Catalog

1 USIM1994SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER HarbJş'ten Türk-İş'e restKonfederasyon üyeliğinden 6 ay süreyle ihraç edilen Harb-îş Sendikası karan kabul etmiyor ASKARA (Cumhuriyet Bürosu) - "Türk-İş'i kücıkdüşüriicü tavırlar içinde bulunduğu" gerek- çes.'le konfederasyon üyeliğinden 6 ay süreyle ih- raç tdilen Türk Harb-tş Sendikası. Türk-lş'e rest çelt. Harb-tş Sendikası Genel Başkanı İzzetÇe- tiım. hraç karannın "hukukyok sayılarak"verildı- ğinı savunarak "Ihracımız, kabul edilemez bir ka- rarir. Biçim, içerik ve hukuk yok sa>ıiarak verü- mfc MI karan kabul etmiyorum. Türk-İş'in Baş- kanhr Kurulu toplantüaruıa kaülacağım ve de- mofcratik sendikal hakiar mücadelesini her plat- forsda sürdüreceğim" dedi. Çttin'ın açıklamasının ardından, ihraç karannın 18 kasımda toplanacak olan Türk-Iş Başkanlar Kurulu'nataşınması gündemegeldi. Çetin'intop- lantıya katılmasının engellenmesi durumunda, muhalif sendika başkanlannın, "toplu olarak top- lantnı terk etme" ve U 6 a>r süreyle toplantüara ka- ülmayarak Başkanlar Ktırulu'nun toplanmasını engelleme" biçiminde tavır geliştirmeyi planla- dıklan öğrenildi. Izzet Çetın, cuma günü ihraç karannın tebliğ edilmesı Ü2erine, dün basın toplantısı düzenleye- rek karara katılmadığını ve iptali için yargı yolu- na başvuracagını açıkladı. Harb-lş Genel Merke- zi'nde düzenlenen toplantıya, ihraç karannı eleş- tiren Tümtis, Basın-lş, Hava-lş, Selüloz-tş, Petrol- lş, Liman-lş ve Basisen sendikalan da genel baş- kan ve şube yöneticisi düzeyinde katıldılar. Disip- lin Kurulu karannı "Baskı aftında alınan sakat bir karar" olarak nitelendiren Çetın. "Türk-lş Baş- kanlar Kurulu ü\elerinin vicdanında. bu karann sorgulanması gerektiğini ve karara onay vermeye- ceklerini düşündüğüm için Başkanlar Kurulu top- lantısına kanlacağım. Poliszorm la Başkanlar Ku- rulu'ndan çıkartmalan olasıü&nı, aklımın köşesin- den bile geçirmi\orum. Türk-Iş, 5 kişilik Yönetim Kurulu'ndan oluşmuyor" dedi. Türk-Iş ile hükü- met arasında yapilan ücret farklan ödeme planı an- laşmasının "işçüerin sendikalara duyduğu giiveni yokeden" nitelikte oldugunu savunan Çetin. "Bu kararlaamaçlanan, Türk-Iş.vönetimininhüküme- tin hukuk dışı dayatmasına onay vererek,toplusöz- leşme düzenine ve sendikal harekete diişürdüğü kara lekeyi gözardı ettirnıek ve unutturmak iste- ğidir. Amaçlanan, hedef saptırmak ve mücadele yöntemini benimseyen sendikalan \e sendikacıla- n baskı altına alarak susturma isteğidir. Amaçla- nan, işçi sınıfının \e emekçi halkımızın haklannı inançla savunanlann sesini kısmaktır. Bunlar için, sendikamız hedef olarak seçilmişn'r" dcdı Çetın. Türk-lşyönetiminı. "lyguladığı>öntem- lerle, hükümetin ve işverenlerin isteklerini sendi- kalara \e işçilere kabul ertirmek için mücadele et- mek"le suçlavarak "Içe dönük ka>ganın bitmek bilmez şekilde sürdürülmesi ve bilinçli olarak Türk-Iş yönetimince tırmandınlmasu yalnızca iş- çi sınıfıkarşıtlannayararsağlar"diye konuştu. İh- raç karannın sendıkaya teblığedilmediğıne ve Di- sıplin Kurulu 'nuneksıküye>le karar aldıgınadık- kat çeken Çetin. şunlan söyledi: "Sendikal anlayışımıza göre demokratik tepki- lerin koy ulması ile Türk-İş'in itiban zedelenmez. Türk-İş'in itiban, kimi yöneticilerinin olumsuz davranışlanyla. sendikal ve demokratik hakiar karşıtı kararlara onay vermesiyle, mücadelede ka- rarlı olanlan susturma girişimi) le, hükümet ve iş- \erenlerle gizli ve açık itişkne girilmesiyle zedete- nir. "Türk-Iş Yönetim Kurulu ve Başkanlar Kuru- lu'nun aldığı bir karar olmadığını anımsatan Çe- tın. sözlerinı şöyle sürdürdü. "Hüküm altına alınmayan \e baglay ıcıltgı olma- >an bir karara uymadığımız gerekçesiyle ceza ve- rilemez, verilirse bu hukuken ve vkdanen geçerli olamaz. Bu nedenle. kendimizi böyle bir kararla bağlı saymıyoruz." Bozkurt: Yaürım yapsam bfle RP kanalıyla yapmam •Erbakan ile yaptıklan görüşmenin perde arkasını Cumhuriyet'e anlatan Ali Rıza Bozkurt, Türkiye'de yatınm yapması halinde Amerika'daki çıkarlannın zarara uğrayacagını söyledi. Y1LMAZKARABACAK Refah Partisı Genel Başkanı Necmettin Erbakan ve Istanbul Büyükşehır Belediyesi Başkanı Recep Tayyip Erdogan ile oturdu- ğu pazarlık masasında umduğunu bulamayan ABD vatandaşı Türk ışadamı Ali Rıza Bozkurt, "Erba- kan'ın partisi kanahyla yatınm yapmam. Yaparsam Amerika'da- ki çıkarlanmı tehlike\e atmış olu- rum. Bu işler için de\ letlerarası bir mutabakat sağlamanız lazjm. Hem yannnı \apmak iste§em \ap işlet devret modelleri var" dedi. Vatandaşı olduğu Amerika Bir- leşik Devletleri ile petrol zengini Ortadogu ülkelerinde 20'ye yakın şirketiyle trilyonluk yatınmlara gi- nşen ve uluslararası iş çevrelerin- de "Müthiş Türk" dıye anılan Ali Rıza Bozkurt Refah Partısı Genel Başkanı Necmetin Erbakan ve Is- tanbul Büyükşehir Beledıye Baş- kanı Recep Tayıp Erdoğan'la yap- tıklan görüşmenin perde arkasını Cumhuriyet'e anlattı Çiller sempatiyle karşılanıyor - Erbakan'ın ABD gezisinde ra- dikal Islamcı örgüt HAMAS lider- leri ile görüştüğü ve onlara parasal yardımda bulunduğu ortaya çıkn. Aynca RP'nin genel vapısını da dü- şünürseniz ABD Pariamento- u'nun senatör adayı ve bir işada- mı olarak ülkeniz ve siz RP'yi na- sü değerlendiriyorsunuz? - Benım bunlardan haberim yok. Üç dört aydan beri Amerika*da da değılim zaten. Bu sizm anlattığınız on gün öncekı bir olay. Erbakan'la görüşmemizde ABD'nin Refah Partisi'ne bakışı gibi konular geç- medı. Genelde benim görüşmele- rim partiler düzeyinde pek olmu- yor. Devletler düzeyinde oluyor. Amerika partiler düzeyinde pek ıl- gilenmiyor. Mesela Çiller'in baş- . bakanlığı çok büyük bir güven ve ' sempati ile karşılanıyor Demokra- tik olduğu kadar laik bir Türkiye. Genelde Müslümanlıkta bilındiği . gibi hanımlar biraz oldukça geri plana itilen yaratıklar olarak de- ğerlendiriliyor. Türk başbakanın kadın oluşu ve son derecede mo- dern oluşu Türkiye'ye modern biı görünüm kazandınyor. Türki- ye'dekı Islamlığı bütün dünya gö- zü önünde yüceltıyor... - Tûrkive'de RP ile bir yatınm }'apmadurumunuzda bunun ABD iş ve pofitika çevrelerindeki yankı- lân ne olur? - Ben Türkiye'de yatınm yap- mam. Yapmak istesem de niçın Er- ! bakan'ın partisi kanahyla yapa- J yım. Yaparsam çıkarlanmı tehli- keye atmış olurum. Yapmak ıste- ^em Türkiye'de tonla iş var. Yap ışlet devret modelleri var. Yani ge- rek var mı benim böyle hayali pro- jelere yatınm yapmama? -Türkiye'de yaûrun yapmak is- temeyişinizin gerekçeleri nekr? - Türkiye'ye yararlı olamam ben. Çünkü ben Amerika'da yarar- lı olacaksam Türkiye'de yararlı olamam. Benim yatınm yapmam jcin Türk asıllı olmam gerekmez. Orneğin Yunanistan'da yatınm yapsam Yunanistan hakkında ko- nuşma hakkını kaybederim.. Bozkurt'tan tepki Bozkurt, dün Karum İş Merke- zi'nde düzenlediği basm toplantı- smda, tstanbul Büyükşehir Beledı- yesi'nden alacağı Haliç ıhalesi karşılığında ABD'de RP'nin tanı- tımını yapacağı yolundaki iddıala- ra yanıt verdi. Türkiye'de herkes- le görüştüğünü, görüşmelennı de sürdüreceğini belırten Bozkurt, Erbakan'la kesınlikle tıcan konu- lan konuşmadığını söyledi. Hak- kında bır gazetede çıkan haberi "kasrtlı bir kurgu" olarak değer- lendiren Bozkurt, "RP'v* çamur atmak için beni kullamyorlar. Bu habercilik >öntemi dünyanın baş- ka ülkesinde yapılsa vapan adamı iştenatariar' 1 dedı. Sigortasız Cemtaş işçisinden suç duyurusu tstanbul Haber Servisi -DlSK'in "SigortasızÇabşma!*' kampanyası çeşitli etkinliklerle sürüyor. İstanbul'un özellikle sanayi yoğunluklu bölgelerinin afiş ve bildiriyle donatıldıgı. yürüyüşlerin gerçekleştirildiği kampanya kapsamında dün de Gemtaş işçileri, SSK Istanbul Bölge Müdürlüğü'ne suç duyurusunda bulundular. Yaklaşık üç hafta önce sendikalaşma çabası gösterdıkleri için işten atılan 200 Çemtaş işçısı, dün SSK Istanbul Bölge Müdürlüğü'ne gelerek sigortasız çalıştınldıklan için suç duyurusunda bulundular. 2.5-3 milyon ücretle çalışan işçiler, sendikalaşma çabası içine girdiler, ancak sigortalı olmayan işçinin sendika üyesi de olamayacağını bilmeyen Çemtaş işvereni tarafından işten atıldılar. Çemtaş işçileri bir yandan işlerine gen dönme mücadelesi verirken öte yandan da DlSK'in "Sigortasız çalışma!" kampanyasına destek veriyorlar. Çemtaş işçileri dün öğleden sonra otobüslerle geldiklen Bölge Çalışma Müdürlügü önünde önce pankartlarını açtılar. ardından da "Vaşasın Cemtaşdirenişimiz". "Sigortasız çalışmaya son" şeklinde sloganlar atarak tepkilerini dıle getırdıler. Hazırladıkları dilekçelerinı Çalışma Müdürlüğü'ne temsilcileri aracılığıyla ıleten işçiler, daha sonra araçlarla direnışlerini sürdürdükleri işyerlerine döndüler. (Fotoğraf: GÜNNUR İLHAN) Engin Civan'ın ağır yaralanmasıyla açılan 8 sanıklı davaya bugün başlanıyor 4 Kîlit isim' Vuruşkan, tesliııı oldu Emlakbank eski Genel Müdürii ( K an'la (solda) iş ortaklığı ol- duğu bildirilen Vuruşkan, gazetecilerin sonılannı vanıdamadı. İstanbul Haber Servisi - Em- lak Bankası eski Genel Müdürii Engin Civan. Selim Edes. Davut Yıldız, Dündar Kılıç \e firarda bulunan Alaattin Çakjcııle 4 sa- nıgın yargılanmasına bugün baş- lanıyor. Bu arada polis tarafın- dan 41 gündür aranan ve Çi\an soruşturmasınm kilit isimlerin- den olan Fatma Ferizet Vuruş- kan. dün Istanbul Cumhuriyet Savcılıgı'na teslim oldu. Emlak Bankası eski Genel Müdürii Engin Givan'ın agırya- ralı olarak kurtuldugu olayla ıl- gili olarak açılan davada, 8 sanı- ğın cezalandmlması isteniyor. 19 eylül tarihindeki saldında silahı ateşledigi ilen sürülen Davut Yıl- dız'ın "tasarlayarakadam öldür- meyetam teşebbüs"suçundan en az 20 yıl. diger tutuklu sanık Se- lim Edes ile firari sanık Alaattin Çakıa'nın "adamöldürmeyeaz- mettirmek" suçundan 20 yı'la ka- dar hapisle cezalandınlmasının ıstendiği davada, Dündar Kılıç, ile firari sanıklar Tevfik Ağan- soy, Haluk Uçar v e Ayhan Kamış da "adam öldürmeye tam teşeb- büs suçuna \ardımcı olmak" suçlamalanndan 15 yıla kadar hapis cezası istemıyle yargılanı- yor. Vuruşkan tfade verdi Çivan'ın ağır yaralanması ile sonuçlanan olayın ardından baş- latılan soruşturma çerçevesınde "kilit isim" olarak aranan Fatma Verizet Vuruşkan, dün ortaya çı- karak Istanbul Cumhuriyet Sav- cısı Ünal Soytekin'e ifade verdi. Engin Çivan'ın genel müdürlügü döneminde Emlak Bankası Dı- şişleri Departmanı Sorumlu Mü- dürlügü görevinde bulunan Vu- ruşkan, Çi\an'ın avukatlıgını da yapan Ihsan Çoşkun ile birlikte dün sabah saatlerinde Istanbul Adlıyesi'ne geldi. Rüşvet olayı- na ilişkin iddianameyi hazırlaya- cak olan tstanbul Cumhuriyet Savcısı Ünal Soytekin'e, Emlak Bankası ve Engin Çi\an hakkın- da ifade veren Fatma Ferizet Vu- ruşkan ögle saatlerinde adliye- den aynldı. Vuruşkan, ögleden TÜRKEĞİTİMVAKFI YURTDIŞIYÜKSEK LİSANS (MASTER) ÖĞRENİMİİÇİN BURSLARVERECEKTİR Türk Eğitim Vakfı 1995-96 öğretim yılında ABD ve Baö Avrupa ülkelerinde yüksek lisans (Master) öğrenimi için burslar vere- cektir; A) ingiliz hükümeti ile Türk Eğifm Vakfı'nın müşterek verece- ği burslara; Bilgisayar, Çevre, Elektrik-Elektronik, Endüstri, In- şaat mühendislikleri, Siyaset Bilimi ve Uluslararası llişkiler, Radyo ve Televizyon Yapımcılığı, Kafite Kontrol Yönetimi (TQM) ile Turizm dallarında uzmanlaşmak isteyenler, B) Işletme Yönetimi, Uluslararası Finans ve Ticaret Hukuku, Endüstri Ürünleri Tasarımı dallarında verilecek burslara; Işlet- me, Iktisat, Hukuk, Mühendislik ve Mimarlık fakültelerinde öğre- nim yapmış olanlar, C) Geleneksel Türk El Sanatlarının Muhafazası ve Restoras- yonu (Resim Restorasyonu dahil), Müzecilik, Kütüphanecilik, Piyano, Nefesli Çalgılar ve Vurma Çalgılar, Yaylı Çalgılar, Şan ve Opera dallarında verilecek burslara; bu dallarda öğrenim yapmış olanlar başvurabilirler. ADAYLARIN: a) T.C. vatandaşı olmaları ve 30 yaşından büyûk olmamalan, (1964 doğumlular da müracaat edebilirler.) b) Yukarıda belirtilen dallarda öğretim yapan üniversite veya yüksekokullardan 4 üzerinden en az 3,100 üzerinden en az 75 not ortalaması ile mezun olmaları, (son sınıf öğrencileri de aday olabilirler.) c) ögrenim göreceği ülkenin dilini yüksek lisans öğrenimini sürdürecek düzeyde bilrneleri, d) Yurtdışında öğrenim yapmak için gerekli maddi imkânı ol- madığını belgelemeleri gereklidir. ÖNEMLJ NOT: Yukarıdaki önkoşulları taşıyan isteklilerin öğrenim gördükleri Kurum/Bölüm ve hangi dalı tercih ettiğini belirterek Müracaat formunu en geç 11 Kasım 1994 Cuma gününe kadar Türk Eğitim Vakfı'ndan almalan veya mektupla istemeleri gerekmektedir. AORES: Türk Eğitim Vakfı Eğitim Müdürlügü Büyükdere Cad. TEV-Kocabaş Işhanı No: 111 Kat:880300/Gayrettepe/İSTANBUL ot*o VAZ GEÇ ME DİY SE NÎZ... Bu dergide yepyeni bir dünya var! Devlet kredisi zengini gazeteciler kim? Basının starlan ne kazanıyor? Ayın dosyası: ÖZELLEŞTİR-ME! 3DNİN ARMAĞANI: ÇOK ÖZEL BtR ATATÜRK PORTRESİ EKİM SAYISI BAYİLERDE sonra tekrar adliye binasına ge- lerek Adlı Sıcıl Bölge Müdürlü- gü bilgisayarlannda. Ankara'da- ki evinde Mali Şube ekıplerince ele geçirilen dört bilgisayar dis- ketınin çözümüne katıldı. Savcı Soytekin denetiminde yaklaşık iki saat süren disket çözümün- den sonra Fatma Ferizet Vuruş- kan avukatı Ihsan Çoşkun bera- berliğinde adliyeden aynldı. Vuruşkan, adliyeden ayrılışı sırasında basın mensuplannca kendisine yöneltilen sorulan ya- nıtlamaktan kaçınırken avukatı thsan Çoşkun, müvekkilinin "sa- nık" olarak degil "tanık" olarak ifadesinin alındığını belirterek soruşturmanın tamamlanması için tekrargeleceklerini açıkladı. Avukat Çoşkun. Mali Şube Mü- dürlügü tarafından aranmaya başlanmasından 41 gün sonra or- taya çıkan müvekkili Vuruş- kan'ın rahatsızlık geçirdigı için bir süre Ankara'da tedavi gördü- günü, bu nedenle daha önce ifa- de \ermeye gelemediğinı söyle- di. 7. gün Analarm açlık grevi genişliyor İstanbul Haber Servisi - Tu- tuklu bulunan çocuklannın Dev- let Güvenlik Mahkemeleri'ne (DGM) getirilirken güvenlik güçlerince zincirlenip dövülme- lerini ve yaklaşık biray önce po- lis tarafından gözaltına alınıp. bugüne kadar durumlanndan ha- ber alınamayan Lütfıye Kaçar ve Kenan Bilginin durumlarının açığa kavuşturulmamasını pro- testo etmek için SHP İstanbul ll Merkezi'nde açlık grevine baş- layan annelerin eylemleri 7. gü- nünü doldurdu. Hadime Tok- mak, Müşerref Pakkan. Melek Kurtve Nadire Çelik adlı anne- lerin eylemlerine destek olmak amacıyla 8 kişinin daha açlık grevine katıldığı öğrenildi. Geceleri sandalyelerin üzerin- de uyuduklannı söyleyen Melek Kurt. SHP yetkililerinin ve poli- sin kendilerini oradan çıkartma- ya uğraştığını öne sürdü. Annelere destek olmak ama- cıyla açlık grevine katılanSadık Çelik, SHP'li yönetıcilenn polı- siye önlemlerle açlık grevinin kamuoyuna yansımasını önle- meye çalıştığını savunarak ken- dilerine, "Neden DYP'ye ghme- diklerinin" sorulduğunu söyle- di. ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Mütareke Basını ve Gunumuz Mütareke dönemi Istanbul basını, ya da bu basının bir bölümü düpedüz ihanet içindeydi. Sadece Ankara'ya ve ulusal mücadeleye karşı oldukları için değil, insanı insan yapan tüm erdemleri ayaklar altına aldıklan için ihanet için- deydiler. Kolay satın alındıklan için ihanet içindeydiler. Bel- ki üç-beş kuruşa, belki de bir "sırt sıvazlanmasına" gitti- ler... Istanbul basınının Ankara'ya karşı olanlarının sürekli ola- rak işledikleri iki nokta vardı. Bunlardan birincisi, Ingittere ile başetmenın mümkün olamayacağı, ikincisi ise Anka- ra'daki kadroların "/tt//7afç("olduklanydı. Aslında her ikisı de doğrular içeriyordu. Halk müthiş yor- gundu. On yıla yakın süren savaşlar, halkı maddı ve ma- nevı olarak tüketmıştı. Ingiltere ile yeniden savaşacak gü- cü yok gibi görünüyordu. "Ankara'dakilerin" ağırlıklı olarak ittihatçı oldukları da dogruydu. Başka ne olabilirlerdı ki? Ve bu iki hususun ışığı altında kimi Istanbul kalemşörle- ri, başlangıçta "yeter" diyorlardı, "Nedir bu ittihatçılardan çektiklerimiz? Ingiltere bize şereflı birbarış verecektir. Za- ten Ingiltere insan haklannın da savunucusudur. Endişe etmemize gerek yoktur." Biraz daha mürekkep yalamış- ları ise ABD 'mandat'ını dile getiriyorlardı. Ama Ingiltere, Sevr koşullannı Babıali'nin burnuna da- yayınca çoğunun ayağı suya erdi. Fakat iyice utanmaz bir kısmı, bunun suçunu da Ankara'ya yıkmakta gecikmedi. "EğerAnkara bu denli huzursuzluk çıkarmasa, Ingiltere ko- şullan yumuşatacakmış... Bu kadar ağır koşullar ileri sü- rülmesinin nedenleri, Ankara'nın katı tutumuymuş..."Vs., vs.... Günümüz gazetelerinin bır bölümüne baktığımız zaman, tarihin neredeyse "tekerrür ettiğini" görüyoruz. Omurga- sız bir "kalemşörheyeti", Mümtaz Soysal bahanesi ile in- sanı insan yapan ne kadar erdem varsa, bir devleti devlet yapan ne kadar özellik varsa, hepsine birden saldırıyorlar. Hem de işin içine yalan-dolan katarak. Aynen mütareke dönemi basınında olduğu gibi. Mütareke basınındaki "lngiltere"n\n yerini şimdi "Batı" sözcüğü aldı. O zamanlar Ingiltere, Türkiye'ye bir ateşten gömlek giydirmeye çalışmıştı. Bugün de Batı, benzer bir ateşten gömlek giydirmeye çalışıyor. Bunun için gereksi- nimini duydukları "kalem erbabı" da emirlerine amade... Önceleri Kıbrıs'a takmışlardı. Eğer Kıbrıs'a çıkmasaymı- şız, 1974 sonrasındaki sıkıntıları çekmezmişiz... Adamın kafası sığ olursa, elbette böyle düşünür. Ama Yunanistan'a "iltihakeden" bir Kıbrıs'ın Türkiye'nin "yumuşakkarnına", yani Antalya'dan Iskenderun'a kadar olan bölgeye nasıl bır tehdit oluşturacağını düşünmez, düşünemez... Daha sonraları dış politikayla ilgili tüm kararlar bakkal mantığıyla değerlendırildı. Nerden, ne kadar kazanılacağı düşünüldü. Ama hesapların hemen hiçbirı tutmadı. Çoğu lafta kaldı. Iran, olmadık saygısızlıklaryaparken, "Aman ti- caretimiz bozulmasın" dendi. "Vize koyan ülke vatandaş- lanna biz de vize uygulayalım" düşüncesi ortaya atıldı. "Aman turizm gelirleri..." Hep 1 koyup 5 almak istendi. Ama, hep hava aldık. Şimdilerde Mümtaz Soysal Hoca'ya taktılar. Ülkesinin onurunu ve çıkarlarını düşünen her dışişleri bakanının yap- ması gerekenleri yaptığı için boy hedefi oldu. Bir de gaze- tecileri "tersliyormuş". Birbakan.birtoplantıdanaynlırken kendine, "Toplantıdan aynlıyormusunuz" diye soru yönel- ten sözde muhabire ne yanıt verebilir, ne yanıt vermelidir?.. Soysal'ın "ters tutumu" ABD ve Avrupa parlamento he- yetlerini kızdırmış. Madem ki "Batı kulübüne" üye olmak istiyormuşuz, her türlü denetime açık olmalıymtşız... Hiç utanma var mı bu satıriann yazarında? Aynı kulübün üyesi ABD'ye bir parlamento heyeti yolla- yın da görün bakalım hangi düzeyde görüşme yapabilir- ler. Sonra da Kızılderih toplama kamplarında ve Meksika sınırında insan hakları ıncelemesı yapsınlar... Ingiltere, Istanbul Belediye Başkanı'ndan vize istedi. Üs- telik kendileri davet etmişlerdi. Almanya, edebiyatımızın yüzakı Aziz Nesin'ı donuna kadar aradı gümrükte. Ulus- lararası belgeler salt Türkiye için mi "bağlayıcı"o\uyor? Batı, insan hakları ihlalleri nedeniyle ılişkilerimizı askıya alıyormuş. Bunun suçu da Soysal'a yıkılmak isteniyor. "PKK'yi kolundan tutup Meclis'ten dışan attım" diye meydanlarda cıngıl cıngıl nutuklar atılırken neredeydı akıl- ları? Bölge halkının iradesi ayaklar altına alınırken, nere- lerdeydiniz? "Demoknat olamayanlarbari akıllı olsunlar" di- ye defalarca yazdık. Ama bir milletvekili ensesinden hoy- ratça tutularak ite-kaka arabaya sokulurken çıtlan çıkma- dı. Ve o günlerde buna karşı çıkan Soysal, bugün devleti- nin onurunu kurtarmaya çalışırken, boy hedefi oluyor. Ya- zıklarolsun... Yazıklar olsun ki; basınımızın bir bölümü, mütareke ba- sınının daha da gerisine düştü. O zaman da evrensel hak- iar dile getiriliyordu, bugün de. Ama hiç olmazsa bazı şey- leri bu kadar çarpıtmaya cesaret edemiyorlardı. Bunlar onu dayapıyorlar. "Oyunun kurallarına uymamızgerek" di- yoriar. Doğrudur. Ama herkes uymalıdır. Türkiye'ye akıl öğ- retmeye çalışanlar da çifte standartlarını ve çifte standart uygulamalarını bırakmalıdır. Aynca bıraksalar ne olur, bırakmasalar ne olur... Cumhııriyet yargdandı •Yazarımız Toktamış Ateş'e yönelik bombalı saldın girişiminden sonra gazetemizde yayımlanan röportajlar nedeniyle açılan davaya istanbul 3 No'lu Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde başlandı. fstanbul Haber Servisi - Ya- sadışı Islami Büyük Dogu Akın- cılar Çephesi (İBDA-Ç) adlı ör- gütün yazanmız Toktamış Ateş'e yönelik bombalı saldın girişiminden sonra gazetemizde ll Eylül 1994 tarihinde yayım- lanan röportajlar nedeniyle açı- lan davaya Istanbul 3 No'lu Dev- let Güvenlik Mahkemesi'nde başlandı. tstanbul 3 No'lu DGM'de dün yapılan duruşma- da. gazetemız ımtiyaz sahibi Be- rin Nadi ve yazıişlerı müdürü- müz İbrahim Yddız'ın Terörle Mücadele Yasası'nın 6. madde- sı uyannca cezalandınlmasmın istendiği iddianame okundu. Ib- rahim Yıldız, gazetemizde 11 eylül tanhınde yayımlanan "Amaçşeriatdevie!i"başlık!ı ve bu örgütün liderleriyle yapılan söyleşılerden oluşan haberle ıl- gili olarak ifade verdi. Haberin yayımlandığı günlerde Cumhu- riyet gazetesine ve yazanmız Toktamış Ateş'e yönelik saldırı- ların oldugunu anımsatan ibra- him Yıldız, haberlerle bu örgü- tün kamuoyu tarafından tanın- masını sağlamayı amaçladıkla- nnı belirtti. Örgütün liderleri ol- duğu belirtilen kişilerin Cumhu- riyet'e yönelik saldın niteliğin- deki sözlerinin kamuoyunca bi- linmesıni hedeflediklerini dile getiren Yıldız. bu haberle yasa- dışı örgüt açıklamasını yaymayı amaçlanmadığını ifade etti. Gazetemız imtıyaz sahibi Be- rin Nadı'nin katılmadığı duruş- mada mahkeme. eksiklerin ta- mamlanması için duruşmayı ile- ri bır tanhe erteledi. Dava. gazetemız yazan Tokta- mış Ateş'e yönelik bombalı su- ikast girişiminden sonra, bu sal- dırıyı üstlenen IBDA-Ç örgütü- nün liderleri olduğu belirtilen ki- şilerle yapılan söyleşilerin ya- yımlanmasından sonra açılmış- tı. Haberin yayımlanmasından sonra gazetemiz, DGM tarafın- dan "terörörgûtününbildirisini yayımlamak" gerekçesiyle top- latılmış, ancak avukatımız Fik- ret tlkiz'in itirazı üzerine toplat- ma karan kaldınlmıştı.