23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 2 KASIM 1994 ÇARŞAMBA HABERLERIN DEVAMI RFnin kiütür terörüHaber .Merkezi - Istanbul Bü- yükşehir Beledıyesı Kültür Işleri Daıre Başkanlığı'na bağlı Cemal Reşit Rey Konser Salonu Genel Sanat Yönetmeni AydınGün göre- vinden isıifa etti. Aydın Gün. Kültür Işleri Daıre Başkanı Şenol Demiröz'e gönder- diğı iki sayfalık ıstifa dilekçesınde, daha önce planlanmış ve günü be- lirlenmişkonserlere karşın salonu- nun. MUBGençfikVakfi. Küçükya- h Anadolu Musiki Cemiyeti gıbi RP'ye yakın \akıf. dernek \e ama- tör gruplara ücretsiz lahsis edilme- sı ycnünde yapılan baskılar karşı- sında istıfa ettiBini açıkladı. Aydın Gün. Cemal Reşit Rey Konser Salona'nun ücretsiz olarak altı kez sempozyum düzenlemek üzere Milli Gençlik Vakfi Istanbul Şubesı'ne tahsis edılmesıne ve \akfm yapacağı -Modernizme Karşılslaıır.-TürkSolır.-lran- Sudan-Malezya Denemesi" gibı karanlık konulann, halkın büyük fedakarlıklanyla yaptınlan bır sa- londa tart\şılmasına tzin vermenin sorumlulugunu taşıyamayacağını ifade etti. Aydın Gün. tav ız verme- si halinde bunun sonunun tarikat toplantıları, sünnet düğünleri ve çiğ köfte partılerine kadar uzana- cagını öne sürdü. Aydın Gün. istifa nedenlenne ilişkın olarak dilekçesinde özetle şu göriişlere yer verdi. "Sonhafta- larda Cemal Reşit Rey Konser Sa- lonu'rvda yapdması hem idari hem de sanatsal-külrürel acılardan sa- kıncaiı (hatta zarariı) olan birta- kım etkinliklerin programa alın- ması hususunda arkadaşlanma ta- limat verdiğintzi öğrvnmiş bulunu- yorum. Ijte, beni bu istifa dilekçe- sini yazmaya mecbur eden sorun da biı noktada düğümleni>or. Ce- mal Reşit Rc\ Konser Salonu'nda ücretsiz olarak altı kez sempozyum düzenlemek üzere salonu tahsis et- tiğjniz MilliGençlik\ akfi Istanbul Şubesi'nin hangi sişasal ideolojiye bağlı olduğu herkesce bilinmekte- dir. Ovsa Cemal Reşit Rev Konser Salonu'nda ticari \esiy asal-ideolo- jik etkinliklere >er verilme\eceğjne dair bir maddenin yönetmelige ko- nulmasına herhangi bir itirazınız olmamıştı. Elli küsur yıllık dene- yimlerime da\anarak sö> lüyorum. bu tür faali\erierc bir kez izin veri- lirse arkası bir baraj patlaması gj- bi büyük bir hızla de\am edecek- tir. İnanın bana. bunun sonu tari- kat toplantılan. sünnet düğünleri, çiğ köfte partileridir. En sonunda da aşka gelip konser salonunun ta- vanına ateş etmektir. Verdiği kon- serlerle (ki kaç konser \erdi£i belli değil) sanat çe\ relerinden hiçbir olumlu \ankı alamamış bir heves- kar topluluğu (Küçük\alı Anado- lu Musiki Derneği'ni) konser prog- ramımı/a almak. bugüne degin yaptıklan çok başanlı çalışmalar- İa kendi kalitelerini ispattamış bu- lunan diğer değerli sanatçılara yapılmış büyük bir haksızbkolmaz "mı? Dostovevski 'Insan o kadar al- çaktır kı. sonunda her şeye kat- laniT, her şeye uyum saglar' demiş- tî. Usta >azar izin verirse bu öz- deyişi şö> le değtştirtnek isth orum: 'Bazı ınsanlar o kadar alçaktır kı, sonunda her seye katlanır. her şeye uyum sağlarlar". Sonuç: Siz, yukanda açık- ladığım nedenlerdendolayi be-nim 'olamaz' dediğim programlar için. "Benım tepemı attırmasınlar. bu bir talimattır' demişsiniz, buna karşın bende'bu bir isüfadır' di\- orum." w w G U N D E M MUSTAFA BALBAY I Baştarafı 1. Sayfada 21. yüzyılaö kak, iki parti, "aşi- retten adam kaçırma "oyununu oynuyor. Şırnak'ta yerel seçimlerde ANAP'tan belediye başkanı olan Tatar Aşireti ileri gelenlerinden Beşir Tatar, DYP'ye geçince, ANAP'ın tepesi attı. Tatar'ın DYP'ye geçmesi, ara seçimlerde DYP'nin buradan milletvekilliğini garantilemesi anlamına geliyor. Genel seçimierde DYP'den Ay- dın milletvekili adayı olan Şırnak Valisi Kemal Acun'un, "DYP, devletin partisidir, diğer partilere güvenmeyin" dediği iddiası orta- lığı iyice kanştırdı. ANAP, iddianın üzerine gitti. DYP, olayın saptırıldığını iddia et- ti. Geçen gün Cumhuriyet Re- sepsiyonu'nda karşılaştığım Içiş- leri Bakanı Nahit Menteşe'ye gö- re Acun, sadece "DYP de devlet partisidir" dedi. Yani diğer parti- ler degildir, demedi. DYP 4 aralık seçimlerinde Şır- nak'tan Tatar Aşireti'nin bir diğer üyesi Mehmet Tatar'ı aday gös- terince, olay iyice netleşti. Tatar Aşireti parti değiştirdi. Ar- tık ANAP yok, DYP var. Daha doğrusu iktidar partisi kimse o var. DYP ise DYP, RP ise RP, SHP ise SHP. DYP Mardin'de. Savur Aşire- ti'nden Necmi Demir'i, Siirt'te Tillo Aşireti'nden ihsan Aydın'ı listesine koydu. Siirt'te Ceylan ailesi, DYP'nin ikinci sıra önerisini kabul etme- yince, SHP'ye geçti. Van'da bütün partiler, soyadı Siyaset, Aşiretlere Teslim... Kartal olan btrini anyor. Zilan Aşireti ise beklemede. Ge- lecek "önerilere"göre tavır ala- cak. Aday göstermeye niyetleri yok. Sadece, "Adayınızı destek- lersek bizim çıkanmız ne olacak" sorusuna yanıt arıyorlar. Bucak Aşireti, Siverek, Hilvan, Viranşehir yöresinde, adeta dev- letin işlevlerini yerine getiriyor. Jirki Aşireti, Tahir Adıyaman'ın liderliğinde koruculuğa devam ediyor. Bölgedeki aşiretlere en büyük faydayı, doğal olarak iktidar kol- tuğunda oturan parti sağlayacak. ANAP, bunun teiaşıyla son çareyi "kriz komitesi" kurmakta buldu. Komite, aşiretlerle yapılan pa- zarlıklan, partizanltkları ortaya çı- karacak ve DYP'yi kamuoyuna şi- kayet edecek. Gerekirse suç du- yurusunda bulunacak. DYP Genel Başkan Yardımcısı Dedelek, arkadaşımız Şebnem Güngör'le konuşurken ANAP'la dalga geçiyor: - Kriz komitesi herhalde ANAP'ın içine düştüğü kriziaraş- tıracak. DYP kurmaylannın kaygısı, Iz- mit'te 4 bin 500 dolar olan kişi ba- şına milli gelirin, Şırnak'ta nıçin 200 dolar olduğunu araştınp çöz- mek değil, aşiretleri iktidar koku- suyla bayıltıp oy almak. Aslında aşiret olayı, Doğu ve Güneydoğu'nun "makus talihi". Cumhuriyet'in ilanıyla birlikte, Anadolu'daki feodal kalıntıların ortadan kaldınlması, yerine sosyal toplum yapısına uygun yeni ya- şam biçiminin yerleştirilmesi için özel çaba harcandı. Ağa, bey, aşi- ret reisi gibi unvanlar kaldırıldı. 1946'da, çok partili yaşama ge- çişle bölgede çözülmeye yüz tu- tan aşiret sıstemi ne yazık ki hort- latıldı. Partiler arasındaki çekiş- me, daha fazla oy alma yanşı, ye- rel özellikleri kullanmayı berabe- hndegetirdi. Aşiretler, yıllarca iki ana kamp- ta "siyaset" yaptı; CHP ve AP. Bir aşiret CHP'liyse rakipleri APMİ. Bu, siyasi temele dayan- maktan çok; yerel ilişkilere, kinle- re, dostluklara bağlı bir dağılımdı. Oysa bugün, daha da geri gidil- di. Artık, aşiretler geleneksel bir parti tercihini bıraktılar. 1980'li yıl- iarın ikinci yarısında koruculuk sisteminin getirdiği aynmla adım adım çözülmeye yüz tutan aşiret- lerin yeniden canlandığı dikkati çekiyor. Bölgede 300 dolayında aşiret var. 40 kadarı, koruculuk sistemi- ne göbeğinden bağlanmış ve bu- nu bir geçım kaynağı yapmış. Ko- ruculuğu kabul etmeyen aşirete vurulacak damga hazır: - DeWef karşıtı. PKK terörü ise ayan beyan or- tada. Bu durum, sosyal devlet anla- yışıyla hiçbir şekilde bağdaşma- yan, tamamen kan bağına dayalı bir grup olan aşiretleri, ya silaha sartlıp terörden geçinmeye ya ça- resizliğe ve içine kapanma.ya ya da dağılıp metropollerde yeni bir kimlik aramaya itiyoc. Güneydoğu'daki dağlık kesim- lerden birkaç kez helikopterie geçtim. Yanlış anlaşılmasın, PKK'nin değil, güvenlik kuvvetle- rinin helikopteriydi. Sanki doğa bu bölgede şekillenirken önce ha- muriaşmış, dev bir el hamuru iyi- ce didiklemiş ve her şey birden katılaşmış. 90 derecelik yamaçlar, derin vadiler, kayalıklar, beyaz zirveler, yeşil etekler... Cennet mi, yoksa korku fılmleri için hazırlanmış bir set mi? iki duygu gidip geliyor. Burada yaşayan insanların ge- çim kaynağı, eskiden hayvancı- lıktı. Geçen gün, Ortadoğu ülke- lerinden bir diplomatla sohbet ediyoruz. Şunu söyledi: - Önceleri ülkemizin et gerek- siniminin yüzde 30'unu Güney- doğu Anadolu'dan karşılıyorduk. Şimdi bu oran yüzde bire ındi. Bu bölgenin ınsanı artık hay- vancılık yapamıyor. Ciddi bir ya- şam savaşı veriyor. Ama korucu- luğu benimseyenler, bir yılda ala- bilecekleri parayı bir ayda alıyor. Bölgede 60 bin korucu var. En dü- şük maaş 5 milyon. Bu, ayda 300 milyar yapıyor. Önce 5 bin koru- cu vardı, sonra 10, sonra 30, şim- di 60. Iktidara oynayan partiler ne ya- zık ki bu rakamlann anlamını tar- tışmaktan çok, aşiret pazarlığt ya- pıyor. Acaba kim kimi satışa geti- riyor; partiler aşiretleri mi yoksa aşiretler partileri mi? OLAYLARIN GERÇEK Gazeteci Nevzat Kızılcan'ı • Baştarqfı 1. Sayfada Bursa'da yerel gazetelerde muhabir olarak gazetecilıûe başladı. Aralannda gazetemizin de yer aldığı Ant. Anadolu, Yeni Asır. Son Telgraf. Havadis. Milliyet gazetelerinde tnuhabirlık. sekreterlik \e yazıişleri müdürlüğü görevlerinde bulundu. Çok sayıda gazeteci- nin yetişmesinde katkısı bulunan Kızılcan'ın Türkiye Gazeteciler Cemiyeti tarafından yayımlanan "Örneklerie Gazetecilik* adlı bir kitabı var. Kızılcan, Halid Zi>« Lşaklıgil \e Ziya Gökalp'in çeşitli kitaplannı günümüz Türkçesi ilc yayımlanmasını gerçekleştirdı • Baştarafı I. Sayfada rekçesi tanıklann ıfadeleriyle şöyle desteklendi: Şeriatçı zorlama Tanık G.D. "Da\alı ailesinin Nakşi- bcndi tarikatına mensup olması nede- niyk, tarikat liderlerinin isteğine bina- en davacının nüfusta Güliz olarak \a- zılan isminin Güler olarak değiştiril- mesini davacıdan isterniş. darvacı buna karşı çıkınca da ihtilaf çıkmış,bütün ai- le davalıya baskı yapmış, da>alı dava- cının üzerine (yani koca, kansınm üze- rine) viski şişesi ile yürümüştür." Tanık G.Ç -Davâlı Nakşibenditari- katına mensup bulunan ailenin baskı- sı ile da\acıdan halen taşımakta oklu- ğu Güliz ismini değiştirmesini >e Gü- ler ismini alnıasını istemiş, davacı da buna muvaTakat etnıemiş, bunun üze- rine da'vau, da\acı\ı evden aynlnıak üzere zoriamış, hatta dö\ meye dahi te- şebbüs etmiştir. 1 * Bir başka davada ise Z.Ç. adlı ka- dın, eşi L.Ç. ile boşanmak için mah- kemeye verdigi dava dilekçesinde $u yakınmalan dile getirdi: "Evlendikten sonra L_aşındinci gö- rüşlereilgiduynia>'abaşladı. Dinedüş- künlüğün geçki bir he>esolduğunu dü- şünüp sabır \e sehatla bekledim. Ancak, dü/elmek bir yana durum daha da ileri bir bcyut aldı. Ortak ya- şanı çekilmez bir hale geldi, ızdırap vermeye başladı" Z.Ç.nın tanıklan ise L.Ç. nin eşini kendisi gibi düşünmeye zorladığını belirterek şu bilgileri mahkemeye sun- dular: "Tanık T.T: Lewnt birdenbire değiş- ri ve dinci bir hüviyete büründü. Eşine de baskı vaptt, aynı kendisi gibi düşün- mesini, başını örtmesini, işten çık- masını. dışarıda dolaşmamasını, o d e kalmasını, oruç tutmasını istedi. Z., onun isteklerini yerine getir- meyince onu dövdü." Adliyelerde bu gibi yakınmalarla açılan çok sayıda da\ a olduğu ve mah- kemelerin şeriata zorlama gerekçesinı boşanma gerekçesi olarak kabul ettiği belirtilivor. • Baştarafı 1. Sayfada meleri nere- ARDENDAKİ deyse biz den daha ciddi bir bi- çimde izle- yen ve çeşitli kaynaklardan yararlanarak öğrendikleri- nin "irdelemesini" de yapan dış ekono- mik kuruluşlar karşısında düşeceğimiz durum içler acısıdır. Türkiye'nin dış tanı- tımı adına tantanalı toplantılarla reklarm yapılan girişimlerin, bu tutum nedeniyle olumlu sonuçlar vermesini beklemek de fazla iyimserlik olacaktır. Aslına bakar- sanız, 5 nisan kararlanndan sonra girilen tasarru* döneminde, dünyanın hemen her ülkesinde bulunan çeşitli bakanlık temsilcitiklerinin ödenmeyen kıra, elekt- rik, su, telefon faturaları yüzünden "ımay "ımızın büyük ölçüde sarsıldığı bi- linmektedir. Hükümetin ciddiyetsizliği, bu "/ma/"ın üstüne biraz daha tuz-biber ekecektir. Irdelenmesi gereken ikinci durum ise hükümetin yurttaşlarını fazla safça bul- madığı konusudur. Bütçe'de devlet personeline yapıla- cak zam oranlarımn, para ile ölçülebilen ödeme ve cezaları da etkilemekte oldu- ğunu herkes bilir. Bu nedenle de me- mur maaş katsayısının düşük tutulması için izlenen en geçerli yöntem, enflas- yon oranının düşük gösterilmesidir. Çiller hükümetı, öncüllerin uzun bir süredir izlediğı bu yanıltma politikasına da sahip çtkmış görünmektedir. Herkes gibi başta ekonomi profesörü Başba- kan Sayın Tansu Çiller olmak üzere Bakanlar Kurulu üyeleri de bütçede yer alan enflasyon oranının tutmayacağını bilseler gerektir. Bütçede, geçıci kamu işçilerının me- mur statüsüne geçirılmesi için özel bir maddeye yer verilmesi de aynı biçimde degeriendirilmelidir. Çünkü, anayasanın "Büfçe"bölüm başlığınm altındaki 161'inci maddesi "Bütçe Kanunu'na, bütçe ile ilgili hükümler dışında hiçbir hüküm konulamaz" cümlesi ile sona er- mektedır. Benzer uygulamaların hepsi Anayasa Mahkemesı'nden dönmüştür. Kamu iktisadi Teşebbüslerini özelleş- tirmek için "inadım inat" diyen bir Baş- bakan'ın "işçıleh kamulaştırmaya" ça- iışmasına şaşmamak gerektiğıni önceki örneklere bakarak gönül rahatlığı ile söyleyebiliriz. • • • KÜLTÜR • SANAT ALKAZAR AVRUPA SINEMASI 245 73 83 And Th« Band Played On VE ORKESTRA DURMADA ÇALIYORD YÖK Roger Spottisnoode Ar/ulaıun lnr kudırı ıtın urıhın jkiM hıle ık- :ı\ ,ı»nır< \n(jLİK-j H u l u l'hıl Scanslan : 19.0O-15.0O-18.00-91.00 11 Kasım'dan Hibarcn •BUIUŞMA' JULIETTE BINOCHE UN YENİDEN DOGUŞU ÜÇ RENK: MAVI Günümüz Sinemastnut 1 Numaralı Yaratıctsı K. KIESLOVPSKI'nin bütün büyük festivalleri silip süpüren başyaprtı iy*M \c*neclık l r c^^valı Un ly» Ftlm Huyuk Odukı lin İyı Kaclın f)yııncu CX)ulu (Jıılıcuc Bınociıc) Vc daha 20 ıılıısl'ararası odul BEYOĞLU ALKAZAR Tel: 245 73 83 12.15-14.30-16.45-19.0O-21.15 3. HAFT» Bu Hlm Eunmages katkılanyla g6slehlmektedir.' İFA Catherıne ıie Medıcıs rolunde VIRNA L1SI I994 Cınnes Fılm Fesııvali hn iyı Kadın Oyuncu Odulü 1S^BEU.F. A1MAM • DANIEL AUTETJtL JEAN HUGHESANGLADE • VINCENT PEREZ Kraliçe Margot "La Reine Margot" ALE\ANDRE Dl'MAS'ın romanından uyjrlanmı^tır Bıt PMRICE CHEREAU fûmı (25132 40) 12 0O-15.0O-18.0O-21 00 Kodıtoy MODA 1337 01 2E' 11 15-U 30-18 00-2130 İki Gün Kaldı / Hyatt Regency oo1630 19oo 225 7000 Chantal Thomass Marithe & François Girbaud Jean Charles de Castelba^ac I S T A N B U L I I S T A N B U L INEK Pazar 18.00 MUİMMER KAR*C* TIYSTROSU Tel: 513 74 31 - 522 65 85 251 60 90-638 14 84 H. HILMI BULUNMAZ TIYATROFIL KRALİÇEMARÖOT/"' CjMUKA ÇOK C#Z£L\ YAZAN MfTONÇEHOV YONETEN KAMAGİNKAS OYNAYANLAR Yasemin ALKAYA, CelalPERKx BpharlŞIK, Malân OZUBEK 4 Kası-n'dan ITıoare^ Her Cuma 20 3C Ctesı Pa2ar 16 30 YAZAN M.ANTONIO DE LA PARRA YONETEN OZKAN SCHULZE ÛYNArANUR Arif AKKAYA, Engin ALKAN 7 Kastmdan Itıbaren Her Pa2artesı 20 .-S0 ISTANBULSANAT MERKEZI aqjcı Cd. Esk< Çc;mt Sk. No:12 TatUbsşı Bul.TaksımlSI Tel : 256 37 51 -235 14 99 VE ORKESTRA X DURMADAN ÇALIYORDU... Kültür Sanat ilanlannız ıçın 293 89 78 (3 hat) Pazar 15.30-18.00 Ptesı 21 15 Salı 21 15 Çarşamba 1b 30 KADIKÖY HALK EfitTlM MERKEZİ Tel: 418 61 86 İSTİKLAl OD, 10:140 TIL 25118 65-66 »1:24413 27 9 KASIM'DAN BASLIYARAK Ferhan Şensoy'un SEYIRCILISEYIR DEFTERIuma-Cumartesı 21 00, Cumartesı-Pazat 15 30 Pazar 18 30 FERHANGİ ŞEYLER Ferhan Şensoy İİIKKM.MIIİI Çarşamba 21.00 Ferhan Şensoy'un ŞU GOGOL DELİSİ Derya Baykal Şensoy Perşembe 21 00 And The Band Played on. Gazeteci Randy Shilt'in ünlü kitabından derlenen bu filmde Steve Martin, Anjelıca Huston. Phıl Collıns ve Rıchard Gere gıbı ünlûler başrolde AIDS konulu bu film baştan sona bır ders nıteliginde Başanlı bır grup doktor HIV vırüsünü bulmaya çalışırken işın ıçıne polıtik baskılar gırer Tabıı bu etkenle savaşmak, hastalığm ksndısıyle savaşmaktan çok daha zordur. Izlenmesi ve ders alınması gereken bu fılmı oyuncu kadrosunun güçlülügu daha da ızlenır kıhyor Beyoğlu Alkazarda Kaçırmayın Bilet Satıs Yerieri: SES-18S5 Ortaoyunlar Tel: 25118 65 VAKKORAMA Taksıtn-Rumelı.CARSI Hastak-Bakırfcöy, Capitol Magazaları ŞEHIR TIYATROLARI 31 EKİM - 6 KASIM 1994 HARBIYE MUHSIN ERTUĞRUL SAHNESİ (240 77 20) M E L İ S A G U R P I N A R ISTANBUL UN GOZtERI MAHMUR •~'-,-~ • HAKAN A.LTINER (2-3-4-S-6 Kasım) KADIKOY H A L D U N TANER SAHNESİ (349 04 63) M E M E T B A Y D U R TENSING 2 KASIM'DAN BAŞLAYARAK KADIKOY H A L D U N TANER SAHNESİ NDE (349 04 63) MEMET BAYDUR TENSİNG YONETEN ÇETİN İPEKKAYA SAHNE T ASAR ; KI ERSIN SATGAN GIYSI TASARIMI CANAN GÖKNİL tÛt*~N ÇCT1N If t (2-3-4-S-6 ^sı USKUDAR MUSAHirZADE CELAL SAHNESİ (333 03 97ı L O L E H B E L L O N ttYLB B I R S t V C I K I "•- ENC1H GURMEN ~ t'1--~ MUALLA GENEZ (2-3-4-5-6 Kasımı F A T I H REŞAT NURI SAHNESİ (S26 53 80) M OL I E R E TABTUFFE JEAK-LOUIS HARTIN BARBAZ ~ "< a-3-4-5-4KMım| ORHAN VELI KANIK BİUETT.EHI 5EH1* TIYATROLARI CI$ELERI İLE VUKORAHA TAKSIM SUADItE RUMf.Lt MAGAZALARI KADIfcÖY MALDUN TANERt HE«K£Z CI$ES1) VE CAPITOL'DE SATILMAKTAOHI GAZIOSMANPAŞA SAHNESİ (S78 60 67) L Y L E K E S S L E R ÇIKMAZ SOKAK ÇOCUKLART V ON£TT>. GCNCAY CURUNT U^<C^> AL1 NEYZ1 (2-3-4-5-6 Kasrn) llOtOPer 10 30Cum ZOİOCı IS D0. 20 10 Puar IS.OO.H U BtLETVEKI JEHIR TIYATROLAItl Cl$EL£R[ IL£ VAKKORAMA TAKSIM, SUAOİTE RUMELİ HAĞAZALAltl. KADKOY MALDUN TANER < MERKEZ GtŞ£SJ> VE CAMTOl DE SATILMAHTAOIK IFSAK 10. İSTANBUL FOTOGRAF GUNLERİ'NDE BUGUN 1-30 Kasım 1994 Sergi: İFOD "İzmir Fotoğraf Derneği" 2-15 Kasım 1994 Beyoğlu Belediyesi Sanat Galerisi - Tünel GALERI • ATÖIYE 293 89 78 (3HAT) FRANCOIS MORELLET Resim Scrgisi 1 Kasım-17 Aralık 1994 Galaımiz Pa2aı-? lesı dışnda nergun i3 0 O i 9 0 O M ı Eytam Cd 31/A Maçka/lstanbu I Tel 2W80 23Fax 234 40 51 I MACKA SAHM GfclERİS +***+**+ Galeri Atöiye ilanlannız ıçırr 293 89 78 (3 hat) BÜLENT ÇETİNOR Suluboya Resim Sergisi II Kasım I994'e kadar İŞBANKASI ERENKÖYSANAT GALERİSİ Bağdat Cad. 316 ErenköyTel : 0-216- 356 01 68 ADNAN ÇOKER Minimaller ve Varyasyonlar 25 Ekim-10 Aralık 1994 Hüsrev Gerede Cad. Fırın Sok. No: 2 /ITeşvikiye/ istanbul Tel: 0-(212) 227 03 63 Pazar-Pazartesi hariç hergün 11.00-19.00 arası aç*ftr Canım Babacığım, Süha Donay Kalbimi kırsanda buna değer olduğunu öğrendim. Seninle gurur duyduğumu öğrendim. Seni pek çok sevdiğimi öğrendim. Bunları öğrenmem için ölmen gerekirmiydi. Seni çok seven Gaye. Sahibinden SATILIK Acıbadem Basın Sitesi'nde 80m 2 , merkezi sistem doğalgaz kaloriferli, hidroforlu daire Tel: 339 5643 - 19.30'dan sonra 325 42 32 AU-PAIR PAKET PROGRAM Kasım Aymda sürpriz indirim | 10(212)258 53 42 261 43 86-87 Ankara Emniyet Müdürlüğü Trafık Şube Müdürlüğü'nden aldığım ehliyetimi kaybettim. Hükümsüzdür. RAHMİSALTUK Piyanist LİDYA, Bizimkiler'le nostaljik dans tnüziği. Çatı kalitesiyle... Gecekr uzadı. CflTI Cafe - Bar 2510000 PBX2515105 Nüfuscüzdanımı ve ehliyetimi kaybettim. Hükümsüzdür. TÜLAYÇETİNKAYA TÜRKÇE HABERLERİ LONDRA'DAN CANLI 07.00 - 07.30 12.00-12.15 18.00- 19.00 :RA0YOFOREKS953 Nüfus cüzdanımı, sürücü belgemi ve pasaportumu kaybettim. Hükümsüzdür. METİNKAÇAN Romanlanmzve Ansiklopedileriniz yerinizden alınır. Tel: 554 08 04 Nüfus hüviyet cüzdanımı ve 1. Ordu'dan aldığım giriş kartımı çaldırmak suretiyle kaybettim. Yenisini alacağımdan, eskisinin hükmüyokt<Sr. OLCAYYEZDANİ Nüfuscüzdanımı kaybetüm. Hükümsüzdür. TAYFUNŞENGELEN
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear