23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
23 NİSAN1994 CUMARTESİ CUMHURİYET2 SAYFA KULTUR Ülkemizdeki çocuk tiyatrolan bugünün çocuğunu yannın 'seyircisi' yapabilecek mi? SUNUŞ Batı da 18. nizvılda tohumları aldan çocuk tiyatrolan gerçek biçimini 19. vüzvılda almaya başladı. İ'lkemi:de ise ç<xiık riyat • roları, Muhsin Ertuğml önderliğinde 1935 yılmda kuruldu. Bir "çocuk tiyatrosu" kurulması için çalışmalar yapan Muhsin Ertuğrul, Ferih Egemen'i "çocuk tiyatrolan' 'nın başına getirdi ve Kemal Küçük "ten çocukları tiyatro komısunda eğiten bir oyunyazmasmı istedi. Gösterile- rine Tepebaşı Dranı Sahnesi 'nde baslayan çocuk tiyatrosu "Çoeuklara İlk Tiyatro Dera" adlı oyunla perdelerini açtı. Şehir tiyatrolarmm scıhnelediği çocuk oyunlannda rol alan pek çok ovuncu, ileride başartlı tiyatrocular oldular.Böylece bafiayan çocuk tiyatrosu geleneği ülke- mizde bugüne kadar kesintisiz sü'rdü. Ancak günümüzde "çocuk tivat- rolan'nın özlenen düzeye ulastığmdan sözedemiyoruz. Çocuğun geii- şım ve eğitim sürecinde yadsmamaz bir önemi olan "çocuk tiyatrosu " gerek ödenekli' gerekse özel tiyatrolardan gereken ilgiyi görmüyor. Sahnelenen oyunlar nitelik ve nicelik açmndan incelendiğinde pek olumlu bir tablo çizmivorlar. Sahnesizlik ve ekonomik olanakstzlıklar YÜzünden çocuk oyunlarıovnamayanözeltiyatroların vanısıra vıllardır inatla çocuk oyunları sahneleyen özel tivatrolar da var. Ancak bu tiyat- rolarya gereken ilgiyi göremiyor va da kapanmak zorunda kalıvorlar. Ödenekli tiyatroların durunnma baktığınuzda da durum pek umutlu değil. 8 yerleşik sahneye sahip Devlet Tiyatrolan nın 1993-94 sezonun- da İstanbul. Diyarbakır, Adana. Ankara'da yalnızca bir, İzmir, Antal- ya re Bursa 'da iki çocuk oyunu sahnelemesidesorununyalnızca ekono- mik olmadtğınm bir göstergesi. İstanbul Belediyesi Şehir Tiyatrolan 1993-94 u'zonunu tûm sahnele- rinde sergiledikleri üç çocuk oyunuyla minik tıyatroseverlere ulastı. Bakırköy Belediye Tiyatrolan da bu sezon iki çocuk oyunu sahneledi. Kültür Bakanlığı 'nın son yıllarda ' çocuk oyunu "sahneleyen özel tiyat- rolara destek vermesine karşm özel tivatrolar da bu sezon zengin bir program sunaınadı. İstanbul'da 16 özel tiyatro sezon bovuncu 18 çocuk oyununa ver verdiprogranıında. Hafife alınan çocuk tiyatrosunun aslmda ne kadar ciddi ve zor bir iş olduğunun bilimnemesi de konuva duyarlt vaklaşan kisilerin önemliso- runtarı arasında. Ovunculann çocuk ovunlarmu ciddi bakmaması ve farklı bir oyunı uluk anlayışıylu ele almaları da çocuk oyunlanmn "ha- fıf müsamereler'' havasmclu geçmesine neden olan en önemli etkenler- den.. Tivatromm, çocukları eğitme ve öğretme islevigöz önüne aLndığı- nda, onlann gözünii hoyamak ve çarpıtılmısgerçeklikleri "hoş eğlence- lik" gihı sunmak konunun ciddiyetinide baltalıyor. "Çocuk tiyatrosu" üzerinde düşünen ve çalısan sanatçdann ülkenıiz- de bugün yapılan "çocuk tiyatrosu"w ve geleceğine bakıslurı da ıvinı ser bir tablo çızmiyor. Doğal olarak "çocok tiy»tmsu"nun geleceğin- den de kuskulan var sanatçdann. Biz de tiyatroyla ilgili yazar, yönel- men. eleşürmenlerin. çocuk izleyici ve oyuncuların konuva vaklaşı- mlarını ve değerlendirmeleriniöğrenmek. bir tartışma ortamı varaımak amacnia bir soruşturma vaptık • PEIİNÖZER 'Küçük insan'ane verebfltyonız! gruplann, ne vazık ki "tivatro ÜMJT DENİZER (AÇOK Genel Sanat Yönetmeni): Bugün, (çoğu İstanbul'da olmak üzere) İstanbul, Ankara ve İzmir'de toplanmış olan özel çocuk tiyatrolan. saîonsuzluk, kadrosuzluk ve parasızlı- kla boğuşmak zorundadırlar. Hatta, eğer kendileri yazamazlarsa oyun met- ni de bulamazlar. Bu maddi sıkıntılar nedeniyle bu- gün Türkiye'deki özel çocuk tiyatro- sunun yüz yüze kaldığı temel sorun "niteük" sorunu olarak su yüzüne çıkıyor. Kendisini çocuk tiyatrosu sa- yan bazı genç Çocuk tiyatrosu . . . •* . . , bundandır. SeyirCimn Salon. kadro,v para gibi maddi sorunlannı çöz- müş ödenekli ti- yatrolanmızdaki çocuk oyunlan da ne yazık ki "nthsuz, heyecansız" temsiller olarak çocuklara ulaşmaya devam ediyorlar. Yani özetle, Türk çocuk tiyatrosu. bugün seyircisinin gerisindedir! Bu ko- numunu aşmak için hiçbir çabaya girmiyor! Ödenekli ya da özel, hangisi olursa olsun, kendisini bu uzmanlık alanında eğitmiyor! Kulis yapıyor, de- dikodu yapıyor. şikayet ediyor. çözü- mü başİcasından bekliyor! Bütün bu nedenlerle Türk çocuk tiyatrosunun yakın geleceği de ne yazıktır ki, bize pek aydınlık görünmüyor... Çocuk tiyatrosu seyirci yetiştiriyor HALDUN DORMEN: Ço- cuk tiyalrosunun gerekliliğine inanıyorum. İlk başta seyirci yetiştiriyor. Çok daha önemlisi, ilerinin çağdaş insanını yetişti- riyor. Bizim bu seneki oyunu- muzda. çevre konusu işleniyor- du. Bu, çocuklann kafasına ki- taptan daha kolay girdi. Mü- ıkle, dansla. şarkıyla çocuklan eğlendirerek onlara çok şey öğ- retebilirsir.iz. Benim için önem- li olan. çocuk oyunlannı. bü- yüklere oynar gibi çok ciddiye alarak oynamak gerektiği. Ço- cuk oyunlanmn tehlikcli bir yani da var. Bize ters gelen fi- kirleri rahatlıkla çocuklann beynine sokabilirsiniz. Bugüne kadar bövle bir şey olduğunu sanmıyorum. Bundan sonra da dikkat etmemiz gerekir. Biz Haldun Dormen Tiyatrosu olarak bu sene bir çocuk oyunu sahneledik. Bundan sonra da sahnelemeye devam edeceğiz. Tüm oyunlanmızda prodüksi- yon ve kadro konusunda gös- terdiğimiz titizliği çocuk oyun- larında da gösteriyoruz. Ben çocuk oyunlan alanında çok deneyimli bir insan olmadığım için şimdiye kadar hiç çocuk oyunu sahneye koymadım. Bu yüzden kendimi bu konuda çok fazla konuşmaya yetkili bul- muyorum. Çocuk tiyatrolan sadece 23 nisanda anımsanmamalı REHA BİLGEN: (Masal Gerçek Tiyatrosu/: Günümüzde çocuk tiyat- rolannın durumunun ne olduğunu de- ğil, ne olamadığını, dolayısıyla çocuk tıyatrolanrun içinde bulunduklan so- runlardan söz etmek istiyorum. Des- teksiz, korunulamayan, ilgi görme- yen. üvey evlat tavnyla yaklaşılan gü- nümüzdeki çocuk tiyatrolannın duru- mu ne olabilir ki! Ne doğru düzgün bir devlet desteği. ne basm desteği. ne eleş- tirmenler desteği. ne Milli Eğitim ku- ruluşlan desteği var. Cstüne üstlük, iki kalas bir heves gibi de olsa içim yan- mayacak. ticari nitelikte. çocuklan bi- rer banknot gibi gören sözüm ona ço- cuk tiyatrolan da varken günümüzde çocuk tiyatrolannın durumu ne olabi- lir. Çocuk tiyatrolanna ne denli ilgisiz kahndığına ilişkin tek bir örnek ver- mek istiyorum. Masal Gerçek Tiyat- rosu'nun bu yıl dokuzuncu yılı. Beh- rengj'nin "Küçük Kara Baiık" adlı öyküsünü oyunlaştınp sahneledik. Bu •.oşkumuzu paylaşabilmek amaayla tiim basın kuruluşlanru. eleştirmenle- rimizi, tiyatro gruplannı ve sanatçılan . oyunumuza davet ettik. Yani "Küçük Kara Balık" adlı oyunumuzun ga- lasını yaptık. Ne yazık ki, Ahmet Gül- han ve Hadi Çaman'ın ve arkadaş- lannın dışında, bir tek eleştirmen, bir basm muhabiri gelmedi. Çocuk tiyat- rolannın konusu, bugünkü durumu ve geleceği nin sadece 23 Nisan"a yakın günlerde anımsanıp gündeme getiril- memesini diliyorum. ALt POYRAZOĞLU: Kültürle ve sanatla iç içe yaşamayı öğreteceği için çocuk tiyatrosunun büyük önemi var. Çoeuklara birlikte düşünmeyi, birlikte tartışmayı, birlikte eğlenmeyi öğreteceği için büyük önemi var. Aynca okullarda kesinlikle tiyatro öğretiminin olması, cağımızda kaçınılmaz bir gerçeklik ka- zanmıştır. Çünkü tiyatro, sadece izleni- Iirken değil. üretim aşamasında da (pro- valarda) çocuğa birlikte yaşamayı, dü- şünmeyi, tartışmayı, hayal kurmayı veile- tişim içinde olmayı öğretir. Tiyatro yo- luyla çocuklann daha sağlam. daha ayaklan yere basan. karizmatik kişilık sahibi olması sağlana- biliyor artık günümüzde. Bunun böyle olduğunu. Batı'da kanıtlanyla birlikte görüyoruz. Ülkemizde bu alanda büyük sorumluluk Milli Eğitim Bakanlığı'na -inşallah bugünkü örgütlenmesinden iyice temizlendikten sonra- düşmektedir ve tabii ki, Kültür Bakanlığımıza da. Ço- cuğun birlikte eğlenmek ve düşünmek talebi var. Tek başına iken de saçma sa- pan dergilerle. plastik tabancalarla. TV- Okuliarda tiyatro eğitimi kaçınılmaz deki manasız filmlerle gelecck kuşak- lann kafalannın şimdiden çarpıtılma- ması için gerekli önlemleri almak zorun- dayız. Bu ciddi bir konudur. Anne baba- lar, öğretmenler. eğitmenler. pedagoglar ve tabii kı sanatçılar. çocuk tiyatrosuna gereken önemi vermek zorundadırlar. Bu gelecek kuşaklara olan borcumuzda erkenden ve kısa vadede yüzleşmemiz gerektiği gerçeğini, ciddi bir biçimde dü- şünüp çalışmalar yapmak zorundayız. Çünkü gelecek için sağlıklı nesiller sa- dece okulla, sporla. süt tozuyla ve ya- pay vitaminlerleye- tiştirilemiyor. Sanatla dünyavı algıla- ma>a başlayan çocuklanmızın iieride daha insan haklanna sa>gılı, daha seve- cen. daha hoşgörülü. daha demokrat büvükler olmasını istiyorsak çocukla- nmızı genelde sanattan. özelde çocuk ti- yatrosundan uzak tutmamalı. kay- naşmalannı sağlamahyız. Sadece deviete değil. özel kuruluşlara da büyük sorum- luluklar düşmektedir. Çocuk tiyairolan. çocuk kültür merkezleri oluşturmak ve- desteklemek birzorunluluktur. Çocuk tiyatrosunu ciddiye almak gerek MÜJDAT GEZEN: Türkiyedc ço- cuk tiyatrolan Muhsin Ertuğrul'un emriyle 1950'li yıllann başlannda Fe- rih Egemen tarafından başlatıldı. Ara- dan bunca yıl gecmiş. Ben. çocuk ti- >atrosundan yetişmiş bir sanatçıyım. Kendim de yıllarca çocuk tiyatroculu- ğuyapüm. Şu anda da Müjdat Gezen Çocuk Merkezi'nde bir çocuk tiyatrosu çalıştırmaktayım. Aynca iki yüz kişi- lik çocuk ve gençlik tiyatrosu binası yaptırdım, onu da vakında açacağım. Burada iki ayn çocuk tiyatrosu faali- yet gösterecck. Aynca Müjdat Gezcn Sanat Merkezi'ndeki dersler arasında çocuk tiyatrosu dcrsi de veriliyor. Bu- nun önemi ne? Çocuğu, çocuk yaşta ti- yatro seyircisi olmaya hazırlamak ve ona gcleceğin tiyatro seyircisi olmayı ve tiyatro sevgisini aşılamak. Çünkü tiyatrosuz bir kültür düşünemiyorum. Çocuk tiyatrosunu. en az büyük in- sanlara yapılan tiyatro kadar ciddiye alarak bir yere vardırabileceğimize inanıvorum. FAİK ERTEISER: (yönetmenj: 23 Nısan... Yine çocuklar gündeme gelmeye başladı. Beni her sene bu ta- nhlcrdc "çocuk tiyatrosunun önemi" diyeararlar. Çocuk tiyatrosunu yaşat- mak için hiçbir şey yapmayanlar, bu nisan ayında ortaya çıkıp parlak söz- ler söylerler. Ben artık çocuk tiyatro- sunu bıraktım. Ama asıl amacım, ko- nuya dikkat çekmek, birilerinin sahip- lenmesini sağlamaktı. Örneğin İstan- bul Devlet Tivatrolan son yıllarda bu konuyu iyice terk etti. İki yıl önce Vakıfbank. geçen yıl da AÇOK. Dev- let Tiyatrolan adına görevi üstlendi- ler. Bu sene sezon biterken, ancak bir oyun çıktı. Oyunculann da çoğu ama- _ . tör. Ne •i JDİZ yaptıysak I bu konuva Ç O C U K gerekli ilgiyi tiyatrosunu Ş sevmiyoruz yatrosunu sanat olarak kabul etti ne de Kültür Bakanlığı konu>a eğildi. Tabii baş kaynak Devlet Tiyatrosu. Oyuncuiaroynamazsa rejisörler uzak- tan bakarsa çocuk tiyatrosu yaşar mı? Birkaç çırpınış görüyorum. ısrarla mücadcle eden birkaç kişiyi kıvançla izliyorum. Artık yalandan vazgeçelim. Biz çocuk tivatrosunu sevmiyoruz. Beğenmediğimiz oyunlan aşağılamak için "çocuk oyunu gibi" diyoruz. Ço- cuk tiyatrolannda oynamayı ceza ola- rak kabul ediyoruz. Bu mantığa. özel- likle ödenekli tiyatroların ve onu yö- netenlerin dikkatini çekmek istiyo- rum. Bence tiyatro ölüyorsa scrum ço- cuk tivatrosudur1 Tiyatronun altyapısıdır çocuk tiyatrosu ALİ MERİÇ (Yazar): Ülkemizdeki tiyatrolarda bugün bir seyirci sorunu yaşanıyorsa bu, kanımca altyapı so- runundan kaynaklanmaktadır. Tiyatro- nun ve tiyatro seyircisinin alt yapısı da "çocuk tiyatrosu"dur. Anadolu"da cirit atan "bebe mağa- zası" zihniyetiyle kurulmuş. çocuk ti- yatrosunu "iş" edinmiş birçok "kumpan- ya", elini kolunu sallaya sallaya. doldur boşalt oyunlar oynarken ve de tiyatro yapmalan için maaşlarla. ikramiyelerle donatılmış insanlar. çocuk tiyatrosunu, "iş obun" diye yaparken. sağlıklı bir ti- yatro altyapısmdan ve umutlu bir tiyatro geleceğinden söz etmek olası değildir. Hiç mi olumlu çaba yoktur? Olmaz olur mu?.. Elbette vardır. Ama yeterli midir? Bu noktada. büyük yük. Devlet Tiyatro- Ian'na düşmektedir. Öncelikle. bütün bi- rimlerde çocuk tiyatrosuna gönül ver- miş. bu işi "severek" yapacak insanlar bir araya getirilerek, çekirdek kadrolar oluşturulmalıdır. Çekirdek kadrolar. kendi oyunlannı kendileri üretmelidirler. Devlet Tivatro- lan'nın sonsuz olanaklanyla çıkacak bu yapımlar. tiyatro ile ilk kez tanışacak küçük izleyicilere. düzeyli bir "ilk intiba" bırakılmalıdır. Bu "ilk intiba"da bundan sonra izleye- ceği oyunlar için "düzev ölçütü'" oiuştu- Sanat yoluyla bileolsa çoc^îiükBÇümsemeyelim MEMET BAYDUR: ( Yazar) Yirminin üs- tünde oyun yazdım, içlerinde çocuk oyunu ta- nıtımına uyanı yok. Bunun iki temel nedeni var bence. Birincisi beni, ikincisi çocuklan ilgi- lendiriyor. Beni ilgilendiren neden çok yalın: Çoeuklara özel yazmak çok zor geliyor bana. Çocuk oyunu yazmayı denemedim hiç ama bir zamanlar masal yazmayı denemiştim. On beşinci masaldan sonra yırtıp attım hepsini. Burnu büyük metinlerdi hepsi. Çoeuklara göre, onlar için. onlann düzeyin- de fılan gerekçelerle bir şeyler yazmanın im- kansızlığını giderek anladım iyice. İkinci temel neden de şudur: Çocuklann sevecekleri oyunlan, kitaplan, fılmleri. eninde sonunda kendilerinin seçtikle- rine inanıvorum. Andersenin masallan yalnı- zca çocuklar için mi yazılmıştır? Küçük Prens bir çocuk kitabı mıdır? Jules Verne'in roman- lan onlar okusun da eğlensin diye mi yazılmıştır? Çocuk müziği diye bir tür mü var? Dokuz yaşındaki oğlum Yunus'u tiyatroya götürdüğüm zaman Haldun Taner'in "Ke- şanlı Ali Destanı". Gogolun "Bir Delinin Hatıra Defteri", Müşfık Kenterin "Bir Garip Orhan Veü"si fılan geliyor aklıma ilkin. Ço- cuk oyunu yazmak yukarda adını andığım oyunJan yazmak kadar zordur bence. Ne eksik. ne fazla. Çocuklan küçümsemeyelim, sanat yoluyla bile olsa. rulmalıdır. Tiyatronun yaygınlaştırı- lması için. dcğerli hocamız Muhsin Er- tuğrul'un "Okullara tivatro dersi konul- sun" önerisi. yıllardır konuşulan. fakaı gerçekleştirilcmeyen bir öneri olarak kalmıştır. Madcm bunun >aşama geçirilmcsi o denli zordur. hiç değilse eğiıim faküllele- rinin sınıf öğreimenfiği bölümlenne ti- yatro dersi konulmalıdır. Kültür Ba- kanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı işbirli- ğiyle sınıf öğretmenliği öğrencilen. Dev- let Tiyatrolan'nda staj yapmalı. gereki- yorsa oyunlarda aktif görev almalan sağlanmalıdır. Çocuk tiyatrosunu severek yapacak çekirdek kadrolarla ömrü- nü çocuklara adayan sınıf öğretmenlerinin böylesi or- tamlarda bir araya gelmele- riyle çocuk tiyatrosu hakkı- nda sağlıklı tartışmalann yapılabileceği bir altyapı oluşturulmuşolacaktır. Zamanla bu oluşumlar. "biçim" tartışmalarım aşıp "öz" arayışlanna yönele- ceklerdir. Bu çabalar da yalnız ço- cuk tiyatrosu için değil. ti- yatromuz için bir kazanç olacaktır. Çocuk oyununu "çocuk oyunu" diye görme- yen her türlü çabaya, saygı ve sevgiyle... Çocuk kendi oyununu seçemiyor CENGİZ ÖZEK I Karagöz sa- natçısı, tivatro oyuncusu. 5/ıovr Tiyat- rosu Sanat Yönetmeni ve Kenter Tiyat- rosu Müdiirü): Türkiyede şu anda "çocuk tiyatro- su var" diyebilmek çok zor. Maalesef yazarlanmız ciddiye almıyor, drama- turglarda çocuk iiyatrosunun drama- turjisini yapmıyor. Biliyoruz ki, yurtdışındaki üyatrolarda belli yaş gruplan seçilıyor ve o yaş gruplanna özel oyunlar oynanıyor. Bizde. birisi oyun yazıyor. oyun yok diye o oy- nanıyor. Devlet ve şehir tiyatrolan bulduk- lan çocuk oyunlannı dramaturjiden geçirerek. fakat fazla ince eleyip sık dokumadan oynamak zorunda kalı- yorlar. Çünkü fazla alternatifleri yok. 5 yıl önceoynadıklan oyunlan tekrar oynuyorlar. Halbuki kuşak değişiyor. dünya değişiyor. Bir oyun yazan sıkıntısı çekıliyor. Çocuk oyunu ko- nusunda uzmanlaşmış elcştirmcnlerin yoklıığu çekıliyor. Bu ncdcnlc çocuk tiyatrosu gelişemıyor. Bir başka nede- nı de çocuk tiyatrosunun tiyatrolarda hafife alınması. Yönetmen adaylan ilk olarak çocuk oyunlannı yönetiyor- lar. Zaten bu kişiler virtüöz olma- dıklan müddctçe performansı çok yüksek bir oyun çıkarmalan mümkün değil. Böylcce gcleceğin seyircisini dc baltalamış oluyoruz. Çocuk tiyatro- sunun geleceğinin pek farklı olacağına inanmıyorum. Seyirci açısından ba- karsak büyüklerle çocuklar aynı oyu- na geliyorlar. Büvükler kendi beğeni- lerini ön planda tutarak oyunu scyredıyorlar. Çocuk. kendi oyununu kendi değerlendiremi- yorve seçemiyor. Buda onlann sorunu değil. eğitim sistemin- den kaynaklanıyor. Hiç tiyatro seyretmemiş bir sürü öğretmen var. Neden zorunlu din dersi konur da, tiyatro dersi konmaz DlKMEN GÜRLN LÇA- RER: ı Tnatro yuzarıj: Türki- ye'de ilk çocuk oyunu 1935'te sahnelenmiş. Çocuk tiyatrosu- nun öncülüğünü yapan. çocuk tiyatrosunun eğitimdeki önemli yerini vurgulayan kişi yine Muhsin Ertuğrul... Ama za- manka çocuk tiyatrosu biryana ıtilmiş. Ödenekli tiyatrolar gc- rekli önemi vermezken özel ti- yatrolar maddi sorunlar içinde boğulmuş. Bugün çocuk tiyat- rosuna bir yan etkinlik olarak eğilmeyen kaç isim sayabiliriz? Tabii basının ilgisizliğı de ayn bir konu. Çoğumuz çocuk ti- yatrosuna yönelmiyoruz. yok sayıyoruz. İyi-kötü yapılanlan sorgulamıyoruz. Son olarak şu- nu söylemek istiyorum: Bizde nedense eğitimle sanat bağdaş- tınlmaz. Ortaokullara zorunlu dın dersi konur da tiyatro ders- len konmaz. İlköğrenimde sa- naıın. tiyatronun önemini kav- ramamızın zamanı geldi dc gc- çi>or bile. Yağmur duasma çıkılan ülkedeki çocuk tiyatrosu SEMA ÇE\ REKBAŞI- OĞLL: ı İstanbul Devlet Tiyat- rolan Genel Müdiirü ı : Gerek ödenekli. gerekse özel tiyatrolar, çocuk oyunlan ser- gilemekte. Ne var ki bu oyun- larda görcv almak isteyen ovuncu sayısı oldukça sınırlı. Çocuklara sözel olduğu kadar zengin görselliğe sahip eserler izlettirmek şart. Bu da maddi olanaklarla mümkün. Büyük usta Muhsin Ertuğrul. "Çocuk- iar, yarınki büyük seyircilcrdir. Onları tivatrova alıştırmak. eğitmek. eğlendirmek görevi- mizdir" demişti. Büyüklere özgü tiyatronun üstesinden ge- linebilmiş midir ki. çocuklara özgü tiyatro tartışılsın. Şu anda yapılan çocuk tiyatrosunu olumlu buluyorum. Ökul yöne- ticileri, öğretmenleri de toplu satışlar aracılığıyla öğrencileri- ni tiyatrolara getiriyorlar. Gele- ceğine ilişkin herhangi kesin bir şey söylemek mümkün değil. Yağmur duasına çıkılan bir ül- kede. çocuk tiyatrosu nasıl ola- bilir ki!.. ÜŞÜDÜŞÜNCEYE SAYGI MEMET FUAT Yarahcı Yanlışlar Nâzım Hikmet'in "Salkımsoğüt" adlı şiirinin iki dizesi önce şöyleymiş "Birden I kuş gibi". Şair düzeltileri okurken bakmış, ikinci dizede bir ekleme var, ama daha güzel:- "Birden Ibirekuş gibi..." Hiç dokunmamış... Nâzım Hikmet bunun bir dizgi yanlışı olmadığım, diz- gicinin şiiri düzelttiğini söylemekten fıoşlanır, tatlı tatlı gülumserdi: "İşi biliyormuş köftehor..." Nerden geldi bu şimdi aklıma? Yıllardır şiirlerini, incelemelerini yayımladığım Vecihi Tîmuroğlu'yla bugüne kadar hiç karşılaşmadık, ama uzaktan da olsa. Kürşat'ınm acısını hep paylaştım. Geçenlerde yazdığı bir mektubunda şöyle diyordu: "Melih Cevdet için bir araştırmaya giriştim. Otuz, kırk sayfalık bir yazı olur diye tasarlamıştım. (...) İnsan bir sanatçının yapıtlarını toplu okumadıkça kavrayamıyor. Inanın. Melih Cevdet'in okumadığım teksatırı bile olma- mıştır. Ama çok sevdiğim bu şairimizi böylesine derin sezememiştim. Adam Sanat için düşündüğüm bu araş- tırma yüz elli daktilo sayfası tuttu. Doğal ki bir dergi için olmaz böyle bir yazı. Bu yüzdensıze gondermedim da- hi. 'Kürşat'la Melih Cevdet için Söyleşi' elimde duruyor şimdi. Sanırım bir iki yayıneviyle görüşmem gereke- cek." Bu sözler bana, yayınevindeki arkadaşlarım Turgay Fişekçi ile Semih Gümüş'ün. Yiten Söz ile imge Orman- /an'nın düzeltilerini yaparkenki coşkularını anımsattı. Aslında düzelti çok sıkıcı bir iştir, okumayı bayağı tat- sızlaştırır. Sözcüklere değil, hecelere bakacaksınız, bir türlü kapıp koyveremezsiniz kendinizi. Ama Yiten Söz ile İmge Ormanları'run düzeltilerini yaptıkları günlerde, Turgay Fişekçi ile Semih Gümüş, düzelti işinin bütün tatsızlığına. bıktırıcılığına karşm coş- ku içindeydiler, ne zaman yayınevıne uğrasam Melih Cevdet Andayın yazılarından söz açıyorlardı.. Bu da beni bayağı mutlu ediycrdu... Vecihi Timu- roğlu'nun mektubunu da aynı duygularla okudum. Sonra İmge Ormanlan"adı geldi aklıma. Yapıtı yayına hazırlarken içinden kitap adı olabilecek yazı başlıklarını seçerek Melih CevdetAnday a sormuş- tuk,'o da "İmge Ormanlan'nı uygun görmüştü. Hemen arkasmdan yayınevıne telefon edip bir kuşkjsunu dile getırmiş: O yazıda Baudelaire'in "Correspondances" adlı şiirindensözettiğini, başhğının "Simge Ormanlan" olabileceğini söylemiş. Müsveddemiz, gazeteden kesil- miş yazılardı. Baktık, başlık "İmge Ormanlan", ama yazıyı dikkatle okuyunca başlıkta bir dizgi yanlışı yapıldı- ğını anladık... Yazının başlığını da, kitabın adını da de- ğiştirmek gerekiyordu. Ne var kı Melih Cevdet Anday sevmişti "İmge Ormanlan adını... Değrştirmedı.. Işte bu yakın anıdan da, uzak bir çağrışımla, Nâzım Hikmet'in işi bilen köftehor dizgıcisine atladım... Melih Cevdet Anday'ın yazılarının sevilmesi beni ne- den mutlu ediyor, onu da söyleyeyim: Melih Cevdet Anday, okumanın, sanatlarla ilgilenmenin, anlamanm. sezmenin, değerlendirmenin; teksözcükle "düşünme"- nin simgesidir. Tiyatro çocuk gözüyle yapılmah HA\r DAR CAN: fhtck Özel Belde Lısesiortu I oğrcm isi'vl) Biz geçen yıl okulda tiyatro yapmaya başladık. Ama climiz. de senaryo yoklu. 3 arkadaşımla birlikte bir komedi yazdık. Hababam Sınıffna çok benziyordu. Senaryonun çoğunu ben yazdım. Bırinci perdeyı yapamadık. çün- kü herkes aynldı. 15 kişilik bir oyundu. Müziğını. pr.ano çalan arkadaşımız Ekin besteledi. Bize rehberlik oğretmeni- miz yardım etti ama kimse çaîışmalara kaiılmadığı için işımizeyaramadı. Ben tiyatroyu çok sevivorum. Tiyatro- larda oyunculann nc zaman hata yapa- cağını. ne zaman giileceklenni bekli- yorum. En son gittiğim "Altı Derece Uzak"ta başrolde oynayan oyuncuyu çok bcğendim. Okula bir tiyatro grubu geldi. Küçük pivesleroynayıp bı/e sonra onunla ilgili bir atasözii soruyorlardı. Bu çok saçma. Bence çocuk tiyatrosu çocuk gözüyle yapılmah. Oyunlarda daha çok çocuk oynatı!malı. Dekor ve kostümler bana çok saçma geli- yor. Hayvanlann kafalan büyük.elleri küçük. Müziklerdeçok tckrar oluyor. Ben büyüyünce paleontolojist (fosil bilımci)ol- mak istiyorum. Evde taklit yapıyorum. senarvo vazıyorum. Tı- vatroyu meslek olarak düşünmüyorum ama amatör olarak sürdürcbilirim. Büyüyünce tiyatrocu olacağırn . ALPER EĞİTMEN: (6 yoşmdcı. İstanbul Yakası Telefon Başmüdürlü- ğü Yeni Kreş ve Gündüz Bakımevi öğ- rencisiı. Ben. çok tiyatroya gjttim. Çünkü tiyatro çocuklan güldürüyor. eğlen- diriyor. Bütün tiyatrolan çok sevivo- rum. Ben büyüyünce tiyatrocu olmak is- tiyorum. Bi/ yuvadan tiyatrolara götürüyorlar. Oyun oynuyorum, tâkHt yapıyorum ONLR ALP MEHMET: (6 yaşı- nda. Bakırköy Halk Eğiıını Merkezi- nin ti\ cttro kıınlanna gidivor.' Ben çok tiyatroya gelivorum An- nem. babam bcnı Bakırköy dc tıyatro kurslanna götürüvorlar. Ben oyun o>nuyorum. taklit vapıyorum. Arka- daşlanmla kıırsta bir oyun sahnclc- aik. Onlarla çahşmayı çok sevıvorunı. Geçen sene de yuvada "Nasreddin Hoca Kazan Doğuruyor" adlı bir oyun sahneledik. Haberlenmizdergi- lerde çıktı. Çok alkışladılar. Çocuk oyunlan yüzeysel AYLİN TLNÇOKTAY: (lSyaşmda. İstanbulBelediyesiŞe- hir Tiyatrolan Çocuk Eğitim Birhi'i mezımıt). 1986 ılmd ı Çocuk Eğitim L.nmi'nde ders almaya baş- ladım. ,991 \ılında diploma aldmı. O zamandan ıtıbaren h ır çokoy un sahneledik. Ben "Hansel >eGretel"de üçy ıl o>nadım. Bu yıl "Bir Gece Masalı"nı hazırladık. Gelecek sczotı oynaya- cağız. Bize diksiyon. müzik. bale. tiyatro tarihı \e sahrio ü'stü derslcri verildi. Bu eğitimin bana katkısı çok oldu. Tiyatro. disiplın. yetenek ve çah^ma isteyen bir sanat dalı. Orada biz dayanışmayı öğrendik. bir tcmpo icine girdik. İçine kapalı çocuklann sosyalleşmesi için çok önemli. Ben 7 yıl eği- tim aldım ve bu eğitim sayesinde olgunlaştım. sosyalleştim. Sa- natçılan yakından tanımak ve onlardan birşeyler öğrenmek fırsatı buldum. Ben çocuk tiyatrolannı pek beğenmiyorum. Çocuklara oy- nandığı için yüzeysel çalışılıyor. Nasılsa çocuklara oy nuyoruz diye düşünüyorlar. Bu onlan komik duruma düşürüyor. Yaptıklan şaklabanhklan hiç de komik bulmuyorum. Ciddi değiller ve çok yapmacıklar.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear