23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
5 KASIM 1994 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Hükümet, toplusözleşmefarklarını ödemeyince 600 bin işçinin açtığı davalar sürüyor Selüloz-lş Sendikası'nın SEKA işvereni hakkında 7.060 işçi adına açtığı davalardan ilkinin işçi lehine sonuçlanmasının ardından. Harb-tş Sendikası da 25 bin üyesi adına yargı mücadelesi başlattı. Binlerce işçi, alacak peşinde •Toplusözleşme farklarını ödemeyen hükümeti, faizle birlikte ödeme yükümlülüğü altına sokan yargı karannın gerekçesinde, 'Toplusözleşme, imzalayan taraflan bağlar' deniyor. GÜNEŞ GÜRSON ANKARA - Kocaelı l. Iş Mahkemesı. ücret farkı alacaklannın ışletme faızı ek- lenerek ödenmesı yolunda karar alırken hükümetin toplusözleşme farklarını öde- medığı benzer durumdakı 600 bin kamu işçısinın temsilcılerince aç'ılan davalar sü- rüyor. Hükümetin 6 ay süreyle dondurdu- ğu sözleşme farkları konusunda SEKA ış- vereninin yüzde 30 zam yapılmasını öner- dığı öğrenildi. De\ let Bakanı BekirSami Daçe. "işci- nin nzası olmadan, toplusözleşmenin bo- zulamayacagı "gerekçesme dayandınlan yargı karannı incelemeye aldıklannı be- lirterek "Fark ödemeleıi bu ayın 15'in- den itibaren, normal ularak yapılacak. Mahkeme karanndan dolayı ne \apılaca- ğını, Yargıtav karar \erdiği zaman düşü- nürüz" dedı. Hükümetı, toplusözleşmelerden doğan ücret farklarını 6 ay geç ödeme kararı aldığında uyaran AN,ÂP Grup Başkan- vekılı Hasan Korkmazcan, Kocaelı lş Mahkemesı'nin kararıyla meydana gele- cek kamu zararının sorumlulara öde- tılmesını ıstedı. Selüloz-lş Sendikası'nın açtığı davada alınan kararın arkasının geleceğini \e binlerce ışçınin yasal yoldan alacaklarını tahsil edeceğıni ifade eden Korkmazcan. "İşçi haklan son kunışuna kadar ödenmelidir. Hükümetin \asalara Ücret artışı, enflasyona endekslenmeyecek Ucretlere IMF tarifesiESRA YENER A.NKARA - Başbakan Tansu ÇiUer'ın, 'mcmurun enflasyona ezdirilmeyeceği' sözüne karşın. Uluslararası Para Fonu'na (IMF) sunulan nıyet mektubunda. ücret artışlannın geçmiş enflasyona endekslenmesi uygulamasına 'son verilecegi' bıldirıldı. Hükümetin. 1995 yılı ıçın yüzde 22.5 düzeyinde açıkladığı enflasyon hedefıne endekslı maaş artışı öngörüsünün de IMF ıle yapılan anlaşma çerçevesinde programlandığı ögrenıldı. Uzmanlar. hükümetin bu vaadinin. çalışanlann 1994 yılında enflasyon karşıstnda ugradığı kayıpların karşılanmayacağının bır göstergesi olduguna dıkkat çektiler. IMF uzmanlannın da onayladığı bu programla özel sektörde de ücret artışlannm düşürülerek malıyetlerın azaltılması hedeflenıyor. Ekonominın koordınasyonundan sorumlu De\let Bakanı Aykon Doğan'ın ımzasıyla "stand-by" kredı anlaşması ıçın IMF'ye sunulan niyet mektubunda. ıstıkrann saglanmasına yönelik olarak kamu sektöründe ücret artışlannm geçmışe yönelik enflasyon oranına endekslenmesi uygulamasından vazgeçileceğı vaadınde bulunuldu. Ücretlenn artış oranlarının ıstıkrarönlemlerı çerçevesınde belırlenecegı kaydedılen mektupta. bu koşullann sendikalarla da görüşülerek kamuoyuna duyurulacağı bıldirıldı. IMF uzmanlannın. nıyet mektubunu ıncelejerek "stand-bv" kredı anlaşmasının onaylanması yolunda karar bıldirdiklen raporlannda da. hükümetin, ücret politikasını katı bir şekılde kontrol edecegı yolundakı \aadinın olumlu karşılandıgı belirtıldi. Raporda. "Hükümetin bu u\gulaması, enflasjon beklenrisini önleyerek özel sektörde de ücret oranlanmn düşük tutulmasını sağlavacaktır. L'cret oranlanmn düşük rurulması. mali>etlerini düşüriirken üretimin artmasına yardımcı olacakür" dendı. Memur maaşlarına bu \ ıl v üzde 30 ile yüzde 60 arasında vapılan zam, > ılın ılk lOayında >üzde 96 oranında gerçekleşen enflasyonla birlikte eksıye düştü. Hükümetin. 1995 yılının ılk 3 aylık dönemı ıçın memur maaşlarında yapmayı öngördügü yüzde 15 oranındakı artış bıle memurun geçen 10 aylık dönemde yüzde 35 ıle yüzde 65 oranında düşen alım gücünü enflasyon oranında yükseltmeyecek. uymaması sonucu kamunun uğra\acağı zarar. buna bilerek sebep olanlardan tazmin edilmeüdir" dedı. Türk-Iş"e baglı Selüloz-lş Sendika- sı'nın SEKA işverenı hakkında 7.060 iş- çi adına açtığı da\alardan ılkının ışçı le- hıne sonuçlanmasının ardından, Türk-lş'e bağlı Harb-lş Sendikası'nın 25 bını aşkın üyesı adına başlattığı yargı mücadelesıne, bazı sendıkalar da şube düzeyinde katıl- dı. Tekgıda-lş Sendikası tstanbul 5 No'lu Şubesf nın Pasabahçe'de dava hazırlıkla- n sürerken Türk-lş Genel Başkanı Bay- ram MeraJ'ın teşkılatı olan YoMş Sendi- kası'nın Istanbul 1 No'lu Şubeside 2.500 üyesı adına Karayollan Genel Müdürlü- ğü hakkında yargıya başvurma kararı al- dı. Merai'ın, Şube Başkanı Ercan Atma- ca ve dığer şube yöneticilerini 2 ay sürey- le ıhraç etmesının ardından. Merai'ın ona- yı dışında alınan karar dogrultusunda. şu- benin Istanbul Barosu ıle temasa geçtıgı ögrenıldı Şube Genel Teşkilatlanma Sekreten Ali Eraslan. Istanbul. Edırne. Adapazarı. Ko- caelı. Gelibolu. Kırklareli. Tekırdag \e Çanakkale'deki ışçılerın 7kasım pazarte- sı günü. Karayollan Genel Müdürlügü I. Bölge Müdürlügü'ne toplu dılekçe vere- rek sözleşme farklarının ödenmesını ıste- yeceklerını. hafta ıçınde de iş mahkeme- lennde davaların açılacagını söyledı. Eraslan. Yol-lş Genel Merkezı'nın şube- nın bu kararını onaylamadığına da dıkkat çekerek bu nedenle yargı masraflannı sen- dıkanın degıl. işçılerın karşılayacağını söyledı. Eraslan, farkların 6 ay süreyle dondurulmasının. sendıkacıların görev sürelenyle ılgılı yasal değışıklık konusun- da hükümetle pazarlık etmelerının sonu- cu olabılecegını de ılen sürdü. Hak-lş Konfederasyonu'na baglı Öz- çelık-lş. Özgıda-lş \ e Özağaç-lş Sendıka- ları da35 bin ışçı adına 100pilotda\aaç- tılar. Özçelık-lş Sendıkası'nın Karabük ve Iskenderun Demır Çelik Işletmeleri AŞ içın açtığı da\alann karar aşamasına gel- dığı ve önümüzdekı hafta sonuçlanacağı belırtılirken Özgıda-lş Sendikası Et Balık Kurum ve Süt Endüstrisı Kurumu. Öza- gaç-lş Sendikası da Maden Teknık Arama Enstıtüsü'ne (MTA) toplusözleşme ala- cak davası açtı. Kocaeh 1. Iş Mahkemesfnın öncekı günkü duruşmada alınan kararın gerek- çesı. dün vayımlandı. Hakım AliGüzel'ın gerekçelı kararında. toplu ış sözleşmesi- nın. "işçi için \asa hükmünde" olduğu \ urguiandı. Kararda. "Başbakanlıkgenel- gesinin toplu iş sözleşmesinden kaynakla- nan ücret zammı farkını kaldırması. don- durması >e\a ertelemesinin \asalara \e toplu iş sözleşmesinin \aphnm gücüne u\- gun olıip olma>acağının tartışma konusu •'olduğu ka\dedılerek toplu->özleşmelerın "imzalayan taraflan bağladıgT belirtıldi. Öte yandan. SEKVnın mahkemeye sundugu savunmada. "genel hükümler çerçevesinde işçi alacaklarına yüzde 30 oranında faizu\gulanabileceğj"nın ka\de- dıldıgı belırlendı. Başbakan Tansu Çüler'ın genelgesıne göre SEKA'nın ışçılere 15 ocaktan ıtıba- ren 6 mılyar lıra faızsız fark öderneM ya- pılması öngörülüyor. Zonguldakh, dayanışmayı güçlendiriyor•Kömür ocaklan ve Karabük Demir Çelik Fabrikasrnın kapatılmasını, Erdemir'in de satışını engellemek için oluşturulan Zonguldak Temsilciler Kurulu gazetemizi ziyaret etti tstanbul Haber Servisi- Zon- guldak halkı. kömür ocaklan ve Karabük Demir Çelik Fabrika- sı'nın kapatılmasını, Erdemir'in ise blok satışını engellemek için dayanışmayı güçlendiriyor. Zon- guldak'ta tüm sendika, parti ve demokratık kitle örgütlerinin ka- tılımıyla oluşturulan Zonguldak Temsilciler Kurulu, "Siyasi çı- karianmızı bir kenara bırakarak tekvücut olduk. Özvariıklanmı- a yabancılara peşkeş çektirtme- yeceğiz'" dedı ler. Sözcülüğünü Zonguldak Be- ledıye Başkanı Zeki Çakan'ın yaptığı ve aralannda partı, sen- dika, oda, baro, esnaf ve işveren derneklerinin de bulunduğu top- lam 32 örgütün katılımıyla olu- şan Zonguldak Temsilciler Ku- rulu, dün gazetemizi ziyaret etti. Gazetemız Yönetim Kurulu Başkanı AlevCoşkun,yazarlan- mız İlhan Selçuk, Şükran Keten- ci ve yazıişleri müdürlerimizden Dinç Tayanç ıle görüştü. Temsilciler Kurulu üyeleri, kömür ocaklannın, Karabük De- mir Çelik Fabrikası'nın kapatıl- Zonguldak Temsilciler Kurulu, 'Sivasi çıkaıianmızı bir kenara bırakarak tekvücut olduk. Özvariıklanmızı yabancüara peşkeş çektirtmeyeceğiz' dediier. (Fotoğraf: KAAN SAĞANAK) masına ve Ereğlı Demir Çelik Fabrikasrnın ise blok satışına izin vermeyeceklerini açıkladı- lar. lşletmelerin kapatılması ha- linde, Türkiye'nin bağımsızlığı- nın zedeleneceğıni \e dışa ba- ğımlı hale geleceğini vurguladı- lar. Dünyada kömüre daha çok ihtiyaç duyulmaya başlanan bir dönemde daha 100 yıl üretim ya- pılabilecek kömür ocaklannın IMF ve Dünya Bankası'nın iste- ği dogrultusunda kapatılmaya çalışıldığını kaydettiler. Temsilciler Kurulu'nun söz- cülüğünü yapan Zonguldak Be- lediye Başkanı Zeki Çakan, tü- müyle özelleştirmeye karşı ol- madıklannı belirterek şunlan söyledi: "Kömür gibi, demir çe- lik gibi stratejik alanlarda özeüeş- tirme uygulanamaz. Bu bir milli servet. Kömür ocağını önce ka- patıp sonra istediğinizde açamaz- sınız. Yüksek fınnlan söndürür- seniz yeniden > akmanız yıllannn nalır." Zonguldak'ta bugüne kadar vaatedilen.ancakbirtürlüyapıl- mayan yatınmlann, işletmelerin kapatılmasına alternatif olama- yacağını da sözlerine ekleyen Çakan, "Zonguldak'ın 100 bin işsizi var. Yatınm yapdacaksa on- lar için yapıhr" dedi. Çakan, Başbakan Tansu Çil- ler ve Başbakan Yardımcısı Mu- rat Karayalçın ile yaptıklan gö- rüşmeler sırasında ise kendileri- ne olumlu mesajlar verilmediği- ni söyledi. K.arayalçın'ın,"Han- gi hükümet gelirse gelsin bu ka- rarları almak zorunda" dediği- ni kaydeden Zeki Çakan. Başba- kan Çıller'in ise kendi onayıyla hazırlanan Zonguldak raporu için "Haberim yok" dediğini açıkladı. Öncelikle kapatılmak istenen Armutçuk ve Amasra kömür ocaklan hakkında bilui veren es- ki TTK Genel Müdürü ve TTK için oluşturulan komisyon üyesi Mehmet Korfal da mıllı ser\et olan bu işletmelere patron zihni- yetiyle bakılmaması gerektiğını söyledi. Havzada 1 mılyar 300 milyon ton üretilebilir kömür bu- lunduğunu. ancak Türkiye'de ye- raltı üretimi yapabilecek firma- nın ise olmadığını belirtti. K.or- fal. "Bakın her \erde özel sektör yerüstüne yakın yerleri satın alı- yor. Çünkü yeraltı üretimi yapa- mıyor.Bu ocaklan işletebilecek firmayok"dedi. Temsilciler Kurulu'nun diğer üyeleri yaptıklan konuşmalarda. Zonguldak'ın hükümetin yanlış bulduklan karanna karşı kenet- lendiklerini ve birlikte mücade- le edeceklerini açıkladılar. Bu mücadelenin Zonguldak'ın dışı- na taşınması gerektiğinı belirten temsilciler. medyanın Zongul- dak aleyhine yarattığı kamuoyu- na doğru bılgiler ulaştırılması zorunluluğunu vurguladılar. Yazanmız İlhan Selçuk'un so- rulannı yanıtlavan temsilciler. Zonguldak'ın kaderi hakkında karar verileceği zaman bölge halkı ile birlikte \e onlann da kabul edebileceği kararlar veril- mesi gerektiğini söylediler. Nazuıı Hikmet'e yurttaşhk hakkuu iade girişimi Nazım'a yurttaşhk hakkı ve mezannm Türkiye'ye getirilmesi, hükümet gündeminde Nazım'ın mezannın Rusya'dan getiril- mesi girişimi olumlu karşılanıyor. Haber Merkezi - Kültür Bakanlığı, Nazun Hikmefin Moskova'daki meza- nnın Türkiye'ye getirilmesi ve yurttaş- hk hakkının geri verilmesi için girişim- lerde bulunma karan aldı. Nazım Hik- met Kültür ve Sanat Vakfı Genel Sek- reten Kıymet Coşkun, girişimin. 'ül- kenin ayıbını ortadan kaldıracagını" söyledi. Timurçin Savaş, Nazım'ın mezan- nın Rusya'dan getirilmesi konusunu, girişimde bulunulması olumlu, ama geç kalınmış bir karar olarak değerlen- direrek "Bu işlemlereşzamanlıyürütü- lebilir. Vatandaşlık hakkının veriunesi- nin Bakanlar Kurulu karan ile nıüm- kün olup olmadığını araştınyoruz" de- di. Savaş, Soçi'de Karadeniz Ülkeleri Kültürel Işbirliği Toplantısı'nda Rusya Kültür Bakanı Evgeny Sidorov ile gö- rüşerek Nazım Hikmet'in mezannın Türkiye'ye getirilmesi için resmen baş- vuruda bulundu. Savaş, bu yöndeki ça- lışmalar hakkında şunlan söyledi: "Nazım'ın vasiyetiniyerinegetirmek bizün görevimiz. Bütün dünvanın bü- yüklüğünü kabul ettiği bu şairimizin vasiyetini yerine getirmek için çalışma- larunızsürüyor. Hukukçulanmızaraş- tırryor. Vatandaşlık hakkının geri verilmesi ile mezannın Türkiye'ye getirilmesi ça- lışmalan birlikte yürütülüyor. Vatan- daşlık hakkının yeniden \-erilmesi Ba- kanlar Kurulu karan ile mümkün mü, bunu araştınyonız. Yasa ile gecikebile- ceğini, Bakanlar Kurulu karan ile va- tandaşlık hakkının iadesinin daha ko- lay olabileceğini düşünüyoruzT Girişim için ne dediier? Bakanlığın bu girişimi. çeşitli tepki- lere neden oldu. Bazı bilim adamlan ve yazarlar, girişimi yerinde. bazılan da yanlış buldu. IÜ Iktisat Fakültesi ögre- tim üyesi v e gazetemiz yazan Prof. Dr. Toktamış Ateş, bakanlığın girişimi hak- kında şunları söyledi: "Nazım Hik- met'in mezannın Türkiye'de olması hem vasiyeti açısından olumlu ve gerek- li bir husus, hem ülkenin kendisine bu kadar bağlı bir evladını bağrına bas- ması açısından anlamlı bir harekettir. Nazun Hikmet'in Türkive'ye olan de- rin sevgisini yadsımak mümkün değil- dir. Kaldı ki Nazım Hikmet belli bir ide- olojinin değil, Türkçenin şairidir." Siyasilerin, sanatçılan kendi propa- gandalannı yapan yapmayan diye ay- nmatabi tutmalan durumunda 'babar- lık etiketi'nden kurtulamayacaklannı ve karan gecikmış olarak nitelendiren yazar Çetin Altan, "Siyasetçilerin, sa- natçılara ille 'Bizim propagandamızı yaparsan bu memleketin edebiyatçısı sayılırsın' gibi bir yargıçlıkyapma hak- kı yokrur'" dedi. Yazar Abdurrahman Dilipak ise Na- zım Hikmet'in mezannın Türkiye'ye getırilmesinin normal olduğunu belirt- ti ve "İnsanlanndoğduklan topraklar- da yaşama ve ölme haklan vardır. Bu çerçevede Vahdettin'in mezannın da getirilmesi gerekir. Geçmişle övünmek ya da dövünmek değiL, geçmişten ders almak gerekir" dedi. Emeklı Prof. Dr. yazar Ayhan Songar da Nazım Hik- met'in büyük bir şair olduğunu, yaşa- mınınbirdönemindesanatınıpolitika- nın önünde verdiğini savlayarak şunla- n söyledi: "Moskova'ya gittiğim zaman meza- nnı ziyaret ettim. Ancak bugünkü po- litik ortamda Hikmet'in mezannın Türkiye'ye getirilip burada birtakım politik karışıklıklara sebebiyet vernıc- si ve bazı eylemler için sembol olarak kabul edilerek isrisnıar edilmesi müm- kündür. Bu sebeple bugünkü sivasi or- tamda böyle bir hareketi yersiz ve zamansız buluyorum." TOKTAMIŞ ATEŞ Saldırı Genişliyor Geçenlerde günlük bir gazetede okuduğum bir haber; doğrusu basınımızda, beklediğim kadar ilgi uyandırmadı. Bu haberde bütçe yasasına eklenen bir listeye göre han- gi işçilerın memur statüsüne geçirilecekleri belirleniyordu. Listede yüzlerce unvan vardı. Ve bu unvanları taşıyan in- sanlar önümüzdeki yıl iki seçenekle karşı karşıya olacak- lardı. Ya memur olmak ve akçalı avantajlarının önemli bir bölümünü yitirmek, ya da ışsiz kalmak. Aslında duyulmuş-işitilmiş şey değıldir. Memurların işçi statüsüne geçmek ıstediklerı, işçilerın memur statüsüne geçmek istemedıkleri tek ülke herhalde Türkiye'dir. Ama bu komik durumu ortaya çıkartan şey. sendikal haklarını demokratık olarak kullanan işçilerın, sofralarındaki ekme- ği biraz daha büyütmüş olabilmelerine karşıhk, hiçbir de- mokratik hakkı olmayan memurların bundan yoksun kal- mış olmalarıdır. Bir kamu kurumunda çalışan 25 yıllık avu- kat ağabeyim, ilkokul mezunu çaycısından daha az maaş alırsa, o memlekette işler 'şirazesinden çıkmış' demektir... Işçı statüsünden memur statüsüne geçırilecek olan in- sanlar arasında çok ilginç meslekler de var. Şoför, bekçi, onarım amırı, çaycı, aşçı, teknısyen. hastabakıcı, labo- rant, inşaat teknısyeni, kapıcı, mutfak işçisi, ziraat teknıs- yeni vs.'nin yanı sıra itfaıyeciler de memur statüsüne so- kulacak görevliler arasında. Zaten bugünkü yazımı biraz da ıtfatyeci arkadaşların haklı isyanlarını dile getirmek üze- re kaleme alıyorum. Aslında günümüzde, kamu kurumlarından birinde işe gi- ren bir insanın işçi mi, yoksa memur mu olacağı, eldeki 'kadroya' göre belli olan bir şey. Eğer daktiloya gereksi- nim varsa ve daktilo kadrosu yoksa, çaycı kadrosuna alı- nan bir hanım kız, pekala daktilo olarak çalıştırılabiliyor. Üs- telik işçi kadrosundaçalıştığı ıçın, aynı odadayeralan me- mur kadrolu arkadaşlarının iki katı ücret de alabiliyor. Ama işin başlangıcında, belırlı görevlilerin işçi mi, me- mur mu olarak istihdam edıleceklerı hususu belirlenirken, sanıyorum yapılacak işın nitelığıne bakılmıştı. Ve 'bilfiilbe- denen' yapılacak ışlerin 'işçi' statüsüne göre, masa başı işlerinin de 'memur' statüsüne göre düzenlenmesi esası getirilmişti. Eğer ölçü ve 'kıstas' buysa. yeni getirilmek is- tenen düzenle ciddi mantıksızlıklar yapılıyor demektir. 'Mutfak işçisi' adındakı görevlı, nasıl memur sayılabilir? Böyle saçma şey olur mu? Kım yapmış bu listeyi, nasıl yap- mış?.. Geçenlerde Belediye-iş'ın itfaıye Şubesi'nden, Genel iş'ten ve İtfaıye Mensupları Eğıtim-Kültür ve Yardımlaşma Derneğı'nden arkadaşlar geldıler Hakh olarak ateş püs- kürüyorlar. "Hocam bızi nasıl memur statüsüne sokarlar" diye soruyortardı. Aynca Istanbul ıtfaiyesının ve ıtfaiyeci- sinin koşullannı ve çektikleri sıkıntıları da dile getirdiler. Gerçekten, ateş düştüğü yerı yakıyor Bazı 'düzenlemele- ri' yapan kişiler, salt rakamlara bakmakla yetinmemeliler. Biraz da o rakamların ardındakı 'ınsanı 'düşünmek ve dik- kate almak gerek. Türkiye düzeyındeki sayıyı bilmiyorum ama, Istanbul'da çalışan ve 'itfaıyeci' sıfatını tasıyan ınsan sayısı 1511. Di- ğer büyük kentlerimizle ve küçuk birimlerle beraber bu ra- kam olsun olsun beş-altı bin olsun. Şimdi biraz daha az ücret ödemek için, bu ınsanlar da memur statüsüne so- k'ulmak istenıyor. Oysa ki itfaîyecilik bayağı bır özverı işi. Her şeyden ön- ce fiziksel olarak süreklıtoırtehlıke içtndesıntz. Sadece ls= tarrbafda 1984-1994 arastnda tş kazasrnda öten ıtfaıyeei sayısı 22. Ayrıca yüzlerce itfaıyeci de cıddı- biçımde yara- lanmış ve hastalanmış. Bunlar arasında en önemli oran, duman boğulmalarının oluşturduğu oran. itfaiyeciliğin doğası gereğı ortaya çıkan ya da ortaya çıkması kolaylaşan başka hastalıklar da varmış. Bunlar arasında baş sırayı tutanlar; tüberküloz, kanser ve kroner hastahkları. Ve bunların tümünun baş nedeni itfaiyeciliğin doğası ve çalışma koşullan. Şimdı 'bilfiil bedenen' çalışan bu insanları nasıl memur statüsüne sokarsınız? Konuyu, gazetemiz işçi sorunlarmın uzmanı sevgili Şük- ran Soner'e açtım. "Budabırşeymı?"dedi. "Türkiye'de şu anda memur kadrolarında çalışanlann büyük çoğun- luğu zaten uluslararası tanımlamalara göre işçi tanımı içi- ne girer." Doğrusu ınanılır gıbı değil... Bizim "Batı standartlanna" çok meraklı kimi 'demokrat' arkadaşlarımız; nutuk atarken mangalda kül bırakmazlar ama, çalıştıkları gazetelere sendika sokulmamasından hıç rahatsız olmazlar. Onlann patronları, "En büyük pat- ron "dur. Ama gene de çok demokrattırlar. Memur yapılmak iste- nen işçinin dramı bir yana, kendilerine yemek pışiren işçi- nin sorunlarmın bile örgütlü bir bıçimde çözülmesini umur- samazlar. Itfaiyede de yangın çıkıyor. Kıme ne... TBMM İSKİ Araştırma Komisyonu Ayamama Deresi'nde inceleme İstanbul Haber Servisi - TBMM İSKİ Araştırma Komis- yonu üyeleri. Ayamama Deresi ıslah çalışmalannda müteahhı- te yaklaşık 75 milyar liralık faz- la ödeme yapıldığı iddialan için olay yerinde in- celernede bulun- du. Müteahhit Şetat Şirketi yet- kılileri. kesin he- saplar çıkanıl- madan mılletve- killerininincele- mede bulunma- sını "şov"olarak nitelendirdı. Milletvekilleri- nin. inceleme yapabilmek için getirttikleri ka- nal makinesi. şirket yetkilileri tarafından arazi- alınmak tSKİ'den 30 milyar lirayaya- kın alacaklan bulunduğunu. bu yüzden ışi bir süre önce durdur- duklannı belirten Şirket yetki- hsı Koral Korkut. "İkitelli'den Atakö\ 'e kadar uzanan 13 kilo- ve ıs- tenmemesı üze- rine demir kapı kırılarak içeri a 11 n d ı. C e m a 1 Öztay lan baş- k a n 11 ğ ı n d a k i TBMM Araştır- ma Komisyonu üyeleri dün Istanbul Ataköy'de- ki Ayamama Deresi'nde yapı- lan ıslah çalışmalannı yerinde incelemek üzere şantiyeye git- tı. tncelemenin nedeni için ga- zetecılere bilgi \eren Cemal Öztaylan. Ayamama Dere- si'nde yapılan ıslah çalışmala- nnda müteahhite yaklaşık 75 mılyar lira fazla ödeme yapıldı- ğına ilişkin müfettişlik raporla- n olduğunu belirtti. Müteahhite 75 miharlık fazla ödeme yapıl- dığı öne sürülüyor. metrclik Ayamama Deresi'nin ıslah edilmesi istenen böiümleri- nin yüzde 85'ini tamamladık. ^'apılmadığı iddia edilen işler \arsa bu, ancak kesin hesapla ortaya çıkar" dedı. Komisyon üyelen. dere yatağı kenarlanna yapılan stabilize dolgunun ne kalınlıkta yapıldığını incelemek için getirttikleri k.ııul makine- si. yetkililer taratından araziye alınmak ıstenmedı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear