Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURfYET 10NİSAN1994PAZAR
10 PAZAR KONUKLARI
Solda birliky hangibahavaL.SUNUŞ: Türkiye 'de solya da daha net
söylemekgerekirse sosyaldemokrasi, üç ayrı
artiye bölünmüş durumda. A tatürk 'ün kurduğu
CHP, 1980 darbesinde bütün siyasipartilerin
yasaklanmasmdan sonra önce HP, ardından
SODEP'idoğurdu. SODEP ve HP'nin
birleşmesiyle SHP ortaya çıktı. 1970 lerin sosyal
demokrat önderi Bülent Ecevit ise kendi
partisini.yani DSP'yikurdu. İlginçtir, bukez sosyal
demokrat değil, demokratik solsöylemini ortaya attı.
Geçen yıl da CHP adının yeniden kullanılabilmesiyle
birlikte Deniz Baykal önderliğindeki SHP 'liekip
CHP 'yi oluşturdu. Sol tabandaki bütün eleştiriler,
isteklere karşın sosyaldemokrat kesinıde bugüne kadar
bir birlik sağlanamadı. Yerelseçimlere de bu
bölünmüşlüklegiren sol, özellikle büyük kentlerde
oylannı RP'ye kaptırdı. Bu gelişnıenin ardından şimdi
yeniden solda bir birleşme siyasigündemin en üst
sıralarma çıkarıldı. Bu konuda, İstanbulBüyükşehir
Belediye Başkanlığı 'nayerel seçimlere oldukça kısa
süre kala adaygösterilmeyen SHP 'li eski Belediye
Başkam Prof. Nurettin Sözen ve eski
CHP'nin öndegelen isimlerinden ve bakanlarından
Necdet Uğur 'la konuştuk.
Söyleşi Leyla Tavşanoğh
Prof. Nurettin Sözen
1937'de Sıvas'tadoğdu. İstanbul Tıp Fakültesi'ni bitirdi. 1978 yılmdaprofesör unvamnı elde etti. Siyasalyaşamı 1954'lere daya-
nan Sözen, 1989da SHP'den İstanbul Büyükşehir Belediye Başkam oldu. 1994 seçimlerindepartisinden aday gösterilmedi.
ürkiye 'de solda şu anda 3 parti var. Hepsi de ayn ayrı sola
sahip çıkıyor. Sizce aralanndaki ilkefarkı nedir?
SÖZEN - Şu andakı en büyük sosyal demokrat parti
SHP. Kökenleri CHP'ye ulaşıyor. Ülkemizde bir garip.
Batı kaynaklı propaganda pompalanıyor. "Sovyetter'in
parçalanmasından sonra sol bitti" deniliyor. Oysa biten
bir şey yok. Çünku bu sınıfsal çelişkiler, sermaye-emek çelişkisi ol-
duğu. dar gelirli insanlann çoğunlukta bulunduğu sürece sol biı-
mez. Çünkü sosyal demokrasi daha çok bu geniş kesimin sorun-
lanyla ilgili. O kesimlerin sorunlan bitmediğine göre sosyal demok-
rasi de bitmez. Türkiye'de 1980'den sonra sosyal demokratlar
arasında yapay bir bölünme ortaya çıktı. Şu anda üç tane sosyal
demokrat parti var. Son yerel seçimlerde SHP'nin oyu yüzde 13.
CHP'nin ise yüzde 4.5-5 cıvannda. Oysa CHP'nin tüm kadrolan
bundan bir yıl önce SHP'nin içindeydı. Ya da DSP'nin Genel Baş-
kanı 14 yıl önce bu partinın genel başkanıydı. Umut bekleyen dar
gelirli insan da sol partilerin birleşmesıni istıyor.
- - Peki sizce bu böatnmüşlük içinde birleşme miimkün mü?
SÖZEN - Mümkün olacak. Çünkü geniş halk kitlelerinin ih-
tiyaanı karşılayacak başka partiler yok. Taban ve halk, onlan
Jurfıa zorlayacak. Burada ben bi-
raz partileri tahlil etmek istiyo-
rum. Tabii tek tahlilemuhtaçdu-
rum da DSP'nin ki. DSP ta-
mamıyla yapay olarak aynldı.
Şimdi de ne zaman bir birleşme
söz konusu olsa Ecevit değişik bir
söylem kullanıyor ve "Biz sosyal
demokrat değil, demokratik sol
partiyiz" diyor. Oysa bizim sos-
yal demokrasiyi yaygın olarak
kullanmamızın nedeni Ecevit'tir.
Bize sosyal demokrasiyi öğreten,
yaygınlaşüran Ecevit'tir. Ecevit'-
in boylesine bir kelime oyununun
arkasına saklanmasını anlamak
mümkün değil.
Temelde program, kadro
bakımından aynı olduğunu
düşünüyorum. Sadece uygula-
madan doğan bir fark var. Sayın
Ecevit, özellikle Güneydoğu
olaylanndan sonra çevremizde
oluşan Saraybosna, Azerbaycan,
hatta Abhazya olaylannın ardı-
ndan herkese. şöven duygulan ve
düşünceleri daha fazla savunur
gözüküyor. Onun sosyal demok-
rasi anlayışından sankı bazı sap-
malar varmış imajı uyandınyor.
Bütün bunlara rağmen lider
kadrosu, düşünceler, programlar
hep aynı. Sol parça parça ve güç-
süz olunca sağ partiler bütün hü-
kümlerini icra ediyorlar.
Sermaye, örgütlenmesinin do-
ruğunda. Büyük gazeteler ve baa
özel televizyonlar aracılığıyla da
örgütlenmesini en üst düzeye ge-
tirmiş olan sermaye. çahşan
sınıflann aleyhine gelişiyor. Çah-
şan sınıflann da partisi yok. Çah-
şan sınıflann partileri sosyal de-
mokratlar. Sosyal demokrat par-
tilerin güçsüzlüğü ve bölünmüş-
lüğü tabii ki çalışan kesimlerde
umutsuzluğa yol açıyor. Bir an-
ket, bir araştırma yapılsa; DSP'-
lisi, CHP'lisi, SHP'lisi, yüzde
doksan birleşmeden yana çıka-
cak.
Sastl bir liderlik ya da yönetim
formülü bulunabilir?
SÖZEN - Peşinen o formülleri söyleyip bunlann etkisini azalt-
mamak lazım. Ankara'da birleşmeyle ilgili bir belediye başkanlan
toplantısı yapılmıştı. Oran meselesi vardı. Yüzde altmış mı, yetmiş
mi olsun diye. Oysa bir birleşme olduktan sonra taraflar kalmıyor
ki. Bu bir anonim şirket değil ki "Yüzde 511 benim, yüzde 49'u senin
olsun" diyesiniz. Böyle bir mücadeleyi son derece yanlış ve tehlikeli
buluyorum. Çünkü birleşmenin ertesi günü. ortak taban. ortak ku-
rul, ortak üyeler tablosu ortaya çıkıyor. Yani o ortakhk ya da o
oran. sadece bir saat, bir gün, bilemediniz bir ay için geçerlidir. Bir-
leştiğiniz anda bütün sosyal demokrat tabana hitap edeceksiniz. Bir
kongre olacaktır. tnsanlar bu kongrede harman olacak. potada eri-
yecektir. Bir kongre sonra insanlar. "Sen CHP kökenlisin. Ben
SHP kökenliyim, sen DSP kökenlisin" demeyeceklerdir. Onun için
lider kadrolann. yönetici kadrolann özveriyle görevlerini yapma-
lan gerekiyor. Bence tabanın bu amaçla yönetim kadrolannı zorla-
ması lazım. SHP'nin aldığı yüzde 13, CHP'nin tarihi dahil görülme-
miş bir orandır. Üstelik siyasal hayatımızda bir gerçek daha var.
Örneğin CHP ile birleştiğiniz zaman oy oranınız 13 artı beş değildir.
Bu, büyük ölçüde moral gücü verecektir. Etkinliği yapan insanla-
nn, yönetim kadrolannın güçlenmesiyle yüzde 13 artı beşin üzerin-
de birdeğerdoğacaktır. Onun için sol güçlenecektir, güçlenmelidir.
Bütün aydınlar. kendilerini sosyal demokrat hissedenler birleşmeye
katkıda bulunmahdırlar.
- Sizinle Ugih' olarak, "Sözen bundan sonra SHP Genel Baş-
kanlığYna sıvanarak çahşmaya başladı" deniyor. Bunun doğruluk
derecesi nedir?
SÖZEN - Ben 1955'te siyasete CHP Gençlik Kollan'nda baş-
ladım. Bugüne kadar hep siyasetin içinde oldum. Çok genç yaşta
idari ve siyasi makamlarda bulundum. Deyim yerindeyse doyuma
Yok asbnda
birbirinden farkı
^Sosyal demokrat partilerin
güçsüzlüğü ve bölünmüşlüğü
çalışan kesimde umutsuzluğa
yol açıyor. Sol güçlenecektir,
güçlenmelidir. Görev
hepimizin. İstanbul'da RP,
SHP'nin oylannı almıştır.
ulaşmış bir politikacıyım. Özel bir beklentim, özel bir ihtirasım yok.
Ama geçmiş 39 yıla saygım gereği ömrümün sonuna kadar da
halkıma hizmetedevam edeceğim. Dolayısıyla bu birikimimi vede-
neyimimi nerede bulunursam daha iyi değerlendinnm: o zaman
orada bulunacağım. Parti genel başkanlığı, il yöneticılıği ya da ılçe
yöneticiliği fark etmiyor. Şu anda hedef tespit etmiş değilim.
- SHP bu koattsyon hükümeti içinde sağa kaydt deniyor. Sizce bu
görüş doğru mu?
SÖZEN - "Sağa kaydı" demek doğru değil de belki şu söylenebı-
lir: Hükümet içinde SHP'den beklenilenler venlemedı. Bunun ma-
zeretleri bulunabilir. "Azınlıktavız, istediğimizi yapamıyoruz" deni-
lebılir. "Ama halk sizden bunu bekliyor. Eğer veremiyorsanız iktidar-
da ne işiniz var" diye de sorar.
Munalefet etmek de bir siyasi görevdır. Hükümette kalarak bız-
dcn umut bekleyen insanlara hizmet veremıyorsak o zaman hükü-
mette olmamamız lazım. Nıtekim, bu ekonomik önlemler paketin-
den yine ücretliler zarar görecek, işsizler ordusu büyüyecek. SHP'-
nin böyle bir duruma göz yummaması gerekirdi. Ne yaak ki ikti-
darda kaldığımız ve hükümette olduğumuz ıçın bu paketin de or-
tağı olduk. Ben bunu bir talihsizlik olarak görüyorum.
- Sizce Türkiye'de sol, aherna-
rifpolitika üretebildi miya da üre-
tebihyor ntu?
SÖZEN - Üretemiyor. Ürete-
bilseydi RP gibi sadece manevi
değerleri öne çıkaran, laik de-
mokratik cumhuriyeti tehdit
eden bir siyasi parti çok büyük
kentlerde belediye başkanlıklan
kazanmazdı. Ben inanıyorum ki
birçok dar gelirli çevreler sosyal
demokrat partilerin ya da sol
partilerin çağdaş ve yeni yapısal
projeler üretememelerinden kay-
naklananduygularla RP'yi kendi
partileri gibı görmüşlerdir. Ve
mevcut partiler arasında bu par-
tiyi RP olarak gördükleri için işçi
kesimi. gecekondu halkı. dar ge-
lirli insanlar, "Belki RP gelirse
kaderimiz dcğişir" düşüncesiylc
kendi kurtuluşlannı orada gör-
dükleri için oylannı RP'ye ver-
mişlerdir. Başka bir deyişle.
İstanbul özelinde söy lemem gere-
kirse RP, SHP'nin oylannı
almıştır. SHP'ye oy verecek ke-
simler RP'ye oy vermiştir.
- Ecevit; sürekli olarak SHP'yi,
DEP'i parlamentoya taşıdığı için
eleştirdi. Bu eleştirilerindeki
haklüık payı sizce nedir?
SÖZEN - Ben hiç kuşkusuz
Ecevit'i bu konuda haklı bulmu-
yorum. SHP'nin ülkemiz adına,
demokrasi adına yaptığı en
hayırlı işlerden birisi budur diye
düşünüyorum. Türkiye'nin en
büyük sorunu olan Kürt ve Gü-
neydoğu sorununu gerçekçi ola-
rak ele almalc. o yöreden gelmiş
insanlan parlamentoya sokarak
meşru bir platformda, meşru
kimliklerle buluşmak, tartışmak
ve çözüm aramak hem demokra-
tiktir hem de düşünüş olarak
doğrudur. Fakat parlamentoya
giren milletvekillen SHP'nin gös-
terdiği bu iyi niyetli davranışı
doğru değerlendiremediler. Yani
isteklerini. sorunlannı demokra-
tik yollarla bütün partilere anla-
tamadılar, öneri üretemediler.
Dolayısıyla Türkiye'nin bu bir numaralı sorununda çözüme doğru
bir ilerleme de kaydedilemedi. Bu bir talihsizliktir. Ama düşünüş
olarak SHP yurtseverce davranmış. çok özveri göstermiştir. Bu
yüzden SHP'nin suçlanması son derece yanlış. Başımızı kuma so-
kamayız. Şu anda en önemli sorun Kürt sorunudur.
Bunu görmezlikten gelmek ya da sadece güvenlik güçleri
aracıhğıyla çözümünü beklemek son derece yanlış bir yoldur. Tabii
ki terör hareketine karşı güvenlik güçlen görevlerini yapacaklardır.
Ama sorunun tek çözümü bu değildir. Buna ek olarak. uzlaşmacı,
banşçı. müzakereci yollann denenmesi gerekiyor.
SHP bu milletvekillerini parlamentoya sokarak öyle bir kapıyı
aralamıştır. Ama maalesef parlamento bu şansını kullanamamıştır.
- özetle söylemek gerekirse solda birleşme için neyaptlmab?
SÖZEN - Gelmiş geçmiş çok tartışma var. Bir kere CHP'nin ne-
den açıldığı tartışılabilir AP. aynı yasadan yararlanarak açıldı ve
dedi ki: "DYP bizim devamunızdır." Böylece DYP. AP'nin devamı
kabul edildi. iş bitti. Buna karşılık CHP açılmalı mıydı? Açılsa bile
ayn parti olarak yaşamalı mıydı? CHP, ikinci bir parti doğmadan
SHP'nin adı değiştirilerek devam edebilirdi. Bu konuda yanhşlar
yapılmıştır Ama bu yanlışlara dönmenin bir yaran yok. Bu tartış-
malan geride bırakarak bir uzlaşma içinde olmamız lazım.
- Yani kişisel hrslar bir yana mı bırakılmah?
SÖZEN - Hiç kuşkusuz. Eski tartışmalan tazeleyip insanlan üz-
mek istemiyorum, ama o tartışmalarda da yeni bir parti olarak
doğmak, o partide yeni kadrolar olarak görev almak bazı insanlar
tarafından talep edilen bir durum oldu.
Ama sadece bir solun birlikteliği olsaydı CHP'nin açılışmı SHP
ile birlikte düşünmek mümkün olurdu. Bu da herhalde Türkiye
solu için hayırlı olurdu.
Necdet Uğur
1923 ydında Mecitözü'nde doğdu. 1944'te Siyasal Bilgiler Fakültesi'ni bitirdi. 1960 ihtilali sonrası güvenlik işleriyle sorumlu
merkez valisi oldu. CHP 'den TBMM 'ye girdi. İçişleh ve Milli Eğitim Bakanlıkları görevinde bulundu. Evli. 3 çocuk babası.
ürkiye'de solda şu anda üçparti var ve üçü de sola saJtip çıkı-
yorlar. Bu partilerin aralanndaki ilkefarkı sizce nedir?
L'ĞUR - Bence solda bölünmüşlüğün nedeni ilke fark-
lanndan değil. Solda bölünmüşlüğün nedeni sol içinde bi-
nncı planda politika yapanlann aralanndaki bir yanşma-
dan kaynaklanıyor. Bir de uyumsuzluklardan çıkıyor.
Yani bir doktrin farklılaşmasından kaynaklanmıyor. Daha çok
toplum yapısının çeşitli kesimlennden gelenler. bir partınin içinde
oluyorlar. Belırli bır görüş onlan bırleştiriyor. Bir süre sonra o bır-
leştınci görüşün biraz daha yumuşadığı, biraz daha çeşitli y orumla-
ra imkan verdığı durumlarda parçalanmaya doğru gidılıyor.
Biliyorsunuz sol. bütün dünyada belırli bir dönüşüm geçiriyor.
Aslında doğrusu her ülkenin, kendi toplum yapısına göre bulundu-
ğu gelışmışlık düzeyıne göre bir sol üretebilmesidir. Türkiye'de bu
iki faktör de solu ctkiledi Toplum yapısına göre solun poütikasını
uydurabılmek, ıkınasi de dünyadakı referanslann çok dağılması,
çözübnesi, kanşması sonrasında geçerli bir referansı oluşturabilme
meselesiydi. Toplum yapısındaki değişikliğe de paralel olarak sol,
bir dönüşümden geçiyor. Bızde solun siyasal partiler olarak ilk
çıktığı dönemdeki toplum yapısına bır de şimdikıne bakarsak ıkisi
arasında çok fark vardır
- Sizce bu değişika'kler neler-
dir?
L'ĞUR - Türkiye'de bugün
çok büyük ölçüde kent ölçeğın-
de yapılıyor. Yani kırsal kesim
ağırlıklı değildir. Oysa yakın
geçrnişe kadar geleneîcsel politi-
kalar kırsal kesım ağırlıklıydı.
Şimdiyse kentsel kesim ağırİıklı
politika üretiliyor.
Kentsel kesimde de zorluk
var. Çünkü kentsel kesim, der-
ken bu kesimdekilerin büyük
çoğunluğu kentli değil. Bunlar
kentle kırsal kesım arasında bir
geçiş yaşayanlardır. Bunun da
doğru ölçüsünü belirgitı hatlar-
la yapabilmek bir haylı zor. El
yordamıyla yapacaksınız. Çok
sıkı bir temas hissedeceksiniz.
Bütün bu nedenlerle sol zor
bir dönemden geçiyor. Bana so-
rarsanız solun bundan sonraki
asıl önemli tabanı. kentsel kesi-
min yeni kentlilerindedir. Solun
geleneksel çizgisı de bu oluşum-
lann sözcülüğünü yapmaktır
aslında.
- Bu tam yapılabildi nû?
L'ĞUR - Aslında henüz tam
yapılamadı. Bunu RPyapmaya
başladı. Üstelik desol söylemle-
ri kullandı bunu yaparken. RP
bunu ne kadar yapabilir? RP'-
nın bunu yapmasında da an-
laşılabilir bir neden \ar. Çünkü
kentleşme başladığı zaman
kentte yeni yaşayan insanlann
çok önemli bir kısmı kent ya-
şamının dışında kalıyordu.
Kentteki kamuoyunun bir par-
çası olamıyorlar: dışlanmışlık,
itilmışlik içindeler.
Türkiye'deki sol. geçmişte
daha çok düzen vaat eden bır
sol olmuştur. Bu karmaşa için-
de nabız tutabilmek. yeni bir
görüş oluşturabilmekte zor-
landı. RP başka bir şey daha
yaptı. RP. bu kesimin çok gele-
neksel ve e\rensel söylemini
kullandı. Umutsuz insanlara
başka hiçbir çözüm götürmezseniz onlar da haklı olarak kendileri-
ni böyle bir çözümle kurtarmak isterler. Eğer sol bu kentleşme
olayından sonra yeni gelenlerin sorunlanna doğru yaklaşabilirse ve
bu kesimin sözcülüğünü yapabilirse hem kendisi açısından varlık
nedenine uygun bır politika yapmış olur hem de kente gelen insan-
lann doğru sözcüsü haline gelir. Kente gelen insanlar bir aşama. bır
sıçrama yapmak ıstıyorlar. Bunu yapamayıp da kenarda kaldı-
klan. bir tesellı aradıklan için RP'ye gidiyorlar.
- Peki, soldaki üçparti bunuyapabilıüler mi?
UĞUR ; Aslında yapmak isterler. Ama, öncelikle bu kentleşme
çok hızlı. İkıncisi, soldaki partiler de boylesine bir oluşuma hazır
değillerdi. Önceleri bu, marjinal bir kesim izlenimini uyandınyor-
du. Ama şimdi bunlar aslında büyük kentlerçoğunluğudur. Sanı-
yorum solda bu kesimi hala kıyıda oturan insanlar olarak ele alma
alışkanlığı var. Oysa solun şu anda dayandığı tabanın ağırlıklı kesi-
mi odur. Ona göre bir politikayı tutturabilme meselesi var. Bu yep-
yeni bir soldur. Bu tam yapılamadığı için de terk edilmiş. sahipsiz
bırakılmış insanlann sığındıklan şey de yeryüzünde bulduklan din-
dir. O insanlar ashnda yine dinlerine giderler. ama siyasal olarak
gitmezler. Siz toplumsal çözümleri getirirseniz o zaman din o in-
sanın kişisel meselesi olarak kalır. Ama o boşluğu bırakırsanız o
zaman dinsel normlar o boşluğu doldurur.
- Son yerel seçimlerde soldaki üç parti kendi aralarında toplam
yüzdeyirminin üzerinde oy alnuşgörünüyorlar. RPise oylannıyüzde
yedi civannda arttırnvş görünüyor. Bu da Türkiye'de hala bir solpo-
tansiyel olduğunu göstemûyor mu sizce? Aynca bu üç partinin kendi
aralarında birleşmeleri sizce mümkün görünmüyor mu?
UĞUR - Bu olabilir tabii. Ama iki türlü olur. Öncelikle neden üçe
bölünmüş olduklanndan başlamak lazımdır. Bu da çözüme gıden
Asıl hedef'yeni
kentliler' olmalı
^"Türkiye'de solculuk nedir" diye
sorsanız, "Bu kente gelen
insanlan kentli yapmaktır"
derim. Ya kentlere doluşmuş
köylü toplum olacağız ya da
elimize gelmiş bu malzemeyi en
kısa zamanda kentli yapacağız.^
yollann bir tanesidir. tkincisi de bu üç partinin ayn ayn o kesime
Önerdikleri politikalar arasmdaki farklara bakmak lazımdır. Bu
farklar aşılamayacak nitelikte midir? Yoksa aşılabilecek ve birlikte
bır senteze vanlabilecek nitelikte midir? Yine o zaman bir karara
vanlır. İşin özüne, esasına bakarsanız bu çözümsüzdeğildir. Bu çö-
zümler iki türlü oluyor. Deneye deneye oluyor. ama bu yol vakit
kaybettiriyor. Bir de öz\eriyle, olaylann üzerine çıkmakla oluyor.
Hangisi tutar belli değildir. Ama bir süre sonra tayın edicı yol top-
lum yapısı olacaktır. Yeni kentleşen ınsanlann RP'ye gitmesinin
nedeni diğer partilerin onlara dünyevı bır çözümü getirememeleri-
dir. Siz başka bir çözüm getirmezseniz RP uhrevi bir söylem içinde
kendilerine düşeni yapıyor. Ama siz onlara çözüm getirme yoluna
giderseniz bu kesim yine uhrevi ihtiyaçlannı tatmin edecektir, ama
dünvevi çözümler konusunda sizinle birlikte olabilirler. Biz henüz
kentleşmeyi bir ven olarak kabul edebilmiş değiliz. Biz son olarak
bir kent politikası oluşturuyoruz, ama bu politikada duşünükn in-
sanlar azınbkta kalmış. Kentlerde artık kırsal kesim insanlan ço-
ğunlukta. Bu insanlann çok önemli kısmı da kendilerini yalruz
kalmış hissediyor. RP onlann ihtiyaçlanna cevap veriyor.
- Bugün Türkiye'de solda bir birSğin sağlaıunasınıngereka'a'ğipek
çok kesim tarafından vurguüuu-
yor. Bu noktada solda birlik
stkıntılannda sorunun tabandan
değil de tavandan kaynaklandığı
belirtiliyor. Sizce birlik için nasıl
bir liderlikformülü bulunabilir?
UĞUR - Doğrusu bu soru ön-
ceki yıllarda sorulmuş olsaydı
buna yanıt verirken işe liderlerden
başlamak gerekirdi. Ama şimdi
boyle olduğu kanısında değilim.
Artık kırsal alandan kente göç et-
mış kesımden başlamak lazım. Bu
kesimler ağırhktadır. Artık lıder-
ler o kesimi alıp arkalanndan sü-
rüklemiyorlar. Aslında o kesim
birtakım insanlan önüne katıyor;
katacaktır da. Şu anda hiçbir lide-
rin kente göç etmiş insanlan pe-
şinde sürükleme gücü yok. Bence
çözüm bugün kentlerde çoğunluk
olan yeni kentlilere sahip çıkabil-
mek, onlann partisi olabilmektir.
Bu da sola çok yakışan bir görev-
dir.
- Ama şöyle de bir sıkıntı var.
SHP ve CHP bir süre önce birleş-
me için birbirleriniyokladılar. An-
cak bir liderlik ya da üst yönetim
sorunu ortaya çıktığı için herhangi
bir sonuca ulaşûamadı...
UĞUR - 1994te olanlar 1970-
ler Türkiyesi'nin yapısal sürtüş-
rneleri ya da sorunlanyla oluşmuş
olan birtakım odaklann bugüne
kadar sürmesi meselesıdir. Bugün
Çok değişik bir durum, çok değişik
bir oluşum var. İnsanlann yak-
'aşımlan da her şey çok değişik.
insanlar artık eski usul yaklaşıma
hiçbir şekilde pnm vermiyorlar.
Onümüzdeki RP ömeğini hiç akı-
•dan çıkarmamak lazım. Aslında
sadece kentlerin kaderini değil,
Türkiye'nin kaderini belirleyecek
kesimler bunlardır. Başka yerler-
de üretilen politika geleceğe yöne-
lık değildir, geçicidir. Ama doğru-
su bu sürecin de yakalanabilmesi
kolay değildir. Çünkü bu, son de-
rece hareketli bir süreçtir Ağırlık
tamamıyla kentlere gelmiştir.
Dikkat ederseniz de artık Tür-
kiye'nin nabzı kentlerde atıyor Türkiye çok değişti. İnsanlar
bakımından da öyle. Kente göç etmemiş insanlar da artık yan kent-
li. Çünku akrabalan burada. uinutlan burası. Bir yarı kentliler
Türkiyesi var. Biz sosyal demokratlar olarak da bu yan kentliler
Türkiyesi'ne yaklaşmaktayız. Bun]argecekondu yaptıklan için ya-
sakhdırlar. iş bulamadıklan için kenardadırlar. Ama bir yandan da
büyük kentlenn rengini veren. kimliğini yapan insanlardır.
- SHP'nin koalisyon ortakbğı ile sağa kaydığı doğru birgörüş mü?
UĞUR - Sağa kaymak, solda olmak kavramlan artık çok değiş-
ti. Yalnız Türkive'de değil, dünvada da bu böyle. Bugün bana.
"Türkiye'de solculuk nedir" diye sorsanız, "Bu kente gelen insanlan
kentli yapmaktır" denm. Ya kentlere doluşmuş köylü toplum ola-
cağız; bundan müthış enerjı \e si,yg
ıniık kaybederiz ya da elimize
gelmiş bu malzemeyi en kısa zamanda kentli yapacağız. Bu yolla
bırden Batı'nın ileri gelen ülkeler, arasına gireriz. Sağ-sol meselesi
artık doğru yere oturmalıdır. Eski geleneksel yargılardan kendimizi
kurtarmamız lazım.
- Bu bağlamda, sol sizce aüernatifbir politika üretebildi nû?
UĞUR - Ashnda böyle bır oliişUrn
içinde doğru teşhisler koy-
mak. doğru politika üretmek öyle kolay bir şey değil. Solun ara-
ması gereken çözüm kentlerde, baş
ka
yerde değil. Türk insanı müt-
hiş bir dönüşüm geçınyor. Bu dönüşümün mutlaka başanlı olması
gerekiyor. Türkiye'de solun bunJ n
sözcülüğünü yapması, bunun
politikasını oluşturması lazım. Y(,ksa e s ki ge|eneksel sol söylemler,
doktnn-ya da edebıyatla hiçbir y^e vanlamaz. Bunlarla bugünkü
Türkıye'deki yeni insanlar arasında hiçbir bağ yok. Sol, toplumda
kenarda kalmış ve düzenin kendiferi için işlemediği kitlelere çözüm,
politika götürmek zorunda. Bence solun yapması gereken şey, bu
msanlan ıçine alan kentleşme ağı-hklı yeni bir politika üretmektir.