Hülyasındaki geniş aydınlığa gülen Gözlerin, dişlerin ve ak pak gerdanınla Ne güzel komşumuzdun sen, Fahriye Abla!" Ahmet Muhip Dıranas'ın ünlü "Fahriye Abla" şi- irini kım bılmez ki... Dıranas'ın bu şiiri neden çok sevilmişti?.. Çünkü herkesin mahallesinde bir "Fahriye Abla'st vardı; yaz- gısı hülyasındaki gülüşü gibi aydınlık olmazdı: "Gönül verdin derlerdi o delikanlıya En sonunda varmışsın bir Erzincanlıya Bilmem şimdi hâlâ bu ilk kocanda mısın Hâlâ dağlan kariı Erzincan'da mısın?" • O günden bu yana Erzincan'da kaç deprem yaşan- dı?.. Ya Türkiye'de? Ya toplumda? Göçlerle darma- dağın oldu Anadolu!.. Köyier kentlere kanştı, kentler köylere kavuştu, altüst olan insan katmanları mutlu- luklannı ararlarken bırbırlenne düşmanlaştılar... Fahriye abla mutsuzdu. Fehriye mutlu mu? Nasıl mutlu olabilir ki?.. İnsan öldürerek mutlu olabilir mi insan?.. Fahriye abla, yazgısı törelere bağlanmış bir genç kızdı; Fehriye'nin derdi ne ki başkaldınyor, kendisinin ya da toplumun mutluluğunu ölümde anyor?.. Fahri- ye'den Fehriye'ye doğru yolculuğun Türkiye'de vara- cagı yer, gençlerin birrnez tükenmez bir terörün kur- banlıklanna dönüşmesi miydi?.. Neden bu duruma düştük?.. Düşünen, nedenlen arayan; insanlann, gençlerin sorunlanna eğilen kaç kişi?.. • "Eviniz kutu gibi küçücük bir eydi Sarmaşıklaria balkonu örtük bir evdi Yaz kış yeşil bir saksı ıtır pencerede." Fahriye'nin kutu gibi evi çoktan anılara kanştı; Feh- riye'nin evi de cinayetle yıkıldı. Kondulanna mutluluk dağrtamayan birTürkiye'nin daha çok acı çekecegi belli... Mavili Marmara Bira Sadece Keyifleri köpürtün" Türkiye'nin yeni modası Marmara Bira, tüm mutlulukları gerçek birayla paylaşmanız için şimdi sadece 2 0 . 0 0 0 lira. Mavi kutuları hemen açın, Marmara Bira'yı yudum yudum, köpük köpük için.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear