Catalog

6 EKİM1994 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA KİM KİME DUM DUMA BEHÎÇAK Tel: (212) $12 95 95 Faks: (212) 513 99 98 Özelleştir! Adamını Zenginleştir Z arfın içinden üzerinde 'özel- leşlir! Türkiye Zenginleşir' ya- zan dört adet çıkartma ve bir mektup çıktı. Leyla Alaton göndermiş: "Son günlerde kamuoyunun yarar- larını daha iyi anlamtş olduğu 'özel- leştirme' konusu, her şeye rağmen gereken hızla gelişememektedir. Bir halkla ilişkiler uzmanı olarak bu duru- mu üzüntüyle izlemekteyım. Dolayı- sıyla, Türkiye'nin gündemini belirle- yen kişilerden biri olarak sizi, 'Özel- leştir! Türkiye Zenginleşir1 kampan- yasını desteklemeye davet ediyorum. Bu girişim naçizane fikrim olup, hiçbir kurcıluş veya kişiye mal edilmeden, hepimizin kampanyası olmasını te- menni eder..." Alaton, mektubunun sonuna bir de "sahipsizlik felsefesi" eklemiş: "Herkese ait olan bir şey, hiç kim- seye ait değildir. Herkese ait olan bir Sapanca Gölü şeyi herkes horkullanır. Birşeyin biri- lerine ait olması gerekir." Alaton kusura bakmasın ama, son günlerde kamuoyu bana göre 'özel- leştirme'nin yararlarını değil, devleti ele geçiren özel soyguncular'ın mari- fetlerini daha iyi anlıyor. Benim anla- madığım, kamu işletmelerinin peşi- nen suçlu sandalyesine oturtulması... Kamunun paralarını sanki aletler, ci- hazlar, makineler yiyip bitiriyor. Bu iş- letmelerin başına getirilen her biri si- yasi torpilli yöneticiler sütten çıkmış akkaşık. Engin Civan gibilerine milletin pa- rasını emanet edenlerde, Selim Edes gibilerini yaratanlarda suç yok, mille- tin malına sahipçıkılmasını isteyenler vatan haini! Malı çalan değil, malı çalınan kaba- hatli... Olmaz böyle şey! Alaton un sıraladığı "sahipsizlik fel- sefesi" kendi mantığı içinde doğru. Çünkü kişinin köşe dönmeciliğini he- defleyen zihniyette birey önemli. Asıl olan toplumsal kalkınma değil, birey- sel köşe dönmecilik... Bugün biie bile ölüme terk edilen kamu işletmeleri için tek kurtuluş yo- lu, medyada öne sürüldüğü gibi özel- leştirmemi?Hayı r... Tek alternatifin özelleştirme oldu- ğunu söylemek kadar büyük bir aldat- maca olamaz. özerkleştirme de bir çözüm yoludur ve özelleştirmeden çokdahakolaydır. Bunun için milletin malını satıp sav- maya da gerek yok. Siyasi iktidar kamu işletmelerinden elini çeksin ye- ter! Ve, herkese ait olan bir şey hiç kimseye ait değilse eğer, o zaman bu vatan kimin? Alaton'un "özelleştir! Türkiye Zen- ginleşir" sloganına karşı bir slogan da bizden: "özelleştir! Adamını Zenginleştir" S apanca Gölü'nün giderek kir- lendiğine ve elden çıktığına ilişkin bir okurun görüşlerine —I yer verince Sapanca Belediye Başkanı Osman Nuri Erdoğan'dan açıklama geidi. Okurun bu köşedeki 19 satırlık gö- rüşüne karşm başkanın açıklaması ekleriyle birlikte tam 7 daktilo sayfası. Tümünü yayımlamak için sanırım, bu köşe değil, bu köşenin bulunduğu sayfa bile yetmez. Zorunlu olarak özetleyeceğiz... özetle, Sapanca Belediye Başkanı, Sapanca Gölü'ne sahip çıkan bir tek kurum olduğunu, onun da Sapanca Belediyesi olduğunu söylüyor. Neler yapıldığını ise şöyte anlatıyor: "1989 yıitnın mart ayında yönetime gelisjmizden itibaren 300 metrelik mutlak koruma bandında inşaat ruh- satı verilmemiştir. Bugün bu bantta, ruhsatları yönetimimizden önce veril- miş 1500 dolayında konut bulunmak- tadır. Yine aynı tarihten itibaren, Sa- panca genelinde inşaat yoğunlukları yüzde 25ten yüzde 15'e düşürülmüş- tür. Mücavir alanımız dışında bulun- masına karşın Kırkpınar'daki segman fabrikasına arıtma tesisi kurdurul- muştur. Maşukiye beldesinde kurul- mak istenen Coca Cola fabrikası en- gellenmiştir. Istanbul Üniversitesi ile imzalanan protokolla gölü besleyen derelerin düzenli kirlilik ölçümleri başlatlmıştır. Sapanca Oteli'ne ek arıtma tesisi kurdurularak atık suları- nın göle verilmesi engellenmiştir. Ve en önemlisi, lller Bankası'na ihale et- tirdiğimiz 141.5 mîlyar liratık çevreko- lektörü, kanalizasyon ve arıtma tesisi projesi inşaatına başlanmıştır." Başkan Erdoğan'ın çevrecilere de bir sitemi var: "Yaygara koparmadan önce gelin de Sapanca Belediyesi'nin çevre için yaptıklarını yerinde görün!" Fenerbahce'yi klm kurtaracaksa kurtarsın. KenanEvren Ilaçta marka mı, etken madde mi? oktorlar reçeteye ilacın marka adını mı yazmalı, yoksa etken maddesini mi? Bu soru yıllar önce de gündeme gelmiş ve sonradan unutulup gitmişti. Istanbul Eczacı Odası Başkanı Ec- zacıMehmetDomaç, "Coraspin-Disp- ril çekişmesinı bırakıp eczacıların gerçek sorunlarına eğilelim" çağrısı- na yanıt verırken bu konuyu anı- msatmış: "Eczacı örgütleri 1984 yılından bu yana yaklaşık 10 yıldır reçetelere je- nerik ilaç yazılmasını savunuyor. Ay- rıca, 1988 yılından beri kamu kurum- larına ucuz kimyasal eşdeğer ilaç alı- nmasını istiyor. 1992 yılında SSK ödeme çıkmazına girince Genel Müdür Sayın Kemal Kılıcdaroglu ucuz kimyasal eşdeğer ilaç alacağını bir genelge ile kuru- munda çalışanlara duyurdu Söz konusu uygulama ile SSK ilaç ödemelerinde bir yılda 2.5 trilyon lira tasarruf etti. Bir yanda Kemal Kılıçdardoğlu, di- ğer yanda Engin Clvan Uzun yıllardır önerimiz olan ucuz kimyasal eşdeğer ilaç alımının SSK tarafından hayata geçirilmesi bizi mutlu etti ancak sanayiciler pek mutlu olmadı. Reçeteye kimyasal isim yazılması- na önceleri hekimler de karşıydı. Şimdi pek öyle değil. Hekimler, re- çete yazma özgürlüklerinin kısıtlana- cağına inanıyorlardı. İlaç sanayicileri de bu durumu bıl- diklerinden 'Hekimlerin reçete yazma özgürlükleri kısıtlanamaz' diyordu. Hekimler şimdi şimdi, marka ismi yazmanın bir özgürlük olmadığını, ilaç sanayicilerinin pazarlama yönte- mi olduğunu anladılar. Reçeteye kimyasal isim yazılması şu anki yasalara göre olanaklı, ancak hekimler marka ısmi yaz/yor. Bu durumun değişmesi gerekir. Ec- zacıların kimyasal isim yazıldığında ucuz olanı bulundurması gerekir. İlaç firmalarının harcadıkları trilyonlarla oluşturdukları marka imajının orta- dan kalkması için tüm sağlık alanında çalışanların aynı düşünceyi paylaşıp yan yana gelmesi gerekir. O da yet- mez, gazetelerde ve dergilerde rek- lam yasak olmasına karşın haber yapıyoruz diye bir ilacın marka ismiy- le sayfalarca övülmesini ortadan kaldırmak gerekir. En önemlisi baskılara dayanacak siyasi irade gerekir." Konuyu bir tümceye sığdırmak ge- rekirse, bu büyük soyguna karşı çık- mak gerekir! " ENTEGRE " Thatcher'inoğlu 200 milyar vurmuş... Avrupa sonunda, Türkiye'ye entegre oluyor demek ki! K öktendinciler, istanbul'un va- roşlanndan merkeztne dog- ru inmeye başladı. Beyoğlu'nda IstikJal Cad- desi'nden sonra Kadıköy'de Bağdat Caddesi de, köktendincilerin propa- ganda aianı haline geliyor. Istiklal Caddesi'nde Fransız Konsoiosluğu çevresindeki kaldın- mlara planlı bir şekilde yerleşen sartkfı-cûppeii kişiier, buralara kur- duktan seyyar tezgahfarı giderek sabit dükkanlara çevirfyor. Ne sattı- klarınagelince... Tabii ki kendi propagandalanm Bağdat Caddesi yapan kitaplan. Ama, satış önemli deği). önemli ofan, kılık-kıyafeti ile çağdaşlığa meydan okumak! Hadi Beyoğlu'nda Refahh başkan var, on- dan destek butuyorlar... Peki SHP'nin yönetimindeki Kad»- köy'e ne demeli? Bağdat Caddesi'- nde Şaşkınbakkal'a gelmeden bir- kaç durak önceki Mihrimah Sultan Camisi'nin önüne kurulan "kitap tez- gahı" nedense zabttaların dikkatini çekmiyor. Bağdat Caddesi sakinlerinden bir okur şöyle diyor "Son iki haftadır, caminin önünde birisi türedi. KaJdınma tezgah açan bu krşi, pek kitap saüşı yapmıyor, gü- nünü gençlerle konuşarak geçiriyor. Dtkkat ediyorum, son derece nazik, kibar ve sevecen bir şekilde gençle- re yanaşıyor, onlarla dostluk kurma- ya çalışıyor ve ktmisi ile neredeyse bir saat konuştuğu oluyor." Kendilerine öylesine güveniyorlar ki, en son girebilecekleri mekanlara en baştan yerleşiyorlar... Aslında kutlamak gerek. Çalışan kazanır! TÜRKDİÜ DERGİSİNİOKUYOR MUSUNUZ? 1994 EKİM SAYISI BAYİLERİNİZDE Işte Yazılarımızdan Birkaç Örnek: Türk Dünyası Tarih Araştırmaları Kongresi'nin Düşündürdükleri (Doç.Dr. Bilge ERCİLASUN) BirYazım Kılavuzu Dolayısıyla (Prof.Dr. Hamza ZÜLFİKAR) Yabancı Kelimelere Karşılıklar (TDK) Rabguzî'nin Kısasü'l-Enbiyâ Eserinin Bakû Yazması (Doç.Dr. Naile HACIYEVA) llhan Geçer, Yusuf Mardin, Ayten Coşkunoğlu, Yıldırım Tarıkâhya'nın Şiirleri DEĞERLENDİRMELER-HABERLER (Fransız Dilinin Kullanımına İlişkin Yasa'nın Cevirisi) TÜRK DİL KURUMU Fiyat: 10.000 TL. Abone Şartlan Yıllık : 100.000 TL. (öğretmen ve öğrencilere 80.000) AIOAylık : 50.000 TL. (öğretmen ve öğrencilere 40.000) PostaÇekiNo: 128236 Adres : AtatürkBulvarı,217Kavakhdere/ANKARA BAHRIYE ÜÇOK'U ANIYORUZ Bahnye Üçok un3 Ekım 1990da Partı Meclısı Üyesı olarakSHPGenel Başkantığtna sunduğu rapordan alıntılan Bugün büyük endışe kaynağı yaratan, ekonomıden de onemlı olan ır- tıca sorununa değınmek ıstıyorum. Irtıcanın kaynaklarına ınmek ge- rektığıne ınanıyorum. Nedır ırtıca? Gücünü kutsal ınançlardan alan şerıatçı mıhnaklann ey- lemlendır, bızdekı ırtıca. Bu alanda yapılması gereken çok ış var Bu görevı üstlenmek ıktıdara duşer herkesten once. Oysa ırtıca ıktıdann koruyucu kanatlan arasında gıt- tıkçe semırmekte. Hatta ıktıdar onun onderlığını yapmakîadır. Bu alanda yıllardan ben yapılan uyanlar yararlı olmamıştır Bu konuöa ıkîıdar bizden destek talep edıyorsa ona ızleyeceğı yolu gostermelıyız. Bu yol ATATÜRK'ün çcdığı laıklık yoludur Eğıtım bırlığı yo- ludur. Çağdaş eğıtım programlarını uygulama yoludur. Dıyanet Işlen Baş- kanlığına çelo düzen vermek yotudur. Dış mıhraklann Türkiye yı ıçıne düşürmek ıstedıklerı uçurumu hepımız bılıyoruz, bunu tabanında bıimesı gereğıne inanıyorum. Bugün yapılacak ış herşeyden önce gerçeklerı tabana ındırmeK bu konuda tabın caız ıse bir seferberhk yapmaktır. Bu da bıze düşer. Bunu ıktıdardan bekleyemeyız Örneklen daha çok uzatmak ıstemıyorum. Bu durumda Türkıye'nın ya- nnlarını düşunmek zorundayız. Sunduğum bu orneklenn hepsı belgelere dayanmaktadır..." Atatürkçü Ouşunce Demeğı Kurucu Uyesı olan Doç. Dr Bahrıye Üçok bu raporu sunduktan 3 gün sonra 6 Ekım 1990da kargo ile evıne gon- denlen bombalı paketın patlaması sonucu şehıt edıldı Onun yolumuzu aydınlatmaya devam edecek anısı önünde saygı ile eğılıyoruz. ATATÜRKÇÜ DÜŞÛNCE DERNEĞİ İSTANBUL ŞUBESİ Tel.(0212)272 6218 YÜZYÜZE Atilla Dorsay 30.000 (KDVicınde) Çağdaş Yayuûan Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-İstanbul «^deroeli gönderibnez llkokul 2. sınıfta okuyan kızçocuğumuzla yarım gün ilgilenecek, açıköğretim veya üniversite öğrencisi bayan arıyoruz. Tel: 326 3810 (Akşamlan 19.00'dan sonra) ÇİZGİLİK KÂMÎL MASARACI KARGACA KEMAL GÖKHAÎS GÜRSES H A R B I SEMİH POROY TARİHTE BUGÜN MVMTAZARIKAN 6 Ekim YOM KIPPURSAVASH. 19*3'TE 8U6ÜN, Oft7AC>0§UDA YOM KİPPUK SAi/A- Şt BAÇLAMŞTl. YAUUPİ TAKVtUİNPEKt EN KlfT- SAL 6ÜN SAYfLAN YOÂ4 KİPPu£ 'OA, VETLERİ SÛVEYŞ KANALI'NI AŞARAK SURİYEÜ'LER İSE, fSeAiL'İKI Et-İUOE GOLAfJ TEPeiEBi'Ue KUZEYOeN HÜGUM £7Mff. 77. İSRAİL f/EMSH KAKŞl SALPretiH GEÇeiZEK &ÛÇLÛ SAIAJNMAYA f&ĞMEH Sü&YE'r/ <?©- /se, sûı/eY? K4wu./frw BATI </- YtStNDA BİR. tCjtSpeÜBAÇI £LPe BP'P MlSlfi'l BULVMPdĞU YOIKU'ÇBKJt-MEYE ZOISl^Mfpf. EltiM SONUMDA SAĞUİNAU ArEŞt&SLE Mı- SffZ -İS/SAİL SAMÇl SOA/A £/Z£fUeEH, SU&YE İl£ AR. 19M MAYtSMA DBK. Sû£ecE*T/.. ANMA DİLEK KURTOĞLU Saçlann darmadağınıktı Fırtınalar geçmiş gibi arasından EUerin, ayaklann buz gibiydi Bulutlan mı tutmuştun Yoksa, Bulutlar mı ayaklanndan. 6.10.1988 AYHAN KURTOĞLU LİSAN ÇÖZÜM Bizimle İngilizce sorununuzu çok kısa zamanda çözebilirsiniz. Lütfen bizi arayın. Tel: 349 59 38 BahariyeCd.62/3 MESEN OTEL AKÇAKOCA ORMAN • DENIZ • SESSIZUK HAVUZ • PIA) ODA + KAHVALTI 450.000.- Rez: 0(374) 611 44 36 YıldızTeknık Cruversıtesı öğrencı pasomu kaybettım Hükümsüzdür. MURATALDEMtR 8 EKİM KEŞAN HALKEVİ ŞUBESİ AÇILIŞ ETKİNLİKLERİ Barış ve Sevginin Paylaşıldığı Yerde Buluşaltm KEŞANHALKEVİ Tel. 0-284 712 28 52 100. YılPasaJtKat. 3 KEŞAN Gündüz Programı Yer Keşan Halkevi Saat. 13.00 Atatürk Anıtına Çelenk Konulması Saat: 13.30 Halkevi'nin Açılışı ve Açılış fkramiarı Kitap Standı, Karma Sergi, Karikatür Sergisi Saat: 14.00 "Halkevleri ve Demokrasi" Konulu Panel Konuşmacılar: Prof. Dr. Toktamış ATEŞ Şair-Yazar: Şükran KURDAKUL Halkevleri Genel Başkanr Ahmet YILDIZ-Hakkı ZAPÇI Saat: 16.30 Soyleşi ve Imza Günü Konuklar Feride ÇİÇEKOĞLU-Refika BEZİRCİ SEMRA SOMERSAN-Sezai SARIOGLU Gece Programı Ke^an Kapak Spor Salonu GRUP GÜNOLA ŞİNASİÖKKEŞ GRUP DOSTEZGİ EKREM ATAER