23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET2 10NİSAN1994PAZAR Perge: Tiyatrosudavar, sütunlucaddeside... KEMAL GÜNEŞ Antalya ile Alanya arasında oldu- ğu kabul edilen ve genellikle ovalık bir bölge olan Pamphylia, Antalya ilinin en önemli tunzm merkezlerin- den biridır. Antalya-Alanya kara- yolundan 15 km kadar devam edil- diğinde karşmıza Aksu kasabası ge- lir. Aksu"dan asfalt bir yolla 2 km. kadar kuzeye gidildiğinde de Perge'- nin ilk kalıntılannı görebilirsiniz. Perge. Hitit dilinden gelen bir kavramdır. Buna dayanılarak Hıtit- Jer döneminden beri iskân edildiği düşünülebilir. Baa kaynaklara göre MO1200 yıllannda yerleşime sahip- tir, ancak Strabo'ya göre Troya sa- vaşından sonra Anadolu'ya gclen Akhalar'ın Kalkhas ve Mopsns adlı efsanevi kahramaniannın liderliğm- de ilk ana yerleşimi kurduklan söy- lenebılir. llkçağın tanınmış yazarla- nndan Sevlax, MÖIV. yüzyılda ku- rulu bir Perge'den söz eder eserlerin- de. Şehir ilk kurulduğunda yaklaşık 50 metre yüksekliğindeki Akropol üzerindeydj. Geliştikçeovaya doğru yayıldı. Surlarla çevTİli değildi Halk tam bir sükûn içınde ya- şadığından şehrin etrafı surlarla çev- rilmemıştı bıle. Nitekim MÖ 334 yılında Lıkya üzennden Pamphy- lia'ya gelen Büyük Iskender kolaylı- kla elıne geçırdi Perge'yı. Ölümün- den sonra bir süre Seleucid egemen- lığinde yaşayan kent, Apamea banşı ıle Bergama KrallığYnm elıne geçti. Bergama'nın da bir süre sonra Roma İmparatorluğu'na ilhakı so- nucu Perge'de Roma dönemi baş- lamış oJdu. Roma Devri şehrin en parlak dönemiydi. Pek çok yapi, bu arada tiyatro, stadyum budönemde inşa edıldiler. MS 46 yılında İsa'nın havarilerinden St. Paul Perge'ye ge- lerek Hınstiyanlığın ilk tohumlannı attı. Ancak anatannça Artemis'e inanan Pergeliler'i tek Tannya inandırmak kolay olmadı. O neden le Hz. Meryem Artemis, Hz. İsa da Apollon olarak tanıtıldılar halka. Perge'den sonra Yalvaç'a giden St. Paul'un iki şehır arasında izlediği yol. günümüzde dine meraklılarca takip edilen önemli bir turizm akti- vitesi halındedir. Bizans döneminde piskoposluk merkea olan Perge, MS 7. yüzyılda doğudan gelen Arap alcınlan sonucu terkedildi. Buna rağmen Selçuklular'ın Antalya'ya gelişlerinde Perge'de yaşayan bir ke- sime rastlandığı kayıtlarda yazmak- tadır. îşte Perge Tarihini genel olarak gördüğü- müz Perge'yi dilerseniz birlikte geze- lim: Tiyatro: Şehrin ilk gjnşınde göze çarpar. 15000 kişi alabılecek kapasi- tededir. MS II. yüzyılda Plancia Magna adlı zengin bir kadının para- saJ katkılanyla inşa edilmiştir. Ha- len, girişindeki duvarlarda bazı ka- öartmalar dikkati çeker. Şarap Tannsı ve aynı zamanda tiyatrola- nn koruyucusu olan Dionysos'un yaşamı vardır üzerlerinde. Efsaneye göre Zeus'un hamile bıraktığı Serae- le, kıskanç kansı Hera'nın kendi öz annesı kılığına gırerek baskı yapma- sından ötürü ulu Tannyı tüm görke- mı ile görmek ister. Semele'nın yal- varmalanna dayanamayan Zeus. Olympos Sarayı'ndan arabasıyla inerek Semele'nin karşısına dıkılır. Zeus'u birdenbire karşısında gören Semele'yi ise kötii bir son beklemek- tedır. Zeus'tan çıkan şimşekler ve güçlü ışınlarla anıden alevler ıçeri- sinde bulur kendisini. Buna rağmen son bir gayretle karnını yararak, he- nüz gelişmesinı tamamlamamış ço- cuğunu dışanya atmayı başanr. Zeus çocuğu alır ve baldınna yerleş- tirir, gelişmesini tamamlayana ka- dar da çıkartmaz. Zamanı gelince Zeus'un baldınndan doğan çocuk Dionysos adını alarak Tann Her- mes'in eşliğinde Nysa Dağı'na götü- rülür. Orada orman perilerine tes- lim edılır. Penlerce (Nymph) büyü- tülen Dionvsos. yetışkın bırdelıkan- lı olunca yörede bulunan üzümleri yerken şarabı keşfeder. kendince önemli bulduğu bu keşfi dünyaya anlatmak ıçın bir giin panterlerce çekilen bir arabaya biner ve Nysa Dağı'ndan aynlır. Keçi Ayaklı Tan- n Pan ve bir Nymph kendisini uğur- lar. Film şeridi gibi... Bu sözünü ettığimiz efsane. az ön- ce bahsedılen kabartmalarda film şendi gıbı göstenlir. Ne yazık kı ge- rek zaman gereksedeinsan faktörii- nün etkisiyle kabartmalann büyük- çe bölümü kötü göriinüş almışlar- dır. Tiyatronun "cavea" denilen se- yircı bölümü, diazoma ile ikiye ay- nlmıştır. Diazomanın yanındaki dehlizler ise temsillerde vorulan izleyiciler ıçin bir tür "gezinme alanı" görevı yapmışlardır. Sahnesınde, tiyatro oyunlanrun yanı sıra vahşi hayvan dövüşlerinın de organize edildiği kayıtlarda yazılıdır. Stadyum: Tiyatronun hemen kar- şısında yer alan Stadyum, Ana- dolu'da ve dünyada en iyı durumda olan stadyumlardan bir tanesidir. MS II. yüzyılda, tiyatronun yapı- mında da adı geçen Plancia Mag- na'nın parasa! desteğı ile inşa edil- miştir. 34x234 metre boyutlann- dadır. Tnbün basamaklannın altla- n boyunca uzanan 70 kadar kemerli yapının dükkân olduğu belirlenmiş- tir. Baalannın üzerindesahıplerinin adlannın yazılı olduğu dükkânlann bir kısmı birbirleri arasında geçişe sahiptir. Her üçdü'kkanda birgörü- len geçitlerle de içeriye giriş olanak dahilindedir. Stadyumun en kuze- yinde bir bölüm özel olarak aynl- mıştır. Burasının konser salonu veya vahşi hayvanlar için arena gibi kullanıldığı tahmın edilmektedır. Kalıntıları seçilen abide Plancia Magna'nın Mezarı: Stad- yum'u takiben duvarlarla çevrilı. şehre giriş biletlerinın satıldığı yere yakın, şehrin dışındakı çalılıklann içerisinde kalıntılan seçilen bir abı- dedir. Üst bölümü yıkılmışür. Bu- gün yalmzca temellen görülebilir. Tiyatroda bulunmuş Plancia Mag- na'nın heykeli ise halen Antalya Müzesi'nde sergilenmektedir. Hellenistik De»ir »e Geç Devir Kapıları: Hellenistik Devır Kapısı. MO NI. yüzyılda yapılmış olup, a\nı zamanda şehrin etrafinı çe\ır- mek ıçın inşa edilen surlann da baş- langıcını teşkil eder. Büyük îsken- der'in ölümünü takiben artan istıla hareketlenne karşı bir önlem olarak tasarlanmıştır İkı gozetleme kulesı ve bir aralıktan ıbaretnr Tam ar- kasında at nalı bıçımınde bıravlusu yer ahr. Geç Devır Kapısı ise adından da anlaşılacağı gıbı Hellenistik Devir Kapısı'na göre çok daha sonralan mşa edilmiştir. Kavıtlara göre yapıl- dığı tanh MS III. yüzyıla rastlar Geç Devir Kapısı ile inşa edilen sur- lar, kentın etrafını bir kez daha çe- virmişlerdir Antalya Müzesi'nde sergileniyor Seprimius Severius Mejdanı: Gü- neyınde Geç Devir Kapısı, kuzeyın- de Hellenistik Kapı, batısında bu- yük birçeşme ıle doğusunda portıco (revaklar topluluğu) olan alandır Adından da anlaşılacağı gıbı Roma Jmparatoru Septimius Se>erius anı- sına yapılmıştır. Gerek imparato- run. gerekse de kansı Julia Domna'- nın çeşme yakınında bulunan hev- kellen ıle birlikte me\ddnda bu- lunan pek çok eser halen AnıaKa Müzesi'nde sergilenmektedirler. Roma Dönemi Hamamları: Septi- mius Sevenus Me\danfnın batısın- dakı çeşme kalıniılannın bulundu- ğu >enn hemen vanındakı geçıtten gırılen bınalardır. Anadolu'da en ı\ı durumda olan hamam vapılandır- lar. Özeihkle "Frigidarium (Soğuk- lama)", "Tepidarium (Ilıklama)" \e "Caldarium (Sıcaklama)" bolumle- ri bütün canlılıklanvla gunumüze kadar ulaşabilmışlerdır. Agora: Hellenistik De\ır Kapısı'- nın doğusunda \er alan \e >aklaşık 76x76 metre bo>utlannda sütunlu bir yerdır. Konnth tarzında inşa edılmış sütunlann arasından tabaru mozaık olan bir yol geçer. Yolun di- ğer tarafında da sıra sıra dükkânlar göze çarpar. MS. II. yüzyılda yapıl- dığı belirlenen agoranın ortasında bir de \uvarlak bir yapı vardır. Ya- pının tapınak olduğu ve aynı za- manda çeşmesınin bulunduğu belir- lenmiştir. At nalı biçiminde avlu Sütunlu Cadde: Hellenistik Devir Kapısı nın arkdsındakl at nalı biçi- mındekı avlunun önünden başlayan \e kuze>-gune\ doğrultusunda uza- nan guzel bir caddedir. Sağında ve solunda. çoğunluğu İvon tarzı olan sütunlar göze çarpar. 20 metre ge- nişlığinde olan cadde 250 metre uzunluğundadır Bittıği yerde bir çeşme vardır. Çeşmeden akan sulann boşaldığı bir kanalla da aynı doğnıltuda ikiye avnlan cadde Pergelıler ıçın bir ge- zıntı >en ışlevı yapmıştır. Sütun- iannın bazılannda Artemıs, Apol- lon ve şehnn efsanevi kuruculan- ndan Kalkhas'ın kabartmalan yer alır. Akropolis: Sütunlu Cadde'nın bit- tıği yerden ıtıbaren yükselen ve şeh- rin kuzevındegörülen 50metreyük seklığınde bır tepecıktır. Üzeri düz dür. Aşağılarda kurulu Perge'yı tam anlamıvla görüp sevredebılmek için mutlak surette burava çıkmak gere- kır Üzenndekı bir ikı Bizans döne- mi sarnıç dışında hıçbir kalıntı gü- nümüze ulaşamamıştır. Nekropol: Akropol'ün güneybatı- sında. şehır duvarlannın dışında bir bölgedır. Kelımeanlamı "Şehir Me- zarlığı"demektır Şu anda yerel hal- kın ekıp biçtiğı tarlalık bır alan olan Nekropol'de. yalnızca bırkaç lahit kalıntısı günümüze kadar ulaşabil- miştir. Bu yaz gönülleri Hint modası vejean'ler fethedecek Rüzgârgeçecek...Zraıbalıburunlarkalacak NECLÂSEYHUN Yok yok!.. Modada bu yaz da gene yok. yok. Moda dünyası. içinde herkesın her istediğinı bulabileceğı çok lüks süpermarketleredönüştü bir zamandır. }steyen, heraradığını buluyor. Kapalı yaka mı?.. Var!.. En açık yaka?.. Var. Romantik, pl.li, firfırlı?.. Spor,güncel... Elbette... Yaka öyle, etek öyle, renk öyle. havaöyle... Herkese. heristediği... Burunlan deldirmeden bu moda} a uymak gerek. Hızmalar, zincirler, Hint takılan... Günün gözdesi. Ama gene de mevsim sonlannda, defıle fırtınalannın ardından, o kargaşalık bitip de sular durulduğunda, bir şeyler suyüzünecıkıyor. Mevsimin en çok sözü edilen, en çok beğenilen modelleri beliriyor bir bir. Yok. hayır, ötekilerdemode olmuyor. Hepsi gene moda. Ama banlan daha çok gönül sürüklüyor peşinden. Bu yazın gönül fatihi kım?.. Elbette Hint modası Sonra'jean'ler... Aslında Hint modası bir rüzgar da, jeans modası öyledegil. Modanın demirbaşı yazlı. kışlı. Hele modanın böyîesine özgûr, böylesıne hoşgörülü olduğu bir ortamda yen daha da başka. Jeans eskisinden daha güçlü. öteki modellere aklı yatmayan, 'jeans'te karar kılıyor. Asünda bu yıl o da daha değişık bir gınş yapıyor moda sahnesine. Deyım yerindeyse. daha da bir 'renkli giriş.' Rengi gene mavi, ya da mavı jeans daha birağırlıkta. Ama önemli olan rengi değil de onun sunuluş şekli. Modacılar onu daha bir fantezi kullanamıyorlar 1994yazında. Örneğin 'jeans'ten gece elbıselen. 'jean'ten geUnlikler yapıyorlar. Daraak, kısacak jeans eteklerin, daracıkjeans pantolonlann yaru sıra, bol, yerlere kadar, kat kat jeans etekler sunuyor modacılar. Üstte çoğu kez belı açıkta bırakan birkorsaj. biryelek. Baştadabırduvak! Iştebiryenigelin!.. Gelin 1994!.. Gelelim Hint rüzganna... Yeni değjl. Dün de vardı, bugün de var, yann da olacak. Hint rûzgan zaman zaman esecek moda dünyasında. Kaçınılmaz. Şiirden, güzellikten uzak, kuru bir dünyanın ortasında Hindistan, her zaman gizemli bır düş kapısı olacak. O incecik pamuklulan, o su gibi kayan ipeklileri... O uzun tunikleri. o elbiseleri, o sarileri... O zengin motiflen, o baharat kokulu sıcacık renkleri ile... Bütün bunlaryıllardırgelip geçiyor. Ama bu yaz daha başka bir şey var Hint modasmda: Takılar. Başka zamanlarda yok muydu?.. Vardı elbette. Ama bu yıl denk düştü, modacılar altını çizdi, podyumlarda bir fantezi olarak başlayan abartılı Hint takılan, çılgın bir tutku olarak sardı dünyayı. Küpeleri, kolyeleri, bilezikleri değjl yalnızca. Hızmalan, göbekte halkalan ile... Göbekteki halka Gaultier'nin fantezisi. Kannlan açıkta bırakmak moda ya bu yaz, Hint modası böyle ya... Açıkta kalan göbeğe bır altın halka takıyor modacı. Birsükse, birsükse!.. Göbek deldirmeye yetişemiyor gençler.Asıl ciddi sorun burunda. Halka, hızma, zincir taktırmak için burun kanatlannı deldirmek, tehlıkeli bir iş. Modası geçtiğinde kapama olanağj yok. Bu nedenle -ille de gerekli (!) ise- bu zincirlen buruna takmanın klipsli bir yolunu bulmak gerek. Moda öylesine bir rüzgar ki, gelırgeçer. Zımbalı burunlar kalır. Stresi önce kabuledin, sonra savaşın EDİRNE(AA)-Trakya Ünı\ersıtesı Tıp Fakültesı öğretım uvesı Prof. Ercan Abay, stresle sa\aşabılmek ıçın önce stresm kabul edılmesı gerektığını söyledı. EdırnellKültür Müdürlüğü'ncedüzenlenen penyodık küitürel konferanslann sonuncusunda stres konusunu ışle> en Prof. Abav. günümüzde her saat vaşanan stresten kurtulmanın yollannı anlattı. Öncelıkle beyınde sakın olma düşüncesının hakım olması gerektığını ıfadeeden Prof. Abay.şöylededr "Birdcn fazla iş > apılmamalı, bunJarın > ükümliiliiğü ile aşın şorumluluk \üklenilmemeli. İş ha\ atına önem > erilerek > aplıcak hedefler olmalı. Spor ve egzersiz j apılmalı. Gözler kapalı sakin bir ola\ hissediuneli \e\ a 3'e kadar sayıp nefes almalı. 2\ e kadar da sayıp nefes »ermeli. Bunlar hep stresle sa\ aşma >ollarıdır." Stresın etksının kadınlarda, erkeklere nazaran daha fazla olduğunu da belırten Prof. Aba>. stres atmada ise kadınlann daha başanh olduklannı söyledi. Prof.Abav.şeker hastalığının. ruhsal hastalıklann. kanser. ülserve fizıksel hastalıklann da strese volaçtığını bıldırdı. ' Kelaynaklar öügöçüyor Jeans modasında bir yenilik. bir fantezi. ŞANLILRFA(AA)- Şanlıurfa'nın Bırecikilçesinde, bakım \ e konıma aitında tutulan "Kelaynak" kuşlan tabiat şartlanna bırakıldı. Bırecık ılçesının sembolü ve bahar a> lannın müjdecisi olarak bılınen "Kelaynak" kuşlan artık Nıl V'adisi'nden gelmiyor. N'esilleri gıderek azalan kelaynaklann sayılan tüm uğraşlara karşın ancak 56'ya çıkanlabildi. Bunlardan lOadedi geldıkleri Nil Vadisi'ne göçetti. Halen üretme ıstasyonunda koruma aitında bulunan 46 kelavnak kuşunun daha iyi koşullarda üremelerinin sağlanması için doğal şartlarda serbest bırakıldığı bildirildi. Bırecik Kelavnak Üretme İstas\onu\e"tkilıleri. "kuşlarımızın doğal şartlarda , daha sağlıklı üremelerini amaçladığunızdan böyle bir karar almış btılunuyoruz. Kent içindeki üreme merkezleri ' doğal olarak çevredeki duman, ' kirveçeşitlietkilerdenzarar göniyordu. Kuluçka döneminde olan kelaynaklardan bu dönem en az 15 dola> ında > avru beklentisi içindeyiz" dediler.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear