23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
16OCAK 1996SALI • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 19 Bush: Saddam hakkında yanıldım • Eski ABD Başkanı George Bush, "Körfez Savaşı'nda, Irak'ın savaş meydanında kaybetmesinin Devlet Başkanı Saddam'ı düşüreceğini düjünmüştüm" diyerek hatasını itiraf etti. VVASHUNGTON (AA) - güçlerinin komutanı Gene- Eski ABD Başkanı George Bush, Saddam Hüseyin ile ilgıli hesaplannda yanıldı- ğını itiraf etti. PBS televiz- youunda bugûn yayımlana- cak olan programda, Bush'un yapacağı açıkJama ile ılgili olarak \erilen ha- berierde, eski başkanın, I- rak'ın savaş meydanında kaybetmesinin, Saddam Hü- seyın 'in düşüşünü de getire- ceğini düşündüklerini söy- ledıği belirtildi. Bush, geçen yıl 12 aralık- ta David Frost ile yaptığı söyieşide, Saddam'ın, aske- ri kapasitesi ve gücü konu- sunda da kendilerini yanılta- bildigini kaydetti ve "I- rak'ın kuzeyi ve güneyinde başlayan ayaklanmalan hız- la bastırdı, bu bizün için sürpriz oldu" dedı. 14 Yanlış hesap vapnm, gi- deceğini sanmıştıın" diyen George Bush, Saddam'ın, kendi halkı tarafından işba- şından uzaklaştınlacağına 'hâlâ' inandığını da ifade et- ti. Helikopter hatası Yüz saat süren kara sava- şının ardından, 28 Şubat 1991 günü ateşkes yapılma- sı konusunda karar vermek- ten pişmanlık duymadığını belirten Bush, ancak 3 mart günû Safvan'da bir çadırda yapılan ateşkes toplantısın- dahatalaryapıldığını belirt- ti. Bush, "Helikopterler ko- nusunda farklı davranma- lıydık" diye konuştu. 'Çöl Ayısı' Safvan toplantısında, 4 Çöl Ayıa 1 diye bilinen Amerikan ral Norman Schwarzkopf, I- rak'ın, silah donanımlı heli- kopterlerini ülke içinde kul- lanmasına razı olmuştu. Bağdat yönetimi, kuzey ve güneyde çıkan ayaklan- malan helikopterler deste- ğindeki tankiar ile bastır- mıştı. Bush. -Saddam'ın teslim olması istenemez miydi" so- rusuna da, "Farkh davrana- bilirdik" karşılığını verdi. "İyi bir son" George Bush, Saddam'ın peşine düşmenin yanlış ola- cağınj, Amerikan birlikleri- nin bir kent savaşına süriik- lenmiş olacağını da belirte- rek "Düşündüğüm formül öyle degildi. Sanıyorum, ta- rih, bu anlamda doğru yap- tıgimi7i yazacaknr" dedı. Bush, Saddam'ın, ateşke- sin imzalandığı çadıra gide- rek belki de görevini bırak- tığını açıklamasının 'iyi bir son' olacağını düşündüğünü de söyledi. Çüguıadam Davıd Frost'un, 9 Mart 1991'de Bush başkan iken yaptığı; ancak bugüne dek hiç yayımlamadığı bir söy- leşinin bulunduğu da bildi- rildi. Bush'un, Körfez Savaşı gûnlerinde tuttuğu günlüğe, "Çılguı adam Saddam'uı gittiğini görmek istiyorum" diye yazdığı kaydedıldi. Cumhuriyetçi Parti'den olan Bush, Kasım 1992'de, başkan olarak girdiği seçim- leri, Demokrat Parti adayı Bill Clinton önünde kaybet- mişti. CHP İstanbul örgütü ' Al Kİiibıuük Fırat serbest bırakdmah' İstanbul Haber Servisi-CHP İstanbul 11 Örgütü, es- ki Erzurum Bağımsız milletvekili Abdülmelik Fırat'ın tutuklanmasını kınayarak serbest bırakılmasını istedi. CHP 11 Başkanı Mehmet Ali Özpolat yaptığı yazılı açiklamada. Fırat'ın dokunulmazlığının sonaermesiy- le geçerliliği olmayan gerekçelerle tutuklanmasını "hu- kuk dışı" bulduğunu belirtti. Eski milletvekilinin bir itirafçının ıddialan üzerine tutuklanmasını doğru bul- madıklannı savunan Özpolat, "İlgilileri gerginliği ür- mandıncı ve yeterti yasal dayanağı olmayan bu ve ben- zeri olaylardan kaçınmaya çağınyoruz. Aksi halde hu- kuk devleti ilkesi zarar görür ve önii aunamaz gelişme- lere örnek oluşturur" dedi. Özpolat, açıklamasındâ Fı- rat'ın derhal serbest bırakılması gerektiğini savundu. Edip Sakarya'yı aıuyonız İstanbul Haber Servisi - Gazetemiz editörlerinden Kayhan Edip Sakarya, ölü- miinün 2. yılında mezan ba- şında anılacak. Zincirlukuyu Mezarlı- ğı'nda bugün yapılacak an- ma törenine, Sakarya'nm ai- lesi, yakmlan ve meslektaş- lan katılacak. Sakarya'nın dostlan, ak- şam da Gazeteciler Cemiye- ti Lokali'nde bir araya gele- cek. Kayhan Edip Sakarya, iki yıl önce geçirdiği bir rahat- sızlık sonucu 46 yaşında ara- mızdan aynkmştı. Rusya terörün • Baştarafı 1. Sayfada kan Kafkasyalılar, bununla birlikte, aynı suçsuz insanla- nn yaşamlannı hiçe sayarak saldın emri veren Rusya yö- netimine daha büyük tepki gösteriyor. Pazarlıkyok Moskova yönetimi ise terö- ristlerle pazarhğa giriiemeye- ceği yolundaki ılkesel karar- hlığını kanıtlama peşinde. Resmi televizyon kanallan, "Baülı ülkelerin teröristlere asla ödün vermediğT yolun- da yayınlar yapıyor. Ancak Batılı ülkelerde yüzlerce te- röristın 2.500 kışiyi ele geçir- mesi gibi bir örneğe rastlan- madığından söz etmiyor. llginç bir konu da yakında devlet başkanlığı seçimlerine aday olacağını açtklaması beklenen Rusya lideri Boris Yehsin'in. Başbakan Vıktor Çernomirdin'i görevden ala- cağı söylentilerinin tam şu sı- ralarda yoğunlaşması. Arum- sanacağı üzere. geçen haziran ayında Şamil Basayev'ın ön- derliğindeki Çeçen gerillala- nn Budennovsk kent hastane- sini ele geçirmeleriyle başla- yanrehinebunalımı sonucun- da, savaşa ara verilmiş ve ba- nş görûşmelerine başlanmış- n. O zaman Basayev'îe bizzat görüşen Başbakan Çernomir- din, yüzlerce rehinenin yasa- mını kurtardığı için neredey- se "nlusal kahraman" ılan edilmişti. Ağırfatura Şımdı Çernomirdın'e "te- röne ödün verdifi'' gerekçe- siyle 7 aylık bir fatura kesii- mek isteniyor. Terörün engel- lenmesi konusuna gelince. Uluslararası pratik, terörist- lerle ve terör eylemleriyle bi- rer birer mücadele etmekten- se, terörü doğuran kaynağı kurutmanın daha akılcı ve in- sani bir yöntem olduğunu or- taya koyuyor. Daha şimdiden Rusya'daki pek çok siyasal yorumcu, dünkü kanlı askeri harekâttan sonra Çeçen terörünün yok ol- mayacağı, ancak biçim değiş- tirerek **vur-kaç" eylemleri- ne, "faiH belirsiz" bombala- malara yöneleceği görüşünü savunmaya başladı. Ayak sesleri Moskova'nın CaharDuda- yev yönetimiyle geçen aylara kadar zor da olsa sürdürülen banş görüsmelerini terk etme- si ve bir ay önce düzenlediğı tarüşmalı seçimlerle Çeçenya yönetimini Yeltsin'in eski da- nışmanlanndan Doku Zavga- yev'e devretmesi yaklaşan fe- laketin ayak sesleriydi. Öte yandan bu gelışmele- rin, Dudayev'in ulusal ve uluslararası saygınlığını etki- lemediğini söylemek de ol- dukça zor. "Rusya'yia karar- lı mücadele" adına sık sık si- vil nüfusu, en başta da kadın- lann ve çocuklann yaşamını tehlikeye atan gerillalara, hem Kafkasya'da, hem Rusya'da ve hem de dünyada duyulan tepki giderek artıyor; bu yön- temler Çeçen direnişçilerle dayanışma içine girilmesini güçleştiriyor. Ne var ki Rus- ya yönetiminin sertlik yanlısı siyasetine duyulan nefret ağır bastığı için bu konu genellik- le geri plana itiliyor. Rus-Çeçen gerginliğinin başından beri ileri sürülen çok önemli birgörüş daha var: Sa- vaş, bazı "gjzü" ya da "yan gzü" odaklarca körükleniyor. Savaşın sürmesi, silah satış- lanyla ve yolsuzluklarla, ki- milerinin cebine tonla para akınyor. kimilerine ise siyasal iktidann korunması için ma- nevra yapma ol^naklan veri- yor. G U N D E M MUSTAFA BALBAY I Baştarafı 1. Sayfada "ÇillerHanım 'la oturup konuşacağız. İki partinin anlaşmaması için hiçbir ne- den yoktur." Görüşme olumsuz sonuçlandı. Ardın- dan Çiller işadamlanyla görüşüp, "Se- çim, ittifak..." sözleri edince ağız de- ğişti. DYP geçen hafta koalisyon şantiye- siydi, şimdi İstanbul rantiyesi... Hocam bu neyin nesi? Şimdi sıra Yılmaz'da. Eğer ANAP li- deri de Erbakan'a, "Hayırda hayır var" derse bakalım hocadan neler işitecek? Erbakan için Mesut Bey şimdilik, "Anlayışlı mı anlayışlı, vatandaşa hiz- met götürülmesi için elinden gelen gayreti eksik etmeyen, efendi birgenel başkan." Çarşamba gününe kadar olumsuz yanrt alırsa sanınm Mesut Bey de, "ran- tiyecilerin zaptiyeliğini vazife edinmiş gafil birsefil"... Onudasil... Hoca siliyor; ama, bakmayın, gerekir- se yeniden yazar. Bundan sonra hoca- nın aylık ya da haftalık bir bülten yayım- lamasını öneririz. Hangi güne kadar olan demeçleri silinip yok sayılacak, bu- rada belirtilir. Çiller'in seçimlerden önce ANAP'a yönelik olarak çok sık kullandığı bir tüm- ce vardı: Sermaye Ne Istiyor? "Otel odalannda lobi oluşturdular..." Anlaşılan lobi hobisi Çiller'e geçti. Geçti "ya//"nın pazarı sür lobini otele... Başbakan, Çırağan Oteli'nde "yA'ta- kımını ve sempatizanlannı bir araya top- layip durum değeıiendirmesi yaptı. Çı- kışma sırası Yılmaz'a geldi: "Baskı goıplannı arkasına alarak ha- reket etme huyundan vazgeçmedi." Çiller, Yılmaz'ın, "Hemen görüşüp ANAYOL'u kuracaksak kuralım, yoksa örgüt saçımı başımı yolacak" önerisine "asil" bir karşılık verdi: "Bana görev verilmeden görüş- mem..." 24 aralık seçimlerinin hemen ertesin- de görüşüp ortak basın toplantısını ne- ye dayanarak yaptınız? O an o andır, bu an bu andır. Ana, ba- badan yamandır. Yılmaz da RP ile koalisyon yapmanın güçlüklerini anlatırken Erbakan'ın se- çim öncesinde partisine ve kendisine ilişkin çok ağır sözler söylediğini anım- satıp ekledi: "Koalisyonun temellerise- çimden sonra değil, önce atılır. Biz DSP ile koalisyon yapabileceğimizi se- çimden önce beyan ettik. Hatta gaze- teler ANASOL diye yazdı..." Böyle bir değerlendirmeyi en son yapması gereken kişilerin başında Yıl- maz geliyor. Çünkü Yılmaz, Ecevit'le koalisyonu ancak DYP ile işbiriiği halin- de kurabiliyor. Seçimden önce Yılmaz, DYP ile ko- alisyon yapılacak temeli değil; Çiller'i gömecek mezan kazma çabasındaydı. Şimdi mezar çukuruna beton döküp koalisyon temeli atmanın çabalan var. Bu gidişle daha çok dönüşler göre- ceğiz. Zira, henüz hükümeti kurma ça- lışmaları başladı sayılmaz. Hele üç-beş kişilik bir "açık" kalır da transfer gerekirse seyreyle şenliği... RP'ye bakış Son birkaç günün odağında ise iş âle- mi var. İş âlemi odağa oturdu mu yok- sa oturtuldu mu, orası da çok net değil. Işlerini daha çok perde gerisinden halîetmesini seven işadamlanmız Çil- ler'in daveti üzerine Çırağan Oteli'nde bir araya geldiler. Sermaye Ankara'ya saygılı; ama, ge- lişmelerden kaygılı. İstanbul Ticaret Odası seçimlerinde MÜSlAD'ın atağı bu çevreyi biraz ürkütmüştü. Işadamlan bu ülkenin ciddiye alınma- sı gereken baskı gruplanndan biri. On- lar da tabii ki ülkeyi seviyorlar, daha ile- ri gitsin istiyorlar. Bu arada para kazan- mayı da seviyorlar. Örneğin, Güneydoğu ile ekonomik ve ticari ilişkiler kesilince, terörle mücade- le bütçenin önemli bir dilimini alıp gö- türünce, birden akıllarına bu sorunun çözümlenmesi gerektiği geldi. Nedeni ne olursa olsun, akıllanna gel- mesi güzel bir şey... Görünen o ki RP'nin adil düzen de- nemesinin ekonominin çarklannın çar- kına okuyacağını anlayan iş âlemi ha- fiften telaşta... "RP gecekondularda umut dağıtı- yor..." - Canım, abartmayın söner... Hem bu bizim işimiz değil. "RP, laiklikiçin tehlike oluşturabilir..." - Canım, siz de kökten laiksiniz... Hem bu bizim işimiz değil. "Imam-hatipler gereksinim kadar açılsın. Aksi halde buraları okul olmak- tan çıkar, RP'ye mücahityetiştirir..." - Canım, şu din düşmanlığını bıra- kın... Hem bu bizim işimiz değil. "RP'nin ekonomik görüşleri bugün- kü yapıya çok ters. Merkez Bankası'na el koymaktan söz ediyon'ar..." - Eyvah, bu olamaz, hemen önlemini almalı... Ülkenin sorunları üzerinde ka- fa yormak bizim başlıca görevimiz... Sermaye, ancak kendısini vurunca "teröre" karşı duyarlı oldu. RP'ye karşı duyarlılığında "samimi" olduğuna inanmak istiyoruz... OLAYLAREV ARDEVDAKI GERÇEK • Baştarafı l. Sayfada alınmadığını iddia ediyor. Göktepe ile birlikte gö- zaltına alınan görgü tanık- lan, Göktepe'nin dövüle- rek öldürüldüğünü, "dö- vülme" olayının gözlerinin önünde meydana geldiği- ni, gerekirse tanıklık edebi- leceklerini söylüyorlar. İki uç durum. Devletin emniyet güçle- rinin ve adli organlannın konuyu araştırıp açığa çı- karmaları, devleti küçük düşürmez. Aksine yüceltir. Ulkemizde 1990'lann başından bu yana işlenen faili meçhul cinayetlerin sayısı net olarak bilinmiyor. Farklı kuruluşlann birleşti- ği rakam iki binin üzerinde. Bugüne dek faili meçhul cinayetlerle ilgili soruştur- maların çoğunluğu ne ya- zık ki olayın aydınlatılma- sından çok dosyanın ka- patılmasına yönelik oldu. Göktepe soruşturması- nın önçekilere ben- zememesini umuyor ve is- tiyoruz. * • • Çeçenler direniyor Uçak enkazı bulundu: 2 ölü Baştarafı 1. Sayfada Boris Yeltsüı'e yakınlığıyla tanınan Federal Güvenlik Servisi Başkanı Mihail Bar- sokov yöneriyor. lçişleri Ba- kanı Anatoüy Kulikov da bölgede bulunuyor. Havadan ve karadan sürdürülen atak- lara, özel Alfa antiterör bir- liklerinin de katıldığı belirti- liyor. Bölgeden gelen haber- ler, Dağıstan'a bağlı Pervo- mayskaya köyünün yerle bir olduğunu gösteriyor. Ellerindeki cephanenin en fazla 8 saat içinde biteceği ıddıa edilen Çeçen gerillalar. direnişlerini sürdürüyor. Ge- rillalann iideri Salman Ra- duyev, önceki gün yaptığı açıklamada, kanlannın son damlasuıa kadar çarpışacak- lannı söylemişti. Rusya kay- naklanna göre Raduyev, biz- zat Çeçen lider Cahar Duda- yev ve Çeçenya Başkomuta- nı Aslan Mashadov tarafın- dan yönlendiriliyor. Bu arada dün başkent baş- ta Grozni olmak üzere 'Çe- çenya'daki çatışmalarda bir patlamaoldu; can kaybıyla ilgili herhangi bir açıklama yapılmadı. Bölgeden gelen çeliş- kili haberler arasında Şamil Basayev öncü- lüğüneki bir gnıbun, Rusya birlıklennin dik- katini ve gücünü dağıtmak için yeni bir ey- leme hazırlandığı da yer alıyor. Öte yandan bir başka Çeçen birliğinin de Çeçenya için- den Pervomayskaya köyüne doğru ilerledi- ği duyuruluyor. Diğer bir iddia da Dağıstan sınırlan içinde tahminen 300-500 Çeçen mi- litanın bölgeye yaklaştığı doğrultusunda. Dağıstan'daki olaylar, bir hafta önce Çeçen gerillalann Kızılyar Hastanesi'ni ele geçir- mesiyle başlamıştı. Daha sonra Dağıstan yö- netimiyle görüşmeleryapan eylemciler, yü- ze yakınrehineylebirlikte Çeçenya'ya doğ- ru hareket etmiş, ancak Rusya yönetiminin emriyle sımr yakınlanndaki Pervomayska- ya köyünde durdurulmuştu. Dağıstan yöne- timinin ve bazı Rusyah parlamenterlerin, gerillalann, kadınlan ve çocuklan hemen, ötekirehineleridedaha sonra bırakmak üze- re Çeçenya'ya gitmelerine izin verilmesini savunmalanna karşuı Kremlin, teröristleri •\QOaA; Rehmelerin çoğu serbest bırakHĞ lOOcafc konvoyu PenotnafsMays yabrtanmfe duriutvHu. HOcafcflus ttrttfen Pervomayskaya dûnne retmeyt satest bırakP tOıasavyurt MAKHAÇKALA Göfuşfneidfden sonuçatnarmd flusgûçteri 15OcafcBu» brtklefi Rusbiriiklen: hdıkopterter, tanklar, 100 cıvanndâ sılahlı asker Çeçen gOçhr 100cıvanndahafif sılahlı genlla AFPgratt cezasız bırakmayacagını bildırmişti. Öte yandan dün Kremlin Sarayı'nda Baş- kan Yeltsin'in yönetiminde olağanüstü bir toplantı yapıldı. Çeçen savaşmm değerlen- dinldiği toplantıya Savunma Bakanı Pavel Graçov ve Genelkurmay Başkanı Mlhafl Kolenikov'un da katıldığı öğrenildi. Devlet Başkanlığı Basın Sözcüsü Sergey Medvo- dov,Yeltsin'in, Çeçenya ile ilgili gelişmele- ri denetim altında tuttuğunu ve olaym banş- çı çözüm şansının kalmadığı kanısında ol- duğunu duyurdu. Bu arada yeni parlamen- tonun dört parrisinden biri olan Yabloko'nun lideri Grigoriy Yavlinski'nin rehine bunalı- mıyla ilgili önerisi reddedildi. Yavlinski, ön- ceki gün rehinelerin serbest bırakılması için, gerillalann Çeçenya'ya dönmelerine izin ve- rilmesini ve taraflar arasında ateşkes yapıl- masını hedefleyen bir çözüm paketi öner- mişti. Yabloko dışındaki partilerin, Pervo- mayskaya'daki gelişmelere kayıtsız kalma- sı ve daha çok pariamentonun açılış töreniy- le ve devlet başkanlığı seçimleriyle ilgili açıklamalar yapması dikkat çekiyor. Baştarafı 1. Sayfada kili Hasan Tülay ve Yalova Valisi Osman Nuri Eyövge yürüttü. Denize düşme ihtimalini göz önünde bulundurarak Armutlu sahil şeridinde ara- malar yapıhrken arazideki çahşmalar, özellikle Tunç'la irtibatın kesildiği son yer olan Yalova'nın Armutlu il- çesinin Selimiye Köyü ya- kınlannda yoğunlaştınldı. Sezen Aksu'nun eşi gazeteci Ahmet L'Üu, iki arazi aracıy- la çalışmalara katılırken köy- lüler de traktörlerle kendile- rine destek verdiler. Yoğun kar yağışı, arama çalışmalannı etkilerken Tunç'un pilot arkadaşlan Se- dat Kamaz, Aziz Akya\aş ve şarkıcı Zeynep'in babası Ke- mal Türkeş, beraberlerinde getirdikleri JPI cihazı ile Ata- türk Havalimam'ndan alınan koordinatlar arasında arama çalışmalannı sürdürdüler. Ancak belirlenen koordinat- lar üzerinde yapılan arama- larda herhangi bir sonuç alı- namadı ve ekipler, Selimiye Köyü'ne geri döndüler. Ara- ma çalışmalanyla ilgili bilgi- leri dün bütün gün Bon Air'in Florya'daki tesislerinden ay- nlmayarak izleyen Korfaan Abay, aramalann çok ilkel şartlarda yapıldığinı savun- du. Onno Tunç'un 5 yıldıruç- tuğunu belirterek uçağm tek- nik bir anza nedeniyle düş- müş olabileceği ihtimalinin zayıf olduğunu söyleyen Abay, "Benim kanım, bulu- tun içine girmiş ve ory^ntas- yonu ka>bederek .vüksekçe birtepeye çarpnuşlardır" de- di. Ekipler, ne yapacaklannı bilememenin umutsuzluğu içindeyken saat 16.30 sırala- nnda yeni bir ihbar geldi. Uçak, köylüler tarafından Armutlu ilçesinin Selimiye Köyü Çataltepe Karapınar mevkiinde bulunmuştu. Tunç'un arkadaşlan ve ekip- ler, hemen bildirilen yere ha- reket ettiler. YaJova Valisi Eyövge, Ar- mutlu ilçesi Selimiye Kö- yü'nün 5 kilometre doğusun- da, Çataltepe mevkiinde dü- şen uçağın enkazına ulaşıldı- ğını belirterek şunlan söyle- di: "Aramalar, önceki akşam vedün sabahtan itibarenjan- darnıatimlerimizve > urttas- lartanundan arahksızolarak sürdürülmekte>di Saat 1630 cıvannda uçak enkazına ula- şılabildi. Bu >urrtaşlanmız Selimij e Köyü'ne gelerek du- rumu haber verdiler. Selimi- yeKöyü'odekarargâhkunıl- du. Kar yağışının dinmesi bekleniyor. Enkazın yanında 2 ceset bulundu. Uçak bir te- peye çarpış durumda." Uçak enkazının yerinin be- lirlenmesinden sonra bir as- keri ekip dün akşam saat 18.00'de Çataltepe'ye hare- ket etti. Traktörlerle dağa çık- maya çahşan ekip, uçak en- kazının yanında buîunan On- no Tunç ve Hasan Kanık'ın cesetlerini alarak Gemlik'e getirdi. Dün gece saat 21.3>0\M Gemlik Devlet Hastanesi'n* kaldınlan cenazelerin, Cum- huriyet Savcılığfnca ince- lenmesinden sonra İstanbul 'a getirildi. DHMİ yetkililerinden alı- nan bilgiye göre. besteci On- no Tunç'un kuüandığı ve pi- lot Hasan Kanık'ın içinde bu- lunduğu tek motorlu uçağın Bursa'dan havalanış saati 15.40 olarak tespit edildi. Uçak ile Atatürk Havalimanı Hava Trafik Kontrol Merke- zi arasında yapılan bilgileş- meye göre tahmini uçuş saati 40 dakika olarak gözüktü. Uçak ile irtibat saat 16.00 sı- ralannda kesildi ve bir daha bağlantı kurulamadı. Tek motorlu, "görerek" uçuş ya- pabilen bu tip uçaklarda "motor anzası", "aniden ir- tifa kaybctmc". "camda buz- lanma" gibı olumsuzluklar çıkabileceğinı belirten yetki- liler, böyle uçuşlar sırasında önceden belirlenmiş olan ha- vayolunu takip etmek zorun- luluğu bulunduğunu, özellik- le kötü hava şartlannda çok dikkatli olunması gerektiğini vurguladılar. Bu tip uçaklarda kara kufu bu!,unmadığını belirten yet- k i i l M k l d k i k malann banda kaydedildiği- ni söylediler. Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'nden ka- zayla ilgili 5 kişilik birekibin lstanbul'a gelerek olay yerin- de ve İstanbul (la göreve baş- ladığı da bildirildi. Uçak ile kule arasında konuşmalan içeren bandın bu ekibin çalış- ması sonrasında açıklanaca- ğı belirtildi. Ünlü besteci ileberaberin- dekilerin ölümüne yol açan uçak kazası, Türkiye'de ka- yıp arama çalışmalan konu- sunda da tartışma yarattı. Ko- ordinasyonsuzluk yüzünden 100 kilometrekarelik bir alanda "elvondanıı''ile yapı- lan aramalar yüzünden uça- ğın enka7ina ulaşılması uzun zaman aldı. Daha önce uçağı gördükle- rini açıklayan Selimiye köy- lülerinin ihbannı yeterince değerlendirmeyen yetkililer, uçağı Mudanya dahil. lznik, Orhangazı, Armutlu, Bozbu- run ve bölgenin en yüksek te- pesi Daz Dağı'nı da içine alan bir bölgede aramak zo- runda kaldılar. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ve Başbakan Tansu Çiller, besteci, aranjör Onno Tunç ve işadanu Hasan K.a-. nık'ın yasamlannı yıtirmesi nedeniyle birer başsağlığı mesajı yayımladılar. Tunç'un kullandığı özel uçak, önceki geceki aramalara rağmen dün bulundu. Onno Tunç, pop tarihine geçecek Uçuşta güvenlik tarbşması CUMHUR CANBAZOĞLU Seksenli yıllann ikinci yansında Türk popunun arabeske alternatif ça- lışmalannın çoğuna ımza atan, Sezen Aksu'yla işbiriiği yaparak bu yolda önemli yapıtlar üreten OnnoTunç, ara- beskin tahtını sarsan adam olarak pop tarihine geçecek. Arabeskin milyon- luk tirajını, BaOlı altyapıya Doğulu ez- gileri yedirerek popa akıtan Tunç'un bu girişimi, modern anlamda pop ya- pan meslektaşlanndan tepki görmüş- tü. Sezen Aksu'nun "Sen Ağlama" ad- lı kasediyle başlayan bu orta yol ara- yışı iyi tiraj getirince plakçılann ve şar- kıcılann bir anda gözde prodüktörü ol- du Onno Tunç. 20 Eylül 1994 tarihli söyleşimizde Tunç, bu müzik politikasnıı şöyle açık- lamıştı: "Yaptığımın geçiş oidugunu açık açıksöylüyorum. Monofonikbirtoplu- mıuı polifonik topluma dönüşmesi si- hirli değnekle olmaz. İnsanlara direkt Bartok dinletemezsiniz. N'ereden ba- karsanız bakın, toplumla bir duygu altşvcrişiniz var. Yölla>acağuuz frekans onlara uygun ounalı. Tabii ki sanatçı daha önde gidecek, yol gösterecek. A- ma ucunu kaçınrsanız farklı yeıiere düşersiniz." 1965 yılında profesyonel müzik ha- yatuıa giren Tunç, çeşitli orkestralar- da "piştikten" sonra pop ve cazın Tür- kiye'deki pazanndan umudunu yitirin- ce, şansmı yurtdışında denemişti. Türkiye'ye döndükten sonra yakala- dığı bu yeni pop-arabesk soundla bir anda piyasada önemli bir imza haline geldi. Pop müzik dışında reklamlara ve "Dünden Sonra Yanndan Önce", "Ah Beu'nda" ve "Rumuz Goncagül" gibi fılmlere de müzik yazdı. Tunç'un asıl atağı, 1991 tarihli "Ha- di Bakalım" adlı Sezen Aksu albü- müydü. Almanya'da da listelere giren bu albüme adını veren parça, ANAP'ın seçim şarkısı olarak kitlere de ulaşmış- tı. Nflüfer'in mil>onluk satışa ulaşan albümü "Yine Yeni Yeniden"deki ba- şansı onu piyasanın bir numaralı pro- düktörü haline getirmişti. Her söyieşi- de popçular mutlaka Onno Tunç'la ça- lışmak istediklerini belirtiyorlardı. Bu talep sonucu Tunç, albüm prodüksiyo- nunda şarkıcıdan daha fazla kazanır hale gelmişti. Ama ulaştığı düzeyi ko- rumak için son yıllarda prodüksiyon sayısını sınn"lamıştı. Geçen yıl Sezen Aksu'yla ortak şirket kuran Tunç, baş- ta Levent Yüksel'in ikinci kasedı ol- mak üzere yeni yapımlan piyasaya sunmaya hazırlanıyordu. Yine 20 Ey- lül 1992 tarihli söyieşide gelecek için şunlan söylemişti: "Benim bu kadar yıllık yaptıklanm önemli değil, yapacagım hata önemlL Böyle bir hoşfuğu var bu yerierde do- laşmanın. Birçok iyi iş yaparsını/, bir tane başansız iş, sonunuz olur. Uçak kullanmava benzrvor." tstanbul Haber Servisi - Besteci Onno Tunç'un kul- landığı Bon-Aır şirketine ait uçağuı Armutlu-Selimiye ci- vannda düşmesi, özel hava- yolu şirketlerinin güvenilirli- ğinin tartışılmasını gündeme getirdi. THK Genel Başkanı AtiHa Taçoy, Onno Tunç'un sertifika aldığı özel uçuş kurslannı, "*Biçki dikiş kur- su gibi pilot eğitimi verilen yerkV" diye nitelendirdi. Ha- va-lş Sendikası Genel Baş- kanı Mustafa Yağcı ise ba- kım giderleri fazla' olduğu için özel havayolu şirketle- rinde, THY'deki gibi düzen- li bakım yapıldığının söyle- nemeyeceğini iddia etti. THK Genel Başkanı Ta- çoy, Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü'nün hiçbirdene- tim yapmaksızın verilen ser- tifıkalar sonrasında lisansla- n onayladığını savundu. Ta- çoy, "Tepemizserserirnayın- larta dolu" diye konuştu. Özellikle, deneyimli pilot bulmakta çekilen sıkıntı ne- deniyle, özel şirketlerin kısa süreli kurslarda pilotluk brö- vesi vermelen eleştiriliyor. Özel pilot lisansı (PPL) ala- biimek için 5 bin dolar, gör- meyerek uçuşlar için verilen sertifika (1FR) için ise yak- laşık 10 bin dolar kurs ücre- ti ödemek gerekiyor. İyi pi- lot yetiştirmekten çok, ticari amaç güdülen bu kurslan bi- tirenlerden, askeriyeden ge- len ve THY"de 6-7 bin saat uçuş deneyimi olan pilotlann AB TüA Masası Sorumlusu Ankara'ya gelîyor LALE SARitBRAHLVİOĞLU ANKARA - Avrupa Birliği'nin (AB) Türkiye masasj sorumlusu ve Kıbns için atadıgı yetkilisi Sergei Abou perşembe günü Ankara'ya ge- lerek gütnrük birliği (GB) konusun- da gözden geçirme görüşmeleri ya- pacak ve Kıbns konusunu ilgili daıre ile ele alacak. Türkiye ve AB arasmdaki GB'nin 1 ocakta yürihiüğe girmesinin ardın- dan gerek Türk gümrük yetkilileri, gerekse Avrupalı finnalar arasında kargasa yaşanıyor. Binlerce sayfa tu- tan mevzuatm uygulanması konu- sundaen fazla aksakiigın gümrük ka- pılannda yaşandtğı bildirildi. Bun- lardan biri de AB üyesi İsveç'in üret- tigi ve gümrükten muafoiması gere- ken 80 kadar Vbfvo marka otomobı- le Türkiye'de gümrük vergisi uygu- tanmak istenmesi üzerine yaşandı. Bu sorunlan ele almak ve Kıbns konusunda göriişmelerde bulunmak üzere AB'nin Türkiye masası şefi ve Kıbns îçin atadığı yetkilisi Abou, perşembe günü Ankara'ya gelecek. AB yetkilileri, Abou'nun temaslan- nm ağuiıklı bölümünü gümrük birli- ği sonrasmda Türk yetkilileri ve işa- damlan ile bir değerlendirme görûş- melerinin oluşturacağını belirttiler. Ancak Abou'nun Dışişleri Bakan- lığı Kıbns Dairesi yetkililerinden randevu istemesî, AB'nin, Kıbns ko- nusunu kendi gündemine artan bi- çimde çekme cabalannm bir devamı olarak nitelendirildi. Türkiye, Abou'nun randevu istemıni geri çe- virmedi. AB son olarak dönem başkanhğı- nı üstlenen îtalya'nm Dışişleri Ba- kan YardtmcTsı Emamuete Scam- macca aracıhğıyla KKTC ve Türki- ye'ye, birük tarafından Abou'dan da- ha vst düzeyde bir yetkilinin Kîbns koordinatörü olarak atanmasi konu- sunu gündeme getirdi. Türkiye ve KKTC Oımhurbaşkanı Rauf Denk- taş'ın, Kıbnssorununun çözümünün. koordinatör atama gibi önerilerle Türk tarafının eşit pazarhk gücünün bulunduğu Birleşmiş Miüetler plat- formundan AB zemininekaydınlma- sma karşı çıkmakla beraber, Italya gi- bi göreli olarak tarafsız bir ülkeden koordinatör atanmasuıa, kamuoyuna yansıtıldığı kadar çok karşı çık- madıklan belirtilıyor. TUNÇ'UN K1ZI AYDA UZGUN - Onno Tunç'un kul- landıgı uçağın kaybolduğunun duyulmasının ardından Tunç'un eski eşi Canan Ateş, kızlan Setin ve Ayda Tunç ile MÜYAP Başkanı Şahin Özer ve sanatçı Hümeyra, Bon-Air'in Florya'daki bürosuna gelerek gelişmeler hak- kında bilgi aldılâr. (Fotoğraf: AYKUT KUÇÜKKAYA) yanında "püot" diye söz edi- lemeyeceği vurgulanıyor. Hızlandırılmış kurslarla pilotluğun çok basite indir- gendiğine ve bunun sakmca- lanna dikkat çekenler, "Sû- rücü kurslanndan araba eh- liyeti alır gibi pilotluk beigesi veriliyor" eleştirisinde bulu- nuyor. En önemli eleştiri ise özel havayolu şirketlerinin elindeki uçaklann, düzenli bir bakımdan geçirilmediği iddiası. Yedek parçalann ve bakım ücretlerinin çok yük- sek olması nedeniyle özel şirketlerin bu tür harcama- lardan kaçınma eğiliminde olduğu öne sürülüyor. Hava-lş Genel Başkanı Mustafa Yağcı, Bon-Air gibi kuruluşlann çok küçük özel şirketler olduğunu ve uçak bakımı konusunda THY'den yararlandıklannı söyledi. Bu şirketlerdeki uçaklara, THY'deki gibi düzenli ba- kım yapıldığının söyleneme- yeceğini vurgulayan Yağcı, şu göriişlere yer verdi: "Bun- lar küçük uçaklar, esas yolcu taşıyan charter seferi yapan uçaklarda da durum aynı. Kiralık uçak olduklan için bunlann bakunlan pek önemsenmiyor. Yapılabilecek bakım üssü İstanbuTda \ar. Bursa gibi yerierde bakım iş- lemi yapdamaz. Teknisyen ot- ması lazım. Bu kadar küçük şirketler sanmıyorum ki her yerdi' teknisyen çaiışnnan. Bi- zim THY'de her alanda bir teknisyen arkadaşımız var. lniş kalkışlarda uçaklann ba- kımlannıyapan arkadaşlan- nuz \*arTHY'de. Ama bu tür küçük şirketlerde böyle bir teknik bakım vok."
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear