25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SA'YFA CUMHURİYET OLAYLAR VE GÖRtŞLER 7 KASIM 1994 PAZARTESİ Ekonomide darboğazdan çıkış yolları Darboğazdan çıkmanın tek bir çaresi vardır: Önümüzdeki yıllarda ili sanayi dalına önem vermemiz gerekiyor, yoksa bu kısırdöngûden kurtulma olanağı yoktur. Bu sanayi dallan kimya ve ınakinealanlarıdır Dr. NEZtH H. NEYZİ T ürkıye son dört yıl ıçınde ust iiste iki ekorıomık dar- boğaz ıle karşılaştı. Bun- lann bınnc;>ı Körfez Sa- vaşı sonucL onaya çıktı. Hâlâ onun etklen sürü- yor. D ş ticarette büyük ortağımız olan Irakı taybetıık. Irak'tanpetrol borusu aracılı*ı ile kem ucuz ham petrol elde ediyor hem Je Habur kapısından pek çokT üıün ihraç edebilivorduk. Avrıca yüklerıicı (rrıiteahhıtı fırmalar Irak'ta pek. çok projegerçekleştinyorlardı. Irak pazamın ka;bı ekonomıye \e özellik- le Gürevdo£u ekonomısıne büyük bır sekıe -urdu. tkinci darboğaz 5 Nisan Kararlan ileoluştu ve ışler tamamen durakladı. EJuıu karşlık So\yet Rus\a"nın da- gılrnası Türhye'ye yenı kapılar açtı. Ozellule Ukrayna. Karadenız'in kuze- yinde Türkıye içın yenı bir pazar oldu. Karadeniz'ır doğusunda Rusya. Gür- cıstan ve Azerbaycan, Turkıye'de üre- tilerınıketimmaHan için yenı bır pazar oluşturdu Rssmı ıhraç )ollan dı^ında "ba\ultkareti"* denen yeni tıp bır dış- satım geliştı Sınır komşusu venı gın- şimcıler Karadenız'deTrabzon veöbur sınır kentlerme gelerek pazardan mal satın alıyor .e bu ürunlen ulkelerine gemı, açak >a da kamyonlarla taşıvor- lar. FCaradenızdekı komşulanmıza bü- yük çapta bu kayıt dışı dışsatım ışlemı uygulanıyor. Buna karşılık bazı ürünle- ri de beraberennde getıren >enı tıp tu- rist tüccar'lar daha çok dolar ile Türki- ye'den mal alıp götürüyorlar. Yolcu be- raben ticaret, bavul turızmini aşarak balya ve denklerle mal götürme biçi- mınde oluyor. Bunu Istanbul ve Trab- zon ha\ aalanlannda izleyebilirsiniz. Aynca Trabzon'dan Rusya'nın Soşi lı- manına bir yolcu gemisi ve bir feribot ile her gün mal sevkıyatı yapılıyor. Öte yandan Körfez bunalımı ile bir süre duraksamaya uğravan turizm faalı- yetı yenıden toparlanma durumuna gel- diği sırada bazı bombalı saldınlarla sa- bote edılmeye çalışıldı. Büyük rezer- vasyon ıptalleri ile duraklayan turizm. mevsım sonuna doğru tekrar canlandı. Bu arada yat turizminin güney sahılle- rımizde her yıl önemi artmakta ve ma- nnalann gitgide kalabalıklaşmakta ol- duğu gözlemlenıyor. Araştırmacılar olarak bu yıl doruk (zirve) toplantımız- da neden Ekonomide Darboğazdan Çı- kış Yolları konusunu ele aldık, onun üs- tünde durmak isterım. Yukanda açıkladığım gibi ekonomı- mızde bır yanda durgunluk varken bır yanda da bır canlılık \ar. Yıllardır enf- lasyonist bır ekonomide yaşam zorluk- lan ıçınde çabalayan kitleler ile bolluk ıçinde yaşavan yüksek gelir tabakalan ıç içe bulunmakta. Sosyal huzursuzluk- lar \e sorunlar gün geçtikçe su yüzüne çıkmakta. Ekonomimızde darboğazdan çıkış yollannı ararken bu sıkışıklığın nedenlennı ortav a koymak amacı ıle bu yılkı doruk toplantı programımızı ha- zırlamış bulunuyoruz. Türkiye'nin sanayısı, ekonomımizi darboğazdan çıkaracak bır düzeye yük- selmiştır. Özellikle tekstil sanayii çok gelişmiş ve yerlı üretılen pamuğun hep- sını ipliğe çevırdikten sonra mamul ürünleri dışsatım yapabilen bir kapası- teye ulaşmiş, günümüzde, büyük ölçü- de. yabancı pazarlamacılann markala- rı altında dış ticareti gelışmektedır. Tekstil makinelerini ve boya hammad- delerini dışandan temın etmek zorun- luluğu vardır. Tekstil dışsatımımızın ge- tırdiği dövız. makıne ve kımyevi mad- de olarak yıne dışan akıyor. Demır-çe- lik. alüminyum ve cam sanayıleri de gelişmiş, dünyanın pek çok ülkesine ürünlerımız ihraç edilebilır düzeye ulaşmıştır. Bütün bu gelişmelere karşın 1948'den beri 46 yıldır dış ticaretimız açık vermektedır. Dışsatım yavaş ya- vaş gelişirken dışalımımız (ıthalatımız) çok daha hızla artmaktadır. Sonunda 67 milyar dolar borcu olan bırekonomıyı sırtımızda taşır olduk. Bunun ağırlığı- nı hepımiz duyumsuyoruz Ekonomimize şö\ le bir kuşbakışı ba- kınca ne görüvoruz: Biz gidip malımızı satmıyoruz, onlar gelip bizden alıyor- lar. İşte bence ekonomimizin darboğa- anın esas nedeni burada yatıyor. Araş- tırma sektöriinde de durum aynı: Şim- diye kadar devamlı yabancı şirketlerin buradaki uzantıları için pazar araştır- malan yaptık. Bizim yerli firnıalar için yapılan dış araştırma çok enderdir. Bunun sonucu ne oldu? Yabancı firmalar mallarını Türk pazarına yerleştirdiler. Üstüne üstlük yerlı mar- kalan >abancı şırketler satın aldılar ve onlann pazar paylannı arttırmaya çalış- tılar. Alışkanlıklanmızı devamlı araştı- nyorlar ve ona göre ürünler gelıştirıp markalan ıle pıyasaya oturtuyorlar. Bır yandan da dünyada tanınmış markala- n, reklam v e pazar araştırmalanile Tür- kiye piyasasına sokmaya çalftiyorlar. Böylece Avrupa'da ve Amerka'da ta- nınmış bütün markaiar Türkpıyasası- na gelıyor ve satılıyor. Evet bunlann bir bölümü burada yerlı olaak üretili- yor. Fakat dikkat edin. bu ürünler için gerekli hammadde ve kinyasal katkı maddelen kesınlıkle dıştanalınıyor. Bu markalı mallarpıyasadatuundukçage- reklı katkı malları (ıthalatiy dışalımı ar- tıyor. Bizim dışsatım mallırımız genel- lıkle markasız gidiyor vedış pazarlar- da ancak o şekilde satıl.bıliyor ya da yabancı satıcı burada lendi markalı malını fason olarak yapJnyor. Dünya markalan sadsce Türkiye'de degil bütün ülkelerde a4lanm geliştiri- yor ve onlara bir bağıırlılık yaratmaya çalışıyor. Her türlü maidede bu geçer- lı, otomobilden sigarıya kadar... Her şirket kendı markası etrafında bır sim- ge yaratmaya çalışıyor. Bunun ıçın de- vamlı pazar araştırmaları ve reklam kampanyalan yapılıyor. Sanayıleşmış ülkeler kendı ürüılerinı ülkelennın imajı altında satmaya çalışıyorlar. Bu amaçla heralanda teknik \e sosyal araş- tırmalar sürdürülüyor. Bazı markaiar ulusallaşıyor ve tüketicı bunu Amen- kan mı, Japon mu, ya da Korelı mi di- ye düşünmeden alıyor ve kullanıyor. Darboğazdan çıkmanın tek bir çare- si vardır: Önümüzdeki yıllarda ikı sa- nayi dalına onern vermemiz gerekiyor. yoksa bu kısırdöngûden kurtulma ola- nağı yoktur. Bu sanayi dallan kımya ve makine alanlarıdır. Bunu ıspatlamak için size üç ömek vermek ıstiyorum. Kimya dalında maya sanayii güzel bir örnektır \e bu ürünün hammaddesi şeker sanayıınde elde edilen küspeye dayanmaktadır. Ülkemızde 1950'lerde bır tek küçük maya fabrikası varken şimdı dört büyük maya fabnkası 92 ül- keye yaş ve kuru maya dışsatımı yap- maktadır, markalan değişiktir ve paza- rın gereksinımine göre bazen kendi Türk markası ile bazen de o pazann ge- rektirdiği marka ile satılmaktadır. 30'lu yıllarda Alpullu, Turhal ve Es- kişehir şeker fabrıkalarında yan ürün olarak elde edilen küspe, pancar getir- miş olan köylünün kağnısına geri dö- nerken yüklenir ve gübre olarak tarla- lara yayması tavsıye edilırdi. Köylüler bu küspeyi pıs koktuğu için yol kenar- larına atarlardı. Bunun gibi günümüz- de Türkiye'de değerlendirilmeyen pek çok hammadde ve doğal kaynak bulun- maktadır. Ikınci örnek hem kimya hem de ma- kine sanayii ürünü olan camdır. Belçı- ka, Fransa ve Amenka'daki cam kartel- len Türkiye'ye hiçbır zaman teknik bil- gi ve kredi vermemişler, buna karşın ülkemizde cam sanayii hızla gelişmiş ve eskiden cam ıthal eden bır ülke iken şimdı dünya pazarlarına düz cam \e züccacıye satar duruma gelmışızdir. Üçüncü örnek Pendik Tersanesi"dir. KİT'lerin çoğu zarar ederken bu KlT hem kâr etmekte, hem de dünyaya hız- met vererek döviz kazanmaktadır. Ne- deni. doğru yatınm ve makıne sanayi- ıdır. Bu tersaneyı Japonlar "birlikte" yapalım hikayesı ıle bızı uzun yıllar oyalamışlardır. Kâr etmesinın nedeni basittır: Dünyanın bu yöresinde 300 metre uzunluğunda ve 75 metre genış- lığınde pek az kuru havuz vardır Bü- tün yabancı büyük gemılerbu havuzda yıllık bakımlannı yaptırmakta ve dö- viz ile hizmet satın almaktadırlar. Aynı zamanda bu havuzun gerısınde dünya- nın en modern çelık ışleme ve deniz motoru üreten makıne parkı vardır. Özel olsun. KİT olsun mutlaka uzman- laşmış makına \e kimya sanayilerimi- zi gelıştırmek gereklıdır. TARTIŞMA KIT'leri millileştirin!.. B ûyük Atatürk'ün hıç yoktan yarattıâı Klfier. lıuruluşundan bu \ana Türk ekonomısını ayakta tutmuş. özel sektörü yaratmış ve yenı Türk devletının sembolü olmuş müesseselerdır. Türkıye. bugunkü çağdaş medenıyet seMyesıne bu KlTler sayesınde ulajmıştır. 1921 yılındaçıvı yapmasmı dahı bılmeyen mıllet. KtT'lerın okul görevı sayesınde yüksek bılgı ve kabılıyete ulajmıştır. Amenka"dakı dev letın destek \e denetımındeki halka açık dev şirketlerin aksıne. Türkiye'de halka kapalı aıle şırketleri egemendır. Bu şırketler ve belırsız şahıslar. fabrıkalan değıl. arsa ve bınayı satın alarak. tecrübelı ışçıyı aılesı ıle bırlıkte sokaga bırakacaktır. Esasen. ışçı sınıfınm bıncık dayanagı KlT'lerdir. Onu bu davanağından voksun bırakıp Türk sanayıını dıkensiz gül bahçesıne dönüştürmek ıçın sanavıcılenn polıtıkacılardan daha fazla gayret sarfettıklennı görüyoruz. Özelleştırmeyı bırakın! Mıllıleştırme yapın. Bu k\\meth müesseselen, onu çalıştıranlann ellerinden almayın. Kendılerıne vennl Sebepsız yere ışsızlık ve mıllı bunalım yaratmayalım! Millıleştırme yolu ıle devlet hem ışçi giderlennden kurtulacak hem de arzuladığının en az 3,4'ünü peşınen ve gerçekçı olarak almış olacaktır. Bu nasıl mı olacak? Özet olarak açıklayalım: I) Önce devlet holdınglerı, fabnka ya da müesseseler olarak ayn ayn değerlendırilır. 2) Herbıri ıçın. belirtilen değer üzennden bırer AŞ kurulur. 3) Arazılere ımar avantajı \enlerek, o müesseseye ışletme sermayesı sağlanmış olur. 41 Şirket sermayesınde bır kısım hısse senedı. çalışanlann kıdem tazmmatı olarak kendılerıne venlır. 5) Gen kalan hisse senetlennın en az yüzde 6O'ı ılkönce, o müessesede çalısanlara ve sonra da bağh olduğu KlT personelıne; şayet kalırsa halka satılır. Bu şekilde, bedelın en az yüzde 70"ı peşın olarak alınmış olur. 6) Bakıyesı ıse, 5-10 yıl içınde ıtfa edılmek üzere devlet uhdesınde bırakılır. Bu mıktar bır nev ı kredı olup. çalışanlar tarafından zaman ıçınde faızı ıle ödenecektır. Bu amelıye sırasında. kurulan şırketın ana sözleşmesıne göre ışçı ve memurlar arasından orantılı şekilde bır yönetım ve denetim kurulu seçtınlır. Bu kurulda. devlet hıssesını temsılen de bır üye bulunur. Kanunla hısse senetlennın belırtüen bır süre ıçın dev ır yasağı konur ve bunlann kontrol esaslan getırılır. Çalışanlanna bedelı karşılığı ıntıkal ettırilen bu müesseseler, kısa süre ıçınde kâra geçecegı gıbı daha büyük bır rekabet etme gücüne de ulaşacaklanndan, özelleştırmeyi ızleyerek özel aile şırketlerınin kuracaklan tröst ve kartel sıstemıne de engel olunacaktır. Evet sajın mılletvekıllen! Kendınızı tanhı sorumluluktan kurtarmanıza ışık tutacak millıleştırme formülünü lyı değerlendıreceğınızı ümıt edıyrum. Av. Kemalettin Çelan PENCERE Yarın Karabük'te.. Devlet Bakanı Aykon Doğan, 9 ekimde Anadolu Ajan- sı'na verdiği demeçte "yılın son üç aylık döneminde be- lirtilen enflasyon hedefinin tutturvlması"n\n "istikrar prog- ramının değişmezparçası" olduğunu vurguluyor; "Özel- likle " diyor, "enflasyonda önümüzdeki üç ay için herhan- gi bir taviz ve gevşeme beklenmemelidir. Fiyat politika- sını aynı karariılıkla sürdüreceğiz." Ekim sonunda sonuç açıklanıyor: Yıllık enflasyon yüzde 137... Ekim ayında yüzde 9.5!.. " KOI(Kamu Ortaklığı Idaresi) Başkanı Tezcan Yara- mancı. 1986'dan bu yana sürdürülen özelleştirme çalış- malarının başansızlığını, gerçekçı biryaklaşımlaaçıklıyor: "Çünkü özelleştirme, gelir elde etmek için programsız, apar topar yapılıyordu. O dönemde özelleştirmenin ge- lir elde etmek için yapılacağı yolundaki açıklamalar, ka- muoyunda açıkların kapatılması için KİT'lerin satılacağı yolunda bir izlenim bıraktı. Apar topar altyapısı hazırtan- madan yapılan özelleştirme sonucunda, birçok ihale ıp- taledildi, birsonuca ulaşılamadı. Biz öncelikle özelleştir- menin altyapısını hazırlamak istiyorvz. Özelleştirme, ana- yasaya aykın değıldir. Anayasa Mahkemesi'nin iptal ne- deni özelleştirmenin kanun hükmünde kararnamelere da- yandırılmak istenmesidir. Özelleştirme bir işçi kıyımı da değildir." Doğrudur... Ancak bu 'doğru'ya kavuşmak ıçın nasıl bir kıyametten geçildiğinı unutmamakta yarar var. Eğer koalısyonun DYP kanadına, büyük sermaye çev- relerıne ve medyaya kalsaydı, "Çılleraıle şirketı"r»n hızlı yönetımınde, ünlü "Yetki Kanunu"na dayanılarak KİT'ler "apar topar" satılacaktı. Anayasa Mahkemesı, hukuku işletmiş, "Yetki Kanunu"nu iptal etmiştir; ama, Anayasa Mahkemesi Başkam'na bu nedenle saldırıların mürekke- bı daha kurumadı. " Peki, bundan sonra ne olacak?.. Hükümetin bir ayağı çukurda... Başbakan Çiller'in tüm çabası, bır an önce "özelleş- tirme Yasası "nı Meclis'ten çıkanp hazırda bulunan ilk müş- terıye PTT'nin T'sıni satarak gelir sağlamak, 1996'ya ka- dar koltukta kalabilmek... Ne var ki "özelleştirme"nm insan ve topluma yönelik bo- yutlarını hiçe sayan bir yönetimle kamuoyunun desteği sağlanabilir mi? Ankara'da bürokratların yapabıleceklerı fazla bır şey yok; ama, aklı başında kışiler ülkede neler olup bittığini kaygıyla ızliyorlar. Toplum tepkısız görünüyor. Ancak bu sessizliğın ardında saatli bir bomba mı kuru- luyor? Fikır adamları düşünceleri yüzünden hapıstedir, terörleseçim ıç ıçedir, Meclıs çalışamıyor, enflasyon yük- seliyor.. Kentler ayaklanmak üzere.. Kime, neye karşı? Özelleştırmeye!.. " Zonguldakeylemegeçiyor... Zonguldak işçısiyle işverenıyle, sağcısıy la solcusuyla bir yumruk oldu... Karabük Şehir Meclısi karar aldı; yann şehirde hayat du- racak; aileler çocuklarını okullara göndermeyecek, esnaf siyah kurdele takacağı dükkanında alışveriş yapmaya- cak, araç sahiplen (yalnız taksıler değıl) kontak kapata- cak... Karabük Emniyet Müdürlüğü de Şehır Meclisi'ni "halkı MArkası 6. Sayfada Birayı "bira" yapan kuruluş: . r'anr"; ; )\ il -.(vı (I- .ıb OLU Efes'ı "Efes" yapan efl'-önemli kunıluşlardan biri de Anadolu Biracılık Malt ve Gıda Sanayii A.Ş. Çünkü bu Efes kuruluşu, aynı zamanda birayı "bıra" yapan temel hammaddeyi, yani "malt"ı uretiyor! Anadolu Malt, sadece Efes bira fabrikalarının ıhtıyacını karşılamakla kalmıyor. Dunyadaki pek çok buyük üretici de, malt ihtiyacını, bu önemli Efes şirketinden sağlıyor. Anadolu Malt ve Gıda Sanayii A.Ş. aynı zamanda, Efes'in ve ülkemizin büyük ekonomik potansiyelini temsil edıyor. Bugunler için, yarınlar için... fi i Efes Püsen, bır Anadolu Endustn Holdıng kuruluşudu.l
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear