Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhuriyel
İmtivaz sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Koordınutörü: HikmetÇefinka_>a
• Genel Yavın Ddnışmanı. Orhan Erinç
• Yazıışlert Müdürlerı İbrahim Vıldız,
DinçTavanç(Sorumlu), •HdberMerkezı Mü-
dürü: Hakan Kara
Dış Habericr Ergun Balcı • Ekonomi: Bülent
Kızanlık • İsııhbarat: Yalçın Çakır • Yurt
Haberlerı: Mehmet Saraç • Makalcler: Sami
Karaören # Spor: Abdülkadir Yüceünan
# Düzeltme: Abdullah Va/ıcı
Ankara Temsıleısı: Mustafa Balbav • hkıber Muduru. Doğan Akın AtuturkBul-
vanNo 125. Kat 4. Bakanlıklar-Aİıkara Tcl 4195020(7 Hal), Tcle\ 42344. Fax.
(4)4195027 «İzmır TCITIMICISI Serdar Kızık, H Zıva Blv 1352 S 2 3 TeJ 4411220
Telex: 52359. Fax. 4419117 • Adana Temsılcısı. Çetin Viğenoğlu İnönu Cd 119
S No: 1 Kat 1. Tel: 352255O-35226OI-3522492. Telev 62155, Fa\: 3522570
Muesscsc Muduru Erol Erkut #Koordına-
lor \hmet KomLsan •Muhasebe. Bülent Ye-
ner • İdare Hüsevin Cürer • İjletme önder
Çelik •Bılgı-İşlem Nail İnal •Bılgısa.varSıs-
tem: Mürüvct Çiler •Reklam Reha Işrtman
Ya>Hifa>an ve Ba&an: V enı Gun Hjber Ajunsı. Bjsın vc Yayıncıhk \ Ş
Turkoca'ğıCid 39 41 Ogaloğlu 34334 tsı PK :46İstdnbu!Tcl (0 :i2>5l20<l)?ı2Uhj[>Tclc\ :?:46. F.n (0 :i:ı
9TEMMUZ1994 Imsak:3.36 Güneş: 5.33 Oğle: 13.14 İkindi: 17 13 Akşam: 20.45 Yatsı: 22.33
Diştıefdmi
ûcretJerine zam
•ANKARA (ANKA) - Özel
dişhekimierinin tetkik ve tedavi
ücretleri arttınldı. Türk
Dişhekimleri Birliği'nin belirlediği
yeni fıyatlara göre özel muayene
ücretleri illere göre 100 bin ile 200
bin lira arasında değişiyor. Yeni
fiyallar 1 temmuzdan 31 Aralık
1994"e kadar gecerli olacak.
Özel okullanda KDV
sorunu
• İZMİR (AA) - özel okullarda,
temmuz ayından itibaren KDV
oranınjn yüzde 6'dan 8'e
çıkanlacağı belirtilerek devletin
egitim.deki maliyetinin
azalülması için KDV'nin
tamamen kaldınlması ya da yüzde
2'yeindirilmesi istendi. izmirÖzel
Öğretim Kurumlan Derneği
Başkanı Necdet Doğanata, yapüğı
açıklamada. KDV'nin, çocuğunu,
özel okula gönderen veliye ceza
niteliğinde olduğunu ileri sürdii.
İdrapınızı
bekletmeyin
• KONYA (AA) - Mesanede
gereğinden fazla bekletilen idrann,
mesane ve böbreklerde
enfeksiyonlara yol açtığı ve taş
oluşumuna zemın hazırladığı
bildınldi. Selçuk Üniversitesi Tıp
Fakültesi Öğretim üyesi Doç. Dr.
Mehmet Kılıç yapüğı açıklamada,
çeşitli nedenlerle bekletilen idrann
sağlık açısından büyük risk
oluşturduğunu belirterek "tdran
gereğinden fazla tutmak, idrar
torbasırun (mesane) boşalma
düzenini bozmakta. aynca
istenmeyen birçok rahatsızlığı da
beraberinde getirmektedir" dedi.
Deterjanlardaki
tehlike
• G AZİANTEP (AA) - SSK
Gaziantep Bölge Hastanesi Cilt
Hastahklan Uzmanı Dr. Gülten
Kirman, sık ve fazla deterjan
kuilanımının, alerjik cilt
hastalıklanna neden olduğunu
belirtti. Dr. Kirman, yapüğı
açıklamada, deterianın
yapısındaki kimyasal maddelerin,
cildin savunma mekanizmasını
bozduğunu söyledi. Kirman,
deterjanlar nedeniyle el sağlığının
bozulmaması için pamuklu
kumaştan yapılan eldivenlerin
tercih edilmesini önerdi.
• KONYA (AA) - Karaman'ın
Ayrancı ilçesinde 300'e yakm kuş
türünün banndığı Akgöl'ün,
kirliliği nedeniyle yok olma
tehlikesiyle karşı karşıya kaldığı
bildirildi. Kuş Cenneti diye
adlandınlan Akgöl'ün hoyratça
kirletildiğini belirten ilgililer, "Bu
kirlenmenin devam etmesi halinde
göl, kısa sürede kuş
cennetliğinden, kuş mezarlığına
dönecektir" dedi. Çevre sakinleri,
gölün kurtanlması için acil
önlemler alınmasını istediler.
KöyKoopKültür
Merkezi kuruyor
• Haber Merkezi - Köy-Koop
Kırklareli Birliği, kooperatif
ortaklanna kooperatif eğitimi
vermek, kültür ve sanat hizrnetleri
sunmak amacıyla kooperatifçilik
eğitim ve kültür merkezi kurmaya
karar verdi. Bu amaçla Kültür
BakanlığYna başvuran
Köy-Koop. sözü edilen eğitim ve
kültür tesisini Poyrah Köyü'ndeki
tanmsal işletmeler merkezinde
gerçekleştirilecek.
Almanya'da ekranlardaki vahşeti protesto için imza kampanyası başlatıldı
Televizyondaşiddete4
hayır'
•Almanya'da yapılan
istatistiklerin, çocuk ve
gençlerde TV seyretme
oranlannın gitgide
çoğaldığını göstermesi ve
gençlerarasında suç
işleme oranlannın da
artması üzerine, bu
girişimlerın yanı sıra
okullara medyabilimi
isimli bir ders konulması
içindetaslaklar
hazırlanıyor.
Çeviri Servisi - TV ekranlannda
günden güne çoğalan şiddet sahne-
leri karşısında tüm toplumlarda tep-
kiler büyüyor. Almanya'da TV şid-
detine doyan kitleler, çeşitli eyalet-
ierde örgütlenip imza toplayarak
(sadece Bavyera eyaletinde 260 bin)
ekran şiddetini protesto ediyorlar.
Toplanan imzalar arasında binlerce
anne-baba yanında sanatçılar ve bi-
lim adamlannın da imzalan bulu-
nuyor. Değişik toplum kesimlerinin
bir araya gelerek ölüme, cinayete,
kana, tecavüze, savaşa ve insan onu-
runu zedeleyen her tür TV vahşetine
karşı direnmesi yöneticileri bir hayli
tedirgin ediyor.
Hukukçulann "TV'ler şiddetten
tamamen anndınlamasa da daha in-
sancıl olabüirler" önerisini, aralann-
da psikiyatrist. psikolog, pedagog
ve kriminologlann bulunduğu 120
akademisyen ve 7600 okuJ sınıfının
sözcüsü destekledi. Almanya'da ya-
yın hayatına başlamalanna 10 yıl
kadar önce izin verilen özel televiz-
yon kanallannın gün geçtikçe şiddet
kanallanna dönüşmesi karşısında
verilen öneride yayıncılann şiddetin
sahnelenmesine yönelik daha so-
rumlu davranmalan, var olan yasa-
lann denetim ve kontrol amaayla
mutlaka işlevsel hale getirilmesi ve
şiddet içerdiği belirtilen fılmlerin ya-
saklanması gerektiğinin altı çizili-
yor.
Yasağın çerçevesi
Almanya'da var olan yasaya göre
fılm ve programlann yasak çerçeve-
si ise şöyle:
- Irkçılığa teşvik eden
- Şiddeti masumane ya da özendi-
rici imajı veren
- Şiddeti insan onurunu zedeleyen
bir şekille sahneleyen (Alman Ceza
Yasası 131)
- Savaşa özendirici olan
- Porno gösteren (Alman Ceza
Yasası 184)
- Çocuk ve gençler için ahlak bo-
zucu nitelik taşıyan programlar.
Almanya'da yapılan istatistikle-
rin. çocuk ve gençlerde TV seyretme
oranlannın gitgide çoğaldığmı gös-
termesi ve gençler arasında suç işle-
me oranlannın da artması üzerine.
bu girişimleryanı sıra okullara med-
yabilimi isimli bir ders konulması
için de taslaklar hazırlanıyor. Bu zo-
runluluğun başlıca nedeninin son
yıllarda çocuklar tarafından çok se-
vilerek seyredilen çizgi filmlerin, bu
yaş grubu çocuklann kaldıramaya-
cağı kadar şiddet içermesı olduğu
pedagoglar tarafından vurgulanı-
yor. Anne baba tarafından TV ile
ilişkileri kontrol alüna alınamayan
çocuklarda eksikliklerin abartılarak
aşağılık duygusuna dönüşmesi. psı-
şik rahatsızlıklar, saldırganlık ,ve
yaşıtlanna karşı şiddet eğilimi belir-
leniyor. Çocuğun TV'yi bir eğlence
aracı olmaktan çok, dış dünyayı res-
meden, dış dünya üzerine fikir veren
ve dış dünya ile tanışmasını sağla-
yan bir araç olarak görmesi bunda
ana etken.
Diana Ross, Londra'nınyüzde birini
Wembley'e topladı
Kültür Servisi - Soul müzığın en iyi
yorumcuianndan biri olarak kabul
edilen Diana Ross. on milyon
nüfuslu Londra'nın VVembley
Stadyumu'nda bir konser verdi.
Stadda toplanan 105 bin izleyici,
sanatçının, en az konseri izleyen
adaşı Prenses Diana ya da VVindsor
Hanedanı'ndan birisi kadar asil
olduğu fikrinde birleşiyordu.
Gençler ve çocuklar sanatcıya çiçek
buketleri sunarken aileleri de resim
çekebilmek için birbirleriyle
yanşıyorlardı. Dikkati çeken nokta
ise Ross'un yıllardır değişmeyen
sahne hakimiyeti oldu. Stadyumda
bulunan her kişiye tek tek
ulaşabüen ve sahne elektriğini çok
iyi kullanabilen Ross, şarkılannın
büyük bir kısmını seyircilere, ancak
kendisi için çok anlamb olan
birkaçıru ise Marvin Gaye'e ve
çoculdanna adadı.
The Supremes ile çalıştığı yıllardan
bu yana hil olmuş parçalannı geçen
yıl One VVooıan adı altında
toplanan bir albümle dinleyicilere
sunan Ross, konser sırasında sesini,
otuz yıl önce kariyerine başladığı ilk
yıllardaki ses tonuna indirgemeyi
de başardı. 60'h yıllann
klasiklerinden "You Can't Hurry
Love"ı seslendirirken devleşti.
Kişisel tercihinin daha çok
romantik balladlar seslendirmek
olduğunu hiçbirzaman inkar
etmeyen sanatçının konserini
izlemeye gelenler alışık olunan
konser seyircisinden hayli farklıydı.
Yalnzca müzik dinlemeye ve
sanatcıyı görmeye değil de daha çok
dansetmeyegelmişlerdi. Brixton
Akademisi Orkestrası'nın
tram-bolin müziği eşliğinde Ross'la
dans edenlerin ıçinde Janet Jackson
ve grunge gruplannın en tanınmış
olanlanndan Spin Doctors'ın
üyeleri de vardı.
Türkiye'den
Rusya'ya
boğazlarönerisi
• Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü
Ferhat Ataman, tek yanlı
kararlann sorumluluğunun
yalruzca bayrak ülkelerine ait
olacağını söyledi. Ataman, ayru
konuda Yunanistan tarafından
verilen notaya yanıt verildiğini
behrtti.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Büyü-
kelçi Ferhat Ataman. boğazlardan
geçecek gemilerin, Boğazlar Tü-
züğü'nde belirtilen kurallardan ba-
zılanna uyup bazılanna uymamasa-
nının tehlike oluşturacağını belirte-
rek, "tek yanlı kararlann sorumlulu-
ğunun yalmzca ba>rak ülkelerine ait
olacağını" bildirdı.
Ataman, dün Boğazlar Tüzüğü'-
yle ilgjk sorulan yanıtlarken Türki-
ye ile Rusya arasındaki görüş ayn-
lıklan konusunda, "Bizim açımız-
dan gecerli olan, Boğazlar Tüzüğii'-
nün uygulanmasına ilişkin olarak
Türkiye ile Rusya dışişleri bakanlan
arasında Tiflis'de sağlanan anlaytş
birüğidir" dedi. Ataman. boğazlar-
da tek yanlı kararlann sorumlulu-
ğunun bayrak ülkelerine ait olacağı-
nı belırtek sözlerini şöyle sürdürdü:
"Herhangi bir kullanıcı ülkenin ge-
milerinin bazı kurallara uyması ve
tek yanlı takdiri ile tayin edeceği di-
ğerlerine uymamak yoluna gitmesi,
diğer kullamcılara ve çevreye sûrekli
bir tehdit ve tehlike oluşturacaktır.
Böyle bir yaklaşımm tarafımızdan
kabul edilmesi mümkün değildir.
Herhalde bunun doğuracağı hukuki
sorumluluk uluslararası normlar
doğrultusunda sadece bayrak ülkesi-
ne ait olacaktır."
Ataman, aynı konuda Yunanis-
tan tarafından verilen notaya. önce-
ki gün yanıt verildiğini belirtti.
Milli Eğitim Bakanı Ayaz açıkladı:
Başarısız olan
öğrencilere
yeni bir şans
İstanoul Haber Servisi -flköğre-
timin ıkinci kademesinde ve
haarlık sınıflannda öğretim yılı
içinde başansız olan öğrencilere
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından
ikinci bir şans verildi. Milli Eğiüm
Bakanı Nevzat Ayaz, ortaokul ve
hazırlık sınıflannda başansız olan
öğrenci ve velilerinden gelen talep-
ler doğrultusunda mağduriyetlen
giderecek bir dizi karar aldıklannı
açıkladı. Ayaz. İstanbul Milli Eği-
tim Müdürlüğü'nde dün düzen-
lediği basın toplantısında 1994-95
ders yılı baş-
lamadan önce
illerce belirle-
necek tarihler-
de başansız
olan ortaokul
öğrencilerinin
velileri ile
okullarda gö-
rüştürülece-
ğini belirtti.
Ayaz. okullar-
da öğrencile-
rin başansız-
lıklan nede-
niyle ilgili
görüşmeler
sonrasında
velilerden öğ-
renci hakkın-
daki isteklerin
yazılı olarak
alınacağını
anlattı. Ayaz,
velinın ısteklen de göz önüne alı-
narak öğretmenler kurulunca öğ-
rencilerin durumunun görüşülece-
ğini ve öğretmenler kurulunca
öğrencinin seneyi tekrar edip et-
meyeceğınin karara bağlanacağını
söyledi.Âyaz tarafındanaçıklanan
kararlann dıger bölümü de resmi,
özel okullann ortaokul ve lise ön-
cesi hazırbk sınıfı öğrencilerini
kapsnor.
Hazırlık sınıfında yabancı dil
dersınden başansız olup bir üst
• Hazırîık sınıfında
yabancı dil dersinden
başansız olupbir üst
SJnıfageçemeyen
öğrencüereikinci bir
sınav hakkı tanımyor.
Söz konusu öğrenciler
dersyıh
başlamasından bir
hafta önce yapılacak
seviye tespit smavı
sonunda 2ve daha
fazla not aîmalan
durumunda bir üst
sımfa geçebilecekler.
sınıfa geçemeyen öğrencilere ikinci
bir sınav hakkı tanımyor. Söz
konusu öğrenciler ders yılı baş-
lamasından bir hafta önce yapıla-
cak seviye tespit sınavı sonunda 2
ve daha fazla not almalan duru-
munda bir üst sınıfa geçebilecek-
ler.
Buna benzer kararlann her sene
yaz dönemınde alındığının ve bu
kararlann yönetmeliğe bağlan-
masının söz konusu olup ol-
madığının sorulması üzerine Ba-
kan Nevzat Ayaz şu yanıtı verdi:
" Velilerden ge-
len talep değer-
lendirilmeye
alındığında flköğ-
retim Kurumlan
Yönetmeliği'nin
ilgili maddele-
rininyeterincean-
laşılamadığı >e bu
uvgulama sonu-
cunda bazı öğren-
cilerin başansız
duruma düştükle-
rianlaşıtdı."
İmam Hatıp
Lisesı diploma-
lannda kullanı-
lan kavramlann
>arattığı tartışma
konusunda ise
Ayaz şunlan söy-
ledi:
" Yapılan uv-
gulama İmam
Hatip Liselerine özel değildir. Yeni
getirilen kredili ders geçme sistemi-
nin öngördüğü bir değişikükti.
Maksatlı çevrelerce İmam Hatip
Lisesi mezunJarının başka fakül-
telere gjrmeleri engelleniyor gibi bir
ifade orta> a atüdı.
Meslek, ticaret, kız meslek. en-
düstri meslek liseleri için de aynı du-
rum söz konusuydu. Ama o çevreler
hiçbir endişeye kapılmadılar. İmam
Hatipliler dün hangi üniversiteye
gitmişse, bugün de gidebilirler."
MESELA DEDIK...B4alAtatek
R,_ 'u 'Şr/ah Otiar Rehberi'mizin
aslında doğada bulunmayan otlar-
dan esinlendiğini sanan okur-
lanmızın varbğı kulağımıza geldi.
Öyle değil efendim. Bu otlanmızın
hepsi de doğada vardar, ama biz on-
lann bilinen değil, bilinmeyen şifa-
lannı bulup çıkanyoruz. Bu kere
yanlış anlamalara yol açılmaması
için orijinal adlannı da eküyonız.
IÇobandüdüğü
(asarum Europeum):
ŞifalıOtiarRehberi...(4)
erde sürünerek büyür. Boyu
on ila on beş santimetre arasında de-
ğişir. Çan şeklinde çiçekleri vardır...
Dikkat. Çobandüdüğü zehirlidir.
İlaçlar sadece eczanede ve ancak bir
doktor tavsiyesi ile haarlanır.) Ki-
tabın orijinal metninden.
Orijinal metindeki iyi geldiği has-
talıklar bölümünü çıkarttım; çünkü
bunlan uygulamaya kalkanlar ola-
bilir, oysa göriiyorsunuz ki zehirli
bir ottur.
Zehirli ohnasma zehirlidir ya top-
lumumuzda 'çobandüdüğu'yle yatıp
kalkan ne çok insan olduğunu gör-
müyor musunuz? Bunlar çokça ku-
zukulağı ya da gelişmiş biçimiyle ko-
yunkulağı yiyen vatandaşlanmızdır
ki kulaklan hep çobandüdüğünün
sesini arar.
Siz istediğiniz kadar 'Yahu, et-
meyin eylemeyin; bu çobandüdüğü
sjzi her zaman iyi yerlere götürmez;
olur olmaz yere gidersiniz de sonra
sizi kurtlar kapar' deyin, onlar sizi
dinlemezler. Dinlemezler de ne olur?
Onlar çobandüdüğünün büyülü
sesine kapılıp bilmedikleri cayırlar-
da otlayıp dururken kurtlar gelir on-
lan ham yapar. Kurtlar onlan ham
yaparken bizimkiler hala sevinir du-
rur: 'Bu kurt, bizi ham yaptı ama ne
çıkar, biz de bir gün kurt olur; başka-
lannı ham yapanz' derler. Onun için
biz de burdan saf ve temiz vatandaş-
lanmızı uyarma görevimizi yaparak
diyoruz kı, "Ey benim tertemiz, içi
djşı bir kardeşierim, siz siz olun dü-
dûk sesine karşı biraz uyamk olun.
Öyle her düdûk çalana "Buyur. ben
burdayım' diye hazırola geçmeyin de
biraz düşünün, olur mu?" Hoş siz bize
de 'olur' dersiniz de bir düdük sesi
duyarsanız dayanamaz koşarsıaız
ya.
Artık bize düşen iş, bu kadar, geri-
si size kalmış, tamam mı canım kar-
deşim?
Rüzgargülü
(anemone nemorosa):
XVağlarda ve yaylalarda yetişir.
Ormanlarda ve rutubetli çaytriarda
da bulunur. Boyu on ila yirmi beş
santimetre arasındadır.
Dikkat. Rüzgargülü çok zehirli-
dir. İlaçlar. ancak doktor tavsiyesi
ile ve sadece eczanelerde hazırlanabi-
lir.) Orijinal metinden.
Bizim "Tüzgargülleri7
öyle dağda
bayırda değil, kentlerde yetişir. Hem
de kentlerin en mutena yerlerinde,
gözde semtlerinde yetişir. sonra da
otel lobilerinde, lüks restoranlarda,
cok tutulan barlarda serpilip büyür.
Değişik rüzgarlan pek sevdikleri
için de rüzgan bol yerlerde aman da
aman çoğalır dururlar. Gazeteler,
televizyonlar, devletin üst katlan,
şirketlerin holdinglerin iyi hava alan
geniş alanlan 'rüzgargülü' için en uy-
gun iklimlerdir. Esen rüzgara göre
döndüğü için de siz olann hep yüzü-
nü görürsünüz. Yüzleri de hep gül
gibidir, güleçtir, rüzgar vurduğu za-
man yüzlerinde güller açar. Rüzgar
başka yerden eser de oraya zamanı-
nda dönemezse kül gibi olur; o za-
man da 'riizgarkülü' denir ki, hava-
ya savrulur, uçar gider. Anlı şanJı
yöneticiler de hep çevrelerinde "TÛZ-
gargülü' olsun isterler. Şöyle her
döndüğü yerde kendisine dönük bir
bahçe dolusu gül görmek ıçlerini
açar. keyiflerini arttınr. Onun için
de 'rüzgargülü' olmak başlangıçta
biraz zahmetlidir. ama sonradan
alışıldığında pek rahat bir iştir. Bü-
tün hüner, esen rüzgara göre dönüp
kat kat açmış bir gül olmakür. 'Rüz-
gargülü' olmak biraz zahmet çokça
pişkinlik, epeyce yüzsüzlük ister.
ama karşılığı da doğrusu epeyce
ballıdır. Lüküs hayat. pahalı şık giy-
siler, bol para, uygun iklimlerde sah-
te sevgi gösterileri. yalandan saygı
davranışlan hep onlann olur. Arka-
lanndan bolca küfür edilirse de
aynını onlar da başkalan için yaptı-
klanndan ödeşmiş sayılırlar. Kendi-
leri için ne düşünüldüğünü çok i\ı
bildiklerinden kımselere güvenmez-
ler. Hoş. kimse de onlara güvenmez
ya. Yüz surat mahkeme duvan. ka-
rakter mafiş olursa "Tüzgargulü" ol-
mak hiç de zor değildir. Ama oriji-
nal metinde de görüldüğü gibi çok
zehirlidır. Ondan ilaç >apıp ıçece-
ğinize hastalığınıza razı olun. daha
iyi edersiniz. Zira ki hastalıktan kur-
tulma şansınız vardır. ama 'riizgar-
gülü'nden kurtulma şansınız >oktur.
IÖkseotu
(viscum albüm):
keselim: İki şe> vardır ki ikisi birden
ya temızdır ya da kirli. Biri kirliyse
öteki temiz olmaz. Nedir bu iki şey?
(Yanıt: Vicdanla cüzdan).
Sansabır otu
(aleo fruticosa):
ma, kavak, meşe. ardıç ve
çam ağaçlannın üzerinde parazit
olarak yerleşir. Boyu otuz ila altmış
santim arasında değişir.) Orijinal
metinden. Bu 'ökseotu'nu çocuklar
kuşlann indikleri yerlere koyup
yapışkan özelliğinden dolayı kuş tu-
zağı olarak kullanırlardı. Doğrusu
insana reklam dünyasını anımsa-
tıyor. Orada da ne 'ökseotlarf, ne
kuş tuzaklan var. Şu reklamlara ya
da bizim 'ökseotlan'na bakılırsa mil-
letin işi gücü kalmadı, boyuna gof-
retle dondurma yiyor. Hele birçiko-
latalısının öksesi var ki artık yiyor
mu başka bir şey mi yapıyor. belli
değil. Bütün iş bunlardan birinin ök-
sesine tutulmak. Yakalandın mı
artık bir süre gidiyor. Sonra yerine
başkası çıkıyor. Bir de kirli çamaşı-
rlann hangi tozla daha beyaz ola-
cağı öksesi var. Aslında kirli işleri yı-
kayacak bir çamaşırtozu yapılsa en
çok o satar. Evlerde mis gibi kokan
beyaz sabun unutuldu gitti. Ortaya
çeşit çeşit beyaz çıktı ki o kadar olur.
Kimisi karbeyazı öksesini kullam-
yor, kimisi 'süperbeyaz'ın öksesini
sermiş. Artık cep telefonu mu
istersiniz. uçulacak arabalar mı
istersıniz, ötede devre-mülkler,
beride tatil yöreleri. Her yere
ökseotlan yayılmış, üzerinden geç-
menizi bekliyor. Geçerken ayağınız
değdi mi tamamdır. Siz taksitleri
hazırlayın. malınızı alın gidin. Ya da
camaşır tozunuzu değiştirin, içiniz
rahat etsin. Bir yandan çamaşır
yıkar. bir yandan da gofretinizi
yalarsınız.
Biz de bir özdeyişle bu muhabbeti
^ yetişir. Dikenli ve
uzunca yapraklan, sivri salkım şek-
linde tek san çiçeği vardır.) Onjinal
metinden. İşte efendim, bugünün
dünyasında insanlara çok şifalı bir
ot budur. Şöyle yanınızda yöreniz-
de. orada burada olup bitenlere ba-
karak bozulan sinirlere, inip cıkan
tansiyonlara, kıap da taşı atan kafa-
lara iyi gelecek ot 'sarısabu-' otudur.
Gazeteleri okuyup da içi kararan.
televizyonlara bakıp da Sah vah' çe-
ken çaresiz vatandaşın bu şifalı ota
başvurması pek münasip olur. Ucuz
ekmek almak için sıraya girmeden,
otobüslere, dolmuşlara binmek iiçn
itişip kakışmadan. resmi dairelerde-
ki. hastanelerdeki kuyruklara gir-
meden önce bu şifalı otun suyunu
içerek evden çıkmak çok fayda verir.
Bu otu kaynatıp suyunu soğuturken
41 kere 'ya sabır' denecek, bir çorba
kaşığı içerken de 'Sen sabu- ver yûce
Allahım' diye dua edilecektir. Duru-
ma göre çay kaşığmdan çorba
kaşığina kadar içilebilir. Eve geldik-
ten sonra bir kaşık içilirse evdeki
tatsızlıklara karşı sabır verir. İşsizle-
re de, işi olup bunalanlara da bu
otun şifalı olduğu anlaşılmışür.
Biz de 'Sabnnız bol olsun' diyelim.