23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
23 ARALIK 1995 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOM Başbakanlık'tan personeline izin • ANKARA (A.NKA) - Başbakanlık. merkez ve taşra teşkilatında çalışan kendı personelinin kamu yaranna çalışan ya da • benzeri derneklere üye olmalannda herhangi bır sakınca olmadığını bildirdi. Resmi Gazete'de yayımlanan Başbakanlık tebliğine göre Başbakanlık merkez \e taşra teşkilatında çalışanlar: kamu yaranna çalışan demeklere, spor kulüplerine, sakatlara hizmet amacıyla kurulan derneklere. okul aile birliklerine. okul koruma , derneklerine, çeşitli iç yardimlaşma derneklerine. yöresel kalkınma ve yardımlaşma amaçlı derneklere üye olabilecekler. Uzanlar'ın optaklarından üç şirket daha • ANKARA (ANKA)- Uzanlar'ın bazı şirketlerinde ortak \e yöneticı konumunda bulunanlar. denız taşımacılığı yapı malzemeleri \e gıda sektöründe üç şirket bırden kurdu. Herbirinin sermayesi 5 mılyar lira olan şirketlerden "DTK JDeniz Taşımacılığı ve Nakliye Komısyonculuğu AŞ'de Atilla GüJ. Ayşe Kıvanç, Ahmet Özserezli. Yasemin Erdoğan \e Rahmi Demircan ortak olarak yer aldı. Sirkette Atilla Ğül 2 mılyar250 milyon. Ayşe Kıvanç \e Ahmet Özserezli I milyar 250'şer milyon. Vasemın Erdoğan 200 milyon. Rahmi Demircan da 50 milyon liralık pay edındı. Kiiçük sanayicinin • Ekonomi Servisi - Gümriik birliğine giriş. birçok kesimı yeni kazanç hesaplanna sevk ederken. zarar görme kaygısı içindeki küçük ve orta ölçekli sanayicileri de lobicilik konusunda harekete geçirdi. Gümrük birliğine girişte kendilerınin göz jirdı edildiğıni ileri süren küçük ve orta ölçekli sanayiciler. bundan sonra varlıklannı hissettirebilmek için yoğun bir lobicilik faaliyetine girişme karan verdiler. Küçük \e orta ölçekli sanayicilerin lobi faalıyetini yürütecek olan KOSİAD-Küçük ve Orta Sanayiciler Denıeği. 3. olağan kongresinı yaparak gümrük birliğine adaptasyon sürecinde izleyeceklerı politikayı saptadı. 96 sözleşmeleri güvence ağırlıklı • İZMİR(AA)- Sendikalann. yeni dönem toplu iş sözieşmesi taslaklannda "iş güvencesi" konusuna aâırlık vereeekleri bildırildi. l Ocak I996 tarihinden itıbaren geçerli olacak. özellikle özel sektördeki yeni dönem toplu iş sözleşmelerinde ağırlığı. ış güvencesi konusu oluşturacak. Sendikalar. geçen dönem bazı işkollannda . işverenlerle yaptıklan protokollerle sağladıkları iş güvencesine, yeni dönem toplu iş sözieşmesi taslakJannda öncelikli . madde olarak yer veriyorlar. Fon geliPleri 303.5 trilyon lira • ANKARA (AA) - Fonlarda toplanan paralar bu yıl Eylül sonu itibariyle 303 trilyon 490 milyar liraya ulaştı. Hazine Müsteşarlığı'nı.n verilerine göre. fon giderleri de 173 trilyon 62 milyon lira oldu. 59'u bütçe içi I7'si de bütçe dışı olmak üzere toplam 76 fonun 9 aydaki geliri, 303 trilyon 490 milyon lira olarak gerçekleşti. Bu rniktann 223 trilyon 266 milyar lirası bütçe içi fonlara. 80 trilyon 223 milyar lirası da bütçe dışı fonlara ait bulunuyor. 173 trilyon 62 milyar lira olan fon giderlerinin. 132 trilyon 322 milyar lirası bütçe içi fonlar, 40 trilyon 740 milyar lirası da bütçe dışı fonlardan kayrtaklanıyor. Fon sistemi içinde. fonlann kendi aralarındaki aktarmalar da 25 trilyon 290 milyon lira düzeyinde getçekleşti. Avrupa Komisyonu'nun 2. raporunda AB'nin elde ettiği ticari ve siyasi tavizler sıralanıyor Gümrük hirliğiııiıı karanlık yüzü ÖZGÜR ULUSOY A\rupa Komisyonu'nun Gümrük Birli- ği öncesinde AvTupa Parlamentosu üyele- rinedağıttığıve Gümrük Birliği'nin AB'ye getireceğı avantajlan anlatan bir rapor da- ha ortaya çıktı. Raporda Türkiye'nin Kıb- ns (Rum Kesımit ile tercihli ticaret anlaş- ması yapma zorunluluğu da özel olarak vıır- gulandı. Katma Protokol karan gereğince Türkiye'nin beş yıllık geçiş süresinde Top- luluğun tercihli politikalann tümüne mut- lak uyma zorunluluğuna yer verilen rapor- da. beş yıllık geçiş döneminin sonunda Tür- kiye'nin "Kıbrıs dahil" Topluluk anlaş- malarına taraf olan partnerlerle anlaşma yapması gerektiği belırtiliyor. Gümrük Birliği karannın AB'ye getire- ceği ekonomik avantajlarbölümünde. met- nin AP tarafından onaylanmamasının AB'nin eldeedeceğı pekçokavantajı riske edeceğıne dikkat çekihrkcn raporda "Top- luluğa göre daha az gelişmiş bir rekabet yapısına sahip olan Türkiye ile yapılacak laviz verilmedi • A\ rupa Parlamentosu üyelerine 'Gizli \e kişiye özel" uyansıyla dağıtılan raporda. topluluğa göre daha az gelişmiş bir rekabet vapısına sahip Türkiye'ye karşı AB'nin dışsatım avantajının artacağı, buna karşıiık Türkiye'ye özel hiçbir imtiyaz sağlanmadığı belirtilivor. Gümrük Birliği anlaşmasının gerçek- leşmesi, önemli bir ticari avantaj sağla- yacaktır" ifadesi yer alıyor. Türkiyenin AB için şimdiden önemli bir pazarolduğuna işaretedilen raporda. Güm- rük Birliği anlaşması ileortayaçıkabilecek bazı özel sorunlann pazarlık aşamasında memnuniyet \enci çözümlere kavuşturul- Ba\ kal GB için çok uğraştı. duğuılerı sürülüyor. Raporun tekstil ile il- gıli bölümünde mıktar kısıtlamalannın kal- dınlmasına karşıiık Türkiye'nin. AB'dekı tekstil politıkalanna uyma yükümlülüğü altına girdığıne yer \erilırken. Türkiye'nin 51 ülke ile tekstil kısıtlaması anlaşması yapmaMvla. düşük malivetlı ıhracattan ko- runacağı. böylece AB için Türk pazarına Gümrük birliği için verilen büyük tavizi AB Kıbrıs Temsilcisi ifşa etti: Türkiye KKTC'ye ambargo uygulayacak ayrıcalıklı girış imkanı tanındığı belirtildi. Otomobil sektörüyle ilgili oFarak Katma Protokol'ün ötesinde avantajlar elde edil- diği kaydedilen raporda. 3000 cc'den daha küçük taşıtlar için Türkiye'nin. üçüncü ül- kelere karşı OGT'den daha yüksek bir güm- rük tarifesi uygulayacağı. böylece yerli araçlar ve Topluluk'tan ıhraç ediİen araçlar- dan daha fazla kâr marjı saölanacaöı itade edildı. Raporda. Türkiye'nin ticaret ve gümrük politikaları. rekabet ve fikri mülkiyet gibi alanlarda AB ile aynı politikalan yürütme zorunluluğuna dikkat çekilirken. Türki- ye'nin AB'ye uygun birpolitika izlememe- si durumunda. Topluluğun gerekli önlem- leri alma hakkına sahip olduğu v urgulanı- yor. Tanm ürünlerinde serbest dolaşımın sağ- lanabilmesı için Ortaklık Konseyi karan uyannca. Türkiye'nin OTP'ye uymakla yü- kümlü olduguna işaret edilen raporda. Ör- taklık Konseyi'nin serbest dolaşım tarihini erteleme hakkına sahip olduğu bildiriliyor Raporda. kömür ve çelikte serbest dolaşımın gerçekleş- mesınin stratejik ürünlerde üye ülkelere Türk pazanna daha kolay giriş ve Türk hü- kümetinın bu sektörlere olan vardımlarının kontrol edil- REŞATAKAR LEFKOŞA - Avrupa Birliği (AB) ile gümrük birliği anlaşması imzalayan Türkiye'nin KKTC ile ti- can ılişkilerinde herhangı bir aksa- ma olmayacağına ılişkın açıklama- lann gerçeklerle bağdaşmadığı an- laşıldı. Avmpa Bırliği'nın Kıbrıs Temsilcisi. Büyükelçi Gilles Ano- uil, Türkiye'nin l Ocak 1996 tari- hinden itıbaren A\ rupa Birligi Ada- let Dıvanı'nın KKTC'ye yönelık ambargo kararına uymak zorunda olduğunu açıkladı. Avrupa Birliği Adalet Dıvanı'nın 5 Temmuz I994'te. Kuzey Kıb- ns'tan ihraç edilecek tanm ürünleri için KKTC makamlannın vereceği »ağlık sertifikalarını geçersız kıldı- ğını ve bu karar üzerıne KKTC'nın Avrupa'ya ihracat yapamadığını anımsatan Anouil. Türkiye'nin gümrük birliği anlaşması ile 64. madde eereâı alınan karara uvmak zorunda olduğunu v urguladı. AB Kıbrıs Temsilcisi Büyükelçi Anouil. Adalet Divanı kararının uv- gulanıp uygulanamayacağı hıısu- sunda ise şunlan söyledı: "Adalet Divanı her şeyden ön- ce yüksek bir mahkemedir. Dola- yısıvla aldığı tüm kararlannyerel mahkemelerce uygulanması ge- rekmektedir. Eğer AB içerisindeki yerel bir mahkeme. bir kişinin. Adalet Divanı'nın ka- ran uygulanmıyor şeklindeki şikâyetiyle karşı karşıya kalırsa. AB içerisindeki bu mahkeme (Fransız. İtalyan veya Vunan nıahkemesi olabilir) Adalet Diva- nı ile aynı doğrultuda karar al- mak zorundadır. Adalet Diva- nı'nın kararlarını uygulatmak için silahlı adamları >eya askerle- ri, hatta legal bir donanımı olma- dığından dolav ı bu görev üye de\- letler tarafından yerine getiril- mektedir. Gümrük birliğinde ol- duğu gibi bizim AB'de gümrük memurumuz yoktur. Gümrük birliği kurallarını Fransı/. Alman »eİfah an gümrük memurları u\- gulamaktadır. kararlar \e kural- laruygulanmadığında herzaman için cezaya çarptırnıa olasılığı \ardır. Özel >e>a tüzel kişiler belli cezalara çarptırabilir. Sözgeli- mi rekabet alanında- ki politikaM ele ala- lım. Bazı rekabeteda- vanmayan birleşme- ler ve uygulamalar AB veva ko- misyon tarafından kabul edile- mez. Komite kendilerinedurma- larını sö>ler. Eğer durmazlarsa Adalet [)i\am'na gideriz \e Ada- let Divanı kendilerini cezaya çarptırır. Dola> ısıı la çeşitli ujgu- lama antlaşmaları mevcuttur \e nihai uygulama aşaması da bir tür dişe diş. göze göz veya değiş- tokuştur." AB Kıbrıs Temsilcisi Büyükelçi Anouil. Kıbns'ın Avrupa Birliği'ne üyeliğı konusunda ıse federal. bir- leşmış bır Kıbrı»'ın Avrupa Birlı- ği'ne üye olabılmesi için yaklaşık 2000 yılına kadar beklemek gerek- tiğinı belinti. Lefkoşa Büyükelçisi'nden tepki AB'nın Kıbrıs Temsılcısı Büyü- kelçi Gilles Anouil'in "Türkiye \\ rupa Birliği Adalet Divanı ka- rarına uymak zorunda" şeklinde- ki açıkldinasınaTürkıye'nın Lefko- şa Büyükelçisı Aydan Kara- han'dan sert tepki geldi. Büyükelçi Aydan Karahan. Türkiye'nin. Türk ulusuna mal olmuş mıllı Kıbrıs da- vasındaki politıkasının asla değiş- meyeceği vedeğiştirilemeyeceğınin bilınmesi sjerektiüini ifadeettı. mesi şansı tanıyacağı belir- tilivor. Türkiye'nin ısrarlanna rağmen Gümrük Birliği ka- rannda Avrupa'dakı Türk iş- çilerinin sosyal haklan, ça- lışmaşartlan veçahşanlann serbest dolaşımıyla ilgili bir düzenleme yapılmadıgının v urgulandığı raporda. "Ki- şiierin serbest dolaşımıy la birlikte, serbest yerleşim \e hizmetlerin serbest do- laşım hakkıyla ilgili tartış- ma da Topluluğun isteğine bağlı olarak daha ileri bir tarifıe ertelendi" deniyor. Raporda. Gümrük Birliği kararlarının Avrupa Birliği Adalet Divanı'nın kararlan- na uy gun olarak yorumlana- cağı hüktnünün Türkiye tarafından kabul edıldiğinın de altı çızıliyor Türkiye'deki tesislerde birtakım eksiklerin eski bağlantıları zora sokacağı ileri sürülüyor Avrupa standardı turizmi zorlayacak BLLENT ECEVİT ANTALYA - Gümrük birliği. turizmcile- rı. liletmelerinLAv^ıpa standa,rdına uygun hale getirmeye zorlııyor. Türkiye"dekitesis- lerin yangına karşı korunmada gerekli dona- nınıa sahipolmadığı. hattaoda büyüklükle- rinin bile yeterli olmadığı vurgulanırken. bir- çok otelde toplantı salonunun bulunmaması dezavantaj olarak nitelendiriliyor. Turisnk tesislerde sağlık merkezlerinin ye- terli olmaması. çocukiar. yaşlılar ve özürlü- ler için gerekli mimari düzenlemelerin bu- lunmaması gibi nedenlerle 1996 antlaşmala- nnın zora sokulmaya çalışıldığı belirtilı- yor.Aynca tunzm bölgelerine tarifeli uçak sayısınınazlığınedeniyledeAvTupalılar Tür- kiye'ye gelmeye çekinıyorlar. Türkiye'ye bugüne kadar getirilen turist- lerin normal gelirdüzeyınin altında kalan in- san gruplanndan oluştuğunu anımsatan Ak- deniz Turistik Otelciler ve Işletmeciler Der- neği yöneticileri. "Özellikle yaz ay larında çarter seferleri ile ucuza turist getiriliyor. Fakatzengin.aydın AvTupalıyı getireme- dik. Gümrük birliği ile ticaret hayatı da hareketleneceği için otellerin Avrupa standartına getirilmesi gerekiyor. Ayrıca özel grupların gümrükierden rahatlıkla ç ü lit. sağlanmalı" dcuıloi. Dedeman Oteli Genel Müdürü Kaya Öz- toprak, otellerin büyük bir tadılata gırerek Avrupalılarahazırhalegetirilmehigerektiği- ni söyledi. Öztoprak, özellikle yangına kar- şı alınan önlemlerin yetersizliğine karşı Av- rupalı acentelerin duyarlı olduğunu belirte- rek "Odaların kapılarının, duvar boyala- ı ıııııı. vataklann yannıa/ malzemedenya- pılnıası gerekiyor. Her odada yağmurla- ma sisteminin bıılunmasını istiyorlar. Odaların genişlikleri bile Avrupalılarca önemli bir etken. Toplantı salonlarının da yeterli olması gerekiyor" dedi. Öztoprak, Türkiye'deki otellere verilen y ıldızlann Avrupa'ya hiç uymadığını da bil- dirdi. Profesyonel Otel Yöneticileri Derne- ği POYD ıse tarifeli uçak seferlerinin turis- tik bölgelere daha sık konulması gerektiği- ni. insanların Antalya'ya gelmek için saat- lerce başka hav aalanlannda bekletilmemesi- nin olumlıı olacağını açıkladı. TURSAB: Eksiğimiz personel Türkiye Seyahat Acenteleri Bırliği (TÜR- SAB) Antalya Bölgesel \'ürütme Kurulu Başkanı İlhan Cankat, Türkiye'nin gümrük birliğine girmesı ile Avrupalı turistin psiko- lojik olarak rahat bir şekilde tatile gelmesi- ni beklediklerini söyledi. Cankat. tesis olarak Avrupa'yla farkın çok az olduğunu. bunlann giderilmesinin de zor olmadığını belirtirken, "Bana göre eksiği- miz personelde. Hizmet eksiğimizi gider- mek için ağırlık vermek durumundayız. Sadece otelcilerin sorunu değil bu, acen- telerin de sorunu. Ancak bu süreç soru- nu. Satış politikası ile A\ rupalı zengin tu- ristler gümrük birliği ko/uvla daha rahat Türkiye'ye çekilebilir. Bunun için tarife- li uçaklann da durumu önemli. Aslında şu anda tesisierimiz. kalitesine oranla çok ucuza gidiyor. Süreç içinde otokontrol sağlanarak gümrük birliği içindeki Tür- kiye'nin turizmi rayına girecektir" dedi. 1ŞÇININEVREMNDEN ŞLTOtANSONEK Sınıtta Kaldık Kara kışa nispet, yumuşak, hoşgörülü seçim orta- mına bakıp, demokrasiyi içine sindirmış. uygar top- lum düzeyine ulaşmış olduğumuz sonucuna varabi- lir miyiz? Neyazık ki demokrasiyi içinesindirmenin, uygar ol- manın başka ölçülerine bakınca. tam tersi sonuçlar da çıkarabiliriz... Öncelikle siyasi partilerimiz ıdeolo- jileri, ilkeleri, parti programlarına bağlı kalmada sınıf- ta kaldılar. Seçım ittifaklan. aday lıstelerı ile bugün- künden çok daha kımliksız, demokrasi. ınsan hakla- rı karşıtı, militarist. tarikatlara. ağalara, mafya baba- lanna, özel çıkarlara bağımlı bir parlamenterağırtığı- na ortam yarattılar. Refah, halkın şeriata olan tepkisini. adil düzen kor- kusunu yıkmak için geleneksel "takıyye"politikasına çarpıcı yeni örneklerekledi. Faizin yasaklanmayaca- ğı, gümrük birliğine karşı çıkılmayacağı bile söylen- dı. Televizyonlarda, rejımle çatışmadan iktidar alter- natifi olabilecek laık düzenle, demokrasiyle çatışma- yan bir kitle partısi görüntüsü verılirken varoşlarda. radikal grupların oyları istenirken katıksız şeriatçılık yapıldı. DYP ve ANAP liderlerinin keçılerin kapışmasına benzer kavgasında. karşılıklı sansasyon suçlamalar bir yana, en çok düzen için Refah tehdidı karşısında güvence olma imajı jşlendi. Bir yandan da öne geç- me adına, merkez sağ partilerı, en az Refah kadar şe- riata. tarikatlara, militarizme, ırkçılığa kaydıran her tür ittıfakta hiçbir sakınca görülmedi. Bir tür iki kademeli seçimin. seçmen tarafından ya- pılmasını sağlamak üzere, en çok oyu alacak parti ol- duğunu kanıtlama yanşına girildi. "Atış, yalan, ser- best"\n sınırları. araştırma kurumlan, medya destek- 11 zorlandı. CHP ve DSP ise aday listeleri ile sanki kendilerine oy verme eğilimindeki seçmeni küstürme yarışına girmışlerdi. DSP'nın zaten sosyal demokrasiyi red- deden söylemi, seçımler aşamasında daha da anla- şılmaz bir çizgiye çekildi. CHP ıse sosyal demokrasi ilkelerini öne çıkarmaktan korkmuş gibi idi. Şeriat karşısında. demokrasi güvencesi, tutarh olma ımajı yeterli görüldü. HADEP; aydınlar arasında, insan haklan. demok- rasi yanlısı olmanın ölçüsü olarak kabul gordu. Ama sağda da Refah'ın oyunu indirecek. merkez sağ par- tilerin milletvekili sayısını arttıracak parti olarak onay- landı. Kımileri demokratlıklarını, solculuklarını kanıtlama adına, hem HADEP hem de İşçi Partısi'ne oy verme çağnsı yaptılar. Daha ilkeli davranıp bir tanesini seç- mişler arasında da kamuoyunda ılkeler adına destek- leme çağrısını yapmanın sandıkta oy verme anlamı- na gelmediğini söyleyenler de var. Televızyonlara yan- sıyan küfürlü tartışmalar, solun ilkeli bir çızgide bu-" laşma, hele de demokrat olmaktan hâlâ ne kadar uzakta kaldıgını kanıtladı. Türk-iş, DİSK. sendikalar, işçi kitlelerini kucaklayan parti adresi vermekte, böyle bır parti olmadığı ıçın el- bette zorluk çekeceklerdi. Ama acaba işçi sınıfı adı- na Türk- Iş'in yaptığı gibi "Anasol" anlamına gelen, işçi çıkarları, sendikal ilkelerle yüzde yüz çelişen bir sonuca hangi hakla varılabildi? Kimi arkadaşlar, okurlar. gazetecilik ahlakına, ilke- lerine ait korunması gereken ne varsa, hepsini ayak- lar altına alan ve destekledıkleh parti, daha doğrusu liderlerı öne çıkarmak için her tür ahlaksızlığa, yala- na baş vuran gazete ve televizyon kanallarının, ya- zarlarının sonunu merak ediyorlar. Niye merak ettiklerini pek anlayamadım. Hele bır seçim sonuçları alınsın. Hükümeti kuracak, öne çı- kacak liderler, partilerbelli olsun. Haksız destek, kre- di. çıkar kaynaklarının yeni sahipleri ortaya çıksın. Nasıl "U" dönüşü yapar, bize de satartar, şaşarsınız. Çok mu umutsuzum? Tam tersi, çok umutlu olma- sam da bayağı iyimserim. Böyle bir siyasi arenada, hâlâ en büyük tehlike bence yüzde on baraj. Kimı si- yasi partilere verilen oyların bu nedenle yanması. Iyimserliğim, tamamen kararsız seçmenın. karar- sız oylan ile bu smavdan iyi not almayı hak etmemiş bütün partilerin sonuç oylarının düşük oranlarda kal- masından kaynaklanıyor. Siz oy vereceğiniz parti bile olsa, bir tanesinin tek başına, gerçekte çoğunluğun desteğinı, güvenini ka- zanmadan. bütün yanlışlan, olumsuzlukları ile çok güçlü iktidar olmasını istiyor musunuz? Ben, ilkelerin, değerlerin, ideolojilerin bırbirine ka- nştığı. çok fazla kirlenmenin yaşandığı bu süreçte, iki- li-üçlü koalisyonlan, demokratik denetleme aracı gö- rüyorum. Demokratik bir geçiş süreci yaşanmadan, 12 Eylül'ün, dünyadaki çalkantıların, Türkiye'deki de- ğerler erozyonunun yarattığı parçalanmadan, karma- şadan ilkeli birleşmelere, bütünleşmelere geçileme- yeceğine inanıyorum. Çocukları kandırmak, bilgisizlik, inanç ve korku istisman ile ırkçılık yasak Reklam sömürüsüne yasal önlem ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Sanayi ve Ticaret Bakanlığı. reklamlann, yasalara. ahlak kural- lanna uygun. doğru, dürüst ve ger- çekçi oîması için Tüketicinin Ko- runması Yasası kapsamında bir di- zi önlem aldı. Buna göre, reklamlarda çocukla- nn saflıklan, bilgisizlikleri istismar edüemeyecek, reklamlar şiddet un- suru içermeyecek, pomografik içe- rik taşımayacak. korku ve batıl inançlara yer verilmeyecek \e dın. dil, ırk ve mezhep ayrımı yapama- yacak. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'nın ticari ilan \e reklamlarda uy ulması greken ilkelere ilişkin yeni tebliği Resmi Gazete'nın öncekı günkü sa- yısında yayımlanarak yürürlüğe girdi. Tebliğe göre. her reklam ekono- mik vetoplumsalso rumlulukbilin- ci içinde işyaşamında ve kaluoyozn- da benimsenen dürüst rekabet ilke- lerine uygun v e ortalama reklam iz- leycisinin algılama duzeyi ile rek- lamın tüketici üzenndeki olası etki- si gözönünde bulundurularak ha- zırlanacak. Çocuklann korunmasına yönelik önlemleri de içeren tebliğde. çocuk- lara yönelik reklamlara ilişkin esas- lar da şöyle belirlendı: # Reklam aracılığıyla çocuk- lann saflıklan, bilgi eksiklikleri ve deneyimsizlikleri istismar edi- lemeyecek, zihinsel. ahlaki, psi- kolojik ya da fiziksel olarak on- lara zarar verebilecek hiçbir ifa- de ve görüntü içermeyecek. # Çocuklann taklitedebileceği şiddet unsurlannı taşıyamayacak. çocuklan tehlikeli dur«rnlara soka- bilecek veya onlan tanımadıklan kişilerle ilişki kurmayayada bifme- Kapıdan satışlar anonim ve limited şirketlerce yapılabilecek Seyyar pazarlamaya denetim ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Sanayi ve Ticaret Bakanlı- ğı, seyyar pazarlamacılar tarafın- dan kapıiardan yapılan satışlara denetim getirdi. Yeni düzenleme- ye göre, kapılarda ancak anonim ve limited şirketlerin mallan satı- labilecek. Tüketici kapıdan aJdığı malı hiç- bir hukuki yola başvurmadan 7 gün içinde idae edebiiecek ve ma- lın bedelini ya da borç makbuzla- nnı geri alabilecek. Resmi Gazete*nin önceki günkü sayısında yayımlanan Sanayi ve Ticaret Bakanltğı'nm "Kapıdan satışlara ilişkin uygulama usul ve esaslan" düzenleyen tebliğine göre, kapıdan satışlar ancak limi- ted ve anonim sirketler tarafindan yapılacak. Tebliğde, işyeri, fnar, panayır gibi satış mekanları dışın- da önceden mutabakat olmaksızın, tüketicinin evinde veya işyerinde yapılan muayene koşullu satışlar- da, toplantılı. kataloglu ve mesafe- li olarak yapılan ve 1 milyon lira- yı aşan satışlann. kapıdan satış olarak değerlendirileceği bildiril- di. Tebliğe göre, kapıdan satış ya- pacak anonim ve limited şirketle- ri Sanayi ve Ticaret Bakanhğı'na izin başvurusunda bulunurken, tü- keticinin hiçbir hukuki v e cezai so- rumJuluk üstienmeksizin \ e hiçbir gerekçe göstermeksizin 7 gün içe- risinde malı reddederek alım-sa- tım işleminden cayma hakkının var olduğunu Bakanlığı taahhüd edecekler. Aynca aynı firmalar. cayma ih- bannın satıcıya bildirimi tarihin- den itibaren J 0 gün içinde de tüke- ticinin vermiş olduğu bedelin, kıy- metli evrakın ve tüketiciyi bu iş- lemden dolayı borç altına sokan her türlü belgenin satıcı tarafindan iade edilecegini de taahhüt ede- cekler. Firmalar. kapıdan satışlarda, tü- keticinin satıştan sonraki 7 gün içinde cayabileceğine ilişkin bel- genin bir eşi ile birlikte yapılan ya- zılı sözleşmenin birörneğini. fatu- ra veya borç makbuzunu da tüke- ticiye vermek zorundalar. dikleri veya tanımadıklan yerleer girmeye teşvik edebiiecek hiçbir ifade, görsel sunum ile eyleme yön- lendiricı ve emredici ifadeleri içer- meyecek. Reklamlann, genel ahlak kural- lanna aykırı ifade ya da görünrüle- ri içeremeyeceği, cinselliğin istis- man ile pornografi içeren ifadeler ve görüntüler taşiyamayacağı da vurgulanan tebliğde, diğer önlem- ler de şöyle sıralandı: 0 Reklamlarda korku ile ba- tıl inançlara yer verilemeyecek. # Tüketicinin güvenini kötüye kullanacak ya da onun deneyim ve bilgi eksiklerıne eksikliklerini is- tismar edebiiecek biçimde olmaya- cak. # Çok kısa sürelerle imaj >e- ren elektronik a>gıt ya da başka bir araç kullanıİarak ya da izle- yenlerin fark edemeyecekleri. bi- İemeyecekleri bir biçime sokarak bilinçaltıy la algılanmasını sağla- yan reklamlar yapılamayacak. - Reklamlar. dil din. ırk. mezhep ve cinsiyete dayalı aynmcılık üze- rine kurulamayacak. şiddet hareket- lerine yol açıcı. dcstekleyici Ve özendirici unsurlar içeremeyecek. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'nın tebliği, reklamı yapılan üriin veya hizmetlere ait belli sayıda kupon. etiket. kapak ya da benzeri öğeleri biriktirip piyango veya ikramiye çe- kilişine katılma hakkını veren pa- zarlama tekniklerinin duyurulması halinde. promosyonun süresi. ma- hn reslimi ile hizmetlerin yerine ge- tirilme tarihiriin açıklanmasını zo- ruıilu hale getirdi. Tebliğ, reklamı yapılan üriin ve hizmetlerle birlikte. karşılıksız ola- rak verilan ürün. hizmet ya da ikra- miyelerin gerçek durumu yansıt- nıasını ve reklamı yapılan ürünle aynı olmasını hükme bağladı. Teb- liğe göre. reklamlararacılığıyla hiç- bir firına, endüstriyel veya ticari et- kinlik, meslek ve ürün aşağılana- mayacak. alay konusu edilemeye- cek. reklamlarda diğer bir kurumu- nun adı. amblemi, logosu ile diğer özgün kurumsal öğeleri tüketicinin kandırılmasına yol açacak biçimde kullanılmavacak. Savaşa Karsı, Barış için oylarımız Emek, Barış, özgürlük Bloku'na HADEP'eSatia Advan, Coşkun Ak. Neriman Altun, Ali Kemal Anaç, Ayhan Aras, Mustafa Arslantunalı, Ahmet Aslan. Olcay Aslan, Mahmut Atay, Zübeyde Atay, Esmehan Aykol. Ah- met Babalıoğlu, Ulaş Balkanhoğlu, Nermin Bayçin, Ha- kan Bayhan, Tevfik Bilgin, İrfan Bozan, Mukadder Kes- kin Cankoçak, Uğur Cankoçak, îpek Çalışlar, Fethiye Çe- tin, Hasan Basri Çıplak, Kevser Çoruh, Kadir Dinç, Zari- fe Doğan, İzzet Eray, Mustafa Erdemli. Kamber Erkocak, Erzade Ertem, Tuğrul Eryılmaz. Ömer Erzeren, Fikret Es- er, Sedat Göçmen, Sinan Gökçen, Ayşe Günaysu, Nazmi- ye Güçlü, Samet Güçlü. Berat Günçıkan. Bumin Güneri, Fatma Güresin, Besalet Gürpınar. Kemal Gökhan Gürses. Önder Güven, Aydın Hasar, Funda Işık, Gönül Işık, Naz- miye Kadıoğlu, İbrahim Karadağ, Havva Karakaş, Filiz Karakuş, Yaşar Kemal, Eren Keskin, Sevda Kılıç, Güldal Kızıldemir, Filiz Koçaii, Saim Koçali, Muharrem Küçük, Ertuğrül Kürkçü, Nadire Mater, Tayfun Mater, Fatma Mef- kure, Gündüz Mutluay. Senay Mutluay. Çağla Oflaz. Se- lim Okçuoğlu, Saruhan Oluç, Nevzat Onaran, Neşe Ozan, Süreyya Özer, Duygu Öztürk, Selçuk Özüpek. Josef Pa- lombo, Sûkun Palombo, Okşan Pelitözü, Leman Ren, Öz- can Sapan. Gülnur Savran, Semra Somersan, Seyit Soydan, MuzafferSümbül, Yasemin Sümbül, NimetTanrıkulu, Fi- liz Tokcan, Orhan Tokcan. Osman Tokcan, Hatice Tun- cer, Irfan Yalçın, Yelda, Şahika Yüksel, Ragıp Zarakolu, Soıiat Zelyut, Yaprak Zihnioğlu, Vahap Zirav.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear