25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 1 MAYIS 1995 PAZARTESİ 12 DIZIYAZI Köktencileşme ve sertlik1878 yılından başlayarak, 'Erroeni sorunu uluslararası bir nitelik kazanır ve ulusal hareket köktenleşir. Sam Stefano ve Berlin ba- nş antlaşmalannın görüş- meleri sırasında reformlar ve 1860'ta Lübnan'a verilen özerklik ömeğine dayanan özerklik arzulannı duyur- mak üzere, tetnsilciler yolla- mışlardı. San Stefano'da, Tûrk Ermenistanı'nda re- formlann uygulanmasına Rusya'nın gözkulak olması gerekiyordu; Berlin 'de, Av- rupalı devletlere düşer bu sorumluluk artık (madde 61). Arada, Kıbns sözleş- mesiyle, reformlan uygulat- mayı ve Doğu Anadolu'yu her türlü saldınya, böylece Rus saldınsına karşı savun- mayı Büyûk Britanya ûst- lenmiştir. İngillz-Rus rekabeti Artık, Ermeni illeri. îngi- liz-Rus rekabetinin bir öğe- si olmuştur. Rusya, Ermeni yaylası aracılığıyla, lngiliz Hindistanı'nı tehdit etmek- tedir. Büyûk Britanya. Kaf- kasya'dan başlayan Rus as- keri bastınşından ve Rus- ya'nın Ermenileri koruma temasını kullanmasından kaygılanmaktadır. Ermeni halkının yazgısı hakkında alabildiğıne duyarlı hale gelmiş kamuoyunun itişiy- le, vaat edilen reformlara gi- rişilmesi için Osmanlı hükü- meri üzerinde baskıda bulu- nur; bu amaçla 1879- 1880'de, tngiliz askeri tem- silcilen gönderilecektir Do- ğu Anadolu'ya. Reformlar adına bu mücadelenın, Ingi- lizler için Doğu Anadolu'ya bir ayak basma aracı olma- sından korkan Ruslarda, he- men hemen sürekli olarak karşı çıkarlar tngilizlerin ta- sanlanna. Hareketin köktencileşmesi: Hençak ve Daşnak 1878'den sonra. Ermeni ulusal hareketinde kökten- cileşme, Ermeni aydmlan- nın Bulgar bağımsızlığına bakıp yaptıklan çözümle- meye bağlıdır büyük bölü- müyle: Bulgar bağımsızlığı, Avrupa'nın müdahalesi sa- yesinde elde edilmişti kuş- kusuz; ne var ki, özellikle Bulgar' devrimci "komi- te"lerinin şiddet yöntemlen- ne dayanarak da olmuştu bu Böylece "Bulgar örneğT, Ermeni militanlannın, özel- likle de ilk örgütleri kura- cak olanlann kafalannı kur- calar durur. Gerçekten, 1880 yıllannın ortalartnda- dır ki, ilk devrimci partiler ortaya çık- mayı başlarlar. 1885'te. birkaç öğretme- nin Van'da kurduğu Armenakan Partisi; arkasından iki büyük parti ki, birincisin- den farklı olarak. Türk Ermenistan'ı ile pek az ilişkileri olan Kafkasya Ermeni- leri'nce kurulacaktır: 1887'de Cenev- re'de kurulan Hençak (Çan) ile 1890'da Tiflis'de kurulan Daşnak'tn (Ermeni Devrimci Federasyonu) bunlar. Kimi farklılıklar olsa da aralannda (ör- neğin Hençak, bağımsızlıktan söz eden ve Türkiye. Rus ve Iran Ermenileri'nin birleşmesini isteyen tek kuruluştur), iki büyük partinin hayli ortak noktaları var- dır: Yığınlardan kopmuş aydınlarca ku- rulmuş bu partiler. Rus popülizminden esinlenir ve açıkça sosyalizmi savunur- lar. Amaçlanna varmak için, terorizmi ve silahlı mücadeleyi göz önünde tutar- lar ve Ermeni köylülüğünün savunması- nı örgütlemek amacıyla, onu silahlandır- mak gerektiğini düşûnürler. Bunun gibi davalanna katkıda bulunabilecek Batı yardımına çok bel bağlamışlardır ve et- kinliklerinin bir bölümü, Batı kamuoyu ile ve siyaset adamlan arasında yoğun François Georgeon ve Paul Dumont'un "Osmanlı İmparatorluğu Tarihi" adlı eserinden • 1878 yılından başlayarak, Ermeni sorunu uluslararası bir nitelik kazanır ve ulusal hareket köktenleşir. 1885'te, birkaç öğretmenin Van'da kurduğu Armenakan Partisi'ni, Kafkasya Ermenileri'nce kurulan iki büyük parti izler: 1887'de Cenevre'de kurulan Hençak ile 1890'da Tiflis'te kurulan Daşnak. • Aralarında kimi farklılıklar olsa da yığınlardan kopmuş aydınlarca kurulmuş bu partiler, Rus popülizminden esinlenir ve açıkça sosyalizmi savunurlar. Amaçlarına varmak için, terorizmi ve silahlı mücadeleyi göz önünde tutarlar ve Ermeni köylülüğünü silahlandırmak gerektiğini düşûnürler. • Osmanlı açısından Ermeni sorunu, imparatorluğun toprak bütünlüğüne yönelmiş yeni bir tehdidi temsil etmektedir o ve yeni müdahale fırsatlan sunmaktadır Avrupalı devletlere. Böylece, geçmiş deneyimlere bakıp, Ermenilerde milliyetçiliğin ilk tohumlarını - fazla gecikmeden- boğmak yerinde olur. • Gelişmeler 1894-1896'da, iki karışıklık ve şiddet yılına gelip dayanır. Bu yıllardaki çatışmalar derin yaralar bırakır; 100.000'e yakın Ermeni, Kafkas ötesine ya da Amerika'ya doğru göç yoluna düşerler. Doğu Anadolu'da, Hıristiyanlarla Müslümanları, bir güvensizlik ve düşmanlık uçurumu ayırmaktadır artık. 1894 yazında, Hençak militanları, Sasun ilçesindeki hemşehrilerini, Kürtlere karşı ayaklanmaya özendiririer. Bir başkal- dırı söz konusu olduğu düşüncesiyle, Osmanlı hükümeti asker yollar. Bastırma şiddetli olur ve kınmlar büyük bir heye- can uyandırır Avrupa'da. Karışıklık ve şiddet 1886'ya kadar sürecektir. Ermeniler tarafından hazırlanan "Hençak Kahra- manlan" adlı temsili levha (solda) ve Hamidiye Alaylan'nı kuran Sultan 2. Abdülhamit (sağda). bir propagandaya girişmek olacaktır. Devrimci eylemin ilk işareti olarak. Hen- çak, Doğu Anadolu Ermenileri'nin sefa- letini sergilemek amacıyla, 1890'da Is- tanbul'da Kumkapı mahallesinde birgös- teri örgütler. Ermeni milliyetçiliğinin yükselişi kar- şısında, ne olacaktır Abdülhamit'in tav- n? Abdülhamit'in tavrı Ermeni sorunu. bu yönüne bakıldığın- da Yunan, Sırp, Bulgar sorunlanna ekle- nir bir başka milliyet sorunudur sultanın gözünde. Bir başka söyleyişle, impara- torluğun toprak bütünlüğüne yönelmiş yeni bir tehdidi temsil etmektedir o ve ye- ni müdahale fırsatlan sunmaktadır Avru- palı devletlere. Böylece, geçmiş dene- yimlere bakıp, Ermenilerde milliyetçili- ğin ilk tohumlarını -fazla gecikrneden- boğmak yerinde olur. Ülkesel açıdan ba- kıldığında, Ermeni sorunu, genel olarak, Anadolu ve daha özel olarak da, Doğu Anadolu sorunudur. Balkanlarda her Os- manlı çekilişi, yüreklendirici bir şey ola- rak görülmüştür Ermenilerce ve Osman- lı yöneticileri içinse, Anadolu'daki ege- menliklerini güçlendirme yolunda bir ek neden olarak. Doğu Anadolu, 1878'den sonra, dışandan Ruslar ve Ingilizlerce, içeriden de Ermenilerce tehdit edilmek- tedir. Osmanlı devleti, kendine özgü yapısal eksikliklerle yanıt verir bu tehditlere: Mali durumundaki düşüklük, yol ve ile- tişimdekı kötü hal, bozulup kokuşmuş- luk, vb.'dir bu eksiklikler de. İlk yanıt, nü- fus düzeninde olacaktır: Bu yanıt, özel- likle çarlann imparatorluğu ile olan sını- n Müslüman öğelerle güçlendirmek amacıyla. Rusya 'dan gelen sığınmacılar- dan yararlanmaktan ibarettir. Siyasal-as- keri nitelikteki bir başka yanıt 1891 'de, Rusya Kazaklan örneğine dayanan Ha- midiye Alaylan'nın kurulmasıdır. Kürt aşiretlerinden gelen öğelerden oluşan alaylardır söz konusu olan. Istanbul'da, sultanın koruyucu birliğini meydana ge- tirirler; Doğu Anadolu'da ise, asayişi sağ- lamak, aslında Ermenilerin devrimci ey- lemlerinin karşısına dikilmekle görevli- dirler. Ne var ki, Abdülhamit'in Kürt si- yasetinde de yeri vardır Hamidiye Alay- lannın kuruluşunun; ve bu siyaset de, Müslümanlann dayanışmasını güçlen- dirmeyi denemekten ve Kürtlerle Erme- niler arasında her türlü gizli anlaşmayı saf dışı etmekten ibarettir. Böylesi bir olasılık, Doğu Anadolu'nun savunması- nı pek güçleştirmiş olsa gerek. 1894-1896: Kanlı karışıklık yılları ve sonuçları Ne olursa olsun, bu yeni olaylar, dev- rimci mayalanışın, 1894-1886'da, iki ka- nşıklık ve şiddet yılına gelip varmasını da engelleyemezler yine de. 1894 yazın- da, Hençak militanları, Sasun ilçesinde- ki hemşehrilerini, Kürtlere karşı ayak- lanmaya özendirirler. Bir başkaldın söz konusu olduğu düşüncesiyle, Osmanlı hükümeti asker yollar. Bastırma şiddetli olur ve kınmlar büyük bir heyecan uyan- dınr Avrupa'da ve Ermenisever bir hare- ket uyanışına katkıda bulunur. Bir yıl sonra, Hençak lstanbul'un ta orta yerin- de, Babıâli'nin önünde, polisle kanlı ça- tışmalara dönüşen bir gösteri düzenler. 1895-1896 yıllannda, Do- ğu'da Zeytun yöresi, hemen hemen sürekli ayaklanma ha- lindedir. Ağustosta, Osmanlı Bankası'nın Istanburdaki merkezine karşı, Daşnak par- ti sinin cesur bir el uzatmasıy- la doruğuna vanr kanşıklık. Avrupalı devletlerin çıkarla- nna dokunmak ve onlan Er- meniler yaranna harekete geçmeye itelemek amacıyla, bir yirmi kadar militan bina- yı işgal eder ve orada çalışan- lan, bütün bir gün boyunca rehine olarak tutar elinde. Olay Istanbul'daki Ermeni cemaatine karşı misillemele- re yol açar, teröristlerin istek- leri de yanıt bulmaz. Gerçekten Avrupa müda- hale ermez. tçinde Gladsto- ne'un sivrildiği Ermenisever- lik akırruna karşm, tngiliz hü- kümeti, öteki devletleri toplu bir eyleme sürükleyemez; ve Saüsbury'nin, Ağn Dağı'na lngiliz donanmasını yollaya- mayacağını söylerken itiraf etmiş olduğu gibi. tek başına bir şey yapabilecek durumda da değildir. Yüzyılın sonla- nnda bir Ruslaştırma siyase- ti uygulayan ve kendi Erme- nilerini koğuşturup onlara zulmeden Rusya, Türkiye Er- menistanfnda devrimci ve sosyalistlerin canlandınp kı- zıştırdıklan hareket karşısın- da pek coşkulu ve güvensiz- dir; Doğu Anadolu'da yürü- tülmek istenen her türlü re- form ya da özerklik siyaseti karşısında da öyledir. Böyle- ce, Londra'nın tasanlanna engel çıkanr. Fransa'ya ge- lince, Rusya'nın bağlaşığı, iktisadi ve kültürel alanda önemli çıkarlara sahip oldu- ğu Osmanlı lmparatorlu- ğu'nun alacaklısı olan bu ül- ke de, ihtiyatlıca elini çeker işten. Ermeni hareketinde bunalım Bu kaynaşma ve kanlı ka- rışıklık yıllannın sonuçlan önemlidir. Ermeni ulusal ha- reketi derin bir bunalımdan geçer: Bir sosyalist ideoloji- yi seçiş, terorizme ve şidde- te başvurma, tstanbul Erme- ni burjuvazisini soğutup uzaklaştırmıştır kendisinden. Hareket de, Osmanlı hükü- metiyle istediği gibi oynaya- bileceği düşüncesiyle, Avru- pa'nın yardımına bel bağlar. En ağır olanı ise şudur kuşku- suz: Ermeni ulusal hareketi, kısa bir dönem (1890-1891) dışında, birleşik olamaz; her iki büyük parti, ideolojiden çok kişi ve yandaş sorunlan yüzünden bölünmüş olarak kalırlar. 1896 yılından başla- yarak Hençak'tan bir fraksi- yon, sosyalizmden vazgeçe- rek ulusal kurtuluş üzerine yoğunlaştınr dikkatini. Ermeni devrim- cileri stratejilerini gözden geçirirler: Anayasayı yeniden uygulamaya sokmak amacıyla, 1902'de ve 1907'de Jöntürk muhalefetiyle bağlaşıklığa gideceklerdir. Abdülhamit'e gelince... Sertlikten de uzak durmayarak, Ermeni ulusal hareke- tini zayıflatmayı başanr. Birkaç yıl boyunca, hiçbir önemli ka- nşıklık olmayacaktır Ermeni yaylasında. Ne var ki, 1894-1896 yıllanndaki çatış- malar derin yaralar bırakır, 100.000'e ya- kın Ermeni, Kafkas ötesine ya da Ame- rika'ya doğnı göç yoluna düşerler. Doğu Anadolu'da, Hıristiyanlarla Müslüman- lan, bir güvensizlik ve düşmanlık uçuru- mu ayırmaktadır artık. Yığınla örneğin içinden biri şu: Sa- sun'daki ayaklanmayı bastırmanın so- rumlusu Kürt şeyhlerinden biri, Mek- ke'ye hacca giderken, yolu üstünde Di- yarbekir'den geçtiğinde, kentin Müslü- man halkınca bir kahraman olarak karşı- lanır. Yarın:1. Dünya Sava$ı'nın yangın yılları TMMOB Türk Mühendis ve Mimaıiar Odaları Birliği BAĞIMSIZLIK, BARIŞ VE DEMOKRASİ İÇİN 7M4WSTAALANLARDAYIZ - Çevre Mühendisleri Odası Istanbul Temsitciliği - Fizik Mühendisleri Odası Istanbul Şubesi - Gemi Makinaları Işletme Mühendisleri Odası - Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası Ist.Şb. - Jeoloji Mühendisleri Odası Istanbul Şubesi - Inşaat Mühendisleri Odası Istanbul Şubesi - Kimya Mühendisleri Odası Istanbul Şubesi - Makina Mühendisleri Odası Istanbul Şubesi - Maden Mühendisleri Odası Istanbul Şubesi - Metalurji Mühendisleri Odası Istanbui Şubesi - Mimarlar Odası Istanbul Büyükkent Şubesi - Orman Mühendisieri Odası Marmara Şubesi - Petrol Mühendisleri Odası Istanbul Temsilciliği - Peyzaj Mimarları Odası Istanbul Şubesi - Şehir Plancıları Odası Istanbul Şubesi - Ziraat Mühendisleri Odası Marmara Şubesi Kutlama Yeri . Kadıköy Iskele Meydanı Toplanma Yeri . Söğütlüçeşme Kadıköy Belediyesi Parkı Toplanma Saati • 10 00 İLAN TC KADIKÖY 2. SULHHUKUK MAHKEMESİ Kadıköy,' Suadiye, Aydın Sok. Güven Apt. No: 14/10 Kadı- köy adresinde ikâmet eden 1946 doğumlu Cevdet-Mirat oğlu Sü- reyya Osman Derilgen mevcut rahatsızlığı nedeni ile M.K. 355. maddesi gereğince ve- sayet altına alınarak kendisine, 1932 do- ğumlu. Karaman Site- si,Tan Apt. 4 M 0 ad- resinde ikamet eden Nasip oğlu Şakir Abay vasi tayin edilmiştir. Keyfiyet ilan olu- nur. Basm: 19539 DÜZELTME İLANI 15.4.1995 tanhli gazetemizde Adalet Bakanlığından Münhal Noterlıkler'e aıt ılanın; Sıra No: Münhal Noterliğın adı bölümunün 21 sıradaki Kocaalı Noterlığı sehven Kocaeli Noterli- gi olarak yayınlanmıştir Doğrusunun Kocaalı Notcrliği olduğu tashıhen duj-urulur. Basın: 16712 KAYNARÇA ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN: EsasNo: 1994/96 Davacı TEK Sakarya Elektrik Dağıtım Müessesesi ta- rafindan davalı Hatice Şahın aleyhıne mahkememıze açı- lan cebri tescil davasının yapılan açık yargılaması sıra- sında: Davalının adresınin meçhul olduğu. posta ile teb- ligat yapılarnadığı gibi zabıta manfetiyle de adresi tes- pit edilemediğinden ılanen tebligat yapılmasma karar verilmiştir. Verilen ara karan gereğince, yukanda ısmi yazılı davalının mahkememizde yapılacak olan 05.5.1995 günü saat 11 .OO'deki duruşrnaya gelmesi ve- ya kendısini bir vekille temsil etirmesi, aksi takdirde da- vanın davalının yokluğunda devam edeceği ve karar ve- rileceği hususu davetiye ve dava dilekçesi yerine kaim olmak üzere tebligat kanununun 28. maddesi gereğince ilanen tebliğ olunur. Basın: 19263 MERİÇ KADASTRO MAHKEMESİ EsasNo: 1995/41 Davacı Süleyman Alpay, davalılar Hayriye Alpay vs hakkında Subaşı beldesinde oturduğunu beyan ile açtığı Meriç ilçesi Subaşı beldesi 4677 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespituıın iptali ve tescili davasında; davahya tüm çabaya rağrnen tebligat yapılamamış, hakkında 7201 S.K.'nm 28 vd md göre ilanen tebligat yapılmasına karar verilmiş, bu bakımdan davalı Hayriye Alpay duruşmanın bırakıldığı 25.5.1995 tarihi saat 09.00'da mahkememiz- de hazır bulunması ve kendisini vekil ile temsil ettırme- sı gerekmektedır. Aksı takdirde dava gıyaplannda sonuç- landınlacaktır. Keyfiyet ilanen tebliğ olunur. 28.3.1995 Basın: 18462 KEŞAP ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNDEN DosyaNo: 1995/14 Davacı Günay Demir tarafından davalı nüfus müdürlü- ğü aleyhine mahkememize açılan ış bu "gaipliğin ölüme tahvili" davasının yapılan duruşması sırasında verilen ara karan gereğince; Keşap ilçesi. Fındıklı Mahallesi'nden, Hakkı oğlu Hafize'den olma, 5.9.1956 D.lu Sezai Demir'in denizde kaybolduğu, bugüne kadar bir haber alınamadığın- dan bahisle gaipliğine karar verilmesi istenilmiş olmakla; gaip hakkında malumatlan olan kimselerin 1 yıl müddet ıçinde yukanda dosya numarası yazılı dosyadan bahisle mahkememize malumat vermeleri ve gaip de hayatta ise ke- za onun da sağhk durumunu ve adresini bildirmesı ilan olunur. Basın: 15661 GÜMÜŞHANE KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN EsasNo: 1993/26 Davacı: Hazine-i Malıye, Davalılar: Refika Yalçınkaya ve 2 arkadaşı, Yeşildere Köyü, Gümüşhane. Dava: Kadastro tespitine itiraz. Duruş- ma günü: 5.6.1995, saat: 9.00. Davalılardan ölü Kadir Yalçınkaya mirasçısı Şevket Yal- çınkaya'nın tüm araştırmalara rağrnen adresi tespit edile- mediğinden davalı mirasçısı yukanda belirtilen duruşma gün ve saatinde dunışmada hazır bulunması veya kendini vekille temsil ettirmesi aksi halde duruşmaya yokluğunda devam edilip karar verileceğinın dava dilekçesi yerine ka- im olmak üzere 7201 S.K.'nin 28. vd. maddeleri gereğin- ce tebliğine, İlan tanhınden itibaren 15 gün sonra tebligat yapılmış sayılacağı ilan olunur. 10.4.1995 Basın: 18487 POLİTtKA VE ÖTESt MEHMED KEMAL Bize Beklemek Düşer... 1 Mayıs işçi bayramıdır. Ülkemizde nice 1 Mayıs- lar kutlanmış, nice 1 Mayıslar da kanlı olmuştur. Bun- lardan biri görkemlidir, biri kanlıdır. Bu iki 1 Mayıs'ın tarihini Nail Güreli yazmıştır. Kalın tuğla gibi bir ki- taptır. Tarih içinde yerini aldı. Bu yazıda bu kitaptan yararlandığımız olmuştur. Bir kuşak vardır ki buna çizgisi içinde "7940 ku- sa<?/"derler. Bunlar solculuğun çok acısını çekmiş- îerdir. Bu kuşağın öykülü bölümünden kesitler vere- ceğiz. Nisanın 28'i, 29'u, hele 30'u geldi mi sol edebiyat- çılar arasında korkulu günler başlardı. Bilinirdi ki ar- dından 1 Mayıs geliyor. Bildiriler dağıtılacak, afışler asılacak, pankartlar açılacak. Siyasal polis de bunu bildiğinden, solculann çoğunu önceden toplar, Sir- keci'deki Sansaryan Hanı'na doldururdu. Hana ko- nuk edilenler arasında bir Mussolini Ahmet vardı ki çok ilginçti. Ahmet, hanın kapısından odaya girer girmez masa üstünde kesme camdan mürekkep hokkasını kapar, karşısındakinin kafasına atardı. Bu- nu bilenlersormazlar, bilmeyenler, "Nasılolsa dayak faslı başlayacak, ilk atış benden olsun." diye düşün- düğünü sonradan anlariardı. Bugün için böyle bir şey yok. Tartısmalar, 1 Mayıs Taksim'de mi yapılsın, daha gösterişli bir yerde mi şeklinde. 1 Mayıs'tan önce gençler meyhanede toplanıyor. Gecenin geç saatleri, türküler, şarkılar içinde geçi- yor. Bu sanatçı gençlerden bazılannı sayalım: Hüsamettin Bozok, Agop Arad, Ara Güter, Or- han Veli, Cahrt Irgat, Mücap Ofluoğlu. Bunlar top- lanmış. Sonra Orhan Kemal geiıyor. Şarkılar, marş- lar söyleniyor. Orhan Veli, "Bu türkü ne?" diye soruyor. "Birsolcu marşı..." denince Orhan da 'Entemas- yonal'i tepeden tırnağa söyiemez mi? Marşa kom- şu masalardan da katılanlar olmaz mı, olay çıkma- sın diye Orhan Veli yerini bırakıyor. Orhan Kemal'le Kemal Süiker yıllar sonra bunu anar anar gülüşür- ler. Süiker, "Taş yerinde ağır" der. Cibali'de oturduklan için A. Kadir'in şiirinde Cibali dizeleri vardır. "Cibali dendi mi, hatınma siz gelirsiniz kadınlar." Buraları onlann mahallesi sayılır. Burada tütün işçileri vardır. Şair Fethi Giray, "ffe- //// füfün kızlan "nı burada söylemiştir. 1940 kuşağı ya- zar ve sanatçılarının yazılarında her zaman Cibali vardır. Biraz daha eskiye yönelecek olursak Şefik Hüs- nü'nün kurduğu partinin temel taşlan buradan kon- muştur. Biri elini şakağına koymuş, ünlü "Karakolda ayna var" türküsünü çağırmaktadır. Bu şarkıyı "Fosforfu Cevriye" izler. Fosfortu Cevriye'yi (ablamız sayılır) Suat Derviş hanım romana sokmuştur. Ne günler- dir, o günler. Buradan 12 Eylüllere gelinir miydi? Sovyet sosyalizmi çöktü. Sonunu beklemek gere- kiyor. 12 Eylül faşizmi hafif geliyor. Bunun içinden 1 Mayıslaria çıkılacaktır? Bundan sonra ne bayram gelir, ne bayram kalır... Bize beklemek düşer... BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4SOLDANSAĞA: 1/Kasidelerdeyer alan gazele veri- len ad. 2/ Bulaşık yıkanan musluk teknesi... Bağ, bahçe gibi yerle- rin çevresine çalı, karruş, ağaç dalı gibi şeylerden çe- kilenduvar. 3/Ya- sal ounayan cinsel ilişki... Brezil- ya'nın plaka işa- reti. 4/ Çıplak vü- cut resmi... Insa- nın yaradılış özellıği. 5/Os- manlı Devleti'nin Kuzey Af- rika'daki son topraklannı da yitirdiği antlaşmanın adı... Küçük mızrak. 61 Bir kuru- lun, bir topluluğun en önem- li üyelerinden her biri... Bil- gisiz, kültürsüz kimse. 7/Yu- nan abecesinde bir harf... Ba- hk yakalama aracı... Boru se- si. 8/ Bir meyve... Irmaklan geçmek için İcullanılan sal. 9/ llkel bir silah... Düzyazıda yapılan uyak. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/Mevlevi dervişlerinin giydiği uzun ve geniş giysi. 2/Ko- nut.. Sacma sapan davTanışlarda bulunan kimse. 3/ Yel- kenli gemilerde mizana direğinde eğik duran bayrak sere- ni... Uyan. ^Dinsel tören... Birgörevin yürütülebilmesı için merkez olarak seçilen yer. 5/ Divan edebiyatında kadınlan ve kadınlarla ilişkileri İconu alan yapıtlara venlen ad. (VGe- lecek. 7/Bir sayı... Yunan rakısı... Matematikte kullanılan sabit bır sayı. 8/ Bır operanın sözlerinin yazılı bulunduğu kıtap. 9/ 1944'te Bandırma yakınlannda batan Türk yolcu gemisi... Verme, ödeme. KONGRE Derneğimizin ilk genel kurul toplantısının 16 Mayıs 1995 Salı günü saat 14.30'da Demirciköyü Dinlenme Tesisleri'nde aşağıdaki gündemle yapılması kararlaştınlmıştır. Uyelerimizin bilgilerine sunulur. Demirciköy imar Derneği Kuruculan GÜNDEM: 1) Kongre divanı seçimi. 2) Yönetim, Denetim ve Onur Kurullan seçimi. 3) Aidat miktannın saptanması 4) Dilekler. AFŞİN KADASTRO MAHKEMESİ Sa>ı: 1993İ28 HÂKtM: Tûrkan ZENGÎN 33297 KÂTtP: Mustafa YAZI- CIOGLU DAVACI: Bağdat MERCİMEK - Yusuf kızı Şeh- ribanı kızı 1954 D.lu, Dağlıca kasabası - Afşin DAVALI- LAR: 1 - AfşinJCadastro Müdürlüğü 2- Ismail GÖÇER - Yusuf oğlu Gaziosmanpaşa mahallesi Mimar Sinan Cad. - Afşin DAVA: TESPlTE ITfRAZ Dava- cı Bağdat MERCİMEK tarafından davalılar, Kadastro müdür- lüğü ve tsmaıl Göcer aleyhine açılan Kadastro tespitine itiraz davasının 4.4.1995 tanhli oturumunda verilen ara karan ge- reğince, yapılan tahkikatta adreslen belli olmayan. Afşin Ço- banbeyli Kasabasından Çoban Yusuf oğlu tsmail Göçer mi- rasçılarından Yusuf Mirasçılan, Emine Nihal. Zübeyde, Ay- han, Gûlhan ve lsmail GÖÇER'ler ile yine Afşin Çobanbey- li Kasabasından Mustafa Göçer mirasçılan, Selma, Mustafa, tsmail, Yusuf, Fatma. Seyda, Feramuz GÖÇER'ler ile yine mirasçılardan Feramuz GÖÇER mirasçısı yine aynı yerden Feramuz Göcer'ın adreslen tespit edilemediğinden ilanen teb- ligat yapılmasına karar verilmiştir. Yukarda isimleri belirti- len lsmail GÖÇER mirasçılannm mahkememize ait 1993/128 Esas sayılı dava dosyasınuı duruşması olan 13.6.1995 günü saat 9 OO'da mahkememizde hazır bulunmalan ve delillerini bildirmelerı veya kendilerini bir vekille temsil ettirmeleri. ak- si takdirde yargılanmanın yokluklannda yapılacağı ve karar verileceği davetiye yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olu- nur. 5.4.1995 Basın: 18757
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear