Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
8 TEMMUZ 1994 CUMA CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
Oyak-Renautrmııı
ihracau
• Ekonomi
Servisi-
Oyak-Renault,
Arjantin Renault
Fabrikası'nın
talebi üzerine, bu
ûlkeye 3 bin adet Renault-9
Fainvay ihraç edecek. Oyak
Renault'tan yapüan yazıh
açıklamada, Oyak'ın ağustos
ayından başlamak üzere her
ay 800 aracı Mudanya
Limanı'ndan sevk edeceği
kaydedildi.
KOSGEBsemineri
•ANKARA (AA) - Küçük
ve Orta Ölçekli Sanayi
Geliştirme İdaresi
Başkanhğı, Arçelik yan
sanayi kuruluşlannın stok
maliyetinin düşüriilmesi
arnacıyla, "Tam Zamanında
Üretim (JIT-Just in Time)"
semineriverecek.
Re'sen emeklilik
• ANKARA(AA)-
Özelleştirme kapsamına
abnan kamu kurum ve
kuruluşlanndaki Emekli
Sandığı'na tabi iştirakçiler,
fıili hizmet sürelerini
tamamlamalan halinde,
istekJerine baJcıJmaksızın
re'sen emekli edilecekler.
Emekli Sandığı Kanunu üe
190 sayılı Genel kadro ve
Usulü Hakkındaki Kanun
Hükmünde Kararname'de
değişiklik yapan KHK,
Resmi Gazete'nin dünkü
mükerrer sayısında sayisında
yayımlanarak yürürlüğe
girdi. KHK, Emekli Sandığı
Yasası'nın 40. maddesine
eklenen bir fıkra ile
özelleştirme kapsamına
alınan kamu kurum ve
kuruluşlannda emeklilik yaş
haddinin 55 olmasını
öngörüyor.
Doğuş'a İtalyan
ortak
• Ekonomi Servisi - Doğuş
Grubu şirketlerinden Filiz
Gıda, ttalyan gıda
gruplanndan Barilla S.P.A ile
bir ortaklık anlaşması
imzaladı. Filiz Gıda'nın yüzde
35 hissesinin Barilla tarafından
alınmasıyla kurulan işbirliği,
Filiz ve Barilla marka
makarna ve diğer unlu
üriinlerin iç ve dış pazar
paylannı büyük oranda
arttırmayı hedefliyor.
—QQf
Hükümetin hazırlattığı raporda, kapatma yerine işletmeye yatınm yapılması önerildi
Karabük kıutaııbyor• Hükümet tarafından açıklanan 5 Nisan kararlannda yıl • Oluşturulan kurulun yaptığı incelemeden' ışletmenin
sonuna kadar satılamazsa kapatılması kararlaştınlan Karabük yaşatılması" yönünde bir rapor çıkarken, Karabük'ü kara
Demir Çelik İşletmeleri'nin kurtuluşu için yeşil ışık yandı. geçirecek yatınmlann hayata geçirilmesi siyasi karara kaldı.
Ekonomi Servisi- Koalisyon hükümeti
tarafından açıklanan 5 Nisan kararlan-
nda yıl sonuna kadar satılamazsa kapatı-
Iması karaıiaştınlan Karabük Demir Çe-
lik'in kurtuluşu için yeşil ışık yandı. Baş-
bakan Yardıması Murat Karayalçın'ın ta-
limau ve Başbakan Tansu ÇOİer'in onayı
ile oluşturulan Kardemir Kurulu tarafı-
ndan yapılan incelemelerden "işletmenin
yaşatdması" yönünde bir rapor çıktı.
Hükümet üyeleri ve muhalefetin de Ka-
rabük'ün yaşaülmasına sıcak baktıklan
belirtiliyor. tşletmenin kara geçirilmesini
sağlayacak yatınmın gerçekleşmesi için
"kapatmadan vazgeçildiği" yolundaki si-
yasi karann Başbakan Tansu Çiller tarafı-
ndan açıklanması bekleniyor.
Kardemir tnceleme Kurulu tarafından
23 gün süren çalışmalardan sonra 60 adet
oiarak hazırlanan raporun Başbakanlık
Basımevi'nde gizlice basıldığı ve 10 gün
önce başta Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel ve ekonomi bürokrasisine sunul-
duğu öğrenildi.
Karabük'te işletme yönetimi ve işçi sen-
dikası, işletmenin modernize edilerek ve-
rimliliğini arttıracak ünitenin üretime
katkıda bulunması için hükümetteki ka-
rar mekanizmalannın bir an önce işletil-
mesini bekliyorlar. Aksi halde, işletme ka-
patılmadan üretimden düşeceği vurgu-
lanıyor.
Enerji eski Bakanı DYP Milletvekili Er-
SİD FaralyalTnın önceki akşam özel bir te-
levizyon kanalındaki tartışma progra-
mında, 5 nisanda açıklanan kapatma ka-
rannı "Bilgi edinilmeden yapılan tatihsiz
bir beyan" şeklinde nıtelendırmesi, Kara-
Karabük'ün yaşam mücadelesi sonucaulaşmak üzere.
bük'ün kurtulması yönündeki umutlan
daha da arttırdı. SHP ve muhalefet parti-
lerinin demir-çelik işletmelerinin rehabili-
te edilerek yaşatılmasından yana olduk-
lan ve başta Başbakan olmak üzere DYP
kanadının iknaya çalışıldığı kaydediliyor.
Karabük Demir Çelik fşletmeleri fnce-
leme Kurulu tarafından hazırlanan rapo-
run sonucunda SHP Merkez Karar Yöne-
tim Kurulu işletmelerin kapatılmaması
yönünde karar alırken, söz konusu ka-
rann yeterli olmadığını ve Başbakan'dan
da bir yanıt gelmesi gerektiğini kaydeden
Öz-Çelik fş Genel Sekreteri Recai Başkan,
"Kardemir'in yaşatılması doğrultusundaki
görüşler hükümeti >e muhalcfcti ile herkes
tarafından benimseniyor. Ancak Başba-
kan'uı bir açıkiama yaparak bunu anlat-
ması lazun. Bir türlü fıkir birliğine vanla-
mayan tek konu ise yöntem" dedi.
Recai Başkan, işletmenin yaşıtılması- için öngörülen 24 aydan çok kısa sürede
nda hayati önetn taşıyan kontinü kütük bitirilmesi için çaba sarfedilmeli.
~ " ' •Kuruluşa kararlannda müdahalesiz
rulu tarafından hazırlanan raporun işlet-
menin zararlannın nedenleri bölümünde
şu görüşlere yer verildi:
•Zarann ana nedeni maliyetlerin satış
hasılaündan yüksek olmasından kaynak-
lanmaktadır.
•özkaynağa yönelinmemiş, artan fi-
nansman ihtiyacı yüksek faizle bankalar-
dan karşılanma yoluna gidilmiş ve en fazla
zarar da buradan kaynaklanmıştır.
Raporun sonuç ve öneriler bölümünde
ise şu tespitlere yer verildi:
• Kardemir kapatılmayarak, rehabilite
edilerek çalışmaya devam etmeli.
• Birikmiş borçlar bir defalık tasfiye
edilmeli.
• Çahşanlann birikmiş kıdem tazmi-
natı Hazine tarafından öderek yeniden
yapılanacak işletmeye kıdem tazminat
yükü bırakılmamalı.
• Kontinü kütük makinesine sağlanan
yabana devlct garantisi ile sağlanan kerdi-
nin Türkiye tarafından garanti sorunun
çözümlenmeli.
• Kontinü kütük tesisinin yapımına
hemen başlanmalı ve bu tesisin yapılması
yatınmı için de İtalyan Daniel firması ile 1
yıldan bu yana süren anlaşmanın ancak
bu ayın sonuna kadar ertelendiğini hatı-
rlattı. Temmuz sonuna kadar anlaşmanın
imzalanmaması halinde yeni bir ihalenin
yapılması gerektiğini belirten Başkan, bu-
nun ise çok uzun bir süreyi alacağından
geç kalınmış olacağma dikkat çekti.
Başkanlığını önay Alpago'nun yaptığı
ve 33 kişiden oluşan KDÇÎ Jnceleme Ku-
inisiyatif tanınmalı.
• Kardemir'in idaresi Erdemir'in yapı-
lanmasına benzer kurulacak bir A.Ş. sta-
tüsü ile yetkili ve yetenekli bir yönetim
kadrosuna bırakılmalı
• Stoklar minimuma indirilmelı.
• Personel sayısı ve maliyetleri içerisin-
deki personel gider paylan dünya demir
sektörü normlanna uygun hale getirilmeli.
Çiller'in 7'nci 5 yılhk planla ilgili sözleri DPT'de şaşkınlıkla karşılandı
Başbakaırm kızdığı plan oıtada yok
NURSUN EREL
ANKARA - Başbakan Tansu
ÇUIer'in."Getirdiler, 'Atın
bunu' diye geri çevirdim" dediği
7. Beş Yılhk Kalkınma Planı'-
nın henüz hazırlanmadığı Çil-
ler'in. "Bana öyle rakamsal he-
defler değil, Türkiye, önümüzde-
ki 5 yılda neleri değiştirecek?
Bunları getirin" diye verdiğini
söylediğı direktiflerin ise DPT
tarafından önerildiği ortaya
çıktı.
Yüksek Planlama Kurulu'-
nun, 5 temmuzda yapılan top-
lantısına DPT tarafından sunu-
Başbakan Çiller'in "Getirdiler, elimin tersiyle ittim" dediği 7'nci 5 yılhk plan
henüz ortada yok. Çiller'e 7. planın "farklı bir yaklaşımla hazırlanmasınf
DPTninönerdiği ortaya çıktı.
lan bilgi notu ile 7. planın karan ile son buldu. yılda neleri değiştirecek, nasıl
Başbakan Çiller'in, toplan-
notu
"farklı bir yaklaşımla hazırlan-
ması"nın önerildiği belirlendi.
Ahnan bilgiye göre, DPT Müs-
teşan Necati Ozfırat da, yaptığı
sunuş sırasında planın dayana-
cağı rakamsal hedeflerin
"planm ekinde yer alması" gö-
rüşünü gündeme getirdi. Top-
lantı, hükümetin planla ilgili
stratejileri görüşerek, 18 tem-
muzda yapılacak YPK top-
lantısına direktif oiarak iletmesi
tının hemen ardından, Parise
giderken yaptığı açıkiama, bu
nedenle DPTçevrelerinde "hay-
retle" karşılandı.
Çiller'in 7. planı nasıl geri çe-
virdiğine ilişkin acıklaması şöy-
le oldu: •
"Atın bu planı. Bana öyle yüz-
de 5 büyüme, şu kadar enflasyon
gibi rakamları, makro hedefleri
değil de, Türkiye önümüzdeki 5
yeni bir kurumlaşmaya, eğitim,
düşünce ve teknoloji sistemine
gidecek, bunları anlatuı..."
DPT'nin "7. Beş yülık Kal-
kııuna Planı Temel Hedef ve
Stratejisi" başlığı ile hazırladığı
21 sayfahk bilgi notunda ra-
kamsal herhangi bir anlatıma
yer verilmemesi dikkati çeker-
ken, 1995-1999 yıllan arasında
nasıl bir kalkınma stratejisi izle-
neceği şöyle anlatılıyor:
"7. plan, Türkiye'nin 21.
yüzyılla bağlantısını kurmayı
hedefleyecektir.
F.konomik-sosyal \e külrürel
alanda anayasal düzen içinde de-
mokratik ortamda refahın
yaygınlaştırılması, milli benliğin
güclendirilmesi esas alınarak,
bölgeselmişlik farklannın
azaltılması esasttr. Faktör ve-
rimliliği ve refah artırılacaktır,
7. plan ile sürdürülebilir bir bü-
yüme performansına ulaşılması
esas olacaktır, ekonominin is-
tikrara kavuşturulması için
yaptsal refornıların gerçekleşti-
rilmesi araaçlanmaktadır."
Kaçak işçinin ne iş güvencesi
var ne de sosyal hakkı
olan bundan sonrası
B
aşbakan Tansu Çiller, ekonomik istikrar
paketini açıklarken, 5 nisart-5 temmuz
arasını kapsayan ilk üç aylık dönem için
rakamsal hedefler ortaya koydu. Her üç ayda
bir bu rakamların tekrar açıklanacağını
kaydeden Çiller, "Bubirşeffaflık, inandırıcılık
ve güvenin gereğidir" şeklinde konuştu.
Çiller, bir başka önemli noktanın daha altını
çizdi ve dedi ki,' 'Bundan sonraki üç ay bir
değişme, bir geçiş dönemi olacaktır. Bu
dönemdeki değişmeler, yine beklentilerin
özünü ve ondan sonrakibeklentilerin
çerçevesiniçizecektir, Ondan sonraki üç
aydan itibaren yeni beklentilerin
oluşabileceği bir dönem başlayacaktır".
ilk üç aydaki olumlu gelişmelerin, yapısal bir
değişimden kaynaklanmadığını, ekonomideki
temel hastalıkların tedavisi için ciddi bir adım
atılmadığını geçen hafta anlattık. Yaşanan
iyileşmenin geçici olduğunu, bunun bedelinin
yılın ikinci yansında odeneceğinı vurguladık.
Aradan bir hafta bile geçmeden, beklenen
olumsuz işaretler gelmeye başladı bile...
önce stoklarının büyük bir bölümünü tüketen
otomotivcilerın zam hesabı yaptıkları haberi
basına yansıdı. Ardından da "ocaktakidöviz
krizi öncesini"hatırlatan Hazine'nin "faiz
indirme operasyonu "nun ardından
bankalann da dövizde yükseliş beklentisine
girdikleri ortaya çıktı.
Hükümete ve açıklanan ekonomik pakete olan
güveni engelleyen gelişmeleraslındadaha
da önce ortaya çıktı. özel petrol şirketleri için
Akaryakıt istikrar Fonu'ndan vazgeçildi. Bunu
otomotivciler, müteahhitler ve turizmciler için
sağlanan ayrıcalıklar izledi. Diğer sektörler de
sırada bekliyor.
özel sektöre karşı fazla direnemeyen
hükümetin, toplumsal beklentiler karşısında
"kararlılık gösterisi"yapamayacağı da kesin.
Zaten halkın beklentilerine direnmek, diğer
kesimlereverilentavizler kadar anlamsız
olur. Çünkü vatarvdaş sanayi ve ticaret kesimi
gibi bir ayrıcalık peşinde değil. Toplum
hükümetten son derece net bir takım
yanlışların düzeltilmesini bekliyor. Buna karşı
Başbakan Çiller ve DYP dirense, koalisyonun
diğer ortağı SHP'nin bu kadar ağır bir faturayı
göze alamaz. Zaten Başbakan da sıkıştığında
geri adım atmakta oldukca ustadır.
"Genel eylem karan " üzerine Devlet
Bakanları Necmettin Cevheri i le Bekir Sami
Daçe'nin Türk-işi ziyaretetmeleri ve
yaptıkları açıklamalar, hükümetin kamu
çalışanlarına "gerçek enflasyon" oranında
zam yapmak zorunda kalacağını ortaya
koydu. Hayalı bir enflasyon hesabı üzerinde
ücret artışına razı olmak zaten kamu işçileri ve
memurlariçin intiharolurdu.
Hükümet bir başka yanlışı da Karabük'te
düzeltmek zorunda kalacak. Başbakanlık
başdanışmanlarınındaaralarındabulunduğu
33 kişilik bir uzman ordusu, "Karabük, kara
geçirilebilir"yargısına varıyorsa, hükümetin
"Ya satarım, ya da kapatırım " kararını "sürç-ü
/;san" oiarak düzeltmesı kaçınılmaz hale
gelir. Zaten DYP'Iİ Enerji eski Bakanı Ersin
Faralyalı da, televizyonda durumu bdyle
açıkladı.
• • •
Şımdi dört gözle Başbakan Tansu Çiller'in,
ekonomik paketin ikinci üç ayında ne gibi
hedeflereyöneleceğini açıklamasını
bekliyoruz. 5 nisanda söz vermişti. Başbakan
ekonomideki iyıleşmelerin 1995'ten itibaren
hissedileceğini herfırsatta vurguluyor. O
zaman üç aylık bir dönem için alınan ve çoğu
kısa aralıklarla sık sık tekrarlanamayacak
olan kararlarla sağlanan başarının "Sorunun
çözüldüğüanlamınagelmediğini"kendiside
biliyor.
Biz ekonomideki bundan sonraki iyileşmenin
bundan sonra nasıl birseyir izleyeceğini
merak ediyoruz. Onun için ayın 12'sinde
yapacağını açıkladığı ekonomik paketle ilgili
basın toplantısında, bizim ilk üç ayla ilgili
övünmelerinden çok, gelecek üç ayla ilgili
tahminleri ve hedefleri önemli. O hedefleri
açıklasın ve tuttursun ki, toplumdaki
güvensizlikyerini "Acafca?"yabıraksın.
Yoksa' 'Üç ayda ekonomiyidüzlüğe çıkardık"
edasıyla konuşup, savaş kazanan
kahramanlargibi başarılarını anlatmaya
kalkarsa...
Ya da' 'Kürtçekolej, kürtçe televizyon " gibi
herzamanyedekteduran "kamuoyunu
oyalama " tertışmalarıyla işi geçiştirme
yolunu seçerse, bizim karnımıztok.B
Vergi ödeyemeyen başkaları da var
M
erakediyorum. Acaba, ekonomik
istikrar paketindeki vergi*
düzenlemeleriyle "yükü toplum
kesimleri arasında adil oiarak
bölüştürdüklerini" iddiaeden Başbakan
Tansu Çiller, Yardımcısı Murat Karayalçtn
ve Maliye Bakanı IsmetAölla'nın, Izmir
Taşköprü'de kuyumcu ile tuhafiyecinin aynı
miktarda Net Aktif Vergisi ödediklerinden
haberleri var mı? Taşköprü'de tuhafiyecilik
yapan vedükkanında 60 milyon lira
değerinde, çorap düğme ve iç çamaşırdan
oluşan malı bulunduğunu söyleyen Emel
Keskin, "En çok vitrininde milyarlık altını
olan kuyumcuyla aynı vergiyi ödemek
ağrıma gidiyor" diyor. Verginin tabanı 10
milyon lira. Çok kazanan da onu ödüyor, az
kazanan da. Ancak belli ki, az kazananın
gücü kalmamış. "Biz küçük esnafız. Kasaya
günde ancak 100-150bin lira giriyor. Bugüne
kadar ne dedilerse ödedik, ama artık bunu
ödeyemeyeceğim " diye yakı nıyor Emel
Keskin. Hükümet, otomotivciler,
"Ödemey;z"dediklerinde hemen vergileri
indiren hükümet belki vatandaşa da bir iyilik
düşünür.B
Ekonomi Servisi- Ülke içinde
kaçak oiarak bulunmalanndan
dolayı işverene karşı yasal
yaptırım hakkı da bulunmayan
yabancı işçilerin sömürülmesi
çok daha kolaylaşıyor.
2007 sayılı Türk İşcisini Ko-
ruma Kanunu, yabancı kaçak
işçilerin ülke içinde yakalan-
dıktan sonra ihraç edilmesinı
öngörüyorsa da, yetkililer olayı
daha kapsamlı ve insancıl açı-
dan ele alan bir yasanın gerekli-
liğine dikkat çekiyorlar.Roman-
ya Başkonsolosu N. İnnoiu, bu-
güne kadar on Rumen vatan-
daşuun sağlıksız ve tehlikeli çalı-
şma şartlanndan dolayı hayaünı
kaybettiğini ve bu gibi durum-
larda bile işverenin, ceza korku-
su ile, en ufak sorumluluktan
kaçügını belirtiyor. Romanya
Başkonsolosu'nun bir diğer şi-
kayeti işçilerin konsolosluğa sa-
dece başlan sıkıştığında uğra-
malan.
Sağlıksız koşullar alünda
çalıştınlan yabancı işçilerin hak-
lannı korumak için bir çalışma
bulunmadığı gibi, devletin ka-
çak işçi çalıştıran işyerlerini de-
netlemek için Türkiye çapında
sadece 680 müfettişi var. Buna
karşın yanlız inşaat sektöründe
100 bine yakın işyeri olduğu göz
önüne alınırsa. bu bir müiettişe
bir tek inşaat sektöründe 147 iş-
yeri düşmesi demek. Yeni SSK
düzenlemesinde, işverene kaçak
işçi başına 250 milyon ceza ön-
görülse de, kaçak işçi çalıştıran
yerlerin tesbiti çok zor.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü
Yabancüar Şube Müdürü Arife
Emirler'in emrindeki 85 perso-
nel ve iki ekip var. Bunlardan 50
Kaçak işçi çauştıran yerlerin tespiti çok zor.
yor.
Türkiye'de yabana işçilerin
çalışma izni alması çok zor.
Yanında yabana işçi çalıştıran
işverenin işçisine çalışma izni
alabilmesi için, Hazine Dış Tica-
ret Müsteşarlığı'nı çalışüracağı
işçinin kalifıye ve işletme açısı-
ndan zaruri olduğuna inandı-
rmaşı gerekiyor.
DİSK Araştırma Dairesi baş-
kanı Kemal Daysal. ellerinde,
kaçak yabancı işçiler konusun-
tanesinin ofîs içinde çalıştığına da rakamlar bulunmadığmı be-
dikkat çeken Arife Emirier, lırttikten sonra, şu gözlemde bu-
kaçak yabancı işçilerin takibinin lundu: "Bu getişme karşısında
çok yavaş ilerlediğini vurgulu- yevnüyesinde düşüş olan, iş bula-
mayan Ağnlı işçi de haklı. köle
koşullan altında çalışan yabancı
işçiler de haklı. Sendıkalar milli-
yet ayrımı yapmadan işçilerin
haklannı sa>nnmak dunımunsss-
dalar."
Sendikacılar. işsizliğin artma-
sı ile. yabana işçiler yüzünden iş
bulamayan Türk işçilerinin tep-
kilerinin yabana düşmanlığına
kadar uzanabileceğine dikkat
çekiyorlar. Bu tepkinin, Doğu'-
dan İstanbul'a iş bulmak için
göç eden işcilere gösterilen
aynmcı yaklaşımlar ile daha da
artacağı dile getirilen diğer bir
endişe.
MIKRO
DtNÇ TAYANÇ
Hani Diyorum da!..
Şunca yıldır bu ülkenin 'yaşayanı'yım, şunca yıldır bu
ülkede 'gazeteci' oiarak yaşıyorum; gene de aklım eriyor-
sa ne olayım...
Bir bakıyorum sektörün biri, örneğin otomotiv sektörü,
feryat figan "Bittik, yandık, battık! Stoklarımız dağ gibi,
satış yok, hükümet bize el atsın! Vergiler indirilsin! Yok
hayır, indirilmesin! Kaldırılsınü!"
İçim 'cızzz' ediveriyor!
Bu arada otomobil işçileri kapıların önüne konulmakta,
bazıları 'gönüllü' (!) ücret indirimine ya da eksik çalışma-
ya razı olmakta... Olmayanlar için deçözümler hazır; "Sa-
tış zorlukları ve stok artışı karşısında zorunlu izne çıkartıl-
dıntz ve de fabrikamız şu kadar ay tatile çıktı!!!"
İçimde gene bir 'cızzzzz!!!'
Ama o da ne? Aradan bir ay bile geçmeden gene sektö-
rün biri, diyelim ki gene otomotivciler, şıngır şıkırdam
"Vergi indirimleri işe yaradı! Stoklarımız hızla eriyor! Sa-
tışlarda bir artış, pir artışü!"
Dedim ya, ben bu ülkeye akıl erdiremiyorum.
Yahu, bu ülkenin insanlarmın ortalama gelirleri belli;
otomobil alabilecek güçtekilerin sayısı belli; bugüne de-
ğin peşininden tüketici kredilisine değin satılan otomobil
sayısı belli; dahası, vergi indirimi, 'ikram'[\), 'yanında bir
de klima' falan diye başlatılan kampanyalara kimlerin
kampana olabileceği de belli...
Pekiyi, bunca 'belli' varken fiyatı 100 milyon TL'lik indi-
rimle yarım milyarcık liracığın az biraz altına düşen bun-
ca otomobili kim alıyor? işte buna akıl erdiremiyorum...
Şeytanım da yok ki omzumdan sırıtıp "Senin aklın er-
mez. De ki, Bayiler kimilerini araya sokup indirimli oto-
mobilleri kapatıyor; birkaç aycık bekliyor ve de otomobil
fiyatlarının önlenemez yükselişinden yararlanarak karla-
rına kar katmayı planlıyorlar" deyiversin!
Şeytanım yok ki sırıtmasını sürdürüp "Yahu, dünya oto-
motiv sektörü geçen yılı kan ağlayarak kapatırken bizim-
kiler zil takmış oynuyordu. Bu bile sana bir 'çağrışım'
yaptırmıyor mu" diye soruversin!
Derken, işler biraz daha değişiveriyor. 'Batmış, yan-
mış, bunalmış' bir sektörün, örneğin gene otomobille fa-
lan 7şr/ga/eden'birilerinin sesleri bir Yarfc/f yükselmeye
başlıyor... "Zaten şunca zamandır zamlan durdurduk.
Kampanyalar bitti. Şimdi zam zamanıdır! Zorunlu tatile
giren fabrikalarımız açılacaktır! Zorunlu tatildeki işçileri-
miz, zorunlu oiarak vatan hizmetine(!) geri dönmeye ha-
zır olmalıdır (...)" falan gibilerinden...
Mevkutelerimizin birbirinden değerli ve de otomobil-
lendirilmiş kalemleri birbiri ardınca ak sayfalara kara sa-
tırlardöktürüyorlar "Otomotivdekibaşarı gözyaşartıcı ni-
teliktedir. Vatan hizmeti böyle olmalı ve de hatta otomobil
dışında kalan tüm ticari amaçlı taşıtlarda da devletimiz
aynı kolaylıkları uygulamalıdır (...)" falan gibilerinden...
Bendeniz, otomobillendirilmeyi pek algılayamamış bir
insanım. Bence otomobil, güvendiğim birileri kullandığın-
da hız yapmasından pek hoşlandığım ve de ardıma yasla-
nıp çevreyi izlemeye doyamadığım bir 'eğlencelik'tir)
Ama trafik kazaları denen 'ag7af/c///ga'takıldıgımda, değil
otomobil sahibi olmayı, otomobile binmeyi bile 'itekle-
rim.'
Bu 'zayıflığımdan' olsa gerek, ben ne otomobil üretici-
lerine ne değerli yazarlara pek katılamıyorum ve 'inadına
yaparmışçasına' başka bir 'olgu'ya takıyorum kafamı:
"Kardeşim, kardeşlerim! Madem bu ülkede bunca oto--
mobil alma meraklısı vardı ve de her alıcıya satılabilecek
kadar stok birikmişti, neden vergi ya da fiyat indirimlerini
ve de 'ikramları'n\ daha önce akıl edemediniz? Madem
bunu akı! edecektiniz, neden 'battık' teraneleriyle, yan
sektörleriyle birlikte 5 bini aşkın otomotiv işcisini kapının
önüne koyuverdiniz?" diye geçiriyorum içimden...
Bununla da kalmıyor, içimden geçirip dışıma vurdukla-
rım. "Yahu, madem bu sektör bunca çabuk toparlardı
kendisini, neden kapının önüne koyduğunuz işçileri geri
almıyorsunuz? Yoksa kapı önüne koyduklarınızın 'kıdem'
gibi, toplusözleşmelerden doğan kazanılmış haklar' gibi
sakıncaları' mı vardı?" diyorum kendi kendime...
Sonra durup, düşünüyor ve kendi kendime gülüyorum:
"Sen bu ülkeyi hiç anlayamayacaksın ya da çok iyi anladı-
ğın için hep yaya kalacaksın!"
Ana flkir: Her bunalımın ardından bir 'oyun'çıkabilir.
Ana fikrin ana fikri: Ardından oyun çıkan bunalımlarda
kazananlar, söz konusu oyunun kurallannı koyup uygula-
yanlardır; kaybedenler mi? Sayın ki, onlar da trafik kaza-
sına uğramışlardır!
tZTOARAŞTIRMASI
YıJlar TL'yi tüketti
KOCAELt (AA) - tzmit Ticaret Odası tarafından yapılan bir
araşürmada, 1931 ile 1994 yıh fiyatlan ve satın alma güçleri karşı-
laştınlarak adeta bir 'ekonomi nostaljisi' yapıldı.
Daha önce 1991 yılında yapılan ve son ekonomik gelişmeler üze-
rine bu yıl güncelleştirilen araşürmada, ilginç örneklere de yerveril-
di. Araştırmanın ilginç sonuçlan şöyle:
-1994 yüında 1 yumurta alınabilen para ile 1931'de 65.217 adet
yumurta alınabiliyordu.
-1 kilo kunı fasulye fiyatuıa 307.6 ton kunı fasulye, 1 kilo pirinç
fiy ahna 138.1 ton pirinç ve 1 kilo toz şeker fiyatma da 50 tontozşe-
ker alınabiliyordu.
-Bugfin 1 şişe rakıya ödenen para ile 63 yıl önce 7 kamyon doiusu
rakı satın alınabiliyordu.
- Bir gazete için ödenen para, o y ıllarda 333.333 adet gazete ücreti-
ne eşitti.
- Bugün 1 dolar satın alabilen para ile 1931 yılında 42 bin dolar alı-
nabiliyordu.
Nostaljik fiyatlar
Cmsi
Kuru fasulye
Mercimek
Yumurta pane)
Zeytin
B.peynir
Ekmek ftane)
Koyuneti
Odun
Kömür
1981 yılı
{kg/kuruş)
13
9
2.3
23.5
47.5
8
50
1.5
2.5
1991 yıb
(kfl/kurus)
560.000
372.500
32.500
1.421.300
1.150.000
80.000
1.977.000
31.300
38.000
1994 yılı
(ko/kurus)
4,000.000
2.000.000
150.000
7.400.000
6.600.000
500.000
11.500.000
120.000
437.000
Ödenmeyen navlun primi için GATT'ın "telafı edici vergi" tehdidi gündemde
Dıracat teşvikleri komediye dönüştüANKARA (Cumhuriyet Bürosu - Baş-
bakan Tansu Çiller'in kaldınlacağını
söylediği ihracat teşvikleri, hem ihra-
catçmın, hem de Türkiye'nin başına
dert oldu. Gizli kararname ile uygulan-
ması öngörülen teşvikler uyannca ihra-
catçıya aktanlması gereken 7 trilyon
700 milyar liralık "uzak yol navlun pri-
mi", kaynak yetersizliği nedeniyle yı-
lbaşından ben ödenemiyor. İhracata
doğrudan teşvik verilmesinin kurallara
uymadığmı öne süren GATT (Genel
Preferanslar ve Gümrük Sistemi) yöne-
timi ise, Türk ihraç ürürtlerine karşı "te-
lafi edici vergi uygulama" tehdidini sür-
dürüyor.
Sorunu çözmek için yeni bir kararna-
me hazırlığına girişen hükümetin. "mah-
sup sistemine işlerük kazandırmayı" he-
deflediğj. bu işlemler dolayısıyla kamu
kuruluşlannın uğrayacaklan kaybın
"görev zaran oiarak Hazine'den öden-
mesini" öngören bir karar taslağının
son şeklini aldığı bildirildi.
Hükümet bir süre önce yüriirlüğe
koyduğu "gizli" ihracat teşvikleri ka-
rarnamesi ile ihracatçılara "uzak yol
navlun primi''' adı altında ödemeler
yapılmasını kararlaştırmış. bu ödemele-
rin nakit yapılması yerine, ihracatçı-
lann kamu kurumlanna olan borçlann-
dan mahsup edilmesini hükme bağ-
lamıştı. Buna göre, ihracatçılann vergi
dairelerine, SSKye, THY.TEK gibi
kurumlara olan borçlan, navlun primi
alacaklanndan düşülecekti.
Cumhuriyet'in yetkililerden edindiği
bilgiye göre, uygulamanın başlatıldığı
günden bu yana, kamu kurumlannın
mahsup işlemleri yapmalan sağlana-
madı. Kurum yöneticileri "Biz herhangi
bir şirketten olan uçak bilet bedeli, elekt-
rik faturası ya da vergi gibi alacalarımızı
sildik diyelim. Bu parayı bize kim ödeye-
cek? Zararunızı kim telafi edecek?" di-
yerek uygulamaya karşı çıktılar.
Dış Ticaret Müsteşarbğı'ndan bir üst
yetkili, yılbaşından bu yana ihracatçı-
lann 7.7 trilyon lirabk navlun primi ala-
cağının biriktiğini bildirerek, "Daha ko-
lay uygulanacak yeni bir sistemin hazı-
rlanmakta oMuğıuıu" açıkladı.