23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
14 ŞUBAT1994PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLEREV DEVAMI 15 TÜRKİYE DE DÜNYADA Adana Afyon A^rı Ankara Antalya Aydın Bursa Ç&nakKale D'yarbakır Ed ırne Erzurum Esfcışehır Istanbul izmır Kars Kocıya Samsun Trabzon Zortguıdak B 12 4 8 0 - -5 K - 1 ' -9 B 0 ' -4 B 11 • 3 B 12" 4 B 4 ' 0 K 3" 0 B 8 - 2 K 2 ' -6 K -3 '-10 B 1" -6' K 4 * -1 B 10 ' 3 ' K -4"-12' B 2' B 2 K 2' B 1 ' Meteorolojı Işlerı Gene! Mudur'uğu nden aiınan bılgıye gore butun bölgelerımızparçalrvecokbulutlu Doğu Karadenız DoğuAnadolu- nun kuzey ve doğusu ıle Trakya ıle Marmara m batısı yağışlı geçecek Yağışlar. karla karışık yağmur ve kar şekMnde olacak Denızlerımızde ruzgar Akdenız de gunbatısı ve lodos Doğu Karadenızde gunbatısı ve karayel dığer denızlenmızde yıldız ve poyrazdan 3-5 kuvvetınde saatte-10-21 denız mılı hızla esecek Van Golu nde hava, kar yağışlı geçecek Arrsterdam Amman Atına Bağdat Bonn Brufcsel Cenevre Cezaytr Franfcfuri Lefkosa Petersbiırg Londra Madnd Mılano Moskova Munıh Oslo Pans Prag Rıyad Ftoma Vtyana B 3 B 18 Y 10 B 20" 8 4 ' B 3 K 2 Y 16 B 4" B 16* B-15" B 7" Y 15' Y 10" B-15 B 4 B - 8 ' 8 6 ' B -1 - A 2 4 - Y 10' B 0" j Yağmurlu Bulutlu Sıslı Guneşlı Karlı Alman birlikleri çekiliyor Somali'de görev yapan BM BanşGücü'ne bağlı Alman asker, onu eve götürecek olan Köln firkateynınin başkent Mogadişu'da limanagınşini gözlüyor. Köln gemi- siyle hafta sonunda Kenya'ya doğru yola çıkan 102 Alman askeri. Somali'den aynlan ilk Alman birliğini oluşturuyordu. Vietnam'da 'Cennet ve Cehennem' Ünlü ABD'li yönetmen Oliver Stone'un Vietnam'ı konu alan son fılmi "Cennet ve Cehennem'"de bir baba • ile kızını canlandıran Dr. Haing Ngor ve Hiep Thi Le. fılmden duygusal bir sahnede görülüyor. Dr. Ngor, "ÖldürenTarlalar" fılmindeki rolüyle Oscar ödülünü almıştı. OLAYLARIN ARDINDAKİ GERÇEK • Baştarafi 1. Sayfada Bu yöntemin saymakla biV mez sakıncaları vardır. öyle ki bu yolda seferberlik yarışı bir kez başladı mı, Er- bakan'ı da pişman edecek gelişmeler olacaktır; çünkü din adına açılan yeşil bayrağı RP'nin elinden kapacakolan- lar sırada beklemektedir. DYP Genel Başkan Yar- dımcısı Kıratlıoğlu, Suudi Arabistan'dan açılan parasal destek konusunda, Refah Partisi'nin seçimler için "akıl almaz harcamalar" yaptığını belirterek "Devletin verdiği paralarbelli, harcamalar bel- li. Bunun arasmda bulunan anormal durum, partilere bir kara paranın gelmesiyle izah edilebilir" demiştir. Hiç kuşkusuz Suudi Arabis- tan'ın Refah Partisi'ne tanıdı- ğı 5 bin kişilik "hac konten- janı"run anlamı ve içeriği konusunda Erbakanın dün yaptığı basın toplantısı da bir aydınhk getırememiştir; ilk kez Cumhuriyet'in ortaya attı- ğı bu sorunun çözümlenmesı için gerekli açıklama yapıla- mamıştır Bir yabancı devle- tin, Türkiye'deki bir siyasal partiye kaşının gözünün hatı- rına parasal destek sağlaya- mayacağı açıktır. RP'nin kamuoyu önünde hesap ver- mesi gerekiyor. işin yasalar karşısındaki boyutu, ayn bir dosyanın açılması demektir. Suudi Arabistan, Refah Partisi'ne ya da yan örgütlerı- ne büyük bir parasal destek içeriğini taşıyan "hackonten- janı'ru neden veriyor? Bu maddi desteğin karşılığında ne sağlıyor? Seriatı anayasal düzen sayan Suudi Arabis- tan, Türkiye'de ne yapmak istiyor? Sayın Erbakan, Suudi Ara- bistan'la Refah Partisi ara- sındaki maddi ilişkiyi dünkü basın toplarrtısında "itiraf" etmiştir ama, konuyu bütün boyutlarıyla daha açık-seçik ortaya koymak kaçınılmaz bir görev oluşturuyor. 'Refah'ınseçimharcamalarışaibelf • Baştarafi 1.Sayfada > apılabileceğini belirlemiştir >e bağış miktarları bellidir. De>le- tin verdiği seçim parası bellidir. Bir de harcamalar belli. Bunun arasında bulunan anormal du- rum, partilere bir kara paranın gelmesi ile izah edilebilir. Parti- lerin harcaması kanun çerçoe- sinde takibe alınmalıdır. Bu hu- susta yetkilileri uyarıyorum, gö- reve davet ediyorum." SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın da, dün Eskişehir"- de Odunpazarı Meydanı'ndaki mitingde yaptığı konuşmanın son bölümünde RP"ye yüklen- di. ANAP'ın 1989 yılında gaze- te ilanlanyla yurttaşlan tehdit ettiğini anımsatan Karayalçın, şunlan söyledi: "ANAP, yeniden halkı tehdit ediyor. "Ben gelmezsem. RPge- lır' diye. Öcü olarak RP'yi gös- teriyor. Geç de olsa, ANAP'ın hidayete ermesini, memnuniyet- le karşıladım. SHP laiklikle ıîgi- Ü masaya vurduğunda sessiz ka- lanlar. şimdi 'Aman' diyorlar. Refah geliyor. Hiç kimse, bu propagandalara kanmasın. Re- fah gelmejecek. ANAP da gel- meyecek. SHP geliyor, gele- cek." Karayalçın, "Türkiye laiktir. laik kalacak" sloganlan atan topluluğa, "Ağzınıza sağlık" dedi. SHP'nin, ne RP'ye, ne ANAP"a fırsat bırakacağını vurgulayan Karayalçın. sözle- rini şöylesürdürdü: "Bazı arkadaşlarımız bizi, ka- tı laiklikle suçluyor. Laikliğin katLsı, yumuşağı olur mu? Ata- tiirkçülüğün katısı. yumuşağı olur mu? 'Ne ilişkisi var laiklik konusunun yerel seçimlerle0 ' deniyor. Konya'da kadınlar. a\- rı otobüslere bindiriliyor. Kadın- ların ayrı yaşaması isteniyor. Atatürk Türkiyesi'nde bu ol- maz. Buna izin vermeviz. Sıvas'- ta 37 yurttaşımızı, tekbir sesJeri aralarında yaktılar. 500 bin do- larlık çek lafı dolaşıyor. Bunla- rın ivediUkle ortaya çıkması ge- rekiyor. Yine ortada bir hac konten- janı lafı dolaşıyor. Neden Türki- ye Cumhuriyeti'ne kontenjan \e- rümivor da, Refah'a veriliyor? Hangi nedenle \eriüyor? Refah, adil dü/enin bir örneğini bize gösterebilir mi? Ne menem şey bu adil düzen? Acaba Suudi Ara- bistan'ı mı kastediyorlar, İran'ı mı kastediyorlar? Bilsinler ki, Türkiye İran olmay acaktır, Türkiye Suudi Arabistan olma- vacaktır." Erbakan: Hac kontenjanını hayır için istedim • Baştarafi 1.Sayfada \ önelten gazeteciye. "Lğraş ba- kalım. ıspanaktan yağ çıkara- mazsın" vanıtını vermekle ye- ıındı. Erbakan. partisinin be'le- dı>e başkan adaylannı açıkla- mak üzere. dün bir basın top- lantısı düzenledi. Adaylann açıklanmasının ardından. par- tisıne Suudi Arabistan tarafı- ndan sağlanan 5 bin kişilik ek hac kontenjanı ve Libya'dan yapılan bağışlara ilışkin soru- İan yanıtlayan Erbakan. dolar vardımı konusunda, "Bunlara gülüp geçiyorum. RP en şeffaf partidir. Mason çevrelerin uy- durmalarıdır bunlar" savını dile getırdi. Suudi Arabistan'dan ek hac kotenjanı istedığıni "itiraf" eden Erbakan. "Hac ihtiyacının karşılanmasını insani bir görev olarak görinoruz. Cumhurbaş- kanı, Başbakan etkili olamamış. Işçi liderleri Ekonomiye ^seçim gölgesr düşüyor • Baştarafi 1.Sayfada J •* t? O ^ JI Baştarafi l.Sayfada oldu. tşimi kaybetme>eyim kuş- kusu, arzulanan mücadelenin veri- lememesine neden olmuştur. Çö- züm. demokratikkşmededir" dı>e konuştu. DİSK Genel Başkanı Kemal Nebioğlu da. 12 EylüPden sonra. işçi sendikalannın sus- kunluğunun itibar kaybına ne- den olduğuna değinerek. "Işçi- lerdeki sendikal harekete karşı oluşan kuşku giderilmeli. Bu da, tabanın söz ve karar sahibi ol- masıyla giderilebilir" görüşünü savundu. Nebioğlu. örgütlen- mede en büyük korkunun issiz kalmak olduğunu vurguladı- Türkiye Işveren Sendikalan Konfederasyonu (TfSK) Genel Sekreten Kubılay Atasayar. ni- teliğin yükselmesiyle birlikte. işçı- nin. menfaatlannı sendikada görmedığını, iş bulan kışinin, ışi- nı korumak zorunda olduğunu ifadeetü. Türk-İş Başkanı Meral. işve- renlerin, işçi ücretlerini düşük tutmak amaayla sendikal gücü kırmak istediklenni. bunu da ta- şeronlaştırma yoluyla gerçekleş- tirdiklerini savundu. Meral. şö\le konuştu: "400 bin isverinden 360 bini, 1 ile 9 kişi arasında işçi çalıştırıyor. Tasamıfu teşvik, konut edindirme foou ödemhor, düşük ücretle işçi çalıştınyor, vergi, sigorta primi kaçuıyor. 9 kişilik işyerlerine scn- dikalar da giremiyor. Bu. 1 miho- nun üzerinde bir potansiyel. İşsiz- lik oranı fazia. İşveren, istediği sayıda. istediği ücrette, istediği iş- çiyi bulabiliyor. İşçi, tş istediği za- man, işveren, sendika\a girmeme- sini istiyor. İşe giren işçi, bir müd- det sonra sömüriildüğünü anlıyor. Bu sefer sendika\a üye oluyor. Sendikaya üye olduğunun ertesi günü kapı dışan çıkarılıvor. Ge- oeMe özel sektörde, 'Sendikaya üye olsam mı. olmasam mı? Cye olursam ne olur: İşimden olu- rum. Cye olmazsam ne olur: Sö- mürülürüm' büyük bir işçi kitlesi şu anbu bocalamanuı içinde." Hak-İş Başkam Necati Çelik, ye- nileşen teknoloji, işten çıkar- malar ve özelleştirme rüzgannın işçiyi baskı altında tuttuğunu, hat- ta sindirdiğjni dile getirdi. ÇeUk, 1989-1990 yılındaki bahar eylemlerinin, bir kısım işçi ücretlerinin düzeyini yükselttiği- ni anımsatarak, şöyle konuştu. "Ücretleri geçim se>iyesine ula- şan emekçilerde. bir reha>et, dur- gunluk oluşmuştur. İ cretler. ge- çim se>iyesine taşınınca, işçiler, 'İşimi kaybetmeyeyim' diye pasi- fize olmuştur. Türkiye'de iş bul- mak, aslanın midesinde. Herkes işini korumak istemekte. do- layısıyla. sendikal mücadele de kıinlnıaktadır." DİSK Başkanı Kemal Nebi- oğlu. sendika'.ann itibar kaybı- nın, 12 Eylül sonrası Hak-İş ve Türk-İş'e bağlı sendikalann sus- kun kalmasıyla başladığını söyle- di. Nebioğlu. şunlan savundu: "lşçiye gidip, gerçek sendikal mücadelenin, çalışmanın ne ol- duğunu anlattığınız >akit, sendi- kaya sahip çıkma dönemi de başlı- yor. Bu aşınmayı gidermemiz İazım. Bu da, tabanın söz \e karar sahibi olnıa ilkesinin hayata geçi- rUmesiyle giderilebilir. Konfede- ras>onİann, 12 Eylül yasalanna gerçekten karşı çıkmalanyla ger- çekleşebilir. Geçmişte verilen e>- rensel mücadelerie dün\a işçi stnıfuıın kazanımlan var. Bu ka- zaounlar, özgürlükleri içeriyor. Onlarm, yeniden mücadelelerle değiL bir mutabakatla ülkeye taşı- nması İazım." • Baştarafi 1.Sayfada Merkez Bankası'nda tuttuklan yasal karşılık yükümlülüklenne ilişkin karann da geri alındığını anımsatan yetkili. "Burada da bankalar baskı vaptı, sistem tekrar değiştirildi. Her gücü ye- ten, hükümete gidip kararları değiştirtiyor. Şu kritik ortam- da, devlete elini vuran geri alı- yor" dedi. Hükümetin yeni bır istikrar paketi hazırlamasırun geçerlilı- ğinin tartışılacağını belirten yet- kili. "Kararlar alınsa bile bir iki giin sonra değişir. Çünkü etkili bir istikrar paketi, acı reçete içe- recektir. Bu da birçok grubun işine gelmez. Onlar da, hüküme- te baskı yapıp seçim öncesinde kararları değiştirebilirler gibi görünüyor" değerlendırmesinı yaptı. Hazine ve Dış Ticaret Müste- şarlığfnın (HDTM) geçen haf- ta düzenledıği bir yıl vadeli Ha- zine bonosu ihalesinde net 125 faiz vermesi. ekonomi çevrele- rindeendışe \arattı. Merkez Bankası yetkilisi. Hazine ihalesı için "Bir y ıl vade- li bonoya yüzde 125 faiz verilme- si, Hazine'nin bu yılın enflasyo- nunu yüzde 100'ün üstünde dü- şündüğünün bir göstergesidir" yorumunu yaptı. HDTM'den bir yetkili ise; yüksek faizli ihalelerin. yüksek enflasyon beklenıisine da>an- madığını belirterek. "Faiz oran- larındaki yükseklik, yalnızca pi- yasadaki arz-talep dengesûiin bir sonucu. Böyle bir beklenti yok"dedi. Hazıne'nin bu hafta. 47. 90 ve 111 günlük üç ayn Hazine bonosu ihalesiyle piya- saya müdahale edeceğini anla- tan yetkili. pıvasadaki TL faz- lalığının kesinlikle gen çekilece- ğini, herhangi bir dengesizliğin söz konusu olmayacağını be- lirtti. Hükümetin, ekonomiyi dengeye sokmak ve faiz oran- lanna istikrar getirmek için iki seçeneği olduğunu kaydeden yetkili. "Hükünıet \a enflasyo- nu yükseiterek reel faizleri den- geye getirir ya da faiz oranlarını düşürerek istikrarı sağlar" dedi. Patlamada ihbar tartışması Okullar tatil M Baştarafi 1.Sayfada buk kısa zamanda olay yerine müdahale edin" diye azarlama- sı. olay \erine geç müdahale edildiğini ortaya çıkardı. Dikkate alınmadı Kartal Cumhuriyet Sa\cısı Bektaş Ilıkgöz, olaydan sonra Terörle Mücadele Şube Mü- dürü'yle görüştüğünu. müdürün kendisine. çöp bidonuna konu- lan bombayı gören istasyondakı bir görev linın Tuzla Emniyeti'ne telefon açarak şüpheli bir paket bırakıldığını bildirdiğini. ancak ekipler yetişmeden bombanın patladığını söylediğıni bildirdi. Ilıkgöz. "İhbar yapıldı ama dik- kate alınmadı" dedi. İlk soruştur- ma aşamasında yanlış bılgılendır- melenn olduğunu söyleyen Pendık Cumhuriyet Başsavcısı Durmuş Yargı ise şunlan söv ledi: "Patlama sonucu yaralüar en yakın hastane olan Kartal Devlet Hastanesi'ne kaldınlmıştı. Teda- \iler sırasında Kartal'da nöbetçi olan sayın sa\cımız da hastanede bilgi topladı. Ola\dan önce emni- yete ve savcılığa bomba konulduğu yolunda ihbar ulaşmamıştır" dedi. Tuzla ve Pendik'te gerek emnı- yet. gerekse savcılığa. bomba konulması veya herhangi bir ör- gütün olayı üstlenmesiyle ilgıli hıçbir ihbar ulaşmadığını \ urgu- layan savcı, patlamanın duyul- masından sonra bır bayan tara- fından telefonla ihbarda bulunul- duğunun anlaşıldığını bildirdi. Yargı. bunun üzerine dört daki- ka içinde bölgeemniyet birimleri- nın olay yerine ulaşarak, gerekli araştırma ve kurtarma çahşmala- nna başladığını söv ledi. Terörle Mücadele Şubesi ekip- lennin önceki gün bombalama- nın ardından Istanbul'un çeşitli bölgelerinde başlattığı operas- yonlarda, şüpheli görünen çok sayıda kişivı gözaltına aldığı öğ- renildi. Yetkililer. operasyonla- nn sürdüğünü belirtti. Patlamada ölen erler Murat Tuncer, İsmail Kaya, Osman Boz- dağlıoğlu ile yedek subav öğrencı- lcn Ekrem Okutan ve Cüne>t Güden'ın cenazelennın bugün îs- tanbul'da düzenlenecek törenın ardından toprağa verilmek üzere memleketlenne göndenleceği bıl- dınldi. Olayda varalanan ve kaldınl- dığı hastanede ölen bir sivilın kimliği ise henüz belirlenemedi. Patlamanın ardından Haydar- paşa GATA Asken Hastanesi ve Kartal Devlet Hastanesi'ne kal- dınlan yaralılann durumunun ıyi olduğu açıklandı. Kartal Devlet Hastanesi'nın yoğun bakım ser- vısinde bulunan bır yaralının hayatı tehlıke>i atlattığı belirtildı. Dığer yaralılann da Kartal'dan GATA'va göndenldığı öğrenildı. Çöp kutuları kaldırıldı İstanbul Valisi Hayri Kozakçı- oğlu'nun. halkın kalabalık oldu- ğu yerlerdeki çöp kutulannın kaldınlacağını açıklaması üzeri- ne. dün toplu taşıma istasyonla- nndaki çöp kutusu ve bidonlan- nın kaldınîdığı görüldü. GATA'da bulunan yarahlan zivaret eden Devlet Bakanı Yüdı- nm Aktuna, 1994 vılının bölücü terör örgütü içm "ölüm yıh" ola- cağını söyledi. Aktuna. ziyaretinden sonra vaptığı açıklamada. hastanede 15 asteğmen adayı. iki onbaşı ve altı er olmak üzere toplam 23 yaralı- nın bulunduğunu belirtti. Kartal Devlet Hastanesf nde de yaralı üç erin bulunduğunu ifade eden Ak- tuna. toplam varalı savısının 26 olduğunu söyledi. Yaralılarla tek tek görüştuğu- nü belinen Aktuna. şunlan söyle- di: Çoğu bacaktan "Gençlerimizin çoğu bacakla- rından \ aralanmış, ama hastanede gerekli müdahaleler vapılmış. Şimdi hepsinin sağbk durumu çok iyi. Sadece Kartal De\let Hasta- nesi'nde karaciğerinden \ aralan- mış bir arkadaşımız >ar. Ameliyat sonrasında buraya nakledilmiş. Onun da hayati tehlikesi \ok." Saraybosna'da masum insan- lan katleden Sırplar ıle bölücü örgüt üveleri arasında fark bu- lunmadığını vurgulayan Aktuna. kimsenın insanlan öldürerek amacına ulaşamayacağını anlat- tı. Başbakan Tansu ÇiUer'in de "geçmiş obun " dileklennı jaralı- lara ileten Aktuna, şöyle devam etti: "1994 yıh içinde bölücü terör örgütünün kökünü kazı\acağımızı açıkladık. Aldığımız önlemler ve uygulamalar da bu doğnıltuda. Belki de akılları sıra Zeii Kampı'- nı yok etmemize karşı bir tepki gösterijorlar. Ama ne \aparlarsa vapsınlar. Tiirk devletinin karşı- smida direnmeye güçleri yetmeye- cektir. Kesinkes bunları tepeleye- ceğiz. Zaten bunun farkında oldukları için Tiirk halkında panik varatacak eylemlere «irişivorlar. Ama bunda başarılı olamayacak- lar. 1994 \dı, cinayet şebekesi için 'ölüm MII" olacaktır." TOPRINCESS The 3 Laws o/King Mario No: 1 Keep your pants on No:2 Don'tplayaround No: 3 Tell lorrş tofix the phone because I care about you! 1 \ ' i " v ÛNİVERSİTEYE HAZIRUK SINAVA 1-E 2-D 3-C 4-C 5-A 6-B 7-D 8-A DOGRU TURKÇE 9 9-A 10- D 11-A 12- E 13-A 14- D 15- D 16- B 17-A 18-A 19-E 20- O 21-A 22-A 23- C 24-A 25- E 26- B 27-B 28- C 29-A 30- D 31-A 32- B ASLI, Bahçıvanın köpeklerini ayartıp kirazlan çaldım. Hadi yiyelim. \\T\VLAVA İki ra>ı gbıyız bırtrenyolunun >akınolması neşıdeğışlınr son ı:>tas> onun DÖRDLNCİ CANCAN'ım seniçok seviyorum. S.M. Erol Her zaman. Hilal. Haber Merkezi- Soğuk ve ya- ğışlı hava, başta doğu bolgeleri olmak üzere tüm \urdu etkisi altına aldı. Doğu Anadolu Böl- gesi"nde kar ve tipi nedenıyle yüzlerce köyle ulaşım kesilirken Istanbul'da da önceki gece baş- layan kar y ağışı hav atı felce uğ- rattı. İstanbul ve Çanakkale Boğazı'ndaki şiddetli fırtına ve kar yağışı, deniz ulaşımını da aksattı. İstanbul'da ilk ve orta dereceli okullar bugün tatıl edildi. Doğu Anadolu Bölgesi'ni et- kisi altına alan kar ve tipi nede- niyle Erzurum. Ağn. Iğdır Er- zincan ve Kars'a bağlı 300 köy ve mezranın şehir merkezivle olan ulaşım bağlantılan kesildi. Yetkililer, bölgede kar kalınlı- ğının 1.5 metre olarak tespit edildiğini, kapalı yollann açıl- ması için ekiplerin aralıksız ça- lıştığını kaydettiler. İstanbul'da kar Ilık ve kurak bir kış mevsımi vaşayan İstanbul'un da yüksek kesimleri dün karla kaplandı. Önceki gece başlavan ve dün bütün gün sürîn kar yağışı, za- man zaman tipiye dönüştü ve tüm kenti etkiledi. Kar kalınlığı kentin yüksek kesimlerinde 10 cm'ye kadar ulaştı. Türkiye De- nizcilik İşletmeleri'ne bağlı Şe- hir Hatlan'nda vapur seferleri zaman zaman gecikmeli olarak yapıldı. Boğaziçi ve Fatih Sul- tan Mehmet köprülerinde dün akşam saatlerinde buzlanma nedeniyle trafık bır süre tıkan- dı. Meteorolojı Genel Müdür- lüğü'nden alınan bilgiye göre kar yağışı bugün ve yann da et- kisıni sürdürecek. Hava sıcaklı- ğı ise İstanbul'da 3 derece dola- ' vında olacak. ABD donuyor Türkiye. mevsım normalle- rinde olan soğuk ve yağışlı ha- vadan etkilenirken Amerikalı- lar son üçaydaikinci kezvüzyı- lın en şiddetli kar ve soğuk ha- vası ile mücadele ediyor. Was- hington muhabirimiz Fuat Kozluklu'nun haberine göre. başkent VVashıngton başta ol- mak üzere, ülkenın güneyinden kuzey doğusuna Arkansas. Alabama. Nevv Jersey. Ver- mont, Kuzey Carolina ve Ge- ria eyaletlerinde yaşam adeta Felç oldu. Washington'da has- tane eczane. polis ve ıtfaıye dı- şındaki tüm birimler tatil edildi. Devlet daireleri de faaliyetlerinı durdurdu. Kötü hava koşullan nedenıyle gecen pazar günün- den bu yana 26 kışinin yaşamı- nı yitirdiği yüzlerce kişinin de varalandığı kaydedildi. ben oldum. Bunda bağıracak ne var" dedi. Hac kontenjanının arttınlması için şahsi olarak ri- cada bulunduğunu belirten Er- bakan şöyle konuştu: "Avrupa'da bir Müslüman annesiyle beraber hacca gitmek istiyor. Hac mukaddes bir irade. Annesi burada oturuyor, o ora- da. Annesi tek başına gidemez. O işçi A\nıpa 1 daki organizas- yon ile hacca gidiyor. Annesini de götürmek istivor. Bunun ça- resi de i^te oradaki işçilerimjzin yakın akrabalarını da beraberle- rinde görürmeleri için imkan te- min edilmesidir. Bunlar bizim şahsi konumumu/dan ileri geli- yor. Bunların mali vönüyle RP'- nin uzaktan > akından hiçbir ilgi- si yoktur. A>rupa'daki bütün bu Müslüman insanlar hacca git- mek için bana geldiler. ünlara kontenjan alınması için de y ıllar- dan beri ben uğraştım. 25 yıldan beri *Bu Müslümanlann da hacca gitmesi için imkan veri- niz° dedim. Ve oradaki Müslü- manlar çok şükür 25 yüdır hacca gidiyor. Buradaki işçilerimizin kendi akrabalarıyla hacca git- melerini temin için de ben şahıs olarak aracı olmak için gayret sarfetmeyi her zaman vazife bil- mişimdir." Mıllıyet gazetesı yazan Yal- çın Doğan, dünkü yazısında RP lıden Erbakan"ın. "Avrupa Müslümanları Konferansı"nda Libya ajanı Ammar Haribe ile van yana oturduğunu belirte- rek Haribe-Erbakan ilişkisine dıkkat çekti. Libya'nın Ankara Büyükelçiliği Halk Kültür Bü- rosu'nda çabşan Haribe ile RP'ye 500 bin dolar bağış ya- pan "İslama Çağrı Teşkilatı" arasındaki ilişkiye değinen Do- ğan. Erbakan ve Haribe'nin konferansta ortak bildiri sun- duklannı açıkladı. Ortak bildi- nde. İslama Çağn Teşkilatf na teşekkür edildiğine değinen Doğan. "Erbakan ile bu cemiyet arasında hangi maddi bağlantı- lar var"di\esordu. Erbakan. basın toplantısında kendisine bu konuda soru so- rulması üzerine. "İstanbul'da Vicdana Cağrı Cemiyeti, ha- hamları, papazları bır araya ge- tirdi bir şey denilmedi. Ama için- de İslam kelimesi bulunan bir ce- miyet olunca gürültü kopartı- yorsunuz" yanıtmı verdi. OzerÇiller'in • Baştarafi 1.Sayfada ğerler kargaşasına çekilen bi- revlenn, dığer yandan ekono- mik bir savaş içine itildiğini be- lirten Özer Çiller. kitabında şu görüşlere yer veriyor: "Böyle bir ortamda kişisel mutluluk, refah ve başarıya ulaş- nıa çabası da yok gibi... Ancak bütün bu konularda devletin ol- duğu kadar. bireyin de sorumlu- lukları var. Bireyin haklannı ko- rumak, yine bireye bağlıdır. Toplumu oluşturan tek tek biz- ler. cesaretle parmak kaldırıp, haklarımızı aramalıyız. Bunu yaparken belirli bir akılcılığa ve denge unsuruna da dikkat etmek zorundayız. Bireyin hakkını ko- ruyalım derken ülkemizi mace- raİara götürecek gelişmelerden de kaçınmak gerekır." Bireylerin gelişmesine katkı- da bulunmanın bir yolunun da, onlan mutluluk ve başan sanatı konusunda aydınlatmak oldu- ğuna işaret eden Çiller. çeşitli başlıklar altında topladığı ki- tabının ilk bölümünde. ya- şamın 4 temel taşını "yaşamı ve mutluluğu tanımlamak" "akıl gücünü olumlu düşünerek kul- lanmak, hayal etmcyi bilmek ve yaratıcı olmak". "daima iç hu- zurlu olmak" ve "etkin çalı- şmak" olarak sıralıyor. Mehmet liuri Yilmaz: Kral Fahd Refahı kolladıKEMAL YXRTERİ ANKARA- Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Nuri Yıunaz, Su- udi Arabistan yöneüminin, devlete tanınan kota dışında Türki- ye'deki kunıluşlara ek hac kontenjanı vermesinin "Hac Proto- kolü"ne aykın olduğunu. bu konuda uyanlan Riyad'dan bilgi alınamadığını söyledi. Yılmaz, RP'ye ek hac kontenjanı sağla- yan Suudi Arabistan'ın; Türkiye'nin hac kontenjanını arttırma istemini, Kral Fahd ile görüşmesuıe ve bu konuda Cumhurbaş- kanı Süleyman Demirel'in de araya girmesine karşın reddettiği- ni bildirdi. Yılmaz. Suudi Arabistan'ın tüm ısrarlanna rağmen, hac kon- tenjanını arttırmaya yanaşmadığına dikkat çekti. Cumhuriyet'- in konuya ilişkin sorulannı yanıtlayan Yılmaz. şu bilgileri verdi: "Biz hac bakanıyla bir protokol imzaladık. Protokolde 'Bu sene mılvonda bir, 60 bin hacı getirebilırsıniz" dediler. 8 bin de yurtdışında bulunanlar için \erdiler. Toplam 68 bin kontenjan tamdılar. 'Toplam 68 bin hacı götünme hakkında sahıpsınız" de- diler. Tabii, biz bu kontenjanın arttınlması için çok tsrar ettik. 'Mümkün değıl' dediler. Kral ile görüştüm. "Mümkün değıl" dedi. Sayın Cumhurbaşkanı da araya girdi, mümkün olmadı. Pro- tokolde, "Yurtıçinden ve yurtdışından hacca gidecek olan kişi- lerden Türkive Diyanet İşleri Başkanlığı sorumludur" deniliyor. Yani ev kirası ödenmezse bizi sonımlu hıruyorlar. Bir hadise oldu- ğu zaman bizi sonımlu tutacaklar. Biri ölürse biz sonımlu ola- cağız. O zaman, "Bizden başka muhatap tanımadığınıza göre, başkalanna da kontenjan tanımanız doğru olmaz' dedik." Türk hacı aday lannın. üçüncü ülkeler araalığıyla Suudi Arabistan'a götürüldüğünü doğrulayan Yılmaz. şöyle devam etti: "Geçen sene olduğu gibi. Mosko>a'dan götürdü bir şirket. Vize aldı, hacdarı buradan taşıdı. Sonra biz sıkıntıya düştük. Ne de olsa tatandaşımız. Bunları uzun uzun anlattık. Bu sene Milli Gö- rüş'e ya da başka teşkilata verilip \eriunediğini bilmhorum. Bize resmi bir şey gelmedi. Suudi Arabistan Bü> ükelçiliği Ue konuştuk. Oraya da bir yazı geünenûş. Ama öyle sövleniyor." Soruşturma Çiller'den • Baştarafi 1.Sayfada na dikkat çekerek, "Beşiktaş Serencebey Yokuşu üzerindeki 25 bin 243 metrekarelik çok değerli bir arsanın karşılığında Emekli Sandığı'na yüzde 12 hisse >ermek düşündüriicüdür" dediler. Buna benzer bir olayın ANAP İstanbul Milletvekili Halit Dumankaya ile ilgili dosyada da görüldüğüne dikkat çeken yetkililer. şunlan söylediler: "Mülkiyeti, V akıflar Genel Müdürlüğü'ne ait olan İstanbul Kozyatağfndaki bir arsanın ANAP İstanbul Milletvekili Ha- lit Dumankav a'va verilmesi olayında, Başbakanlık Teftiş Ku- rulu; \ akıflar Genel Müdürlüğü'ne, arsası karşılığında yal- nızca yüzde 35 pay tanınmasmı, oran olarak çok düşük bulinuş ve dosyavı savcılığa sevketmişti. Bu dosyada yüzde 35 oranı düşük bulunuyor. Conrad Oteli'nde ise Emekli Sandığı'na verilen hisse yüzde 12. Yani, çok çok düşük." Erdal Aksoy'un şırketının, Conrad Otelı'nin vapımı için kredi aldığını. kredi karşılığında Emekli Sandığı'nın arsasını ipotek ettiğini anımsatan yetkililer, bu konunun da araştınl- ması gerektıeini belirttiler. Sırp kasaplara ders • Baştarafi 1.Sayfada başkan adayı Zülfü Lıvanelı. dün SHP Bayrampaşa ilçe ör- gütünün. "Bosna-Hersek'teki Sırp katiiamını protesto etmek" amacıvla düzenlediği toplantıya katıldı. Bayrampaşa Kapalı Spor Salonu'nda. coşkulu bir kalabahğın karşıladığı Çetin ve Livaneli, ilk olarak Tekirdağ'- daki Bosna Mülteci Kampı Ço- cuk Korosu'nun söyledığı. "Ba- bam dağlarda savaşıyor", "Sa- vaşın başladığı günün sabahı" v e "Hey sevgili güzel Bosna" adlı şarkılan dinledı. Toplantıya aynca. SHP İs- tanbul İl Başkanı Yiiksel Çen- gel, SHP Bavrampaşa İlçe Baş- kanı Kemal Aytaç. SHP Bay- rampaşa Belediyesi başkan adayı Yalçın Karakaya ve Yu- goslavya Göçmenleri Yardım- laşma Derneği (YGYD) Baş- kanı Zahid Gürdal da katıldılar "Bosna-Hersek parçalana- maz", "Zafer Bosna halkının- dır", "Bosna-Hersek katliamı durdurulsun", "L'ygar Avrupa nerede?", "BM'yi göreve çağın- yoruz" yazıb pankartlann asıl- dığı salonda ilk konuşmayı ya- pan. YGYD Başkanı Zahid Gürdal. dünya kamuoyunun. Sarayevo'yu yalnız bıraktığını ve bu gerçeği kimsenin unutma- ması gerektiğine dikkat çeke- rek. "Bu, başlangıçta bir din sa- vaşı değildi. Oradaki olay. ba- ğımsızlığı Birleşmiş Milletler'ce tescil edilen bir üikeye, dışarıdan yapılan insanlık dışı bir saldırıv- dı. Ancak maalesef, bugün ora- daki katliam bir din savaşına doğru gidiyor" dedi. Zülfü Li- vaneli ise. "Burada, içimizde ya- nan ateş, aslında Bosna'daki ateştir. Tüm dünyanın kalbi Bosna'da atmalıdır" diyerek başladığı konuşmasında sözle- rini şö>lesürdürdü: "Bosna'daki katliam, insanlı- ipn ve yüzyüm yüz karası, büyük ayıbıdır. Vietnam halkı bağım- sızlık mücadelesinde başarıya ulaştı. Biz de bu mücadeleyi, Kurtuluş Savaşı'nda dişimizle. tırnağımızla verdik. Dünyadaki tüm bu umarsızlık \e duyarsızlı- ğa karşın, Bosnalıların kahra- manca direnişi zafere ulaşacak- tır. Zulme, Sırp kasaplarına karşı sürdüriilen mücadele bav- rağı > ükselecektir. Çünkü, fs- panva'da Franko, İtalva'da Mussolini, Almanva'da ise Hit- ler faşizmi insanlığa >enildi. Bosna'da da bu zafer yaşana- cak. Çünkü. 'Babam dağlarda savaşıyor' diyen şu önümüzdeki üç meiek gibi küçük kızın yüre- ğindeki insanlık sevgisi, oradaki Sırp kasaplannın silahlarından daha güçlüdür. L'ygar, gelişmiş ve kahraman kardeşlerimiz, Sırplara dersini verecektir." Jirinovski geliyor • Baştarafi 1.Sayfada Türkiye'nin etrafının düş- manlanv la çevrili olduğuna işa- ret eden Jirinovski. şu görüşlen savundu: "Türkiye'nin Kürtlerle. Yu- nanlılarla. Kıbnslılarla, Make- donyalılarla. Suriyelilerle, Er- menilerle ve Irakla problemi var. Eğer Türkiye sa> aşırsa. bu onun sonu olur. Aynı şey İran için de geçerlidir. Hepsinin sonu Afga- nistan'a benzer." 20-30 yıl içinde Türkiye ile İran'ın bulunduğu bölgelerin bir çöl haline geleceğini ve bu- ralarda hasta insanlann dolaş- maya başlayacağını da iddia eden Jirinovski. "O zaman bü- tün dünya Ruslara seslenerek, onlara yardım edin diyecek" di- ye konuştu. Jirinovski. 20-30 yıl içinde güneydeki haritalann de- ğişeceği iddiasını da yinelerken. "Ruslar, en iyi sınır olan deniz sı- nırına kavuşacaktır" dedi. Yakın bir gelecekte. Türkiye, İran, Afganistan, Orta Asya ve Kafkasya'da milyonlarca insa- nın öleceği kehanetinde de bu- lunan Jirinovski, "Bütün bunla- nn sorumlusu, Batı demokrasisi olacaktır" diye ekledi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear