23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 26 HAZİRAN1994 PAZAH 12 KULTUR | 22. ULUSLARARASIİSTANBUL MÜZİK FESTİVALİ Aileden bulaşan 'flüt hastalığı'AHUANTMEN Ünlü İrlandab flütçü James Galway. Uluslararası İstanbul Müzik Festivali kapsamında ön- ceki akşam Aya İrini'de piyanist Phillip Moll' eşliğınde verdiği konserde. Beetboven'dan Czenıy'ye. Saint-Saens'dan De- bussy'ye ve daha çağdaş besteci- lerden Nino Rotadan Jacques Ibert'e uzanan zengin bir prog- ram sundu.tki kez de bis yapan ünlü sanatçı, ikinci bisinde Schu- bert'ten İrlanda'nın geleneksel- mıink repertuvanndan "Daıuıy- Boy"akadar bir mıni konser daha verdi adeta. Konserlerinde klasık repertuvann yanı sıra özel- likle kendisi için bestelenmiş parçaJan da yorumlayan, hatta şu sıralar moda olduğu üzere pop müziğe de el atan James Galvvay ile Aya İrini'de konserinden bir- kaç saat önce yalnızca birkaç da- kika konuşma olanağı bulduk. James Galvvay, o sırada Phillip Moll ile birlikte prova yapıyor. salonun akustiği üzerine yorum- lar yapıyordu: "Salon ne kadar yankı yapıyor! Bu akşam etten ke- mikten bir halnla kaplı otsa da pek bir şey değişeceğini sanmıyo- nım. Bir f iirk halısı bile oba!.."" Londra'da Royal College of Music ve Guildhall'da eğitim gördükten sonra Sadler's Well Operası'nda müzik kariyerine başlayan ve bugüne dek dünya- run ünlü orkestralanyla pek çok konser veren James Galvvay, flü- te çok küçük yaşlarda ilgi duy- maya başlamış. "Bunun nedeni, evde flüt olmasıydı. Babam da bü- yükbabam da "flüt çalardı. Aüe hastalığıydı yani..." Popüler müzik kayıtlanyla billboard bstelerine de giren Ja- mes Galvvay için yapılmış "özel besteterin" arasındâ. Elton John- un ünlü flütçü için bestelediği ve Grammy aJan parçası "Wind Be- neath My Wings" de var. Gal- vvay, kendisi için bestelenen par- çalan yorumlamanın büyük bir heyecan olduğunu söylüyor: "Ara sıra çok zor parçalar da gefi- Ünlü triandalı flütçü James GaJway önceki akşam Aya İrini'de umıtulmaz bir konser verdi. (Fotoğraf: UĞUR GÜNYUZ) yor. Ama ben bunlan birer 'mey- dan okuma' olarak algılıvorum. Aynca özellikle beninı için beste- lenmiş olduğunu bilerek çalmak, çok güzel bir duygu." Klasik müzikte bu denli ba- şanlı bir kariyeri varken, pop müziğe neden e] attığmı soru- yoruz... "Para için" diyor. "Ve daha çok kişiye uluşmak için. lis- telere girebilmek için. Pavarorri örneğini verebilirim size. Böyle de- ğişimlikler yaptığı için listelere gi- rebiJdi, milvonlara ulaştı. Aynca bunun bir de şöyle bir yanı olumlu yanı »an Geniş kitle bu tip kayı- tlarunızı dinlediği zaman, bizi tanıyor, yonımladığunız başka şeyleri de dinlemek istiyor. Bu da ona klasik müziğe giden yolu açmış oluyor." Pekı hangisi daha çok zevk ve- riyor? "Bana herşey zevk veriyor. Ama ben bir klasik müzik yorum- cusuvum ve bu aianda daha ba- şanlı olduğumu büiyonnn." Dünvanın dört bir janında seçkin konser salonlannda çalan James Galway. Aya İrini'de çal- mayı bir ayncalık sayan pek çok müzisyenin aksine. bu konuvu pek abartmıyor: "Küise işte. Kfli- se kilisedir, konser salonu da kon- ser salonudur." Peki çaldığı me- kandan hiç mi etkilenmıyor? "Hayır" diyor. "Mekanın hJçbir önemi yok. Ben her yerde en iyi çaiarım. Banvoda bile...". Bu güleryüzlü, tıpik İrlandalı adama. kahkahalan arasındâ son bir soru. nııizik dışında ne vaptığı: "Bahçemle ilgileniyorum. Kitap okuvorum. Püro içiyorum. Hep geciktirdiğim noel mektup- laruıı yazmava koyulııvorum..." Caz fotoğrafları sergisi Költür Servisi - Fotoğraf sanatçısı Levent Öget'in "Caz Fotoğraflan" adh sergisi 10 temmuz pazar günü The Marmara Oteli Sergj Salonu'nda açıbyor. Bu yıl ilki düzenlenen "UlusJararası Caz Festivali" bünyesinde gerçekleştirilecek olan sergi 25 temmuza kadar sürecek. Aynca geçtiğjmiz ay açılışı yapılan Esma Sultan Yahsı'- nda da bir dia gösterisi alacak. Bu proje alü yıllık bir hazırhk sürecinde pek çoğu Istanbul'da olmak üzere çeşitb konserler sırasında tasarlanıp gerçekleştirildi. Çoğunluğu portre tarzında çalışılmış siyah-beyaz 34 caz müzisyeni fotoğrafindan oluşuyor. Fotoğraf calışmalanru 70'- lerden itibaren kişisel oiarak geliştien Öget, 1991 yılında Kanada'nın Toronto "Art on Edge" festivaline kaüldı, aynı yıl Toronto'da bir de kişisel sergi açtı. 1992'de ise "Mavi Sürgün" filminde set fotoğ- rafçısı olarak çalışan sa- natçının son dönem çah- şmalan arasındâ Hüseyin Katırcıoğlu yönetiminde ger- çekleştırilen "TRUVA Kitle Tiyatrosu Çalışması" için hazırladığı fotoğraf projesi ve Selçuk Gürışık için haa- rladığı moda kataloğu yer alı- yor. Öget aynca çeşitli müzik programlan, reklam ve televizyon programlannda da müzik danışmanlığı. çeşitli radyo kanallannda yayınla- nan caz programlan yaptı. İngiliz Oda Orkestrası bu akşam Aya İrini'de klarnetçi Thea King'e eşlik ediyor Hyanoyla klarnetarasındâ...Küttür Servisi - İngiliz Oda Orkestrası. genç yıldız kemancı Frank Peter Zimmer- man'dan sonra. bu kez usta bir klarinetçi, Thea King'e eşlik ediyor. Şef James Juod yönetiminde piyanist Stephanie Gonley ile birlikte bu akşam saat 19.00"da Aya İrini'- de Mozart, Makolm ArnoJd, Dvorak ve Haydn'ın yapıtlannı seslendirecek olan King ile yapılan bir söyleşiyi sunuyoruz... - Çocukluğunuz nerede geçti? Çocukluğumun büyük bir bölümü Hitchin'de geçti ama asbnda her ailemin kökenleri Almanya ve Amerika'ya uzanı- yor. Her iki büyükbabam da Alman. An- nemin babası, bıroperadüşkünüydü. Ko- nigsberg'de doğmuştu. Babamm babası - ki ailemizin Yahudi kökenleri buradan geliyor - Amerika'dan İngiltere'ye gelmiş. Soyadmı Mayer'den King'e değiştirmiş, iş bulması daha kolay olsun diye. Ben önce Hitchin'de sonra da Bedford'da okudum Annem piyanistti, piyanoya başlamamı teşvik eden de odur. Piyanoya başladığV mda beş yaşındaydım. - Gittiğiııiz okullarda müzikle ilgilenme otanağınız var mıydı? Pek değjl. O günlerde müzik ikinci planda kalan. pek önemsenmeyen bir şey- di akademik çalışmalarla kıyaslandığı- nda. Piyanoyu da okul dışında ö|rendim. Bedford'daki okulumda müzik öğretme- nimin yürekJendirmesiyle kendi kendime flüt öğrenip bir konsere çıkmıştım. Der- ken bana başka bir üflemeli çalgı verdi müzik öğretmenim, basit bir klarnetti. Ben de Bredford'daki müzik mağazasma gidip bir klarnet kitabı istedim. Anımsı- yorum, tezgahtar bana basit klarnet için miyoksaBoehm'mu olsun diye sormuştu. Ben de olabildiğince basit ölsun lütfen de- miştim! - Yani klarnet derslerine okuldayken başladııuz? Kendi kendime öğrenmeye başladıktan kısa bir süre sonra BBC Senfoni Orkest- rası'nın ikinci klarnetçisi olan Ralph Clar- ke'dan ders almaya başladım. O dönemde Klarnetçi Thea King orkestra savaş nedeniyle Londra'dan Bristol'a, oradan da Bredford'a gelmişti bombalardan kaçmak amacıyla! Ama Bredford'da yaşam yeterince olaylı geçi- yordu. O dönem4e Ralph Clarke'dan sü- rekli ders aldım, üstelik bir Boehm klame- tim de oldu. - Kraliyet Müzik Akademisi'ne girdiği- nizde kimlerle çalıştınız? O sıralar pıyona hala birinal calgımdı. onun için Arthur Alexander°la çahştım. Ralph Clarke Londra'ya dönmediği için klarnet derslerimi Jack Thurston'dan aldım. - Peki klarnet ne zaman daha önemli bir yer oluşturmaya başladı? Eğıümımın son yıllannda. - Okuldan sonra neler yaptınız? 1947 yılında okulum biui. ben de Geor- geDyson'lagörüşmeyegittim. Obana "Ta- bü ki evlenip müziği bırakacaksınız. Zaten turnelerdf bir kadın erkek müzisyenierin başına ancak dert olur..." dedi. Müzik kanyerimde çok sık turneye çıktı. ama kimseye sorun olduğumu sanmıyorum. üstelik onlann her türlü eksığinı ben gide- riyordum... şampuandan tutun da adap- törlere kadar! O dönemlerde yeni mezun- lar. genç müzısyenler salt kendılennı geliş- tirmek repertuarlannı zenginleştirmek için çalarlardı, bıraraya gelırlerdi... pek çoğumuz Colin Dans ile birlikıe Kalmar Orkestrası'nda çalıvorduk örneğin. - Kraliyet Akademisi'nden mezun olduk- tan kısa bir süre sonra Sadler's WeU Ope- rası'nda baş klarnetçisi oldunuz... Amatör orkestra çalışmalanm sırasj- nda. Sadler's Well Operası'nda başklar- netçi olan Eılenn Tranmer ile tanışüm. Daha sonra İngiltere adına bir satranç tur- nuvasına katıldı. yenne de benım çalmamı istcdi. Derken ben bu görevi sürdürdüm. 1952 yılında Jack Thurnston ile evliliğme dek. O günlerde kadınlann evlendikten sonra çalışmayı bırakması beklenirdi, za- ten benim eşim biraz rahatsızdı ve onun- la ilgilenmem gerekiyordu. ben de bu ne- denle bıraktım. - Jack'i kaybertikten sonra yeniden mü- ziğe döndünüz... Kralıjet Fılarmonı Orkestrası'nda ke- mana olan James Veriry Portia Ensemb- le'ı kurduğunda beni de çağırdı. Onun araalığıyla Eric Robinson'ın TX Orkest- rası'nın sürekli elemanı oldum. Derken Goldsborough Orkestrası'yla Londra Mozart Müzisyenleri'nin ikinci klarnet- çisi oldum. Sonra Londra Mozart Müzis- yenleri'nin başklarnetçisı oldum ve 1984 yılına dek onlarla çaldım. 1960 yılında İngiliz Oda Orkestrası'na katıldım, dört yıl sonra da başklarnetçi oldum. - Sizin bu yüzyılın ilk yarısını kapsayan jngiliz repertuvanna daha >oğun bir eğili- miniz var... Klarnete daha uygun olduğu için olabilir mi? Evet, bir bakıma öyle. Ama İrlanda pi- yano repertuvanyla yetiştirildım ayru za- manda. yani Bax, Moeran gibi bestecıler... ve onlar sayesınde o dönemi o kadar sev- dim. Aynca Alman stiline de eğılimim var. Alman kökenlerim nedeniyle belki de. New Hampshire Dostluk Korosıı Kültür Servisi - Amerika'nın ürüü vokal toplujuğu New Hampshire Dostluk Korosu temmuz ayında İstanbul'da iki konser verecek. Topluluk 13ve 14 temmuz günleri Amavutköy'deki Amerikan Robert Koleji Suna Kıraç salonunda müzikseverlere farklı bir dinleti sunacak. Değişik kesimlerden gelen ancak müziğe karşı tutkuları ortak yanîannı oluşturan müzisyenlerden oluşan topluluğun müzik direktörlüğünü Betty Bilodeau yapıyor. 40kişilik sanatçı kadrosundan oluşan Nevv Hampshire Dostluk Korosu konserlerinde Amerikan halk türkülerini,Amerikan klasiklerini,Broadvvay müzikallerinden seçmeleri ve "spiritual"leri seslendirecek. Konsere Şef Yeşua Aroyo yönetimindeki İstanbul Oda Korosu da kısa bir programla kaülacak. (Bilgi için: 247 57 85) Agora'dan uluslararası karikatüp yarışması KültürServisi - Kuzey Nevv York eyaletinde ctkinliklerini sürdüren Agora Sanat Galerisi uluslararası bir kankatür yanşması düzenliyor. Bir festival kapsamında gerçekleştirilecek olan yanşmaya katılacakyapıtlann sosyal içerikli olması gerekiyor. Birinciye 500, ikinciye 250, üçüncüye de 100 dolar para ödülü verileceİc olan yanşmanın son katılma tarihi 20 ağustos. Sedat Taşkale yönetimde çalışan Agora Sanat GalerisiTürk ve üçüncü dünya ülkeleri sanatçılannın yapıtlannı tanıtmayı amaçbyor. (Yanşma için başvuru telefonu: 0013154289584,0216 342 90 70 - Türkiye) LSide Fotoğraf Yarışması Kültür Servisi - Side Belediyesi Şenlık ve Gösteri komitesi'nin düzenlediği 1. Side Fotoğraf Yanşmasj sonuçlandı. Sonuçlara göre, siyah, beyaz baskı dalında birincilik ödülü Neyzen Cömert'e, ikincilik ödülü Orhan Alptürk'e, üçüncülük ödülü KadirBanabak'a, mansiyonlarda Neyzen Cömert, Fatih Gürsel ve Pemra Erginoğlu'na, renkli baskı dalında birincilik ödülü İbrahim 2^aman'a, ikincilik ödülü Serdar Kaya'ya, üçüncülük ödülü Osman Erel'e mansiyonlar da Vahap Akşen ve Faruk Ertunç'a verildi. Siyah/İDeyaz baskı dalında özel ödüller Neyzen Cömert, Orhan AJptürk ve Ergun Önen'e, renkli baskı dabnda da Vahap Akşen, Sunay Sunar ve Faruk Ertunç'a verildi. Yanşmada ödül kazanan ve sergilemeye değer bulunan yapıtlar 13-21 ağustos tarihleri arasındakı Side Fotoğraf Şenlıği'nde sergilenecek. Kazananlara ödülleri 13 ağustosta yapılacak bir törende venlecek. 'Gitarın Dünyası' başlıklı fotoğraf yarışması Kültür Servisi - İspanya'nın Cordoba kentinde bu yıl ikincisi düzenlenen 'Gitann Dünyası 1994' konulu FIAPpatronajb, uluslararası fotoğraf yanşması sonuçlandı. Türkiye'den de fotoğrafçılann kaüldığı yanşma sonucunda, Adnan Veb' Kuvanhk renkli baskı dabnda dört seri yapıtı ile' GitannDünyası 94' altın madalyasını kazamrken, Coşkun Günal gümüş madalyaya değer görüldü. Aynı yanşmada Neyzen Cömert FIAP mansiyon ödülünü aldı. Kuvanbk'ın aynı yanşmada daha önce de.bir gümüş madalya aldığı bildirildi. ÖzgüpArıcaRönesans Biblotek Bar'da Kültür Servisi- Krakov 94 Uluslararası Gitar Müziği yanşmasının geçen şubat ayı gerçekleştirilen ilk elemelerinde ilk üçarasıiıa giren, mayıs ayında dafinallerekatılarakjüri özel ödülünü alan gitarist Özgür Anca Enka Rönesans Biblotek Bar'tn bu haftaki etİunliğiçerçevesinde28 haziran ,) gecesi saat 19.00'da müzikseverler ile buluşacâk. Bilar'da bu hafta Kültür Servisi- Bilar İstanbul'un düzenlediği yaz seminerlerinin ikinci haftasında 29 Haziran Çarşamba günü saat 19.00 da Ali Akay'ın oturumunu yaptığı' Şerif Mardin ve Sivil Toplum' seminerinin ikinci ve son bölümü, 30 haziran perşembe günü saat 20.00 da ise Oruç Aruoba'nın çağdaş insanın kutsal bk durumunu ele aldığı' Kut' başlıklı seminer yer alıyor. 1 temmuz cuma günü saat 19.00 da gerçekleştirilmesi düşünülen tartışma ise Burhan Özkan ve Mahmut Kurdoğlunun' Sanat, İdeoloji, Ütopya' başbğı alunda yer alacak. Eyrensel Kültür'de kısa film gösterimi Kültür Servisi - Beyoğlu Tünel'deki Evrensel KültürMerkezi'nin bu hafta sonu programında iki kısa film ve bu fılmler üzerineyönetmeniyle yapılan bir söyleşi yer abyor. Ahmet Sönmez'in ödüllü fıteıleri "Ejderin Dönüşü" ve "Sıradan Bir Evliliğin Beş Gününün Sıradan Anlan'"nın gösteriminden sonra Ahmet Sönmez'le bir söyleşinin yer alacağı program bugün saat 19.00'da başbyor. Kopenhag Caz Festivali'nde Zavvinul'danJohn Mayall'e KOPENHAG<Cumhuriyet) - Kopenhag bu yıl yine 1-10 temmuz tarihleri arasındâ koca bircaz kulübüne dönüşüyor. Festivabn programında 500'e yakın konser yer abyor. Caz festivali bu yıl kente biraz daha yayılarak kent merkezinin hemendışındakimahalleleredegötürülüyor. Kopenhag'da 12 tane açık hava sahnesi kurulacak ve festivabn devam edeceği on gün boyunca saat 16.00'dan itibaren Kopenhag'daki me> danlar ve parklar caz müziğiyle dolacak. Bu yılki programda yine ilginç isimler yer abyor. Eskilerden Oscar Peterson'la, Danimarkab Svend Asmussen'in başını çektiği programda Lıonel Hampton and His Golden Men of Jazz. Steve Coleman. Mike Stern, Joe Zavvinul&Trilok Gurtu, Betty Carter, John Aberbrombie, Dave Hollan, Roy Haynes, Niels-Henning Örsted Pedersen, Steve Grossman, Egbertö Gismonti, John Mayall&The Bluesbreakers gibi isimlerin yanısıra Danimarkab ve uluslararası daha bir çok müzisyen bulunacak. Ünlü trompetçi Muvaffak Falay yıllar sonra ilk kez Türkiye'de konserler veriyor Klasik cazıngeridekalanustalanndan FERRUH YILMAZ KOPENHAG - Dizzy GİUespie 1956'- da Ankara'ya geldiğinde, havaalanında aralannda 25 yaşmdaki bir genç trompe- tistin de bulunduğu 6 kişilık bir caz grubu tarafmdan karşılanmıştı. Gillespie. yıllar sonra birbkte çalacağı bu genç için, Ame- rika'ya döndüğünde, "EMridge ya da ND- les Davis kadar iyi bir trompetist" diyecek- ti. Cazın bu yaşlı kurdunun sözünü ettiği gencin ismi Ahmet Muvaffak (Maffy) Fa- lay'dı. Gillespie'nin teşviki üzerine Avru- pa'ya çıkan ve İsveç'i üs tutan Muvaffak Falay, özelükle klasik cazm geride kalan önemü isimlerinden biri. Maffy Falay, yıilar sonra şimdi tekrar Türkiye'de çalıyor. İlk olarak 22 haziran- da Kuşadası Beyaz Güvercin Festivali'ne katıian Falay'a burada. piyanoda Tuna Ötenei, kontrabasta ve davıılda Can Koz- ta eşlik etti. Maffy Falay'm İsveçli müzisyeııierden oluşan kendi grubunu ise yine bu yıl, İstanbul Festivali'nde dinlemek mümkün. Falay'ın İstanbul konseri 18 temmuzda Açıkhava Tiyatrosu'nda. Maffy Falay'ı ben iLk olarak yine kendi- si gibi İsveç'i mesken tutmuş Okay Temiz gibi müzisyenlerle birlikte kurduğu Sevda grubunun plaklanndan tanıdım. 1972- 73 yıllannda Türk Halk Müziği motiflerini caza taşıyan Sevda, İsveç ve Danimarka'- da oldukça popüler olmuştu. Klasik günlere dönmüş... Falay'ın kendisini ise ilk kez. 1985'te Ayten Alpman'ın arkasında, Bodrum'daki küçük bir caz kulubünde dinlemiştim. Ge- çenlerde yıllar sonra tekrar Kopenhag'da Copenhagen Jazzhouse'ta dinlediğim Fa- lay, Sevda öncesinin klasik günlerine dön- müş bir Falay'dı. Mafiy Falay şimdi kendi adını taşıyan sekstetiyle, 1940'Iann. 50'lerin bebop gele- neğini sürdürüyor ama repertuvarda cazın evergreen'leri ve 60'lann modern parçalan da var. 1960'dan bu yana bir çok ülkede çok sayıda tanınmış bir isımle bir- likte turneye çıkan ve onlarca plak doldu- ran Fala> kendi ismıne ilk plağını, sekste- tiyle birlikte ilk defa 1985 gibi geç bir ta- rihte vaptı. "We Six" adını taşıyan plak. Gillespie, Kenny Dorham, Tadd Dame- ron'un parçalanndan oluşuyor. Sevda günlerinden bu yana Falay'la birlikte çalı- şan ve Falay'la birlikte İstanbul'a gelecek olan Bernt Rosengren de saksofonistlenn- den bın. Dizzy Gillespıe'nin "Semn Lsmin Mu- vaffak, muvaffak olursun" diye Av rupa'ya çıkmaya teşvik ettiği Muvaffak Falay. 196O'ta yurtdışına çıküktan sonra ilk ola- rak Köln'de Kurt Edelhagen'in Radio Band'inde çalmaya başladı. Daha sonra, Kenny Clarke- Francy Boland Big Band'la 1966'ya kadar Avrupa lurnelenne çıktı, bir düzineye yakın plak doldurdu. Bu tur- neler sırasında tanıştığı İsveçli trombonist Aake Persson'un tavsiyesi üzerine İsveç"e gelen Falay. çeşitli gruplarla Avrupa ve dünya turnelerine devam etmesine rağ- men, burayı üs seçti ve İsveç Radıo Jazz Group'a dahil oldu. Falav daha sonra kendisınin dünyaya acılmasına neden olan Dizzy Gülespie'yle de birlikte çaldı ve 1970 yılında Dizzy Gillespie Reunion Orchestra ile birlikte uzun bir Avrupa tur- nesine çıktı. Avrupa'ya gittiği heryerde. "Gillespie'- nin Miles Datis ile karşıİaşhrdığı trompet- çi" diye takdün edilen Muvaffak Falay. yıllar sonra yine Türkiye'de. Cazın hard bepop ve svving tarzını se- venlerin ve bu muzıği o dönemın ustalan- ndan bırinden dinlemek isteyenlerin, Fa- lay"m konserlerini kaçırmamalan gerekir. Gerçi 50'lerin bebop'una "dönüş", genç cazcılar arasındâ şu sıralar oldukça yaygın bir eği'im. (Trompetin dahilerin- den sayılan \Vynton Marsalis de bu "genç'- 'lerden biri). Ancak bebop'u. bu tarzla ye- tişen bir dönemin ustalanndan dinlemek. başka bir tad. O dönynın ustalan. müziğe, gençlerde bulunmayan bir özellik katıyor Otantik- lik. Maffy Falay da o dönemin ustalan- ndan biri. Muvaffak Falay Altısı, Lluslararası tstanbul Caz Festivali 'ne karılacak
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear