25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 2ARAUK1994CUMA HABERLER görev değişikliği • ANKARA (ANKA)- Görev süresi sona eren ABD'nin Ankara Büyükelçisi Richard Barkley, bu ayın ortasında Türkiye'den aynlıyor. Barkley'in yerine atanan Marc Grossman da ocak başında Ankara'ya gelecek. Büyükelçi Barkley, Ankara'daki veda ziyaretlerine başladı. Büyükelçi Barkley'in emekli olmayı planladıği belirtiliyor. Bu arada, daha önce Ankara'daki büyükelçilikte müsteşar oiarak görev yapan yeni ABD Büyükelçisi Marc Grossman, ocak başında görevine başlayacak. Grossman, son oiarak ABD Dışişleri Bakanı Danışmanı oiarak görev yapıyordu. Pakdemirli'ye tazminat • ANKARA (AA) - ANAP Genel Başkan Yardımcısı Ekrem Pakdemirli'ye "Hırsız" dediği gerekçesiyle, Ankara 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce 20 milyon lira tazminata mahkum edilen DYP Bursa Milletvekili ve eski Devlet Bakanı Cavit Çağlar. faiziyle birlikte 34 milyon 290 bin lirayı ödedi. Parayı Ankara lcra Müdürlüğü'nden alan Pakdemirli'nin avukatı Erden Ansoy, ANAP Genel Başkan Yardımcısı Ekrem Pakdemirli'nin, vekalet, harç ve diğer masraflar çıktıktan sonra kalan 26 milyon lirayı, Manisa'da kurulu bulunan "Zihinsel Özürlüler Derneği'ne bağışladıgını açıkladı. Cavtt Çağlar küHiye yaptırdı • BURSA (Cumhuriyet) - DYP Bursa Milletvekili Cavit Çağlar'ın yaptırdığı, "Küplüpınar Cavit Çağlar Camii ve Külliyesi" bugün törenle açılacak. Devlet Bakanı Necmettin Cevheri'nin katılacağı törenle açılacak olan külliyede bir cami, kuran . kursu oiarak kullanıiabilecek bölüm. dükkan, şadırvan ve tuvalet bulunuyor. Küplüpınar Mahallesi'nde daha önce Hacı Sabri Camii oiarak bilinen caminin adı, Cavit Çağlar Camii ve Külliyesi olarak değiştirildi. Yusul Özal'ın • NEVVYORK(AA)- Kafatasındaki kistin alınması için Arkansas Üniversitesi Beyin Cerrahisi Merkezi'nde Prof. Gazı Yaşargil tarafından salı günü ameliyat edilen Yeni Parti Genel Başkan ı Yusuf Bozkurt Ozal'ın sağlık durumunun çok iyi olduğu bildirildi. Yoğun bakımdan dün çıkan Özal'ın şuurunun yerinde olduğu, eşi. aile fertleri ve kendisini ziyarete gelenlerle biraz zorlukla da olsa konuşabildiği belirtildi. Hastanedeki odasmda ameliyat yorgunluğunu atmaya çalışan Özal'ın. hastanede yaklaşık I hafta kalacağı. taburcu olduktan sonra bir süre de otelde dinleneceği öğrenildi. Mehmet Keçecilen ameliyat oluyor • ANKARA (AA) - ANAP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Keçeciler, yarın sabah disk kayması rahatsızlığından kurtulmak amacıyla ameliyat olacak. Uzun süredir belinden rahatsızlık çeken Keçeciler, doktorlann önerisi üzerine bu sabah Gülhane Askeri Tıp Akademisi'nde bıçak altına yatacak. Tuğgeneral Prof. Dr. Naci Seber ve Albay Prof. Dr. Altay Bedük tarafından ameliyat edilecek olan Keçecikr'in bir süre hastanede kontrol altında kalacag\ öğrenildi. Perinçek'in DİSKi ziyareti •İSTANBUL (AA). İşçi Panisi Genel Başkaru Doğu Perinçek, DİSK Genel Başkam Rıdvan Budak'ı dün ziyaretetti. Perinçek, görüşme sonrası yaptığı açıklamada, son günlerde işçi hareketlerinde bir atak görüldüğünü, ancak bu hareketin engellenmeye çalışıldığını belirtti. TMYT'nin bütçeden önce yasalaşması için Çiller'i ikna etmesi isteniyor KarayaLçın'a muhtıra hazırhğı BUgÜn hîîZaya SUnUhiyOP SHP Grup Başkam Seyfi Oktay'ın odasında toplanan SHP'nin parti içi muhalifleri, bugün milletvekillerinin imzasına sunulacak muhtıra metninde, komisyon üyeliklerinde Doğru Yol Partisi'nin attığı 'kazıklara' ve Başbakan Tansu Çiller'in verdiği sözleri tutmamadığına dikkat çekiyor ve TMYT'nin, SHP'nin hükümette kalmada "olmazsa olmaz" koşulu olduğunu vurguluyor. ŞÇ Şeriatçı çevreler de DYP'deki muhafazakârlar üzerindeki baskılarını arttırdı. TBMM Adalet Komisyonu Başkam Ali Yalçın Öğütcan, Ceza Yasası'nın kaldınlan 163. maddesinin geri getirildiği iddialannın geçersiz olduğunu belirterek "'Tasanya yürütülen kampanyaya karşı demokratikleşmeyi savunanlarda sesini yükseltmeli" dedi ve basından gerekli desteği görememekten yakındi. ANKARA (Cumhuriyet Büro- su)-SHP'li muhalifler, bütçe tasa- nsının yasalaşmasından önce. te- rörle mücadele yasa tasansının (TMYT) yasalaşması konusunda DYP'yı ıkna etmesi için SHP Ge- nel Başkam Murat Karayalçın'a muhtıra verecekler. Düşünceyi ifa- de özgürlüğü getiren TMYT'nin, DYP'li muhafazakârlann muhale- fetini kırmak amacıyla değiştıril- mesi gündeme geldi. TBMM Ada- let Komisyonu Başkam Ali Yalçın Öğütcan, bu çerçevede, dün DYP'lı muhaliflerin önde gelen isımlerinden Coşkun Kırca ile gö- rüştü. SHP Grup Başkam Seyfî Oktav'ın odasında toplanan SHP'nin partı ıçi muhalifleri. TMYT'nin, bütçeden önce yasa- laşması için DYP'lileri ikna etme- si konusunda Genel Başkan Murat Karayalçın'a muhtıra vermeyi ka- rarlaştırdılar ve bu amaçla da bir metin kaleme aldılar. Komisyon başkânlıklannda SHP'ye düşen üyelikler ıçın DYP'nın attıgı "ka- ak"ların tartışıldığı ve TMYT'nin, SHP'nin hükümette kalmada "olmazsa olmaz'" koşulu olduğuna dikkat çeken muhalifler. Başbakan Tansu Çiller'in de TMYT dahil, verdiği sözleri tut- masını istediler. Hazırlanan metin bugün gözden geçirilecek \e mıl- letvekıllennın onayına sunulacak. Şeriatçı çevreler de baskılannı DYP'li muhafazakârlann üzerın- de yoğunlaştırırken Tansu Çiller muhalifleri de "Ülke bütünlüğü tartışmaya açüıyor"diyerek tasa- nyla getırilen düzenlemeye karşı çıkışlannt sürdürüyor. Seriatçı çevrelerın "Türk Ceza Yasası'nın 163. maddesi geri getiriliyor, vakıf- lanmız kapatılıyor" iddıalannı reddeden Oğütcan, tasarının de- mokratıkleşmenin bir parçası ol- duğunu belirtti ve demokratikleş- meyi savunanları tasanya destek vermeye çagırdı. Ceza Yasası'nın kaldınlan 163. maddesinin genge- tırildıği ıddıalannın geçersiz oldu- ğunu belırten Ögütcan. "Tasanya yürütülen kampanyaya karşı de- mokratikleşmeyi savunanlar da se- sini >ükseltmeir dedı. Tasannın komisyondan geçmesini sağlayan DYP'li milletvekillerinin, kam- panya yürütenlerce hedef gösteril- diğini ve baskılann yogunlaştığını ıfade eden Öğütcan, basından da gerekli desteği görememekten ya- kındı. Atatürk'e hakaret suçlanmn te- rör suçu kapsamına alınması için bir çalışma yapıldıgına dikkat çe- ken Öğütcan, "Bu çalışrnaya, Ata- türkçü çevrelerden henüz destek mesajı gelmedi, ama tepkiler baş- ladı. Beni arayıp' Ne gerek v ar, ne- reden çıktı?' divorlar.Ovsaülkesi- nin kurucusuna sahip çıkmayan bir ülke olamaz. Biz. Atatürk'ü ko- ruyup. savunmavıp da kimi savu- nacağız? 'Meçhul Asker Anıö' ya- pıp, ona mı savgı göstereceğiz?'" dı- yekonuştu. Ankara DGM Başsav- cısı NusretDemiral'ın,bukonuda- kı \e diğer önerılerini Başbakan Yardımcısı Karayalçın'a ilettığinı bildiren Öğütcan. değişiklik çalış- malan ıle ilgilı olarak şu bilgilen verdi: "163. maddenin geri getirildiği yonımlan ne kadar yanlış ise\akıf- lann kapatılmak istendigi düzenle- mesinin tasanya konulduğu iddiası da o kadar yanlış. Teröre destek ve- ren kurumlann kapanlması. yasa- nın 7. maddesinde zaten var. Biz, yasa tekniği açısından, bütünlük sağlamak için 8. maddevi de deği- şiklik kapsamına aldık. lstiyorlar- sa vazgeçeriz, değişiklik tasansın- dan çıkannz. Çünkü, yeni bir hü- küm değil. Aynca, anavasanın din vevicdan özgürlüğünü düzenleven, dini duvgulann sivasi araç olarak kullanıimasını yasaklavan 24. mad- desinin ceza yaptırımına bağlan- ması ve bö> lecetartışmalann kesil- mesi önerisi var. Bununla birlikte propaganda- nın tanımının yapılmasu hangi pro- pagandanın suç oluştvracağının kalın çizgilerie belirtilmesi. Msla- miyetı övmek suç değıldır' ifade- sinin tasanya konulması önerileri getirildi. Bunlan tartışıp karara bağlavacağız." HADEP: Merkezi köyler toplama kampı ANKARA (Cumhuriyet Büro- su)-HADEP Genel Başkan Yar- dımcısı İsmail Arslan. hüküme- tin gündeme getirdiği "Merkezi Köyler Projesi" ile "toplama kamplan" oluşturmanın amaç- landığını ileri sürerek. "Bu pro- je ile bölgeye daha çok asker, po- lis, korucu vedaha çok baskı,sin- dirme ve zulûm gelecektir" dedi. Arslan, 72 bin köy ve mezra- nın birleştirilerek büyük köyler haline getirilmesini, "devletinet- nik yaptdan tek ulus yaratma gayretinin" ürünü olarak nitelen- dirdi. Kürtlerin Türkleştirilmeye ça- lışıldığını kaydeden Arslan. "Bu projeden ilk aşamada Ovacık köylülerinin yararlanacağı dii- şüncesi de çok anlamlıdır. Aievi ve Sünni kesim arasında çeirşki yaratılması amaçlanıyor" dedi. izmir Barosu Başkam, yasanın tümden kaldırılmasını istiyor Sönmez: Dinci tepkiler çifte standartlı BIR BAKIMA SERVER TANİLLİ JZIVIİR (Cumhuriyet Ege Biirosu) - lzmir Barosu Başkam Kasım Sönmez. Terörle Mücadele Yasa Tasansf nda yer alan "dinsel amaçlı terörü" cezalandırmaya yönelik düzenlemelere gösterilen tepkileri "sistemli, art niyetli ve çifte standartlı yaklaşımlar" olarak nitelendirdi. Kasım Sönmez. lzmir Barosu'nun daha önce de açıkladığı gibi, Terörle Mücadele Yasası değişikliklerinin gerçekte demokratikleşmeyi ve düşünce özgürlüğünü sağlamak için yetersiz olduğunu, aslında yasanın tamamen kaldırılması gerektiğini savundu. Baro Başkam Sönmez. yeni tasarıda yer alan "dinsel amaçlı terörü" cezalandırmaya yönelik düzenlemeleri. düşünce ve inanç özgürlügü sayarak ateş püskürenlerin diğer yandan düşüncelerini açıklamaktan dolayı insanların terör suçlusu sayılarak mahkum edilmelerini önleme girişimini de "bölücülük" suçlamasıyla reddettiklerini vurguladı. Kasım Sönmez. özetle görüşlerine şöyle dile getirdi: "Demokrasinin vazgeçilmez koşulu, düşiinceyi ifade etme ve örgütlenme özgürlüğüdür. Bu ö/.gürlüğü dinsel inançlanna saldın gerekçesi ile insanlan diri diri \akanlara bile tanıyıp başka düşünceİere (anımamak. samimivetsi/liğin \e demokrasiye inanmadan sadece iktidar oluncava kadar demokrat görünmenin bir başka biçimidir. Devletin temel niteliklerine yönelik şiddet e\lemleri ve örgütler ile ilgili yeterli ölçü vedüzevdecezalar TCK'de mevcuttur. Buna rağmen doğrudan düşüncevi cezalandırmaya vönelik Terörle Müeadele \asası ile denıokratik hukuk devleti anlavışı zedelenmiştir. Bu vasa da veterii olmamakla birlikte. kısmi bir çerçeve çizmeye yönelik tasan. hukuki olarak düşünce özgürlüğünü sağlavamavacağı gibi, bu eksik defişikliğe dahi bu denli ağır ve çoğunlukla çifte sıandartla yaklaşılarak tepki gösterilmesi. üzüntü vericidir." Türk Beledivecilik Dernegi'nin k Yerei Yönetimlerin Veniden Vapılanmasr toplantısına Demirel de katıldı. (A A) Ayaz: Yerel yönetimler, demokrasi okulu ANKARA (AA) - Türk Beledivecilik Dernegi ile Konrad Adenauer Vakfı'nın ortaklaşa düzenlediği. "Verel Yönetimlerde Yeniden Yapılanma Semvneri'nde konuşan Içişlerı Bakanı Menteşe, yerel hizmetlerin süratlı ve etkin şekilde sunulması için o çevrede yaşayan insanların görüşlerinin alınması gerektiğini belirtti. Milli Eğitim Bakanı Nevzat Ayaz ise, yerel yönetimlerin demokrasinin okulu olduğunu belirterek verel vönetım uygulamalarında çağdaş teknik \e ilkelere uyulması gerektiğini belirtti. Ayaz, yerel yönetimlerin cumhuriyetin kuruluşundan bu yana gerçekleşen hızlı değişim sürecinın dışında kaldığını kavdederek "Verel vönetime katılımın geniş olması, izleyişin daha denıokratik ve üretken olmasını sağlavacaktır" diye konuştu. Konrad Adenauer Yakfı Türkive Temsilcisi Max Georg Meier de Türkiye'deki yerel yönetim anlayışını eleştirerek aşırı merkeziyetçilıgin bürokrasiyi çoğalttığını öne sürdü. Yerel vönetimlerın 'BİT'lerden kurtulması üerektıöinı belirten Meier. -KİT'leşen"BİT'ler, partililerin arpalığı haline geliyor" dcüi. Devlet Yönetmek... Mümtaz Soysal'ı istediğiniz gibi eleştirebilirsiniz. Ancak, onda şu üç niteliğin hakkını da teslim etmeden yapamazsınız1 . Kişilik, fikir adamlığı, ilericilik. Hak bildiği yol- da yürümek ve çekilecekse vuruşarak çekilmek; düşün- celerin çilesini yaşaya yaşaya, gelip ilerici bir dünya görü- şünün zeminine ayaklarını basmak; oradan oraya esen değişken rüzgârlara göre değil, çağının doğrultusunda ve yurdunun da çıkarlarını göz önünde tutarak bakmak olay- lara... Bunların hiçbirine sahip olmadan politika arenasında dönüp dolaşmak mümkün. Nitekim, bir alay zibidinin yap- tığı bu Türkiye'de. Ama siyaseti, insanlan aldatma ve şar- latanlık aracı diye değil de, devlet yönetme sanatı olarak aldığınızda, sizde ararlar bu nitelikleri; kişiliğiniz, fikir adam- lığınız ve ilerici konumunuz göz önünde tutulur. Politikacılığın kolay, devlet adamlığının güç olması bun- dan. Mümtaz Soysal'ın hükümette görev almasının söz ko- nusu olduğu günlerde, taşıdığı niteliklerle, şu içinde yaşa- dığımız dönemin politika anlayışının birbirine ne denli ters düştüğünü görmüş, "almasa keşke" diye düşünmüştüm. Ama aldığında da sevinmiştim sonra. Insafsız koşullar için- de de olsa, çorak bir toprakta da yürüse, kişiliğiyle, fikir adamlığıyla ve yurtseverliğiyle bir ders verecekti en azın- dan; görev aldığı dışişlerinde ise, "onurlu bir dış politika" nasıl olur, ona bir işarette bulunacaktı hiç olmazsa. Bence. başarmıştır bunu Mümtaz Soysal. Şu dört buçuk aylık süre içindeki davranışları ve yaptık- ları, bir örnekiir politika dünyamız için. Kanıtları mı? Alınız, dış dünyadaki yankılarını istifasının! "Çiller, Soysal'ın öfkeli istifa notunu memnuniyetle ka- bul etti. Ingiltere ve ABD de Soysal'ın istifası nedeniyle hiç üzülmeyecek" (The Independent); "Türkiye, tok sözlü bakanını kaybetti. Soysal, Avrupa 'ya karşı çok iğneleyiciy- di" (Guardian); "Soysal, tuîucu Çiller'e ters düştüğü için istifa etti" (Athens News); "Çiller'in Güneydoğu sorunun- da ve terörle mücadele konusunda ızlediği sert tutum, Soysal'a ters düşüyordu" (Rizospastis). Hoca'nın, kimleri sevindirip, kimleri rahatsız ettiğini gö- rüyorsunuz değil mi? Bazılarına göre "beklenmedik istifa" Soysal'ınki. Hayır efendim, bekliyordum, bekliyorduk! Istifasını verdiği gece, Dışişleri Konutu'ndaki birkaç dos- tuna söylediği şu sözler, Mümtaz Soysal'ın kişiliğini ve si- yaset anlayışını özetliyor: "Benim devlet anlayışımın dışın- daki üsluba dayanamadım. Her şey çok şahsi ve kaprisle yüriıyordu. Bu kadar kaprise dayanamazdım. Devlet yö- netmek ciddi bir iştir..." Ya bundan sonra olacaklar? Bir Ingiliz gazetesi, Daily Telegraph, "Soysal'ın istifası, demokratik reformlann yapılmasını şüpheye soWu"diye yazıyor. O yazmasa bile bizim de düşüncemiz o! Faşist 12 Eylül rejiminin 80'li yıllannın arkasından, ser- best seçimlerle kurulmuş bugünkü Parlamento'nun ve onun hükümetinin, demokratik reformlara, hem de bir an önce gitmesi, 12 Eylül'ün kirli mirasından bu toplumu kur- tarması, bir haysiyet sorunuydu da kendileri için. Demok- ratik bir düzenin kurulmasını. Avrupa adım başında istiyor; ama efendim, ondan önce biz istiyoruz: Işçisi, emekçisi, memuru, köylüsü ve aydjmyla biz! -. • Bu yolda atılmış tek olumlu adım yoktur bugüne değin. Sosyal devlet ilkesini rafa kaldıracak "özelleştirme"ön- lemlerini Parlamento almıştır; ama rafta duran demokra- tik hukuk devletını yaşama geçırecek "demokratikleşme" önlemleri orada bekliyor hâlâ. Ve bekleyecek... Görelim gerçeği artık: Ne bu parlamento ne de bu hü- kümet. bunun üstesınden gelecek tıynette değildir. Her iki- sı de. çoğunluğuyla, tutuculuğun ve genciliğın elındedir. O çevrelerın bilmedıklerinin başında gelen ise, Mümtaz Soy- sal'ın giderken söylediği şu gerçektir: "Devlet yönetmek cıddi bir iştir." Hoca. hiçbir şey yapmasa. ona çevirmiştir dikkatleri. Değeriyse pek yaşamsaldır bu işaretin... Baklan Belediye Başkam Celal Tuyji'nin başvurulan savcılıklarda soruşturmaya dönüşüyor ANAP'h başkan dincikrckarşı ctiretüyorÖMERYURTSEVEN DENİZLİ - Terörle mücadele yasa tasansı için ANAP, Meclis'te RP ile işbirliğine giderken Denizli'nin Baklan ilçesinde ANAP'lı Belediye Başkam Celal TuyjL,şenat isteyenlere karşı savaş, açtı. Tuyji'nin kaymakamlığa verdiği şikayet dilekçesi üzerine. Atatürk ve cumhuriyete karşı çirkin ve haksız saldınlarda bulunduklan gerekçesiyle birçok memur ve öğretmen hakkmda Cumhuriyet Savcılığı'nca soruşturma başlatıldı. Partisinin Meclis'te ızlediği tutum ve benimsediği politikaya karşın ilçesinde şeriat yanlısı hareketlerın üzenne gıden ANAP'lı başkan, 9 aydır dedektif gibi çalışarak Atatürk ve cumhuriyete saldıran kamu kuruluşlannda çalışan görevlilerin isimlenni kavmakamlığa bildirdi. Başkan Celal Tuyji'nin şikayet dilekçesine göre bu olaylar şö>le sıralandı: "Milli Eğitim Bakanı Nevzat Ava/'ın mart ayında ilçeve ziyareti sırasında imam-hatip lisesi öğrencileri dağıtılarak karşılamava katılmadı. Bu olaydan, imam-hatip lisesi miidür ve Partîsme Örnek başkan: Denizli'nin Baklan ilçesi ANAP'lı Belediye Başkam Celal Tuyji, Atatürk ve cumhuriyete yönelik saldırıda bulunduklan gerekçesiyle birçok memur ve öğretmen hakkında soruşturma başlatılmasını sağladı. yöneticileri sorumludur. İlçe TEK Şefi Fethi Akça, 29 Ekim Cumhurivet Bayramı'na katılmak yerine kendi görüşüne vakın kişileıie Hayat Eczanesi'nde sohbet etmevi veğlemiştir. İmam-hatip lisesi kız öğrencileri hem Cumhurivet Bav ramı törenlerine hem de 10 Kasım Atatürk'ü Anma Programı'na katılmamışlardır. Başta sağlık ocağı hemşireleri ile okullarda görev vapan birçok bav an öğretmen, mesaive başörtüsü ile gelerek Kılık Kıvafet Yönetmeli0'ne muhalefet etmektedirler. Kimse bunlara ses çıkarmamaktadır. Kavmakamlık Yazıişleri Müdürü M. Emin Çiçek, lise din dersi öğretmeni Şeref Coşkun ve bazı imamlar Şefık Sanca'va ait binada toplanarak gizli dini toplantılar vapmaktadır. Bu grup, öğrencileri sınıfta bırakma tehdidivle zaman zaman toplavarak ne olduğu bilinmeven eğitimden geçirmektedirler. İlçemizde iki eczane bulunmaktadır. Ancak Kavmakamlık \azıişleri Müdürü M. Emin Çiçek'in baskısıvla Sosyal Yardımlaşma ve Davanışma Vakfı'nın bedelini ödemeyi kararlaştırdığı reçeteler, her nedense hep Hayat Eczanesi'ne gönderilmektedir. Baklan Eczanesi'nin sahibi bu kişilerle avnı görüşü (aşımadığı için adeta cezalandırılmaktadır." 1 Baklan Belediye Başkam. olavlarla ilgili olarak "Atatürk'e ve cumhuriyetimize karşı vapılan saldırıların doruğa ulaştığı bir dönemde. dev letimi/den maaş alan memurlann bu şekilde hareket etmeleri çok üzüeü ve kanunlara avkındır~dedi. Kendisinin ANAP'tan belediye başkam seçildiğinı dile getiren Celal Tu\jı. "Ben ANAP'lıvım. Ancak partimin Meclis'teki tutumu başka diye ilçemdeki şeriat yanlısı hareketlere göz y umanıanı. Çünkü ben Atatürkçüvüm ve laikiiğisavunuvorum. Bu konudaki mücadelem dedevamedecek" dive konuştu. Baklan'da Atatürk ve cumhuriyete yönelik saldınlar gözardı edildiği için tespit ettiği olay lan resmi bir v azıv la kay makamlığa şikayet dilekçesi olarak gönderdığıni anlatan ANÂP'lı başkan. konuyu vakından ızleveceğini bildirdi. Konu ha'kkında telefonla görüşüııü aldığımız Baklan Kavmakamı Musa Işın, başkanın şikayet dilekçesmin dikkate alındığını ve Cumhuriyet Savcılığı'na suç dııvurusunda bulunduklannı söyledi. Işın. savcılık tarafından şikayet edilen memur ve öğretmenler hakkında ayrı ayn soruşturma açıldığını ve ifadelerin alınmaya başladığını da kaydetti. Musa Işın. olayları nasıl yorumluyorsunuz sorıısuna ise. "Şikavet dilekçesinde belirtilen olavların bazılan doğru. Bazılan ise gerçek dışı. Ancak buna karar verecek ve cezalandıracak olan, bagımsız vargıdır** vanıtını verdi. TEMPO 'dabuhafta Nukleer olıimün fotoğrafını Semipalatinskte cektik... TEMPO 'dabuhafta Rusya'daki nükleer santraller Türkiye'nin başına bela olacak... , s Hilnhe! LUDeraGnıbu
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear