14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURIYET 22NİSAN1994CUMA OLAYLAR VE GORUŞLER Kan dökme tehdidi MELİH CEVDET ANDAY B ır toplumu ı>ı anlamak ıçın ona dışardan >a- bancı gozuyle bakmak gereklığıne ılışkın goruş bence de doğrudur Kı- şıler gıbıdır toplumlar kendılen karşısında nesnel olamazlar Gunumu7un başlıca sorunlanndan bın olduğu ıçın "laikhVı ele alırsak, bunun bır Islam toplumu ıçındc nasıl bır yer tuttuğunu, ne anlama geldığını kavramak ıçın yabancı bakışa, dış ba- kişa gerekseme duymamız olağan go- rulmelıdır Islâmdadın^elduşuncelaık- lığı nıçın bunca dışlıyor"1 Islâm ulkele- nnde dın adamlan ıle laıkler nıçın çatışık durumdadır1 Elımde. "İslam'm Siyasal Soylemi" adıyla basümış bır kıtap var Yazan Prof Bemard Levvis, çe\ırmenı Insal Oska>. Cep Kıtaplan arasında basıl- mış Yazar. doğu dıllerını oğrenmış uzman bır ınceleyıcı Bu kılapta. dın ve laıklık konusundakı kımı soru \e sorunlanmıza ılgınç >anıtlar. açıkla- malar bulduğum kanısındayım. bu yüzden bırkaç alıntı \apmama okuru- muzun musaadebinı dıleyeceğım Kıtabının başında şoyle dıyor Prof Bernard Levvıs "Batı'nın geleneği içinde yetişmiş bi- zinı gibı Batı dunyasııida yaşayan kişi- ler,islam yada Islamı terimlerini kul- lanırken doğallıkla bir yanlışa suruk- lenmekte, dinin Müslümanlar için de, Batı dunyası için, hatta Ortaçağ'daki Batı dunv ası için ifade ettiği şe> le a\ nı anlama geldiğini varsaymakta, dinin, belirli konularla ayrümış, belirli bir ha- yat alanını, hayatui dığer bir çok alan- İanndan ayrı ya da ay rılabilecek olan bir hayat alanını ifade ettiğinı duşun- mekteyiz. Oy sa İslâm duny asındabu hıç de böyle değildir. Geçmişte de bu hiç de böyle olmamıştır. Modern zamanlarda dine ay rı bir alan ay ırmay a y onelik girı- şimler de, tarihe geniş bir perspektifle bakıldtğında, İran'da sonu gelıniş, bir çok ülkede ise v akın gunlerde sonu gele- cege benzeyen bir vakitsiz he\es gibi go- runmektedir." I^te konumuzun bam tellennden bı- n Koktendıncıler kendılenne saygın bır vaşam alanı aynlmasuıı ıstemıyor- lar. butun yaşamı buyruklan altına al- maktır amaçlan Islâmın doğasından gelıvor bu Turkıve'dekı dın-laıklık tartışmasının gudukluğu burdan kay- naklanmaktadır Prof Bernard Levvıs'ı okumayı bır az daha surdurelım "Klasik İslam'da kilise-devlet ayrımı hiç olmamıştır. Hıristiv aniıkta ise, mu- ritlerine Sezar'm olanlan Sezar'a. Tan- rının olanlan Tannya vermelerini soy- leyen bu dinin kunıcusuna dek eskilere uzanan iki otoritenin birbirinden ayrı varlığı sözkonusudur. Bütiın bir tarihi boyunca Hıristiy an aleminde iki otorite olmuştur. Görünen düny ada biri sacer- dotıum. biri de segnum ile, va da daha modem terimlerle ifade edersek, biri ki- lise ile, biri de devletle suret bulan. Tan- rı ve Sezar." Bu ılgınç \e doğru açıklamadan an- laşıldığına gore Hınstıyanlık daha doğuşunda laıktır \e de\İetle dını bır- bınnden ayıran da La nın ta kendısı- dır Bu açıdan Islam ın ne durumda bulunduğunu bıraz aşağıda goreceğız "Bu iki otoritenin aynı safta yer aldı- ğı da, birbırleriyle uyum içinde oldukla- rı da gorulmuştur, birbirleriy le çatışma- ) a girdikleri de; biri bir şeylere hdkme- derken, oteki de hay atın bir çok şev leri- ni hukmu altında tutmuştur, biri diğeri- ne mudahale etmeğe kalkışmış, oteki buna karşı çıkmıştır. Bunları bugun de göniyor, vaşıyoruz. Bütün bir Hıristi- yan aleminin tarihinde her zaman iki otorite olmuştur: Ruhani ve dünyevi. Her birinin ayrı hukuk sistemi. ayrı yargı sistemi, her birinin ayrı hiyerarşik >c orgutsel yapısı olmuştur." \ a Islam1 "Batılılaşma öncesi İslam'da ise, hep tek bir otorite olnıuş. bu nedenle de bir ayrılık hiç sozkonusu olamamıştır. Hı- ristiyanlıkta derin koklere sahip din ve de\let avrımı Islam âleminde gorulmuş şe\ olmadığı için, Arapça'da ve entel- lektuel ve siyasal sozcuk dağarcığını bu dilden devşirmiş oteki diller de, ruhani \e dumevi. dinsel hukumlerce belirlen- miş hav at alanı ve din dışı alan, dinsel ve laik gibi kavram y a da terim çiftleri ol- mamıştır. Laik kavram ve fikrini ifade edecek sozcükler bile ancak on doku- zuncu yuzyıl ve yüminci yuzyılda, o da Batılı düşüncelerin ve kurumların etki- leriyle ve once Turkçe'de, sonra da Arapça'da kullanılmaya başlamıştır. Bu dillerin gunumu/deki kullanılışla- rında bile kılıse yi karşılayacak ve *ru- hanı orgut anlamına gelecek bir kav- rama rastlanmamaktadır. Cami için, ibadet edilen yer için kullanılan butun sözcıikler, bir soyutlamayı, bir otorite ya da kurumu ifade etmemekte; ibadet edilen bina anlamına gelmektedir. Belki klasik dönemden sonraki yüzyıllarda profesyonel din gorevlileri için kullanı- lan ve bir olçude ruhban anlamına da gelen 'ulema" ve "mollalar uzerindedu- rulabilir; bunların ruhban 1 karşıladığı ileri suriilebilir. Fakat Batı dillerindeki ruhbandan gavn halk (laiti) terimini karşılayacak bir sozcıik, bir kavram yoktur. İslam için boyle bir tanım, boy- İe bir terim hiçbir anlam ifade etmez. Bugune gelince, laik y argı ve laik otori- te nosyonlan, yani dini hukukun ve bu hukuka gore yetkinleşmiş kişi ve ku- rumların hukmu dışındaki hayat alan- larını. ifade eden bir anlayış, bir inanç- sızlık. dahası Islam'a kufür sa\ ılmakta- dır. Işte bu yanlışlığı duzeltmek de, gu- numuz Islam devrimcilennin ve İslami fıındamentalıst ler (koktendinciler) de- nilen hareketin en onemli hedefıni oluş- turmaktadır." Bu yazılanlardan çıkanlabılecek kı- mı sonuçlar olduğunu sanıyorum Önce junu belırlemek gereklı olacak- tır " l lusumuzun y üzde doksan dokuzu Müslumandır" demekten vazgeçelım Çunku laıklığın yurdu, nufusunun yuzde vuzu Hınstıyan olan Batı Av- rupa"dır Ikıncı olarak sormamız gerekıyor \ uzde doksan dokuzu Musluman olan halkımızın yuzde kaçı şenat du- zenınde yaşamak ıstemektedır9 "Kesin olarak geleceğiz, ama bu geliş kanlı mı yoksa yumuşak mı olacak?" dıye soran RP Başkanı, butun halkı şenatçı say- makta haklı mıdır'7 islam'da dın dışı bır otonte olama- yacağına ınanmış bulunan koktendın- cılen bu ınançlannda tutarlı sayma- mız gerekmektedır Onlar ıçın ulus da yoktur. cumhunyet de yoktur de- mokrası de yoktur Ama bu boy ledır dıve. bız ınançlan- mızdan vazgeçecek değılız Bızım ıçın ulusdayardır cumhunvetde. demok- rası de İktıdara geldıklennde. bıze bu kurumlan sa\unma hakkını tanıma- yacaklan vuzdeyuzdur RP Başkanı'- nın kan'dan sozeımesı de bundandır "Karşı gelirseniz kan dökülur" demek ıstıyor Durum bunca dokuncalıdır "Laiklik, dinsizUk demek değildir" dıyerek bu durumu çozebıleceğırruzı sanmaydlım Bau'da us-dın savaşımının çok kan- lı olduğunu kaç kez yazdım Bızde "kan" tehdıdı dın adamlanndan gelı- yor ARADABIR H. BASRIAKGIRAY Eski Parlamenter, Hukukçu Aymazlık Yeter27 Mart yerel seçım sonuçlannın değışık yorumlara neden oldugu ve genslde toplumsal bır şaşkınlıkyarattı- ğı gorulmektedır Uyarılar eleştırıler sağda ve soldakı siyasal partı lıderlerıne vatan haınlığıne varan uyarı ve tepkıler bırbırını ızlemektedır Bu tepkıler ne denlı haklı olsa da atı alan Uskudar 1 geçtığıne gore geç kalmış ya- kınmalardan başka bır anlam tasımamaktadır Gerçek- ten bugune gelınceye kadar ozellıkle son yıllarda, Ataturk ılke ve devrımlerının kalıcılığmı sağlayacak ya- salar gereğı gıbı uygulanmamış. bır bolum polıtıkacılar oy kaygısı ıle karanlığa donuşe goz yummuşlardır Örneğın bugun yururlukte olan 671 sayılı Şapka Iktı- sası HakkındaKanun ıle Tekke veZavıyelerleTurbele- rın Seddıne (kapatılmasına) ve Turbedarlıklarla Bırta- kım Unvanların Men ve llgasına Daır Kanun vardır Ayrıca bu yasaların devrım yasaları olduğu ve anaya- saya aykırılık ıddıasmda bulunulmayacağı, anayasamı- zın 174 maddesıyle kurallanmıştır Ama gelın gorun kı falcılar medyumlar nushacılar(muska) bırmeslekada- mı gıbı davranarak gelecekten haber vermekte, ınsanla- rın yaşamını yonlendırmektedır Sapkadan başka her tur başlık serbestçe kuHanılmakta yeşıl ya da beyaz sa- rıklı ve çağ dışı kılıklı kışılerın katıldığı siyasal partılerın mıtıng meydanları, yuz yıl oncesının Osmanlı toplumu- nu anımsatmaktadır Bosna yı vesıle edmerek Taksım ve Ankara dakı gosterıler yeşıl bayraklarsa tam bır re- zalet' Yasalara bu denlı aykırı eylemlenn olgulanmasına karşın cumhurıyet savcıları ve guvenlık gorevlileri seyır- cı kalabılmektedırler ilk gorevı ezanı Arapçaya çevırmek olan Demokrat Partı ıktıdarının Mıllı Eğıtım Bakanı Tevfık llerı nın baş- lattığı ımam hatıp okulları acma olgusu, sonra gelen bakanlar arasında bır rekor kırma yarışına donuşmuş- tur Daha çok dinsel eğıtım yapan bu okulların sayısı bugun, yaklaşık 450 000 oğrencıyı eğıten 512 ye ulas- mıştır Korpe beyınlerı, bın beş yuz yıl oncesının ılkel eğıtımıne gore bıçımlendıren ve ruhsatlı ruhsatsız sayı- ları 10 000'lere varan Kuran kurslarını da goz onune al- dığımız takdırde RP'nın bugunku başarısına şaşmamak gerekır Bıtmedı Cumhurbaşkanlarımız, başbakanlanmız padışahların cuma alaylarına ozenır bıçımde gosterışlı cumanamazıkılmayıdevlet geleneği halınegetırmeça- basını başarıyla surduruyorlar Ve dahası demokratık sol ılkeyı benımsedığını ıddıa eden bır siyasal partı genel başkanının, Şenaf duzenı ısteyenlere yalnız ben karşı cıkıyorum ıddıasına karşın demokratık bır savaşım vermek amacı ıle oteki sosyal demokrat partılerle bırleşmeyı reddetmış olması, bıle- rek şerıatçılara yardım etmek olmuştur Bılerek dıyo- rum, çunku bunu çoğunluk gormuş ve uyarıda bulun- muştur Ve yıne dahası islam'da aıle bırlığının salt egemenı erkektır Ama Islamın aıle anlayışına ters duşen bıçım- de, kocasının soyadını tasımayı bıle kabullenemeyen hanım Başbakanımız, sıyaset kursusune her çıkışında camıden ezansesındensozetmektedır Da/ia"larsay- makla bıtmez, bu kadarı yeter sanırım Insanlarımız, yuzyıllar boyu, Tanrı'nın yeryuzundekı temsılcısı halıfe padışahlarca dinsel kurallara gore yo- neltılmıştır Batılı Ronesans'ı yasarken reformunu yaparken ınsanımız bın beş yuz yıl once yaşamış bır Arap kabılesının koyduğu kurallarla yaşamını duzenle- mıs, devletını yonetmıştır Gercı, sevgılı Ataturk umuzun ılke ve devrımlen bu çağ dışı duzenı değıştırme surecı- ne sokmuştur, ama şımdılerde bıle ancak her yedı kışı- den bırının kıtap okuduğu bırtoplumda, ışığı tum yurek- lere sokmak tum beyınlerı aydınlatmak olanağı buluna- mamıştır Işte, aydınlanmanın tum boyutları ıle sağlana- madığı bır donemde, demokrasıyı oy toplamaktan ıbaret sayan bır bolum polıtıkacıların, yukarıda orneklerını ver- dığım olumsuz davranışları Buyuk Onder'ımızın yaktığı mesalenın gıderek kararmasına ve bugunlere gelınme- sıne neden olmuştur Bu nedenle demokrasıye laıklığe.dahadoğrusu, bılı- me aydınlığa akla ınananlarm, en az, batıla, nakle, ka- ranlığa ozlem duyanlar kadar duyarlı olrr.aları gerekır Dıkkatedelım, golge koyulaşıyor1 boşgddınhoşgddın hoşgeldın boşgeıdın hoş eddır hoş geıdın h& gfdın hoşgeldmhoj ge dın hoş gddınhoş hoşgddmjıoşgddıshoşgejdınhoşgejdm hoşgejdır k 5 g, dm hoş gejdın hoşgejdınjıoşşejdın hoşgddın hoş hoşgektoıhoşgddiBhoşgeldmhoş gddın hoş gedınhoşgeldmhoşgeldmhoşgddın hoşgddmhoşgödmho; hoşgddınjıoşgejdmhoşgejdın hoşgeldm j», gddm jıoşgejdm hoş gejdınjıoş gejdınjıoşgejdınjvoşgddınhoş hoşgddınhoşeddınhoşgddınhoş jddmnos geldınho<eddınhoşgddınhoşgddınhoşgddmhoşgddınhoş hoş gddın hoşjddın hoş jeldınhoş eeldınto iddın h» gedın hoşgddmhoşgefdınhoşgddmhoşgddmhoş hoşgddınhoşgddınhoşgddınhoşg â A ö İ D h Vyldjfto|Hdirhoş gddınhoşgddınhoşgddmhoş hoşgddm hoşgddınhoşgddmhoşg d j B 4 H k B ' g » S i J l g W n hoş gddınhoşgetaınhoşgddınhoş hoşgddın hoşgddınhoşgddınhoşgddmhojğelcınhojpdın hojğadınhoşgeldınhoşgddınhoşgddınhoş hoşgddınhoşjddın hoşgddmhoş * H C 9 9 ^ H f e i d t A ş | p h o ş geldınhoşgddmhoşgddmhoş hoşgddınhoşgddınhoşeddın hoş s fwnjtfw'M4HfîWtfM^ m ^ ?^ m b°Şşd^' hoşgddınhoş hoş gddınhoş gddınhoş gddınhoş geldın hoşgddm hoş ec'dın huş sddın hoşgddmhoşgddınhoşsddın hoş hoşgddmjıojg a k jıoş «ddın hoşg e j d ı n ^ o ^ ^ f g $ 4 d d m hoşgddmhoşgddmhoş eddınhoş hoşeddınhosaddınhoşEeldınbos geldın h d d b d d h J d h i k gcidınfıoşteldın hoşgddınboşgddın hoş gddın hoş hoşgekiınhoşgdaınhoş b d i h d d h Siyasipartilerden beklenen B ıre\le tann arasında kalmaM gereken \e \ıcdan ozgurluğu temelıne davanan dm du\gu- su. b\r suredır gırüağa kadar sı\asete bulaştınlmıştır 27 Mart yerel seçım sonuçlan. mıllet\ekıh un\anını taşıvan Mezarcfnın buyuk Atatürk'u hedefalan toplumun her kesımını ısyan ettıren açıklamalan saf dın duygulannın gunluk basıt çıkarlar ıçın ala- bıldığıne kullanıldığını gostermektedır Gorunuşte Bosna-Hersek saldınsını lanet- lemek ıçın vapılan Istanbul \e Ankara mı- tınglen şenat ozlemcılennın go% de gosterı- sıne donuşturulmuştur Zaman zaman Sultanahmet Camıı çıkışında dağıtılan "Anayasamız Kuran, kanunumuz şeriat, rehberimiz peygamber. emelimiz bu yolda y a şehit y a gazi olnıaktır" ıçenklı broşurler kesınhkle sıyasetten anndinlmaM gereken ibadet yerlennın. laik cumhunvetımızın te- melının. hangı yollarla dınamıtlenmek ıs- tendığını gozler onune sermektedır Bır siyasal partı genel başkanının bızzat kendı sesınden tele\ız\onda ızledığımız ın- sanı dchşete duşuren açıklamaü şımdıye dek ozenle gızienmeye çalışılan nıyetlenn kamuoyunaçarpıcişekılde\ansıtılmaMdır Oysa hıçbır dın^el ınanç, siyasal amaçla kın \e kanla bır arada duşunulemez Son olaylar nedenıvle, laik \e demokra- tık cumhumetın \aşamasına \urekten ınançlıkesımındu\gusal tepkısını akılcı\e bılınçlı eyleme donuşturmek zorundayız L lkemızın bu duruma gelmesınde. 1950 y 1- lından bu vana tum ıktıdarların sorumlu- luğu aymazlıklannın pası vadsınamaz Halktan tazla o\ alabılme vanşı içinde ge- reksınme dışı arttırılan ımam hatıp lıselen ıle korpe beyınlere şenat ozlemlennın ışlen- dığı, her turlu denetım vc gozetımden uzak gunduzlu \e yatılı Kuran kurslan ıle sa>ısı- nı çeşıdını \e etkınlık alanını devletın bıle yeterınce ızleyemedığı tarıkatlarla Ataturk ılke \e devrımlen zedelenmış laik \e de- mokratık (.umhun)etımızın ana yapısı bozulmuştur Yurtıçı veyurtdışındangenış parasa! kay naklarla beslenen bu kurumlar. iktıdara geldıklennde şenat duzenını uygu- lamak he\esındekı snasal partının tabanı- nı genışletme ışlevını ustlenmı^lerdır Laik \e de\rımcı Ataturk cumhunyetı- nın vapısının korunmasının ka\nağı eğı- tımdır Bu>uk Ataturk çeşitlı ozdeuşlerıy- le yenı de\letın kuruluşunda Turk mıllı eğmmının felsefesını yontemını \eamacını vurgulamıştır Oğretmenlere karşı bır so>- le\ınde "Cumhurivet sizden fikri hıir, vicda- nı hur, irfanı hur nesiller ister" de>ışıvle Turk mıllı eğıtımının eğıtım felsefebinı "Havatta en hakıki murşıt ilimdir" derken u\gulanması gereken >ontemı "Llkemizi çağdaş uvgarlık duzeyinin üstüne çıkaraca- ğız" sozlem le de eğıtımde \ anlmak ıstenen amacı belırİemıştır \ enı cumhurnetın ılk \asalanndan olan 4"*0 ^aMİı "öğretim Biıiiği ^asası'Ma ıkı ayn dunya goruşundebıresler\etıştınlme- sı onlemek ıstenmıştır O\sa kı 1950 yılın- dan bu yana iktıdara gelen M\asal partıler. dınsel eğıtıme ağırlık \ererek laik cumhun- \etın gereksınme du\duğu a\dın bıreyı \e- tıştırmekten gıderek uzaklaşmışlardır Bazı partıler. bugunlerde toplumda uya- nan laik cumhurıyet karşıtlanna du>ulan tepkıyı, siyasal çıkar amacıyla kullanma yanşına gınnışlerdır Siyasal partıler, bu tutumlannda ıçtenlık taşıyorlarsa aşağıda maddeledığım somut gınşımlerle goster- melıdırler Yoksa toplumu etkılemek ve oy sağlamak amacı>la belırttıklen sozler, TV açıklamalan ıçtenlıksız ve aldatıcı olmak- tan oteye bır anlam taşımayacaktır Anavasanın 24 uncu maddesı değıştınle- rek dın kulturu ve ahlak bılgısı oğreumı. ılk ve ortaoğretım kurumlannda zorunlu ola- rak okutulan dersler kapsamından çıkanl- malıdır ve \ehlenn bu dersı çocuklanna okutmalan ısteklenne bırakılmalıdır Vuksek Öğretim Kanunu ıle 1739 saşılı Mıllı Eğmm Temel Kanunu'nda gereklı duzenlemeler yapılarak meslek lısesı me- zunlannın ve ozellıkle ımam hatıp lısesı mezunlannın sadece vetıştıklen alanda y uksekoğretım y apabılmelennın kesın koşulu getınlmelı. boylece ımam hatıp lıse- lennın. genel lıseler nıtelığı kazanması on- lenmelıdır 12 Eylul yonetıcılennın sonuç- lannın aurdına vanmadan yarattıklan, laik cumhunyetın temelıru oyan, oldubjtü duzeltılmelı. sınMce. bılınçlı şekılde yurütü- len oyun bozulmalıdır Mıllı Eğıtım Bakanlığı ust duzey kadro- lan ıle taşra orgutu yonetıcılıklen. şenat ozlemcisi dinsel goruşlen on planda tutan kışılenn etkısınden kurtanlmalıdır Lıselerdekı felsefe grubu derslen mufre- datı. bu alandakı modern goruşler doğrul- tusunda yenıden cıddı şekılde ele ahnmalı, felsefe tum lıselerde zorunlu ders olarak okutulmahdır TARTIŞMA Tansu Hanım'ınseçimfaturası B aşbakanSavın Çiller, hazırlamış olduğu ekonomık ıstıkrar programını "ikinei bir kurtuluş sav aşı' olarak tanımlamakta \e herkesın ozvende bulunmabinı ıstemekte, başka turlu ekonomık bunalımdan çıkmanın mumkun olmadığını her fırsatta dıle getırmektedır Sayın Çiller a>nca BBC'yede "Herkes üzerine düşen fedakârlığı mutlaka y apacaktır" dıye demeç vermıştır 7'den 70"e tum Turk halkından beklenen bunalımı aşmak ıçın Sn Başbakan'ın kendıne duşen ozvenyı yaptığı konusunda kuşkulanmız vardır Clkemız tanhının en cıddı ekonomık bunalımı y aklaşık 100 gun once patlak v ermış, ıvedı onlemlenn uygulanması herplatformdakı uzmanlarca ısrarladılegetınlmıştır Ancak Sn Çıllerıçın2"Martseçımlen acıl onlemlerden daha fazla onem taşıdığından u\anlara kulaklannıtıkamı^ bırkaç oy uğruna ;>eçıme kadar hıçbır onlem almamakta dırenmıştır Şımdı hıç kusuru y okmuş gıbı halktan oz\ en ıstey en Başbakan ın siyasal tutkusu ulkeye kaça mal olmuştur. herkesın anlav abıleceğı şekılde sayısal olarak ortava kovmava çalışacağım Gecıken lOOgun içinde - Merkez Bankası. Başbakan'ın talımatıj, la 'kur'u duşuk tutmak îçın 3 mılyardolann uzenne dov ızı ortalama 20 000 - TLfi>atla. çok ucuza satmıştır Dolannpıyasada oluşan bugunku fıyatı ^ 000 - TLolduğunagore satılan 3 mılvardolardan Merkez BankaM nın zaran 45 trılvon TL'veulaşmaktadır (Oysa seçımlerden hemen sonra dovız serbest bırakılmıştır ) - Dov ızı baskı altında tutmak ıçın gunluk repo faızlerı 0 0 300-1200 oranına çıkarılarak pıy asadan v aklaşık 80 tnlv on TLemılmış faızolarak rantıve sınıfına95trıKonTL cıvanndaparaodenmıştır O\ sa bunalım oncesı repo t aızlen ıle a> nı mıktar para\ 1 emmek ıçın 25 tnl> on TL veterlı olacaktı - Hukumet ıstıkrar programı ıle KTT zamlanndan v e ek vergılerden 165 tnlyonTL gelır elde etmev 1 ummaktadır Programın 100 gun gecıkttnlmeM ıle KIT'ler 55 tnly on TL gelır kay bına uğramıştır Sayın Çıller'ın ıstıkrar paketını 100 gun gecıktırmesı ıle dev lete verdığı parasal zarar Lcuz dov ız satışından dolayj 45 trılv on. yuksek tutulan repo taızı nedenı> le 70 tnlv on. KIT zamlannın gecıktınlmesı nedenıyle55tnlyon Toplam 170 tnly on Kısacasi Sayın Çiller ulkeyı 100 gun içinde 170 tnly on t L zarara sokmuştur Bır bdşka ıfadeyle 170 tnlv onTL seçımlerde Tansu Hanım'ın başanlı gozukmesı ıçın Hazıne nın odedığı faturanın bedelıdır SavınÇıller'm ıstıkrar pakeıı ıle sağlanacak KİT zamları dahıl tum gelırler 165 trılv on mertebesındedır Yukanda venlen sayılardan goruleceğı uzere Hazıne'nın uğradığı zarar ıle beklenen gelır karşılaştınldığında muhtemel Çıkanmız her şeyinüstünde hoşgddmhoş eddm hoş gddm hoş jeldın hoş eddın kç ^eldınho> gadm hoşîeldınhoş gddm hoş gddınhoş hoşgddmhoj gddmhoşgddınhoşgeldmho}gddınhoşgddmhoşgddınhoşseldmhoşgddmhoş gddınhoş hoş gddın hoş gddın hoş gddın hoşgddın hoş eddınhoşşddın hoşgddm hoşgeldın hoş^eidm hoşgddın boş azı ışadamlan net aktıfvergısı rekortmenı olacaklarmış(') Tahakkuk eden vergınejse asılmerak ettığımız buvergıvıodevıp odemeyeceklen' Daha once ödedıklen gıbı mı olacak9 (Ödemedıklen gıbı mı desek 0 ) İçinde bulunduğumuz ekonomık bunalımın en onemli nedem, bılındığı gıbı. dış ulkelerden aldığımız kredıler "Benım ışçım. benım kovlum benımmemurum benım vatandaşım evvelallah elbırlığıyle. faızlenv le bırlıkte odeyeceğız Herne'kadar, neden alındığjnı ve ne amaçla kullanıldığını bıze ne varan olduğunu bılmesek de odenz1 Alıştık artık, yeter kıholdıngler batmaktan kurtulsun. bankalarkalkınsın ışadamlannın Isvıçre hesaplan kabarsm.gensınınonemı vok bız odenz1 Uretım, ıhracat genlemış. sanayı tanm havvancılıkcan çekışıvor ucube kentleşmeler bınlerce donumluk arazı uretıme tanma hayvancılıga elv enşlı olduğu halde ısrarla ışlenmıyor (Buğday veetıthal etmez ıseksosyeteyeayıpolur) Her şey 1 de dev letten beklemev elım canım' O kadar meşgul kı holdınglerle, bankalarla, başını kaşıyacak halıvok Kapatınkapatın1 Karabuk u \d butun komur ocaklannı. demır-çelık fabnkalannı, petrol rezervlennı. kısacası uretım yapan butun ışyerlennı. fabnkalankapatın Haarıthal mamullenne konmak v ar ıken uretım ıçın uretımı ıhracatı guçlendırmek ıçın kım uğraşır' Acaba halkın elındekı uç beş kuruş da gıttıkten satacak bır şeyler kalmışsa bıle ahcı bulamadıktan sonra ne olacak1 Bazılannın da tavuklanna kım kıştdedıvse oturupanayasa kanştırmı^lar Enufakbır utanmaolmaksızın Sa\m Cumhurbaşkanı ndan olağanustu hal' ılan etmesını ıstemışler Kendılennı ne sanıvorlar. anlamadım Halkın zatencıhzçıkanseMnı tumden kesıpdıledıklengıbıat koşturacaklar Sankı ellen kollan bağlı zav alhlann da. dev letın. halkın parasını veterıncegaspedemıyorlar Ne vuzsuzluk1 Konuşma ozurlu bır soytan, (mılletle yetennce dalga geçmemış gıbı) telev ızy on ekranından "kadeve fîşınızı unutmav ın. v ergınızı odey ın" dıvebılıyor Ama uç kuruş daha vergıden tırtıklasın dıye. ne ışe varadığı bellı olmavan vakıflar kurmak yenne. ulkenın kalkınması ıçın parmağını oynatmıyor gelınn zaran karşılanamay acağı gorulecektır Ikıncı bır kurtuluş sav aşı olarak benımsettınlmek ıstenen ıstıkrar programı ıle Turk ekonomısının \ıl sonunda. 100 gun oncekı koşullan vaklav abılmesı bır başan olacaktır Istıkrarprogramının başanva ulaşması bınncı derecede uy gulay an hukumetın ınanılırlığma. gu\enıhrlığıne bağlıdır Hukumetın değişmeveceğı bır yerel seçımde 3-5 puanlık bır oy kazanımı ıçın ulkey 1 tanhın en buy uk ekonomık bunalımına sokmaktan çekınmeyen bır hukumetın guvenılırlığınden soz edebılır mı' Boy le bır hukumetın halka "oz>eride bulunun" çağnlan cddıv e alınabılır mı° "Tiıyü bitmemiş v etim hakkı". "ikinei kurtuluş sav aşı" edebıyatı y aparak halkımızdan ozven ıstey en ıktıdann ınandına olmadığı gorulmektedır Nadir Ergenekon Pek ozendığımız ABD'nın ulke ekonomısı bu\ uk olçude vergıleredayanıyorveçok hassas olduğu vergı hususunda ağıryaptınmlaruyguluyor Bızde ıse bırakın cezalandırmayı. madalya venp odullendırmedığımız kusur kaldı Pıyasadolandırmayana, kaçakçılık vapmayana. mevzuat boşluğu bulup fav dalanmay ana, ruşv et alıp \ermeyene, şantaj vapmayana enayıgozuylebakıîır Kendıne sanatçı demek, şaklabanlık yaparak 900'lu telefonlarla mıl> arlan v urmak (v enn odemelen tartışılır) moda şımdı Değerlıyazarlann araştırmacılann. gerçek sanatçılann çoğu Dir şekılde susturuldu veya susturuluyor, ışçı-memursurunuyor Ne gam' Betül Tavlan PENCERE Toz, Duman, Fiskos...TYT den sonra Marmara Bank da sızlere omur iş dunyasında bır fıskostur gıdıyor fısıltılar bır sure sonra yuksek sesle konusmalara yuksek sesle konuşmalar feryatlara donuşurse sasmayın Nedıyorlar - Sırada baskaları da var1 - Yaaaa? - Bankacılığı bu duruma duşurenler utansın1 iş bu- yurse altından capanoğlu cıkacak - Kım suclu? - Merkez Bankası -Hayır, Hazıne1 - Pekı ne olacak'' • Medya kendı başının derdıne duşmuş, promosyon ya- rısında kabak basımızda patladı Tıraj yanşını kor reka- bete donuşturenler şımdı pısman' Yukselen değer- ler e gore bır gazete ne kadar çok satarsa, o kadar buyuktu doğru haber gercekcı yorum gıbıolçulerlebır- lıkte gazetecılık gerıye ıtılmıştı YacıddıyeP Hak getıre1 Batı da cok satan gazete değıl kımlığı oluşmuş, doğ- ruluğu saptanmıs cok uzun yıllardan berı değerı algı- lanmış gazete etkılıdır ama ulkemızde medyayı şışırıl- mış balonlara takıp ucuklastıranların ayakları yerden kesılmıştı Gazete televızyon banka holdıng şırket, radyo kar- maşasında alacalı bır donem yasandı, şımdı medyada ıslerıne son venlenlerm sayısı 2 bıne yaklastı ayaklar suya erıyor ama ış ışten gectı mı bılemem • Dıyorlar kı -Medya sorumluluğunu bılmelı bankalarkonusunda ortalığı telaşa vermekten sakınmalı1 -Nıçın'' - Sonra ıs buyur dağdan yuvarlanan kartopuna donu- şur herkes altında kalır Cok guzel ama ısın bır de arka yuzu var Banka halk- tan para toplar bu paraları bırılerıne kredı dıye dağıtır Banka battı mı parasını o bankaya yatıranlar ayvayı yer, paraları paylasanlar koseyı bır daha doner Yıne de ısaret parmağını dudaklarına goturup gozlerı- nı korkuyla açanlar var -Susun dahabeterolur' • Ortalık toz duman Sağ yamalı bohca Sol boluk porçuk Şeriat gemı azıya almıs soruyor - Gelıyorum ama kanlı mı geleyım kansız mı gele- yım senduşun 1 Tansu Hanım dın-dıyanet dunyasında Kutlu Do- ğum haftası torenlerıne katılıp peygamber efendımız uzenne nutuk atıyor pekı laıkTurkıyeCumhurıyetı'nde yaşayan Hırıstıyanların ve Musevılerın kutlu gunlerıne de katılıp nutuk atacak mû Kuran-ı Kerım ın peygam- ber olarak bılıp nıteledıgı Hazreti Musa ve Hazreti Isa uzenne soylevını şımdıden hazırladı mı'? MÜMTAZ SOYSAL'a TEK'ın ozelleştınlmesı ıle ılgılı kararndmeyı Anayasa Mahkemesfnde yurutmeyı durdurma karan aldırmanız- dan dolavı. ışçıler olarak her zaman demokrası mucadele- sındeyanınızda olduğumuzu bıldınrvebaşannızdandola- yı teşekkurlenmızı sunarız TEK Trak>a Doğal Gaz Kombine Çe\Tİm Santralı Hamitabad / Lüleburga/ bir grup Çağdaş Demokrat De\rimei Işçiler adına ÖZCANTERZİ H. DİLAVER GÜNEŞ Sensızlığın ıkıncı vılında Kalbımız se\ gınle dolu. Yureğımızv,dnık AİLESİ 4.11.1960-22.4.1992 Değerli varlığımız Emekli Fransızca Öğretmeni A.FİKRİELÇİ'yi (Eski İzmir Ataturk Lisesi Başmuav inlerinden) YİTİRDİK. Cenazesi İzmir Karşı\aka Osmanpaşa Camırnden 23.4.1994 Cumartesi günü ikindi namazını müteakiben kaldınlacaktır. AİLESİ NOT: Çelenk gondenlmemesı. arzu edenlenn TEV'e bağıştd bulunmalan nca olunur ANAHTAR BAR CEM KARACA ve YOL ARKADAŞLARI ile kilitsiz geceler Anahtar Bar'da! Kurucesme 257 67 88 CAHIT BERKAY
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear