25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
4 MAYIS1994 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA EKONOMI 11 TOBBkonsey toplanüsı • ANKARA (AA)- Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB)Ticaret Odalan Konseyi. 10 mayıs salı gûnü Ankara'da toplanıyor. TOBB'danyapıIan açıklamaya göre 1992-96 dönemi4. Konsey Toplantısı'nda. 'Kamu maliyesininyeniden düzenlenmesi ve kamu açıklannın kapaülması, kamunun kredi piyasalanndan çekilmesi, yatırtm ve ihracatın . geliştirilmesi için alınması gereken acil önlemler, gûmrük birliği ve genel asayiş konulan' ele alınacak. Bu arada, TOBB Ticaret Borsalan Konseyi de 13 mayısta, Denizli'de toplanacak. TOBB Başkaru Yalım Erez'in de katılacağı toplantıda, ticaret borsaJannın sorunlan tartışılacak. RuhsatSDdöyiz bürosutakibi • ERZLRUM(AA)- Erzururn'da ruhsatsız döviz bûrosu işletilmesine izin verilmeyeceği bildirildi. Erzurum VaJi Yardımcısı Kasım Esen, düzenlediği basın toplantısında, ilde döviz alım saümı yapan 9 büradan 6'sının ruhsatsız olduklan gerekçesiyle kapaüldığını söyledi. Esen, kuyumcu ya da bazı işyerlerinde ruhsatsız bir şekilde döviz alım-satımı yapıldığı yolundaki ihbarlann yerinde değerlendirileceğini kaydetti. ÜreticSter: Taban fiyat belipiensin GAZİANTEP(AA)- Buğday, arpa ve kırmızı mercimek taban fiyatlannın, 'ürün, üreticinin elmden çıkmadan' biran önce açıklanması istendi. Şahinbey Ziraat Odası Baş- kanı Muhtar AdemoğJu, tanmsal üretimde kullanılan girdilereyapılan zamlar karşısında ezilen üreticilerin, yüksek taban fiyatla desteklenmesi gerektiğini savundu. Hükümetin buğdaya 7 bin lira. arpaya 5 bin lira, kırmızı mercimeğe de 10 bin lira taban fıyat vermesini beklediklerini anlatan Ademoğlu, daha düşük fıyat verilmesi halinde üreticilerin mağdur olacaklannı savundu. îşadamlannın yeni hükümet senaryolan arayışını DYP-SHP hükümetinin tutumu yönJendirecek 'Maııtı paıti'Ieri sürebilirYAKUP BtLGtT Ankara ile İstanbul, olası si- yasi ve teknokrat hükümet se- naryolan üzerinde fıkir jimnas- tiği yaparken İstanbul kanadı hükümete son bir şans tanı- maktan yana. İşadamlan, DYP-SHP koalisyon hüküme- tinin sürmesini iki koşula bağ- ladı. Hükümet, Artkara'da bulu- nan IMF heyetine tam yeşil ışık yakar ve özelleştirme konusun- da Meclis'te bulunan kanun ta- sansım geçirirse işadamlan hü- kümete "devam" diyecek. Bu- nun olmaması durumunda İstanbul'da yeni "mantı parti"- leri devam edecek. Geçen hafta TÜSİAD'ın ANAP lideri Mesut Yılmaz'la İstanbul'da gerçekleştirdiği "mantı partisTnin, DYP-SHP hükümetinin yürümemesi du- rumunda-yine Meclis desteği ile başa gelecek bir sağ koalisyona zemin hazırlamak için gerçek- leştirildiği öğrenildi. TÜ- W Italya'da paket dengeliydi İstanbul Ünjversitesi Öğretim Üyesi İzzettin Önder, alt tabakalan da dengeleyen bir ekonomik program ve siyasal demokratikleşmenin olmadığı bir ülkede teknokrat hükümetin başanlı olamayacağını söyledi. Bugünkü hükümet içindede birçok başanlı siyasetçi ile teknokratın bulunduğunu. buna rağmen çıkış yolunun bulunamadığına dikkat çeken Önder, ekonomik kararlann sosyal alt tabakalar tarafından hazırlanması ve bu kararlara uygun hareket etme konusunda görüş birliğine varmalannın önemli olduğunuvurguladı. İtalya'daki teknokrat hükümetin başanlı olmasının temelinde, dengeli bir paketle siyasal demokratikleşmenin olmasına bağlayan Önder, bu şartlann Türkiye'deoluşması durumunda baştaki hükümetin de başanlı olabileceğini söyledi. SİAD'ın teknokratlardan olu- şan bir hükümete sıcak bakma- dığı, ancak DYP-SHP hükü- metine alternatif olarak ANAP-DYP ittifakının da ha- zır olmasmı istediği ve bu yönde zemin hazırladığı görüşü ağırlık kazandı. . Ankara ile İstanbul kulisle- rinde taruşılan "Teknokrat hü- kümet mj yoksa Meclis'te yeni bir koalisyon mu oluşsun" tartış- malannın temelinde, işadamla- nnın giderek derinleşen krizden çıkmak için verdikleri çabanın yattığı belirtiliyor. İş dünyası zaman kaybetmemek için önce- liği DYP-SHP koalisyonuna tanıyor. Bir TÜSİAD üyesi, ekonomideki ateşi söndürecek kararlann bıranöncealmması- nı sağlayacak bir hükümetin başta olmasını istediklerini be- lirterck. "Bize en az zaman kay- bettirecek hükümet de baştaki hükümettir" dedi. Bunun için DYP ile SHP arasında özelleş- tirme ve demokratikleşme ko- nusundaki sorunlann halledil- mesi ile IMF've "evet" demesi halinde en akılcı çözümün bu hükümetle yola devam edilmesi olduğunu belirten TÜSİAD üyesi, "Bunun gerçekleşmemesi durumunda yeni hükümet senar- yolan gündemde tutuJmaya de- vam edilebilecek" dedi. Ekonomiye gölge hükümet TİSK Başkanı Refik Baydur da yola bu hükümetle devam edilmesi gerektiğini belirterek, "Ancak 5 Nisan kararlan'nın sadece zam kararları olmadığı- nın bize gösterilmesi gerek" de- di. Baydur, hükümetin halcn sürdürdüğü basiretsizliğin 2-3 hafta daha devam etmesi halin- de ekonominin tümden çökece- ğini belirterek şunlan söyledi: "Ekonominin iyi yönetime ih- tiyacı var. Hükümet bugüne ka- dar iyi bir sınav \ermiş değil. Bü- rokratlardan oluşan bir gölge hükümet kurululabilir. Ekono- minin yönetimini bu gölge hükü- met üstlenebilir." IMF'den ekonomik paket uyansı: ÇelişkiyedüşmeyinANKARA (Cumhariyet Bürosu) - Şilili icra di- rektörü Thomas Reichman başkanlığındaki IMF heyeti Ankara"daki görüşmelerini sürdü- rüyor. Heyetle yapılan görüşmelerde bürokrat- lann Türkiye ekonomisinin son durumu ile ilgili verileri aktaraıayı sürdürdükleri kaydediliyor. İlk gün görüşmeleri sırasında Merkez Ban- kaş'na özerklik getirecek yasanın da IMF he- yetine anlatıldığı, ancak heyet üyelerinden gelen bir sorunun "yanıtsız bırakıldığı" öğrenildi. Gö- rüşmelerde IMF heyetinin "kur ve faizde yaşa- nan belirsizliğin" altını da çızdiğı kaydedildi. Alınan bilgiye göre Merkez Ban- kasının hazineye kullandırdığı kısa va- deli avanslann tükendiğini farkeden ve hazinenin nakit açığının "tahviUerin Merkez BankasTna aktanlması" yolu ile karşılandıânı öğrenen heyet üyeleri, "Merkez Bankası'na özerklik vermeyi, kısa vadeli avans kullandırmay ı geriletmeyi plan- larken. bunun tersine uygulamalar bir çelişki de- ğiJ midir" sorusunu yönelttiler. Heyetle görüş- melere katılan kaynaklar Cumhuriyet'e şu de- ğerlendirmeleri yapıyorlar: "Görüşmelerde Türkiye ekonomisi ile ilgili tab- lolan heyet üyelerine aktanyoruz. Bunlar zaten Türk kamuoyımon da bildiği rakamlar, taUolar. hedefler. Dolayısıyla görüşmeler rutin bir düzen- de sürüor.Burada önemli olan IMPnin varacağı sonuç...5 Nisan'da açıklanan paketin Türkiye'nin ekonomik sortınlarını ne ölçüdc çözebileceği, ne gibi ek önlemlere ihri\ aç bulunduğu, hangi koşul- larla Türkije'nin bir stand-by anlaşması imzala- yabileceği gibi unsuriar ancak önümüzdeki ay belliolacaktır." Kaynaklara göre, IMF Ankara'daki görüş- melerinin ardından hazırlayacağı bir raporla alı- nması gereken ekonomik önlemleri belirle- yecek. Bu önlemlerin kısa vadeli olması rakamsal he- deflerin aynntılı biçimde taahhüt edilmesi de IMF tarafından önerilecek. IMF"nin Türkiye'- nin kullanacağı dış kredi rakamlanndan. iç borç limitlerine değin sınırlamalar getirece- ği ve bunlara mutlaka uyulmasını isteyece- ği de ifade ediliyor. Kaynaklar, şu yorumu yapıyorlar: "IMF alınmasını gerekli gördüğü önlem- lerin altını çizecektir. Hükümet ise bu ön- lemleri alabilecegine kanat getirirse stand-b) anlaşmasına imza atar.Bu kanıya varamazsa an- laşmadan vazgeçer. Burada özellikle SHP lideri Karayalcın'ın tavn önem kazanacaktır. IMPnin işi bu kadar yokuşa sürmesinin ardında başka nedenler de > atar.Siv a- sal açıdan çok güçlü görmedikleri hükümetlerle anlaşma imzalamaları o kadar kola> değildir. Bunu açıkca söylemezler ama gündeme getirdik- leri koşullarla ima ederler. Stand-b> anlaşmalan çoğu kez siyasaJ değişikliklere de yol açımştır." MOĞULTAY'DAN MESS'E TEPKİ: Çalısmayaşarnınısiz değilILO belirlerİstanbul Ha- berServisi- K o aiisyon hükü- metinin günde- mindeki "De- mokratikleşme Paketf'nde yer alan ve calışma yaşamındaki koşullann ILO (Uluslararasi Çalışma Örgü- tü) standartlan- na göre uygu- lanmasını öngö- ren, işçilere yö- nelik bazı tasan ve kanunlar MESS ile Çalış- ma Bakanı Mehmet Moğuhay arasında söz düellosuna yol açtı. MESS. yayınladığ bir bültende, işsizlik sigorta tasansının yanı sıra, sen- dikalar ve işci iş güvenliği yasa- lannı "işverene darbe" ve "'Türk sana; isine darbe" olarak değer- lendirip, aynı bültende yer alan bir karikatürde Çalışma Ba- kanı'nı eleştirmesi, Moğultay'ın tepkisini çekti. Moğultay ise bu- nun üzerine. •Üyesi olduğunuz Moğultay kendisini iveren »e işçi aras/nda "böliicü" olarak gösteren, MESS bültenindeki karikatüreserttepkigösterdi. OECD ülkelerin- de işsizlik sigor- tasının u>gulan- madığı tek ülke Türkiye'dir. Çalısma yaşa- mına ve sendikal haklara Anava- sası'nda doğru- dan sınırlama ko- >an tek ülke de Türkiye'dir. An- cak Türkiye'de çalışma ya- şamının koşulla- "."' > I E S 5 ^ Ü '[L°. stamtorttan be V'? er . ° e d l .. , Mpgultay soz- lennı şoyle nok- taladı: "İşci ile işveren arasında- ki vasal ya da uygtılamadan do- ğan sorunlann çöziimlenınesi bakımından uzlaşma kaçı- nıima/dır. Sosyal taraflar, çalı- şma yaşamının demokratikleşti- rilmesi, sendika özgürlüğü, toplıı pazariık ve gret hakkı önündeki engeuerin kaldırılması, çalışma süreleriran esnekleştirilmesi ve gümin gereksinimlerinin karşı- lanmasında diyaloğa girmelidir." EKONOMİYE BAKIŞ TANER BERKSOY Piyasa Ekonomisi Bunalımöa 1980'lerdedışaaçık. lıberalbırekonomideneyinebaşladık. Sonraki on yılda bu deneyi koyu bir liberal söylem ve aceleci eylemlerle geçirdik. Liberal ekonomi deneyi şimdilerde zor günler yaşıyor. Öngörülen liberal ekonomik düzenin temel kurumları olan piyasalar, ciddi sıkıntılar içinde. Kendilerinden beklenen iş- levleri yerine getiremiyorlar. Mali piyasalar aylardır Dunalı- mda. Buradakı kurumlar çöktü çökecek. Mal ve hizmet piya- salarındaçökme korkusu egemen. Piyasa kurum ve kuralları- na güven, bütünüyle yitirilrniş durumda. Batıyoruz duygusuna kapılan toplum tedirginlık içinde. Bu kuşkusuz bir çözülme süreci. Bakmayı bilen gözler için oldukça öğretici. Yıllardır pompalanan pırıltılı görüntüler kay- bolur. Bunların ardında gızlenen yapının ne denli sığ ve sağlıksız olduğu belirginlik kazanıyor. Abartılı liberal söyle- min yarattığı sis dağılıyor. Gerçekler ortaya çıkıyor. Şimdi soğukkanlı, nesnel bir değerlendirme yapmak dutu- mundayız. Günümüzde ortaya çıkan göstergeler bir yerde, bir noktada fena halde yanıldığımızı gösteriyor. Bunu ırdelema- miz gerekiyor. Piyasa ağırlıklı bir ekonomik düzenin kaynak dağılımında etkınlık sağlayacağı bunun da toplumsal zenginliği arttıracağı savı liberal öğretinin en önemli yapıtaşı. Bizde bunun böyle olmadığı anlaşılıyor. Etkinliği ve kaynak kazançlarını bir yana koyun, bugün hacimli bir kaynak kaybı olasılığı ile karşı karşı- yayız. Son on yılda içinden geçtiğimiz süreç piyasa ekonomisi varsayımının ulusal kaynakların en etkin olduklan alanlara tahsis edilmesinin garantisi olmadığını gösteriyor. Bunun en önemli göstergesi, ekonomik yapımızın üretken alanlardan fi- nansman düzlemine sürüklenmiş olması. Etkin bir mali kesim oluşturduğumuzu söylememiz de ola- naksız. Bunun kanıtları son günlerde gözler önüne serilen banka ve aracı kurumlann denetimden yoksun içler acısı du- rumu. Piyasa düzenini, bireysel kazançları dürüst olmayan biçimlere de olanak verecek biçimde maksımize etmek için kullandığımızı gösteriyor bunlar. Kaba bir liberalızm soylemı ve aceleyle soyunulan piyasa macerasının etkinlik sağlamaya yetmediğıni görmek gereki- yor. Sorun burada bitse mesele yok. Ama gerisi de var. 1980'- lerin liberal macerasının bırakın kaynak kazançlarını. hacimli bir çöküntü ve önemli bir kaynak kaybıyla sonuçlandığı gözle- niyor. Batan firmalar, buharlaşan fonlar, döviz kanaması, hızla büyüyen açık işsizlik de kaynak kaybının kanıtları. Üste- lik bunlar üretım süreci içinde göreli kayıplar değil. Yıllann emeğınin, dişten tırnaktan arttırılrnış tasarrufların oluşturdu- ğu ulusal servetin kaybını yaşıyoruz. Görünüşe göre bu kayı- plar daha da büyüyecek. Piyasa düzeninin etkinlik ve kaynak kazançları üzerine oturtulan inancın önemli bir uzantısı da devletin küçültülmesi gerektiği savı. Bu bızde devletin neredeyse yok edilmesi ge- rektiği biçimde yorumlandı. Günümüzde en ılginç görüntü ise bu noktadaki geri dönüş çabalarının hazin görüntüleri. Görüyorsunuz, piyasaların ardından çözülmesı hemen herkesi devlete yönlendıriyor. Batan firmalar kurtarılmak için parası buharlaşanlar bunu devletin ödemesı için, geleceği daha da karanlık görenler aydınlık için yeniden devlete dönü- yorlar, çareyi orada arıyorlar. Liberal maceranın en ilginç iro- nisi de bu. Bir de işleri bu noktaya getirenlervar. Onların da hallerinde ironi gizli. Yıllarını devletin küçültülmesi kandırmacası ardı- nda devletin güçsüzleşmesine harcayan liberal aslanlar, şim- di sivil ya da askeri darbe arasında seçim yapma maskaralığı ile uğraşıyorlar. Darbelerden güçlü devlet çıkartma telaşını yaşıyorlar. Kendi ideolojilerineyabancılaşmış 'aslan sosyaldemokrat- lar' ise olan bitenden pek bir şey anlamadıklarını gösteriyor- lar. Hevesle liberal enkazın altına koşmalarından belli oluyor bu. Kredi karb 'bilinmeyenleriyle' başağrıtıyor K redikartı kullanımı ve ödemesistemihakktnda yeterli bilgiye sahip olmayan tüketici, hesap ekstrelerini gördüğünde şaşkınlığa uğruyor. Uzun süredir kullandığı kredi kartı hakkında bildikleri 'kulaktan dolma bilgilerie' sınırlı kalıyor. Hesap ekstrelerinin arkasında bulunan yazılan hiç kimse okumadığı gibi, bankalar da müşterilerine gerekli uyarılarda bulunmuyor. Çok 'bilinmeyenli' kredi kartının kullanım alanı ise gün geçtikçe daralıyor. Mağaza, restoran ve eczaneler kredi kartını kabul etmemeye, nakitpara istemeye başladılarbile. Bu arada bankaların ekonomik krizi bahane ederek kredi kartı faizlerini yüzde 20 'lere yükselttiklerini de unutmamak gerekiyor. Tüketicilerin kredi kartıyla alışveriş etmeden veya nakitpara çekmeden önce iyice düşünmesi ve hesap yapması gerekiyor. Geçtiğimiz ayŞişli'deki Tahsildaroğlu Eczanesi'ne mama almak için gittim. İş bartkası kredi karnnın geçerli olup olmadtğını sorduğumda "evet"cevabı akJım. llaç ve mamalarda kâr marjının düşük olduğunu belirten eczaa, benden efcstra birkomisyon ödememi istedi. Kredi karbna güvenip yanıma para almasaydım yan yolda kalacaktm. Bankalann kredi kartı anlaşması yapokian flrmalan denetlemeleri gerekmiyor mu? Herkes kendi kafasına göre bir uygulama başlatabilirmi? Muatofu 2 HULYA GENÇ Cumhurlyet Qazeteal Tûrkocağı Cact. 39/<1 Cağaloğlu/İSTANBUL TEL: 512 O5 OS FAX: S14 O7 51 T ahsildaroğlu Eczanesi'nin sahibi Meliha Tahsildaroğlu, ilaç dışındaki mamullerin satışı konusunda bankayla aralannda hiçbiranlaşma bulunmadığını söyledi. İthal ilaç ve mamalarda kar marjının düşük olduğunu belirten Meliha Hanım, "Kredikartıyla alışveriş eden müşteriiehmize durumu açıklıyoruz" dedi. Bankanın kredi kartıyla yapılan alışverişlerden yüzde 7 oranında komisyon aldığını hatıriatan Meliha Hanım, "Biz ithal ilaç ve mamalarda müşteriye sadece yüzde 5 'lik bölümünü yansıtıyoruz. Böylece ne müşteri çok zarar ediyor ne de biz " diye konuştu. iş Bankası'nın Ankara'daki Kredi Kartı Merkezi'nden yapılan açıklamada ise "işyeri sahibinin müşteriden ekbir ücret veya komisyon talep edemeyeceği" yer alıyor. Tahsildaroğlu Eczanesi'nin bankaya ödemeklezorunlu olduğu komisyonu müşteriye yansıtmaya çalıştığını belirten iş Bankası yetkilileri, kredi kartı sahiplerine şu uyarılarda bulundu: "Alışverişlerinizde komisyon ödemeyi kabul etmeyin. Sizden komisyon isteyen işyerlerini mutlaka bankaya şikayet edin. Şikayet edeceğiniz yer bankanın herhangi birşubesi olabileceğigibi, Kredi Kartları Merkezi de olabilir. Bugibi durumlarda işyeri ile banka arasındaki kredi kartı anlaşması feshedilir. İndirimli satışlara giren bir işyerinde durum farklılaşır. Yüzde25-30 indirim yapan bir mağazadan alışveriş ederken, kredi kartı geçerli olmayabilir. Bu, işyerinin inisiyatifine kalmıştır. Kredi kartı sahibinin de kabul etmesi halinde indirim oranı yüzde 20 civannda düşürülerek alışveriş gerçekleştirilebilir. Banka bu gibi durumlarda anlaşmayı feshetme yetkisine sahip değildir. " • . Dört arkadaş yaklaşık üç yıtdır Yapı Kredi'nin kredi kartnı kullanıyoruz. Şimdiye dek Yapı Kredi'ye olan güvenimiz nedeniyle hesap ekstrelerini aynntılı olarak incelemiyorduk. Ancak işin ayrıntılarına inince, pek çok tatsız durumla karşılaşnk. Visa kart hesaplarında, bakiye borcunun tamamı ödenmeyince (bir lira dahi eksik olsa) tüm borca faiz işletiliyor. Bize hesap ekstrelerinde yüzde 1S olarak lanse edilen faiz yüzde 16.65 olarak, nakit kullanımında yüzde 17 olarak bilinen faiz yüzde 18.87 olarak uygulanıyor. Bu durumun nedeni sorulduğunda ise vergi kesintisı''cevabı alınıyor. Faiz geliri bankaya aitken, vergiyi neden biz ödüyoruz? Aynca vergi oranı neden ekstreye yazılmıyor. Bankaya yabrılan parayı hem bloke edip, hem de yatmamış gibi kabul ederek faiz işletjyorlar. Bu durumda kuralları ve yönetmelikleri yapanlann hatalannı telafı etmelerini ve yanlışlıkları düzeltmelerini bekliyoruz. ÜnsalKelteci, Taner Beştek, AHmetÖaıberk, Sedat Tumanbeff /İSTANBVL m stanbullu okurlarımızın şikayetı üzerine Yapı Kredi Bankası'nın Bireysel KredilerBölümü'yle görüştüm. Hesap ekstrelerinin arkasında kredi kartı kullanımına ilişkin bütün açıklamaların yapıldığını belirten yetkililer, müşterilerin bu bölümü yeterinceokumadığını söylediler. Nakit para çekme ve perakende alışveriş faiz oranına, Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu ve Banka Sigorta Muamele Vergisi'nin dahil olmadığını vurgulayan yetkililer, nakit çekme işlemlerine aynı gün içinde faiz işletilmeyebaşlandığını belirttiler. Hesap bildirim cetvelinde hesap kesim tarihine kadar oluşan faizin yer aldığını anımsatan yetkililer, ''Perakende alışverişlerinizden kaynaklanan borcunuzun birbölümünü ödemeniz halinde, hesap kesim tarihinden itibaren günlük bakiye üzerinden faiz hesaplaması yapılır. Bu oran yüzde 2.8'dir. Nakitçekme veya perakende alışveriş borcunun tamamen ödenmesi halinde, son hesap kesim tarihi olarak paranın yatınldığı gün belirlenir ve kredi kartı borcusıUrianır. Ödemeler düzenli olarak yapılırsa, kredikartı hesabı kesinlikle bloke edilmez' 'diye konuştular.B Türk Lirası'na Garanti. Birikimleriniz için en önemlisi, kısa ve uzun vadede yüksek kazanç ve güvence. 3.5.1994 tarihinden itibaren geçerli olanjaiz oranlanmız': FAİZ BİLEŞİK VADE 7 Gün İhbarlı lAy 3Ay 6Ay 1 Yıl ORANI 100 125 135 125 130 FAİZ ORANI - 228 220 164 130 * Faiz oranlanmız brüttür. GARANTİ
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear