Catalog

S KASIM 1994 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA VJÜNÜNTI TELEVIZYON 17 ILMLERİ 10.10 MUZİKAL 10.30 Kanal6 DUYGUSAL 11.00 Kanal D MACERA o 72.00 Show TV DUYGUSAL 12.40 Kanal 6 O 12.50 atv DRAM 13.10 TRT1 MELODRAM 13.10 TRT INT MACERA 73.70 Kanal D DRAM V4IACERA 14.00 Interstar DUYGUSAL 74.30 atv DRAM Mor Yağmur (Purple Raın)- Bir 'yükselenpopyıldızı' öyküsü, sa- dece Prince hayranlanna. Yn: Albert Magnoli. Oyn: A. Kotero, M. day (1984, 111 dk). Kadın Parmağı Başrollennı Eşref Kolçak ve Tijen Par'ınpaylaştikla- n 'Kadın Parmaği' adlı film, iki oyuncunun meraklı- lan için. Kaptan Derek'in Hazinesi (Legend of the Sea Wolf)- Yönetmen Rudolph Ma- te'in fllmografisinde bu filmi göremedik. Oyn: Rod Taylor, Keith Mitchell. A 577'de geçen bir serüven. Yavrum Kızlan sayesinde milyoner olan fakir ailenin öyküsü. \ önetmen Orhan Aksoy. Oyuncular Ayşecik ve Me- tin Serezli. Çocuk Sevgisi (For Love A Child}- Avustralyalı Kevin Dobson'un yönetip oynadığı fılmini kaynaklarda göremedik. Ka- nal 6'ya göre iki ailenin trajik öyküsü... Kenarm Dilberi Cinayetle yargılanıp sonund? suçsuzluğunu ispat eden gencin öyküsü. Yönetmen Osman F. Seden. Oyuncu- lar Türkan Şoray ve Göksel Arsoy (1966). Erkek Arkadaş (American Boy Friends)- 1960'lar'dadörtgençkız, birdügün ıçın Kanada'dan ABD'yegelir. Yn: S. Wil- son. Oyn: Margaret Langrick, John Wildman (1989). Sevgili Dayım Macera seven oir adam bir otobüs yolculufunda bek- lenmedik olaylarla karşılaşır. Yönetmen Zeki Ökten. Oyuncular Tank Akan ve Hale Soygazi. Garip Kuş Birheykeltıraşla intihareden kansının öyküsü. Yönet- men Yücel Çakmaklı. Oyuncular Ediz Hun ve Necla Nazır(1974). Bonanza (Bonanza - The Next Generation)- TV Filmi. Bonan- za ailesinin yeni kuşagının öyküsü. Yn: Jerry Jame- son. Oyn: Michael London Jr, Dean Stockwell (1993). Suçlu Gençlik Hülya Avşar ile Kenan Kalav'ın başrollerini paylaş- tıklan duygusal bir film. Daha önce de birkaç kez ay- nı kanalda ekrana gelmişti. Yönetmen Orhan Elmas. Çok Uzaklarda (Far Worth)- Bir Amerikan ailesi içınde yaşanan ça- tışmalar. Yn: Sam Sheppard. Oyn: Jessica Lange, Charles Duming, Tess Harper (1988, 90 dk). GeceBaskını (Night Raiders)-TGRT'ninyönetmeninibelirtmedi- ği film, yeni geliştirilen bir silah çevresindeki geliş- meleri anlatıyor. Oyn: A. Bauman. Başka Tann'nın Çocukları (Chiidren of a Lesser God )-Sagır ve di Isizler okulu- nun yeni öğretmeni, bir öğrencisine aşık olur. Yn: Randa Haines Oyn: W. Hurt, M. Matlin, (1986). Paıiayan Tepeler (The Painted Hifts)- 1870'lerde geçen film, akıllı kö- pek Lassie'nin bir serüvenini anlatıyor. Yn: H. F. Kress. Oyn: P. Kelly, B. Covvling (1951, 65 dk). TekKişilikOrdu (Kill and Kill Again)- Bir doktor, insanlan denetim altına sokan bir ilaç keşfetmiştir. Yn: Ivan Hall. Oyn: James Ryan, Anneline Kriel (1981, 100 dk}. Nokta ile Virgül Paldır Küldûr ' u Ikı şarkıcıya aşık olan iki haylaz arkadaşın macerala- n. Yönetmen Oksal Pekmezoğlu. Oyuncular Abdul- lah Şahin \e Enver Demirkan (1979). Sezercik Aslan Parçası Tecavüza uğrayan kadın evınden kovulur. Yönetmen Memduh Ün. Oyuncular Sezer tnanoğlu, Hülya Koç- yiğitve Ediz Hun (1972). Yıldız Savaşlan 2 (The Empire Strikes Back>- Yıldız Savaşlan'nın bu ikinci filmi de çok başanlı. Yön: I. Kershner. Oyn: Harrison Ford, M. Hamill, C. Fisher (1980, 124 dk). Ölümcül Günahlar (Mortal Sings)- Günah çıkaran katilin ıtiraflan, rahi- bi zorduruma sokar. Polisiye mekaklısına. Yön: Brad- ford May. Oyn: Christopher Reeve, R. Briggs. Ayrıntıh bilgi yanda Herkül'ün Maceralan (Ercole / Hercules)- Herkül, kötü kral Minos'u dize getirmeyı başanr. Yn: Luigi Cozzi. Oyn: Lou Ferrig- no, Mirella D'Angelo, S. Danning(1982, 99 dk). Talih Kuşu Büyük ıkramıye çıkan bileti kaybeden adam çevresin- dekileri kandınr. Yönetmen Kartal Tibet. Oyuncular Kemal Sunal ve Yasemin Yalçın (1989). AşkAyini (Love Rutual)- HBB, bülteninde fılmin yönetmeni, oyunculan ve konusu hakkında bilgi vermemiş. Ne çı- karsa bahtınıza... BaşBelası Bir bestekarla sevdiği kız uğnına intihar etmeyi iş edinmiş bir garibanın öyküsü. Yön: K. Tibet. Oyn: Ze- ki Alasya, Metin Akpınar, Mine Koldaş (1982). 22.50 / TRT 2 / iki Film Birden Ayruıtıh bilgi yanda 14.30 ÎGRT MACERA O 75.70 Kanal 6 DRAM 75.75 TRT 2 MACERA 75.20 Kanal D GERİLİM 15.30 Show TV GULDURU 77.00 DRAM 78.00 Show TV _ BİLİMKURGU 0.00 Kanal D POLİSİYE ; 20.05 / tnterstar / Anaokulu Poiisi 20.75 Kanal 6 FANTASTİK 20.20 aty GÜLDÜRÜ 20.20 HBB O 27.00 ShowTV V GÜLDÜRU 23.00 / tnferstar / Anaynrt OteH Ayrıntıh bilgi yanda ıHBB I GERİLİM 00.20 TRT1 DRAM 00.35 Kanal D KORKU 00.45 Interstar FANTASTİK 07.20 ShovvTV EROTİK 102.70 'I Kanal D ]DRAM Bir Amerikan Cinayeti (An American Murder)- Bir adam. babasının sevgi- lisinin entrikasına kurban gider. Yn: D. Campbell. Oyn: Michael Bovven, Ray Wise (1987, 85 dk). Ölüm Sanatı (Art of Dying)- Polis. kurbanlanna makyaj yapan ka- tilin peşindedir. Yn: Wings Hauser. Oyn: Wings Ha- user, Sarah Douglas (1990, 91 dk). Yalan (Mensogne)- AIDS'ye yakalandığını öğrenen kadın, kocasından kuşkulanmaya başlar. Yn: F. Margolin. Oyn: Nathalie Ba\e. Didier Sandre, Marc Litti. Cehennemin Kapısı (Hellgate)- Hayalet şenir 'Cehennem kapısı'na ge- lenler, korkunç durumlar yaşar. Yn: W. A. Levey. Oyn: Ron Pallilo. Petrea Curran (1989, 88 dk). KediKız (Cat People)- Sevişince pantere dönüşen iki kardeşin öyküsü. Yn: Paul Schrader. Oyn: Nastassja Kinski, Malcolm McDowell, John Heard (1982, 118 dk). Onbir Gün Onbir Gece (Undici Giorni, Undici Notte)- Mühendis, evlenme- sine 12 gün kala, bir kadınla tanışır. Yn: Joe D' Ama- to. Oyn: Sarah Asproon, C. Anderson (1987,92 dk). Yedi Köyün Zeynebi Köylü sevgilisini kente götürüp kötü yola düşüren adamın öyküsü. Yönetmen Kemal Kan. Oyuncular Nazan Şoray ve Tugay Toksöz (1968) e Yerli filmler © Yabancı filmler <v_5) Izleyin —VOrta Halli İDeğmez TRT2 22.5o\ 'İki Film Birden' kuşağında, ünlü yönetmen Tomas Gutierrez Alea'nın iki filmi var Küba de\Tİminin günah ve sevaplam ..Azgelişmişliğin Anıları Memorias del Subderollo Yönetmen: Tomas Gutierrez Alea, Senaryo: T. G. Alea ve Edmondo Desnoes (E. Dosnoesin bir romanından) Müzik: Leo Brouwer / Oyuncular: Sergio Corrieri, Daisy Granados, Eslinda Nunez" 1967 Küba, 90 dakika. ADEM AYAKTA Vecdi Sayar'ın "İki Film Bir- den" kuşağında ünlü Kübalı yönet- men Thomaz Cutierrez Alea, iki başyapıtıyla sinemaseverlerin karşı- sında: "'Azgelişmişliğin Anıları" ve "Bir Bürokratın Olümü". Ay- nı zamanda genç Küba sinemasının da seçkin örnekleri arasında yer alan bu fılmleri kaçırmamak. mümkünse kaydetmek gerekir Sayar'ın konuk- lan ise, Adalet Ağaoğlu. Eva Siao, Denız Kavukçuoğlu. "Azgelişmişliğin Anıları", dev- rim sonrasında Küba'da yaşanan top- Iumsal dönüşümü inceleyen bir film. Küba burjuvazisinden. kırk yaşlann- da bir aydın olan Sergio, devrimden sonra, ailesi gibi ülkeyi terketmemiş. kalıp gelişmeleri izlemeyi uygun Bir Bürokratın Ölümü La Muerte de un Burocrata ' Yönetmen: Tomas Gutierrez Alea / Senaryo: T. G. Alea, Alfredo L. dei Cueto, Ramon F. Susrez / Görüntü: Ramon F. Suarez / Müzik: Leo Brouwer Oyuncular: Salvador Wood, Sil\ia Planas, Manuel Estanillo, Gaspar de Santebces / 1966 Küba yapımı, 80 dakika. 'İki Film Birden'in ilk filmi 'Azgelişmişliğin Anıları' olacak. görmüştür. Bu arada. "basit köylü kızı" Elena'ya aşık olur ve onu ken- di görüşlerince "yetiştirmek" ister. Alea, kendine özgü bir bırey olmak- tan çok. bir sınıfın temsilcisi niteli- ğindeki Sergio'nun öyküsünü, üç düzlemde anlatıyor. Binnci düzlem, Sergio'nun "şu anda" yaşadıklan. Burada adamın fiyaskoyla sonuçla- nan girişimlerini izliyoruz. İkinci düzlem. anılardan (geri dönüşlerden oluşuyor. Kaçırılan fırsatlar, devri- me uyum sağlama çabası, umutlar. Üçüncü düzlemdeyse, belgesel gö- rüntüler var. Siyasal gelişmeler. ABD'nin Küba'yı işgal için giriştiği, ama başaramadığı Domuzlar Körfe- zi Çıkarması ve fîize krizi... Alea "Bir Bürokratın Ölümü" yapıtıyla, bir yandan katılaşmış bü- rokrasiyle, bir yandan da genç devri- min yanlışlan ve hatalanyla dalga ge- çiyor. Bunu, sessiz ve sesli sinema güldürü filmlerinin kalıplanndan, gö- züpek yaratıcı denemelere kadar bir- çok anlatım unsurunu başanyla kay- naştırarak yapıyor. Paco, anayurdu simgeleyen hey- keller üretecek bir makine yapmıştır. Ama, olagandışı birkaza sonucu ma- kine. sözcüğün tam anlamıyla Pa- co "yu "yutar"... Iş arkadaşlan. ada- mı onurlandırmak için, çalışma def- teriyle birlikte toprağa verirler. Oysa, dul eşinin emekli maaşı alabilmesi için. bu deftere ıhtiyacı vardır. Pa- co'nun yeğeni mezarın açılmasını önerir. Yasalar izin vermediği için, bu İ!j gızlice yapılacaktır. Küba sinemasının tarihi, tartışma- sız bıçimde. ocak 1959'da gerçekle- şendevrımle birlikte başlar Devrim- ci yönetimın ilk yaptıği işlerden biri, ulusal bir sinema enstitüsü kurmak olmuştu: "InstutitoCubanodel Ar- te e Industria Cinematograficos". Kurum "Sinema bir sanattır"gö- rüşünü temel ilke edinmişti. Kuru- mun ilk müdürü Alfredo Guevara, iki >ı 1 sonra bir toplantıda "Sanat eğiticidir, ama sanatın amacının sadece eğitmek olduğunu söyleye- meyiz" dıyecektı. Küba sınamasının 1959 - 1966 arasındakı ilk dönemin- de. belgesel ve haber fılmı çalışma- lan ağırlıktaydı. Santiago Alva- rez'in öncülüğünde, Küba belgesel- ciliği. dünya sinemasında saygın yer edinen örnekler ortaya koymuştu. Tomas Gutierrez Alea ve Julio Gar- cia Espinosa, 1966'da başlayan ilk sinema filmleri döneminin başlıca us- talanydı. Özellikle Alea'nın "Azge- lişmişliğin Anıları", bugün de, şim- diyekadaryapılmışen lyiKübafilm- lerinden biri olarak kabul edilir. interstar 20.05 İReitmarfdan 'yan militarist' eğitime övgüler Zoraki öğretmen işbaşmdaTV Servisi- "Anaokulu Poiisi", Ivan Reit- man'ın düşkırıklığı yaratmış çalışmalarından biri. Reitman. daha önce "Hayalet Avcıları 1- 2" (Ghostbusters, 1984, 1989) ve "Ikizler" (Twins. 1988) gibi fılmleriyle hem izleyicilerin, hem de belli ölçüde eleştirmenlerin övgüsünü kazanmayı başarmıştı. "İkizler"de, iyi sonuç aldığı Arnold Schtvarzenegger'e, "Anaokulu Poiisi" fılminde de başrol vererek. bu başanyı yınelemek ıstediği anlaşılıyor. Ancak, üzennde üç kişinın çalıştığı senaryo. gerilimli \e sert bir öykü aracılığıyla "varı militarist eğitim"e övgüler sıraladığı için, bilinçli yadabilinçsiz. iz- Ieyicinin tepkisiyle karşıla^mış ve iş yapmamıştı. John Kımble (Arnold Sclmarzenegger), bi- raz da üstlerinin zoruyla. bir çocuk yuvasında görevlendınlir. Burada, uyuşturucu ticareti ya- v pan bir katilin izini sürecektir. Adamın, boşandığı kansından olma küçük oğlu, bu çocuk yuvasında eğitim görmektedir. Polis Kimble, adamın. oğlunu kaçırmak istediğini bilmektedir. Öğretmenlik rolünü başarmaya uğraşırken, bir yandan da katilin harekete geçeceği zamanı da koilamaktadır... jıuBlm, iki teme^.-bölümden oluşuyor. |lk bötümde Schvvarzenegger zoraki öğretmen (5) Anaokulu Poiisi Kindergarten Cop / Yönetmen: Ivan Reitman / Senaryo: Murray Salem, Herschel NVeingrod, Timothy Harris / Görüntü:Michael Chapman / Müzik: Randy Edelman , Oyuncular: Arnold Sch>varzenegger, Penelope Ann Miller, Pamela Reed, Linda Hunt, Richard Thyson. Carroll Baker ' 1990 ABD yapımı. 110 dakika. olarak yeni görevine uyum sağlamaya çalışıyor ve dul eşi, çocuğuyla yakınlık kuruyor. İkinci bölüm ise, vurdulu kırdılı, Hollywood usulü tıpık serüven öyküsü. İlk bölümde. yer yer güldürü pınltılan var, ama "babacan öğretmen" John Kimble'ın, çocuklara yan militarist bir eğıtım uygulaması ve başanlı olması. alınan keyfı göl- geliyor. İkinci bölümde "amaca ulaşmak için her yol mübahtır, amaç, yöntemi temize çıkarır..." görüşü, hareketlı serüvenın tadını kaçınyor. Kısacası. nereden bakarsak bakaiım. Reitman bu kez baltayı taşa vurmuş... Yönetmen Ivan Reitman'ın 'Hayalet Avcıları İ- T ve 'Ikizler"den sonra fîlme aldığı 'Anaokulu Polisi'nde bu kez eski başansınl yineteyememiş. Arnold Schwardzenegr ger'i 'anakolu öğretmeni' olarak izleyeceğiz. Interstar 22.oo\ Nevra ve Metin Serezli, 'insanın kendi kendisiyle alay edebilmesi' düşüncesiyle harekeî ediyorlar 6 Gülümseyin... Çüııkü, Şajkamera'dasınız 9 FİGEN YANIK Hayata, kendimize, başkalanna ve yaşamı- mızda önümüze çıkabilecek aksiliklere gülerek yaklaşarak biraz daha özgürleştiğimizi biliyo- ruz, ama... Ama bunu ne kadar başarabiliyoruz ya da dünyanın içinden geçtiği yılgınlıklar tü- nelinde içtenlikle gülebildiğimiz anlan ne ka- dar sıklıkla yakalayabiliyoruz? Yine de unut- mayın; küçük aksiliklere ya da dalginlıklara hiç tereddüt etmeden gülümseyebilirsiniz, çün- kü belli olmaz her an her yerde "Şakame- ra'da" olabilirsiniz. Tiyatro dünyasının ünlü çıftı Nevra ve Metin Serezli, yönetmenliğini Michael Tabori'nin yaptığı "Şakamera"nın atv'den interstar'a geçmesiyle programın sunu- munu üstlendiler. Meslekleri ve sanatçı kimlik- leri gereği yıllardır sahnede ve televizyonda tüm yönleriyle insanı insana anlatan çift, Şa- kamera'nın şakalann ifadesi olduğunu, kendi- lerinin sadece arada bir renk olarak içinde bu- lunduklannı belirtiyorlar. Serezliler "Mede- niyetin en büvük ölçülcrinden birisinin in- sanın kendi kendisiyle alay edebilmesi" dü- şüncesinden yola çıkıyorlar. -"Şakamera'yı sunma teklifini nasıl aldı- nız?" METİN SEREZLİ: Programın yönetmeni Michael Tabori, interstar'dan atv'ye geçilir- ken yeni bir sunucu aradı. Hiçbir zaman bir çift düşünülmemiş. Normalde bir erkek sunucu ta- rafından anlatılıyormuş. staryöneticileri ve Ta- bori bana teklif ettiler. Ben bunu kabul etmek üzereyken Nevra Hanım'la birlikte yapar mı- sınız, bir çift daha cazip geliyor dediler. Nev- ra ise hem turnesi gereği hem de başka bir di- zide rol aldığı için önce kabul etmek ıstemedi. Daha önce atv'de Hıncal (Jluç ve Meltem CumbuTun sunduğu 'Şakamera'yı artık In- terstar'da Nevra ve Metin Serezli çifti sunuvor. ama onu da ikna ettiler. NEVRA SEREZLİ: Tabori "Gel bir kere çekime katıl, istediğini yap, beğenmezsen yapmıyorum dersin, bırakabilirsin" dedi. Aslında ben ne yapabilirim diye tereddüt ettim. Benim orada olmam bir şey fark ettırir mi et- tirmez mi diye düşündüm. Şakalann arasında bir süs olarak kalmak ya da benim sunmamla bir x insanın sunması arasında ne gibi farklı- lıklar olur diye düşündüm. - "Programın başında birbiriyle şakala- şan bir çifti yansıtıyorsunuz.." NEVRA SEREZLİ: Bız daha başlar başla- maz birbirimizle dalga geçiyoruz. Biz sahne- nin açılışında ya da takdımde dalga geçtikten sonra ardından gelen şakalarda insanı dürtük- leyen espriler. hafif kalıyor. Kimsenin kımse- yı gocundurmak niyetınde olmadıgı anlaşılı- yor -"Tiyatrocu kimliğinizle insanların dal- gınlıkları> la eğlenmenin dışında onları tüm yönleriyle >ansıtma çabası du\u>or olnıalı- sınız." METİN SEREZLİ: Bizimmesleğimiz ica- bı mesleğin en önemli noktalanndan biri göz- lem ve insanlan tanımak. Çünkü insanlan yan- sıtı>oruz. Şakamera'ya başladığımız zaman bunu sadece "İşteşimdi bir şaka" gibi birsu- nuş olmaktan çıkıp bir drama havasına sokma- yı tercih ettik. Yaptığımız araştırmalardan edindiğimiz ıntiba "Şaka yapın, ama onları rencide edecek şekilde olmasın"dı. Amiya- ne tabiriyle eşşek şakası olmasın. O insanlan çok müşkül durumda bırakmayın. Sempatik olurken "Size şaka yaptık" derken onlar da gülebiiiyorlarsa o zaman şaka çok daha tatlı oluyor. Bubelki Amerikalılar. Avrupalılariçin böyle olmayabilir. Fakat Türk halkı bir başka- sının zavallı durumda kaldıktan sonra iyice kö- tüye gitmesinden hoşlanmtyor. NEVRA SEREZLİ: Bız'de daha bir çekin- genlik var çünkü daha iyi niyetli insanlanz. lyimser. olayların çok fazla üstüne gitmeyen. hakkını aramayan bir milletiz. Olayı rahatlık- la kabulleniyoruz. Biz sunuculuk yaparken rö- portajlarda olsun aramızda yaptığımız skeçler- de olsun şakalardan önce veya sonra insanlan biraz daha temkmli olmaya. dikkate. etraflan- nı gözlemeye zorluyoruz. Bir parça tepki gös- terip kişiliklerini ortaya çıkarmasında da yara- nmız olursa o da bizi sevindirir. - "Gençler olaylara karşı biraz daha dik- katli görünü>orlar." NEVRA SEREZLİ: Gençler daha uyanık. Gençlerin tersliklere ve yanlışlıklara karşı çık- ması tabii kı daha olumlu. Aslında bence ka- dınlann daha fazla sesi çıkıyor. Haksızlıklara karşı kendilerini daha fazla savunuyorlar. METİN SEREZLİ: Erkeklerimi'zin deyar- dımseverliğinı görüyorsunuz burada. Durum ne olursa olsun herkese yardım etmeye koşan Türk erkeği ımajı var. Bir Avrupalıdan yardım ısteseniz "Benim işim gücüm var" diye ya- nıt verir. Türk erkeği ise yardım isteyen birki- şiye onu mutlu edene kadar kendıni ona verir. tnterstar 2s:oo\ 'Anayurt Oteli', bol ödüllü bir Ömer Kavur filmi Zebercet'in 6 tutku'ya varan beldeyişi Filmde, geri gelmevecek bir kadın müşterisini bekle\en otel katibi Ze- bercet (Macit Koper)'in. çılgınlığa uzanan bunalım uvküsü anlatılıvor. TURHAN GURKAN Yusuf Atılgan'ın crkeklerin iç dünyasına eğilerek yalnızlık teması- nı işlediği "Anayurt Oteli". 1987'de senaryosunu da yazan Ömer Kavur yönetiminde filme alındı.'Ana> urt Oteli'nde tutkuyla bağlandığı geri gelmeyecek bir kadın müşterisini bekleyen otel katibi Ze- bercet'in. sonu çılgınlığa uzanan bu- nalım öyküsü ışleniyor. Toplumun baskısı ve çevrenın töresel kıskacı al- tında sıkışıp kalmış suskıın. zavallı Zebercet'in iç dünyasındaki çalkan- tılar giderek büyüyecck. tutkulan saplantıya dönüştüğünde kendini yok edecektir. 1987 İstanbul Sinema Günleri En İyi Türk Filmi Ödülü, 1987 Antalya Film Şenliği Ikıncı Film, Ömer Ka- vur En lyı Yönetmen, 44. Venedik Film Şenliği Fıbresci Ödülü. Nantes Film Şenliği En lyı Film, En İyi Er- kek Oyuncu. Valencıa Film Şenliği Üçüncülük Ödülü. Yönetmen - Senaryo: Ömer Kavur Yapıt: Yusuf Atılgan / Görüntü: Orhan Oğuz ' Müzik: Atilla Özdemiroğlu / Oyuncular: Macit Koper, Serra Yılmaz. Orhan Çağman, Şahika Tekand, Osman Alyanak / 1987 Odak Film yapımı. Bir Anadolu kasabasındaki Ana- yurt Oteli'nin otuz yedi yaşındaki ka- tibi Zebercet, bir gece yattıktan son- ra giden gizemli bir kadın müşterisi- ni beklemektedir Gündelikyaşamın tekdüzeliği içindeki bu bekleyiş. gi- derek tutkuya dönüşür. Cinsellikle duygusallık arasında bunalan Zeber- cet, sahip olmayı düslediği kadından arta kalan sigara izmaritleri, yanm kalan çay bardağı. sılındiği havlu gi- bi kalıntılarla avunmayı dener. Kanal D 14.30 Üniversiteliler Meclisi Gençlik sorunlanTV Servisi - TRT'de uzun yıl- lar özellikle gençlereyönelik prog- ramlar hazırlayan Âyşe Özgün, yeni dönemde Kanal D'de bu kez "Üniversiteliler Meclisi" adlı tartışma-sohbet programıyla ekra- na geliyor. "Üniversiteliler klm- liği" konusunun tartışılacağı prog- ramın ilk bölümünün konukları Cem Karaca ve Marmara Üniver- sitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Betül Aydın. "Üniversiteli kimliği" eksiklığini hisseden grup sözcüle- ri iletişim eksikliğinden ve üniver- site bünyesinde tiyatro. müzik gi- bi etkinliklerin yokluğundan yakı- nıyorlar. "Üniversite kimliği" vardır diyen grup ise konuşmanın bile bir iletişim oidugunu, 80 ön- cesi nesil gibi olmadıklannı. iste- yen herkesin iletişim kurabileceği- ni dilegetiriyor.