Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET
HABERLER
32. Gün'e
mahkûmiyet
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - 32. Gün haber
programı yapımcısı Mehmet
Alı Bırand ıle genel yayın
Yönetmeni Denız Arman ve
kameraman Halım Abanoz,
"Asker kişileri topladıklan,
birlikte beyanda
bulundukları ve bu beyanı
kamuoyuna duyurduklan"
gerekçesiyle 5'er ay hapıs
cezasına çarptınldı. Ankara
4. Kolordu Komutanlığı
Askeri Mahkemesi'nde dün
yapılan duruşmada askeri
mahkeme. Birand. Arman ve
Abanoz'u. Askeri Ceza
Yasası'nın(ACY)951.
hükmü uyarınca 6 ay hapıs
cezasına çarptırdı. Sanıklann
mahkemede samimi
açıklamalannın dikkate
alınarak Türk Ceza
Yasası'nın ındirim
maddesinin uygulandığını
bildiren mahkeme başkanı.
cezalann 5"eraya
indiriıdigını. cezanın yasal
olarak ertelenmesının
olanaklı olmadığını ve
paraya çevrılmesinin oy
çokluğu ile reddedıldiğini
kayderti.
Genelkurmay'ın
açıklaması
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- Emekli Orgeneral
Güreş'ı korumak üzere
Jandarma Üstçavuş Şükrü
Yeşildağ'ın görevlendirildiği
yolundaki haberler
Genelkurmay Başkanlığı'nca
yalanlandı. Genelkurmay'dan
üst düzey bır komutan. geçen
ağustos ayında. koruma
görev ınde kullanmak üzere
seçilen personel arasında,
Üstçavuş Yeşıldağ'ın
bulıındugunu. ancak yapılan
güvenlık soruşturmasında,
bu kışınin bır yakınının
Rızgan örgütü ile bağlantılı
olduğunun saptanması
üzenne, atamanın
yapılmadığını kavdettı.
Kayıp dağcılar
• LLLKIŞLA(AA)-
Nığde'nın Llukışla
ilçesindcn. 5 kasım cumartesi
günü Bolkar Dağı'nın
Medetsi/ tepcsinc
tırmanırken kaybolan iki
gcnçdağcıyıarama
çalışmalanna ilkbahara
kadarara verildi. Yaklaşık
15 gündür Bolkar Dağı'nda
sürdürülen arama
çalışmularınadürisaBahson
verıldı
Tüm Sağlık-Sen
üyesine gözaltt
• WKARA(\NkA)-Tüm
Sağlık-Sen üyesı Aheste
Akbılek'le 16yaşındakı
kardeşının öneckı gece
Terörle Mücadele Ekipleri
larafından evlcn basılarak
gözultına alındıklan
bildırildı. Tüm Suğlık-Sen
Ankara Şube > önelıcisi
Firdcv s Kırbıv ık." Adresi
belli v c ısıendiğı zaman
bılgısıııe uuşv uı ulcibılc\.ck
kişılerin gece > ansı gözaltına
4
RP tehtikeK yolda'DGM Başsavcısı Demiral, Atatürk'ün laik cumhuriyetini sandıktan çıkarak yıkma hazırlığı
içinde olanlann yan yolu aştığmı söyledi ve "Sıvas olayları ile hedefe yürüyorlar" dedi
GÖKSEL POLAT
ANKARA - Ankara Devlet Güvenlık
Mahkemesi (DGM) Başsavcısı Nusret
Demiral. "Atatürk'ün laik cumhuriyetini
sandıktan çıkarak yıkma hazırlığı içinde
olanlar \ar. Varı yolu aştılar, hedefe > iirii-
yorlar" diyerek kamuoyunu, isım verme-
den Refah Partisi konusunda uyardı. Te-
rörle Mücadele Yasa tasansının bu haliy-
le "irticai teröre prim verdiğini" kayde-
den Demiral, TBMM'ye "irticai terör
unutulamaz. Bu, ihmalden de öte bir ha-
reket tarzıdır" eleştırisıni getirdı.
Demiral, tasanda laiklik karşıtı düşün-
ce için bir yaptınm öngörülmemesının.
"taviz" oldugunu söyledi. Demiral, "Di-
ni şemsiye alarak kendi düşüncelerini zor-
la kabul ettirmek isteyenleri Terörle Mü-
cadele Yasası içine almazsak bu konuda-
ki tehlikenin yolunu açmış oluruz" dıye
konuştu.
Yasa eksik
Cumhuriyet'in. TBMM Adalet Komis-
yonu'nda kabul edilen Terörle Mücadele
yasa tasarısı ve şeriatçı terörle ılgilı so-
rulannı yanıtlayan Demiral. Atatürk'e ve
laik sisteme yönelik eylemler karşısında
-Atatürk'e karşı işlenen suçlar" ıle "Di-
ni amaçlı terör"ün. yasa kapsamına alın-
masını istedı. Demiral. şöyle dedi:
"Terörle Mücadele Yasasc'na getirüen
değişiklik. teröre prim veren ve terörde
cezalan azaltan bir düzenlemedir. Daha
önce *Dını amaçlı terör* maddesi vardı.
ancak o çıkarıldı. Onun yerine, birinci
maddeyeanayasanın 2. maddesi konuldu.
Ancak bu,; etersiz. Bölücülük ve aşın sol
için bir düzenleme getirmişiz, ama laik
düzene karşı bunu getirmiyoruz.
Biz, Atatürk'e yetişeceğiz diyoruz. ama
önümüzde iki tane engel var. Birisi bölü-
cülük. diğeri laiklik karşıtı düşünce. Bun-
lardan bir tanesini ele alıp da diğerini gör-
memezlik içine girersek; eksikliğimi/ bir
tarafa taviz. diğer tarafa tedbir şeklinde
olur.
Yani bir tarafıce/alandıracaksın, diğer
tarafı cezalandırmayacaksın. Cezalandı-
racaksan, her iki tarafı da ceıalandıra-
caksın.
İkitarafdatehlikelT
Türkiye için aşın sol ne kadar tehlike-
liyse, aşın sağ da (yani biz ona irticai or-
•"Atatürk'ün
hatırasını, ilke ve
inkılaplannı yok etmeye
yönelik bu zihniyete dur
denmesi gerekiyor.
İrticai terör, mutlaka
Terörle Mücadele
Yasası kapsamına
alınmalıdır."
•"İrticai terör
unutulamaz. Bu,
ihmalden de öte bir
hareket tarzıdır"
tam diyoruz) yarın bir başka PKK görü-
nümündc.dinci fanatikortamı getirecek.
Bunlara karşı methiye ortamı içine gir-
menin alemi yok. Dün de tehlikeydi. bu-
gün de tehlike, varın da tehlike olacak."
Türkiye"de bugün. Ataturk'e ve laik du-
şünceye karşı.%
*yobazdüşünce'"nın sergı-
lenmeveçalışıldığını vebu tehlikenin gi-
derek arrtığını vurgulayaıı Demiral. şoy-
ledevamettı.
"Dini şemsiye alarak kendi düşüncele-
rini zorla kabul ettirmek isteyenleri Te-
rörle Mücadele Yasası içine almazsak bu
konudaki tehlikenin yokınu açmış oluruz.
Atatürk'ün laik cumhuriyetini, sandık-
tan çıkarak y ıkma hazırlığı içinde olanlar
var. Yarı yolu aşmış durumdalar. Sıvas
olaylan ile yeni bir aşamaya erişmişlerdir.
Hedefe y ürüyorlar.
Onun için Atatürk'ün hatırasını, ilke e
inkılaplannı yok etmeye yönelik bu zihni-
yete 'dur denmesi" gerekiyor."
Demiral, irticai terörle ilgili düzenle-
menin terörle mücadele yasa tasarısına
konulmamasını. "ihmalden de öte bir ha-
reket tara" olarak değerlendırdı.
Demiral, "Gaflet mi demek istiyorsu-
nuz" sorusuna. "Ne demek istediğim
açık**yanıtını venrken "hölücülükveaşı-
n solla ilgifi düzenleme getirirken diğeri
hakkında bunu unutmuş olanıa/sınız" de-
dı. Demıral. "Şeriat yanlısı basının, vakıf
ve dernekleıie ilgili düzenlemeyi eleştir-
mesi dikkati çekiyor. Bunu nasıl değerlen-
diriyorsunuz" sorusuna ise şu yanıtı ver-
di: '
"Bütün örgütlenmelerde bunlann en
kolay kamufleedildiğiyerler.vakıfveder-
neklerdir. Hareket tarzını kamufle eder-
siniz çünkü. Aşın sol örgütlerie ilgili bir
araştırma yapıyoru/, bir demek içinde ya-
kılıvoru/onlan. Narın irticai ortam içinde
vapılacak terörle ilgili çalışmaya bakaca-
ğu, onlann içinden de muhtemelen çıka-
cak. Belki bu y üzden karşı çıkıyoriardır."
Cezanın ertelenmesi
Tasarıda. devletın ülkesı ve milletiyle
bölünmez bütünlüğüne yönelik propa-
ganda suçu ıçın ongorülen cezaların. pa-
ra cezasına çe\ rılmesı ya da ertelenmesı-
nı de eleştıren Demiral. -Butasan, terö-
risti normal suçlu gibi gösterir bir ortam
getiriyor. Ce/ası tecil edilebilecek, paraya
çe\ rilebilecek. Terörist. teröristtir. Bunun
büyüğü küçüğü olmaz" dcdı
Terör yasa tasarısına karşı çıkan sağ kesime tepki
Şeriotpropagandosına özgürlükkılıfıANKARA (Cumhuriyet Büro-
su)-Çağdaş Hukukçular Derne-
ğı Genel Başkanı ŞenalSaruhan.
Terörle Mücadele Yasası'ndade-
ğişıklık öngören tasanda. laik ve
demokratıkcumhuriyete yönelik
şiddet eylemleri ile ilgili madde-
ye tutucu çev relerin karşı çıkma-
sınt. "Sağkesim,düşünceözgür-
lüğünü değil. şeriatçı düşüncenin
propagandası özgürlüğünü sa-
vunmaktadır" dedı. Ankara Ba-
rosu Başkanı Tuncay Alemda-
roğlu. köktendincilenn, sadece
kendılen için demokrası. düşün-
ce ve söyleme özgürlüğünü iste-
dığıni. kendileri gıbı düşünme-
•Çağdaş Hukukçular Derneği Başkanı Şenal Saruhan: Sağ kesim, düşünce
özgürlüğünü değil, şeriatçı düşüncenin propaganda özgürlüğünü
savunmaktadır. •Ankara BarOSU Başkan: Köktendinciler, sadece kendileri için
demokrasi. düşünce ve sö\ lenıe özgürlüğü istemekte, kendileri gibi
düşünmeyenlere bu haklan tanımamaktadır.
le N'asası'nın genel yapısı ile terö-
rü hedeflemekten çok düşünce
açıklamayı hedeflediği \e yasak-
ladığı düşüncesindey iz. Eğer,ger-
çek demokratlar olarak düşünce
özgürlüğünü savunuvorsak, şid-
detedayanmay an vevakın şiddet
tchlikesi yaratmayan her türlü
fikrin açıkça savunulmasını ta-
lep etmek zorunday ı/."
yenlere bu hakları tanımadığını
ifade ettı. D^'P Grup Başkanve-
kılı Turhan Tayan ise tasannın.
Türk Ceza Kananu'nun kaldın-
lan 163. maddesıni gen getırme-
diğini. ancak bu savın kanıtlan-
ması durumunda. koalisyon orta-
ğıSHP'nıngöriişünüalmayage-
rek duy madan Jüzeltme yapabi-
leceklerinı sövledi.
Şenal Saruhan. Terörle Müca-
dele Yasası'nın bazı maddelerı-
nın değıştırilmesıne ılışkin tasa-
nda. anayasanın laiklik ilkesine
yönelik olarak propaganda ya-
pılmasinı yasaklayan düzenle-
meyi savunmasınırt mümkün ol-
madığını belırterek şöyle konuş-
tu
"Çünkü biz, Terörle Mücade-
' dediler, kalktık geldik
Altı çocuğuyla birlikte Tunceli'nin Ovacık ilçesi Şıtma Köyü'nden
İstanbul'a sığınan Hüsniye Hanım'ın sözleri yetkilileri yalanlıyor...
MİVASE İLKNUR
Cocukluğumda Elazığ"ı Tuncelı'ye bağ-
layan Pertok Caddesi'nd'e oturur. odîın yûİ.
gö/altılunn hangı mantıkla
yapıldığının göstergesidir.
lükamyonlan savardım. Şımdilerdeçocuk-
larTurvceirdengöçünü yüklemış'naçar
Aheste Akbilek'in ışkerice
görüyor olmasından
endişelenıyoruz. bir an önce
serbesl bırakılmasını
istivoruz"dedi.
Kamhi'ye suikast
girişimine 15 yıl
hapi's
• İSTANBLL(\\y Profilo
Holdine Yönetim Kurulu ve
500. YıfVakfı Başkanı Jak
Kamhi'ye suikast girişiminde
bulunduklan gerekçesiyle
yargılanan 3 saruk, 15'eryıl
ağır hapis ve 416'şar milyon
lira ağır para cezasına
çarptınldı. Karar, Terörle
Mücadele Yasası'nın 3713 7.
maddesi ile TCK'nin 450 4..
61. ve 59. maddeleri uyannca
verildi.
Öğrenciler 'ucuz
gazete' istiyor
• Haber Merkezi -Ege
Üniversitesi İletişim
Fakültesi öğrencileri. "ucuz
gazete" istemıv le imza
kampanyası başlattı. Gazete
yöneticilenne sunulmak
üzere başlatılan "imza
kampanyası" nda. gazete
fiyatlannın çok yüksek
olduğu. kendi harçlıklanyla
gazete alıp okumalannın
mümkün olmadığı belirtildi.
Şevki Yılmara
soruşturma
•RİZE(AA) - Rize
Cumhuriyet Savcılığı, bir
süre önce özel bır TV
kanalına ""Ben putun ve
heykelın karşısında
durmam" şeklinde
beyanatlanndan dolayı RP'li
Rize Beledıye Başkanı Şevki
Yılmaz hakkında yeni bir
soruşturma başlattı.
sanlarla dolu kamyonlan sayıyordur her-
halde. Eşyasını, davannı kurtaran şanslı sa
yıyuricendinı. iCoymTOnn üç kılo et
na satıp. kamyon parasını denkleştiren gö-
çünü yüklüyor. Sürgün; Dersimlinin değiş-
mez kadendir.
Üç-dörtgündebir. MunzurTunzm'inbir
otobüsü gelıp duruyor Gazı Mahallesi son
duraktakı meydanda. İçinden çocuklar. ka-
dınlar iniyor, yatak yorgan y ığılıyor meyda-
na. Yağan yağmur altında nereye gıdeceği-
ni bılmeden bekleşiyorlar. Ağlayan bebek-
lerini yağmurdan korumak için sığınacak
ilk durak "Timisi'nin kahvesi"dir. "Bra!
Çocuklar gelsin mi?" dıyen hemşehrilenne
kapısını ardına kadar açan Ovacıklı kahve-
cı. herbirinin akrabalannı. köyiülenni bul-
maya çalışıyor. En çok Ümraniye Dudullu,
Sultançıftliği. Gülsuyu ve Gazi Mahalle-
si'ne gelıyorlar.
Hüsniye Hınç, 6 çocuğuyla gelmiş Ova-
cık'ın Sıtma Köyü'nden. Görümcesinin
Gazi Mahallesi'ndeki iki gözgecekondusu-
na sığınmış. Eniştesi damını aktarmış, so-
basını kurmuş. okul çağındaki iki kızını da
okula yerleştirmiş. Oğretmenlere ve okul
yönetımine çocuklann çıkıp geldikleri ko-
şullar anlatılmış, anlayış göstermişler. ka-
yıt. ikametgah gibi eksikliklere rağmen
derslere başîamış Songül ve Nihal. Soba fe-
na tütmüş, dumandan göz gözü görmüyor.
Annesi tüten sobayla uğraşırken sedirde
uyuyan 5 aylık Fey^'az uyanınca kucağımı-
za alıyoruz. Hazır sıcak kucağı bulan Fey-
yaz, çişini yapıveriyor. Hüsniye Hınç üstü-
müzü silmemize yardım ederken bir yandan
da sorulanmızı yanıtlıyor:
"Köyü terk etmemiz söylendi. Davanmı-
zı veçocuklanmızı önümüze katıp Ovacık'a
akrabalannıızın yanına gittik. Zaten iki göz
eve onlar zor sığıyor, bir de 7 nüfus biz git-
tik. Kocamı gözaİtına aldılar, bir hafta son-
ra bıraktılar. Koyunlann her birini 500 bi-
ne sartık. Bu durunı olmasavdı 2.5 milyon-
dan aşağı gitmezdi. Sattığımız tüccarlar pa-
rayı vermedi. Buraya borç alıp geldik. Bir-
kaç komşu ortak kamyon tuttuk. fneği da-
nasıyla birlikte 1.5 miryona sartık. Malımız
davanmız telef ofdu."
Timisi'nin kahvesinde 'oşkin'oynayan
Ekrem Yeter de annesi Fatnıa Yeter'le bir-
likte köyünden kovnlmuş. Doğup büyüdük-
leri Tatuşağı Köyü boşalttırılınca birkaç
parça eşyalanyla tstanbul'daki ağabeyinin
yanına gelmişler. Anne Fatma Yeter konu-
şurken ağlamakh.
"Köyden atıldığımızda halimizi bir gö-
Terörle Mücadele Yasası'nın
163. maddeyı andırır bır düzen-
leme ıle karşı karşıva kalması
anında tepkı verenlenn. gerçck-
ten düşünce özgürlüğü noktasın-
da samimi olmadıklarının görül-
düğünü kaydeden Şenal Saru-
han. şunları söyledi.
"Çünkü, bu yasa, 1991 yılın-
dan bu yana özellikle sol düşün-
celi insanlara uygulanmakta ve
bu yasa nedeniyle ağır mağduri-
yetier ortaya çıkmaktadır. Şayet
tepki, 1991 tarihinde gösterilmiş
olsavdı. bu tepkiyi düşünce öz-
güıiüğünün samimi bir biçimde
sav unulması olarak görebilirdik.
Bugün v apılan o değildir. Sağ ke-
sim, düşünce özgürlüğünü değil,
şeriatçı düşüncenin propaganda-
sı özgürlüğünü savunmaktadır.
Bu tutumlarını şiddetle kınıyo-
rum. Samimi iseler. bir hukuk
ayıbı olan Terörle Mücadele Ya-
sası'nın v ürürlükten kaldırılma-
sı için çaba göstersinler."
Ankara Barosu Başkanı Tun-
cay Alemdaroğlu, söz konusu ta-
sarıda. terör suçunun açık ve net
olarak ceza yasası tekniğine uy-
ının nl.ir.ik ıt'iirlo crlıMıftinı hılHı-
PERŞEMBE
ORHAN BL RSALI
rerek. "Bu hali ile lasarı.yasada-
ki antidemokratik hükümleri az
da olsa gidermektedir. Bu bakım-
dan.tasanya karşıçıkarak. önce-
ki vasavı savumnak. demokrasi.
Sürgün. Dersimlinin değişmez kadendir. Göçenleriçin İstanbul'da ilk durakOvacıklı
'Timisi'nin kahvesi olur. Daha sonra bir hemşeri yanmda Tann misafiridirler.
rey diz. Gavur ağlardı vallah. Yağmurun ya-
ğışın altında bebekler ağlıyor. hayv anlar ba-
ğınyor, kadınlar ağıt v akıyor. günlerce bek-
ledi. Dersim viran oldu gitti. Benim kade-
rimmiş. Kundakta kurtuldum ama şimdi
kaçamadım."
Fatma Yeter kurtulup kaçamadığı kade-
nnın öyküsünü şöyle anlatıyor. "1938 Der-
sim Harekatf nda ben yeni doğmuşum. Kö-
yümüz basıldığında annem beni kundağun-
danı yakaladığı gibi komşulanmızla birlik-
te ormana kaçıyor. Ben ağlayınca komşula-
nmızdan bazıları anama 'Daha üç aylık.
boğ gıtsın. yoksa yenmızı bulacaklar' de-
miş. Ailemiz Eskişehir'e sürgün edilmiş. Ev-
raklanmız gelmiş. Ama babam rüş\et ver-
miş, gitmekten kurtulmuşuz. Bugünleri gö-
rünce keşke anam beni lwğsaydı diyorum.
Belki yazın köye dönerim diye çoğu eşyala-
nmı almamıştım. Kapıyı kapatıp gel'dim.
Kızım dün telefon etti. Kapımızı kınp eşya-
lanmızı almışlar."
Ekrem Yeter. siyasilerin kayıtsızlığından
yakınıyor. "Eğer biz Ovacık PTT'sindenet-
tiğimiz teiefonlarla TBMM'de Sinan Yerii-
kaya'nın telefonlarını kitlemesiydik Ova-
cık'a olanlan kimseler duvmayacaktı" dı-
yor.
Saddam'ın sürgün ettiğı dış Kürtler sını-
n aşıp Çukurca'y a geldığinde hükümetimiz
ve medyamız sıcak ilgilenni bu çaresiz in-
sanlardan esirgemedi. Eee Dersim'ın sür-
günleri ile Zaho'nun sürgünleri arasında o
kadarcık fark olsun değil mi?
insan hakları, düşünce ve söyle-
me özgüıiüğü ile bağdaşmaz" de-
dı. Alemdaroğlu. şöyle devam
ettı. "Köktendincilerin tasanya
karşı çıkmaları, kendilerinin de-
mokrasi ve düşünce özgürlüğünü
nasıl anladıklannı açıkça göster-
mektedir. Bunlar. sadece kendile-
ri için demokrasi,düşünce \e söy-
leme özgürlüğü istemekte. ken-
dileri gibi düşünmeyenlere bu
haklan tanımamaktadır.
Köktendincilerin tasanya yö-
nelik itirazlannın, bir diğer ilginç
yanıda, Türk Ceza Kanunu'nun
(TCK) 169. maddesinin terör su-
çu kapsamına alınmasıdır. Oysa
169. madde; TCK'nin 168. mad-
desinin tanıamlavıcıdır. 168.
madde. terör kapsamına alının-
ca, onun tamamlayıcısı olan 169.
maddenin de terör kapsamına
alınması kaçınılmazdır. Tasan ile
de bu yapılmıştır. TCK'nin 169.
maddesinde. terör suçuna yöne-
lik cemiyet veya çeteye yardım
eden cezalandınlmaktadır. Kök-
tendincilerin buna karşı çıkmala-
rı. kendilerinin bu konudaki ey-
lemlerinden ileri gelmiş olabilir.
Ancak. kanunun yasakladığı ey-
lemi işleyenlerin de cezalandınl-
ması gerekir. ^apılması gereken
kanunun suç saydığı eylemin ya-
pılmamasıdır.
Köktendincilerin, TCK'nin
163. maddesinin yeniden getiril-
diği iddiası da doğru değildir. La-
iklik ilkesinin korunmasımevcut
yasada da bulunmaktadır. Eğer
tasandan. laikliğin çıkanlması is-
teniyorsa. o zaman amaçlannın
şeriat düzeni kurmak olduğu an-
laşılacaktır ki, böyle bir düzenle-
me anayasanın 2. maddesine ay-
kın olur. Nitekim, tasanda, ana-
yasanın 2. maddesi ile öngörülen
demokratik, laik ve sosyal hukuk
düzeni güvence altına alınmıştır."
DYP Grup Başkanvekıli Tur-
han Tayan da, ıfade özgürlüğünü
düzenleyen tasannın 163. ^ad-
deyi geri getırmedığını. D> ı
J
"mn
163'ün gerı getirilnıesıne ızııı
vermeyeceğinı de vurguladı.
'Bardağın Yarısı' Palavrası
Bır bardak modasıdır gıdıyor.
Televızyonlarda bazı spıker ve polıtıkacıların çok sık ve
severek başvurduklan bır yöntem oldu bardak örneği.
Yarıya kadar su dolu bardak düşünün. Bardağın dolu ya-
rısını görüyorsanız lyımser ve umutlu; boş tarafını görüyor-
sanız kötümser ve umutsuz oluyorsunuz! "Efendim bu bir
bakış meselesı; sız boş tarafını, başkaları da dolu tarafını
görürler, her şeyın ıkı yönu var, yaaaa!" Bpylece karşınız-
daki kestirme yoldan tartışmayı bitiriyor, söylediklerinizin
gerçeklikle ilgisini koparıyor.
Işin aslı ıse, tartışılan konulara bardak oyunu ile bakma-
nın bır Zati Sungur ışı gozbağcılık olduğudur. Çünkü söy-
lenen, sadece "tam yan yarıya" durumunda bir bardak ör-
neği için geçerlidir.
Ikincisi, tartışılan konu "yansı dolu yansı boş bardak" de-
ğildir.
Üçüncüsü, tartışılan konunun olumlu-olumsuz. umutlu-
umutsuz yönleri "yarı yarıya" değildir. Bir yan yarıya kura-
lı (oyunu da!) yoktur.
Dördüncüsü, bir şeyin ıkı değil çok yönü vardır.
Eğer 15 santım yükseklığmdeki bir bardağın içinde 2
santımumut, 1 santım gelecek, yarım santim zenginlik, 1.5
santim refah, 3 santımden 1 santım yüksekliğe inmiş de-
mokrasi görüyorsanız. üstelık bunları verileredayanarak ve
içinde bulunduğunuz dünya ile kıyaslayarak gösteriyorsa-
nız.. hele bardağın içinde yakılan köyler, yazarlar ve şair-
ler: işkence gören sıyası ve sıradan insanlar; hapse atılan
düşünceler fırtına gibi esiyorsa. bardağın büyük bölümü-
nü boş görmeniz çok normaldir. Bardak örnekçisı ıse sizi
dipteki iki santımlik umudu görmeye zorlamakta, yan do-
lu olarak satmaya kalkışmaktadır!...
• • •
Son hafta içinde bu bardak oyununa çok güzel iki örnek
yaşadık.
Birincısi, bir grup bilım adamının hazırladığı "Turkıye'de
ve Dunya'da Bilım ve Teknoloji" başlıklı rapor uzerıne dü-
zenlenen tartışmalı toplantıda Sayın Demirel'ın söyledık-
leridir.
Ikincisi ise Sayın Ali Kırca'nın Siyaset Meydanı'nda
"N'olacak'halimiz?" programına egemen olan havadır...
• • •
Bırıncı olayda, Demirel, geleceğın dünyasında Türkı-
ye'nın de bır yer edınmesı için çırpınan bilım adamlarını ve
hazırladıklan önemlı raporu karamsarhkla suçladı.
Kemal Gürüz, Erdoğan Şuhubi, Ceial Şengör, Kazım
Türker ve Ersin Yurtsever ımzalı rapor. Turkıye'nin bılim-
de oldukça geri sıralardakı yerını gösterıyor: bilımın gerili-
ğı ıle ülkenın gerı kalmışlığını ılışkılendırıyor. Önümüze Tür-
kiye'nin ılerı ülkeler arasına katılabılmesı için ulaşılacak he-
defler, amaçlar koyuyor.
Bilım adamlanmız ekonomı ve sosyal hayatın çarklarını
döndürecek evrensel çapta ünıversıteler arzuluyor. Türki-
ye'de polıtıkacıların pek sevdığı her mahalleye bır unıver-
site politikasıyla bilimın var olan güçlerinın de dağıldığı, bu
yerlerın ancak uyduruk ünıversıteler olabileceğı. Turkıye'nin
evrensellıkten lyıce koptuğu vurgulanıyor.
Demirel ıse buna karşılık yeni "ünıversıtelerin", çocu-
ğunu okutmak ısteyen halk ıçın umut olduğu görjşünde
ve "Karamsar olmayın!" nasihatı veriyor..
Pekı bilım üreten çağdaş ünıversıteler nerede? Ya evren-
sel bilım ve bilım adamlarımız? Ulke kalkınması. ekonomı-
nin gelışmesı, refah vb? Bütun bunlar hakkında düşünce-
leriniz, planlannız. hemen uygulamaya koyacağınız tasa-
nlarınız var mıdır. varsa nerededır?
Bilim. bardağın büyük oranda boş oldugunu göstererek
"doldurulmasını" önerıyor. gelecek tasarlıyor. işte bu en bü-
yük umuttur.
Ülkenin gerilığıni saptamaktan kaçınmak ve insanlara
durmadan pembe haplar yutturmak ise tersine en büyük
karamsarlıktır!...
• • •
Siyaset Meydanı 'nda da bardak oyunu mükemmel oy-
nandı. Orada da bardağın hatta yansından fazlası dolu tu-
tuldu. Ön sıralarda oturan seçkın zumre Turkıye'nin bugün-
kü durumunu Cumhuriyet'in ilk yıllarıyla kıyaslayarak ne ka-
dar ılerı gıttığımızı gösterdıler ve gelecek ıçın de durma-
dan umut dağıttılar.
Ne Demirel'de Türkiye'yi dünya içinde değerlendıren
gerçekçı bır bakış ve tutum vardı (ne zaman oldu kı?), ne
SiySS^t Mf
>yr
fflr
"'n\r\ cariprp tatlı rlı'ı^İAr kıırHııran ha-
vasında.
Ne garıp, nftmirftl'jn vf> Mej/dan/'nın
umutlarla Türkiye için daha çok karamsar oldum...
Bize yazık değil mi?
Alevi Temsilciler
Meclisi belirlendiHaber Merkezi - Türkiye ve
Avrupa'dakı Alevi örgütlenyle
ileri gelenlerının birlikte oluş-
turdukları 60 üyeli Temsilciler
Meclisi belirlendi. ilk toplantı-
sını 19 ve 20 kasım günlennde
Istanbul'da gerçekleştıren Ale-
vı Temsilciler Meclisi. bır dızi
de karar aldı. Oluşturulan Tem-
silciler Meclisi. Alevilen ilgi-
lendiren her konuda muhatap
alınacak tek yetkili kurulu^ ola-
rak açıklandı. Meclis dışında
yapılan bireysel açıklama v e gı-
rışımlenn Alev ileri bağlamaya-
cağı vurgulandı.
Alevilerin örgütlü bulundu-
ğu tüm örgütlerin. yay ın organ-
lannın. dergahlann. vakıflann,
bazı dede ve aydınlan bıraraya
getiren meclis toplantısında alı-
nan kararlarTBMM'ye. Başba-
kan'a ve hükümet üyelerine. sı-
yasi partilere ve demokratik kıt-
iekuruluşlannagönderıldı.Tek
sayfalık bülten halınde yayım-
lanan ve kamuoyuna açıklanan
kararlar şöy le:
"1) Bundan böyle Alevi top-
lumunu ilgilendiren inançsal. si-
yasal, sosyal ve külrürel konu-
İarda muhatap alınacak tek yet-
kili kuruluş bu Temsilciler Mec-
lisi'dir. Bu Temsilciler Meclisi dı-
şında bireysel olarak yapılan
açıklamalar ve girişimler Alevi
toplumunu bağlamayacaktır.
Temsilciler Meclisi, bilimsel kül-
türeU inançsal ve sosy al alanlar-
da araştırma kurullan kurar ve
sonuçlannı kamuoy una açıklar.
2) Alevi kımlığının yasal ve
toplumsal kabul eörmesini sağ-
lar.
3) Her zaman tekrarladığı-
mız gibi laik devlet yapısında
yer almaması gereken Diya-
net İşleri Başkanlığı'nın kal-
dırılması. inanç ve ibadet işle-
rinin ilgili topluluklara bıra-
kılmasını savunur.
4) Okullarda bır inancın da-
y atmasi olarak okutulan zorun-
lu din derslerine son verilmesı
ıçın gınşimlerde bulunur.
5) Tunceli'de köyleri yak>
lan, zorla göç ettirilen canla-
rımızın kendi mekânlarında
yaşanı koşulları yeniden oluş-
turularak geri dönmelerinin
sağlanması ve ülkemizdeki
kirli sav aşın son bulması için
bu topraklarda yaşayan halk-
ların eşitliği, özgürlüğü ve gö-
nüllü birlikteliği temelinde
çalışır.
6) Temsilciler Meclisi olarak
uzun zamandan beri Alevi top-
lumunun istemlen karşısında
suskun ve tavırsız kalan siyasi
çevrelerin bu tumumlan devam
ettiği müddetçe tercihını laik ve
demokratik bir Türkiye"den ya-
na yapan, emeği en yüce değer
sayan, ınsan hak ve özgürlükle-
rı konusunda mücadele veren
tüm kitle örgütleriyle birlikte
çalışmayı esas kabul eder."
AYNADA(ANILAR-2)
Mücap Ofluoğlu
50.000 (KDV içinde)
Çağdaş Yaymlan Türkocağı Cad. 39-41 Cağabğlu-İstanbul
Ödemeli gönderilmez