23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 28 EYLÜL 1994 ÇARŞAMBA DIZIYAZI Japon işadamı Hiromi Gunji ekonomi ve ekolojiye ilişkin görüşlerini ClimhurİyeC 'e yazdı Tüketiciler 'kraT olmah U çüncü Binyıl'ın yaklaşması nede- niyle tüm dünyadan Cumhuriyet gazetesinde makale yazmak üze- re seçilenler arasında bulunmak- tan büyük onur duyuyorum. 5.6 milyar kadar insan yeni bir binyı- lın gelişine tanık olmaya hazırlanırken geçmişte ve şu anda nerede olduğumuz hakkjnda düşünmek yararhfllacaktır. Yaşamımın otuz yılını bir işadamı olarak geçir- dim. Bu süre içinde ekonomik ve siyasal dunım- da dramatik değişiklikler ortaya çıktı. Bu değişim, günûmûzden 2001 yılına doğru daha da hızlana- rak sürecektir. Meslek yaşamım, bir Japon şirketi adına çalı- şan Japonyalı bir işadamı olarak başladı. Ama şimdi uluslararası bir şirket adma çalışan ulusla- rarası bir işadamıyım. Zaman artık gerçek ulus- lararası/küresel bir anlayış gerektirmektedir. On yıl önce, iş alanımı Japonya'dan ABD'ye taşıdım. O zamandan beri Amerika ve Amerikan halkına, bana ve aileme gösterdikleri konukseverlik ve işi- min ve şirketimin büyümesi için verdikleri fırsat için teşekkür ediyorum. ABD'deki kardeş kuruluş, başta Japonya'daki ana şirketin ürünlerini ithal eden ve pazarlayan bir şirketti. O zamandan beri, felsefemiz hiç değiş- medi: Ktn büyük üç ekonomik alanın kapalı bir blok ekonomisine doğru ilerledikJerine ilişkin kanıtlar açıkça görülebilmektedir. Bu durum, bu oluşumlann zamanla siyasal bloklara dönüşmesi tehlikesini de beraberinde taşımaktadır. Bundan da kimse kazançlı çıkmayacaktır. Tüketiciler "kral" olmalıdır. Tüketiciler, siyasal nedenlerden dolayı istemedikleri şeyleri satın olmaya zorlanmamalıdır. "Miişteri kraldır." Bu nedenle müşterilerin kîrri ve nerede olduklannı, ne istediklenni ve bunu na- şıl istediklerini öğrenmemizgerekiyordu. Müşte- rilerimizin gereksinmeleri hakkında elde ettiğimiz bilgileri arttırarak şirketimizi, pazarlama şirke- tinden bir pazarlama ve imalat şirketine ve sonun- da Kuzey ve Güney Amerika'da çalışan tam bü- tünleşmiş bir pazarlama/imalatyaraştırma ve ge- liştirme/imalat şirketi haline dönüştürürken daha esnek davranabilme fırsatı bulduk. Amerika'da geçirdiğim süre içinde şirketimiz büyürken dünyanın geri kalanında neler oluyor- du? Siyasal açıdan en büyük gelişmeler, Berlin Duvan'nın ve komünizmin yıkılışıydı. Bunun bir gün olabileceğini pek fazla insan olası görmüyor- du. Bu olaylar. teknik olarak Batı ve Doğu arasın- daki soğuk savaşı sona erdirdi. Fakat, dünyamız daha banşçıl bir yer durumuna mı geldi? Soğuk savaşın sona ermesi, özellikle eski demirperde ül- kelerinde yeni çılgın etnik savaşlar başlattı. Orta- dogu; Israil ve FKÖ'nün tarihsel adımlar atması- na karşın şu anda barışa pek yakın değil. I aonocmk btoMaraı ItehNkeUgelişimi Zamanm değiştiğine ilişkin öteki kanıtlar ara- sında ABD'de Demokrat Parti'ye üye bir adayın başkan seçilmesi ve Japonya'da 40 yıllık LDP (Li- beral Demokratik Parri) iktidannın sona ermesi de bulunmaktadır. Avrupa şu anda çeşitli ülkelerin birleştirilmesinden oluşagelen en büyük ve zor tasanm ile uğraşmaktadır. Ekonomik açıdan, Japonya'nın görkemli dış ti- caret fazlası artık uluslararası bir sorun olmuştur. Çin ve öteki Asya ülkeleri hızla gelişmektedir. Amerika'da NAFTA yürürlüğe girdi ve Avrupa birleşme yolunda ilerliyor. Dış ticaret, siyasal ola- rak etkilenmekte ya da denetlenmektedir. En bü- yük üç ekonomik alanın kapalı bir blok ekonomi- sine doğru ilerlediklerine ilişkin kanıtlar açıkça görülebilmektedir. Bu durum, bu oluşumlann zamanla siyasal Japon Brother şirketinin ABD bolümü başkaıu Hiromi Cunji ekonomi ve ekoioji arasında paraletik kurarak şöyle diyor: Müşterilerimiz hakkın- da bilgi edinmek istiyorsak, üyesi olduklan toplum ve ulus hakkında da bilgi edinmemiz gerekmektedir. Bir işadamı olarak müşterilerimi tanıma- dan bu dünyada var olamam. Bunun gibi, Üçüncü Biıryü'a gjrerken, tüm insan ırkı dünyamızı tamyıp korumadan varbğını sürdüremez. Portre Plaıılama ve satıs ustası L '" îaponya'nm ünlü 'Brother Endüstri Ltd-'şirketinin dışsatım bölümüne 1964 yılında katılan Hiromi Gunji, 'Brother' gmbunun 30 yıllık deneyımli bir emektandır. 1972-1980 yıllan arasında kendi kurduğu ve geliştirdiği bilgisayar yedek parça satış ve pazarlama bölümünü yönetti. 1981-84 yıllan arasında satış ve pazarlama ve aynca iş makineleri ile planlama ve yönetim bölümlerinin genel müdürlüğünü üstlendi. Satışlann her geçen gün giderek arttıgı bu bölüm, bir süre sonra Brother Endüstri Ltd'in bir numaraü bölümü oldu. 1984 yılında Gunji, Brother Endüstri Ltd'in Amerika şubesi olan 'Brother International Corporation'ın başkan yardımcılığına getirildi. 1986 yılında ise şirketin başkanlığına yükseldi. Gunji 1992 yılında bu görevinden Brother Endüstri'nin başkanlığına getirildi. Hiromi Gunji, Tokyo'daki Waseda Oniversitesi'nden mezundur. Evli ve iki çocuk babasıdır. Hîromi Gunji bloklara dönüşmesi tehlikesini de beraberinde ta- şımaktadır. Bundan da kimse kazançlı çıkmaya- caktır. Tüketiciler "kral" olmalıdır. Tüketiciler, si- yasal nedenlerden dolayı istemedikleri şeyleri sa- tın olmaya zorlanmamalıdır. Tüketiciler, daima siyasanın birinci kurbanlan olacaklardır. Sanayi devriminden sonra, sınai iktisadi büyü- me aynı zamanda çevrenin kirlenmesi sürecini oluşturmuştur. Bir açıdan. çevre sorunlan uygar- lık tarihi boyunca var olmuştur. Fakat bu sorun- lar, üretimi arttırma arayışımız ile birlikte çok cid- di boyutlara varmıştır. Dünyamıza geniş açıdan bakıldığında. doğayı oluşturan maddeler arasında hassas bir denge sağ- layan ekolojik bir sistemdir. Insanlann gelişimi başlarda, doğal çevreleri ile uyum içinde sürmüş- tür. Bununla birlikte, iktisadi ve toplumsal çalış- malanmızın hızlı artışı karşısında ekolojik siste- min bu hassas dengesi giderek bozulmaktadır. Hepimiz, dengeli bir çevrenin korunmaması ha- linde insan sağlığı, yaşamı ve varlığının sürmesi- nin olanaklı olamayacağını anımsamalıyız. Sanayileşmiş ülİceler olarak bizler, nehirlere, denizlere. mavi gökyüzüne, havaya, toprağa, ağaçlara ve yaşamımıza neler yaptık? Doğa ana, yasalannı dikkate almayışımızı daima çok sert ve sınırsız bir güçle cezalandırmaktadır. Sel, dep- rem, büyük yangınlar, dondurucu soğuk, yakıcı sı- cak, kuraklık, fırtma, yanardağlann patlaması vs. hepimizin çevresinde dönen doğal afetlerdir. Bun- ca yıkıcı doğa olaylannı durdurabılir miyiz? tnsanlan uzaya göndermeye, savaşlara sürme- ye, bencil siyasalar oluşturmaya ve çevreyi yok et- meye yarayan bilgi ve teknolojiye sahibiz. Peki, doğa ananın öfkesinden korunabilecek bilgi ve teknolojiye sahip miyiz acaba? Elimızdeki bilgi ve teknolojiyi yaşamlanmızı ve gezegenimizi ge- liştirmek için kullanmamız gerekmez mi? Metempsychosis adında bir Budist prensi var- dır. Buna göre her kim yaşamı boyunca iyilik ya- parsa, bu iyilikler bir sonraki yaşamlannda ken- dilerine ya da daha sonra gelecek kuşaklara dö- nsanları uzaya göndermeye, savaşlara sürmeye, bencil siyasalar oluşturmaya ve çevreyi yok etmeye yarayan bilgi ve teknolojiye sahibiz. Peki, doğa ananın öfkesinden korunabilecek bilgi ve teknolojiye sahip miyiz acaba? Elimizdeki bilgi ve teknolojiyi yaşamlanmızı ve gezegenimizi geliştirmek için kullanmamız gerekmez mi? ner. Aynı şey yapılan kötülükler için de geçerli- dir. Yaptığımız her hatanın bedelini daima henüz doğmamış kuşaklarödeyecektir. Bunun böyle ol- masını istiyor muyuz? Bizler, düşlerimizi, gele- ceğimizi, banşı, sevgiyi, daha iyi bir yaşam ve çevreyi bir sonraki kuşağa bırakmakla yükümlü- yüz, öyle değil mi? Bir başka Budist sözü, "Bakir topraklar uzak babdadır" der. Makalemin başında, ailemi, şirke- timi ve kendimi geliştirmek için Japonya'dan ABD'ye -Batı'ya- taşındığımı belirtmıştim. Bir dereceye kadar bunda başanlı oldum. Bununla birlikte, artık sadece kendim için değil, ailem, topluluğumuz, ABD, Japonya ve dünya için ge- lişmek zorunda olduğumu düşünüyorum. Müşterilerimiz hakkında bilgi edinmek istiyor- sak, üyesi olduklan toplum ve ulus hakkında da bilgi edinmemiz gerekmektedir. Bir işadamı ola- rak müşterilerimi tanımadan bu dünyada var ola- mam. Bunun gibi. Üçüncü Binyıl'a girerken, tüm insan ırkı dünyamızı tanıyıp korumadan varlığı- nı sürdüremez. "Bakir topraklan" aramak için Batı'ya doğru yolculuğum gerçekte bir süreç; hedef henüz uzak- ta, fakat rotamız dünyadaki herkesi bu hedefe yak- laştıracaktır. Yann: Somerset Maugham Ödüllü İngilizyazar Peter Ackroyd Y A Y I N H A K K I C u m h u h y e t ' E A İ T T İ R . İ Z İ N S İ Z Y A Y I M L A N A M A Z 3. Binyıl \ azarlamıa ödül Haber Merkezi - Gazetemi- zın "70. kuruiuş yüdönümü" nedeniyle düzenlediği '3. Bin- yıl'a Doğru' araşürmasına kat- kıda bulunan bazı yazarlara uluslararası ödül yağıyor. Bu yılki 'Birieşmiş Milktler Çevre ödühı' Hintli tanm bi- hmci M. S. Swaminathan'a ve- rildi. 200 bin dolar (yaklaşık 7.2 milyar liralık) ödülü kazanan Svvaminathan'ın 'Banş Güzel- din tşjn Yönlendirdiği Büyüme Stratejileri' başhklı yazısı Cum- huriyet'te 16 eylülde yayımlan- mıştı. Hindistan 'yeşH devrimi'nin önderlerinden ve '3. Dünya Bi- limkr Akademisj' kurucu üyesi olan Svvaminathan bu yazısın- da şu çağnyı yapmıştı: "Yoksuiluğun yok edilmesi, çevrenin korunması ve umut ve- rid insan mutluluğunun tanıtıl- için küresel bir eylem ik • Gazetemizin '3. Binyıl'a Doğru' dizisine katılan yazarlardan Hintli M. S. Svvaminathan 'BM Çevre Ödülü'nü alırken Lester R. Brown'a da Japonya'nın 'Mavi Planet Ödülü' verildi. dünyada sürekli banş için şimdi önümüzde olan fırsatları birleş- tinneh'yiz." Bu yılki 'BM Çevre Ödülü' aynca, Amerikalı çevrebilimci Paul-Anne Ehrtk çiftine de ve- rildi. Lester R. Brovvn Daha önce 'Albert Einstein Dünya Ödülü'nü de kazanmış olan Swaminathan"dan başka 'BM Çevre ödülü'nü 1989da kazanan bir başka Cumhuriyet yazan da 'Dünya İzleme Ensti- tüsü' Başkaru Lester R. Brown'- dur. '3. Binyıl' yazısı 7 eylülde 'Nufus Artışı Toplumsal Yara" başlığı ile yayımlanan Brovvn'a kısa bir süre önce Japon 'Asahi Cam Vakfı' küresel çevre so- runlanna katkısından dolayı yanm milyon dolarlık (17 mil- yar lira) bir çek eşliğinde 'Mavi Planet Ödülü'nü verdi. Kahire'de toplanan "Ulusla- rarası Nüfus ve Kalkınma Kon- feransı" çalışmalannda da et- kin olan Brovvn, Cumhuriyet'e yazdığı özel yazıda "Suurlan belli olan dünyamızda benzeri görüuneyen bir nüfus arttşının toplumsal patlamalara neden olacağı göriÛüyor" demıştı. Brovvn'un yazısındaki bir gözlemi de şöyleydi: "1984'ten beri geçen 8 yıl boyunca dünya tahıl üretimi, yıl basuıa beîki yüzde 1 oranında artmıştır ki bu da nüfus başına yüzde l'lik bir azalmayı gösterir. Bu özellikle rahatsız edici bir değişikliktir. Çünkü tahıl insan ırkının sürme- si için temel bir kaynaktır ve üre- timin aksi yöne dönmesi olası zorlukları birlikte getirecektir." Daniel J. Boorstin'in kitabı Öte yandan Amerika'nın ve dünyarun en ünlü 'Kongre Ki- taplığı'nın yöneticiliğini yapan tarihçi Prof. Daniel J. Boors- tin'in bir kitabı da Türkçeye çevrildi. Boorstin'in Türkiye İş Ban- kasfnca yayımlanan 'Discove- rers: A storv of man's search to know his worlds and himseir ad- lı kitabını Fatoş Dilber 'Keşifler ve Buluşlar' adıyla Türkçeye kazandırdı. tLAN T.C. KUŞADASIASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Esas: 1993 450 Davacı Süle>tnan Salum vekili tarafından Zeliha Salum aleyhi- ne açılan bosanma davasımn yapıian açık duruşması sırasında verilen ara karan uyannca: Davalı Zeliha Salum adına çıkanlan davetiyenin bila tebliğ iade edildiği. zabıta marifeti ile adresinin tahkik edilememesi sebebi ile adı geçen davahnın duruşma günü olan 11.11.1994 günü saat 09.40'ta mahkememizde hanr bulunması gerektiği, dava ile ilgili belgeleri du- ruşma gününe kadar ibraz veya göndermesi. duruşmaya gelmediği veya bir vekille temsıl edilmediği takdirde HUMK'nin 509. maddesi gereğince yargılamaya yokluğunda devam edileceği ve karar verilece- ği dava dilekçesı ve davetiye yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 09.09.1994 Basm: 36142 İLAN T.C. SERİK KADASTRÖ MAHKEMESİ 1988,1124 Serik Kökez Mahallesi Taşlıklar mevkiinde bulunan 94 ada 64 parsel no'lu nizalı yerin mahkememizde icra kılınan yargılama neüce- sinde: Davacı adına tesciline karar verilmiş olup adresi tespit edilemeyen davah Abidın Şabanoğlu'na 7201 sayılı Tebligat Kanunu'na göre ka- rann neşrinden itibaren 15 gün sonra tebliğ edilmiş sayılacağı ilanen duyuruiur. 12.09.1994 Basın:51157 POLITIKA VE OTESI MEHMED KEMAL Gelsto Mafya... Bir arkadaşım vaktiyle bankatar için, "Birer bakkal dükkanı gibidirler, para alır, para satarlar" derdi de boş verirdim. O dönemde birkaçı dışında bankaların çoğu devletindi. özel banka parmakla gösterilecek kadar az- dı. içlerinde Ray Bank diye bir tanesi iflas etmişti de bir gazeteci güzelini seven genel müdürü fellik fellik kaç- mıştı. Flkret Otyam'ın çok dostuydu da, gider gelir ona sığınırdı. Banker Kastelli zuhur etmişti. Onunla her şeyin bite- ceğini sanıyorduk. Oysa daha arkası gelecekmiş. Banka iflasları aldı başını gidiyor. Hepsinin macerası bir icra dosyasında mahkemeliktir. Bankalar özel olsa, devlet malı olmasa, bir diyeceğimiz yok. Diyeceğimiz olsa da kâr ve zararları kendilerine... Şu tetikçinin namlusu üst- lerine çevrilince ortaya mafya da çıkıverdi. Belli ki siyasetçi, kamu bankalarını yağmalıyor, öteki bu yağmayı tokatlıyor. Aralarındaki tokat-yağma düzeni ortaya çıkıyor. Bu kez de yağmanın tartışması tabancalı olarak kendini gösteriyor. Şu tabloya bakınız, devletin bankasının genel müdürü, kapısından kimbilir kaç sekreteri aşarak girilen odalar, Amerikalarda elde edilen diplomalar, masterlar, bilgi- ler, eğitimler, gösteriler... Tetik çekildikten sonra anla- şıldı ki bunlar birer banka faresiymiş, devletin bankalart da ortaklaşa talan ediliyormuş... Fare kemirir. Elleri bulaşanlar ağlayadursunlar, meger Amerika'da bu genç becerikliler, bankacıiık uzmanlığı yaparken devlet bankası nasıl tokatlanıyor onu öğreniyorlarmış. Girin devlet soyguncularının koltuk altına (fareler) dur- madan kemirin bakalım!.. Bu işlerin ucu nereye varacak biliyorum. Medya kena- rından kıyısından tutarak mıncıklayacak, sonra yavaş yavaş unutturacak, yiyenin de yanına kâr kalacak... Bu banka vurgunu uzmanları, bundan önce ne yaptılar, böyle yapmadılar mı? Daha şimdiden Dündar Kılıç'ın üstüne projektörlerini çevirmediler mi? Birkaç günlüğüne içeri almıyorlar mı? Bir banka genel müdürünün bir mafya liderine sığın- masına ne buyrulur? "O benim arkadaşım, dostum, yol- daşım, kardeşimdi" demesine ne buyrulur? Devlet bankasını soyana ne denir? Türkiye'de açık rejim varmış, hiçbir şey karanlıkta kal- mazmış, günün birinde aydınlığa çıkarmış, kimsenin kuşkusu olmamalıymış... Karanlıkta kotarılan işler ne zaman aydınlığa çıkıyor? Aradan aylar yıllar geçtikten sonra çıkmıyor mu? Aylar yıllar geçecek, bir tabanca ateşlendikten sonra başka karanlıkta kalmış şeyler, bu karanlıkta ortaya çıkacak, aydınlığa çıktı diye de birileri övünecek!.. Mafya lideri, banka genel müdürünü dolandırmasa, rüşvet parası ortalıkta yanmasa, aydınlık nereden gelip de bu karanlığı bulacak? Zavallı tetikçi, şimdi onunla oyalanıyorlar. "Tabancayı nereden buldun da, tetiği ne- reden çektin?", "Trilyonlar nereden geldi, nereye gitti? Siz önce bu paraları bulun!.." Milyonla çalan mesned-i izzette serefraz. Birkaç kuruşu mürtekibin cay-ı kürektir. Birileri kocaman un değirmenini yüklenmiş götürüyor da, siz ondan birkaç ekmeğin hesabını soruyorsunuz!.. önceleri hesapların tümü birlikte görülsün diye hası- raltı edilmişti. Böylece koalisyon bozulmamıştı. Şimdi mafya açıkladı diye, onun üstüne gidecekler. Kendi ara- larında güzelce geçiniyorlardı, şimdi gelsin dışarı vu- ranlar hesap versinler!.. Gelsin mafyacılar!.. Gelsin babalar!.. "Dündar'ı başbakan yapalım" derken ilhan Setçuk haklı değil mi? BULMACA 9 SOLDAN SAĞA: 1/ Kolu çevrilerek çalı- nan, sandık biçiminde bir tür org. 2/ 106 taşla oyna- nan bir oyun... Paniİc. 3/ Bir olayın belli bir sonuca doğru gidişi... Kirli. 4/ Bir şeyi yapıp yapmama- ya karar verme gücü. 5/ Sert bir içki... Akarsu de- bisinin yıl boyunca gös- terdiği değişikliklerin tümü. 6/ Kemiklerin yu- 8 varlak ucu... "... ve dağ çiçeklerini istiyorum ' Kaderleri bana benzeyen" (Cey- hun Atuf Kansu)... Helyum ele- mentinin simgesi. 7/ Sevilen, aşık olunan erkek... Tehlike durumu, imdat, yardım. 8/ Taş ya da ma- den çıkanlan yer... Oğuz Kağan ile özdeşleştirilen Hun imparatoru. 9/ Bir deniz teknesinin devrilerek ters dönmesi. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Ticaret gemilerinde tayfalann başı. 2/ Motorlu taşıtlann elektri- ğini sağlayan aygıt... Asma kütüğü. 3/ Bir bilim ya da sanat alanında kullanılan özel anlamlı sözcük... Kadınlann omuzlan- nı örtmek için kullandıklan geniş atkı. 4/ Binek hayvanlanmn sırtındaki oturmahk... Bovling oyununda, devrihnesi amaçla- nan şişe biçiminde ağaç nesne. 5/ Argoda para cüzdanı. 6/ Çıp- lak vücut resmi... Eski dilde kapı... Molibdenin simgesi. 7/ Müzikte, bir akoru oluşturan seslerin peş peşe duyuruhnası... Üç aylarda medrese öğrencilerinin köyleri dolaşarak ımamlık edip para ve erzak toplamalan. 8/ Bir bağlaç... Sarma, kuşat- ma. 9/ Okullarda ögrencilerce düzenlenen ve şiir okuma, oyun, dans gibi etkinlikleri içeren eğlenti. İLAN T.C. FETHİYE İKİNCİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN DosyaNo: 1990/304 Davaa Fethiye Orman İşletme Müdürlüğü'nün davablar Tur- yat Anonim Şirketi ve Ahmet Rıdvan Özkul mirascılan Ferhan Öz- kul (Sözen) ile Ayşe Nihal Özkul aleyhine mahkememize açtığı taz- minat davasımn yapılan yargılaması sonunda verilen 19.11.1992 tarihli ve 1992,498 sayılı kararla davanın kısmen kabulüne, 3.727. 500.- TL tazminatın olay tarihi olan 10.02.1990 tarihinden itibaren işleyecek yûzde 30 yasal faizi ile davalılardan müştereken ve mütesel- silen alınarak davaa idareye venlmesine, fazla istemin reddıne, Bakiye 82.075.- TL karar ve üam haranın davalılardan alınması- na, 303.200.- TL davalılardan alrnıp davacı idareye verilmesine, 258.400.- TL nispi vekalet ücretinin davaa idareden alınıp kendisi- ni vekil ile temsil ettiren Turyat AŞ'ye verilmesine, Davanın kabul ve ret oranına göre davaa idarenin yaptığı 635.983.- TL'nin 5 3'ne tekabül eden 381.591.-TL yargılama gideri- nin davalılardan alınıp davaa idareye ödenmesine karar verilmiştir. Davah Ahmet Rıdvan özkul mirascılan tüm aramalara rağmen bulunamadığından karann Basm llan Kunımu aracüığı ile ilanen tebliğine karar verilmiştir İşbu karann yayın tarihinden itibaren 15 gün içinde temyizedilece- ği hususu ilanen tebliğ olunur. Basın: 36182 PERDEARALIĞEVDAN NadirNadi Çağdaş Yaymlorı Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğhı-İstanbıd
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear