25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
23 MAYIS1994 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER CevdetSunay törenleanıldı • ANKARA(AA)-5. Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay, ölûmünün 12. yüdönümünde törenle anıldı. Törende. Sunaş 'ın Devlet MezarhğYndakı kabrine çelenkler konuldu ve saygı duruşunda bulunuldu. Anma törenine, CumhurbaşkanlığYnı temsilen Başdanışman Vahit Erdem, Devlet Bakanı Şükrü Erdem, Genelkurmay Başkanlığı adına Korgeneral Fikret Özdem Boztepe ile "Vali Yardımcısı Servet ÇiftlikJi katıldılar. Ençokdava edilen kurumlar •ANKARA(AA)-1992 yılında en çok dava edilen kurumlar sıralamasında, nûfus müdürlükleri ilk sırada, Hazinemal müdürlükleri ve defterdarhklar2, Devlet Su İşleri(DŞİ)3,SSKGenel Müdürlüğü ise4. sırada yer aldı. Adalct Bakanlığı Adh Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğü'nün verilerine göre, 1992'de en çok dava açan kurumlarise Hazine mal müdürlükleri, defterdarhklar. TEK Genel Müdürlüğü ile SSK Genel Müdürlüğû olarak bclirlendi. 1992 yılında hukuk mahkemelerinde, nüfus müdürlükleri aleyhınde 49 bin 635 dava, Hazine mal müdürlükleri, defterdarhklariçin 16 bin 444, Devlet Su İşleri (DSİ) için 16 bin 344, SSK Genel Müdürlüğû aleyhinde de 13 bin 37 dava açıldı. Cezaevinde açık göpüş • İSTANBLL(AA)- Kurban Bayramf nda Ba>Tampaşa Cezaevi'nde üç gün uygulanacak olan açık görüş bugün başladı. Çok sayıda tutuklu ve hükümlü yakınının, dün Bayrampaşa Cezaevi'ne gelmesi sonucu cezaevinde buyük bir izdiham yaşanırken, polis cezae\ indegeniş güvenlik önlemleri aldı. Sol görüşlü siyası suçlulann 26 mayıs, sağ görüşlü suçlulann da 27 mayısta açık görüş yapabilecekleri bildinldi. Ozfatura'nın kazıklı yolu • İZMtR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Izmir Anakent Beledıye Başkanı Burhan Ozfatura'nın, 1. Kordon'da altı şeritlı dolgu yol yapımının kaçınılmaz olduğu görüşüne, Izmır Çevre Hareketi Avukatlan karşı çıkü. Ozfatura'nın Izmir Danışma Kurulu toplantısında yeniden gündeme getirdiği dolgu yol projesıne ilişkin görüşlerini açıİdayan avukatlar, projenin 1992 yılında gündeme geldiğinı ve kamuoyunun tepkisı sonucu geri çekıldiğjni belirterek, Ozfatura'yı, Çakmur'un düştüğü hataya düşmemesı için uyardıklannı söylediler. Atatûrkçû Düşünce Derneği •ADANA (AA) - Atatürkçü Düşünce DemeğTnin, Adana'da bir şubesinin açılması amaayla başlatılan çahşmalar şürdürülüyor. Çukurova Üniversitesi'nden birgrup öğretim üyesinin yürüttüğü çahşmalar konusunda bilgi veren Doç. Dr. Yunus Emre Evlice, önceliklederneğin Ankara'daki genel merkezine üyelik başvaırusunda bulunduklannı söyledi. Evlice, üyelik başvurulannın kabul edilmesinden sonra, yeterli sayıya ulaşıhrsa, Adana'da şube oluşturacaklannı belirtti. Kdıkbozmaya2 milyon tazminat • ANKARA(ANKA)- Yargıtay, genç kızlığın onur simgesi olmayı büyük ölçüde sürdüren bekareti küçümseyen mahkemeye kızdı. Dördüncü Hukuk Dairesi, kaçırdığı genç kızın kızhğını bozan sanığa verilen iki milyon lira manevi tazminat cezasını az bularak karan bozdu. Kararda, "tlkeler ve laik kişiler haklanna ağır bir saldın oluşturduğu nazara alındığnda hükmedilen manevi tazminat miktan çok azdır. Daha uygun tazminata hükmedilmelidir" denildi. 12 Eylül'den sonra kapatılan DİSK yeniden yapılanma arayışına girdi DISK'te kimlik arayışıGÜMVUR ÎLHAN Devrimci îşçi Sendikalan Konfede- rasyonu(DÎSK)21 temmuzda yapacağı erken genel kuruldan önce DİSK'i diğer konfederasyonlardan ayıran ilkelerini yeniden tartışmaya açtı. DİSK Başkanlar Kurulu 30-31 mayıs tarihlerinde toplanarak konfederasyo- nun "smıf ve kitle sendikal anlaytsını", "tabanın söz ve karar sahipliği ilkesini" ve "sendikalann ideolojisi olur mu" soru- sunu yeniden tartışacak. îlkelerini yeniden tartışacak olan DİSK'te "değişiın" ve "yönetim değişik- liğT en sık dillendirilen iki konu. DİSK Genel Başkanı Kemal Nebioğ- lu, konfederasyonlannın yenıden sendi- kal yaşama döndüğü 1991 yılından bu yana 340 binlere varan üyeye sahip ol- duğunu, ancak bunun bir örgütlenme anlamına gelmediğini söyledi. Bugün Türkiye'de 12 Eylül öncesinin DİSK'- ine ihtiyaç bulunduğunu. beiırten Nebi- oğlu "Eğer biz bu boşluğu dolduramaz- sak, başka DİSK kurulur" dedi. DİSK'- in ilkeierinın, dünya işçi sınıfının bir asn DİSK Başkanlar Kurulu 30-31 mayıs tarihlerinde tpplanarak ilkelerini yeniden tartışacak. DİSK'te 'değişiırT ve 'yönetim değişikliği' en sık konuşulan iki konu. aşkm süredir uygulanan ilkeleri olduğu- nu, onlan terk etmenin DİSK'İ başka bir yörüngeye sokacağını vurgulayan Nebioğlu, "Bu ilkeler terkedilebilir mi" sorusunu "Terkedilmemesi lazım. ancak buna başkanlar kurulu karar \erecek" diyerek yanıtladı DİSK Genel Başkanı, söz konusu ilkelerin geliştirilmesinin ka- zanç olacağını da kaydetti. "DİSK'in tabana oturabilmesi için el- betteki yeni bir kadrolaşmava ihtiyacı vardır, ancak bence bu değişün öncelikle sendikalarda yaşanmalıdV diyen Nebi- oğlu, sorunun çözümüne dair formülü- nü ıse şöyle açıkladı: "Yöoetimin sayısı arttınlmalı. Şu anda 7 kişi olan sayı as- gsui 11, azami 13 ya da 15 oJmalı." Türk- Iş ile birleşmeleri yönünde ilkesel engel- ler olduğunu da sözlerine ekleyen Nebi- oğlu, "İşci sınıfının müeadelesini teorik olarak doğru değerlendirmek ve ideolojik olarak da doğru koymak lazıni. Bu konu- larda >anlışlık yaparsanız nereye çıkaca- ğını/ı bilemezsiniz" dedi. DİSKe bağjı Sosyal-İş Sendikası Ge- nel Başkanı Özcan Kesgeç, hem top- lumsal hem de sendikal yaşamda Tür- kiye'nin ciddi demokrası sorunu oldu- ğunu belirtti ve DİSK'in böyle hayati bir konuda poliükalannı netleşürmesi- nin zorunluluk olduğunu söyledi. Öz- can Kesgeç. "DİSK'in bugûne kadar sa- vunduğu ve pek çoğunun geçerliliğini ko- ruduğumı düşündüğüm ilkelerini tarttşa- cağız"dedi. Bugüne kadar "Tabanınsöz \e karar şahipliğT'diyetanımladıklarıil- kenın "Üyenin söz ve karar sahipliği" olarak değiştirilerek genişletilmesi ge- rektığini ifade ettı. Kesgeç, erken genel kurul sonrası "Politikalan netleşmiş, sendikal demokrasiyi etkinleştirmiş, sö- mürüsüz, özgür, adaletçi dünya özlemini daha da açık ifade edeıt, her tophımsal kesimle diyaloğa açık, hiçbir aynm gö- zetmeksizin bütün işçi sınıfının sermaye smıfma karşı ortak çıkarlarını temsil eden, smıf ve kitle sendikal anlayışını sa- vunan" bir genel kurul olacağını söyledi. Yeraltı Maden-İş Genel Başkanı Çetin Uygur, DİSK'in sayısal çoğunluğunu oluşturan sendikalann smıf ve sendikal bilinçle bugünü kavramadıklannı ve işçi sınıfının uzun vadeli -sınıfsal çıkarla- n için yola düşmediklerini belirtti. Uy- gur, şunlan söyledi: "DİSK smıf mücadelesi temelinde ör- gütknmiyor, temel ilkeleri yeniden tar- ttşmaya açılıyor ve İdeolojik sendıkacı- Iık olmaz' deniyor. Türk-Iş, DİSK bir- leşmesi de dunıp dururken söylenmiş bir şey değil. Bu durumda DİSK, bilinen DİSK olmaktan çıkar." Tekstil Sendikası Genel Başkanı Rıd- van Budak DİSK'in ilkelerini tartışa- caklannı. ancak bu tartışmanın "Farkh tarifleri ortaklaştırmak" anlamına gele- ceğini söyledi. Istanbulizmarittenyanıyor Yangınlarınyüzde 37'sinin sigara izmariti ve kibrityüzünden çıktığı bildirildi İtfaiye ekipleri, yolların açık olması nedeniyle kısa süredeyangmı söndürdü. (Fotoğraf: AHMET ŞIK) Eminönumk tüppatladı: Birötii İstanbul Haber Servisi - Eminönü'nde dün, üç katlı bir ahşap binada çıkan yangında bir kişi öldü. Küçükpazar Kasnakçılar Sokak Mehmet Paşa yokuşu üzerinde bulunan Kadir Selvıtop'a aıt 21 numaralı üç katlı ahşap binanın ıkincı katında dün 11.30 sıralannda yangın çıkü. Tüp patlaması nedeniyle çıkan yangın, "bekar hanı"olarakkullanılan ve tamamen ahşap olan tanhi binaya lcısa sürede yayılarak büyüdü. Yangın sonucu çevrede bulunan 14 ahşap binada oturanlar itfaiye ve polis ekipleri tarafmdan boşaltıldı. Ancak yangın çıkan binada kalan ve kimliği belirlenemeyen bir kişi öldü. İtfaiye ekiplerince kontrol altına alınan yangın. çevre binalara sıçramadan söndürülürken bina tamamen yandı. İstanbul İtfaiye Müdürü Abdurrahman Kılıç yangının tüp patlaması sonucu çıküğını behrterek "10'dan fazla küçük tüp patlamış. Küçük tüplerde, büyük tüplerde olduğu gibi emniyet sistemi yoktur. Bu nedenle diğer tüpler de kolayca patlamış ve yangın zaten eski olan binav ı tamamen sarauştır. Ancak itfaiye ekiplerimi/, bayram dola> ısı\ la trafik sıkışıklığı olmadığından kısa sürede olay yerine gelerek >anguıı kontrol altına almıştır" dedi. • 1993 yılı içinde çoğunluğu dikkatsizlik yüzünden çıkan 10 bin 233 yangında 80'i • çocuk olmak üzere 147 kişi öldü, 277 kişi yaralandı ve 280 milyarlık zararmeydana geldi. MERDAN KARAÇAM İstanbul'da 1993 yılı icerisinde ço- ğunluğu dikkatsizh'k nedeniyle çıkan 10 bin 233 yangında 80'i çocuk 147 ki- şinin yaşamını yitirdiği, 277 kişinin ya- ralandığı ve 280 milyar liralık maddi zarar meydana geldiği kaydedildi. İstanbul İtfaiye Müdürü Abdurrah- man Kılıç, önceki yıla göre yüzde 12'- lik bir artışın meydana geldiği yangın- lara ilişkin yaptıgı açıkiamada. geliş- miş ülkelerle karşılaştınldığında TOr- kiye'nin bu konuda da "içler acta",bır durumda bulunduğunu belirtti. İstanbul'da geçen yıl çıkan 10 bin 233 yangından yüzde 37'sinin. "sigara izmariti ve kibrit"ten kaynaklandığı- na, bu oranın Türkiye genelinde yüzde 28'e karşıhk geldiğine dikkat çeken Kılıç, "Aynı oranların ABD'de yüzde 12, fngiltere'de viizde 9, Japonva'da da yüzde 17 dolayınday ken bizde çok yük- sek olmasının nedetıi, eğitimsizlik veso- rumsuzluktur" dedi. Abdurrahman Kılıç, dikkatsizliğin ve sorumsuzluğun etken olduğu yan- gın nedenlerindeki bu yüksek oranlara karşıhk, Japonva'da her 100 yangın- dan 12'sinin; ABD ve İngiltere'de her 100 yangından 32'sinın "eiektrik kon- tağı"ndan çıküğını, bu oranlann İs- tanbul'da yüzde 15, Türkiye genelinde de yüzde 19 gibi düşük sayılabilecek bir düzeyde kaldığını ifade etti. Kılıç, yaptığı açıkiamada, "Snılaş- tmlmış LPG ve havagazmın yol açtığı yangınlar"ın oranının İstanbul'da yüzde 7, Türkiye'de yüzde 12, ABD'- de yüzde 7. İngiltere'de yüzde 9. Ja- ponya'da yüzde 6 olduğunu, "kundak- lama sonucu çıkanlan yangınlar"ın oranının ise İstanbul'da yüzde 3. Tür- kiye genelinde yüzde 2, ABD'de yüzde 7, İngiltere'de yüzde 5, Japonya'da da yüzde 28 olduğunun belirlendiğini kay.detti. Onceki yıla göre yüzde 12'lik bir ar- tışın görüldüğü 1993 yılındakı yangın- larda sadece İstanbufda 80'i çocuk 147 kişinin yaşamını yitirdiğini. 277 kişinin yaralandığını vurgulayan Kı- lıç. ölüm veya yaralanmayla sonuçla- nan yangınlann büyük bir kısmını evde yalnız bırakılan ve üzerlerine ço- ğu zaman kapılann kilitlendiği çocuk- lann çıkardığını. bunun da sorumsuz- luklann başka bir örneği olduğunu söyledi. Kılıç aynca. ıtfaiyenin yangı- nlara geç müdahale ettiği yolundaki eleştırilere karşıhk "V'atandaşlar pani- ğe kapılıp yangın olaylannı bi/lere geç haber veriyor. İtfaiye hizmetlerinin öc- retsiz olduğu bilinmediğinden, vatan- daşlar kendi olanaklanyla yangmı sön- dürmeye çalışıyor. Bu daha kötü sonuç- lara neden oluyor" dedi. Anne sütüne alternatif olan ithal mamalara devletin uyguladığı vergi oranlan yüksek Türkiye'de bebekmaması az tüketüiyor Nûfuscüzdammı, öğrenci kimliğınıi ve ehliyeümi kaybettim. Hükümsüzdür. ABUZER KORA YKILIÇ GÜNDÜZİMŞİR Yılda ortalama 1500 ton mamanın tüketildiği Türkiye'de doğurganlık oranının yüksek olması ned"eniyle sade- ce 70 bin bebek mama ile beslenebilıyor. Uzmanlar anne sütünün verilemediği durumlarda bebeğin sağhğj ve gelişimi için tek alternatif olan bebek mama- lannın az tüketilmesinde devletin uygu- ladığı yüksek oranlı vergi ve fonlan gös- teriyor. Türkiye'de devletin yeüşkinle- rin temel gıda maddelerine yüzde 8 KDV uyguiarken bebek mamalanna uyguladığı yüzde 15 'lik oran. _bebek mamalannın az tüketilmesindeki_ en büyük etkenlerden birini oluşturuyor. Anne sütünün en sağlıkü ve ideal be- sini oluşturduğunu vurgulayan uzman- lar, anne sütünün olmadığı veya yetersız kaldığı durumlarda biberon mamasının bebekler için en ideal besini oluşturdu- ğunu belirtiyor. Ülkemizde mama sek- törüne bakıldığında tüketilen bütün mamalann Avrupa ülkelerinden ıthal edildiği görülüyor. Türkiye'de her yıl 1 milyon 700 bin bebek dünyaya geliyor. 100 bin bebek ise 1 yaşını doldurmadan başta sağlıksız beslenme olmak üzere çeşitli nedenlerle hayaünı kaybediyor. Ancak buna karşın mama ile beslenen bebek sayısı yıllık doğum sayısının sa- dece yüzde 4'ünü oluşturuyor. Nüfusu 1 milyonu bile bulmayan İsviçre'de Tür- kiye'dekıne eşit, nüfusu Türkiye nüfu- sunun yüzde 2'sinden daha düşük olan Kıbns Rum Kesimi'nde ise Türkiye'de tüketilenin yüzde 30'u kadar mama tü- keüldıği ortaya çıkıyor. İtalya. Fransa ve İngiltere gibi gelişmış ülkelerin yanı- nda, yılhk doğum sayılan baz ahndığı- nda Suudı Arabistan. Yemen. Kuveyt gibi ülkelerdekı mama tüketiminin Tür- kiye'deki tüketimi kat kat aştığı görülü- yor. "Doğurganlık oranının havli yüksek olduğu ülkemizde anne sürti ile beslene- meyen, mama alacak kadar da şanslı ola- mayan bebekler ne ile besleniyor" so- rusuna uzmanlar ıçaçıcı ^ovaplar vere- mıyor. Incelemeler sonucu bu bebekle- rin inek sütü veya evde hazırlanmış pirinç unu. muhallebi ile beslendiğini or- taya koyuyor. İthal serbestisi sonucun- da Türkiye'de saüşa sunulan çeşitli Av- rupa ve Amerika kaynaklı üriinlerin ta- mamım ithalatçı olan 5 fırma getirtiyor. Türkiye'deki mama pazannda ilk sı- rada ise Almanya menşeyli Çarmosan A.Ş bulunuyor. Bu fırma ithal edilen toplam mamanın yüzde 65 'ini 32 ürü- nüyle elinde tutuyor. Daha sonra ise yüzde 11. 8 ile Fransa kaynakh VVyeth A.Ş. yüzde 9 ile Almanya kaynakh Mamsel A.Ş, yüzde 8.8 ile Hollanda kaynakh İmpex A.Ş ve yüzde 4.9 oranı ile İsviçre kaynakh Prodalin A.Ş. gehyor. 5 ithalatçı fırmanın 1 ürkıye dekı pazar payı 5 milyon dolar. CUMHURIYErTEN OKURLARA Atatürk ve Demokrasi... Kurban Bayramfna, demokrasi kavramının ülkemiz- de yeterince anlaşılmadığını simgeleyen, isteyenin de- mokrasi adına vurgun vurmasının, yasaları tanıma- masının bile savunulabildiği "deri" tartışmalarıyla gir- dik. Aslında olayın tartışılacak bir yanı yoktu. Yasalar, ba- ğış toplanmasını izne bağlıyor, yürürlükteki yönetmelik de kurban derisi toplama yetkisinin Türk Hava Kurumu'- na ait olduğunu belgeliyordu. Ne var ki şeriatçı kesim, Atatürk ve demokrasi düş- manlığı adına kullanacağı bir geliri elden kaçırmamak için yine demokrasinin arkasına sığınmayı yeğliyor, Başbakan da kendi bakanlarının açıklamaları ve genel- geleri ile ters düşerek şeriatçıların ekmeğine yağ sür- meyi demokrasi gereği sayıyordu. Her kesime mavi boncuk dağıtma alışkanlığına kapı- lan medya da bir o tarafı, bir bu tarafı tutarak konunun yozlaşmasına katkıda buiunuyordu. Cumhuriyet; okurlarına kurban derilerinin toplanması konusundaki yasal durumu, arkadaşlarımızın haber ve yorumları ile aktaran ve şeriatçıların amaçlarını gözler önüne seren tek gazete oldu. özellikle Ekonomi Servisi nden arkadaşımız özgür Ulusoy'un Kuran kursu, vakıf, dernek gibi kuruluşlar ta- rafmdan toplanan derilerin satılması ile ortaya çıkan vergi kaçağını belgeleyen yazısı, şeriatçı kesimin bir sü- redir tartışılmakta olan kayıt dışı kara parasının kaynağı- na da ışık tutuyordu. Umarız Maliye Bakanlığı, ticaret yapmaları yasak olan kuruluşların gelirlerini inceler ve bağış karşılığı topla- nan kurban derilerinin yine bağış karşılığı hangi deri imalatçılarına verildiğini Gelir ve Katma Değer Vergisi yasaları kapsamında sonuca ulaştırır. • Şeriatçı kesimle modern liboşların "karapara 'ları ge- çen hafta da gündemde kaldı. Refah'ın kasası. Süleyman Mercümek in Türkiye ve Almanya'daki ilişkileri arkadaşlarımızın çabaları ile bi- raz daha aydınlığa kavuşturuldu. Arkadaşımız Kemal Yurteri'nin Türkiye'nin "kara pa- ra aklama cenneti" olduğunu gösteren haberi de geliş- melerin başka bir boyutunu belgeliyordu. • Kültür konusundaki Cumhuriyet ayrıcalığı da geçen hafta kendisini bir kez daha kanıtladı. 47 Uluslararası Cannes Film Festivali'ni izleyen arkadaşımız Mehmet Basulçu'nun haber ve izlenimleri yanında 6. istanbul Ti- yatro Festivali de bütün boyutları ile okurlarımıza ulaştı- rıldı. • Cumhuriyetin kuruluşu sonrasında ilk ve en büyük sosyal amaçlı girişim olan Saracoğlu Mahallesi'nin SİT alanı olmaktan çıkarılmasına duyulan tepkiyi arkadaşı- mız Işık Kansu ilk kez dile getirdi. Gelışmeler ve verilen destekler, tarihi bir miras olan Saracoğlu Mahallesi'nin, gökdelenlere dönüşmesinden kurtarılacağını gösteri- yor. Izmir'den arkadaşımız Merih Ak da turizm alanında il- ginç haberler hazırladı. • 71 yılltk yayın yaşamında siyah-beyaz gazete olrrta özelliğini koruyan Cumhuriyet bu süre içinde birinci sayfasında ilk kez renkli fotoğraf yayımladı. İlk renkli fo- toğrafımız 28 Şubat 1993 günü şeriatçıların saldırılan üzerine yayımlanan, Cumhuriyetimizin kurucusu Ata- türk'ün renklendirilmiş bir fotoğrafıydı. 20 Mayıs 1994 günü de Atatürk'ün Cumhuriyeti emanet ettiği gençlerin coşkuyla kutladıkları Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı gösterilerinden bir fotoğraf yayımladık. Boyalı gazete olmama ilkesini koruyan Cumhuriyet'te böyle çok önemli günlere özgü renkli fotoğrafa yer ver- meyi sürdüreceğiz. • Bilgisayar Işlem Servisimizle Bakım Servisimiz çalı- şanları yaklaşık 15 gün süren ve uykuya bile zaman ver- meyen bir çalışmayı tamamladılar. Gazetenin hazırlan- masında yararlanılan sistemin zaman zaman duruver- mesiyle yürekleri "hop"eden yazıışleri çalışanları, şim- di tuşlarla, mauselarla daha rahat başlık atıp sayfa ya- pabiliyorlar. Bu gelişmeyi Bilgisayar Sistem Servisi Şefi Mürüvet Çiler ile çalışma arkadaşları Esra Haskan, Bakım Servisi Şefı Cumali Tuncay ile çalışma arkadaşları Mehmet Nuri Erman, Resul Şengelen, Ramazan Aktuğ ve Osman Tayfur gerçek- leştirdiler. • Ankara Temsilcimiz Mustafa Balbay, öğrencilik yılla- rında başladığı maraton koşuculuğunu bu yıl da Sam- sun'daki 19 Mayıs Maratonu'na katılaraksürdürdü. Ma- ratona dördüncü kez katılan Balbay'ın düşü, 10 kez katı- larak maraton defterini kapatmak. Bu kez, Makedonya gezisi yorgunluğu ile katıldığı yarışta istediği dereceye ulaşamadı Gazeteciliği de uzun soluklu bir maratona benzeten Balbay'ın önünde daha altı şansı var. • önümüzdeki pazartesiye kadar gönlünüzce bir hafta geçirmeniz dileği ve saygılarımızla. TURBAN Cenel Müdürü Özer Çîller'e yönelik suçlamalar asılsız • TURBAN Genel Müdürü İbrahim Demir, 'Özer Çiller'e yönelik suçlamalar bir karalama kampanyasıdır.Çiller'in yatının bakım ve bağlama masrafı olarak TURBAN 1 milyar 273 milyon 514 bin Iira tahsil etmiştir' dedi. İZMtR (Cumhuriyet Ege Bu- rosu)-TL'RBAN Kuşadası Ma- rina eskı Müdürü İbrahim De- mir'in yolsuzluk suçlamalanyla iigili açıklama yapan TURBAN Genel Müdürü Ömer Bilgin. savlann asılsız olduğunu öne sürdü. Bilgin kendi döneminde işe ahnanlann 1500 değıl 644 kişi olduğunu belirtirken "özer Çiller'e yönelik suçlamalar bir karalama kampanyasıdır. Özer çiller'e ait yatın bakım >e bağla- ma masrafı olarak TURBAN 1 milyar 273 milyon 514 bin lira tahsil etmiştir" dedi. TURBAN Kuşadası Marina eskı Müdürü Demir Başbakanhk Yüksek Denetleme Kurulu'na yaptıgı suç duyurusu diIeKçesinde Ge- nel Müdür Bilgin, Personel Dai- re Başkanı Ahmet Dündar ile özer Çiller ve bazı yaktn arka- daşlarını suçlamıştı. Demir ayn- ca özer Çiller'in aldığı 17.36 metre uzunluğundaki yat için 500 milyonluk bildirimde bulu- nulduğunu, bu teknenın bu den- li ucuza satılamayacağım sa- vunmuştu. Gazetemizde yer alan bu savlarla iigili açıklama yapan Bilgin suçlamalann ger- çek ohnadığını behrterek, "Demokrasiye gönülden inanan bir kişi olarak, sürekli ve acıma- sızca Turban personelinin birta- kım asılsız iddialarla > ıpratılma- sımtan dolayı üzüntü duymakta- yun" dedi. Turban'da Tansu Çiller'in miting ve toplantılan- nda destek oluştuımak amacıy- la 1500 kişihk bir kadro kurul- duğu savının da gerçek ol- madığını öne süren Bilgin. "Ben göreve geldiğimden bu yana Baş- bakanlığın bana verdiği yetki ve kadro çerçevesinde 646 kişiyi işe almış bulunmaktayım" dedi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear