Catalog

31 EKİM 1994 PAZARTESJ CUMHURİYET SAYFA HABERLER tetanbuH\tew York uçuşlan • NEW YORK(AA)- THY'nin New York-lstanbü seferlerini tercih eden yolculann sayısında geçen yıla oranla yüzde 40 artış olduğu bildirildi. THY, geç;n sene New York-fstanbul arasında karşıhkh o'arak toplam 29 bin yolcu taşımı.tı. Bu yıl sonunda bu rakamın 40 bine ulaşması bekleniycr. Bu yıl en çok yolcu ağustos aymda taşındı. Bır ayda N w York-lstanbul arasında 5 bu 500 yolcuya hizmet veren THY, yolcu sayısmdaki arti} bakımından da rekor kırdı. Yetkililer, ağustos ayında yolcu sayısında görûlen artışın yüzde 103.7'ye ulaştığını belirttiler. Toptasözteşmeli ve grevli sendika • ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu)-SHPGenel Sekreter Yardımcısı Mustafa Gazalcı, "Anayasa Komisyonu'nun, kamu çalısanlanna toplu iş sözleşmesi ve grevli sendika kurma hakkını anayasaya aykın bulması kabul edilemez" dedi. Gazalcı, Parti lçi Eğitim Projesi'nin birinci aşamasınm tamamlanması dolayısıyla lller Bankası Sosyal Tesisleri'nde düzenlediği basm toplantısında, Milli Egitim Bakanlığı tarafındaı ögretmenlerle ilgıli hazırlanan Personel Yasa Tasansı'nı da eleştiren Gazalcı, öğretmenlerin siyaset yapması ile toplu iş sözleşmesi ve grev hakkınıa bu yasa tasansında bulunmadığını kaydetti. Sendikacı Şahin toprağa venildi • KOCAELİ (AA) - D-100 K.arayolu"nun Yeniköy mevkıınde önceki gece geçirdiği trafik kazası sonucu hayatını kaybeden DlSK'e baglı Birleşık Metal-Iş Sendikası Kocaeli Şube Başkanı Necati Şahın, dün Körfez ilçesinde toprağa verildi. Necati Şahin için, sendika binası önünde dûzenlenen törene Kocaeli Valisi Kemal Nehrozoğlu, Birleşik Metal-Iş Sendikası Genel Başkanı Ali Rıza Ikisivri ve Kocaeli'deki sendikalann başkan ve temsilcileri de katıldı. KemeraltTndaki bomba olayı • İZMİR (Cumhuriyet) - Kemeraltı Çarşısı'ndaki l kişınin ölümü, 42 kişinin de yaralanmasıyla sonuçlanan bombalama olayıyla ılgili olarak soruşturma sürerken, gözlem altına alınan kimsenin olmadığı bildirildi. Emniyet yetkilılerinden alınan bilgiye göre Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ne bağlı bomba imha uzmanlan, önceki sabah erken saatlerde. bombanın patladıgı bölgede, özel eleklerle kalıntılarda bomba parçalan aradılar. Olay yerinde. bol miktarda nitrik asite rastlandığı, diğer parçacıklann da muhafaza altına alındığı kaydedildi. Birdal, İHD Genel Başkanı • ANKARA (ANKA) - Insan Haklan Derneği (tHD) Genel Başkanlığı'na Akın Birdal. Genel Sekreterliğe de Hüsnü Öndül yenıden seçildı. tHD'nin önceki gece başlayan 5. Olağan Genel Kurulu çalışmalan, dün gece geç saatlere kadar süren seçimlerle tamamlandı. Seçimlere iki ayn liste katıldı. Birdal'ın ve halen yönetimde olan isimlerin ağırlıkta olduğu isimlerden oluşan liste 321 oy alırken Metin Bayar'ın başında yer aldığı listeye 27 oy çıktı. Topaç'm katilleri beiirlendi • ANKARA (AA) - Eski Adalet Bakanı Mehmet Topaç'ı öldürdüklen bildirilen 4 Dev-Sol militanının kimlikleri beiirlendi. Kimlikleri saptananlardan Ali Nazik adlı terörist, polisın elinden kaçmayı başardı. Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesı'nden verilen bilgiye göre, Topaç'ın öldürülmesiyle ilgili yapılan araşırma sonucu cinayeti •Dev-Sol örgüfüne mensup Ali Osman Köse, Rabbena Hanedar, Ali Nazik ve Hasan Şahingöz'ün gerçekleştirdiği ortaya çıktı. Yetkililer Topaç'ın katillerinin, bulunan parmak izleri ve görgü tanıklannın sabıka dosyalanndaki resimlerden yaptıklan teşhisler sonucu belirlendiğini söylediler. Dünyanın en güzel manzarası Cumhuriyet'in 71. doğum gününde Taksim Meydanı'nda on binlerce İaik çiçek' açtı •Konser sırasmda ön taraflardaki çoğu kişi, 'zafer' değil, 'kurt'işaretleri yaparak, 'curnhuriyetçi' değil, 'milliyetçi' birprofil çizdi. İstanbul Haber Servisi - Cumhuriyet Bayramı 'nın 71. ku- ruluş. yıldönümü kutlamalan çer- çevesinde, Taksim Cumhuriyet Alanı'nda önceki gün on binler- ce 'İaikçiçek' açtı. 7'den 79'aon binlerce vatandaş, Istanbul'un 7 tepesinde yakılıp Taksim'e getı- rilen meşalelerin ışıgı altında. Atatürk anıtının çevresinde ke- netlenip, Cumhuriyet'i koruya- cagına ilişkin tek birağızdan ye- min etti. Manzara, değişik dün- ya göriişlerinin ön plana çıkma çabalanna karşın Atatürk'ün çağdaş dünya düzeyine ulaşma- sını hedeflediği Türk halkına duydugu güveni boşa çıkarma- yacaknitelikteydi... Istanbul Valiliği'nin koordi- nasyonuyla Taksim Meyda- nı'nda gerçekleştirilen, 'Cumhu- riyet Bayramı Müzik Şöleni'nde "Ne Muüu bizeAtatürkTüridye- si'nde yaşıyoruz" göriişü ağır bastı. Kimisi, Istiklal Cadde- si'nde tşıklandınlan yıldızlann altından kimisi ise 'Cumhuriyet Caddesi'nden geçip Taksim Meydanf na akın eden yüz bine yakın Istanbullu 71 yaşmabasan Cumhuriyet'in doğum gününü, 'adına ve kendisine yakışır' bı- çimde kutladı. Ancak, Nurettin Sözen'ın ts- tanbul BüyükşehirBelediye Baş- kanlıgı yaptığı yıllarda Taksim Meydanı'nda yapılan kutlama- larda binlerce lise öğrencisinden oluşan dev korolar marşlar ve şarkılarlacoşarcoştururlardı. Bu yıl ise adeta pop müzik konseri- ne dönüşen kutlamada gençler korolardaki aktıf katılım yerine el sallayarak, şarkılann nakarat- lanna katılarak pasif izleyici du- rumunda kaldılar. Ön taraflarda- ki çogu kişi. 'zafer' degıl, 'kurt'işaretleri yaparak, 'cum- huriyetçi' değil, 'milliyetçi' bir profîl çizdiler. Arka taraflardaki çok sayıda genç ise. 'Cumhuri- yet Şöteni'ne değil, 'çok amaçlf bir şenliğe gelmiş gibi, 29 Ekım gününü herhangi bir günmüş gi- bi. bıra içerek ya da 'çapkınlıjt peşindc' koşarak geçinyordu. "' Tatüses'in açık söziülüğii İzzet Altmmeşe günün moda- sına uyarak söylediği pop-folk kanşımı rürkülerden sonra Ame- rika. Fransa ve Ingiltere'yi 'dost ülkeler' diye niteleyen, Suriye ve Yunanistan'a yönelik olarak "böyle komşıüann ben anasını!" dıye biten fıkrasıyla sanatçıya yakışır nezaket ve hoşgörü sınır- lannı zorladı. Gecenin son sanatçısı Ibrahim Tathses ise "Davetedİlmedinı an- cak milliyetçi duygulanm kabar- dı vegeJdinT diyecek kadar açık sözlüydü. Yine Tathses, konser sonrası binlerce seyirciyi, Tarla- başı Bulvan'nda sahibi olduğu Tatlıses Lahmacun Salonu'nda acılı bir lahmacun yemeğe davet etmekten de kendini alamıyor- du. Kısacası, Taksim Meyda- nı 'nda, hem de Cumhuriyet Bay- ramı'nın 71. yıldönümünde, "Dünyanın en güzel manzarası' yaşatıldı. Manzara o kadar gü- zeldi ki. herkes. "Keşke Atatürk yaşasaydı da, kendi gözleriyle görseydL." diyordu... Taksim Meydam'nda gerçekleştirilen 'Cum- huriyet Bayramı Müzik Şöleni'ne, >üz bine yakın fstanbullu akın etti. Havai fîşeİderin al- tında geç saatlere kadar bayramı kutlavan yurrtaşlar. İstanbul'un 7 tepesinde \akılıp Taksim'e getirilen meşalelerin ışığı altında, Atatürk anıtının çevresinde kenetlenip. Cum- huriyet'i koruyacaklaruıa ilişkin tek birağız- dan yemin ettiler. Bayram nedeniyle bayrak satışlannda biiyük artış oldu. (Fotograflar. UGUR GÜNYÜZ HATİCE TL'NCER) TÜRK EĞİTİM VAKFI YURTDIŞIYÜKSEK LİSANS (MASTER) ÖĞRENİMİİÇİN BURSLAR VERECEKTİR Türk Eğitim Vakfı 1995-96 öğretim yılında ABD ve Batı Avrupa ülkelerirtde yüksek lisans (Master) öğrenimi için burslar vere- cektir; A) Ingiliz hükümeti ile Türk Eğitim Vakfı'nın müşterek verece- ği burslara; Bilgisayar, Çevre, Elektrik-Elektronik, Endüstri, In- şaat mühendislikleri, Siyaset Bilimi ve Ulusfararası llişkiler, Radyo ve Televizyon Yapımcılığı, Kaüte Kontrol Yönetimi (TQM) ile Turizm dallannda uzmanlaşmak isteyenler, B) Işletme Yönetimi, Uluslararası Finans ve Ticaret Hukuku. Endüstri Ürünleri Tasarımı dallarında verilecek burslara; Işlet- me, Iktisat, Hukuk, MühendislikveMimarlıkfakültelerindeöğre- nim yapmış olanlar, C) Geleneksel Türk El Sanatlarının Muhafazası ve Restoras- yonu (Resım Restorasyonu dahil), Müzecilik, Kütüphanecilik. Piyano, Nefesli Çalgılar ve Vurma Çalgılar, Yaylı Çalgılar, Şan ve Opera dallarında verilecek burslara; bu dallarda öğrenim yapmış olanlar başvurabilirler. ADAYLARIN: a) T.C. vatandaşı olmaları ve 30 yaşından büyük olmamaları, (1964 dogumlular da müracaat edebilirler.) b) Yukarıda belirtilen dallarda öğretim yapan üniversite veya yüksekokullardan 4 üzerinden en az 3, 100 üzerinden en az 75 not ortalaması ile mezun olmaları, (son sınıf öğrencileri de aday olabilirler.) c) öğrenim göreceği ülkenin dilini yüksek lisans öğrenimini sürdürecek düzeyde bilmeleri, d) Yurtdışında öğrenim yapmak için gerekli maddi imkânı ol- madığını belgelemeleri gereklidir. ÖNEMÜNOT. Yukarıdaki önkoşulları taşıyan isteklilerin öğrenim gördükleri Kurum/Bolüm ve hangi dalı tercih ettiğini belirterek Müracaat formunu en geç 11 Kasım 1994 Cuma gününe kadar Türk Eğitim Vakfı'ndan almaları veya mektupla istemeleri gerekmektedir. ADRES: Türk Eğitim Vakfı Eğitim Müdürlüğü Büyükdere Cad. TEV-Kocabaş Işhanı No: 111 Kat:8 80300/Gayrettepe/ISTANBUL CUMHURIYETTEN OKURLARA ORHAN ERİNÇ Sevgi ve Coşku Seli... Cumhuriyet coşkusunun somut ve görkemli bir biçim- de yaşandığı haftayı geride bıraktık. Özellikle Taksim Ala- nı'ndaki şölen, hem katılanlann sayısı hem de Cumhuriyet ve Atatürk'e olan bağlılığın yinelenmesindeki içtenliğiyle hepimiz için gurur kaynağı oldu. Bizler Cumhuriyet çalışanları olarak, bizden öncekıler gi- bi Kurucumuz Yunus Nadi ile Başyazarımız Nadir Na- di'nin belirteyip somutlaştırdığı kuralların ışığında Atatürk devrim ve ilkeleri ile İaik cumhuriyete sahip çıkmanın kı- vancını da birlikte duyumsadık. Cumhuriyetimizin 71 yılını, kuruluşunu izleyen yıllaraye- tişmiş olanlara anımsatmak, genç kuşakları da bilgilendir- mek amacıyla verdiğimiz "Dünden Yanna Cumhuriyet" adlı iki ekimizin gördüğü ilgi bu kıvancın nedenlerinden bir diğerini oluşturdu. Atatürk'e karşı olduklarını "Ikinci Cumhuriyet" tutkuları ile dışa vuran kimileri de dileriz yaşanan coşkudan gerek- li dersleri almışlardır. Atatürk'ün en güçlü emellerinden bi- ri olan "çağdaş uygarlıkdüzeyineulaşma"hedefini gözar- dı eden bir tutumu sürdürenlerin içtenliklerine inanmak zordur. Çünkü bugünkü yasalann büyük bölümünden biz- ler de yakınıyoruz. Ancak yasaları değiştirmek için çaba sarfetmek yerine, Cumhuriyet'i numaralamada direnme- nin ülkeye ne kazandıracağının gizini bir türlü çözemiyo- ruz. Ülkemizdeki siyasal partilerin yapılan biliniyor. Onla- nn temsilcilerinin oluşturduğu Türkiye Büyük Millet Mec- lisi'nin yapısı da ortada. Demokratikleşme konusundaki en masum isteklere bile karşı çıkıldığı bir yapısal kanmaşa içindeyiz. Varsayalım ki 'Ikinci Cumhuhyet'egeçildi. Ülke- yi yönetecekleri yine bizim insanlanmız seçecek. Dışan- dan vatandaş getirtemeyeceğimize göre sorunlanmızı, in- sanlarımızı daha aydınlatarak ve gereği gibi bilgilendirerek çözmek zorundayız. Atatürk'ün kurduğu İaik cumhuriyet, halktmızın mutlu ol- masını önleyecek bir yapıda degildir. Yeter ki onu her gün biraz daha ileriye, demokrasiye götürmekle yükümlü ol- duğumuzu unutmayalım. Beceremiyorlarsa yöneticileri- mizi değiştirelim, bizleri daha iyi anlayanları işbaştna geti- relim. Bunu yapmak için gerekli olan da yeni bir Cumhu- riyet kurmak değil, Cumhuriyet'i Atatürk'ün istediği hede- fe götürmektir. Bayram süresinde tanık olduğumuz coşku ve sevgi seli de bu bilinçtekı insanlarımızın çogunlukta ol- duğunun kanıtıdır. Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyet'in sa- hipleri vardır. Onu yaşatmak ve savunmak, bugün de önemli görevlerimizden biridir. • Uzun yıllar birlikte çalışmanın zevkini hiçbir zaman unu- tamayacağımız Kıbrıs Temsilcimiz Izzet Rıza Yalın'ı bek- lenmedik bir anda yitirdik. Savaşımcı kışıliğı ile bu hasta- lığı da atlatacağı umudunu taşıyorduk ama olmadı. Yalın, iyi bir gazeteci olmanın gerektirdiği tüm niteliklere sahip- ti. Ona göre haber bütünüyle dogruyu yansıtmalıydı. Kul- lanılacak kelimeler, terimler özenle seçilmeliydi. Yaşamı boyunca meslek kurallarına sahip çıkmanın da örneği ol- du. Onu bugün, Lefkoşa'da, gazetemiz yöneticilerinin de katılacağı törenle sonsuzluğa uğurlayacagız. Ama unutma- yacağız. • Arkadaşımız Oral Çalışlar'ın, yaptığı ve gazetemizdeya- ( yımlandıktan sonra kıtaplaştırdığı röportajı nedeniyle ha- ! ' pis ve para cezasma çarptırılması, demokratikleşme tar- tışmalanna yeni bir boyut getirdı. Bir kez daha görüldü ki Terörle Mücadele Yasası, içindeki kimi maddelerin kale- me alınması sırasındaki özensızlikle amacından saptınlmış- tır. Okurlara, ülkesini bölmek isteyenlerin neler yaptığını ve söyledığinı eleştirel bir yaklaştmla da olsa aktarmak bile suç sayılmaktadır. Bu yanlışı gıdermek zorunlu bir göreve dönüşmüş durumdadır. Büyük ilgi toplayan "3. Binyıl'a Doğru" dizimiz bugün- kü bölümle sona eriyor. Dünyayı yönlendiren başka ünlü- lerin de eklenme'siyle oluşturulacak kitap konusundaki ça- lışmalar da sürüyor. Dizinin kitap olarak yayımlanması ko- nusundaki yoğun isteğe de yanıt oluşturacak çalışmalar- la ilgili aynntılı bilgiyi önümüzdeki günlerde sunacağız. • Geçen hafta içinde sizlere ilettiğimiz özgün ve aynntılı habeıierden bir bölümü satırbaşlan ile şöyleydi. özelleştirme konusunda DYP'nın SHP'yi dışlayan çö- züm dayatmalannı Türey Köse ve Osman Aydoğan yaz- dı. Meclis Araştırma Komisyonu'nun diğer liderlerin aksine Başbakan Tansu Çiller'in mal bildirimini açıklamama ko- nusunda gösterdiği özeni Hakkı Erdem ile Şebnem Gün- gör izlediler. Van'ın Saray ilçesindeki kimi evlere çarpı işareti konul- duğunu Türey Köse gündeme getirdi ve tartışmayı başlat- tı. Emine Kaplan, Milli Eğitim Personel Yasası'na ilişkin ça- lışmalarda öğretmenlere hac izni verilmesinin öngörüldü- ğünü haberleştirdi. MArkosıö.Sayjada DU ŞÜN MEK TEN VAZ GEÇ ME DİY SE NİZ... Bu dergide yepyeni bir dünya var! Devlet kredisi zengini gazeteciler kim? Basının starları ne kazanıyor? Ayın dosyası: ÖZELLEŞTİR-ME! 3DNİNARMAĞANI: ÇOK ÖZEL BİR ATATÜRK PORTRESİ EKİM SAYISI BAYİLERDE Umutsuzluk mu gözündeki,yoksa öfke mi? •Bu öykü, maden ocaklan kapatılacak Armutçuk'taki binlerce kadının öyküsü... GÜMVUR İLHAN Zehra Sucu. 70 yaşında. Ar- mutçuklu bir maden ışçisınıneşi, iki maden ışçisinin ise anası. Ka- ra bakışları... Umutsuzluk mu gözündeki, yoksa öfke mi? Her ne ise "Biz ekmeğiınizi istiyoz, başka da bir şey bilmeviz" demek için gelmiş mitinge. Yaşına inat, titremıyor Zehra ninenin bacaklan. Sabahın erken saatlennden itibaren, genci yaş- lısı yüzlerce kadınla birlikte di- kılmiş ayağa. "Sen niye geldin Zehra nine,yorulmuyor musun " sorusunu. a Biz köylüyük, yoru- lunur mu hiç" diye yanıtlıyor. Zehra ninenin köyü, kömürün- den başka hiçbir şeyi olmayan Armutçuk'u çevreîeyen dağlar- dan bınnde. 50-60 hanelik ve he- men hemen tümü maden lerden karnını doyxıran insanlann yaşa- dığı Sankaya Köjoi'nden Zehra nine. Gitmek isteyen olursa Ka- raelmas Kahvesi'nın hemen ya- nında... Dört yıl önce akcığer kansennden ölmüş kocası. iki de oğiu var Zehra ninenin, hepsi de Zehra nine 70 yaşında,'Biz ekmeğiınizi istiyoruz' demekiçin gel- miş mitinge... (Fotoğraf: HATICE TUNCER) yeraltı işçisi. Yaşlı madenci eşi kocasının yıllannı nasıl ocaklar- da harcadığını, sonra da ciğerle- rinden hastalanıp öldüğünü anla- tıyor. Sonra iki oğlunun ocaklar- da çalışmasını... Ya torunlar? Onlar 5-6 tane, ama ne yapacak- lar, bilinmez."Devlet, Armutçuk Maden Ocağı'nı neden kapatıyor sence Zehra nine" dıye sorunca yanıtlıyor yaşlı kadın; •*Neden kapattıklannı bil- mem, ama biz ekmeğimLa isti- yoz. Kar etsin, ziyan etmesin. Za- manında düşünseymiş devlet." Sadece birdakika sonra ne kadar anlamsız olduğunu anladığımız "Peki, doğru mu kapatüması" sorusunu ise sinirlenerek yanıt- lıyor: "Dogru olur mu hiç? Doğ- ruysa biz niye geldik burava?" Küçük bir sessizlikten sonra sür- dürüyor konuşmasinı Zehra ni- ne: "Ocağıkapanriarsaöldükbiz o zaman. Köyde binde bir inşa- arta çalışan var, o da madende iş bulamazsa. Ocağı kapattırmıcaz diyegeldik biz burava. Devlet ka- patınm derse, kapattırmayu di- ye ocağı, dikiliriz. Devlete biz ek- meğimizi anyoz deriz." Zehra nine, Zonguldak-Bartın Temsilciler Kurulu'nun düzen- lediği "İşimize,aşımıza,geJeceği- mize sahip çıkalırn" mitinglerin- den birinde rastladığımız her- hangi bir maden kentli... Bu öy- kü. maden ocaklan kapatılacak Armutçuk'taki binlerce kadının öyküsü...