Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURIYET 22MAYIS1994PAZAR.
OLAYLAR VE GORUŞLER
Laiklikvebireyselyaşam
fnsanların dınlı yaşamalan kadar, dın-dışı yaşamalan da
mümkün. Yalnızca devletın laık olabıleceğıni, ama bireylerin
[aik olamayacaklannı dıle getıren görüş bu nedenle doğru bır
:emele oturmuyor.
M. SADIK ASL ANKARA
T
urgut ÖzaJ'ın nıce sure
once so\ledığı bır soz
\ardı "Laik olan devlet-
tir, ben laik olanıam!"
Nedense o sıralarda pek
durulmamıştı bunun
üzennde Bu kez. Cumhurbaşkanı Sü-
feyman Demirel'ın bu tur bır soylemle
kamuoyunun gundemıne gelmesı şa-
şırtıcı oldu Demırel. şenatçılann Kızı-
üy'da yeşıl bajrak açması olavının
ardından. bırgazeteyle yaptığı soyleşı-
ce şunlan sovjuvordu "Laiklik keli-
raesi, Türkiye'de vanlış kullanılmakta-
ckr. Devlet laiktir. ama birevler laik
otamazlar. Çünku insanlar >a Allah'a
iaanırlar ya da inanma/lar." Bu sov-
lemlenn an arda ıkı kez yınelenmesı,
bunun da otesınde bu olçude çakışma-
sı bır rastlantı olabılır mı9
Devletın laıklığı vurgulandığı ıçın,
sankı ılk bakışta doğruy muş gıbı algı-
lanabılecek bu duşuncenın, bireysel
yaşama değgın yanı. ne >aak kj ele
alınmış değıl Tek tek bırev ler laık ola-
mazmış gıbı laık bır bırevsel >aşam-
dan soz edılmezmış gıbı, Türkije'nın
son otuz yılında ağırlıklı pa> sahıbı
olan bu ıkı lıdenn bırbınnı butunleven
ıfadelen. adeta doğrulanırcasına sus-
kunlukla karşılandı Bu suskunluğa
bakılarak bıreyın değıl. ama valnızca
devletın laık olabıleceğıni dıle getıren
bu gomşun doğruluğu savlanabıhr
mı9
Bu soylemlerde laıklığın. ustu ortu-
lu bır şekılde "dinsizlik" olarak algı-
landığı. en azından boyle yorumlandı-
ğı anlaşılıyor Denılmek ıstenıyor kı
"Detlet dinsiz oiabiür, ama bireyler
dinsiz olamaz!" Once ,şu uç kav ramı
bırbınnden avırmak gerekır "DinJi",
"dinsiz", "din-dışı". Tıpkı "ahlaklı"
(ahlakı). "ahlaksız" (gaynahlakı),
"ahlak-djşı" (lâahlakı) kavramlannda
olduğu gıbı Sız eğer, laıklığın dınsızlık
olduğunu duşunerek onermeler kur-
maya gıdersenız, elbette boyle bır so-
nuca ulaşırsınız Temele alınması gere-
ken onerme bu değıldır oysa Laiklik,
dınsızlığı değıl, dın-dışılığı ıfade eder
Çunku dınsızlık ıle dın-dışıhk ayn an-
lamlar ıceren kavramlardır Burada
"laik" kavramının anlamı. kokeru
uzennde duracak değılım Konuyld ıl-
gılı dennlığıne bılgı edınmek ısteyen-
ler. Toktamış Ateş'ın son gunlerde
vavjmlanan değerlı bır çalışmasından
vararlanabıhrler(l) Ancak tam bu
noktada. konuyla da ılgısı nedenıyle,
Toktamış Ateş'ın soz konusu yapıtın-
dan şu tumcelen aktarmakta yarar
var "Haklıdırlar. Birevler laik olmaz.
Laik olan, laik olabilecek olan devlettir.
Ama bir kişi pekâlâ, 'Ben laık bır ınsa-
nım' divebilir. "Ben laığırrf demek, "Be-
nım dınım sızı ılgılendırmez Ben de
sızın dınınız ve ınançlannızla ılgılen-
mı>orum" demektir. "Ben laık değılım
demek, "Ben kendı ınancımı. sana zor-
la >a da senı ıkna ederek kabul ettıre-
ceğım ve eğer kabul etmezsen. senı
toplumun dışına sureceğım" demek-
tir." (s 24-25)
Demek kı bıreylen toptancı bır yak-
laşımla dınlı \a da dinsiz olarak grup-
landırmak doğru bır çıkarsama ola-
rnaz Buturtoptancıyaklaşımlannyol
açtığı kıyım, ışkence, vahşet. 'karanlık
çağ' boyunca can ahcı orneklerle ın-
sanlann gozlen onune serılmedı mı
r>
Hıristiyanlığın vaşadığı karanlık ça-
ğın. şımdı de fslam dunyasında, hıç
değılse kımı ulkelerde uç verdığı gorul-
mujor rau' Hınstıjanlık. va^ıdığı
karanlık çağı. A)dınlanmaMa aştı Hı-
nstıjan dunvası. tabulan ve dogmaia-
n aşarak tekseslılığı kınp çokseslılığe
vehoşgoruveulaşarak kavuştu'aydın-
lanma'vla Kuşkusuz Islamıvet de
kendı 'ajdınlanma'sını yaşayacak Her
toplumun. avnı çağda 'aydırdanma-
nın ışığını yakalaması olası mt'' Işte
Turkıye' Lstelık Musluman bır ulke
olarak yetmış vılı aşkın suredır bır 'ay-
dınlanma' vaşanmıvor mu toplumu-
muzda9
Cumhurıvet ıçın kımı yazarla-
nn " Anadolu A> dınlanması" so> lemını
kullanmalan Ösmanlıdonemındevd-
şanan 'karanlık çağın1
aşılmasından
kavnaklanmalı' Aydınlanmaya ulaş-
manın. hem Batıdakı Hınstıvanları
hem de Turkıje'dekı Muslumanlan
dınsızleştırdığını kım ılen surebılır9
Toplumsal ve bireysel yaşam, bunun
yanı sıra devlet yapılanması dın-dışı
bır temele vaslanmıştır. o kadar' Dın-
dışı y aşayan bır kımse dinsiz sav ılama-
yacağı gıbı. dınlı bır kımsenın dın-dışı
bır yaşam alanı olamavacağı da duşu-
nulmemehdır Yanı insanlar hem dın-
lı olabılırler hem de hıç değılse zaman
zaman dın-dışı bır yaşam surdurebılır-
ler
Ne var kı 'dogmacı duşunce've gore,
dınlı bır kımsenın dın-dışı vaşam alanı
olamaz' Olmamalıdır da1
Bu savı ılen-
ye surenler. aslındd "inanç"lan vola
çıkarlar Veınancadavanarakdaakla
buvruklar. hıç değılse engeller kovma-
va kalkışırlar Ovsa nıcedır bılınen bır
gerçekle yaşıvoruz Akıl ve ınanç. bı-
lım ve dın a\n temellerden kaynakla-
nıyor Ne akıl ve bılım dını ve ınancı
temellendırebılır, ne de dın ve ınanç.
bılımı ve aklı1
Bunlar apavn olgular
çunku1
Laiklik burada gınvor devreve' Dı-
nın ve ınancın yanı sıra akla ve bılıme
de ozgurluk tanıvor Yalnız dıne ve
ınanca davanan bır toplum duzenı ye-
nne. bılımden vanada bırdengesağla-
maya çalışıyor Bıreylenn hem dınlı
olup hem de dın-dışı bır va^am alanın-
dan \ararlanmasi bovlece olanaklı
hale gelıvor Bır kımsenın. dınlı vanı
ıle dın-dışı vanını d>nı anda kışılığınde
banndıramavdcağını sdvlamdk, askı-
da kdlmava hukumlu Çunku kışı.dk-
lıvla dın-dışı bır dlanda vdşarken,
ınancıvla dd pekâlâ dınlı bır dlandd
vaşavdbılır Bu bır çelışkı savılmamalı1
Çunku. ne dın bılımı ne de bılım dını
temellendırmek gıbı bır ışlev ustlen-
mektedır buradd Çelışkı ancak, aklı
ınançla ya dd ınancı akılla temellendır-
meve çalıştığınızda çıkar ortavd' Bu
nedenle herhjngı bır kımse, bır>anıy-
la ınancını. bır başka vanıvla dd ınanç-
dışını vaşavabılır
Bılınen ornektır 17vuzvıIdaHınstı-
yanlığa sıkı sıkıya bağîı, kovu bır dınlı
olarak tanınan Pascal'd aıttır soz
"Laboratınara girmeden once dinimi,
bir gomlek gibi dışartda bırakır, labora-
tınara ovlegjrerim." Bırdınlının bunu
sovlemesıne şdşmdmalı1
Bunu sovler-
ken Pdscdl. dın-dışı bır alanda da va-
şavabıleceğını gostenvor. o kddar
Yoksa dınsızlık alanına çıkmış değıl o1
Aslındd ldboratuvarda da dınlı bır
kımlığe sahıp Pascdl, ama oradd dınlı-
lık çerçevesındekı ınançld değıl dın-
dışı alanın vasldndığı akılla yurutecek-
tır çdlışmaîdnnı Pascdl, her ne kaddr
evrenın akılla temellendınlemeveceğı-
nı sov lemış^e de. onun bu yaklaşımını.
bu vdzınm konusu olan tavnnddn avn
duşunmek gerekır Nıtekım laboratu-
vdrda ulaştığı sonuçlar doğrultusun-
dd dını çevrelerın kovduğu \ristote-
lesçi dogmalara karşın. bunkıra karşı
çıkmavı bılmıştıro1
Bızde ıse Anadolu a>dınldnmasınd
dek. bunun tam tersı olmuş ne vazık
kı(
Bılım ve sandt gıbı. dın-dışı olarak
Vdşanmdsı zorunlu kımı dlanlar ddhı
hep ındnçla temellendınlme>e çalışıl-
mıştır Orneğın Pascardan vakldşık
uız >ıl sonra Erzurumlu İbrahim
Hakkı'nın. "Ma'rifetnâme" aracılığıv -
ld ele aldıgı dnatomı çalışmdlannda.
bu çelışkıvı gormek olasıdır Konusu-
na ınanç temelınde vakldşmak zorun-
da kalan İbrahim Hakkı. kendını hep
ınancının ızınde bın gıbı duşunmekten
alamamış. ne yazık kı ozgun bır çalış-
ma da koyamamıştır ortava1
Çelışkı
ışte burada gostermektedır kendını
PascaPın davranışında bır çelışkı çık-
maz ortava ama. Erzurumlu Irahım
Hakkı kendını çelışkıden kurtara-
maz Inancı. bır an ıçın olsun bırak-
mazçunküaklını1
Turkıye'de bılımın ve sanatın Ana-
dolu avdınlanmasıyla bırlıkte buyuk
gelışme go^termesı. bu yuzden rastlan-
tı savılmamalı1
Karanlık çağlarda ya-
şanan o akıl ve ınanç arasındakı çelışkı
aşılmışlır arlık1
Nıtekım bugun, ay-
dınlanmanın egemen olduğu laık
cumhunyetımızde toplumun çok bu-
yuk kesımı dınlı olmakla bırlıkte, aynı
zamanda dın-dışı bır yaşama alanının
da fazlasıyla benımsendığı gorulu>or
Zaten bılım adamlannm, Anadolu ya-
şamını, İslamı>etın getırdığı katı ku-
rallardışmda. bır "kadınlı erkekli top-
lum düzeni" olarak vurguladıklan
unutulmamaiı'(2)
Demek kı ınsanlann dınlı yaşamala-
n kadar. dın-dışı yaşamalan da mum-
kun Yalnızca devletın laık olabılece-
ğıni. ama bıreylenn laık olamayacak-
lannı dıle getıren goruş bu nedenle
doğru bır temele oturmuyor Ancak
bunu savlayanlar asla unutmamalı,
bır sure sonra. savladıklan duşunce-
nın peşıne şoyle bır duşuncenın daha
takıldığını görebılırler "De>let kişiler-
den oluştuğuna, kişiler de laık olamaya-
cağına göre. o halde devlet laik ola-
maz!"
Toplumumuz, belırlı makamlara
gelmış kışılenn. tartmadan soz soyle-
memelen gerektığını, bunun hıç değıl-
se Turgut Özal la bırlıkte tanhe kanş-
tığını düşünmek, daha da otesınde
gormek ıstıv or
11) Toklamtş \teş. "Oûnvada >e Türkive'de La-
ıkhk" Lrnıt'»dvınalık Ankara 1994
{2\ tmcl Oogramacı, "AUturk'ten Gunûmûze
So$>alDeğışm«deTurkKiKİıııı" Ankara 194^ s
40
ARADABIR
RECEP BİLGİNER
Medyadan Gelen Koku
Bır elımde kalem, otekı elımde P Lazaref'ın "Fransa'-
daBasın Rezaletlen" kıtabı, busatırları yazıyorum Ama
daha ılk satırda bır elımde neden Fransa da Basın Re-
zaletlen kıtabı var' dıyesoruyorum kendı kendıme Çun-
ku bu kıtap, Almanya karşısında Fransa'nın çokuş ne-
de,nlerini araştırıyor
Turkıye, bır çokuş oncesındekı surecı mı yaşıyor? Tur-
kıye'de, 2 Dunya Savaşı oncesınde Fransa da yaşanan
koşullar mı var? Hemen yanı başımızda, Fransa'yı co-
kerten Hıtler rejımı gıbı tehlıkelı bır komşu mu var? Içı-
mızden çokertılme gıbı bır durum mu var?
Elımdekı 'Fransa da Basın Rezaletlerı ' kıtabının yaz-
dıklarına bakılırsa, o donemdekı Fransa da banker reza-
letlerı, banka ıflasları bırbınnı kovalıyor, kımı dalavere-
cıler uçkâğıtçılar soyguncular mıllet ve memleket
haınlerı, devlet buyuklerının hımayesınde, dolaylı ya da
doğrudan, mılletı soyuyorlardı Devlet de buna seyırcıy-
dı ya da her rezalete uydurma bır gerekçe one suruyor-
du (Turkıyemızın bugunku durumu o zamankı Fransa'-
nın durumuna benzıyor mu acaba dıye bır soru takılıyor
kafama Yanıt bulamıyorum)
Bır yanda soyguncular sankı butun kabahat cumhurı-
yetyonetımındeymış gıbı 'batsın bi
(
cumhurıyet" dıyor-
lar, soyulan, somurulen şaşkın halk da bu tempoya ayak
uyduruyordu Oysa amaç, kavram kargaşasında reza-
letlerı ortbas etmektı Sonunda Almanlar, o çok guvenı-
len Majıno hattından daha once Fransa yı ıçınden ço-
kerttı
P Lazaref kıtabında, olayları ınceledıkten, ıbretverıcı
örnekler verdıkten sonra şu yargıya varıyor
" Buçokuntununteknedenı.Fransızbasınının halkı-
mıza doğru ve tarafsız haber vermemesıdır'
Bi2, o zamankı Fransa ya benzıyor muyuz? Koşullar
ve durum aynı mı?
Ulkemız çokmedı, bunca bılgısızlığe, bunca kotu yo-
netıme, bunca kışısel çıkarlar peşınde koşmalara karşı
çokmedı Sıyası yonden de askerı yonden de Turkıye
ayakta Gerçı devletımız bır ekonomık darboğazda,
devlet adeta durdu Maaş ve ucretler zar-zor odenebılı-
yor Yatırımlar rafa kaldırıldı Işsızlık, ışten çıkarmalar
gunden gune artıyor Para durumu bankalar yurekler
acısı? Ya medyanın durumu?
Bu arada, medya dedığımız bu genış yayın duzenı
-gazete ve televızyonlarıyla- nasıl bır tavır alıyor bu kar-
gaşada? Tıpkı, hukumetın, tutarsız uygulamalan sonucu
guven yıtırdığı gıbı, medya da guven yıtırıyor, ınanılırlığı-
nı yıtırıyor Okuyucu yıtırıyor Bu yıtırmelerzıncırıne bır
de bazı dedıkodular eklenıyor Şu gazete şu kadar, bu
gazete bu kadar devletten yardım aldı dıye Bunun arka-
sında, kulaktan kulağa O gazete de satıldı' gıbı acımaz
yargılar gelıyor Bu yargıları o gazetenm bır gun once
yazdıklarını bır gun sonra ınkâr eder nıtelıkte yayın yap-
ması da desteklıyor Televızyonlar da oyle
Kımı koşe yazarları, kımı televızyon yorumcuları, sık
sık saf değıştırdıklerı ıçın, basın mesleğının ahlak kural-
larına uymayan zıkzak çızıyorlar Bu zıkzaklar, olaylara,
olayların tarafsız yorumuna bağlı kalınmadan, kımı partı
lıderlen, kımı devlet adamlarıyla kışısel ılışkılenn etkı-
sınde kalıyor Doğrusu, o polıtıkacılar, o devlet adamları
da bu yozlaşmada ustaca rol oynuyorlar Sonra da, bır
başka olayda kendı ışlerıne gelmeyen yorumlarla karşı-
laşınca "basın ıtıbarını yıtırdı" gıbı duşunceler yayıyor-
lar
Bu arada okuyucu da, dınleyıcı de şaşkın
Yazılanların, soylenenlerın hangısı yalan, hangısı
doğru? Hangısıne ınansın, hangısıne ınanmasın Sankı
halkın dışında cereyan edıyor ulkemızın sıyası ve eko-
nomık olayları Pazarda medya, sıyasetçıler, ış çevrele-
n, ekonomık kuruluşlann yonetıcılerı1
Ulus olarak, bu-
yuk çoğunluk bu pazarın dışında sankı
Dehşet verıcı bır goruntu bu
'Özgur parlamento-ozgur basın-durust yonetım' uç-
genınde bozulma var Sıyaset ve sıyasetçıler, medyası,
yonetıcısı bu kadroya dahıl butun oğelerıyle kendı ekse-
nı çevresınde donen denız fenerıne dondu
Medya, kendı ıçınde gerçek ve etkılı bır otokontrole
gıtmelı Topluma yayılan bu fena kokuyu gıdermelı
Savurganlık...
Devletin zırvesınde bulunanların ısrafı hakkında venlecek başka bır
ömek de mılletvekıllennın sınırsız hak ve ayrıcalıklannın yarattığı
savurganlıkla ilgılıdir. 450 mılletvekılının maaş ve ayncalıklan toplu
olarak hesapedılırse, en sa\ urgan padışahlara rahmet okutacak
sayılara enşılır sanıyoruz
SACİT SOMEL Emekli Elçi
B
atı ulkelennde ekonomı olum-
suz sınvaller vermeye başladığı
zaman. hükumetler kamu gı-
derlennı ve ulusal kurumlannı
gozden geçın>orlar Gereksız
gorduklen harcamalan kaldı-
nyorlar Gorevını tamamladığını ya da
ulkeye bır yarar sağlamadığını saptadıklan
kurumlan da kapatı>orlar Örneğın Ame-
nka, 1993 yılında, 270 buyukelçılık ve kon-
solosluklarından 20'sını kapatma karan
almıştır Be>az Saray"dakı personel savısı-
nı dortte bır olçusunde ındırmıştır Yaban-
cı ulkelerdekı asken uslennden bazılannı
da kapatmış ya da kuçultmuştur
Ingıltere de de İkıncı Dun>a Savaşı"-
ndan sonra. bıldığımız kadanyla uç kez
ınceleme komısyonlan kurulmuş ve bu ko-
mısyonlann kararlanna uyularak yabancı
ulkelerdekı bırçok İngılız mısv onlan kapa-
ulmıştır Şıh, Venezuela ve Etıyopya da
aynı nedenlerle ulkemızdekı mısyonlannı
kapattılar
Hukumetımız de ıflasın eşığıne gelındık-
ten sonra. IMF'den >enı kredıler sağla>a-
bılmek amaayla olumsuz etkılennı daha
ayadeyoksul halkın duvacağı nıtelıkte bır-
takım onlemler alma>a başladı Oysa alı-
nacak tasarruf onlemlenne joksul halktan
değıl, devlet başkanlığından. bakanlardan
ve mılletvekıllennden başlanması gerekır-
dı Çunku. Özal'ın Başbakanlığı ve Cum-
hurbaşkanlığı donemlennde ulkemızde
başlatılan ve memleketımızın bu duruma
gelmesınde ana etken olan aşın luks ve sa-
vurganbklar. v ıne o makamlan ışgal eden-
ler tarafından surdurulegelmıştır Orneğın
Demırel, yıne buvük gezılere çıkmıştır
Cumhurbaşkanlığfna son gunlerde dort
mılvar lıralık bır Cadıllac satın alınmış ve
bırkaç ton ağırlığında olması gereken luks
araba, Nevv York'tan Turkıye'ye kadar
uçakla geünlmıştır Arabanm ekonomık
ıstıkrar paketınden once sıpanş edılmış ol-
ması. geçerlı bır mazeret değıldır Çunku.
borcu 60 mılyar dolan aşmış olan memle-
ketımızın ekonomık durumu. geçen vıl da
bu kadar paranın odenmesıne, hele hele
uçakla getırtılmesıne musaıt değıldı
Cumhurbaşkanlığı odeneğı. daha vılın
ortasına v armadan tuketılmış v e ek odenek
ıstenmıştır Başbakan Tansu Çiller de
ANAP'tan. ekonomısı enkaz halıne getınl-
mış bır ulke dev raldıklannı 1991 jılından
ben, her fırsatta tekrar ettığj ve bu enkazı
daha da kotu hale getırdığı halde, son gun-
lerde, Başbakanlık ıçın her bın 149 bın ster-
lıne(toplam 16mılyarlıra>a)gelenıkı luks
araba sıpanş etmıştır Enkaz devralan ve
sorumluluğunun bılıncınde olan bır Baş-
bakan, bu luks ve pahalı arabalan satın
almalı mı ıdı
9
Özal'ın eş ve dostlannın da katıldığı.
100-200 kışıîık tafralı dış gezıler de ondan
sonra gelen buyuklenrnız tarafından a>-
nıyla surdurulmuştur Renklennı ynkan-
dan alan mılletvekıllen de bu havaya
uymakta gecıkmemıştır Devlet parası ıle
yapılabılmek ıçın resmı bır kısve>e burun-
durulen bu gezıler. o derece kotu>e kullanı-
lır oımuştur kı bırkaç vıl once, Afnka'dakı
bır çevre konferansına sadece bır uzmanı-
mızın katılması gerekırken savın bakanı-
mız da aılesını toplavarak katılmış. konfe-
ranstan sonra da gezı Gunev Afnka'ya
kadar uzatılmışttr
Gezı savurganlığının gınşım aşamasında
kalan son orneklen. Demirerın, gecenler-
de. akrabalannın da katılacağı 202 kışılık
Lzakdoğu gezısı ıle Kultur Bakanı'nın 80
kışılık Avustralya gezısıdır Bu gezıler, bu-
vuk bır ısabetle (5 Nısan'dan sonra) ıptal
edılmıştır
Devletın arvesınde bulunanlann ısrafı
hakkında venlecek başka bır ornek de mıl-
letvekıllennın sınırsız hak ve ayncahklan-
nın yarattığı savurganlıkla ilgılıdir 450
mılletvekılının maaş ve ayncalıklan toplu
olarak hesap edılırse. en savurgan padışah-
lara rahmet okutacak sayılara enşılır sanı-
>oruz Bugun mılletvekıllen, aldıklan
yuksek maaşlardan veçeşıtlı devlet hızmet-
İennden parasız yararlanma olanaklann-
dan avn olarak. Turkıye'de tedavılen
mumkun olsun olmasın, butun hastalıkla-
nnı, deviet hesabına dışanda tedavı ettıre-
bılmektedırler Bu hakkın kotu>e kullanıl-
dığı ve bazı mılletvekıllennın yaptıklan
Avrupa gezılennde otel masraflannı devle-
te odetebılmek ıçın hastanelerde kaldıklan
da bılınmektedır
Memleketın başındakıler boyle bır sa-
vurganlık ıçınde olurlarsa, bu devlet kendı-
sını ıflastan nasıl kurtarabılır
9
Eğer. yukanda değındığımız gıbı, sayın
hukumet ve devlet başkanlanmız, huku-
metımız ve mılletvekıllenmız ekonomımı-
zın gerçekten duzluğe çıkmasını ıstıyorlar-
sa once >ukanda teker teker sayılan savur-
ganlıklan durdurmalıdırlar Halka ornek
olmalıdırlar Bu sav urganhklann kaldınl-
ması ıçın vasal duzenlemeleregıtmelıdırler
Sadece servıs otobuslennın kısıtlanmasıyla
va vaz kamplannın kapatılmasıyla duru-
mumuzun duzelemeyeceğını gormelıdırler
Aksı halde. bu sav urganlık surup gıderse
ulkemızın kalkınmasını yoksul halkımızın
vapacağı fedakârlıklardan beklemek boş-
tur
PENCERE
ALİACA ASLİYE HLKLK M4HKEMESİ
HAKİMLİĞİ'NDEN DL\ LRLLLR
Davacı Mıllı Egıtım Bakanlığı vekılı tarafından da\alıldr Rafet
Ustun ve Ramazan Çakıcı alevhıne açılan Mıağa da kaın ^045 par-
sel nolu taşınmaz ıle ılgılı açılan cebn tescıl davasının \apilan açık
duruşması sonunda \enlen ara karan gereğınce
Mahkememizde açıian cebn tescıl davasındadavalı Ramazan Ça-
kıcı ya tebhgat vapılamadığından ılanen teblıgat >apılmdsına karar
venlmışolup
Karar gereğınce davalımn ış bu dava dılekçeMnın ılan edıldığı ta-
nhtel46 1994gunusaatO9 10da vapılacakduru^mavagelmesıveva
kendısını bır vekılle temsıl ettırmesi 1994 20 E savılı dosvada aksı
takdırde duruşmalara gıjabınızda devam olunacaâ husuiu lian olu-
nur 3 5 1994
Basın 27 B4
DENİZLİ1. ASLİYE HUKLK
MAHKEMESİ
199A 297-1994 12^
Davacı Tanm ve Kovışlen Bakanlığı tarafından da\alı Asım
Kılınç vs ale>hıne açılan kooperatıf feshı da\asının vapılan açık sar-
gılaması sonunda
Mahkememızce 8 3 I994tarıhındeverılenkararda davacı tarahn-
dan açılan da\anınkabulune Denızlı ko\ kalkınma vedıgertarımsal
amaçlı kooperatıfler bırlığının leshıne daır venlen karar davalılar
Behçet Guleç Mehmet Tu\ı Omer Ihsan Pakoz \e Mehmet Alı Baş-
kava'ya dosvadakı adresienne îeblığ edılemedıgmden mahkememiz-
de venlen 8 3 1994tanhlıkararve7 4 1994 tanhlı Hazınetarahndan
temyız edılen dılekçenın ılanen teblıgıne k^rar \en]rm$ olmakla adı
geçenlere karar ve temvız dılekçesı Feblıg venne kaım olmak uzere
tlan olunur
Basın 4808^
T.C.
ÇARŞAMBA ASLİYE 1. HUKUK
MAHKEMESİ
Savı 1992 17
Davacı S S K Genel Mudurluğu vekıllen tarafından davalılar
TEK ıle OnaJ Havırlı akvhiennc açılan tazmınaı davasının vapılan
at,ık \argılamaii sonunda mahkememızden venlen 9 2 1993 tanh ve
1992 17-27 savıij davanın kısmen kabulune ılışkın kararla.
Kurum zaran olan 21 903 37
6 - TL nın tahsisın onav tanhınden
ıtıbaren ıjlevecek \asal faızı 220 000 TL nıspı vekale! ucretmın
206 000 - TL \argılama gıdennın davalı Onal Havırlı dan tahsılıne
karar verıldığı karann davacı vekılı ıle davalı TEK vekılının vuzlen-
nekar^ı dığer davalı Onal Havırlı nın vokluğundavenldığı Ankara
Kavaklıdere Ataturk Bulvan No 144 2-1 adresındeolduğubıldınlen
davalılardan Onal Havırlı nın adreü meçhul olduğundan kendısıne
teblıgat sapılamadığı daha evvel duruşma gununun ılanen teblığ
edıldığı ılanın \avımlandıgı lanhten vasal suresınden sonra karann
adıgeçeneteblıgedılmışsavılacagı temvızedılmedığıtakdırde kara-
nn bu davalı vonunden koınlc^eceğı karar davacı S S K Genel
Mudurluğu vekıllen taratından venlen 9 2 1991 tanhlı temvız dılek-
çesının teblıgıne esa> olmak uzere davalı Orul Ha>ırlı'va ılanen teblığ
olunur
Basın 48192
BENATATÜRKÇÜ DEĞİLİM
NadirNadi
12 baüSOOOOıKDV ıçınde)
iu\mları TurkıxagıÇad 39-41 Cagaloğlu-Istanbul
Ödemeli gonderilmez
T.C.
TOSYASULHHLKUK HAKİMLİĞİ'NDEN
1993 177-494
Davacı İsmaıl Hakkı Havırveren vekılı A\ Mehmet H Onsa
vaş tarafından davalılar Ahmet oglu Hasan vearkdda^ları alejhınde
açılrruş olan taksım ve\a ızaeı şuvu dd\asının vapılan duruşması so-
nunda
Dava konusu Tosya Hacıpır Mahallesı nde kaın tapunun pafta
26 ada 554 parsel 1 numarasında kavıtlı gaynmenkulun taksımının
mumkun olmadığından satılmasına daır karar venlmış olup davalıla-
nn aramalara rağmen adreslen tespıt edılmedığınden karar teblığ
edılemermşdır Buna gore gazete ılanı ıle teblıgat yapılmasına karar
venlmış olduğundan gazetenın ılanından ıtıbaren sekız gun ıçınde
mahkememıze davalılar Ahmet oğlu Hasan Mustafa Ahmet Kıa
Şerıfe Zelıha nın mahkememıze muracaatları teblıgat venne kaın ol-
mak uzere ılanen teblığ olunur
BdMn 48150
Ecürne'den Kars'a
Oturak Âlemi...
Kurban Bayramı'nda ozel televızyonlar 'kan oynat-
mak' konusunda bırbırlerıyle yarışıyorlar
Ne demek 'kan oynatmak">
Kaba bır lafl
Eskıden jandarma koy ya da kasabada, ıçkılı toplantı-
ları basar ustune bır de zabıt tutup, katılanlarm tumunu
karakola sevk ederdı Ertesı gun gazeteler olayı yazar-
lardı
'lckılı oturak âlemı yaparak kadın oynatan Alı, Ve//,
Hasan, Huseyın ve arkadaşları, oynattıklan kadmlarla
bırlıkte derdest edılerek haklannda kanunı muameleye
gırışılmıştır '
Geçtı o gunler
Maço erkek, şımdı evde oturuyor, hanım çılıngırsofra-
sını kuruyor, televızyonu açıp ekranda kan oynatmak
ıçın elde kumanda aletı var
Erkek ısterse 'zapıng'deyapabılır, çunku butun kanal-
larda gobek dansozlerı şıkır şıkır
Fıkırfıkır
Elın keferesı ne lyı ettı de bılımsel teknolojık devrımı
gerçekleştırdı, ıletışım yoğunlaştı, medya palazlandı,
gobek dansı odamıza gırdı
•
Eskıden koçek ve cengı varmış
Koçek, kadın kılığına gırıp oynayan erkeğe denıyor
Bır vakıtler padışah saraylarında resmı koçek takımları
bulunurmuş, koçekler, kız gıbı gıyınır, saçlarını kadın gı-
bı uzatır, can yakarlarmış, istanbul'da un yapan adı bu-
tun ımparatorluğa yayılan koçekler varmış Oğlan ço-
cuklar yedı sekız yaşlarında seçılır oğretımden geçırılır,
on uç on dort yaşına gelınce koçek takımına katılırlar-
mış
Sultan Abdülmecit 'cınsel sapık oldukları ve ahlak ku-
rallarma uymadıkları' gerekçesıyle koçeklerın çalışma-
İannı 1856 da yasaklamış
Zavallı koçekler, Mısır'a kaçmışlar
Mehmet Ali Pasa'ya sığınmışlar
•
Kadın oyuncuya çengı denıyor
Ne var kı Turk kadınlannın çengılık yapmasına ızın ve-
rılmezmış sarayda çengılık yapacak olanlar başka ul-
kelerden getırılmış carıyeler arasından seçılırmış
Çengı takımıyla çalgı takımı efendılerın huzurunda meş-
ke başladıklarında gel keyfım gel
Abdülmecit koçeklerın çalışmaİannı yasaklayınca
çengıler de ortadan kalkmış Ancak koçeklerle çengıle-
rın şurada burada gızlı gızlı çalıştıklarını da herkes bılı-
yormuş
Softaların dışında Osmanlılar keyıflerıne duşkun kışı-
ler olarak tanınıyorlar Abdülmecit ın koçeklerı yasakla-
masının da ahlak kaygılarından çok, alafranga merakın-
dan ılerı geldığı duşunulebılır, çunku padışah ıçkıye,
kadına, eğlenceye duşkundu Batı muzıgını severdı, ye-
nılıklere açıktı
•
Geçmışe mazı yenmışe kuzu denır, bız gelelım gunü-
muze' Bırdenbıre ortalığı yenıden çengılerın ve koçek-
lerın sarması anlamlı bır toplumsal olgu değıl mı'
Gunduz ve gece televızyonda alenen kan oynatıyoruz
Kadın da ekranda gobeğını oynatıyor
Erkekler seyredıyor
Femınıstler, bu ışe ne dıyorlar
1
? Bıfmıyorum, hoşlan-
dıklarını da sanmıyorum, ama gobekçılerın ıçınde ışını
hakkıyla yapanlar var dokulenler var
Ulke Edırne den Kars'a bır âlem oldu, erkekler kadın
oynatıp efkâr dağıtıyorlar
Elın keferesı lyı kı bılımsel teknolojık devrımı odamıza
soktu, çengı çalgı kondumuza gırdı hepımızın evı bırer
saraya donuştu hem bu yolda çağ atladığımızı vurgula-
mak ıçın gobek atan kadına artık 'çengı' demıyoruz
Oryantal dansoz' dıyoruz
Voltaire
ve
aydınlanma
•
Candide
yada
jyimserlik
YAKINDA
KİTAPÇILARDA
Hıdır ve Rahiroe AYCHN'ın oflı, Yısıl AYDIN ve Menevs ŞAHlN'ln kjrteşı,
Ftdıme KORK'ın ıjıbeyi,
Kıtan AYDIN'ın eşi
Tamer AYDIN, Hasan AYDIN ve Cem AYOIN'ın babası,
MıtUlı ArOIM'ın yejem, Mehmel AYOIN ve Alunel AYOIN'ın amcaoflı,
Leyla ÇELİK ve Lıllıye ÇELlK'ın anıştesi.
fiılıslan DfMlfi ve Mtral OEMlR'ın amcaa, Mehmet DCMİRIn »maofllı,
Aydınlar Matbaası'nın sahibi,
DEVRİMCİ İNSAN,
VEYSEL AYDIIV
20 Mayıs 1994 tarıhınde yakalandıflı hastalıktan
kurtulamayarak aramızdan ayrıldı
Cenazesl 22 Mayıs 1994 Pazar Gûnü Ögie namazını takiben
Haznedar Azerıler Camıı'nden kaldırılacak
ve saat 14 30'da Aydınlar Matbaası Önünde düzenlenecek
törenden sonra Yenıbosna Çobançeşme Mezarlı jında
toprağa verılecektir Tum dostlarımıza, akrabalarımıza
ve devrımci kamuoyuna duyurulur.
ANISINI YAŞATACAĞIZ
YUZBAŞISELAHAHIN'IN R0MANI
tlhan Selçuk
5 bası 70 000(KDV ıçınde)
Çagdtış Ya\ mları Turkoıagı Cad 39-41 Cağaloğlu-Istanbul
Ödemeü gonderilmez
BİRİNCİ KİTAP