23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHÜRİYET 22 MAYIS 1995 PAZARTESİ 12 DMYAZI Çerkezinbüyük çilesi: GöçKuzey Kafkasya halklan, yani Çerkezler 1720'lerden 1860'iara kadar sürekii sa- vaşlan yaşadılar. Bu dönem Rus Imparatorlugu'nun gü- neye inme çabalannın, Os- manJı Imparatorluğu'nun ise batıda Rümeli'de ve doğuda sınırlannı korumaya uğraştı- ğı dönemdir. Ruslann amaç- lanna ulaşmak ıçin önce Ku- zey Kafkasya halklarının topraklannı işgal etmesi. bu- ralan boşaltması, yanı ken- disi için güvenli bölge hali- ne getirmesi gerekiyor. Os- manlı yönetiminin ise Rus- Çerkez savaşının olası mag- lubu Çerkezlen, Rumeli'de ve doğuda ıskân ederek sı- nırlannı güvence altına al- maya çalıştıği görülüyor. Os- manlı yönetimi 1863'ten ıtı- baren göçü özendirici politi- kalannı uyguiuyor. Bu poli- tika ilk meyvelerini vermek- te gecikmiyor ve Aralık 1863'te ilk Çerkez göçmen- leri Samsun ve Istanbul'a gelmeye başlıyorlar. Şubat 1864'te Trabzon'a gelen Çerkez göçmenlennin sayısi 10 bini buluyor Bunlann 3 bini açlık ve hastalıktan ölü- yor Kafkasya'nın bazı böl- gelerinde Rus-Çerkez savaşı hâlâ sürerken Mart 1864'te Tuapse'de 30 bin, Novoro- sisk'te 50 bin Çerkez göç için izinbekliyorlar. Martsonun- da Ubıh, Şapsıg, Ciğit ve Akhçipskouvlartemsilcileri- ni Ruslaragöndererek teslım olduklannı bildiriyorlar. Cöç patlaması Göç patlaması. 14 Nısan 1864'te Çann kardeşi büyük prens Mikhail'ın emriyle gerçekleşiyor. Abhazya'nın Soçi kentine gelerek yenık Adıge büyüklerini kabul eden Mikhail. onlarla birant- laşma yapıyor. Antlaşmadan sonra Çerkezlerin bir ay için- de dağlardan ınerek ovalara yerleşmelerinı, bu emre uy- mayanlann savaş esiri uygu- laması görecegıni ya da Os- manlı topraklanna göç ettiri- leceklerini bildinyor. Aynı gün, Ruslann Çerkezler kar- şjtsında kesin zafer ilan ettik- lleri, kiliselerinde zafer ve şûkran ayinlen düzenledikle- ri gûndür. Mayıs 1864'ten iti- baren işler kanşıyor. Baştan beri göçü özendiren polıtika- lar güden Osmanlı yönetimi, göçün boyutlannı görünce, Çar hükümetinden göçün durdurulmasını istiyor. Ama artık iş işten geçmiştir. Sade- ce mayıs ayı ıçinde Akçaabat kalesi ve Sandere'ye 25 bin Çerkez göçmenı geliyor. Samsun'daki göçmen sayısı 40 bini buluyor. Çerkez kay- naklan. buralardaki göçmen- lenn durumunu şöyle anlatı- yor: "Hergün 120-150 göçmen ölüyordu. Aç kalan Ubıhlar, çocuklannı birkaç Piestar karşılığında ekmek bulabü- mek için saöyorlardı. Gecele- ri mezartan açarak kefenteri alıyorlar \e cesetleri tekrar gömüyorlardı. Ölülerine ha- yatlan pahasına da olsa savaş alanında bırakmayacak ka- dar değer \eren bir halk. ölü- lerinin kefenlerine muhtaç bı- rakılarak onlann kefenlerini çalabilecek kadar alçaltılmış- ü." Göç giderek büyüyor. Çer- kez tarihçiler, büyük göçü Rus istatistik- lerine göre anlatırken. 10 Temmuz 1864 r.inhine kadarOsman11 'ya göçen Çerkez- lerin sayısını 258 bin olarak veriyorlar. Bunlann 61 bin 395'i Rus yardımıyla. diğerlen Osmanlf nın çabalarıyla göç ediyorlar. Bu rakamlara, kontrolsüz li- manlardan çıkarak göç edenlerdahi! edil- miyor. Yine Çerkez kaynaklan, Osmanlı ge- micilenninkıyılaraküçükteknelerlegel- diklerinı, "Gemiler açıkta bekliyor" di- yerek yüksek ücretler karşılığında Çer- kezleri teknelere doldurarak açıldıklan- nı, açıkta yolculannı denize atıp geri dön- HALIL \EBILER • Çerkez tarihini yazmaya kalkışan tarihçilerin göç tarihini yazmak zorunda kalacaklarını bilmeleri gerek. Çünkü Çerkezlerin 1860'larda başlayan göçü bitmek bilmiyor. Çerkezler önce anavatanlarında, köylerinden Ruslann gösterdiği yerlere göçüyorlar. Sonra Osmanlı topraklanna. • 1877-1878 Osmanlı-Rus savaşından sonra imzalanan Berlin Antlaşması'na, Bulgarlann ısrart ile konulan 'Balkanlar'da hiçbir Çerkezin kalmaması' maddesiyle, Çerkezlerin üçüncü göç dalgası başlıyor. Büyük göçün üstünden henüz 15 yıl bile geçmeden, göçmenler yeniden yollara düşüyor. Büyük göç günlerinde Os- manlı yönetimi Anadolu'da kapsamlı bir hareketi daha yürürlüge koyuyor. Göçebe Yöruk ve Türkmenlen yerle- şik düzene geçirmeye başlı- yor. Türkmenler ve Çerkezler genellikle aynı bölgelerde, aynı kuşaklara komşu hale getirilıyor. Örneğin, Sam- sun'dan başlayıp güneye, To- kat, Sıvas, Uzunyayla. Gök- sun-Maraş, Çukurova ve Ha- tay'a uzanan kuşak oluşturu- luyor. Genç Çerkezler arasın- da "Koca Çerkez" dıye anı- hr olan Çetin Öner, "Dağta- ra Yazıltdır" romanında, di- vane Bdız'ın ağzından şöyle anlatır Çerkezlerin aramıza katıldığf günü: Atlannı eltetmedllef "Bir gün... Belki yüz yıl, beiki bin yıl önce bir gün çı- kıp geJdiler Binbogalar'a. Birden geldiler. Çevrelerine toplaşıp bakıştık onlara. Ara- balanna asıkdık. ellerine do- kund uk. çizmelerini okşadık. Atlarını elletmediler... Kır at- lan. doru atlan, yagız adany- lan geçip girtilerönümüzden. Geçip gittiler egri kılıçlan, kabzalan işlemeli tabancala- ı%deri çizmeleri, gümüş kılıf- lı kamalan, kara kalpakJany- lan._ Öyiece bakakaldık ar- kalanndan~ Ve onlar için, 'Saçlan san, giydikleri deri, yedikleri da- n'dedik. Ogul vermiş an siirüsü gi- bi daldılar eteklerine dagın. Mısıra kesti tüm tarialan. yemyeşil mısıra. Nohuta, mercimeğe, arpaya kestiler... Tüm ma mısır ekmegi koku- suna durdu. Mızıka sesine durdu tüm Binboga etekleri. Dörtnala koşan atların to\- nak seslerine durdu. Silah seslerine, kurşun seslerine durdu. Abazalar bu yana. si- ankiler bu yana.Çeçenler öte jana sürdüler arlannı..." (Çetin Öner. Dağlara Yazı- lıdır. Can Yayınevi. 1991. 2. Basım. sf: 52) Osmanlı Sultanı, 8 Mart 1879'da bütün valiliklere bir genelge gönderryor ve Çerkezlerin tekrar Avrupa'ya dönmelerini ya- D u r saklıyor. Haziran 1879'da Rumeli'den 40 bin Çerkez ailesi Adapazarı ve izmit çevresine getirilerek yerleştiriliyor. Göç de- diğin acı üstüne acı, zorluk üstüne zorluk yaratıyor. yok Atasözleri Yurtseverlik üzerine- - Ulusunu küçümseyen, kendini küçültmüş sayılır. - Senin vatanının bir avuç toprağı, sana ait olmayan iilkenin aJtın kemerinden daha iyidir. - Vatanın anne gibidir, senin olmayan ülke üvey anne gibidir. - Yabancı ülkede iyi yaşamaktansa. kendi anavatanında ölmek daha iyidir. - Vatanı olmayana her yer soğuk gelir. - Ülkemize düşmanlıkJa giren sağ çıkmaz. - Olkene kötü niyetle girenin üstüne acımasızca git. - Vatan terketmekle eşini kaybetmek aynıdır. - Herkes kendi vatanını sever. - Ülken güçlü ise sen de güçlü sayılırsın. Çerkez köle sonınu • Göçün getirdiği acılann yanısıra, Çerkezler açısından önemli bir sorun da bu topluma özgü tanmsal kölelik ve Muhacirin Komisyonu'nun çabalanna karşın önlenemeyen köle ticaretiydi. "Göç hareketinin yanı sıra var oian sorunJar arasında Çerkez kö- le ticareti \e Çerkez toplumuna özel olan tannısal kuleliJt de bulu- nuyordu. Osmanlı hükümeti. 1867'de Çerkez göçmenler arasın- da 150 bin kişinin köle statüsünde bulundugunu tahnıin etmekteydi. (...) Kölelerin ve ailelerinin büyük çoğunlugu köylüydü ve bunlar hem Osmanlı hem de Av rupa kay- naklannca emir >eya be> olarak adlandınlan sahiplerine bağlıydı- lar. Köleler banş döneminde be>in toprağını işliyor; savaşdöneminde deonun kumandası allında döv ü- şüyorlardı. Kölesahiplerinin köle- leriyle biriikte engellenmeden im- paratorluğa girmelerine iAn \eril- nıişri. Bu bü\ ük köle nüfusu göçü- nün yanı sıra, çoğunluğu kadın olan ve İstanhul İJe diğer kentlerin haremleri için gönderilen genç Çerkezlerle ilgili ticaret de azal- maksızın sürmekte> di. Kitlesel Çerkez göçü, güçlü ve ayncalıklı göçmenlerin, güçsüz ve ayncaiıksız soydaşlarına karşı aşı- nlık > apmalanııa \e kötü davran- malanna neden olacak koşullar yaratmıştı. („.) Bu kişiler, aslında hür sınıfa mensup olan fakat ko- şullardan dolayı kendilerine fazla direnemeyen kişileri köle olarak satmaktaydılar. Durumdan yararlanan daha başkaları da \ardı. Çerkezleri nakleden gemilerin kaptanlannın, daha sonra köle dive satacaklan göçmen çocuklannı >ol ücreti ola- rak (BirkayTiağa göre30}olcu için bir çocuk) aldıklan söyleniyordu. Bu uvgulamalann ne kadar yay- gın oMuklannı tahmin etmek güç- rür. ama dağınık olarak var olan kanıtlar, Çerkez göçmenleri için- de hem kişilerin hem de gnıplann bu tür davranışlara maruz kaldı- ğını gösteriyor. Böyle olaylar hakkındaki şikâ- vetler bunlann >inclenmesini ön- İemeye çalışan Muhacirin Komis- yonu'na havale edUmekteydL Ör- neğin 1862'de, komisvon, bir kadı- nın Amasya'dan İstanbul'a geti- rip köle olarak sattıgı hür doğmuş bir göçmenin azat edilmesini bu- yurdu. Daha sonra bu tür durum- İann yinelenmesini öniemek için Amasya'ya emir gönderUdL" (Osmanlı Köle Ticareti 1840- 1890. Ehud R. Toledano. Tarih Vakfı Yurt Yayınları. Istanbul 1994 s: 128.129) düklerini yazıyorlar. Savaş ve göç dö- nemleri hertürlü vahşeti beraberinde ge- tiriyor. Başka şeyler de yaşanıyor. Ağır bir yenilgiden Osmanlı toprakla- nna kaçmaya çalışan Hınstıyan Abhaz- lann sayısı 1864 Ağustosu'nda 40 bini buluyor. Bu göçmenleri taşıyan gemı kaptanlan. "Siz sultanımız halifenin top- raklanna gidiyorsunuz. Bö> le istav roz çı- karHrsanız halife bizi topraklanna kabııJ etmez"deyince, Abhazlar haçlannı bo- yunlanndan çıkartıp Karadeniz'e atarak şeklen Islam dınıne gınyorlar. Aynı dönemde 150-200 bin Adıge Ru- meli'ye yerleştiriliyor. Osmanlı'nın 1859 planı gerçekleşmış oluyor. Bu kıyamet günlerinde Çerkezlen gemısı ıle Tuna Nehn boyunca taşıyan Avusturyalı kap- tanlar. yol boyunca her yenn Çerkez me- zarlan ile dolu olmasına dayanarak. bu yola "Çerkez Mezarian Yolu" adını ta- kıyorlar. 52 günlük yolcululc Ekim 1864'te, üçyelkenlıyle 2 bin 100 Çerkez 32 gün süren yolcuİuk sonunda Larnaka'ya getınliyor. Yolculukta açlık. susuzluk ve bulaşıcı hastalık nedenıyle bazı kaynaklara göre göçmenlenn 1 300'ü. bazı kaynaklara göre ise bin 441 "ı ölüyor. Larnaka'daki Fransız Kon- solosu ve halk önce gemidekilerin kara- ya çıkmasına karşı geliyorlar. Daha son- ra Çerkezier karaya çıkabiliyor. AVTII günlerde, Çerkezlerle dolu birbu- harlı gemi. Larnaka Limanf na yakJaş- maya çalışıyor. Fransız Konsolosluğu ve halk. gemiyi limana yanaştırmıyor Ge- mi. yuzen bir tabut gibi Akdeniz'de do- laşıyor. İçindeki Çerkezlerin akıbeti bu- gün bile bılinemıyor. Benzeri binlerce acılı olay arasında. 1855-1864 döneminde en az 900 bin göç- men. Osmanlı topraklanna geliyor. Çerkezler için göç bıtmi- yor. Çerkez tarihini yazmaya kalkışan tarihçilerin göç tari- hini yazmak zorunda kala- caklannı bilmeleri gerekiyor Çerkezler önce anavatan- lanndaki topraklannda. köy- lerinden Ruslann gösterdiği yerlere göçüyorlar. Sonra Osmanlı topraklan- na. 1877-1878 Osmanlı-Rus savaşından sonra imzalanan Berlin Antlaşması'na. Bul- garlann ısrarı ile bir madde konuyor ve bu kez Çerkezle- rin üçüncü göç dalgası başlı- yor. Maddeye göre. Balkan- lar'da hiçbir Çerkezin bıra- kılmaması gerekiyor. Büyük göçün üstünden he- nüz 15 yıl bile geçmeden, göçmenler daha kendilerini yeni yeni toparlamaya çalı- şırken gemilerle diğer Os- manlı topraklanna taşınıyor- lar. Halep'e 10 bin hane, Şam'a 5 bin hane. Adana'ya 5 bin hane, Konya'ya 2 bin hane. Kastamonu'ya 2 bin hane, Sıvas'a bin hane. Kıb- ns'a 2 bin hane. Ankara'ya bin hane. Diyarbakır'a 4 bin hane. Amasya'ya bin hane, Cezayir'e 100 hane olmak üzere toplam 33 bin 100 ha- ne. 1879yılındadağıtılıyor. Osmanlı Sul- tanı, 8 Mart 1879'da bütün valiliklere bir genelge gönderiyor ve Çerkezlerin tek- rar Avrupa'ya dönmelerini yasaklıyor. Haziran 1879'da Rumeli'den 40 bin Çer- kez ailesi, Adapazan ve İzmit çevresine getınlerek yerleştiriliyor. BuaılelerBalkanlar'dangelirkenyan- lannda hiçbir eşya getiremiyorlar. Oyle, yalın, donanımsız, bırakılıyorlar. Göç de- diğin acı üstüne acı. zorluk üstüne zor- luk yaratıyor. Yarın: Kurtuluş Sava$ı'nda Kafkas kalpağı VEFAT ve BAŞSAĞLIĞI Degerli hocamız ve başkanımız TURAN VELDET VEÜDEDEOĞLU'nu kaybettik. Merhuma Tann'dan rahmet, kederli ailesine ve camiamıza başsağlığı dileriz. Cenazesi 22 Mayıs 1995 Pazartesi günü öğle namazından sonra Ankara - Maltepe Camii'nden kaldınlacaktır. ES-AK ESKİŞEHtR İ.T.t.A. MEZUNLARI DERNEĞt ANTALVA 1. İCRA TETKİK MERCİİ HÂKİMLİĞİ İLAN Sayı. 1994-1016 Davacı Nihat Yıldırım vekilı Av. Arif Kara- bağ tarafından da\alılar Mehmet Taşçı \e Ah- met Sezgın ale>hıne açılan ıstihkak davasında Davalı Ahmet Sezgin'e duruşma günü tebliğ yapılamamış olup. zabıtaca yapılan tahkıkatta tebligata yararaçık adresi tespit edılemedığin- den da\a dilekçesinin ve duruşma gününün ila- nen tebliğine karar venlmiştir. Antalya 2. lcra Müdürlüğü'nün 1993/5577 sayılı taİcip dosyasında borçlu Ahmet Sezgin'in borcundan dolayı, daha önce Ahmet Sezgın 'e ait olup. muvazalı olarak Mehmet Taşçı'ya devre- dılen işyennde da\acı tarafından hacız yapıl- mış olduğundan icra memurunca davacıya IlK'nın 99. mad. uyannca ıstihkak davası açma- sı için mehıl verilmekle davacı tarafından mah- kememize açılan istihkak davasının Antalva Ad' liye Sarayı'nda 20.6.1995 tarihinde saatO9.O5'te yapılacak olan duruşmada hazır bulunmanız ve- ya kendinizi bir vekille temsıl ettırmeniz, aksi takdirde davanın gıyabınızda devam olunacağı ve karar verileceği hususu ılanen tebliğ olunur. Basın: 21892 GALLUP SAHA BÖLÜMÜNDE Anket değerlendirme ve kontrollerini yapacak, tam gün çalışabilir, en az lise mezunu, BiLGi İŞLEM BÖLÜMÜNDE Operatör olarak çalışacak en az lise mezunu, Bay-Bayan elemanlar aranmaktadır. tJgilenenlerin en geç 25.05.1995 tarihine kadar (212) 212 29 44 (3 hat) Nurşen Bayraktar'dan randevu almaJan gerekmektedir. POLİTİKA VE ÖTESİ MEHMED KEMAL ••Aşklar Var Gibi. \stanbul da ıçmeye bir bardak su bulamazken Har- ran Ovası'nı (çöl) sulamaya kalkanz. Bu çelişki de bi- zim. Harran Ovası'nda bu barajlan, bu gölleri, bu su- lama kanallarını kimin için yaparız? Üstelik Güneydo- ğu'da bir de kavga var. Su içerken eşitiz Ekmege gereksinınce de Su ve ekmek Insanın, yerıne başka bir şey koyamadığı... Turgay Fişekçi'nin "Dip Sevgisi"ni okuyorum. Şi- irlerdaha başta sarıyor beni, alıp götürüyor. İlk yaka- layan: Asım. Asım deyince her şeyden önce benim aklıma bir çalışkan karınca (Asım Bezirct) gelir. Ne zaman Ba- bıâli'den yukarı doğru tırmanacak olsam Asım'ı gö- rürüm. Koltuğunun altında krtaplar, ardında bıraktığı soluklar. "Yorulmuşsun, biraz dinlen Asım." "Ne yapayım ağabey, başka sermayem yok." Gerçekten de başka sermayesi yok, yüze yakın ki- tabı var. Her biri birkaç baskı yapmış, arandıkça bu- lunmayan. Işte Asım: Kim ağlar Giden kııiangıcın ardından? Bağbozumlannın şıra dumanlan. Kim ağlar Alanlardaki aydınltklara ? Kara günlerin mavi alınlan Kim ağlar Işçi gazeîesine yazar mısın deyince -Asım ağlar. Asım, Sıvas'ta yanarak öldü. Şair Cahit Irgat'ın ve Prof. Mina Urgan'ın oğlu Mustafa da ölmüş, çok yandım. Şuraya not etmişim; Erdal Alova da bir şiir yazmış. Kimi insan Bağbozumunda ölür hayatının Kimi insan bozularak Mustafa 'ysa bir bozunmaydı Kendi hiçliğine çıkan Şıinn yazılmamış merdıvenınden öyküsünü dizginlemiş bir tay gibiydi şiir. Ne denli bir öyküye yönelse de aslı şıirdi, "Ben şiırim, ye öe- n//"diyordu. Tuğrul Tanyol'un şıirlerini okuyorum, bir opera ar- yası gibi uzayıp gidiyor adı: Ihanet Perisinin Soğuk Sarayı... Tuğrul Tanyol'un "Akşamcılan" balat söyler. Soru- ları kendi düzenler, yanıtlarını kendi verir. ışte bun- lardan bir tanesı: "Bilır misınız en eski şarap bile tutmaz insanı de- nizin tuttuğu kadar..." Şaır bu, ister bir öyküsü olsun, ıster bir romanı, an- latı da olabilır. bir Ömer Seyfettin, bir Sait Faik, bir Sabahattin Ali.. Sabahattın'i bir sınır taşı dibinde öl- dürdüler. Kıydılardenebilir mi? Kıydılar; ölüsü kaç ay sonra ortaya çıktı. Srnır, duvar demektır; aldı bakalım şair, duvarlar için ne dedi: Ben duvarları hiç sevmem •• "-,;r? isterse Çin Seddi, Yasak Şehir yüksek şatolar, hisarlar, ya da müteahhit ne çok duvar yapmış bizim evin içine kâğıttan duvarlar ve ardında gölge çıplak göğsünden Nr Japon kadınının bir adam başını kaldınr bakar ve örter ışığı Aşklar yiter gibi oluyor, koşun aJın nasibinizi... Bit- meden, tükenmeden!.. B U L M A C A SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4SOLDAN SAĞA: 1/Halkdılinde ka- dın eşe\erilen ad. II Avuç ıçi. Zor- ba hükümdar. 3/ Ölünün arkasın- dan yüksek sesle aglama . Bırpey- gamber. 4/ Bin metrekarelik alan ölçiisü. 5/ Istan- bul'un bır ılçesı.. Bir nota. 6/Akira Kurosava'nın ta- nınmış bir filmi.. Genellikle gom- lek yapmakta kullanılan. çiz- gili ve ince bır pamuklu ku- maş. 7/Boğanotundan çıkan- larak hekimlikte kullanılan zehırli bir madde. 8/Gözlen görmeyen... Gosterme, ışaret etme. 9/Mezopolamya'daku- rulmuş en büyük sitelerden bin... Bır kuvvetın, uygulan- dığı kütleyi bır eksen etrafın- da döndürme eğilimı. YUKARIDAN AŞAĞIYA. 1/ Taştan yapılmış, kemerlı büyük köprû 2/Aza... Senegal'in başkenti M Içinde afyon buîunan sulu bir ılaç. 4/ Yaşlık, nem.. Şöhret. 5/ Ölecegi kesinlıkle bilinen bır hastanın, acısını dindirmek için dok- tor tarafından öldürülmesı. 6/ Bır bağlaç.. Insanın var ola- bılmesı ıçın doğayı degıştiımesı \e doğayı değiştırirken ken- dını de değiştirmesi süreci. 7/ Menzil... Her tür tican malda kuruma. dökülme, bozulma gibi nedenlerle eksilme. 8/ Ku- ran'ın son suresı... Mızrak ya da süngünün sıvri ucu. 9/ Ya- yımcı.. Bırgıda maddesı A R 1 7 P A R nr I M A N S 1 N F YEŞÎM OZBAKAR TAMER ERTÖRER evlendiler. 21 Mayıs 1995 Kadıköy Bilimsel Bakım ve Eöitım vermek için yeliştirilBcek; EV ÖĞRETMENLERİ ve COCUK BAKICILARI ZJ Unrversıte. Ltse ve mesiek iısesı çocuk gelışımı mezunu j 0-3 ya§ arası çocukta'a tamgun bakım JQ eSıtım verebılecek «ı Istanbu! un tum semtiennöe yaşadığı vere yakrn çafışacak Zi Tecrübeli tecrubesız güleryüztü ve sevecen j Bebek ve çocuklan seven 18-55 yaş arasında ZJ lyı ucret ve sıcak çaltşma ortamı arayan sıgara ıçmeyen bayanlar tütfen bızı arayımz (216) 336 04 62. MATURE EffHlm & Danıyfnanlıfc FATtH 1. SULH HUKUK HÂKtVILtĞtNDEN 1995/230 Mahkememızın 1995-230-383 esas ve karar sayılı 4.5.1995 tanhlı karan ile Istanbul Fatih, Mollaşeref Mah. cilt: 053/02, sayfa; 68. kütük: I55'te nüfusa kayıtlı bulunan Yahya ve Fat- ma Şerıfe kızı 1331 doğumlu Sare Lom'un hasta olması nede- niyle kısıtlanarak. Istanbul. Fatih, Ördekkasap Mah. cilt. 059-07, sayfa: 65, kü- tük: 548'de nüfusa kayıtlı bulunan Şahin ve Fiknye oğlu 1947 doğumlu Kasım Şelale vasi olarak tayın edilmiş olup, ilan olu- nur. 1751995 Basın 22441
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear