23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
19 ŞUBAT1994 CUMARTESI CUMHURİYET2 SAYFA KULTUR 44. Uluslararası Berlin Film Festivali'nden Notlar: 'AltınAyı'nınpeşinde...24 saat sinema soluyan Berlin'deki fılm maratonu tüm hızıyla sürüyor. Fransız sinemasının usta yönetmeni Alain Resnais'nin 'Smoking' ve 4 No Smoking' ikilemesi, en çok dikkat çeken fılmler arasında. SUNGU ÇAPAN BERLİN - Berlin 10 şubattan beri, alışılmış deyişle, sinemanın gündeminde, en ön sırayı iş- gal ediyor yine. Kuzeyden esen ve bizim gibi Fstanbullu Akdenizlileri (!) ayaza kesen dondu- rucu soğuk ve kutup rüzgarlan olmasa, herşey güllük gülistanlık burada. Televizyonda, gazete ve dergilerde başüca malzeme, 44. Uluslararası Berlin Film Festivali, tahmin edilebileceği üzere. Sokaktaki sıradan adam pek iplemese de şu günlerde Almanlann baş konusu, hangi yıldız gelmiş. hangi yönetmen gitmiş, hangi film ya- nşmada ağır çekiyor, hangi film festivalin göz- desı olacak, görücüye-alıcıya çıkan hangi filmler kapış kapış gidecek, vs. vs. Ozetle Berlin 24 saat sinema soluyor, sabahın köründen geceyanlanna kadar. Soğuğu da kim- se fazla önemsemiyor zaten (sıfınn altında -10 derecelerde olsa bile ısı) varsa yoksa önemli olan film festivali. Sinemacı milletini oluşturan yığınla ya- pımcı. dağıtımcı - işletmeci, stüdyo temsilcisi, fılmleri göste- rilen yıldızlar, kimilerinin bu- runlannın Kaf dağına eriştiği gözlenen namlı yönetmenler, ünlü medya'tipler, senaristler, sinema yazarlan, film eleştir- menleri, adım başı çekim yapan TV kameralan. aİctüalite, ha- ber programcılan ve bir gazete- ci ordusu. 12 günlüğüne bir kez daha fethetmişler Berlin'i yine: hepsinin ortak konusu Yedinci Sanat, yani Sinema! Sırtıru Berlin'in ünlü "Zoolo- ji Bahçesi"ne vermiş yıllann si- neması Zoo-Palast başta ol- mak üzere, kentin 8-10 seçkin sinemasında yapılıyorfilmgös- terileri. Halkın (özellikle genç- doğal ihtiyaçlar arasına sıkışmış 44. Berlin Film Festivali maratonumuzun şu ana kadar en do- yurucu ve hoş film(leri), tamamen grileşip be- yazlaşmış (ama hiç eksilmemiş) saçlanyla 72'lik dclikanh Alain Resnais ustanın. 140'ardakikalık "Smoking" ve "No Smoking"i oldu. Gedikli ve gözde oyuncusu Sabine Azema'yla birlikte ilk kez Berlin'i şereflendiren, "Hiroşima Sevgüim", "Geçen Yü Marienbad'da', "Muri- el", "Savaş Bitti", "Providence" ve "Hayat Bir Romandır" gıbi unutulmaz filmlerin alçakgö- nüllü, büyük yönetmeni Alain Resnais, birbirini bütünleyen ancak birbirinden bağımsız olarak da seyredilebilecek bu son "ikileme" yapıtında. yine alışılmış anlatım yollannı yenilemeye giri- şen öncü bir deneme ortaya koymuş. İngiliz tiyatro yazan Alan Ayckboum'un "Inti- mate Exchanges" adlı oyunlanndan uyarlanan "Smoking" ve "N'o Smoking", 5 gün, 5 hafta ya insancıl iiişkilerini. popüler bir güldürü tarzında görüntülüyor \e bizce yıllar öncesinin "Örüm- cek Kadının öpiicüğü"nü bile aşan bir etkileyici- liğe erişiyordu. Polonyalı tanınmış yönetmen Krzysztof Kies- kmski'nin 'Ma\i-Beyaz-Kırmızı' üçlemesinin ikinci yapıtı "Beyaz"sa, bu kendine özgü, 'kes- kin' yönetmenin. bugün parayla, panzer ya da 1 kg. uranyum dahil, herşeyin satın ahnabileceği ülkesine ilişkin yaman eleştirileriyle yüklü bir aşk, tutku ve intikam çeşitlemesiydi. Yan- şmanın şu ana kadar öne çıkan sayılı filmlerin- den olmasına karşm, kimilerince "Mavi" kadar başanlı bulunmayan "Beyaz"da. boşandığı FransLz kansından (Juiie Ddphy) öcünü almak için herşeyi göze alarak zengin olup düzmece kendi ölümüyle mirasını bıraktığı Fransız kansının başına çorap ören ve sonunda da yine kalbini kazanan. çılgın bir Polonyalı kuaförün F,estivalde en çok rağbet yanşma fılmlerine gösteriliyor. Festivalin öteki ilgi gören bölümleriyse 'Panorama' ve 'Uluslararası ForunV.Buyıl retrospektifve 'hommage' bölümleri ise Eric Von Stroheim ve Sophia Loren'e aynlmış. lerin) ilgisi ve kaülımı oldukça yüksek düzeyde, bilet fiyat- lanysa saat 16.00'ya kadar 10 mark (kabaca 100 bin liracık), suareler ise daha pahalı doğal olarak. En çok rağbet 'yanşma' filmlerine gösteriliyor. Festiva- lin öteki ilgi gören bölümleriyse Tanorama'yla 'Uluslararası Forum'. Bu yıl retrospektif ve hommage bölümleri de vaktiy- le Amerikalılara sinema sa- natını öğretmiş olan Avrupalı- lardan, 1958'de yoksulluk için- de ölmüş büyük yönetmen ve oyuncu (dazlak kellesiyle me- raklısırun hemen hatırlayacağı) <; Eric Von Stroheim la. İtalyan 41 sinemasının, birkaç sinemase- i* ver kuşağırun düşlerini süsle- î* miş. kalbini ısıtmış dilber yıldızı j * Sophia Loren'e aynlmış. "*— ~Z Uluslararası bir mozaik •i~ î- Pek bir Alman kentinden İ» umulmayacak çeşitlilik ve > renklilikteki 'uluslararası bir > mozaiğe' sahip (tabii bu çor- y, bada biz Türklerin de epeyi < tuzu var. 35 yıldan beri) Berlin, % sinema sanatının renk. dil, ulus %•'. aynmı tanımaksızın bütün sınırlan gittikçe aşan evrensel gücüne bir kez daha beşiklik ediyor şu soğuk ama güneşli (şimdilik karsız) şubat günle- rinde. Yıllanru bu işe vermiş festival başkanı Mauritz De Hadeln de, çocuğur.un üstüne titreyen bir ananın şefkat, dik- kat ve özeniyle dört dönüyor festival etkinliklerinde. Festivali ulaştırdığı teknolo- jik düzeyse, Japonlan bile ha- setlerinden çatlatacak mükem- mellikte. Tokvo Film Festivali Başkanı henüz daha bilgisayara bile geçemediklerini itiraf eder- ken Mauritz De Hadeln'in hakkını da teslim ediyordu, TVdeki demecinde. Birer an kovanı gibi işleyen Cine Center'i ve Basın Merkezi'yle. film gösterileri. basın toplantılan, çeşitli bağ- lantı-görüşme-anlaşma ve satışlan ve tüm etkin- likleriyle Avrupa sinemasının. Cannes ve Vene- dik'le birlikte en büyük kalesi Berlin kuşkusuz. Ne var ki sinemadaki en son eğılimleri ve ge- çer akçe modalan vitrine çıkarmak ıddiasındaki i 44. Berlin Film Festivali'nde bugüne kadar sey- rettiklerimiz arasında. bizi bayağı çarpan ve sar- san bir filme pek rastlayamadık doğrusu. Yine de bu türden festivaller aracılığıyla, kanını taze- leyerek kendini yenileyip geliştiren sinemava olan inancımızı, tutkumuzu yitirrredik tabii kı. Kabaca. film gösterileri, basın toplantılan ve loglar kulağa çarpıyor ve başlarda çevre-dönem tasviri oldukça gözdolduruyordu. Nerdennereye?Niçinböylesibirhikayeyleilgi- lendiği sorusunu fılniin Katalan yönetmeni Je- sus Garay. geçen yüzyıhn, İspanya gibi en büyük imparatorluklanndan Osmanlı devletinin de- vamını ve Stalin'in kanla, baskıyla oturttuğu Sovyet rejiminin durumunu hikaye etmek ola- rak cevapladı. Yanşmada Hollywood yapımlan Yanşmada izlediğim Peter Weir'in "Korku- suz". Jonathan Demme'in AIDS öyküsü "Phi- ladelphia" gibi gösterişli Hollyvvood yapımlany- la. şu anda Istanbul'da gösterilen, Brian De Pal- ma'nın yine acayip şiddet dolu 'gang öyküsü'. Al Pacino'İu "Carüto'nun Yohı" ve İrlandalı Jim Sheridan'ın Daniel Dav-Lewis'li "Baba Adına"sı doğrusu bana pek fazla bir şey ifade etmezken. Alman yönet- men Reinhard Münster ın "Baş- tan, Yeniden Alalım" güldürüsü de Amerikan özentisi gibi geldi. Adını ilk kez duyduğum (oy- sa bir zamanlann Fransız dil- berlerinden Micheline Presle ile Amerikalı ov uncu-yönetmen William Marshall'ın kızıymış!) Tonie Marshallın yazıp yönet- tiği, dedektiflik yapan, kırkını aşmış, özgür ve modern bir ka- dının (Fransız sinemasının çir- kince cazip kızı Anemone çok başanlı) serüvenlerine dayanan "Pas Tres Catnolique-Çok Tu- tucu Değil". İstanbul Sinema Günleri'nden aşina Avustral- yalı Paul Cox"un "Exile-Sür- gün"ü, eski tanıdıklardan Ma- car kadın yönetmen Marta Meszaros'un "Cenin"i ve İtal- yan sinemasının yenilerinden B, Marta Meszaros'un "Cenin'i, Katalan yönetmen Jesus Garay'ın bir Türk diplomatının öyküsümi anlattığı "Karşı Penceredeki İnsanlar" başlıklı fîlmi, ünlü Polonyalı yönetmen Krzysztof Kieslowski'nin 'renk üçlemesinden 'Ma>i'si, Küba fîlmi 'Çilek ve Çi- kolata' ve Avustralya'nın tanınmış yönetmenlerinden Paul Cox'un 'Sürgün'ü festivalin en çok ilgi çeken filmleri arasında. da 5 yıllık periyodlarla gelişen tıyatrovari bir ent- rikaya dayanıyor. bir anlatıcının sesi eşlığinde. Sabine Azema'yla Pierre Arditi'nin 5 ayn karak- teri dönüşümlü olarak canlandırdığı bu son de- rece hoş ve ilginç "ikilemesi"nde. Yorkshire'daki tipik bir İngiliz kasabası dekorunda geçen bir- takım Sodvilimsi' durumlan, davranışlan ve so- nuçlan aktanyor Alain Resnais. Yanşma bölümünün bir başka hoş fîlmi de Küba vapımı "Çilek ve Çikolata"ydı. Yıllann yönetmeni Tomas Gutierrez Alea'yla Küba sine- masının yenı kuşağından Juan CarlosTabio'nun ortaklaşa ımzaladıklan film. tipık bir'devrim ço- cuğu' olan sosyoloji öğrencisi maço David'le (Vladimir Cruz). eşcinsel Diego'nun (Jorge Pu- regonia. bu vorumuyla ödül alırsa hiç şaşırmam doğrusu). toplum ve çcv rcnin her türlü baskısıy- la önyargılanna karş» çıkan, son derece sıcak ve (Zbigniew Zamachotvski) dehşetengiz hikayesini anlatıyordu Kieslovvski. "Beyaz" adıyla orgazm anını ifade ettiğini basın toplantısında özellikle vurgulayan Kieslowski. üçlemenin son parçası "Kırmızı"yı da Cannes Festivali'ne hazırladığını belirtti. Yanşmadaki bir İspanyolfilmiysebeni olduk- ça şaşırttı çünkü "Eb de Devant-Karşı Pence- redeki İnsanlar" adlı bu film, 1932"de Batum'da geçiyor ve Stalin'in Gürcistan'ına atanmış Türk diplomatı Adil Zeki Bey'in (İspanyol sine- masının günümüzde zirvedeki isimlerinden, Ka- talan aktör Juanjo Puigcorbe, başanlı bir Türk konsolosu olmuş) melodramatik hikayesini an- latıvordu. Georges Simenon'un bir romanından (bu romanı dilimize çevirmeli) uyarlanan filmde. Mustafa Kemal portre ve büstlerinden geçilmi- yor, zaman zaman oldukça akıcı Türkçe diya- 'erlin'ibuyıl renklendiren konuklar arasında Bernardo Bertolucci, Isabella Rossellini, Alain Resnais, Sabine Azema, Kieslovvski, Brian DePalma, Tom Hanks, Peter Weir, Mario Monicelli,Tonie Marshall, Anamone bulunuyor. Alessandro Di Robilant'ın ger- çekten yaşanmış bir hikaveden yola çıkan, 'anti-Mafia' "Genç Yargıç" 1 !, yanşma bölümünden akılda kalan filmler oldu. İtalyan Mario Monicelli usta- nın "Kahrolası Sevgili Arkadaş- lar" güldürüsü. İngiliz sinema- sının çeyrek yüzyıldan beri yaptığı çizgidışıfilmleriyleünle- nen. 1991'de "Riff-Rafna en iyi Avrupa filmine verilen Felıx ödülünü kazanmış yönetmeni Ken Loach'un "Ladybird, Lad- ybird"ü ve Cinema Novo'nun öncülerinden Brezilyalı Nebon Pereira dos Santos'un "Nehrin Üçüncü Kıyısı". yanşma bölü- münde önümüzdeki günlerde gösterilmeleri merakla bekle- nen. 44. Berlin Film Festivali'- nin öteki önemli filmleri. Yıldızlargeçidi Berlin'i şimdiye kadar renk- lendiren ünlü konuklardan Bernardo Bertolucci. Peter We- ir-lsabeüa Rossellini. Alain Resnais-Sabine Azema, Krzysztof Kıeslovvski-Julie Delphy. Brian De Palma, Tom Hanks, Tonie Marshall-Ane- mone. Mario Monicelli, vd. sı- ralannı savdılar. şimdi Hom- mage' bölümünüp yıldızı Sop- hia Loren, Al Pacino, James Ivory, Ken Loach, vb. bekleni- yorsabah-akşam. Son olarak seçiciler kurulunu da ekleyerek 44. Berlin Film Festivali notlanmıza şimdilik son verelim. Seçiciler kuruluna festivalin açılış filmi olan ""Küçük Buda'- 'nın yapıması İngiliz prodük- tör Jeremy Tbomas başkanlık ediyor (bunun doğru bir secim olup olmadığı da doğrusu tartı- şmaya açık, kanımızca). "Cemile", "Kopar zin- cirlerini Gülsan", vb. gibi romanlanyla tanınmış Kırgız vazan Cengiz Aytmatov, Arjantinli kadın yönetmen Maria Luisa Bemberg. Fransız yönet- men Francis Girod, Bayan Daisy'nin çokbilmiş, zenci şoforü' Amerikalı aktör Morgan Freeman. Alman kadın oyuncu Corinna Harfouch. Hong Konglu oyuncu ve yapımcı Hsu Feng. tanınmış İtalyan sinema adamı, yönetmen, senarist, sine- ma yazan-eleştirmeni ve tarihçisi Carlo Lizzanj, "Umutsuzca Susan'ı Ararken" fılmiyle adını du- yurmuş, Amerikalı kadın yönetmen Susan Sei- delman, Japon dağıtımcı Hayao Shibata ve Al- man sinema eleştirmcni Wolfram Schütte, 24 fil- min çekişeceği yanşma bölümününjürisini oluş- turan isimler. DUSUNCEYE SAYGI MEMET FUAT İç Tasarım "Sombahar" dergisinin yan kuruluşu Korsan Yayın'- dan üç kitap: ikisi müzikle ilgili, biri şiir. Elvis Presley adlı yapıtın yazan ünlü müzik eleştirmeni Greil Marcus. Metallica'yı ise Zeynep Akkuş derleyip çevirmış. Bütün şarkılar ingilizce - Türkçe karşılıklı basım. Üçüncü kitap Emlly Dickinson'dan Seçilmiş Şiirler. Oğuz Cebecl çe- virmiş. Ne yazık ki karşılıklı basım değil. Üçü de birinci hamur kâğıda, özenilerek basılmış olan kitapları kanştırıyorum: Kapak tasarımcıları belirtilmiş, ama iç tasarımcılar yok, anlaşılan o işi yayımcılar üst- lenmişler. Yıllardır yapılageldiği gibi... Ama son günler- de temiz pak bir kitap gördük mü, alıştık artık, iç tasarım- cısını daarıyoruz... Oğlak Yayınları'ndan altı kitap. Bunlar da birinci ha- mur kâğıda, özenilerek basılmış, pırıl pırıl kitaplar. Yayı- nevinin imi gözlüklü, şirin bir oğlak karikatürü. 1947de yayımcılığa başlarken Tuna Baltacıoğlu ile çıkardığımız "Kısa Öykü Cep Kitaplan'm anımsadım. Bizim imimiz debirçekirgeydi. Bu kitapların iç tasartmcısı belirtilmiş: Serdar Benll. Işini severek yaptığı anlaşılıyor. Kapaklar da onun. Bil- gisayarm, ofset baskı tekniğinin olanaklarını çok iyi kul- lanmış, oynamış iyice. . iplik dikiş, şu bu, cilde de özenilmiş... Yıllardır bir türlü toparlanamayan ciltçiler de belki bir gün yaptıkları işi sevmeye başlayabilirler diye düşünüyorum. Şimdilik aşılması en güç engel gene onlar gibi görünüyor. Oğlak Yayınları iyi satılan kitaplardan elde edeceği gelirle nitelikli yapıtiar yayımlama amacında... ilk dört kitabı ikinci, üçüncü basımlarını yapmış sıra- dan şeyler. Bilgece sözlerle dolu öğüt kitapları. Oneri- ler, gözlemler, anımsatmalar, düşünceler, özdeyişler. Bunlar çok satılıyormuş. Bir de insanların öğüt dinle- mekten hoşlanmadığını söylerler... öbür iki kitap ise "ilk Yapıtları" dizisinden. Başka alanlarda çalışan iki sanat adamının yazdıkları öyküler yayımlanarak yazın dünyasına girişlerine yardımcı olunmak isteniyor. Amerikan Güzeli'nin yazan Ümit Ünal bir sinemacı, ünlü bir senarist; £v/â"nın yazarı Do- ğan Yarıcı ise tiyatroculuktan reklamcılığa geçmiş bir genç... Yalnız bu diziden değil, kitaplarla birlikte verilen duyu- ru kâğıdından da anlaşılıyor: Önümüzdeki günlerde Oğ- lak Yayınları'ndan hem güzel, hem de yararlı kitaplar gelecek... Yaptığı işi özenerek yapan süse düşkün yayınevleri- nin çoğalmasına seviniyorum. Ama bu işin çok ileri gi- dip içeriği arkaya itmesinden de korkmuyor değilim. Tıpkı özgünlük aranışları gibi... Aynca kitap tasarımcıla- rı konusunda da birtakım kuşkularım var. Grafikerler yetenekleri bakımından ressamlara yakın- dırlar. Yaptıkları işi daha çok görsel açıdan değerlendi- rirler. Oysa kitap tasarımcılığı mimarlığa benzeyen bir sanat. Görsellik kadar kullanım da önemli. örnekse bir kitabın boyutları seçilirken, nerde sakla- nacağmı düşünmek gerekir. Kitaplığa sığmazsa nereye konacak? Bunun gibi, bir sürü önemsiz görünen sorun var. Sıra- layalım: Birinci hamur kâğıt iyi de, mat olması koşuluyla... Işığı yansıtanparlakkâğıtokumayıgüçleştirir. -: Sırtın kalın, sert bir tutkalla yapıştırılması kitabı sağ- lamlaştırır, amasayfaları rahataçamazsmız. Okumako- laylığı için sırt yumuşak olmalıdır, ya suyuna kesilmiş ince karion kullanılmalı, ya da kalın karton kullanıiacak- sa sırta gelen bölüm pirinç çizgiler basılarak ezılmelidir. Bugüne kadar bu sırta pirinç çizgi basma işini Tür- kiye'de, bıldiğim kadarıyla, yalnız Sander Yayınevi uy- guladı, yıllar önce, İlyada'nın basımında.. Harf biçimi seçilirken, ister istemez, güzelliğinin yanı sıra, okunabilirligine de önem verilecektir. Yazılarm sayfalara yerleştirilmesine gelince, çeşitli türlere göre değişik uygulamalar gerekir. Ayrıca yaza- rın özel istekleri söz konusudur. Yazar sizden bir sayfa- nın köşesine tek bir harf koymanızı isterse, "Hayır, koy- mam, güzel görünmüyor" diyemezsiniz... öte yandan, yazardan gelen bir istek yoksa, tasarım adına, yazım kurallarını hiçesayarak.diyelim paragraf açma, araver- me özelliklerini değiştiremezsiniz... Bir roman sayfa üstlerine hiçbir şey yazmadan, yal- nızca sayfa numaraları konarak yayımlanabilir. Ama bir öykü ya da deneme kitabına, öykülerin, denemelerin ko- layca bulunmasını sağlayan sayfa başlıklarını koymaz- sanız, hele bunu üste iki çizgi çekip aralarına güzel bir numara yerleştirmek süslülüğü adına yaparsanız, yan- lış bir iç tasarım anlayışıyla kitabın kullanımını zorlaştır- mış olursunuz. Şiir kitapları derseniz, o apayrı bir konu... Şiirlerin sayfalara yerleştirilişi yapıları açısından da çok önemlidir. Az şiirle kitap çıkarabilme kaygısının ya- yımcılarla şairleri yıllar yılı nasıl yanlış bir uygulamaya yönelttiğini biliyoruz. Bir dörtlüğü sol sayfanın altında. arkası sağ sayfada şiir yayımlama alışkanlığından kur- tulmamız kolay olmadı. Şiir kitaplarında sayfalar bütü- nüylp şiire bırakılmalı, çizgilerle, çekici tasarım oyunla- rıylaokurun ilgisi dağıtılmalıd'r. Kitap tasarımcılarının yaptıkları işin öncelikle bir ya- zın işi olduğunu iyi anlamaları, öne çıkma özlemine ka- pılmamaları gerekir. 'Holdun Taner KitabV Kültür Smisi - Haldun Taner Kitabı Yapı Kredi Yayınlan'ndançıktı. Çağdaş. Türk tiyatrosunun büyük ismi Haldun Taner, edebiyanmızın da önemli imzalanndan biri. Her biri öncü nitelikler taşıyan oyunlannın yanında. tertemiz bir İstanbul Türkçesiyle. incelikle. zeki ve gülerv üzJü üslubayla yazdığı öykü ve denemelcrdeşimdidenölümsüzlüğeaday. Yapı Kredi Yayınlan. bu ustayı fotoğraflar, tanıklar ve yazdıklanndan örneklerle tanıtan bir kitapla, Haldun Taner'in kalıalığına küçük birkatkıdabulunmavıamaçlıyor. Haldun Taner Kitabı, Oktay Rifat veZühtü Müridoğlu kitaplanndan sonra "Ustalar" dizisinin üçüncü kitabı. İran Konsoloshığu'nda 'Sahnan Rüşdü Kavikatür Sergisi' İSTANBUL (UBA) - İran CumhuriyetTnin dini lideri Ayetullah Humeyni tarafından, yazar Salman Rüşdü hakkında verilen "ölüm fetvasf "nın 5. yıldönümünde, İran Konsolosluğu'nda Rüşdü ile ilgili karikatür sergisi açıldı. 14 Şubat 1989 tarihine. Ayetullah Humeyni tarafından verilen öldürme emrinin 5. yıldönümü nedeniyle. Cağaloğlu'ndaki İran Konsolosluğu'nun dışduvannda yer alan camekanlı duyuru panosuna, Rüşdü ile ilgili çeşitli karikatürler asıldı. Konuyla ilgili kısa bir bilgi notunun da 'Dört Mevsim İçeV MERSIN (AA)-Içel"in,doğa. güzellik ve kültürel. zenginiiklerini tanıtmak amacıvla "Dört Mevsim İçel' konulurenklifotoğrafyanşmasıdüzenlendi. Yanşmaya katılmak isteyen fotoğraf sanatçılan. eserlerini. 9 Aralık 1994 tarihine kadar Kültür Müdürlüğü'ne teslim etmeleri gerekiyor. Yanşmada dercccyegirenescrlcr. 1995'tcMersin'inkurtuluşgünü olan 3 ocakta Devlet Güzel Sanatlar Galerisi'nde sergilenecek.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear