23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
18TEMMUZ1994 PAZARTESİ • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLEREV DE VAMI 17 ÇUIer'inserveti 'kayıtdışı' DOĞANAKTV ANKARA -Sahibi bulunduğu Marsan Marmara Holdıng Ano- nim Şirketi'nin \ergi kaçırdığı belgelenen Başbakan Tansu Çil- ler, milyarlarca liralık emlak sattığınj kendi dağttığı belgelerle ortaya koymasına karşın, 7 yıldır Sanyer Vergi Daircsi'ne "beyana tabi geliri oiduğunu" bıldirmedi. Ba^bakan'ın: Gelir Vergisi Ya- sası uyannca, "ikamet esası"na göre bağiı bulunduğu Sanyer Vergi Dairesi'ndeki hesabı. eşi Özer Uçuran Çiller'in bir dilekçe ile "beyana tabi gelirleri bulun- madığuıı" bildirmesi üzerine, 1987 yıhnda kapandı. Çiller ailesinin sahip olduğu Marsan Marmara Holding AŞ'- nin, usulsiiz vergi istisnasından yararlanarak vergi kaçırdığını kanıtlayan Cumhuriyet. Başba- kan'ın; kuşkulu servetini "kayrt dışı" tuttuğunu. kendi dağtüğı belgelere dayanarak ortaya koy- Başbakan'ın eşi Özer Uçuran Çiller, gelir vergisi açısından "ika- met esası" uyannca bağlı bulun- duklan Sanyer Vergi Dairesi'ne bir dilekçe ile başvurarak. "Beya- na tabi gelirleri bulunmadığını" bildirdi. Bu dilekçe üzerine. Çiller ailesinin Sanyer Vergi Dairesi'- ndeki hesabı kapatıldı. Cumhuri- yet'in belgeler üzerinde yaptığı incelemeye göre, Sanyer Vergi Dairesi'ndeki Çiller ailesine iliş- kin hesap. 7 yıldıraçılmadı. Kendi belgeleri yalanlıyor Ancak Başbakan, 14 temmuz perşembe günü Türkiye ElektriJ; Kunımu Genel Müdürlüğü'nde topladığı DYP Grubu'nda dağıttığı belgelerle, Sanyer Vergi Dairesi'ndeki hesabının kapab tutulduğu dönemde milyarlarca liralık emlak sattığını duyurdu. Başbakan'ın. basına ve milletve- killerine dağıtüğı mal varlığı dos- yasında "1987-1991 arasuıda satılan gayrimenkıılkriıniz" başbğını taşıyan bir tablo>a yer verildi. Tabloda. Çiller'in, kişisel mal varlığı olan 12 arsa, 2 yalı, 1 işhanı, 2 ahşap ev ve 1 arsalı evi, 1987 ile 1991 yıllan arasmda sattığı bilgisine yer verildi. Gelir Vergisi Yasası Gelir Vergisi Yasası.'nm "Tajfı yeri" başbğını taşıyan 106. mad- desi. "Gelir vergisi, miikeUefin ikametgahının bulunduğu mahal vergi dairesincç tarh (hesaplama) edflir" hükmünü taşıyor. Bu hü- küm uyannca, İstanbul-Yeni- köy'de oturan Çiller ailesi, gebr vergisi açısından. "ikamet esası" uyannca, Sanyer Vergi Dairesi'- ne bağb bulunuyor. Yasanın "Ticari kazanç" başbğıru taşıyan birinci bölü- münde. vergiye tabi "ticari ka- zancın unsurlan". taşınmaz sa- tışlan açısından 37. maddenin 4. bendinde şöyle düzenleniyor: "Gayrimenkullerin alım. satun ve inşa işteriyle devamlı olarak uğ- raşanların, bu işlerinden... elde edilen kazançlar..." Gelir Vergisi Yasası'nın, "An- n kazançlar" başbğını taşıyan 82. Maddesi'nde de, "Areri (donem- sel) olarak ticari muamelelerin ic- rasından veya bu nitelikteki mua- melelere tavassuttan elde edilen kazançlar"ın vergilendirileceği hükme bağlanıyor. Yasanın, "Sair kazanç ve irat- lar" başlığını taşıyan yedinci bö- lümündeki mükerrer 80. Mad- de'nin 7. bendinde, gayrimenkul satışı açısından vergiye tabi "de- ğer artışı kazançları" da şöyle tanımlanıyor: "tktisap (edinim) şekli ne olursa olsun, 70. Maddenin birinci fıkrasuıın 1, 2, 4 ve 7 numaraJı bentlerinde yazüı (gayrimenkul ve tahliye vasıtaları) mal ve haklann, iktisap tarihinden başlayarak bir yü içinde elden çıkanlmasından doğan kazançiar... ticari kazanç sayılır ve bunlara ticari kazanç hakkındaki hükümler uygulanır." Maliye'den saklanan satışlar Başbakan Çiller'in, 1987-1991 yıllan arasında elden çıkardığını açıkladığı milyarlarca lira değe- rindeki gayrimenkulün satışının. Gehr Vergisi Yasası'nın yukan- daki hiikümlerinden biri uyan- nca vergılendirilmesi gerekiyor. Elden çıkarmalardaki düzen- lilık, satışlann; yasada tanımla- nan "ticari kazanç" ölçütleri uyannca vergılendirilmesi gerek- tiğini ortaya koyuyor. Çiller'insatışişlerrderinin.'tica- ri kazanç" açısından vergilendi- rilmemesi durumunda ise, vergi- ye tabi "sair kazançlar" kategori- si çerçevesinde yükümlülük d o ğuyor. Yasa aynca. Uskumruköy'de, satın alındığı yıl içinde satılan iki arsanın "değer artışı kazançlan" çerçevesinde vergilendirileceğini emredid hükme bağbyor. Mal varbğına ibşkin olarak dağıttığı dosyadan. gayrimenkul alım-satım işiyle uğraştığı açıkhk kazanan Başbakan ve eşi özer Uçuran Çiller. Gebr Vergisi Ya- sası'nın "birçok açıdan" vergiye tabi tuttuğu gayrimenkuJ sauşlan için Maliye Bakanlığı'na bildi- rimde bulunmadılar. Yasanın. çeşitb unsurlar açı- sından farkb şekillerde vergilen- dınneye tabi tuttuğu gayrimen- kul satışlan. hiçbir kategori çer- çevesinde Çiller ailesinin bağb bulunduğu Sanyer Vergi Daire- si'ne "beyana tabi gelir" olarak bildirilmedi. Sanyer Vergi Dairesi'ndeki he- sabın kapab tutulması ve bu satı- şlann vergilendirilmek üzere Ma- liye Bakanbğı'na bildirilmemesi, milyarlara ulaşan Çiller'in serve- tinin "kayrt dışı" tutulduğunu or- taya koydu. Maliye Bakanlığı'nın. yasalara aykın olduğu Başbakan'ın dağıttığı belgelerden anlaşılan bu satışlar için harekete gecmesi du- rumunda. gecikme faizleri ve ce- zalarla birlikte, Çiller ailesi için milyarlarca bra vergi tahakkuk ettireceği belirtildi. Bosna-Hersek için zirve • Baştarafi 1. Sayfada Demirel, ziyaretinin üçüncü gününde Brioni Adası'nda, Bos- na-Hersek sorununa çözüm için Hırvat, Bosna-Hersek ve Bosna- Hersek Federasyonu bderleriyle iki saat süren bir toplantı yaptı. Hırvatistan Curnhurbaşkanı Tudjman'ın kaldığı "VUIa Bije- la"da gerçekleştirilen zirveden sonra, bderlerin ortak bildirileri- nin yanı sıra Demirel de ayn bir açık'lama yaptı. Ortak bildiride, Bosna Temas Grubu tarafından ortaya konu- lan ve banşın sağlanmasını amaç- layan plamn Sırplar tarafından kabul edibnemesi durumunda. Birleşmiş Milletler'in gerekb ön- lemi abnası istendi. Saldınlan ta- rafın kendini korumasına olanak verilmesi istenen bildiride. Bos- na-Hersek'in toprak bütünlüğü- nün korunmasına yönelik giri- şimlerin hızlandınbnası istene- rek. bölgede yasayan tüm dev- letlerin karşılıklı olarak birbirleri- nin sınırlannı tanımalannın, böl- gedeki banş ve istikrann sağlan- ması ve kahcıhğı açısından öne- mine değinildi. Federasyona destek Curnhurbaşkanı Demirel de açıklamasında. Boşnak-Hırvat Federasyonu'nu desteklediğini belirterek, yeni kurulan federas- yonun Bosna-Hersek'te sağlam zemine oturttuklan ibşkiden duy- duğu memnuniyeti dile getirdi. Federasyon anlasmasırun Sırplar'ın da katılabibnesi için ge- rekli çerçeveyi taşıdığını bebrten Demirel, banş planırun tekrar düzenlenerek, bölgelere yönebk tecavüz ve etnik temizlemenin et- küı bir mekanizma ile ortadan kaldınlması gerektiğine dikkat çekti. Banş planına Sırplann da ka- tıhması için gerekb çabalann gös- tenlmesi eereküğini bildiren De- miıel. "danıyoruz ki bu planı haürlayanlar. aytıı zamanda so- nuçlannın takibinin sorumluluğu- nıada alacaklardır" dedi. Demi- rel Türkiye'nin bölgeye banş ve istkrann gelmesi için ebnden ge- lendesteği vermeye devam edece- ğıni kaydetti. Cumhurbaş.kanı Demirel ve beraberindekiler, dün akşam saat 19.30'da üç günlük Hırvatistan ziyaretini tamam- layarak GAP adîı özel uçakla yurda döndü. îstanbul Atatürk Havalimanı'nda. Başbakan Tan- su ÇüJer'le birlikte basın top- lantısı düzenleyen Demirel, gezi- nin ülke menİaatleri açısından. bölgedeki banş açısından çok ya- rarb geçtiğini anlattı. Demirel. Saraybosna'ya. BM'nin güvenb obnayacağı gerekçesiyle araç tah- sis etmediği için gidemediğini an- lattı. Gazetecilenn daha önce başka başbakan ve devlet baş- kanlanna uçak tahsis edildiğini arumsatmalan üzerine sinirlenen Demirel "Ne yapalun yani harp mi yapalun adamlarla? Onlara araç tahsis ertiniz de bize etmedi- niz diye. Etmediler işte" diye ko- nuştu. Yaz gecesine cazesintisi • Baştarafi 1. Sayfada sahneye yerleştirilen bir vantila- törle serinlemeyi de ihmal etmedi. Konser boyunca sahneye çıkmak için fırsat kollayan ve sürekli sahnenin ücra köşelerinde danseden Al Di Meola'nın küçük kızı ise sahne kenannda yaptığı birkaç fıgürden sonra konser bitimin- de dayanamayarak sahneye fır- ladı ve babasının kucağma atla- dı. "Virtüözler Gecesi"nde AJ Di Meola. Stanley Oarke ve Je- an Luc Ponty'den önce bir kon- ser veren. Yemen kökenb İsrail- li genç müzisyen Noa da "giizei şarkı söyletnenin bir tarz değil, ancak bir gönül işi" oiduğunu kanıtladı. İstanbul'da bulunmaktan ne kadar memnun oiduğunu Türkçe sözlerle belirten Noa, o gün aldığı bir darbukayı da ça- larak Yemen'den New York'a yavilan bir coğrafyada gezindi ve kültürler arasındaki iletişi- min müzikte ne denb önemb oi- duğunu gösterdi. G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY canlılık katıyor. Geçen yüzyıllardan kalan binaların tümü olduğu gibi k o runmuş. Bir ortaçağ filmi çekmek için araçları ortadan kaldırmak dı- şında hiçbir yeni dekora gereksinim yok. Zagreb'de bu tarihi binaların arasından geçip Sparsko semtine ulaştık. Burada savaş bölgesinden gelen Boşnakların ve Hırvatların ya- şadığı iki kamp var. Dört katlı mo- dern binaların arkasındaki kamplar- da gördüklerimizi kelimelerle anlat- mak çok zor. Tel örgüden kapıyı ge- çip içeri girdiğimizde temiz yüzlü. olabildiğince temiz giysili, çoğu ço- cuk, kadın ve yaşlı yüzlerce kişi bizi karşıladı. Kimi alkışlıyor, kimi ağlı- yor. Curnhurbaşkanı Demirel in gelişi nedeniyle savaş bölgesinden gelen Boşnakların ve Hırvatların yaşadığı kamp birleştirilmiş. Yani Mostar'da birbirine silah çeken gençlerin aile- leri Zagreb'de aynı kampta. Kampta bir aileye aynlan oda 20 metrekare kadar. 20 metrekarenin bir bölümü mutfak, bir bölümü salon, bir bölümü yatak odası, bir bölümü çocuklar için... Savaş bölgesinden yanına ne ala- bildiyse getirmiş insanlar. Tek eğ- lence aracı küçük teypler. Duvarlar- da birbirine zıt resimler, bir cami, AnlamlıBipSavaş! yanında Sylvester Stallone, karşı duvarda Brigttte Nielsen Kampta 4-5 oda birleştirilerek bir de mescit yapılmış. İçinde sürekli Kuran okunuyor. Bir köşede Suudi Arabistan bayrağı var. Kamptaki Boşnaklar, Müslümanlığı "kimlik" olarak kabul ediyorlar. Adını sor- duğumuz herkes "Müslümanım"di- yor. Yan barakalarda ise Hıristiyan Hırvatlar yaşıyor. Demirel, etrafında toplanan Boş- naklara dostluk ve banş dolu bir şey- lersöyledi. Demirel'in "Banş mutla- ka gelecek, yine bir arada yaşaya- caksınız" sözlerini dinleyen grubun başındaki yaşlı kadının yüz ifadesini anlatmak belki sayfalar alır. Başör- tüsünü arkadan çatmış yaşlı kadının gözyaşları, yanağından süzülüp du- dağının kenarına ulaşıncaya kadar yüzündeki çizgilerin arasında daki- kalarca gidip geliyordu. Yanındaki ihtiyar ise Demirel'in ne dediğini an- lamadan sürekli başını sallıyordu. Arkadaki genç kız, üzerinde kısa pantolon, tişört, gözlerinde onlarca soru işareti. Bir şeyler mırıldanıp arada bir Demirel'i alkışlıyor. Orta yaşlı erkeklerse ner şeye kayıtsız, vücutlarının üstü çıplak, gelip geçe- ne bakmaksızın kendi halinde top- rağı izliyorlar. Sparsko'daki mültecileri arkamı- zda bırakıp Zagreb'de yeni yapılan camiye geçiyoruz. Camide yeni bir mimari denenmiş. Kubbe ortadan ikiye ayrılıp bir yanı, bir metre alta yerleştirilmiş. Kütüphanesinde ise başköşeyi Sultan ahmet manzaralı îstanbul süslüyor. Türk birliğinin bulunduğu Zenica kentinde ise işsizlik diye bir sorun yok. Çünkü iş yok. Devlet memur- larının hiçbiri maaş almıyor, arada bir daireye gidip varsa günlük işleri- ni yapıyorlar. Atölyeler kapalı. Gün- lük yaşamı, Birleşmiş Milletler'in dağıttığı kumanyalar belirliyor. Ku- manya öncesi bir araya gelme, ku- manyasonrasıtur... Savaştan önce Zenica'nın yüzde 55'i Boşnak, yüzde 15'i Sırp, yüzde 15'i Hırvat'mış. Şimdi yüzde 75'i Boşnak, Sırplar kenti terk etmiş, Hı- rvatlar kararsız. Zenica'daki Boşnak tuğgeneral, Demirel'le görüşmesin- de şöyle demiş: ' Buralan vatan. Koruyacağız. 40 bin askerim var, kimseyi sokmaya- cağız." Saraybosna'da birkaç gün kalan Cumhurbaşkanlığı Basın Müşaviri Metin Yalman la sohbet ediyoruz. Her şey Cumhurbaşkanı'nın Saray- bosna'ya gelip Hüsrev Camii'nde namaz kılması üzerine kurulmuş. Galatarasaraylı Kovaçeviç, yeni açtığı kebapçı dükkanında Türk he- yeti için özel bir hazırlıkyapmış. An- cak Sırp lideri Karadzlç'in. "Kontrol edemediğim Sırplar, Demirel'in uçağını düşürebilir" tehdidi üzerine programın bu bölümü gerçekleşe- medi. Demirel, Trto'nun villasında Gezimizin son bölümü ise Adri- yatik'teki 1100 adadan biri olan Bri- oni idi. Burası TKo'nun yazlık vil- lasının bulunduğu, bizim Büyüka- da'yı andıran güzel bir ada. Aklımı- za mülteci kampında ağlayan kadı- nlar, karşımızda cennetsi bir man- zara. Tito, 1970'te bu adada Demi- rel'i ağırlamış. Demirel, 24 yıl son- ra, önceki geceyi yine bu villada ge- çirdi. Brioni Adası'nda ceylan, karaca, sincap, geyik ve insanlar yan yana yaşıyor. Adanın her yerinde yola çıkan bir geyiği, restoranın önünden geçen birsincabı görmek mümkün. Sincaplar, geyikler, insanlarla yan yana yaşamaya alışmışlar, ama Balkanlar'daki insanlar bir arada yaşamak yerine birbirlerini boğazlamayı yeğliyorlar. Sultanbeyli'ninlağuıı sıılaııbaraja akıyor • Baştarafi 1. Sayfada kanşan tüm atık sulan, tuvaletleri ve fosscpükleri bura- dan da içme suyu olarak mus- luklanmıza geliyor. İller Ban- kası dahil pek çok kuruluşun karşı çıkmasına karşın Sultan- beyli'nin bu kaçak büyüyüşüyle birlikte yarattığı kirliliğe yıllar- dır hiç bir kurum dur diyemj- yor. Kentimizin su kaynaklannın başı çeken Ömerb Barajı da hız- la kirleniyor. Gaziosmanpaşa ilçesi'nin RP'b yöneticilerinin Alibeyköy Barajı'na kanabzas- yon bağJamak üzere künk dö- şeme çabşmalannı başlatması- nın ardmdan açtığımız "Ömerli Barajı Dosyası" da çok ciddi so- runlan içeriyor. Ömerli Barajf- nın kirlenmesindeki en büyük etken tüm belediyeler dönemin- de "Sultanbeyli kaçak yerleşim bölgesi" olarak gösteribyor. Ömerli su toplama havzasının güney ve güneybatı yörelerine yayılan Sultanbeyli 1980 yıbnda kurulmuş. Önceleri nü- fusu 2 bin 500 kişi olan Sultan- beyli tümüyle kaçak. Ancak ka- çak olmasına karşın siyasi yö- netimlerce adeta ödüllendirile- rek önce belde ardından da ilçe yapılmış. İlçeyi 3 dönemdir Re- fah Parti'b Belediye Başkanı Ah' Nabi Koçak yönetiyor. Aynı za- manda "RP'nin kalesj" olarak da ünlenen Sultanbeyb için İller Bankasfnın 1993 yıbnda haa- rladığı bir rapor çarpıcı husus- lan içeriyor. iller Bankası İstanbul Bölge Müdürlüğü'nce hazırlanarak Genel Müdüriük İmar Planla- ma Dairesi BaşkanhğTna gön- derilen B.09.2.İBG. 1.00.08 9405 sayıb rapor İller Bankası Genel Müdürlüğü'nün talebi üzerine hazırlanıyor. Baraj su toplama havzasının "Organize şekilde işgal edildiği" görüşü- nün yer aldığı rapordan özet alıntılar şu şekilde: "... Sultanbeyli, ömerli Bara- jı su toplama havzasının uzun mesafeü koruma alanında yer almaktadır. kartal Uçesi Sa- mandra bucağına bağlj küçük bir köy yerleşmesi iken 80'li yıl- laruı ortalanndan itibaren hazi- ne ve özel mülkiyetteki arazile- rin organize bir biçimde işgal edüerek pazarlanması ve yoğun Dorlık'kHi Ömerli Barop'no »Jen SU, SufembevŞ kanataasyofl suiarımn etltisjvlt kirienefek İu koldon jehr biçimde kaçak olarak yapüan- ması sonunda, bugün, 1990 nüfu- su 82 bin 298'e varan, tümüyle yasadışı yollardan oluşmuş bir kent ortaya çıkmıştır. Bu kaçak kent, merkezi yönetim tarafın- dan, 1989 yıhnda belediye, 1992 yılında ise ilçe yapılmıştır." "Kaçak kent Sultanbeyli" nin gerçek nüfusunun gözüken ra- kamlarnın birkaç katı oldu- ğuna dikkat çekilen raporda, "Şu anda. bundan sonraki yapı- larunaları durduracak bir karar ya da tavır alınsa bile, yapılmış ve yapılmakta olan yiizlerce çok katlı boş yapı iskan edildiğinde Sultanbeyli'nin nüfusu en azın- dan 250,300 bini bulabUecektir" dendi. İstanbul Metropolitan Alan Naam Planı'nda Sultan- beyli yerleşme alanı'nın "Ömer- li Barajı Su toplama Havzası" çlarak gösterildiği vurgulanan İller Bankası İstanbul Bölge Müdürlüğü raporunda, bölge- deki su havzalannın korunması için belediye, valilik, İller Ban- kası ve Bayındırlık İskan Ba- kanbğı'nın yetkili olduğu. an- cak bu kurumlar arasında ko- ordinasyon sağlanamadığı da belirtildi. Sultanbeyli'nin kaçak olarak hızla büyüdüğü ve hatta kaçak olmasına karşın ödüllendırile- rek ilçe yapılmasına "ne hikmet- se" bütün hükümetler ve yerel yönetimler döneminde karşı çıkıldı. Eskı Belediye Başkan- lanndan Bedrettin Dalan döne- minde Sultanbeyli'nin Ömerb Barajı'm kirletmesine karşı ön- lem olarak geh'ştirilen projeler kendisinin 1994 yerel genel se- çimlerindeki projelerinde de yer aldı. Bu raporun "Sultanbeyli'- nin dünü bugünü" başlıklı bölü- münde "bu yerieşim birimi İstanbul'a su temin edilen Ömer- li Barajı'nın su toplama hav- zasının uzun ve kısa mesafeli ko- ruma alanı içinde kaknaktadır" dendi. Gene İstanbul'un eski Belediye Başkanı Nurettin Sö- zen'in çahşmalannda da Sul- tanbeyli'deki tehlikeli gelişme- ye dikkat çekilerek, bölgenin alt yapı çabşmalannın hızla baş- latılmasının gerekliliği belirtil- di. İstanbul'un Avrupa ve Ana- dolu yakalanna su sağlayan Ömerli Barajı 1972 yılında işlet- meye açıldı. Barajın maksimum rezerv hacmi 267 milyon 592 binmetreküp. 1989 yıbnda dev- reye giren Darlık Barajı'ndan da bu baraja su pompalanıyor. Ömerli-Darlık ikilişi ile Anado- lu Yakasfnda Üsküdar'dan Gebze'ye kadar. Salacak- Sarayburnu geçişi ile de Emi- nönü'nden Bakırköy'e kadar geniş bir bölge su alıyor. Bu ba- rajdan aynca acil durumlarda Terkos'un beslediği Haliç'in kuzey kesimine de su veriliyor. Ömerli Barajı'nın su toplama havzasına yerleşen kaçak yapı- lar Sultanbeyli'nin Refah Parti- li yönetimince engellenemiyor. Buraya yapılan ve resmi rapor- lara karşın önlenemeyen kaçak yapılann hiç birisinin alt yapısı da bulunmuyor. Çoğunlukla fosseptik çukuru kullanan yapılann tüm artıklan derelere verilerek ya da toprağa kanşa- rak Ömerli Baraj Gölü'ne ulaşı- yor. RP'blerin yarattığı tüm bu kirblik ise musluklanmıza ka- dar ulaşıyor. Medyaya karsı destek arayısında Başbakaıı ÇiIIer'den karşı atak •DYPTemsücöer Medisi'ni bugüa oİağanûştö topîayacak olan Başbakan Tansu Çilkr. nedaı 'bedef haiine geidiğini anlatarak, parti örgütünti *atoının açık, başînındik' o0uğu konusunda iknaetmeye çaJışacak. ANKARA (Cumfeoriyet Börosu) • Meclis araştırroa önergesine konu olan sen'eîinirj kayna^ra, '•babadan kalma" olarak açıklama- ya çalışan, ancai maîvarbğına iiîşkin tartı- şmalann dnünü kesemeyen Başbakan Tansu Çffier, parîi içi muhatefete ve medyaya karşı destek arayıjıiida. Bu çerçevede, DYT TerrjsiîeiJer Meclisi'ni înıgün olaganüstö toplay-acak olan Çiîİer, ne- den it keâtf haiine geldîğinj anlatarak, parti örgiitünü. '"ainaaB açık. iuşauB dü1 ' oiduğu konusunda ikna etmeye çabşacak. Malyartiğıtıa İlişkîn araşurma önergesinin SHP'nin desteğiyle reddedümesine ve DYP Grubu'nda yaptığı açikiamaliara karşm, Dev- îet Bakaru Mtİmst Afi Yıimaz ve îzmir Miöet- vçkifi Nevzat Çobaaoğlo tarafından isîifayia protestoedilen, DYP'li muhaMfierin ağu-eleşji- ri botnbardimaiHna hedef olan Başbakan Çil- ler» karşı atağ> geçti. Çiİİer, paıti loıracularj, hayatta kalau eski genel başkatılar, Genel İdare Kuruiu, Merkez Karar Kunıla ve Yüksek Haysjyet Divanı üye- feri, miHetvekiJleri, iî başkankn ve belediye başkaiîSartndan oluşan genişleüimiş DYP Temsilciler Meciisfni oîağanûsîü topiantıya çağırdj. Bugûn saat 11.00'de Böyük Aökajra Oteii'sde gerçekleştirilecek DYP Terasifciîer Medisi toplanüss ıçin TBMM Bajkanı Hüsa- nıettin Gsdonık'a telgrafla çağn yapıkliğf öğ- renildi. DYP çjevrekıinden edinflen bügiye göre Çil- ier, geotşietürniş Temsiîciler Medîsi'ni, " f ^ t i örgütiinün, tarafiı haberter aedentyk kaM&âne g§>enini kaybedebüecegj ve çeüjkiye &şeb8e- ceği efld^esiyte" oîağanüsrö topiantıya çağjrdı. Son geJişîîıeteri Cumhuriyet'e değerleödirei} DYPlı birbakan. "SaysB Başbakan,parti ör- %&tSaem ve yetküi kandiaim», sağaan sofdui dayacaldan bügiferie olaya yaklaşmalarmı îae- miyor. Bugün ya|>aca^ açidamâlafla, yetküi ağiz olarak, rnerak ettHüeri her konuya yanıt verecek. ANAF*möaergesıininve parti içJBtoba- fefetin tavnaıa siyasi ne&nkrim ortaya koya- csu\" dedi, DYFü muhaliflerin, Çiller'in olası bir "ör- gjât öouDde besıtp sorroa"' girişimîne karşı kaui- mamakn bekienen toplartüda, 27 Mart seçim sonuçlanmn yanı ara, örgüî sorunlajrmın da eie alısaca^ belirtülyor. Temiz ve sağlıklı su için iş başına • Baştarafi 1. Sayfada Elmalı Barajı tüm bu anlatı- lanlardan ötürü, "Ağır kirlen- me" nedeniyle devre dışı bırakı- lırken RP'li Gaziosmanpaşa Belediyesi İstanbul'un tüm Av- rupa yakasına su veren Alibey- köy Barajı'na kanalizsyon bağ- lamak için künk döşerken, gene RP'li Sultanbeyb'de de alt yapı olmadığı için tüm atık sular bo- rularla derelere akıtıldı. İçinde insan dışkısı dahi) her türlü atık maddenin bulunduğu bu sular Ömerli Barajı'na kanşarak bu- radan da musluklanmıza ulaşü.Tüm bu gerçekleri yansıt- tığımız yayınlanmız sırasında gerek Valilik gerekse İSK.İ yö- neticileri "Barajlarımız ulusJa- rarası parametrelerde temiz" görüşünde ısrar ettiler. Nüfusu 10 milyonu aşan İs- tanbul'da. siyasi iktidarlar ve belediye başkanlan genel ola- rak "gözüken" hizmetlere gjt- meyi yeğlemesiyle su sorunu böylesine dev bir boyutta karşımıza çıktı. Ara ara ciddi bazı çalışmalar yapılmasına karşın yüzde 90'ı sadece "Proje aşamasında" \e kürsülerdeki konuşmalarda kalan ''hayau' yatmmlarla" İstanbul'un alt yapı sorunu bü- yüdükçe, büyüdü. Kesinlikle korunması gereken su havza- lan gene siyasilerin tavizleriyle kaçak yapılarla dolduruldu. Tüm bunlann sonucunda İstanbul'un suyu. su kay naklan ve ilgili alt yapılan kullarulma- ması gereken ölçüde kirlenip bozuldular. Bu durum rapor- larla saptandığı halde seçilmiş ve atanmış yöneticiler "Endişe edecek durum yok" açıkla- masını >apmayı uygun gördü- ler. İşte bu nedenlerle Cumhuri- yet gazetesi olarak. tüm bilim- sel raporların ışığında ilgilileri. yöneticileri vesiyasetcileri göre- ve çağırmayı bir kamu görevi savdık. Jüpiter'de büyük çarpışma çarşambaya • Shoemaker kuyrukluyıldızının Jüpiter gezegenine çarpmasının ardından 1800kilometre çapında ateş topunu çağnştıran bir bulut oluştuğu belirtildi. Şu ana kadar çarpışmadan Dünya'nın etkilenmediği kaydedildi.Levy ve Shoemaker. çarpışmadan sonra büyük bir enerjinin serbest kaldığını, bunun Jüpiter'in yukan kesimlerine doğru yükseldiğini \ e gezege- nin ufuk çizgisinin üzerinde görüldüğünü belirttiler. Haber Merkezi- Dünya ka- muoyunda günlerdir merakla beklenen Shoemaker kuyruk- luyıldızının Jüpiter gezegenine çarpmasının ardından 1800 ki- lometre çapında ateş topunu çağnştıran bir bulut oluştuğu belirtildi. Şu ana kadar çarpış- madan Dünya'nın etkilen- mediği kaydedildi. Dünya'dan 720 milyon kilo- metre uzakhktaki Jüpiter'e çar- pan kuyrukluyıldızın ilk bölü- münün küçük parçacıklardan oluşan zayıf bir küme olabı- leceğini ve Jüpiter'in atmosfe- rinde dağılabileceğini belirten Sutherland Gözlemevı'nde bulunan yetkililer, 20 temmuz- da kuyruklu şıldızın en bü\ük parçası ile gerçekleşecek çarpı- şmanın daha etkili bir görüntü sağlayacağını umduklannı kaydettiler. ÂBD'nın Maryland eyale- tindeki Baltimore'da bilim ens- titüsündeki teleskoptan yarar- lanarak çarpışmayı izleyen. kuyrukluyıldıza isminı \eren bilim adamlan Eugene Shoe- maker ve David Levy ise yaptıklan açıklamada. "Bir in- sanın hayatında. ancak bir kere görebileceği bu büyük olay ı izle- mekten mutluluk duyduk.Böyle bir şeye ancak 1000 yılda bir rastlanabilir" dediler Levy ve Shoemaker. çarpış- madan sonra büyük bir enerji- nin serbest kaldığını, bunun Jü- piter'in yukan kesimlerine doğru yükseldiğini \e gezege- nin ufuk çizgisinin üzerinde gö- rüldüğünü belırttiler. Bıîim adamlan, gezegenin yörünge- sinde de bir değişıklik ol- madığını kaydettiler. Haraççı'vıharacabağladılar MEHMET DEMİRKAYA Gaziosmanpaşa Haraççı bel- desinin DYP'li belediye yöneti- mi, kaçak yapılara para karşılı- ğı izin verdiği ve kendi taraftar- lannın yaptığı kaçak binalara gözyumduğu iddiasıyla Ga- ziosmanpaşa KaymakamhğY- na şikayet edildi. Haraççı Be- lediyesi'nin CHP'b mecbs üyesi Sevdakar Güler tarafından kay- makamlığa verilen dilekçede. kaçak binalardan 10 milyon bra alındığı öne sürüldü. Haraççı Belediyesi CHP'li meclis üyesi Sevdakar Güler ta- rafından Gaziosmanpaşa Kay- makamlığı'na verilen dilekçe de şöyle denildi: "Göreve geldiğimizden beri beldemizde devamlı yasalara ay- kırı hareket edilmektedir. Bele- diye başkanı etrafı ile birlikte hareket etmekte ve haksız fıiller- de bulunmaktadır. Kaçak yapı- laşmada kendi taraftarlarına izin verilirken diğerlerine yasak uygulanmaktadır. Bu kaçak yapılardan gayri resmi izin adı altında para alın- makta ve bu paralar da gelir gi- der hesaplarına intikal ettirilme- mektedir. Kişi başına 10 milyon lira alın- maktadır. Bu konuda özel bir gayret sarf edilmekte »e belli ki- şilere izin \erilmektedir. Ktsaca açık açık taraf tutul- makta ve belediye yasaları ve sosyal kuralları hiçbir zaman göz önünde bulundunılmamak- tadır. Bu nedenle makamuıua baş vurma zarureti hasıl olmuştur. Gerekli tetkikin yapılması ile anılan baksızlık ve yasa tanı- ma/lığa son verilmesi için gere- ğini arz ederim." DYP'li Haraççj Belediye Başkanı Metin Karahan'ın em- lakçı oiduğunu. başkan seçil- dikten sonra emlakçıbğı sür- dürdüğünü iddia eden Sevda- kar Güler, belediye yönetimi- nin. ev yapanlardan çeşitli ge- rekçelerle para istediğini. ver- meyenlere ev yapma izni veril- mediğini söyledi. Belediyeye bağış adı altında toplanan pa- ralar karşıbğında. parayı \eren- lere belediyenin kaşesini taşı- yan küçük bir pusula verildiğini belirten meclis üyesi Güler. "Ben dilekçeyi verdikten sonra bu pusulalar belediye göre\!ileri tarafından geri toplanmaya baş- landı. Gerçi bu pusulalar huku- ken pek fazla bir şey taşunıyor ama yinede geri toplamaya çalı- şıyorİar" dedi. Pusulalarda >a alınan paranın miktan yada ni- çın alındığının yazılı oiduğunu öne süren Güler. seçimlerden sonra DYP'b bir meclis üyesi- nin hazine arazisine iki katlı bir inşaat yaptığını söyledi. "Ben kendi yerime ev yapamıyorum" 1282 sayıb kendisine ait par- sele ev yapmak için iki >ıl önce temel attığını anlatan MikaiJ Birdal, "Temeli yol tarafından yeterince geriden atmadığım için bana izin verilmiyor. Ama hazine arazilerine inşaat yapılıyor, onlara ses çıkartılmi- yor. Ben kendi yerime ev ya- pamıyorum. Bu haksızlıkrır" dedi. Cemai Keieş adh yurttaş da belediyeye para verene izin ve- rildiğini vermeyene de çeşitli ge- rekçelerle zorluk çıkartıldıeını savundu. MISIR BAŞBAKANIATIF SITKI: Malvarlığmı kanıtlayan hakkını alacak İSTANBUL (AA) - Mısır Arap Cumhuriyeti Başbakanı Dr. Atıf Sıtkı. Türk vatandaşla- nnın Mısır'da bulunan emlak- leri ile ilgili konulann yann An- kara'da yapılacak resmi temas- lar sırasında ele abnacağını açı- kladı. Dört günlük resmi bir ziyaret için Türkiye'de bulunan konuk Başbakan Atıf Sıtkı, Türk va- tandaşlannın Mısır'daki mal- \arbklan ile ilgili konular üze- rinde iki ülke arasında görüş- melerin devam ettiğini söyledi. Sıtkı, iki ülke arasında imzala- nan anlaşmaya göre Mısır'da malvarbklannın bulunduğunu kanıtlayarak Mısır makamlan- na başvuruda bulunan kişilerin haklannın tazmin edildiğini kaydetti. Uzatılan başvuru sü- resinin 3 Ağustos 1994 tarihin- de sona ereceğini hatırlatan Başbakan Sıtkı. "Bu ziyaret sı- rasında da bu konu ele aluıacak" dedi. Türkiye ile Mısır arasındaki ilişkilerin tarihin derinliklerine inen sağlam bağlar üzerine ku- rulu oiduğunu vurgulayan ko- nuk başbakan. "Türkiye'nin yeri, Mısır halkının yanında bü- yük ve yücedir" dedi. Dr. Sıtkı, Türkiye'de uygu- lanmakta olan ekonomik istik- rar önlemlerini yakından izledi- ğini ve Mısır'da yapılan benzeri uygulamalarda Türkiye'nin de- neyimınden yararlanıldığını da ifade etti. İki ülke arasında özelb'kle ekonomik ve ticari alanda işbir- liğinigebştirmeimkânlanbulun- duğunu kaydeden Dr. Sıtkı. şöyle konuştu: "İldlî ticaret hacmi, yaklaşık 300 milyon dolara ulaşmakta- dır. İki ülke potansiyeli değer- lendirildiği takdirde, bu rakamm daha yukarıya çekilme olanağı bulunmaktadır. Aynca iki ülke özel sektörleri arasında ortak yatırımlar söz konusudur. Özel sektörü teşvik etme kanalıyla ortak yatırım hacminin daha da arttuılması mümkündür." Uluslararası topluluğun Bos- na'ya fıili müdahalede bulun- ma konusunda geç kaldığını da belirten Mısır Başbakanı, soru- na çözüm bulunması için Mısır ve Türkiye'nin İşlam Konfe- ransı Örgütü (İKÖ) çerçevesin- de yürüttükleri işbirliğinın de- vam etmesi gerektiğini bildirdi. Mısır Başbakanı Dr. Atıf Sıt- kı. "Bütün arzumuz, taraflann müzakereler yoluyla sonına ba- nşçı bir çözüm bulmalarıdır. Şimdi bir çerçeve anlaşması var- dır. Bize gelen bilgilere göre bu anlaşma taraflann kabulünü gördü. Şimdi yapılması gereken uluslararası topluluğun, bu an- laşmanın titi/likle uygulanması ve daha fazla insan kanının akı- tıbnasına son verilmesi için gay- ret göstermesidir." dedi. AĞLAMAKVE GÜLMEK İlhan Selçuk 9. bası 60.000 (KDV içinde) Çağdaş Yayuıları Tûrkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-İstanbul Ödemeli gönderilmez
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear