23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET HABERLER 32. Gün'e mahkûmiyet • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - 32. Gün haber programı yapımcısı Mehmet Alı Bırand ıle genel yayın Yönetmeni Denız Arman ve kameraman Halım Abanoz, "Asker kişileri topladıklan, birlikte beyanda bulundukları ve bu beyanı kamuoyuna duyurduklan" gerekçesiyle 5'er ay hapıs cezasına çarptınldı. Ankara 4. Kolordu Komutanlığı Askeri Mahkemesi'nde dün yapılan duruşmada askeri mahkeme. Birand. Arman ve Abanoz'u. Askeri Ceza Yasası'nın(ACY)951. hükmü uyarınca 6 ay hapıs cezasına çarptırdı. Sanıklann mahkemede samimi açıklamalannın dikkate alınarak Türk Ceza Yasası'nın ındirim maddesinin uygulandığını bildiren mahkeme başkanı. cezalann 5"eraya indiriıdigını. cezanın yasal olarak ertelenmesının olanaklı olmadığını ve paraya çevrılmesinin oy çokluğu ile reddedıldiğini kayderti. Genelkurmay'ın açıklaması • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- Emekli Orgeneral Güreş'ı korumak üzere Jandarma Üstçavuş Şükrü Yeşildağ'ın görevlendirildiği yolundaki haberler Genelkurmay Başkanlığı'nca yalanlandı. Genelkurmay'dan üst düzey bır komutan. geçen ağustos ayında. koruma görev ınde kullanmak üzere seçilen personel arasında, Üstçavuş Yeşıldağ'ın bulıındugunu. ancak yapılan güvenlık soruşturmasında, bu kışınin bır yakınının Rızgan örgütü ile bağlantılı olduğunun saptanması üzenne, atamanın yapılmadığını kavdettı. Kayıp dağcılar • LLLKIŞLA(AA)- Nığde'nın Llukışla ilçesindcn. 5 kasım cumartesi günü Bolkar Dağı'nın Medetsi/ tepcsinc tırmanırken kaybolan iki gcnçdağcıyıarama çalışmalanna ilkbahara kadarara verildi. Yaklaşık 15 gündür Bolkar Dağı'nda sürdürülen arama çalışmularınadürisaBahson verıldı Tüm Sağlık-Sen üyesine gözaltt • WKARA(\NkA)-Tüm Sağlık-Sen üyesı Aheste Akbılek'le 16yaşındakı kardeşının öneckı gece Terörle Mücadele Ekipleri larafından evlcn basılarak gözultına alındıklan bildırildı. Tüm Suğlık-Sen Ankara Şube > önelıcisi Firdcv s Kırbıv ık." Adresi belli v c ısıendiğı zaman bılgısıııe uuşv uı ulcibılc\.ck kişılerin gece > ansı gözaltına 4 RP tehtikeK yolda'DGM Başsavcısı Demiral, Atatürk'ün laik cumhuriyetini sandıktan çıkarak yıkma hazırlığı içinde olanlann yan yolu aştığmı söyledi ve "Sıvas olayları ile hedefe yürüyorlar" dedi GÖKSEL POLAT ANKARA - Ankara Devlet Güvenlık Mahkemesi (DGM) Başsavcısı Nusret Demiral. "Atatürk'ün laik cumhuriyetini sandıktan çıkarak yıkma hazırlığı içinde olanlar \ar. Varı yolu aştılar, hedefe > iirii- yorlar" diyerek kamuoyunu, isım verme- den Refah Partisi konusunda uyardı. Te- rörle Mücadele Yasa tasansının bu haliy- le "irticai teröre prim verdiğini" kayde- den Demiral, TBMM'ye "irticai terör unutulamaz. Bu, ihmalden de öte bir ha- reket tarzıdır" eleştırisıni getirdı. Demiral, tasanda laiklik karşıtı düşün- ce için bir yaptınm öngörülmemesının. "taviz" oldugunu söyledi. Demiral, "Di- ni şemsiye alarak kendi düşüncelerini zor- la kabul ettirmek isteyenleri Terörle Mü- cadele Yasası içine almazsak bu konuda- ki tehlikenin yolunu açmış oluruz" dıye konuştu. Yasa eksik Cumhuriyet'in. TBMM Adalet Komis- yonu'nda kabul edilen Terörle Mücadele yasa tasarısı ve şeriatçı terörle ılgilı so- rulannı yanıtlayan Demiral. Atatürk'e ve laik sisteme yönelik eylemler karşısında -Atatürk'e karşı işlenen suçlar" ıle "Di- ni amaçlı terör"ün. yasa kapsamına alın- masını istedı. Demiral. şöyle dedi: "Terörle Mücadele Yasasc'na getirüen değişiklik. teröre prim veren ve terörde cezalan azaltan bir düzenlemedir. Daha önce *Dını amaçlı terör* maddesi vardı. ancak o çıkarıldı. Onun yerine, birinci maddeyeanayasanın 2. maddesi konuldu. Ancak bu,; etersiz. Bölücülük ve aşın sol için bir düzenleme getirmişiz, ama laik düzene karşı bunu getirmiyoruz. Biz, Atatürk'e yetişeceğiz diyoruz. ama önümüzde iki tane engel var. Birisi bölü- cülük. diğeri laiklik karşıtı düşünce. Bun- lardan bir tanesini ele alıp da diğerini gör- memezlik içine girersek; eksikliğimi/ bir tarafa taviz. diğer tarafa tedbir şeklinde olur. Yani bir tarafıce/alandıracaksın, diğer tarafı cezalandırmayacaksın. Cezalandı- racaksan, her iki tarafı da ceıalandıra- caksın. İkitarafdatehlikelT Türkiye için aşın sol ne kadar tehlike- liyse, aşın sağ da (yani biz ona irticai or- •"Atatürk'ün hatırasını, ilke ve inkılaplannı yok etmeye yönelik bu zihniyete dur denmesi gerekiyor. İrticai terör, mutlaka Terörle Mücadele Yasası kapsamına alınmalıdır." •"İrticai terör unutulamaz. Bu, ihmalden de öte bir hareket tarzıdır" tam diyoruz) yarın bir başka PKK görü- nümündc.dinci fanatikortamı getirecek. Bunlara karşı methiye ortamı içine gir- menin alemi yok. Dün de tehlikeydi. bu- gün de tehlike, varın da tehlike olacak." Türkiye"de bugün. Ataturk'e ve laik du- şünceye karşı.% *yobazdüşünce'"nın sergı- lenmeveçalışıldığını vebu tehlikenin gi- derek arrtığını vurgulayaıı Demiral. şoy- ledevamettı. "Dini şemsiye alarak kendi düşüncele- rini zorla kabul ettirmek isteyenleri Te- rörle Mücadele Yasası içine almazsak bu konudaki tehlikenin yokınu açmış oluruz. Atatürk'ün laik cumhuriyetini, sandık- tan çıkarak y ıkma hazırlığı içinde olanlar var. Yarı yolu aşmış durumdalar. Sıvas olaylan ile yeni bir aşamaya erişmişlerdir. Hedefe y ürüyorlar. Onun için Atatürk'ün hatırasını, ilke e inkılaplannı yok etmeye yönelik bu zihni- yete 'dur denmesi" gerekiyor." Demiral, irticai terörle ilgili düzenle- menin terörle mücadele yasa tasarısına konulmamasını. "ihmalden de öte bir ha- reket tara" olarak değerlendırdı. Demiral, "Gaflet mi demek istiyorsu- nuz" sorusuna. "Ne demek istediğim açık**yanıtını venrken "hölücülükveaşı- n solla ilgifi düzenleme getirirken diğeri hakkında bunu unutmuş olanıa/sınız" de- dı. Demıral. "Şeriat yanlısı basının, vakıf ve dernekleıie ilgili düzenlemeyi eleştir- mesi dikkati çekiyor. Bunu nasıl değerlen- diriyorsunuz" sorusuna ise şu yanıtı ver- di: ' "Bütün örgütlenmelerde bunlann en kolay kamufleedildiğiyerler.vakıfveder- neklerdir. Hareket tarzını kamufle eder- siniz çünkü. Aşın sol örgütlerie ilgili bir araştırma yapıyoru/, bir demek içinde ya- kılıvoru/onlan. Narın irticai ortam içinde vapılacak terörle ilgili çalışmaya bakaca- ğu, onlann içinden de muhtemelen çıka- cak. Belki bu y üzden karşı çıkıyoriardır." Cezanın ertelenmesi Tasarıda. devletın ülkesı ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne yönelik propa- ganda suçu ıçın ongorülen cezaların. pa- ra cezasına çe\ rılmesı ya da ertelenmesı- nı de eleştıren Demiral. -Butasan, terö- risti normal suçlu gibi gösterir bir ortam getiriyor. Ce/ası tecil edilebilecek, paraya çe\ rilebilecek. Terörist. teröristtir. Bunun büyüğü küçüğü olmaz" dcdı Terör yasa tasarısına karşı çıkan sağ kesime tepki Şeriotpropagandosına özgürlükkılıfıANKARA (Cumhuriyet Büro- su)-Çağdaş Hukukçular Derne- ğı Genel Başkanı ŞenalSaruhan. Terörle Mücadele Yasası'ndade- ğişıklık öngören tasanda. laik ve demokratıkcumhuriyete yönelik şiddet eylemleri ile ilgili madde- ye tutucu çev relerin karşı çıkma- sınt. "Sağkesim,düşünceözgür- lüğünü değil. şeriatçı düşüncenin propagandası özgürlüğünü sa- vunmaktadır" dedı. Ankara Ba- rosu Başkanı Tuncay Alemda- roğlu. köktendincilenn, sadece kendılen için demokrası. düşün- ce ve söyleme özgürlüğünü iste- dığıni. kendileri gıbı düşünme- •Çağdaş Hukukçular Derneği Başkanı Şenal Saruhan: Sağ kesim, düşünce özgürlüğünü değil, şeriatçı düşüncenin propaganda özgürlüğünü savunmaktadır. •Ankara BarOSU Başkan: Köktendinciler, sadece kendileri için demokrasi. düşünce ve sö\ lenıe özgürlüğü istemekte, kendileri gibi düşünmeyenlere bu haklan tanımamaktadır. le N'asası'nın genel yapısı ile terö- rü hedeflemekten çok düşünce açıklamayı hedeflediği \e yasak- ladığı düşüncesindey iz. Eğer,ger- çek demokratlar olarak düşünce özgürlüğünü savunuvorsak, şid- detedayanmay an vevakın şiddet tchlikesi yaratmayan her türlü fikrin açıkça savunulmasını ta- lep etmek zorunday ı/." yenlere bu hakları tanımadığını ifade ettı. D^'P Grup Başkanve- kılı Turhan Tayan ise tasannın. Türk Ceza Kananu'nun kaldın- lan 163. maddesıni gen getırme- diğini. ancak bu savın kanıtlan- ması durumunda. koalisyon orta- ğıSHP'nıngöriişünüalmayage- rek duy madan Jüzeltme yapabi- leceklerinı sövledi. Şenal Saruhan. Terörle Müca- dele Yasası'nın bazı maddelerı- nın değıştırilmesıne ılışkin tasa- nda. anayasanın laiklik ilkesine yönelik olarak propaganda ya- pılmasinı yasaklayan düzenle- meyi savunmasınırt mümkün ol- madığını belırterek şöyle konuş- tu "Çünkü biz, Terörle Mücade- ' dediler, kalktık geldik Altı çocuğuyla birlikte Tunceli'nin Ovacık ilçesi Şıtma Köyü'nden İstanbul'a sığınan Hüsniye Hanım'ın sözleri yetkilileri yalanlıyor... MİVASE İLKNUR Cocukluğumda Elazığ"ı Tuncelı'ye bağ- layan Pertok Caddesi'nd'e oturur. odîın yûİ. gö/altılunn hangı mantıkla yapıldığının göstergesidir. lükamyonlan savardım. Şımdilerdeçocuk- larTurvceirdengöçünü yüklemış'naçar Aheste Akbilek'in ışkerice görüyor olmasından endişelenıyoruz. bir an önce serbesl bırakılmasını istivoruz"dedi. Kamhi'ye suikast girişimine 15 yıl hapi's • İSTANBLL(\\y Profilo Holdine Yönetim Kurulu ve 500. YıfVakfı Başkanı Jak Kamhi'ye suikast girişiminde bulunduklan gerekçesiyle yargılanan 3 saruk, 15'eryıl ağır hapis ve 416'şar milyon lira ağır para cezasına çarptınldı. Karar, Terörle Mücadele Yasası'nın 3713 7. maddesi ile TCK'nin 450 4.. 61. ve 59. maddeleri uyannca verildi. Öğrenciler 'ucuz gazete' istiyor • Haber Merkezi -Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencileri. "ucuz gazete" istemıv le imza kampanyası başlattı. Gazete yöneticilenne sunulmak üzere başlatılan "imza kampanyası" nda. gazete fiyatlannın çok yüksek olduğu. kendi harçlıklanyla gazete alıp okumalannın mümkün olmadığı belirtildi. Şevki Yılmara soruşturma •RİZE(AA) - Rize Cumhuriyet Savcılığı, bir süre önce özel bır TV kanalına ""Ben putun ve heykelın karşısında durmam" şeklinde beyanatlanndan dolayı RP'li Rize Beledıye Başkanı Şevki Yılmaz hakkında yeni bir soruşturma başlattı. sanlarla dolu kamyonlan sayıyordur her- halde. Eşyasını, davannı kurtaran şanslı sa yıyuricendinı. iCoymTOnn üç kılo et na satıp. kamyon parasını denkleştiren gö- çünü yüklüyor. Sürgün; Dersimlinin değiş- mez kadendir. Üç-dörtgündebir. MunzurTunzm'inbir otobüsü gelıp duruyor Gazı Mahallesi son duraktakı meydanda. İçinden çocuklar. ka- dınlar iniyor, yatak yorgan y ığılıyor meyda- na. Yağan yağmur altında nereye gıdeceği- ni bılmeden bekleşiyorlar. Ağlayan bebek- lerini yağmurdan korumak için sığınacak ilk durak "Timisi'nin kahvesi"dir. "Bra! Çocuklar gelsin mi?" dıyen hemşehrilenne kapısını ardına kadar açan Ovacıklı kahve- cı. herbirinin akrabalannı. köyiülenni bul- maya çalışıyor. En çok Ümraniye Dudullu, Sultançıftliği. Gülsuyu ve Gazi Mahalle- si'ne gelıyorlar. Hüsniye Hınç, 6 çocuğuyla gelmiş Ova- cık'ın Sıtma Köyü'nden. Görümcesinin Gazi Mahallesi'ndeki iki gözgecekondusu- na sığınmış. Eniştesi damını aktarmış, so- basını kurmuş. okul çağındaki iki kızını da okula yerleştirmiş. Oğretmenlere ve okul yönetımine çocuklann çıkıp geldikleri ko- şullar anlatılmış, anlayış göstermişler. ka- yıt. ikametgah gibi eksikliklere rağmen derslere başîamış Songül ve Nihal. Soba fe- na tütmüş, dumandan göz gözü görmüyor. Annesi tüten sobayla uğraşırken sedirde uyuyan 5 aylık Fey^'az uyanınca kucağımı- za alıyoruz. Hazır sıcak kucağı bulan Fey- yaz, çişini yapıveriyor. Hüsniye Hınç üstü- müzü silmemize yardım ederken bir yandan da sorulanmızı yanıtlıyor: "Köyü terk etmemiz söylendi. Davanmı- zı veçocuklanmızı önümüze katıp Ovacık'a akrabalannıızın yanına gittik. Zaten iki göz eve onlar zor sığıyor, bir de 7 nüfus biz git- tik. Kocamı gözaİtına aldılar, bir hafta son- ra bıraktılar. Koyunlann her birini 500 bi- ne sartık. Bu durunı olmasavdı 2.5 milyon- dan aşağı gitmezdi. Sattığımız tüccarlar pa- rayı vermedi. Buraya borç alıp geldik. Bir- kaç komşu ortak kamyon tuttuk. fneği da- nasıyla birlikte 1.5 miryona sartık. Malımız davanmız telef ofdu." Timisi'nin kahvesinde 'oşkin'oynayan Ekrem Yeter de annesi Fatnıa Yeter'le bir- likte köyünden kovnlmuş. Doğup büyüdük- leri Tatuşağı Köyü boşalttırılınca birkaç parça eşyalanyla tstanbul'daki ağabeyinin yanına gelmişler. Anne Fatma Yeter konu- şurken ağlamakh. "Köyden atıldığımızda halimizi bir gö- Terörle Mücadele Yasası'nın 163. maddeyı andırır bır düzen- leme ıle karşı karşıva kalması anında tepkı verenlenn. gerçck- ten düşünce özgürlüğü noktasın- da samimi olmadıklarının görül- düğünü kaydeden Şenal Saru- han. şunları söyledi. "Çünkü, bu yasa, 1991 yılın- dan bu yana özellikle sol düşün- celi insanlara uygulanmakta ve bu yasa nedeniyle ağır mağduri- yetier ortaya çıkmaktadır. Şayet tepki, 1991 tarihinde gösterilmiş olsavdı. bu tepkiyi düşünce öz- güıiüğünün samimi bir biçimde sav unulması olarak görebilirdik. Bugün v apılan o değildir. Sağ ke- sim, düşünce özgürlüğünü değil, şeriatçı düşüncenin propaganda- sı özgürlüğünü savunmaktadır. Bu tutumlarını şiddetle kınıyo- rum. Samimi iseler. bir hukuk ayıbı olan Terörle Mücadele Ya- sası'nın v ürürlükten kaldırılma- sı için çaba göstersinler." Ankara Barosu Başkanı Tun- cay Alemdaroğlu, söz konusu ta- sarıda. terör suçunun açık ve net olarak ceza yasası tekniğine uy- ının nl.ir.ik ıt'iirlo crlıMıftinı hılHı- PERŞEMBE ORHAN BL RSALI rerek. "Bu hali ile lasarı.yasada- ki antidemokratik hükümleri az da olsa gidermektedir. Bu bakım- dan.tasanya karşıçıkarak. önce- ki vasavı savumnak. demokrasi. Sürgün. Dersimlinin değişmez kadendir. Göçenleriçin İstanbul'da ilk durakOvacıklı 'Timisi'nin kahvesi olur. Daha sonra bir hemşeri yanmda Tann misafiridirler. rey diz. Gavur ağlardı vallah. Yağmurun ya- ğışın altında bebekler ağlıyor. hayv anlar ba- ğınyor, kadınlar ağıt v akıyor. günlerce bek- ledi. Dersim viran oldu gitti. Benim kade- rimmiş. Kundakta kurtuldum ama şimdi kaçamadım." Fatma Yeter kurtulup kaçamadığı kade- nnın öyküsünü şöyle anlatıyor. "1938 Der- sim Harekatf nda ben yeni doğmuşum. Kö- yümüz basıldığında annem beni kundağun- danı yakaladığı gibi komşulanmızla birlik- te ormana kaçıyor. Ben ağlayınca komşula- nmızdan bazıları anama 'Daha üç aylık. boğ gıtsın. yoksa yenmızı bulacaklar' de- miş. Ailemiz Eskişehir'e sürgün edilmiş. Ev- raklanmız gelmiş. Ama babam rüş\et ver- miş, gitmekten kurtulmuşuz. Bugünleri gö- rünce keşke anam beni lwğsaydı diyorum. Belki yazın köye dönerim diye çoğu eşyala- nmı almamıştım. Kapıyı kapatıp gel'dim. Kızım dün telefon etti. Kapımızı kınp eşya- lanmızı almışlar." Ekrem Yeter. siyasilerin kayıtsızlığından yakınıyor. "Eğer biz Ovacık PTT'sindenet- tiğimiz teiefonlarla TBMM'de Sinan Yerii- kaya'nın telefonlarını kitlemesiydik Ova- cık'a olanlan kimseler duvmayacaktı" dı- yor. Saddam'ın sürgün ettiğı dış Kürtler sını- n aşıp Çukurca'y a geldığinde hükümetimiz ve medyamız sıcak ilgilenni bu çaresiz in- sanlardan esirgemedi. Eee Dersim'ın sür- günleri ile Zaho'nun sürgünleri arasında o kadarcık fark olsun değil mi? insan hakları, düşünce ve söyle- me özgüıiüğü ile bağdaşmaz" de- dı. Alemdaroğlu. şöyle devam ettı. "Köktendincilerin tasanya karşı çıkmaları, kendilerinin de- mokrasi ve düşünce özgürlüğünü nasıl anladıklannı açıkça göster- mektedir. Bunlar. sadece kendile- ri için demokrasi,düşünce \e söy- leme özgürlüğü istemekte. ken- dileri gibi düşünmeyenlere bu haklan tanımamaktadır. Köktendincilerin tasanya yö- nelik itirazlannın, bir diğer ilginç yanıda, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 169. maddesinin terör su- çu kapsamına alınmasıdır. Oysa 169. madde; TCK'nin 168. mad- desinin tanıamlavıcıdır. 168. madde. terör kapsamına alının- ca, onun tamamlayıcısı olan 169. maddenin de terör kapsamına alınması kaçınılmazdır. Tasan ile de bu yapılmıştır. TCK'nin 169. maddesinde. terör suçuna yöne- lik cemiyet veya çeteye yardım eden cezalandınlmaktadır. Kök- tendincilerin buna karşı çıkmala- rı. kendilerinin bu konudaki ey- lemlerinden ileri gelmiş olabilir. Ancak. kanunun yasakladığı ey- lemi işleyenlerin de cezalandınl- ması gerekir. ^apılması gereken kanunun suç saydığı eylemin ya- pılmamasıdır. Köktendincilerin, TCK'nin 163. maddesinin yeniden getiril- diği iddiası da doğru değildir. La- iklik ilkesinin korunmasımevcut yasada da bulunmaktadır. Eğer tasandan. laikliğin çıkanlması is- teniyorsa. o zaman amaçlannın şeriat düzeni kurmak olduğu an- laşılacaktır ki, böyle bir düzenle- me anayasanın 2. maddesine ay- kın olur. Nitekim, tasanda, ana- yasanın 2. maddesi ile öngörülen demokratik, laik ve sosyal hukuk düzeni güvence altına alınmıştır." DYP Grup Başkanvekıli Tur- han Tayan da, ıfade özgürlüğünü düzenleyen tasannın 163. ^ad- deyi geri getırmedığını. D> ı J "mn 163'ün gerı getirilnıesıne ızııı vermeyeceğinı de vurguladı. 'Bardağın Yarısı' Palavrası Bır bardak modasıdır gıdıyor. Televızyonlarda bazı spıker ve polıtıkacıların çok sık ve severek başvurduklan bır yöntem oldu bardak örneği. Yarıya kadar su dolu bardak düşünün. Bardağın dolu ya- rısını görüyorsanız lyımser ve umutlu; boş tarafını görüyor- sanız kötümser ve umutsuz oluyorsunuz! "Efendim bu bir bakış meselesı; sız boş tarafını, başkaları da dolu tarafını görürler, her şeyın ıkı yönu var, yaaaa!" Bpylece karşınız- daki kestirme yoldan tartışmayı bitiriyor, söylediklerinizin gerçeklikle ilgisini koparıyor. Işin aslı ıse, tartışılan konulara bardak oyunu ile bakma- nın bır Zati Sungur ışı gozbağcılık olduğudur. Çünkü söy- lenen, sadece "tam yan yarıya" durumunda bir bardak ör- neği için geçerlidir. Ikincisi, tartışılan konu "yansı dolu yansı boş bardak" de- ğildir. Üçüncüsü, tartışılan konunun olumlu-olumsuz. umutlu- umutsuz yönleri "yarı yarıya" değildir. Bir yan yarıya kura- lı (oyunu da!) yoktur. Dördüncüsü, bir şeyin ıkı değil çok yönü vardır. Eğer 15 santım yükseklığmdeki bir bardağın içinde 2 santımumut, 1 santım gelecek, yarım santim zenginlik, 1.5 santim refah, 3 santımden 1 santım yüksekliğe inmiş de- mokrasi görüyorsanız. üstelık bunları verileredayanarak ve içinde bulunduğunuz dünya ile kıyaslayarak gösteriyorsa- nız.. hele bardağın içinde yakılan köyler, yazarlar ve şair- ler: işkence gören sıyası ve sıradan insanlar; hapse atılan düşünceler fırtına gibi esiyorsa. bardağın büyük bölümü- nü boş görmeniz çok normaldir. Bardak örnekçisı ıse sizi dipteki iki santımlik umudu görmeye zorlamakta, yan do- lu olarak satmaya kalkışmaktadır!... • • • Son hafta içinde bu bardak oyununa çok güzel iki örnek yaşadık. Birincısi, bir grup bilım adamının hazırladığı "Turkıye'de ve Dunya'da Bilım ve Teknoloji" başlıklı rapor uzerıne dü- zenlenen tartışmalı toplantıda Sayın Demirel'ın söyledık- leridir. Ikincisi ise Sayın Ali Kırca'nın Siyaset Meydanı'nda "N'olacak'halimiz?" programına egemen olan havadır... • • • Bırıncı olayda, Demirel, geleceğın dünyasında Türkı- ye'nın de bır yer edınmesı için çırpınan bilım adamlarını ve hazırladıklan önemlı raporu karamsarhkla suçladı. Kemal Gürüz, Erdoğan Şuhubi, Ceial Şengör, Kazım Türker ve Ersin Yurtsever ımzalı rapor. Turkıye'nin bılim- de oldukça geri sıralardakı yerını gösterıyor: bilımın gerili- ğı ıle ülkenın gerı kalmışlığını ılışkılendırıyor. Önümüze Tür- kiye'nin ılerı ülkeler arasına katılabılmesı için ulaşılacak he- defler, amaçlar koyuyor. Bilım adamlanmız ekonomı ve sosyal hayatın çarklarını döndürecek evrensel çapta ünıversıteler arzuluyor. Türki- ye'de polıtıkacıların pek sevdığı her mahalleye bır unıver- site politikasıyla bilimın var olan güçlerinın de dağıldığı, bu yerlerın ancak uyduruk ünıversıteler olabileceğı. Turkıye'nin evrensellıkten lyıce koptuğu vurgulanıyor. Demirel ıse buna karşılık yeni "ünıversıtelerin", çocu- ğunu okutmak ısteyen halk ıçın umut olduğu görjşünde ve "Karamsar olmayın!" nasihatı veriyor.. Pekı bilım üreten çağdaş ünıversıteler nerede? Ya evren- sel bilım ve bilım adamlarımız? Ulke kalkınması. ekonomı- nin gelışmesı, refah vb? Bütun bunlar hakkında düşünce- leriniz, planlannız. hemen uygulamaya koyacağınız tasa- nlarınız var mıdır. varsa nerededır? Bilim. bardağın büyük oranda boş oldugunu göstererek "doldurulmasını" önerıyor. gelecek tasarlıyor. işte bu en bü- yük umuttur. Ülkenin gerilığıni saptamaktan kaçınmak ve insanlara durmadan pembe haplar yutturmak ise tersine en büyük karamsarlıktır!... • • • Siyaset Meydanı 'nda da bardak oyunu mükemmel oy- nandı. Orada da bardağın hatta yansından fazlası dolu tu- tuldu. Ön sıralarda oturan seçkın zumre Turkıye'nin bugün- kü durumunu Cumhuriyet'in ilk yıllarıyla kıyaslayarak ne ka- dar ılerı gıttığımızı gösterdıler ve gelecek ıçın de durma- dan umut dağıttılar. Ne Demirel'de Türkiye'yi dünya içinde değerlendıren gerçekçı bır bakış ve tutum vardı (ne zaman oldu kı?), ne SiySS^t Mf >yr fflr "'n\r\ cariprp tatlı rlı'ı^İAr kıırHııran ha- vasında. Ne garıp, nftmirftl'jn vf> Mej/dan/'nın umutlarla Türkiye için daha çok karamsar oldum... Bize yazık değil mi? Alevi Temsilciler Meclisi belirlendiHaber Merkezi - Türkiye ve Avrupa'dakı Alevi örgütlenyle ileri gelenlerının birlikte oluş- turdukları 60 üyeli Temsilciler Meclisi belirlendi. ilk toplantı- sını 19 ve 20 kasım günlennde Istanbul'da gerçekleştıren Ale- vı Temsilciler Meclisi. bır dızi de karar aldı. Oluşturulan Tem- silciler Meclisi. Alevilen ilgi- lendiren her konuda muhatap alınacak tek yetkili kurulu^ ola- rak açıklandı. Meclis dışında yapılan bireysel açıklama v e gı- rışımlenn Alev ileri bağlamaya- cağı vurgulandı. Alevilerin örgütlü bulundu- ğu tüm örgütlerin. yay ın organ- lannın. dergahlann. vakıflann, bazı dede ve aydınlan bıraraya getiren meclis toplantısında alı- nan kararlarTBMM'ye. Başba- kan'a ve hükümet üyelerine. sı- yasi partilere ve demokratik kıt- iekuruluşlannagönderıldı.Tek sayfalık bülten halınde yayım- lanan ve kamuoyuna açıklanan kararlar şöy le: "1) Bundan böyle Alevi top- lumunu ilgilendiren inançsal. si- yasal, sosyal ve külrürel konu- İarda muhatap alınacak tek yet- kili kuruluş bu Temsilciler Mec- lisi'dir. Bu Temsilciler Meclisi dı- şında bireysel olarak yapılan açıklamalar ve girişimler Alevi toplumunu bağlamayacaktır. Temsilciler Meclisi, bilimsel kül- türeU inançsal ve sosy al alanlar- da araştırma kurullan kurar ve sonuçlannı kamuoy una açıklar. 2) Alevi kımlığının yasal ve toplumsal kabul eörmesini sağ- lar. 3) Her zaman tekrarladığı- mız gibi laik devlet yapısında yer almaması gereken Diya- net İşleri Başkanlığı'nın kal- dırılması. inanç ve ibadet işle- rinin ilgili topluluklara bıra- kılmasını savunur. 4) Okullarda bır inancın da- y atmasi olarak okutulan zorun- lu din derslerine son verilmesı ıçın gınşimlerde bulunur. 5) Tunceli'de köyleri yak> lan, zorla göç ettirilen canla- rımızın kendi mekânlarında yaşanı koşulları yeniden oluş- turularak geri dönmelerinin sağlanması ve ülkemizdeki kirli sav aşın son bulması için bu topraklarda yaşayan halk- ların eşitliği, özgürlüğü ve gö- nüllü birlikteliği temelinde çalışır. 6) Temsilciler Meclisi olarak uzun zamandan beri Alevi top- lumunun istemlen karşısında suskun ve tavırsız kalan siyasi çevrelerin bu tumumlan devam ettiği müddetçe tercihını laik ve demokratik bir Türkiye"den ya- na yapan, emeği en yüce değer sayan, ınsan hak ve özgürlükle- rı konusunda mücadele veren tüm kitle örgütleriyle birlikte çalışmayı esas kabul eder." AYNADA(ANILAR-2) Mücap Ofluoğlu 50.000 (KDV içinde) Çağdaş Yaymlan Türkocağı Cad. 39-41 Cağabğlu-İstanbul Ödemeli gönderilmez
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear