Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 1 MAYIS 1995 PAZARTESİ
12 DIZIYAZI
Köktencileşme ve sertlik1878 yılından başlayarak,
'Erroeni sorunu uluslararası
bir nitelik kazanır ve ulusal
hareket köktenleşir.
Sam Stefano ve Berlin ba-
nş antlaşmalannın görüş-
meleri sırasında reformlar
ve 1860'ta Lübnan'a verilen
özerklik ömeğine dayanan
özerklik arzulannı duyur-
mak üzere, tetnsilciler yolla-
mışlardı. San Stefano'da,
Tûrk Ermenistanı'nda re-
formlann uygulanmasına
Rusya'nın gözkulak olması
gerekiyordu; Berlin 'de, Av-
rupalı devletlere düşer bu
sorumluluk artık (madde
61). Arada, Kıbns sözleş-
mesiyle, reformlan uygulat-
mayı ve Doğu Anadolu'yu
her türlü saldınya, böylece
Rus saldınsına karşı savun-
mayı Büyûk Britanya ûst-
lenmiştir.
İngillz-Rus rekabeti
Artık, Ermeni illeri. îngi-
liz-Rus rekabetinin bir öğe-
si olmuştur. Rusya, Ermeni
yaylası aracılığıyla, lngiliz
Hindistanı'nı tehdit etmek-
tedir. Büyûk Britanya. Kaf-
kasya'dan başlayan Rus as-
keri bastınşından ve Rus-
ya'nın Ermenileri koruma
temasını kullanmasından
kaygılanmaktadır. Ermeni
halkının yazgısı hakkında
alabildiğıne duyarlı hale
gelmiş kamuoyunun itişiy-
le, vaat edilen reformlara gi-
rişilmesi için Osmanlı hükü-
meri üzerinde baskıda bulu-
nur; bu amaçla 1879-
1880'de, tngiliz askeri tem-
silcilen gönderilecektir Do-
ğu Anadolu'ya. Reformlar
adına bu mücadelenın, Ingi-
lizler için Doğu Anadolu'ya
bir ayak basma aracı olma-
sından korkan Ruslarda, he-
men hemen sürekli olarak
karşı çıkarlar tngilizlerin ta-
sanlanna.
Hareketin
köktencileşmesi:
Hençak ve Daşnak
1878'den sonra. Ermeni
ulusal hareketinde kökten-
cileşme, Ermeni aydmlan-
nın Bulgar bağımsızlığına
bakıp yaptıklan çözümle-
meye bağlıdır büyük bölü-
müyle: Bulgar bağımsızlığı,
Avrupa'nın müdahalesi sa-
yesinde elde edilmişti kuş-
kusuz; ne var ki, özellikle
Bulgar' devrimci "komi-
te"lerinin şiddet yöntemlen-
ne dayanarak da olmuştu bu
Böylece "Bulgar örneğT,
Ermeni militanlannın, özel-
likle de ilk örgütleri kura-
cak olanlann kafalannı kur-
calar durur. Gerçekten,
1880 yıllannın ortalartnda-
dır ki, ilk devrimci partiler ortaya çık-
mayı başlarlar. 1885'te. birkaç öğretme-
nin Van'da kurduğu Armenakan Partisi;
arkasından iki büyük parti ki, birincisin-
den farklı olarak. Türk Ermenistan'ı ile
pek az ilişkileri olan Kafkasya Ermeni-
leri'nce kurulacaktır: 1887'de Cenev-
re'de kurulan Hençak (Çan) ile 1890'da
Tiflis'de kurulan Daşnak'tn (Ermeni
Devrimci Federasyonu) bunlar.
Kimi farklılıklar olsa da aralannda (ör-
neğin Hençak, bağımsızlıktan söz eden
ve Türkiye. Rus ve Iran Ermenileri'nin
birleşmesini isteyen tek kuruluştur), iki
büyük partinin hayli ortak noktaları var-
dır: Yığınlardan kopmuş aydınlarca ku-
rulmuş bu partiler. Rus popülizminden
esinlenir ve açıkça sosyalizmi savunur-
lar. Amaçlanna varmak için, terorizmi
ve silahlı mücadeleyi göz önünde tutar-
lar ve Ermeni köylülüğünün savunması-
nı örgütlemek amacıyla, onu silahlandır-
mak gerektiğini düşûnürler. Bunun gibi
davalanna katkıda bulunabilecek Batı
yardımına çok bel bağlamışlardır ve et-
kinliklerinin bir bölümü, Batı kamuoyu
ile ve siyaset adamlan arasında yoğun
François Georgeon ve Paul Dumont'un
"Osmanlı İmparatorluğu Tarihi" adlı eserinden
• 1878 yılından başlayarak, Ermeni
sorunu uluslararası bir nitelik kazanır ve
ulusal hareket köktenleşir. 1885'te, birkaç
öğretmenin Van'da kurduğu Armenakan
Partisi'ni, Kafkasya Ermenileri'nce
kurulan iki büyük parti izler: 1887'de
Cenevre'de kurulan Hençak ile 1890'da
Tiflis'te kurulan Daşnak.
• Aralarında kimi farklılıklar olsa da
yığınlardan kopmuş aydınlarca kurulmuş
bu partiler, Rus popülizminden esinlenir
ve açıkça sosyalizmi savunurlar.
Amaçlarına varmak için, terorizmi ve
silahlı mücadeleyi göz önünde tutarlar ve
Ermeni köylülüğünü silahlandırmak
gerektiğini düşûnürler.
• Osmanlı açısından Ermeni sorunu,
imparatorluğun toprak bütünlüğüne
yönelmiş yeni bir tehdidi temsil
etmektedir o ve yeni müdahale fırsatlan
sunmaktadır Avrupalı devletlere.
Böylece, geçmiş deneyimlere bakıp,
Ermenilerde milliyetçiliğin ilk tohumlarını -
fazla gecikmeden- boğmak yerinde olur.
• Gelişmeler 1894-1896'da, iki karışıklık
ve şiddet yılına gelip dayanır. Bu
yıllardaki çatışmalar derin yaralar bırakır;
100.000'e yakın Ermeni, Kafkas ötesine
ya da Amerika'ya doğru göç yoluna
düşerler. Doğu Anadolu'da, Hıristiyanlarla
Müslümanları, bir güvensizlik ve
düşmanlık uçurumu ayırmaktadır artık.
1894 yazında, Hençak militanları, Sasun ilçesindeki hemşehrilerini, Kürtlere karşı ayaklanmaya özendiririer. Bir başkal-
dırı söz konusu olduğu düşüncesiyle, Osmanlı hükümeti asker yollar. Bastırma şiddetli olur ve kınmlar büyük bir heye-
can uyandırır Avrupa'da. Karışıklık ve şiddet 1886'ya kadar sürecektir. Ermeniler tarafından hazırlanan "Hençak Kahra-
manlan" adlı temsili levha (solda) ve Hamidiye Alaylan'nı kuran Sultan 2. Abdülhamit (sağda).
bir propagandaya girişmek olacaktır.
Devrimci eylemin ilk işareti olarak. Hen-
çak, Doğu Anadolu Ermenileri'nin sefa-
letini sergilemek amacıyla, 1890'da Is-
tanbul'da Kumkapı mahallesinde birgös-
teri örgütler.
Ermeni milliyetçiliğinin yükselişi kar-
şısında, ne olacaktır Abdülhamit'in tav-
n?
Abdülhamit'in tavrı
Ermeni sorunu. bu yönüne bakıldığın-
da Yunan, Sırp, Bulgar sorunlanna ekle-
nir bir başka milliyet sorunudur sultanın
gözünde. Bir başka söyleyişle, impara-
torluğun toprak bütünlüğüne yönelmiş
yeni bir tehdidi temsil etmektedir o ve ye-
ni müdahale fırsatlan sunmaktadır Avru-
palı devletlere. Böylece, geçmiş dene-
yimlere bakıp, Ermenilerde milliyetçili-
ğin ilk tohumlarını -fazla gecikrneden-
boğmak yerinde olur. Ülkesel açıdan ba-
kıldığında, Ermeni sorunu, genel olarak,
Anadolu ve daha özel olarak da, Doğu
Anadolu sorunudur. Balkanlarda her Os-
manlı çekilişi, yüreklendirici bir şey ola-
rak görülmüştür Ermenilerce ve Osman-
lı yöneticileri içinse, Anadolu'daki ege-
menliklerini güçlendirme yolunda bir ek
neden olarak. Doğu Anadolu, 1878'den
sonra, dışandan Ruslar ve Ingilizlerce,
içeriden de Ermenilerce tehdit edilmek-
tedir.
Osmanlı devleti, kendine özgü yapısal
eksikliklerle yanıt verir bu tehditlere:
Mali durumundaki düşüklük, yol ve ile-
tişimdekı kötü hal, bozulup kokuşmuş-
luk, vb.'dir bu eksiklikler de. İlk yanıt, nü-
fus düzeninde olacaktır: Bu yanıt, özel-
likle çarlann imparatorluğu ile olan sını-
n Müslüman öğelerle güçlendirmek
amacıyla. Rusya 'dan gelen sığınmacılar-
dan yararlanmaktan ibarettir. Siyasal-as-
keri nitelikteki bir başka yanıt 1891 'de,
Rusya Kazaklan örneğine dayanan Ha-
midiye Alaylan'nın kurulmasıdır. Kürt
aşiretlerinden gelen öğelerden oluşan
alaylardır söz konusu olan. Istanbul'da,
sultanın koruyucu birliğini meydana ge-
tirirler; Doğu Anadolu'da ise, asayişi sağ-
lamak, aslında Ermenilerin devrimci ey-
lemlerinin karşısına dikilmekle görevli-
dirler. Ne var ki, Abdülhamit'in Kürt si-
yasetinde de yeri vardır Hamidiye Alay-
lannın kuruluşunun; ve bu siyaset de,
Müslümanlann dayanışmasını güçlen-
dirmeyi denemekten ve Kürtlerle Erme-
niler arasında her türlü gizli anlaşmayı
saf dışı etmekten ibarettir. Böylesi bir
olasılık, Doğu Anadolu'nun savunması-
nı pek güçleştirmiş olsa gerek.
1894-1896: Kanlı karışıklık
yılları ve sonuçları
Ne olursa olsun, bu yeni olaylar, dev-
rimci mayalanışın, 1894-1886'da, iki ka-
nşıklık ve şiddet yılına gelip varmasını
da engelleyemezler yine de. 1894 yazın-
da, Hençak militanları, Sasun ilçesinde-
ki hemşehrilerini, Kürtlere karşı ayak-
lanmaya özendirirler. Bir başkaldın söz
konusu olduğu düşüncesiyle, Osmanlı
hükümeti asker yollar. Bastırma şiddetli
olur ve kınmlar büyük bir heyecan uyan-
dınr Avrupa'da ve Ermenisever bir hare-
ket uyanışına katkıda bulunur. Bir yıl
sonra, Hençak lstanbul'un ta orta yerin-
de, Babıâli'nin önünde, polisle kanlı ça-
tışmalara dönüşen bir gösteri düzenler.
1895-1896 yıllannda, Do-
ğu'da Zeytun yöresi, hemen
hemen sürekli ayaklanma ha-
lindedir. Ağustosta, Osmanlı
Bankası'nın Istanburdaki
merkezine karşı, Daşnak par-
ti sinin cesur bir el uzatmasıy-
la doruğuna vanr kanşıklık.
Avrupalı devletlerin çıkarla-
nna dokunmak ve onlan Er-
meniler yaranna harekete
geçmeye itelemek amacıyla,
bir yirmi kadar militan bina-
yı işgal eder ve orada çalışan-
lan, bütün bir gün boyunca
rehine olarak tutar elinde.
Olay Istanbul'daki Ermeni
cemaatine karşı misillemele-
re yol açar, teröristlerin istek-
leri de yanıt bulmaz.
Gerçekten Avrupa müda-
hale ermez. tçinde Gladsto-
ne'un sivrildiği Ermenisever-
lik akırruna karşm, tngiliz hü-
kümeti, öteki devletleri toplu
bir eyleme sürükleyemez; ve
Saüsbury'nin, Ağn Dağı'na
lngiliz donanmasını yollaya-
mayacağını söylerken itiraf
etmiş olduğu gibi. tek başına
bir şey yapabilecek durumda
da değildir. Yüzyılın sonla-
nnda bir Ruslaştırma siyase-
ti uygulayan ve kendi Erme-
nilerini koğuşturup onlara
zulmeden Rusya, Türkiye Er-
menistanfnda devrimci ve
sosyalistlerin canlandınp kı-
zıştırdıklan hareket karşısın-
da pek coşkulu ve güvensiz-
dir; Doğu Anadolu'da yürü-
tülmek istenen her türlü re-
form ya da özerklik siyaseti
karşısında da öyledir. Böyle-
ce, Londra'nın tasanlanna
engel çıkanr. Fransa'ya ge-
lince, Rusya'nın bağlaşığı,
iktisadi ve kültürel alanda
önemli çıkarlara sahip oldu-
ğu Osmanlı lmparatorlu-
ğu'nun alacaklısı olan bu ül-
ke de, ihtiyatlıca elini çeker
işten.
Ermeni hareketinde
bunalım
Bu kaynaşma ve kanlı ka-
rışıklık yıllannın sonuçlan
önemlidir. Ermeni ulusal ha-
reketi derin bir bunalımdan
geçer: Bir sosyalist ideoloji-
yi seçiş, terorizme ve şidde-
te başvurma, tstanbul Erme-
ni burjuvazisini soğutup
uzaklaştırmıştır kendisinden.
Hareket de, Osmanlı hükü-
metiyle istediği gibi oynaya-
bileceği düşüncesiyle, Avru-
pa'nın yardımına bel bağlar.
En ağır olanı ise şudur kuşku-
suz: Ermeni ulusal hareketi,
kısa bir dönem (1890-1891)
dışında, birleşik olamaz; her
iki büyük parti, ideolojiden
çok kişi ve yandaş sorunlan
yüzünden bölünmüş olarak
kalırlar. 1896 yılından başla-
yarak Hençak'tan bir fraksi-
yon, sosyalizmden vazgeçe-
rek ulusal kurtuluş üzerine
yoğunlaştınr dikkatini. Ermeni devrim-
cileri stratejilerini gözden geçirirler:
Anayasayı yeniden uygulamaya sokmak
amacıyla, 1902'de ve 1907'de Jöntürk
muhalefetiyle bağlaşıklığa gideceklerdir.
Abdülhamit'e gelince... Sertlikten de
uzak durmayarak, Ermeni ulusal hareke-
tini zayıflatmayı başanr.
Birkaç yıl boyunca, hiçbir önemli ka-
nşıklık olmayacaktır Ermeni yaylasında.
Ne var ki, 1894-1896 yıllanndaki çatış-
malar derin yaralar bırakır, 100.000'e ya-
kın Ermeni, Kafkas ötesine ya da Ame-
rika'ya doğnı göç yoluna düşerler. Doğu
Anadolu'da, Hıristiyanlarla Müslüman-
lan, bir güvensizlik ve düşmanlık uçuru-
mu ayırmaktadır artık.
Yığınla örneğin içinden biri şu: Sa-
sun'daki ayaklanmayı bastırmanın so-
rumlusu Kürt şeyhlerinden biri, Mek-
ke'ye hacca giderken, yolu üstünde Di-
yarbekir'den geçtiğinde, kentin Müslü-
man halkınca bir kahraman olarak karşı-
lanır.
Yarın:1. Dünya Sava$ı'nın
yangın yılları
TMMOB Türk Mühendis ve Mimaıiar Odaları Birliği
BAĞIMSIZLIK, BARIŞ VE DEMOKRASİ
İÇİN 7M4WSTAALANLARDAYIZ
- Çevre Mühendisleri Odası Istanbul Temsitciliği
- Fizik Mühendisleri Odası Istanbul Şubesi
- Gemi Makinaları Işletme Mühendisleri Odası
- Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası Ist.Şb.
- Jeoloji Mühendisleri Odası Istanbul Şubesi
- Inşaat Mühendisleri Odası Istanbul Şubesi
- Kimya Mühendisleri Odası Istanbul Şubesi
- Makina Mühendisleri Odası Istanbul Şubesi
- Maden Mühendisleri Odası Istanbul Şubesi
- Metalurji Mühendisleri Odası Istanbui Şubesi
- Mimarlar Odası Istanbul Büyükkent Şubesi
- Orman Mühendisieri Odası Marmara Şubesi
- Petrol Mühendisleri Odası Istanbul Temsilciliği
- Peyzaj Mimarları Odası Istanbul Şubesi
- Şehir Plancıları Odası Istanbul Şubesi
- Ziraat Mühendisleri Odası Marmara Şubesi
Kutlama Yeri . Kadıköy Iskele Meydanı
Toplanma Yeri . Söğütlüçeşme Kadıköy Belediyesi Parkı
Toplanma Saati • 10 00
İLAN
TC
KADIKÖY 2.
SULHHUKUK
MAHKEMESİ
Kadıköy,' Suadiye,
Aydın Sok. Güven
Apt. No: 14/10 Kadı-
köy adresinde ikâmet
eden 1946 doğumlu
Cevdet-Mirat oğlu Sü-
reyya Osman Derilgen
mevcut rahatsızlığı
nedeni ile M.K. 355.
maddesi gereğince ve-
sayet altına alınarak
kendisine, 1932 do-
ğumlu. Karaman Site-
si,Tan Apt. 4 M 0 ad-
resinde ikamet eden
Nasip oğlu Şakir Abay
vasi tayin edilmiştir.
Keyfiyet ilan olu-
nur.
Basm: 19539
DÜZELTME İLANI
15.4.1995 tanhli gazetemizde Adalet Bakanlığından Münhal Noterlıkler'e aıt ılanın;
Sıra No: Münhal Noterliğın adı bölümunün 21 sıradaki Kocaalı Noterlığı sehven Kocaeli Noterli-
gi olarak yayınlanmıştir Doğrusunun Kocaalı Notcrliği olduğu tashıhen duj-urulur. Basın: 16712
KAYNARÇA ASLİYE HUKUK
HÂKİMLİĞİ'NDEN:
EsasNo: 1994/96
Davacı TEK Sakarya Elektrik Dağıtım Müessesesi ta-
rafindan davalı Hatice Şahın aleyhıne mahkememıze açı-
lan cebri tescil davasının yapılan açık yargılaması sıra-
sında: Davalının adresınin meçhul olduğu. posta ile teb-
ligat yapılarnadığı gibi zabıta manfetiyle de adresi tes-
pit edilemediğinden ılanen tebligat yapılmasma karar
verilmiştir. Verilen ara karan gereğince, yukanda ısmi
yazılı davalının mahkememizde yapılacak olan
05.5.1995 günü saat 11 .OO'deki duruşrnaya gelmesi ve-
ya kendısini bir vekille temsil etirmesi, aksi takdirde da-
vanın davalının yokluğunda devam edeceği ve karar ve-
rileceği hususu davetiye ve dava dilekçesi yerine kaim
olmak üzere tebligat kanununun 28. maddesi gereğince
ilanen tebliğ olunur.
Basın: 19263
MERİÇ KADASTRO MAHKEMESİ
EsasNo: 1995/41
Davacı Süleyman Alpay, davalılar Hayriye Alpay vs
hakkında Subaşı beldesinde oturduğunu beyan ile açtığı
Meriç ilçesi Subaşı beldesi 4677 parsel sayılı taşınmazın
kadastro tespituıın iptali ve tescili davasında; davahya tüm
çabaya rağrnen tebligat yapılamamış, hakkında 7201
S.K.'nm 28 vd md göre ilanen tebligat yapılmasına karar
verilmiş, bu bakımdan davalı Hayriye Alpay duruşmanın
bırakıldığı 25.5.1995 tarihi saat 09.00'da mahkememiz-
de hazır bulunması ve kendisini vekil ile temsil ettırme-
sı gerekmektedır. Aksı takdirde dava gıyaplannda sonuç-
landınlacaktır. Keyfiyet ilanen tebliğ olunur. 28.3.1995
Basın: 18462
KEŞAP ASLİYE HUKUK
MAHKEMESİNDEN
DosyaNo: 1995/14
Davacı Günay Demir tarafından davalı nüfus müdürlü-
ğü aleyhine mahkememize açılan ış bu "gaipliğin ölüme
tahvili" davasının yapılan duruşması sırasında verilen ara
karan gereğince; Keşap ilçesi. Fındıklı Mahallesi'nden,
Hakkı oğlu Hafize'den olma, 5.9.1956 D.lu Sezai Demir'in
denizde kaybolduğu, bugüne kadar bir haber alınamadığın-
dan bahisle gaipliğine karar verilmesi istenilmiş olmakla;
gaip hakkında malumatlan olan kimselerin 1 yıl müddet
ıçinde yukanda dosya numarası yazılı dosyadan bahisle
mahkememize malumat vermeleri ve gaip de hayatta ise ke-
za onun da sağhk durumunu ve adresini bildirmesı ilan
olunur. Basın: 15661
GÜMÜŞHANE KADASTRO
MAHKEMESİ'NDEN
EsasNo: 1993/26
Davacı: Hazine-i Malıye,
Davalılar: Refika Yalçınkaya ve 2 arkadaşı, Yeşildere
Köyü, Gümüşhane. Dava: Kadastro tespitine itiraz. Duruş-
ma günü: 5.6.1995, saat: 9.00.
Davalılardan ölü Kadir Yalçınkaya mirasçısı Şevket Yal-
çınkaya'nın tüm araştırmalara rağrnen adresi tespit edile-
mediğinden davalı mirasçısı yukanda belirtilen duruşma
gün ve saatinde dunışmada hazır bulunması veya kendini
vekille temsil ettirmesi aksi halde duruşmaya yokluğunda
devam edilip karar verileceğinın dava dilekçesi yerine ka-
im olmak üzere 7201 S.K.'nin 28. vd. maddeleri gereğin-
ce tebliğine, İlan tanhınden itibaren 15 gün sonra tebligat
yapılmış sayılacağı ilan olunur. 10.4.1995
Basın: 18487
POLİTtKA VE ÖTESt
MEHMED KEMAL
Bize Beklemek Düşer...
1 Mayıs işçi bayramıdır. Ülkemizde nice 1 Mayıs-
lar kutlanmış, nice 1 Mayıslar da kanlı olmuştur. Bun-
lardan biri görkemlidir, biri kanlıdır. Bu iki 1 Mayıs'ın
tarihini Nail Güreli yazmıştır. Kalın tuğla gibi bir ki-
taptır. Tarih içinde yerini aldı. Bu yazıda bu kitaptan
yararlandığımız olmuştur.
Bir kuşak vardır ki buna çizgisi içinde "7940 ku-
sa<?/"derler. Bunlar solculuğun çok acısını çekmiş-
îerdir. Bu kuşağın öykülü bölümünden kesitler vere-
ceğiz.
Nisanın 28'i, 29'u, hele 30'u geldi mi sol edebiyat-
çılar arasında korkulu günler başlardı. Bilinirdi ki ar-
dından 1 Mayıs geliyor. Bildiriler dağıtılacak, afışler
asılacak, pankartlar açılacak. Siyasal polis de bunu
bildiğinden, solculann çoğunu önceden toplar, Sir-
keci'deki Sansaryan Hanı'na doldururdu. Hana ko-
nuk edilenler arasında bir Mussolini Ahmet vardı ki
çok ilginçti. Ahmet, hanın kapısından odaya girer
girmez masa üstünde kesme camdan mürekkep
hokkasını kapar, karşısındakinin kafasına atardı. Bu-
nu bilenlersormazlar, bilmeyenler, "Nasılolsa dayak
faslı başlayacak, ilk atış benden olsun." diye düşün-
düğünü sonradan anlariardı.
Bugün için böyle bir şey yok. Tartısmalar, 1 Mayıs
Taksim'de mi yapılsın, daha gösterişli bir yerde mi
şeklinde.
1 Mayıs'tan önce gençler meyhanede toplanıyor.
Gecenin geç saatleri, türküler, şarkılar içinde geçi-
yor. Bu sanatçı gençlerden bazılannı sayalım:
Hüsamettin Bozok, Agop Arad, Ara Güter, Or-
han Veli, Cahrt Irgat, Mücap Ofluoğlu. Bunlar top-
lanmış. Sonra Orhan Kemal geiıyor. Şarkılar, marş-
lar söyleniyor. Orhan Veli,
"Bu türkü ne?" diye soruyor.
"Birsolcu marşı..." denince Orhan da 'Entemas-
yonal'i tepeden tırnağa söyiemez mi? Marşa kom-
şu masalardan da katılanlar olmaz mı, olay çıkma-
sın diye Orhan Veli yerini bırakıyor. Orhan Kemal'le
Kemal Süiker yıllar sonra bunu anar anar gülüşür-
ler. Süiker,
"Taş yerinde ağır" der. Cibali'de oturduklan için A.
Kadir'in şiirinde Cibali dizeleri vardır. "Cibali dendi
mi, hatınma siz gelirsiniz kadınlar." Buraları onlann
mahallesi sayılır.
Burada tütün işçileri vardır. Şair Fethi Giray, "ffe-
//// füfün kızlan "nı burada söylemiştir. 1940 kuşağı ya-
zar ve sanatçılarının yazılarında her zaman Cibali
vardır.
Biraz daha eskiye yönelecek olursak Şefik Hüs-
nü'nün kurduğu partinin temel taşlan buradan kon-
muştur.
Biri elini şakağına koymuş, ünlü "Karakolda ayna
var" türküsünü çağırmaktadır. Bu şarkıyı "Fosforfu
Cevriye" izler. Fosfortu Cevriye'yi (ablamız sayılır)
Suat Derviş hanım romana sokmuştur. Ne günler-
dir, o günler. Buradan 12 Eylüllere gelinir miydi?
Sovyet sosyalizmi çöktü. Sonunu beklemek gere-
kiyor. 12 Eylül faşizmi hafif geliyor. Bunun içinden 1
Mayıslaria çıkılacaktır?
Bundan sonra ne bayram gelir, ne bayram kalır...
Bize beklemek düşer...
BULMACA SEDAT YAŞAYAN
1 2 3 4SOLDANSAĞA:
1/Kasidelerdeyer
alan gazele veri-
len ad. 2/ Bulaşık
yıkanan musluk
teknesi... Bağ,
bahçe gibi yerle-
rin çevresine çalı,
karruş, ağaç dalı
gibi şeylerden çe-
kilenduvar. 3/Ya-
sal ounayan cinsel
ilişki... Brezil-
ya'nın plaka işa-
reti. 4/ Çıplak vü-
cut resmi... Insa-
nın yaradılış özellıği. 5/Os-
manlı Devleti'nin Kuzey Af-
rika'daki son topraklannı da
yitirdiği antlaşmanın adı...
Küçük mızrak. 61 Bir kuru-
lun, bir topluluğun en önem-
li üyelerinden her biri... Bil-
gisiz, kültürsüz kimse. 7/Yu-
nan abecesinde bir harf... Ba-
hk yakalama aracı... Boru se-
si. 8/ Bir meyve... Irmaklan
geçmek için İcullanılan sal. 9/
llkel bir silah... Düzyazıda yapılan uyak.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/Mevlevi dervişlerinin giydiği uzun ve geniş giysi. 2/Ko-
nut.. Sacma sapan davTanışlarda bulunan kimse. 3/ Yel-
kenli gemilerde mizana direğinde eğik duran bayrak sere-
ni... Uyan. ^Dinsel tören... Birgörevin yürütülebilmesı için
merkez olarak seçilen yer. 5/ Divan edebiyatında kadınlan
ve kadınlarla ilişkileri İconu alan yapıtlara venlen ad. (VGe-
lecek. 7/Bir sayı... Yunan rakısı... Matematikte kullanılan
sabit bır sayı. 8/ Bır operanın sözlerinin yazılı bulunduğu
kıtap. 9/ 1944'te Bandırma yakınlannda batan Türk yolcu
gemisi... Verme, ödeme.
KONGRE
Derneğimizin ilk genel kurul toplantısının 16
Mayıs 1995 Salı günü saat 14.30'da Demirciköyü
Dinlenme Tesisleri'nde aşağıdaki gündemle
yapılması kararlaştınlmıştır.
Uyelerimizin bilgilerine sunulur.
Demirciköy imar Derneği Kuruculan
GÜNDEM:
1) Kongre divanı seçimi.
2) Yönetim, Denetim ve Onur Kurullan seçimi.
3) Aidat miktannın saptanması
4) Dilekler.
AFŞİN KADASTRO MAHKEMESİ
Sa>ı: 1993İ28
HÂKtM: Tûrkan ZENGÎN 33297 KÂTtP: Mustafa YAZI-
CIOGLU DAVACI: Bağdat MERCİMEK - Yusuf kızı Şeh-
ribanı kızı 1954 D.lu, Dağlıca kasabası - Afşin DAVALI-
LAR: 1 - AfşinJCadastro Müdürlüğü
2- Ismail GÖÇER - Yusuf oğlu Gaziosmanpaşa mahallesi
Mimar Sinan Cad. - Afşin DAVA: TESPlTE ITfRAZ Dava-
cı Bağdat MERCİMEK tarafından davalılar, Kadastro müdür-
lüğü ve tsmaıl Göcer aleyhine açılan Kadastro tespitine itiraz
davasının 4.4.1995 tanhli oturumunda verilen ara karan ge-
reğince, yapılan tahkikatta adreslen belli olmayan. Afşin Ço-
banbeyli Kasabasından Çoban Yusuf oğlu tsmail Göçer mi-
rasçılarından Yusuf Mirasçılan, Emine Nihal. Zübeyde, Ay-
han, Gûlhan ve lsmail GÖÇER'ler ile yine Afşin Çobanbey-
li Kasabasından Mustafa Göçer mirasçılan, Selma, Mustafa,
tsmail, Yusuf, Fatma. Seyda, Feramuz GÖÇER'ler ile yine
mirasçılardan Feramuz GÖÇER mirasçısı yine aynı yerden
Feramuz Göcer'ın adreslen tespit edilemediğinden ilanen teb-
ligat yapılmasına karar verilmiştir. Yukarda isimleri belirti-
len lsmail GÖÇER mirasçılannm mahkememize ait 1993/128
Esas sayılı dava dosyasınuı duruşması olan 13.6.1995 günü
saat 9 OO'da mahkememizde hazır bulunmalan ve delillerini
bildirmelerı veya kendilerini bir vekille temsil ettirmeleri. ak-
si takdirde yargılanmanın yokluklannda yapılacağı ve karar
verileceği davetiye yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olu-
nur. 5.4.1995 Basın: 18757