Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CumhuriyeCtmtiyaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yavın Yönetmenı: Orhan Erinç •
Genel Yayın Koordınatörü: Hikmet
Çetinkaya • Yazıışleri Müdürlerı.
lbrahim Yıldız (Sorumlu), Dinç Tayanç
# Haber Merkezı Müdürü: Hakan Kara
• Görsel Yönetmen: Fikret Eser
Dış Haberler Ergun Balcı • Istıhbarat Yalçın Çakır
• Ekonomı. Biilent Kızanlık • Radyo-TV: Uygar
Eremektar • Kultür Handan Şenköken • Spor
Abdülkadir Yücelman • Yurt Haberler. Mehmet
Saraç # Makaleler Sami Karaören 0 Çevın
Sevfettin Turhaıt • Düzeltme Abdullah Yazıcı
Yayın Kurulu tlhan Selçuk
(Başkan). Orhan Erinç, Oktay
Kurtböke, Özgen Acar. Hikmet
Çetinkava. Şükran Soner, Ergun
Balcı, Dinç Tayanç, Ibrahim Yıldız,
Orhan Bursalı, Mustafa Balbav.
Ankara Temsılcısı Mustafa Balbay # Haber Mudürü Doğan
Akın Atatürk Bulvan No 125. Kat4. Bakanlıklar-Ankara Tel
4195O2O(7hat). Faks 4195027 •tznurTemsılcısrSerdarKızık,
H. Zıya Blv. 1352 S 2)3 Tel. 4411220, Faks. 4419117 • Adana
Temsılcısı. Çerin Yiğenoğlu, Inönü Cd 119 S No 1 Kat 1, Tel
3522550, Faks 3522570
Müessese Müdürü. Erol Erkut # Roorduıatör
AhmetKorulsan#Muhaşcbc BüientYener
0 tdare Hüsevin Gürer • l:,letme Önder
Çdik • Bügı-lşlem Nail İnal • Bılgısayar
Sıstem Mürüvet Çiler • Reklam Reha
Işıtman 0 Halkla tlı^kıler N'urten Berksoy
\ ıvıınlaviD ve B ı ı n : Yeoı Gûn Haber Ajansı. Basm ve Yayıncılık A Ş
k d 3 9 1Cagaloglu34334istPK246lstanbulTel (0,212) 51205 05 {20hai) Faks (0 212)513 85 95
27ARALIK 1994 tmsak: 5.48 Giineş:7.20 Öğle:12.10 Ikındı: 14.29 Akşam: 16.49 Yatsı: 18.16
Sağlık personeB
Doğu'ya gönünü
• ANKARA (ANKA)-
Sağlık Bakanı Doğan Baran,
sağlık personelinin özlûk
haklannın iyileştirileceğini,
özellikle Olağanüstü Hai
Bölgesi'nde çalışmanın
özendirileceğini belirterek,
"Sağlık personelimizin bu
bölgede gönüllû olarak
görev almalannı sağlamak
mümkün olacak" dedi.
Baran, RP Tokat
Milletvekili Ahmet Fevzi
Inceöz'ün, Doğu ve
Güneydoğu Bölgesi illerine
birer aylığına hekim
göndenlmesinin seçim
yatınmı olup olmadığına
ilışkin yazılı soru önergesini
yanıtladı. Bunun bir seçim
yatınmı olmadığını ifade
eden Baran bölgeye geçici
görevlendirmeler sırasında
hamıle bayanlar ile 3
yaşından küçük çocuğu
olanlann zorunlu olmadıkça
göndenlmediğini söyledi.
Uludağ, yılbaşı
içmdoldu
• BURSA (AA) - Yeni yıla
Türkıye'nin "kış cenneti"
Uludağ'da gırmek
isteyenlenn
rezervasyonlanyla turistik
otellerin tamamı doldu.
Oteller yılbaşı için özel
fıyatlı "paket program"
hazırlarken, Uludağ'da yeni
yıla girmenin asgari
maliyeti 20 milyon lirayı
buldu. Bu yıl kar seviyesinin
yeterli olması Uludağ'a
talebi arttırdı. Birçok
tanınmış siyasetçi, sanatçı
ve sporcu tatil için
Uludağ'daki otellerde
rezervasyon yaptınrken
otellerde hazırlıklannı
tamamladılar.
"TÛPkiye'nin
Şaheserleri"
yayımlandı
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)-Kültür
Bakanlığı'nın hazırladığı,
"Türkıye'nin Şaheserleri"
adlı kjtap, dün piyasaya çıktı.
300 kadar tarihı eserin
tanıtıldığı kitap, lObinyıl
öncesine kadar uzanan bir
tarihi dönemi ele ahyor.
Kültür Bakanhğı'nın
çıkardığı anıt kitaplar
serisine bir yenisi eklendi. 424
sayfadan oluşan
"Türkiye'nin Şaheserleri"
albümü, Güzel Sanaüar
Genel Müdürlüğü
tarafından hazırlandı.
Ormanlar
ülkelepin su
deposu
• GAZİANTEP(AA)-
Kahramanmaraş Sütçü
Imam Ünıversıtesi Ziraat
Fakültesi öğretim üyesi
Prof. Dr. Kerim Çolak,
suyun gelecekte daha büyük
önem kazanacağinı
belirterek. bol suya, bol
ormanla sahip
olunabıleceğini söyledi.
Prof. Dr. Çolak, kirlilik
tehdidi ve artan ihtiyaçlar
dıkkate almdığında, suyun
2000'lı yıllarda petrol kadar
önemlı bir meta haline
geleceğinı ifade etti.
Ormanlan, ülkelerin "su
depolan" olarak tanımlayan
Prof Dr. Çolak, "Bir ağaç
ıle toprakta tutulabılen kar
ve yağmur suyu miktan, 4-
40 kat arttınlabilmektedir.
Bol suya, bol ormanla sahip
olabiliriz" dedi.
Harika bitki:
Soya
• KAHRAMANMARAŞ
(AA) - Soyanın, hamur
işlerinden peynir yapımına,
böcek ilacından kumaş
boyasına kadar 150 sanayi
kolunda kullanılan harika
bir bıtkı olduğu bildirildi.
Yrd. Doç. Dr. Ahmet
Yılmaz, soyanın
beslenmede doğrudan veya
dolaylı olarak büyük önemi
bulunduğunu, sanayide de
çok aranılan bitki olduğunu
söyledi. Yrd. Doç. Yılmaz,
Türkıye'de yılda 95 bin ton
soya üretildiğini belirtti.
3. Babıâli Tavla
Turnuvası
• Haber Merkezi - 3. Babıâli
Tavla Turnuvası, Gazeteciler
Cemiyeti lokalinde başladı.
Birinci tur karşılaşmalannın
dün yapıldığı turnuva 15 gün
sürecek. 60 kişinin katıldığı
turnuva sonunda,
şampiyona altın zar ve çeşitli
hediyeler verilecek.
Turnuvada dereceye giren
diğer3kışideçeşitu
hediyelerle ödüllendirilecek.
Her yıl 13 bin bebek kalp hastası olarak dünyaya geliyor, ancak 1000'i ameliyat edilebiliyor
Bebek, ameliyat kuyruğıında ölmesin
GÜNDÜZtMŞtR
"Onlar acıyı bile tanımadı...
Anne karnından çıkar çıkmaz
mosmor bedenleriyle ameliyat
için beklemeye başladılar. Ki-
mi haftalar, aylarca yaşama
dönfişecek bir umut peşinde
koştu. Kimisinin, kozasından
çıkan kelebek örneği minik
kalbi bir gün dolmadan ansı-
zın duruverdi."
Türkıye'nin "Çocukkalphas-
talıklan ve cerrahisi" alanında
tek merkezi tÜ Kardiyoloji Ens-
titüsü'nde bu dram her gün yaşa-
nıyor. Müdahale edilebilen be-
beklerin yüzde 95'inı sağlıkh
olarak yaşama kazandıran bu
merkezde ne yazık kı doğuştan
kalp hastası olan çocuklann üç-
te biri ameliyat edilemeden kay-
bediliyor. Nedeni mı? Maddi
olanaksızlıklar... Çünkü merkez-
de günde sadece 5 bebeğin teda-
vıye alınabileceği yaşam aygıtı
var. Para olsa ve bu yaşam aygıt-
lannın sayılan çoğalabılse teda-
vi için uzun kuyruklar oluşmaya-
cak, bebeklerin büyük çoğunlu-
ğu kurtanlabilecek.
Minik kalplere yaşam
operasyonu
Türkiye'nin her bölgesinden
her gün yüzlerce hasta ağırlayan
bu merkez deneyimli ekıbine
karşın yetersizliklerle karşı kar-
şıya. Bunlann başında ise alet,
ekipman ve yardımcı personel
eksikliği ile fizikı yetersizlık ge-
lıyor. 3.5 kg ağırlığında ve sade-
ce 3 cm'lik kalbe sahip bebekle-
nn yaşatılması için çalışan IÜ
Kardiyoloji Enstitüsü'nden Prof.
Dr. Tayyar Sanoğlu'na göre so-
runun çözümü Türkiye'de "Ulu-
sal Çocuk Kalp Hastalıklan
Merkezi
r
'nin vakit geçirilmeden
kurulmasından geçiyor. Kardi-
yoloji merkezınde, bebeklerde
doğuşta görülen kalpten çıkan
büyük damarlardakı terslik ola-
rak adlandınlan "büyükarterle-
rin transpoasyonu", "Arteh/el
Swicht" adı venlen mucize ame-
liyatla tedavi edilebiliyor.
Canpazan
Yapılan araştırmalara göre
Türkiye'de her yıl 13 bin çocuk
kalp hastası olarak doğuyor. Bir
başka deyişle her bin canlı do-
ğumdan 7'sinde kalp hastalığına
rastlanıyor. Bunlann lO'da bin
yaşama kazandınlma olasıhğına
sahip. Ancak büyük çoğunluğu
ameliyat sırasını beklerken ya-
şamını yitiriyor. "Can pazan"na
dönüşen ameliyat listesinde sı-
ranın gelmesi ise pıyangodan bü-
yük ikramiye kazanmakla eşde-
ğer olarak kabul ediliyor.
Türkiye'de çeşitli olanaksız-
lıklar nedeniyle yılda sadece bu
tip 1000 ameliyat gerçekleşıyor.
Her bin canlı doğumdan 7'sinde kalp hastalığına rastlanıyor. Doğuştan kalp hastası olan çocuk-
lann üçte biri ameliyat edilemeden kaybediliyor. (Fotoğraf: KAAN SAGANAK)
Uzmanlar, yaşanan dramın
madalyonun sadece bir yüzünü
gösterdigini belirterek, diğer yü-
zünde yer alan gerçekleri ise şöy-
le sırahyor
"Sağnğa aynlan bütçe göz önü-
ne almdığında doğuştan kalp
hastası olan çocuklann ameliya-
tına aynlabilecek pay ortada. Bu-
rada doğuştan kalp hastası ola-
rak doğan çocuklann yapüan in-
celendiğinde hemen hepsindege-
netik nedenterin ağırhk kazandt-
ğı söylenebilir. Burada devlete
dûşen ciddi görevler vardır. Bun-
lann içinde en önemlisi yaşadığı-
mız yüzyılda arük akraba evli-
liklerindcn doğacak bu tür so-
nuçlann iyice öğretilmesi gerek-
mektedir. Hamile kadınlann ilaç
almanıalarını sağlamak ya da
önemli bir enfeksi> on geçirdikle-
rinde uygulanacaktestlersonucu
gebeliğin ortadan kaldınlmasına
yönelik önlemler belki de kalp
hastası olarak doğacak bebekle-
rin sayısında önemli azalmalara
yol açakür. Bu hastahğa yol açan
bazı nedenler ise hâlâ bilineme-
mektedirf
Araştırmalara göre son yıllar-
da büyük artış gösteren çocuk
kalp rahatsızlıklannın önemli dı-
ğer nedenleri arasında ise yanlış
beslenme ve çevresel fakörler
geliyor.
Çocuklarda en sık görülen
kalp hastalıklanndan yüzde
40'ını "Doğumsalkalphastahk-
lan" oluşturuyor. Diğer yüzde
30'unu ise romatizmal kalp has-
talıklan, kalan bölümü de gene-
tik faktörler, beslenme bozuk-
luklan, kansızlık ve benzen ne-
denler teşkıl ediyor.
Doğuştan kalp hastası olan be-
beklenn yüzde 90'ının kalıtım-
sal nedenlerle oluştuğu ve bun-
lann büyük bir kısmının da tıbbı
tedaviye cevap veremediklen
ıçın açık kalp ameliyatlanna gı-
dıldığinı vurgulayan IÜ Kardi-
yoloji Enstitüsü'nden öğretim
üyesi Prof Dr. Tayyar Sanoğlu,
çocuklarda romatizmal şıkâyet-
lerin zamanmda gereği gibi teda-
vı edılmedıği takdirde kalp has-
talığına yol açabileceğıne dıkka-
tı çekerek, bazen basit bir anjınin
bile ilen de çocuklann hayatını
zehır edebilecek kalp sıkmtılan
yaratabıleceğini vurguluyor.
Ulusal merkez kurulmalı
Cerrahı müdahaleler ıle sonı-
na çare bulunabildiğini ancak
hastalığın teşhisinde kardıyolog-
lara da önemli görevler düştüğü-
nü belirten Prof. Tayyar Sanoğ-
lu şöyle konuşuyor: "Elektro
röntgen çekmek, ultrasonla eko
yapmak daha sonra kateter uy-
gulanıp hastalığı ortaya çıkar-
mak önem kazanryor. Geüşen üp
teknotojisinin teşhise yönetik alet-
ieri artık ülkemizde de mevcut
Ömeğin kalp hastalığı anne kar-
nındaki bebekte bile eko kardi-
yografi yöntemiyle teşhis edilebi-
İiyor. Heniiz rutin olarak olmasa
bile birçok merkezde bu tür teş-
hjsleri v^pmak mümkün.
11
Bebekler ölmesin
Küçük bir bebeğin kalbıni
onarmak, ona normal bir yaşam
kazandırmak kadar yüce bir duy-
gu olamayacağını belirten Prof.
Dr. Tayyar Sanoğlu, olanaksız-
lıklar nedeniyle kaybedilen ço-
cuklar için ülkemizde acil olarak
"ulusal çocuk kalp hastalıklan
merkezi'" kurulması gerektığını
belirterek sözlerinı şöyle sürdü-
rüyor.
"Gözlerimizin önünde yüzler-
ce bebek bazı durumlarda tam
bir günü bile dolduramadan 5lü-
yor. 6 aydan başlamak üzere 1 yı-
la kadar ameliyat için randevu
verildiği oluyor. İmkânsızlıklar
nedeniyle çoğu zaman da sırası
geleni bile ameliyata alamayıp
başka bir tarihe erteliyoruz. Biz,
en kısa sürede ulusal bir merke-
zin kurulması için gerekli temas-
lan başta rektöıiük olmak üzere
devletin üst kademesindeki yöne-
tkileıie sürdürüyonız. Bu mer-
keze destek olmaya yönelik vak-
fı ise önümüzdcki ay içinde hiz-
mete sokacağız."
Tayyip Erdogan:
Noel'ı herkes kendince kutladı.
w
Ama.tsveçLaponyas.'ndak.ler
bır başka kutladı. Laponlann, yanı
şu bizim Eskimolann "igolo" dedikleri buzdan evlerden esinlenen Isveçliler
ban, lokantası ve yatak odalan buzdan bir eğlence merkezi yaptılar ve sıfınn
altında 20 derecede Noel keyfi sürdüler. Yapımına daha ekim ayından
başlanan 60 yataklı "buz otel"de Noel gecesının bedelı 60 dolar (2 milyon 280
bin lira) gibi "ehven" birdüzeyde tutuldu. Buzdan otel düşüncesinin
"mucidi" Niels Berdqvist "Beş yıldan beri buz otel yapımını
gelenekselleştirdik. Dünyanın her yanından Noel keyfi düşkünleri geliyor.
Bu yıl, şu sıralarda yazın en sıcak dönemıni yaşayan Güney Afrika'dan bile
gelenler oldu" dıyor.
Surlan koruyan
'domuzdan' yana
tstanbul Haber Servisi - Is-
tanbul Büyükşehır Beledıye Baş-
kanı Tayyip Erdogan, tarihı tstan-
bul surlannı korumak ıstemeyı
"domuzdan yana" tavır almak bı-
çımınde degerlendınyor.
Büyük Bırlık Partısı Genel Baş-
kanı Muhsin YazKJoglu. dün tstan-
bul Büyükşehır Beledıye Başkanı
Tayyip Erdoğan'a bir nezaket zı-
yaretınde bulundu TBMM'deki
Çekıç Güç oylaması ile ılgıli bir
soru üzenne Yazıcıoğlu, ülke çı-
karlan ıçın Çekıç Güç'ün Türkı-
ye'yı bır an önce terk etmesi yö-
nünde oy kullanacaklannı söyle-
di.
Tayyip Erdogan ise RP Genel
Baskan Yardımcısı Oğuzhan Asil-
türk'ün bır gazetede yer alan ''ts-
tanbul surlannın vıkıİnıası" ıle ıl-
gılı habenn hatırlatılması üzenne,
"Seçim öncesi açık oturumlarda
da söyledim. Baü Trakya'da benim
mabederime ne kadar müsaade
edilirse.bende burada o kadar mü-
saade ederim. Surlann restorasyo-
nu ile Ugili ihaleyi iş başına geldik-
ten sonra bozmadık. Surtan yık-
mayacağız, ancak ihalenin bittiği
noktada restorasyon işlemi kala-
cak" dedi.
Bır gazetecmın "Ama onlar bi-
zim tarihi değerieriıniz'" demesı
üzenne Tayyip Erdogan şunlan
söyledi:
" Domuzdan yana olmayın. Mil-
letten yanaolun. Milli değeıierimi-
ze sahip çıkın. Bizim medeniyet gö-
türdüğümüz ülkeler var. Oralarda
o medeniyetJerin kalınülanndan
eservok."
TÛRİNG'ın ışlettığı köşklerle
ılgıli ise Erdogan, tesıslenn her ta-
rafının döküldüğünü, eserlenn ko-
runmasını köşelennden anlatan-
lardan daha çok tıtızlikle koruma-
nın gayretı içinde olduklannı söy-
ledi. TÛRİNG'ın kendılenne çok
daha cazıp teklıfle geldığını belir-
ten Erdogan, Kültür Bakam'nın
ıhalelenn bakanlığm ıznı alınma-
dan yapılamayacagına ilışkin söz-
lennın hatırlatılması üzenne,
"thaleyi yapamazsak biz isletiriz"
dedi
"Yurtdışındaki toplantılannız-
da basına 'cıbılıyetsız' dediniz mi?
Söyledi)seniz bunun anlamı ne-
dir?" şeklındekı bır soru üzenne
ise Erdogan, gülerek, soruyu soran
gazetecının özel olarak gelmesi
halınde kendısıne bunu anlatacağı-
nı söyledi.
6
G^erçekten Lizbon9
IstanbuFa benziyormuş'
BEHİÇAK
Istanbullu bir entelektüel olan Fatma Artunkal,
Lizbon'a her gittiğinde, kentin tstanbul'a benze-
diğinı fark eder. Gerçekten de ilk bakışta tam kav-
ranamayan bu benzerlik, Lizbon'da biraz yaşama-
ya başlayınca, kendıni hissettıriyor. Insanlann ön-
ce soğuk, sonra çok sıcak olması, patlamış mısır
ve kestane satıcılan, ayakkabı boyacılan, Merce-
deslerin önüne takılmış at nallan, yanm saat geç
gelinen randevular, Beyoğlu'ndakı eski dükkln-
Iara benzeyen dükkânlar ve Italyan apartmanlan-
na benzeyen apartmanlar, yemeklerden hıç eksik
olmayan sarmısak kokusu. yanınızda bir Porte-
kizli varken bir türlü ödeyemediğiniz yemek fa-
turalan, kırmızı ışıkta arabalann önüne atlamaya
hazır yayalar, Boğaz'a benzeyen Tejo Nehri...
Fatma Artunkal, Lizbon'a gıdiş gelişlerinde ya-
nına sevdiği bir şair olan Yahya Kemai'in kitapla-
nnı da alıyor. Belki de Yahya Kemal'in şiirleştir-
diği lstanbul'a benzeyen yanlann Lizbon'da ko-
runmuş olması, ona "Bu kentte Yahya Kemal'in
şiiri ökunur" duygusunu aşılıyor. Daha sonra, Por-
tekizli ünlü şair Fernando Pessoa ile Yahya Kemal
arasında bir benzerlik olduğunu fark ediyor. Fat-
ma'yla konuşurken bu benzerliği anlamaya çalı-
şıyorum. "Ikisi de geçen yüzyılın sonunda doğdu"
diyor Fatma ve şöyle devam ediyor:
"Akıllan erdiği anda kendilerini eriyip gkten de-
ğerlerin, çözülen ilişkilcrin ortasında buldular.
Gerçi Pessoa, A\nıpa kıtasının en batı ucunda.
Yahya Kemal isedoğu ucunda >aşıyordu. ama çek-
tikleri acı aymydı. Kendilerini borçlu hissettikleri
kültür. Portekiz kültürü ve Osmanlı külrürü. yir-
minci yüzyılın başında Avrupa'yı saran alrüst oiuş
karsısında dağılmaktaydı. Her iki şair de bu par-
çalanmaya benzer bir cevap buldular:' Rönesans.'
Lizbon ve tstanbul, Portekiz ve Osmanlı kültüıie-
rinin somuüastıö şehirlerdi ve Pessoa, Lizbon'a;
Yahya Kemal delstanbul'a âşıkh. Ömürierini sev-
gili şehirierinde tamamladılar. Pessoa, 30 Kasım
1935'te, Yahya KemaL ise Kasım 1958'de öldü. İki-
si de hiç e\ lenmedi. tkisi de hayatlannın büyük bir
kısmını pansiyon ve otellerde geçirdi. Ikisi de Mal-
larme'yi ve Edgar Allan Poe'yi se\dilen."
Fatma, bu benzerliği bır sergı halme getırmeye
ruyetlenıyor ve Ara Güler'ın Istanbul fotoğrafla-
nnı, Portekizli bır Muse\ ı aıleden gelen Musa Al-
bukrek'in Lizbon ve Istanbul desenlenni, Yahya
Kemal'in şiirlerinın Portekizce'ye çevırilenni ve
Pessoa'nın şıirlenni yan yana sergilemeyi amaç-
lıyor. Sergiyı düşündüğü günlerde DemireTin Por-
tekiz'e geleceğı haben, sergınin Demırel'ın gezı
programı arasına konması fıknnı doğuruyor Dı-
şişlen önce sergıyi programa alıyor. fakat son an-
da, sergı materyalinin tam olarak ne olduğunun bi-
linmemesini gerekçe göstererek sergiyi program-
dan çıkanyor. Lizbon belediye binasmın gıriş ho-
lünde açılması düşünülen sergi, son anda engel-
lenmış olunuyor. Fatma Artunkal, yılmayan bır
insan. Uğraşıyor didiniyor, Murat Karayalcın'ı
devreye sokuyor. Sonunda Demırel'ın programı-
na alınmasa bile Demirel, Lizbon Belediye baş-
kam'ylakonuşmaya giderken sergınin içinden ge-
çip gezebileceğı fıkri oluşuyor. Fakat bu defa bek-
lenmedik bır gelişme oluyor, Lizbon Belediye
Başkanı, Demirel'i beledıye sarayının holünde
böyle bir sergiyle karşılamak istemediğıni belir-
tiyor. Fatma Artunkal sergiyi beledıye sarayında
açmaktan vazgeçiyor, Pessoa'mn müzesinde, De-
mirel. Portekiz'i terk ettıkten sonra sergi açılıyor.
Kısacası. bugünlerde Lizbon'da Pessoa'nın
evınde ılginç bir sergi var. Lizbonlu aydınlann da
şaşırarak ve se\ınerek gezdiği bir sergı.
Portekizli aydınlar Yahya Kemal'i, Ömer Hay-
yam'ı tanıyorlar. Çağdaş Türk edebiyahnı bile iz-
liyorlar. Orhan Pamuk'un birçok kıtabını Fransız-
cadan okumuşlar. Ama Istanbul'u göreni az.
Ara Güler'ın fotoğraflanna bakıp şaşınyorlar:
-Gerçekten Istanbul, Lizbon'a benzryonnuş.''
Birlik gazetesi, 50. yaşını kutladıBuiik gazetesinin
baş ve sorumlu
yazanDrita
Karahasan,'12O
kisilik
parlamentoda 5
kadın var. Bu
sayı çok az.
Sosyalist
dönemde
kadınlann sayısı
parlamentoda
çok fazlay dı.
Şimdi seçimlerde
kadmlar aday
gösterihniyor'
diyor.
LBttAUBHÜKÛ»
ATtLLATUNA
ÜSKÜP-Makedonya'da Türk-
çe yayımlanan 'Birlik' gazetesi
önceki gün 50. yılını kutladı.
Haftada üç gün çıkan gazete, 50.
yıl kutlamalan nedeniyle yayım-
ladığı Türkçe kitabı Atatürk'e
adadı. 'Sesler', 'Tomurcuk' ve
'Sevinç' adlı dergilerin yanı sıra
bugüne kadar bin kitap yayımla-
yan gazetenin Baş ve Sorumlu
Yazan Drita Karahasan'la söy-
leştik.
- 50. yıunı dolduran gazeteniz-
de kutlama hazırlıklannız nasıl
gidiyor?
KARAHASAN- Bugün aynı
zamanda Makedonya'da yaşayan
Türk halkının bayramı. Çünkü
Makedonya'da yaşayan Türkle-
rin edebiyahnın, örf ve adetleri-
nin, kültürünün ve benliğinin ge-
lişip korunmasında gazetemizin
büyük payı var. Bundan hareket-
le programımızı bu çerçevede
yaptık. Hem Makedonya'dan
hem de Türkiye'den yazarlar, şa-
irler ve ressamlar bir araya gelip
çeşitli etkinlikler yapacaklar.
- Gazetenizin yayın politikası
hakkında bilgi verir misiniz?
KARAHASAN-Yayın siyase-
timız tamamen özgür. Haberler
sansürsüz çıkıyor. Her türlü fik-
re ve görüşe açığız. Kadın, ço-
cuk, gençlik sonınlanna ilışkin
özel sayfalanmız var.
- Günlük yayın olma yolunda
çauşmalannız \ar mı?
KARAHASAN- Devlet bizi
mali açıdan desteklerse en kısa
zamanda günlük olarak çıkmaya
başlayacağız. Sanınm bu konu-
da bizi destekleyeceklerdir.
- Makedonya'da kadın hakla-
n ne düzevde?
KARAHASAN- Gazetemizin
çalışanlannın çoğu kadın. Ma-
kedonya'da kadınlar daha fazla
ünıversiteye gıdiyor. Genç er-
kekler ise ticaretle uğraşıyor Fa-
kat Türkiye'de olduğu gibi bizde
de erkek egemen kültürü hakim.
120 kişilik parlamentoda 5 ka-
dın var. Bu sayı çok az. Sosyalist
dönemde kadınlann sayısı par-
lamentoda çok fazlaydı. Şimdi
seçimlerde kadınlar aday göste-
rilmiyor.
Yani demokrasi kadınlara
yaramadı. B I R ' L E S M E O Y K U J U ! , ,
îş Bankası
1994
ödülleri
açıklandı
• 1980 yılından bu yana
düzenlenen yanşmada
Yavuz Sezer, Sina Akşin
ve Fatma Gürel'in
yapıtlan büyük ödüllere
değer bulundu.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Edebiyat, sanat, ınsan ve
toplumbilimleri dallannda 1980
yılından bu yana ödül veren İş
Bankası, 1994ödülleriniaçıkla-
dı. Yavuz Sezer, Sina Akşin, Fat-
ma Gürel'in yapıtlan büyük
ödüllere değer bulundu.
İş Bankasf nın, üç dalda dü-
zenlediği yanşmanm sanat da-
lında, Süha Ann, Prof Dr. Seçil
Büker, Prof. Yalçın Demir, tbra-
him Kurt, Prof. Dr. Selami Sözer,
Doç. Dr. Ahmet Tolungüç, Atıf
Ydmaz'dan oluşan seçici kurul,
Yavuz Sezer'in "Pamukkale"
adlı filmini büyük ödüle değer
buldu.
Prof. Dr. Fahir Armaoğlu,
Prof. Dr. Rona Aybay, Prof. DT.
Abdurrahman Çaycı, Prof. DT.
Reşat Genç, Cezmi Kartay, Doç.
Dr. Uygur Kocabaşoğlu, Prof. Dr.
Ahmet Mumcu'dan oluşan seçi-
ci kurul tarafından Prof. Dr. Si-
na Aksinın "tstanbulHükümet-
leri ve Milli Mücadele- Son Meş-
rutiyet (1919-1920)" başlıklı in-
celemesine, toplum ve insan bi-
limleri dalında büyük ödül veril-
di.
Fatma Gürel'in "Bir YazGece-
si" adlı yapıtını da edebiyat da-
lında DT. Nezihe Araz, Doç. Dr.
Necat Birinci, Orhan Duru,
Memduh Ekşi, Prof. Dr. Birol
EmiL Gültekin Samancı, Prof.
Dr. Sadık Kemal Tural'dan olu-
şan seçici kurul ödüle değer bul-
du.