Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 19NİSAN1994SALI
HABERLER
Boyner'den
RPtezi
•ORDU (Cumhuriyet) -
EskiTÜSİADBaşkanıve
Altınyıldız Şirketler Grubu
Yönetim Kurulu Başkanı
Cem Boyner, 27 Mart
seçimlennin önemli birders
verdiğini. Refah Partisi
dışındaki partilerin halka
umut vennediği için
vatandaşın Refah Partisi'ne
kaydığını belirtti. Ordu Genç
Sanayicı ve Işadamlan
Derneği (OGSİAD)
tarafından BeldeOtel'de
önceki gün düzenlenen
"Türkiye'de ve Dünyada
Ekonomik Değerler" konulu
toplantıdakonuşan Boyner,
Türkiye'nin 1970'liyıllarda
yaşadığı bunalımlı günlerin
1990larda dayaşandığına
dikkat çekti. Bovner, "RP'yi
anlamak lazun. Zamanında
DP'yi anlamav anlar oldu.
ANAP'ı aniamayanlar oldu.
RP'yi yakından anlamayan
kaybeder"dedı.
İnönü: RP oy
kaybedecek
• LONDRA(AA>-SHP
Onursal Başkanı Erdal
İnönü, Refah Partisi"nin son
yerel seçimlerdeki başansının
ardından oy kaybetmeye
başlayacağınısöyledi. inönü.
Türk demokrasisinin 11
yıllık geçmişi konusunda
Londra Üniversitesi'nde bir
konuşma yaparak sorulan
yanıtladı. inönü. "Bizde
yerel seçimlerde büyük
başanlar kazanmış. büyük
kentlerde başkanlıklan
almıştık. SHP'nin başına
gelen RP'nin de başına
gelecek ve RP bundan sonra
o> kaybedecek" dedi.
Sınır ötesi
harekât
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Türk Silahlı
KuvvetlerTnin. Kuzey
Irak'taki PKK kamplanna
yönelik sınır ötesi kara
harekâtında. sıaınaklarda
yapılan aramalarda. Makina
Kimya Endüstrisi (MKE)
yapımı Kınkkale marka
tüfekler bulundu. Sınır
ötesinde ve içinde dün
yapılan operasyonlarda 18
PKK'lının cesedi bulundu.
Hukukçu-yazar Emin Değer Türkiye 'de
solun birleşmesiya dapolitik karmaşanın
çözülnıesi için 12 Eylüİle kurumlaşan
düzenin tasfıyesinişart olarak görüyorDeğer: 12 EytüTle
hesapiaşmadm bivlikobnazANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Ya-
zar ve hukukçu Emin Değer, Türki\e"de
solun birleşmesi ya da politik karmaşa-
nın çözülmesi için ilk hedefin. 12 E> lüt
ile hesaplaşmak olması gerektiğinı söj -
ledi.
Türkiye'nin bugün içine itildiği kar-
maşanın nedeni bilinmeden ve bu neden
üzerinde birleşilmeden; siyasal. sosyal
ve ekonomik hiçbir sorunun çözüleme-
yeceğini vurgulayan Değer: soruna. salt
solun birleşmesi gibi bakmanın ve çözü-
mü burada aramanın yanlış bir uğra^
olacağını savundu. Değer, şunlan söylc-
di:
"1961 Anayasası, Türk devriminin,
Kemalist aşamasına yeni bir ivme kazan-
dıracak sosyal devinimler yaratmışrı. Bu
sosyal de>inim; içte, dışa bağlı burjuvazi-
nin ve Türkiye'yi Atlanrik ötesinden yö-
neten güçlerin dikkatinden kaçmadı. 'Bu
anayasa ıle ülke yönetilmez' sovlemleri.
12 \lart döneminde, Bu anavasa lüks-
tur' söyleminden 12 Eylül liderinin, 'Bu
anayasa bize bol geliyor' söylemine ulaş-
tı. Bunlar, boşuna sövlenmiş sö/ler değil-
di. İstenen, Türkiye'deki sosyal devini-
min önlenmesiydi. 12 Mart ve 12 Evlül
öncesi olayları, bu açıdan değerlendir-
mek gerekir. Toplum eğer, kendi iç dina-
mi/tni doğnıltusunda sağlıklı bir evrim
geçirebilmiş olsaydı kanımca. bugünkü
sorunların çoğuyla karşılaşmazdık."
Dıxon raporunda. Atatürk'ün milli
politikasını izleyen İnönü'nün yerilerek.
"Solun bir daha benzeri bir bir-
lik yaratmasını önlemek üzere
parçalanması ve boğulması ge-
rektiği"nin \ urgulandığını anı-
msatan Değer. "Dikkat edilirse
lürkije'de ılımlı solu temsil
eden CHP, o tarihten, yani bu
raporun yayımiandığı 1966
y ılından bu yana sürekli parça-
İanmıştır" dedi. Değer. şöyle
Jc\am etıi:
"Bu parçalanmışlığı gider-
mek »e sonınlarunıza çözüm
hulmak için kanımca öncelikle
12 Eylül ile hesaplaşmak gere-
kir. 12 Evlül tasfiye edilmeden,
Türkiye'nin kurumlaşan bu dü-
zeni değiştirmeden bir başka
yere, düzene geçmesi olanağı
yoktur. Solun, birleşmesi de buna bağlı-
dır. Ayrıca sol, eski program ve söylem-
lerle de birleşemez. Birleşmek için önce
ülkenin sorunlanna sağlıklı tanılar koya-
cak ve çözümler üretecek ortak bir çalrs-
ma grubu kurulmalıdır."
CHP Ankara 11 Başkanı Nail Gürman:Bölünmüşlükten, herkes sorumlu
'Partisel ve kişisel değil, îlkesel birlik'
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - CHP Ankara İl Başkanı
Nail Gürman. sosyal demokra-
sinin bölünmüşlüğünde herke-
sin sorumlu olduğuna dikkat
çekerek "Partisel ve kişisel de-
ğil, ilkesel birlik gerçekçidir"
dedi.
Gürman: 1980 sonrası zo-
runluluklar. düşün ve yöntem
aynlıklan. kişisel hırslar. akıl
almaz akılsızlıklar ve sorum-
suzluklann. sosyal demokrasi-
nin bugünkü bölünmüşlüğünü
yarattığınıifadeetti.
Cumhuriyet ve
demokrasi bildirgesi
Birleşme ve bütünleşmenin
kaçınılmaz bir zorunluluk ol-
duğunun altını çizen Gürman,
şu görüşlere yer verdi:
"Türkiye, sosyal demokratla-
nn, siyaseti ve ekonomi\i buoa-
lımdan çıkaracak siyasi ve eko-
nomik çözüm ve önerilerine
muhtaçtır. Bu nedenle partisel ve
kişisel değil, ilkesel birlik ger-
çekçidir! Birleşmeden önce, üç
parri temsikilerinin üzerinde an-
laşacakları bir •cumhuriyet \e
demokrasi" bildirgesi topluma
sunulmalı, birleşmenin ilk adımı
ve temeli böylece atılmalıdır.
Bu bildirgenin satır başları ise
bellidin Llusal birlik inancı, te-
mel ilkedir. Güneydoğu'da, ge-
rici-ırkçı snaset sömürüsüne"
dayandırılan bir başkaldırma,
sadece bütün yurttaşların sahip
olması gereken insan haklarının
herkese eşit dağıtımı ile çözülür.
Eğitim birliği ilkesi ödünsüz kal-
malı, ihlalleri kaldırılmaltdır.
Şeriatçılık, nurculuk >b gibi ge-
rici düşünceleria, demokrasi
içinde güçlenerek önce demok-
rasiyi; sonra da cumhuriyeti yık-
mayı ve 1923'ten rövanş almayı
amaçladığını unutmamalıyız."
CHD Cenel Ba$kanı $enal Sarıhan:
Birlik, sol kutupta sağlanmalı
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Çağdaş
Hukukçular Derneğı Genel Başkanı Şenal
Sanhan. bugünkü yapısı ile sosyal
demokrasinin birliğinin, sağ kutubayönelmiş
toplumun ihtiyaçlannı karşılayamayacağına
işaret ederek. "Mevcut durum, sol kutupta
birliği zorlamaktadır" dıye konuştu.
Solun birliği kavramı içinde "sosyaBstsoTun
tartışmanın dışına ıtilmemesi gerektiğinı
kaydeden Sanhan, şöyle dedi: "Yerel seçim
sonuclan, toplumun merkez sağa değil, sağ
kutuba kaydığını ortaya çıkarmıştır. Bu kayış;
bir başka deyişje ırkçı-gerici düşüncelerin
gelişmesi. dev letin desteği > e iktidar ortağı
sosyal demokrat partinin uzlaşmacı tutumu ile
gerçekleşmiştir. Sosyal demokratların bugün
durdukJarı yerden, bu gelişmeyi engellemek olası
değüdir. Bugünkü y apiM ile sosy al demokrasinin
birliği. sağ kutuba yönelmiş toplumun
ihtiyaçlannı karşıiay amaz. Mevcut durum. sol
kutupta birliği zoriamaktadır. Böylesi bir
birliğin temel koşulu programdır. Bugünkü
koşullarda, bu programın üç temel hedefe
yüzünü dönmesi gerekir. Hedefin biri;
emperyalizme karşı, bağımsızlıkçı tavırdır.
Diğeri; gericiliğe karşı laik *e emekten yana
olmaktır. Her iki hedefi de besleyecek kaynak,
demokrasidir. Bu hedefleri gözetmeyen
programsız bir birlik, sözde birlik olmaktan
öteye gidemeyecektir. Hedefleri >e programı
obnay an bir birlik, liberal bir yapıy ı
doğuracaktır ki bugünkü durum da liberalizmin
ürünödür."
Sanhan. RPveMHP'nin.arabeskbirkültür
üzerine yerleştiğini. bu kültürü halkın laik ve
demokrat kültüru ile aydınlatacak yapının.
radikal ve kararlı politik birlikleriçinden
yükseleceğinı söyledi. Sanhan. şu görüşleri
savundu: "Sosyal demokrasi, yerel seçimierden
aylarca önce şeriatçı saldırganlığın yüzünü açık
eden Sı>as katliamındaki sorumluiuğunu
kavray abilmiş \ e önlemlerini dahi alabihniş
değildir. 10 nisan pazar günü y aşanan olaylar;
sosy al demokratlann da merkez sağın da
aymazlık içinde olduğunu göstermektedir.
t'marız uy ants. hemen bugün gerçekleşsin."
Gürman, Atatürk ve cumhu-
riyetin lafla savunulamayacağı-
nı dile getirerek şöyle devam
etti:
"Devlet laik, ben değilim diye-
bilen tarikatçı bir insanı 8. Cum-
hurbaşkanı; Said-i NursTnin iti-
barım ortağı SHP'nin Kiiltür
Bakanı ile el ele iade eden bir
başbakanı da 9. Cumhurbaşkanı
seçmek. hiçbir gerekçe ile zorun-
lu gösterilemez.
2.5 yıldır iktidar partileri;
gençlere, isçilere, üniversite vaat
etmelerine karşın, siy aset hakkı-
nı vermiyor, Seçim V asası'nı ve
anayasayı değiştirmiyor, Terör-
le Mücadele ^ asası'nı dondunı-
yor. Bu ortaklık. en azından bu
nedenlerle zararlıdır.
Cilalı imaj devrinin liberal-
gerici yetişmeleri; Lozan'ın in-
karcılan, medya partisinin gö-
rünmeyen patronlan, ikinci
cumhuriyet bağnazları, dinimizi-
inancımızı elimizden almaya ce-
saret edebilen şeriat sömürücüle-
ri. ne ülkemizin ne Atatürk'ün,
ne de demokrasi >e insan hakla-
rının sa\unucusu olabilirler!
Bugün RP'nin yaratıcıları Er-
bakan değil; AP, DYP, ANAP
çizgisinin değişmeyen genel uz-
laşmasıdır.
O halde, artık geç kalınma-
dan hepimiz aklımızı başımıza
toplamalıyız."
LTNİVERSİTEYE HAZIRL1K
SİUUi
SOSYAL BİLİMLER : 18
1) Lozan Antlafması'nın
daki maddalvrin hangiaiyl*
TOrklya'nln ekonomik g«-
liamaalnln SnOndaki angal-
l«r kaldırılmiftır?
A) KapitCMasyonlar kaWm»mıştr.
B) Bütün azınhklar TOrfc uyruklu-
dur.
C) Boğazlar dünya ticaretine açık
olacaktır.
D) Yunanistan, TürtOye'ye savaş
zarar ödentisJ ödeyecektir.
E) TOrkiye, Osmanlı Devteti'nin
borçtamı Meyecektir.
2) Oamanlı D«vl«ti'nin aJyaaal
agamanligi ayaj)ıdakllard«n
hanglslyl« raaman aona «r-
mlştlr?
A) TBMM'nm açılmasryta
B) Lozan Antlaşmasıyla
C) Saltanatın kaJdmlmasıyia
D) Mustafa Kemal'in Başkomutan
oknasıyla
E) Mustafa Kemal'in TBMM Baş-
kanı olmasıyta
3) Aşaflıdaki g«lif malarden
hangisi, Ankara'nın raami
başkent olmaaını aaglayan
yatanın çıkarılmaaına ne-
den olmuatur?
A) Cumhunyetin iianı
B) Saitanatın kadnlması
C) Haüfeiğin kaidmlması
O) Istanbul'un dOşman tarafından
boşattılması
E) Mudanya Ateşkes Antlasma-
sı'nm imzalanması
4) Asagıdakilerden hangiai II.
TBMM zamanında olmamıa-
tır?
A) Lozan Antlaşması'nı onayla-
ması
B) Cumhuriyeti ilan etmesi
C) Eğrtimi laikleştırmesı
D) Sal*anatı kaldırması
E) HaKfeUği kaldırması
5) TBMM 1 Nisan 1923 te yeni
seçımlerin yapılmasına karar ver-
di.
Üç miltetvekili seçim yasasmın
degiştMmesi için hazırtadıkian ka-
nun tasansına gAre; 'BMM'ye üye
seçılebılmek için Türkıye'nin
bugünkü sınırian içindeki yerier
ahalısınden olmak veya seçim
bolgesi içinde yerleşmiş olmak
şarttır. Göçmen olarak gefenler
yerleştınlme tanhlerinden ıtıbaren
beş yıl geçmıs ıse seçıletMİırier.'
V Muhalif milletvekillerinin bu
kanun tasarası önerisiyl*
- ulasmak istedikleri amaç
asağıdakilerden hanglsidir?
A) Mustafa Kemal'in miltetvekili ol-
masını önlemek
B) Cumhunyetin ılanmı sağlamak
C) Daha az milletvekilı seçilmesinı
sağlamak
D) Goçmenlenn seçilmesinı sağla-
mak
E) Seçmen sayısını sınırlamak
6) Asağıdaki gelismelerden
hangisi önce olmustur?
A) Ankara'nın başkent olması
B) TBMM'nin Lozan ArrHaşması'nm
onaylaması
C) İlk siyasi partinin kurulması
D) Cumhunyetin ilan ecülmesı
E) Istanbul'un düşman ışgalinden
kurtuJması
7)
I. Kabine sistemı kuruldu.
II. Devlet başkanlığı sorunu çö-
zömlendi.
Yukarıdakiler asağıdaki ge-
lismelerden hangisiyle ger-
çaklesmistir?
A) Cumhunyetin ilan edilmesiyte
B) Halifeliğin kaldınlmasryla
C) Sartanatın kaldınlmasryla
D) İlk TBMM'nm açılmasıyla
E) Medeni Kanun'un kabul edilme-
sıyle
8) Asağıdakilerden hangisinde
Halifeliğin kaldırılmasının
etkisi olmamıstır?
A) Rejimte ilgili tarbsmalar sona er-
miştir.
B) Lak toplum dûzenine geçilmtş-
tir.
C) Vicdan özgdrlüğü gerçekleş-
miştir.
D) MMiyetçıliğin önûndeki engeller
kaldınlmıstır.
E) Çok partili siyasi hayata geçil-
miştir.
0) Şeyh Sait Ayaklanması asa-
gıdakilerden hangisine ne-
den olmuştur?
A) Musul'un ingiliz mandasında
kalmasma
B) Dûzenli ordunun kurulmasına
C) Halifeliğin kakJmlmasına
O) Halk FrkasTnın kunj/masına
E) Serbest Cumhuriyet PartisiYıın
kurulmasına
10)
I. Medeni Kanun
II. TevhKl-1 Tedrisat Kanunu
NL Lozan Antlaşması
IV. Menemen Olayı
Yukarıdaki gelişmelerin kro-
nolojik sırası nedir?
A) ı., ıı, ııı., ıv.
B) ıv., ıı., ı., ııı.,
C ) III., IV., II., I.
D) III., II., I., IV.,
E) II., III., IV., I
11) Aşagıda esleştirilen illeıin
hangisinde erkek nüfusun
kadın nüfustan daha fazla
olması beklenlr?
A) Izmit - Adana
B) Balıkesır - Rıze
C) Konya - Erzurum
D) Antalya - Çankjn
E) Izmir - Sinop
12) Tanmla uğraşan çiftçi nüfusunu
tanm olanlanna böldûgümüz za-
man, elde edılen yoğunluga
Tanmsal Yoğunluk denir.
Asağıdaki bölümlerln hangi-
sinde bu yoğunluğun düşük
olması beklenir?
A) Ergene BölümO
B) Asıl Ege Bölümü
C) Erzurum - Kars Bolûmû
D) Orta Karademz Bölümü
E) Dogu Akdeniz Bölümü
13) Bir yerleşim yerinde yor-
leşmenin sûreklilik göster-
mesi hangi nedene bağlıdır?
A) Ekonomik etkinliğın özelliğine
B) Ulaşım olanaklanna
C) Iklim özeHiklerine
D) Yer şekillterine
E) Nüfus yoğuniuğuna
14) Asagıdakilerden hangisinin
nüfus dağılışı Ozerinde etki-
si en azdır?
A) Yer şekıllerinin
B) Yağış miktanmn
C) Iklim koşulannın
0) Ulaşjm olanaklannın
E) Dogal bitki ortüsünün
15) Doğu Anadolu Bölgesindo
tartm yapılan yerlerin sıcak
ve kuytu alanlarda toplan-
masına karşın, iç Anadolu
Bölgesinde dağ yamaçların-
da görülmesi bölgenin hangi
özelllğinden kaynaklanır?
A) Ulaşım olanakJanndan
B) Yer şekillerinın sade olmasın-
dan
C) Yağışlann azlığından
D) llkbaharda akarsulann taşma-
sından
E) Sulu tanm yapılamamasından
16) Güneydoğu Anadolu Bölgesı'nde
enlem farkı ve karasallık nedenıyle
ekıli ve dıkılı topraklann oranı,
Türkiye ortalamasının çok
altındadır.
Buna rağmen tanmsal üre-
timde ihtiyaç fazlası olması
bölgenin hangi özelliğinden
kaynaklanır?
A) Tanmda makınalaşmanın ge-
kşmesinden
B) Sukı tanma geçilmesinden
C) Hektar başına alınan verimın
yüksek olmasından
D) Ihracatın artmasından
E) Nüfusun az olmasından
17) Karadeniz Bölgesinde
dağların kuzeye bakan, Ak-
deniz Bölgesi'nde güneye
bakan yamaçlarda nüfusun
yoğun olması aşağıdakilerin
hangisiyle açıklanır?
A) Iklim özelliği
B) Dogal bitki örtüsO
C) Enlem farkı
D) Yeraltı zengınlıklen
E) Dağlann yönü
18) Bir ülkede yaşlı nüfus
büyük bir oran gösteriyor-
sa, asağıdaki yargılardan
hangisine varılamaz?
A) Kültürel düzey yüksektir.
B) Nüfus ptanlaması yaygındır.
C) Sanayileşme ilen düzeydedir.
D) Cocuk ölûmleri fazladır.
E) Sağlık hızmetten gelışmıştir.
19) Asağıdaki kentlerimizin
hangisinde nüfus artışı
K ı r ı k k a l e ' d e k i n ü f u s
artışından farklı nedene
dayanır?
AJBatman
gsevdişenır
larda başkalanna göre daha çok
etkilenirter. Çünkü onlar bu durum-
larda yaşanabilecekleri aynntı-
larıyla tasarımlar ve onları
gözlerinde carrtandınrlar.
Yukarıda açıklanan düşO-
nüş biçimi asagıdakilerden
hangisidir?
A) Yarattcı dusunme
B) Imgelerie düşünme
C) Çağnşımlı düşünme
D) Akıl yürütme
E) Probtem ç * m e
22) 'Deniz' sözcüğünün suyu ya
da kumu; ' b e y a z ' sözcü-
ğünün siyahı düsündürmesi,
hangi dOşünme biçimine
örnektir?
A) GOdümlü çağnşım
B) Imgesel düşünme
C) Serbest çağnşım
D) Tenkitçi düşünme
E) Yaratıcı düşünme
23) Ekonomi, mal ve hızmetlerin bi-
limıdir. Ekmek, çimento, kibrit mal-
lara, postacmın ya da dişçinin
yaptığı ış, hizmettere örnektir.
AşağıdakileFden hangisi mal
ve hızmetlerin özelliği s a -
vılmaz?
A) Değişıme konu olması
B) Fayda sağlaması
C) Tüketılebılır olması
D) Üretılebılır olması
E) Ooğada var ofması
24) Asagıdakilerden hangisi,
sanayi devrimiyle birlikte
BJKarabük
D) Iskenderun
E) Antalya
20) Aşağıda çesitli bölgeterimizin en
çok nüfuslanmış bölümleri veril-
miştir.
Bunlardan hangisi doğru
deoildir?
A) Yukan Sakarya
B) Kocaeli - Çatalca
C) Yukan Frat
D) Yukan Kızılırmak
E) Dogu Akdeniz
21) Genellikle nörotik yapılı insanlar,
ölüm, kaza, hastalık gibi olasılık-
görülen bir ekonomik
değişmedir?
A) Mülkiyetın bıreyselleşmesi
B) MesJeki btr ışbölümünün ortaya
çıkması
C) Işgücünün ücretli ve söztesme
li hale gelmesı
D) Pazarlann doğması
E) Paranın bır değişim aracı olarak
kullanılması
25) Asagıdakilerden hangisi
ekonomi öncesi dönem adı
verilen ilkel ekonominin
özellikleıinden deOildir?
A) Avcılık ve toplayıcılığa dayan-
ması
B) Cinse bağlı bir işbölümûnün ol-
ması
C) Paranın bulunmayışı
D) Bir İhtiyaç fazlasının yaratılması
E) Mülkiyetin koliektif olması
26) Bir sanatçı çok yetenekli
veya çok çalışkan ise
ÜNİVERStTEYEHAZ1RLIKsorubm, Fatma Şahin"tn efgudümünde Isa Deniz, Selda Tanju, Güler Öztan, Hüseyin Arayıa'danyaymkurulu sorumluluğunda uzman öğretmenler kadrosu tarafindan hazırlanmaktadır.
basarılıdır. (p v q) => r
önermesi ne zaman YJUÜ1M
olur?
A) p yanhş, q doğru, r doğru ise
B) P doğru, q yanhş, r yankş ıse
C) p yanlış, q yanlış, r yanlış ise
D) p yankş, q yanhş, r doğru ise
E) p doğru. q doğru, r doğru ise
27) "Her x için ; x kanatlıdır.
1
VxKx
açık önermesi kuşlar evreninde
doğru; böcekler evreninde yanlış
değerinı alır.
Buna göre bir genel
önermenin, verilen bir ev-
rende doğru değerini alması
için asagıdakilerden hangisi
gereklidir?
A) Evrene art tüm elemanlannca
gerçeklenmesi
B) Evremn eleman sayısının son-
suz olması
C) Evrenin eleman sayısının sınırh
olması
D) Evrene aıt bazı elemanlarca
gerçeklenmesi
E) Evrene art en az bır dogru
özeltemesınin olması
28) 'Aydınlanmanın tek koşulu bilgi
edinmektir.' Önermesinde
asağıdaki önerme eklemle-
rinden hangisi kullanılır?
A)Değıneme
B) Karşıiıklı koşul
C) Koşul
D) Tümef evetteme
E) Tıkel evetleme
29) "Dinsel dogmalar da gerçek ola-
rak kabul editebtlırter yeter ki in-
san lara destek olsun, onlara ge-
reksinme duyduklan ruhsal doyum
ve dinginliği sağlayabilsinler."
Bu parçada sözü edilen
görûs hangi felsefe akımına
aittir?
A) Marrbkçı Amprizm
B) Entüisyonizm
C) Voroluşçuluk (Egzistansiya-
lizm)
D) Programalık
E) Fenomenoloji
30) Evrenin bir Tanrı tarafın-
dan yaratıldığını kabul et-
mekle birlikte dogmaların
tûmünü red eden düşünüş
biçimi asagıdakilerden han-
gisidir?
A) Panteizm
B)Dua)izm
CJDecm
D) Ateizm
E) Agnostısizm
Yanıtları 13. Sayfada
GUINDUZ GOZUYLE
MELİH CEVPET ANDAY
Bosuna mı Yasamısız?» » »Sayın Cumhurbaşkanfnm, pazar günü gazetelerde
yayımlanan demecinin, laiklik ve din konusunu içeren
bölümünü birkaç kez okudum. Sayın Cumhurbaşkanı,
demecinin bir yerinde, "Türkiye'nin okumuşları, bilim
adamları; cumhuriyet, demokrasi ve Müslümanlık kav-
ramlannın birbirine ters düşmediğini, birbirini tamam-
ladığını bence tartışmalıdır" dediği ve ben de kendimi
"ofcumuş"saydığım için tartışmaya bir ucundan girmek
istiyorum.
Önce şunu söyleyeyim; bu konu yıllardan beri tartışıl-
maktadır. Bunun bir türlü sonu alınamıyorsa suç laik
aydınlarda değil, laikliğe boyuna gereksiz yorumlar ge-
tirilmesinde ve laikliğe karşı dokuncalı girişimlerde bu-
lunulmasındadır. Bunlardan birkaçını yeniden ele ala-
lım.
Sayın Cumhurbaşkanı, "Laiklik, dinsizlik değildir" di-
yor örneğin, bugüne dek kimse bunun tersini söyleme
di ki! Ama siz konuya bu sözle girerseniz, şeriatçılığa
kapı açmış olursunuz. RP'li bir belediye başkanı televiz-
yonda açık açık, "Müslümanlık, şeriat demektir" dedi.
Doğrusu, bunu söylerken tutarlıydı da, sadece beş buy-
ruğu yerine getirmekle yetinmeyip, dini bir yaşam biçi-
mi olarak görmek istiyor. Sayın Cumhurbaşkanı buna
ne diyecektir?
Sayın Cumhurbaşkanı, şöyle diyor:
"Ne zaman ki Allah'ın adını andınız, bunu 'laiklik el-
den gidiyor'diye gösterdiniz, bence laikliğe yardımcı ol-
mazsınız. Laiklik Allah 'ın adının anılmasına mani değil-
dir". Oysa Allah adının anılmasına şimdiye dek hiçbir
laik karşı gelmemiştir; ama Allah adı olur olmaz yerde
anılmaz; bütün törenler, toplantılar, açılışlar böyle baş-
lamaz. Çünkü laik toplum sürekli dinsel konumda tutula-
maz. Böyle yaptınız mı şeriata kapı açmış olursunuz.
Sayın Cumhurbaşkanı, gene o demecinde, egemenli-
ğin ulusa ait olduğunu, adaletin mülkün temeli olduğu-
nu, inanç özgürlüğünün laik ve demokratik Türkiye'nin
üç önemli niteliği olduğunu vurgulamış. Oysa bugün,
Müslümanlığın şeriat demek olduğunu açık açık söyle-
yen köktendinci görüş bunların tümüne karşıdır: Ege-
menlik ulusa değil, Allaha aittir, mülkün temeli adalet
değil şeriattır, inanç özgürlüğü şeriatın uygulanması ile
gerçekleşir.
Bunu elbette sayın Cumhurbaşkanı da görmekte ve
bilmektedir; öyleyse uyarınm tümden köktendincilere
yöneltilmesi daha doğru olurdu.
Türk halkının yüzde doksan dokuzunun Müslüman ol-
duğuna ilişkin söze gelince... Sayın Cumhurbaşkanı bu
sözü ikide bir yinelemekle laikleri mi uyarmak istiyor?
Böyle ise Sayın Cumhurbaşkanı laikliği gereğince algı-
lamamış demektir. Çünkü laiklik bir toplumdaki dinsel
inançların yüzdesi temel alınarak benimsenen, benim-
senecek düzen anlayışı değildir. Doksan dokuzu bir
yana bırakalım, halkı yüzde yüz Müslüman olan bir top-
lumda laiklik uygulanmayacak mı? Başka bir deyişle,
devlet, çağdaş bir anlayışla yönetilmeyecek mi? Sayın
Cumhurbaşkanı, ikide bir "yüzde doksan dokuz" de-
mekle, köktendincinin "Madem öyle, biz şeriatı istiyo-
ruz" diye eyleme geçeceğini hesaba katmıyor mu? La-
ikliğin Müslümanlıkla, genel olarak dinle bir alıp vere-
mediği yok, biz eksiksiz çağdaş bir toplumda yaşamak
istiyoruz. Ama onlar buna "taklitçilik" diyorlar ve bin
beş yüz yıl önceki bir toplumu taklit etmemizi istiyorlar.
Sorun budur, başka bir şey değil.
Bu gibi tartışmalarda işe laıklığin abece'sinden başla-
mak bana yalnızca hazin gelmekle kalmıyor, umutsuz-
luk da veriyor. Boşuna mı yaşamışız bunca yılı!
Dersinde "Yaşam denizlerde başlamıştır" diyen öğ-
retmen dine saygısızlık etmiş sayılacık mı, sayılmaya-
cak mı? Sorun bunca sadedir.
İTO yoneticilerini kabul etti
relj kendi dönemhû
savunmayı sürdürüyor
• Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel veTBMM Başkanı
Hüsamettin Cindoruk. dün İTO yöneticilerini ayn ayn kabul
ederek bir süre görüştüler. Demirel. Çankaya Köşkü'ndeki
kabulde, kendi başbakanhğı dönemindeki uygulamalan
savundu. Cindoruk da kabul sırasında yaptığı konuşmada, ;
yaşanan sıkıntılann geçici olduğunu vurguladı.
ANIC\RA (Cumhuriyet Bü-
rosu)- Cumhurbaşkanı Süley-
man Demirel, başbakanhğı
dönemindeki ekonomik uygu-
lamalan savunmayı sürdürerek
işadamlanna "Hiçbirinizin
1993'ten bir şikayeti yoktu" di-
ye seslendi. TBMIvİ Başkanı
Hüsamettin Cindoruk da hükü-
metin aldığı ekonomik önlem-
lerin. demokratik ortam içinde
değişebileceğini söyledi.
Demirel ve Cindoruk. dün İs-
tanbul Ticaret Odası(İTO) Baş-
kanı Atalay Şahinoğlu ve yöne-
tim kurulu üjelerini ayn ayn
kabul ederek bir süre görüştü-
ler. Demirel, Cankaya Köşkü"-
ndcki kabulde, kendi başba-
kanhğı dönemindeki uygula-
malan savunarak, Türkiye'nin
1993 vılında büyük zorluklar
içinde olmadığını ve yüzde
7-7.5 oranında bir kalkınma hı-
zına sahip olduğunu vurguladı.
Demirel, şöyle dedi:
Sorun parasal
"İşadamları olarak hiçbirini-
zin 1993 yılından bir şikayeti
yoktu. Döviz sıkınrrsı, mal sıkın-
tıst diye bir şey olmadı. Konver-
tibilite yiirûdü. Şunu söylemek
istiyorum; Türk ekonomisi üre-
ten bir ekonomi. Türk ekonomi-
si, sanayisinin yüzde 811 ihraca-
ta dayanan bir ekonomi. Döviz
kazanan bir ekonomi. Sorun,
ekonomi değil, parasaldır. Para-
sal soruna çare bulunmazsa, so-
run, ekonomik sorun haline ge-
lir. O, arkasından sos> al mesele-
leri çıkarır, istihdam meseleleri-
ni çıkanr, işçi işsiz kalır. Türk
ekonomisi hasta falan değil.
Lreten bir ekonomi ni>e hasta
obunr
Dengelerin iyi kurulabilmesi
halinde sıkıntılann aşılacağmı
kaydeden Demirel, dolann fır-
lamasında ekonomik değil, psi-
kolojik nedenler olduğunu be-
lirterek "1993 senesinde iyi
yürüyen bir ekonomi, 1-1.5 ay
1
içinde ne oldu da bu duruma düş-
tü" dıye sordu. Cumhurbaşka-
nı Demirel. sözlerini şöyle sûr-
dürdü:
"Bu ekonomik mesele değil,
parasal meseledir. Şimdi enflas-
yon, faiz, !<.ur, kredi dengeleri
yeniden tesis edilecek. İ retimin
düşmesi Türkiye için büyük bir
sıkıntıdır. Eğer bir ülkenin in-
sanları kendi paralarına olan iti-
madı kaybeder, kendi paralannı
yabancı paralarla değiştirmeye
kalkarlarsa ve halk bu dolara ve-
ya dış paraya çe\irdiğini, banka-
İara koymayıp, yastığınuı altın-
da saklamaya kalkarsa, buniar
ekonomik değildir. Türkiye'nin'
bu paniği aşabilmesi lazımdır.
Türkiye'nin sıkıntıları vardır
ama, Türkiye bu sıkıntıları aşa-
caktır."
ŞahinoğlıTndan eleştiri
İTO Başkanı Şahinoğlu da 5;
Nisan kararlanndan memnun"
olmadıklannı belirterek. dola-
nn yükselmesine hükümetini
vanlış uşgulamalannın yol açtı-'
ğını ileri sürdü. Şahinoğlu. "Pa-
kette bir hata ohnuştur. Kapatıl-
ması gerekli kunımlar diye
ayrım yaparak kapatmayı süre-
ye yaymaları ciddi tedirginlikler
doğurmuştur. Kapanan kuruluş-
larla. işsiz kalan kişilerie ilgili
somut önerileri yoktur. Tek öne-
rileri vardır, bu da tazminatlann
verihnesidir" görüşünü dile. ge^
tirdi.
TBMM Başkanı Cindoruk
da kabul sırasında yaptığı kov
nuşmada. yaşanan sıkıntılann
geçici olduğunu vurguladı ve
"tçinde bulunduğumuz durum
güneş ve ay tutulması gibi bir ha-
dise. Atlatılacaktır. Ben çok
umutluyum" dedi. Cindoruk,
hükümetin vergi paketinde do-
ğabilecek olumsuzluklan aş-
mak için toplumun tüm kesim-
leriyle görüşerek uzlaşma sağla-
^.rnası gerektiğini kaydetti.