22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
31 EKİM 1994 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA KULTUR 15 Berna Moran'ı anarken Yaşammm önceüği araşbrma ve üretmeydi BUASAMADA JAJLEPARLA B«rna Morao'ı ka>bedslı bugün bir >ıl oluyor. Türk Romaıuna EleşiirelBirBalaş'ınüçüicücı dı- nin yayımlanmasmın üzennder ıse henöz bir yıl bıle geçmedı. Yasa- mınm öncelığı araştırma \e üretme olar» bütün bilım adamlan gıbı. Berna Moran'ın yapıt veprojeieri de y aşamın ötesine geçti Berna Moran'ın öğreııcilik yıl- lan Istanbul Üniversitesı'nde Be- şeri Bilimler'ın "altın çağ)"nı ya- şadı^ı yıllardı. Batı dıllerı ve ede- biyatlannda Erich Auerbach ve Leo Spitzer'ın getirdii solukla canla- nan eleştırı gelenegı, yöntemlerı bırbınnin tersi olan bu ikı büyük eleştirmeninyaklasımlanyla lstan- bul 'da bır bütünlüğe kav uşuyordu sankı. Leo Spıtzer kılı kırk yaran, şımdılerde metın analızı dedıgi- mız. ayrmtılı üslup analızlenyle ünliiydü; Auerbach ise yapıtla dünya görüşü arasındakı ilişlıyı ortaya çıkaran sosyolojik ve sen- tezci yaklaşımıyla. Istanbul Ünıversitesı Edebıyat Fakültesı. bu ikı yaklaşımın talıh- !ı ve tarıhı karşılaşmasıyla edebı- yat çalışmalarına gelen yeni sa> - gınlıkla, belki de dünyanın beilı başlı "eteştiri" merkezlennden bı- n olmuştu. Spitzer, Auerbach gıbı bılim adamlan Istanbul Ünıversı- tesı 'nde ne yazık kı uzun boyluka- lamadılar. (Auerbach on bir yıl kaldı.) Ama arkalannda bir grup heyecanh genç öğretım üyesı bı- raktılar. Berna Moran bunlardan bıriydı.Ünıversıtede öğretım üye- lığı ve 1980den sonra kendı ıste- ğiyle başlattıgı emeklılık yılları boyunca Berna Moran hep çalıştı, araştırdı ve yazdı. Rönesans'ta Türklere ılışkin motif vekonular- da yazdığı makalelereleştin alanı- nın en saygın dergılerinde yayım- landı. Ingılızedebiyatındakıderın uzmanhk alanına felsefeyı de ek- ledikten sonra, eleştın yöntemlen üzerınde çalışmaya başladı. 1972'de Edebıyat Kuramlan ve Eleştiri kıtabı çıktı. Bu kıtap çok uzun bırhazırlığın ürünüydü; ülke- mızde büyük bir boşluğu doldur- du. Eleştiri kuram ve yöntemlerı- m mükemmel bır sıstematikle su- nan bu kıtap. alanmda hala tek kı- taptır. Bugün Türk romanının ko- nuşulduğu herhangı bır yer ve ve- sıleden Berna Moran'a atıf yapıl- madığını duymadım. Türk Roma- ıuna Eleştirel Bir Bakı^daha birın- cı cildı çıktıgı anda eleştıri gelene- ğımızde bır başyapıt olarak değer- lendırildı. Roman yazarlan ve okurlar heyecanla projenın sürü- şünü ve hazın tamamlantşını ızle- dıler. Sımdı elımızde üç cıltlık Türk Romanına Eleştirel Bir Bakış var. Bu yapıt bıze büyük bır kültür armaganıdır. Bırinci cılt Ahmet Mithat'la başlayıp Afamet Hamdi Tanpınar'a dek. Recaizade Ekrem, Üniversitede öğretim üyeliği ve 1980'den sonra kendi isteğiyle başlattıgı emeklilik yıllan boyunca Berna Moran hep çalıştı, araştırdı ve yazdı. tngiliz edebiyatındaki derin uzmanhk alanına felsefeyi de ekledikten sonra, eleştiri yöntemlen üzerinde çalışmaya başladı. HalitZha l şaklıgil. Hüse> in Rah- mi Gürpınar. Halide Edip Adıvar, Yakup Kadri Karaosmanoğuı, Pe- vami Sefa'nın önemlı romanlann- da odaklaşırken. her yapıtın me- tınsel özellıklerını. yazıldıgı dö- nemle ılişkısıni. roman geleneği- mızdekı yerini ve toplumsal degı- şim süreçlerindekı sorunsallarla bağlantısını kurarak bu roman hem metın analızı hem de >os>olojık analız süzgeçlennden geçınyordu. 1950-1975 yılarıaraMndayazılmış romanlan inceledığı ıkıncı ciltte ise bu romanlann sıklıkla yınele- diğı "toplumsal" temaları, *ezen/ezilen'*(,"atışmasını vurgula- dı. Ama kendiMnın de bır söyleşı- sınde belırttıgı gıbı, ınceleme yön- teminı her zaman inceledigı me- tınler belırledı: "Yanlış anlaşılma- sın"demıştı, Cumhuriyet Kitap'ta ıkıncı cıldın vayımlanmasından hemen sonra kendısıyle yapılan bır söyleşide. "Nebirincineikincidlf- te ilk önce sorunsalı saptavıp son- ra kitaba alacağım romanlan sec- tim. Önemli gördüğüm ve Türk edebivadnın /jneleri sayılan yapıt- lan incelediğimde, çoğunda ortak bir sorunsaJ \« buııdan kavnakla- nan özeilikler saptadım" dıyordu (Sayı 29).Sevgi Soysal'dan Bilge Karasu'va romanımızı ınceleyen üçüncü cılne de. 12 Mart roman- lanyla. 12 Eylül sonrası roman an- latısının çarpıcı farklılıgını yüzeye çıkardı; gene titiz ve ayrmtılı me- tin okuması yöntemiyle. romanla- rın toplumsal konum ve baglamla- nnı belırttıgı ve anlatı geleneğıyle ılişkısıni kurduğu yöntemı bırlik- te kullanarak. Başkadisiplınlen bilemem ama, sanat ve edebıyatta, "ilgüilik" ve "görelilik" en güvenılir kıstası oluşturmak zorunda. Düşünce sıs- temlen ve sanat yapıtları, zaman- dan arınmış bir boşluğun Anıtlar ya da Abıdeler Sarayı'nda değıl. degerlendırme ve yenıden deger- lendırme süreçlen ıçınde varolur- lar. Görelılik kıstasıyla kullanılan bıigı. tanhsel yargılardan bağım- sızlaşmayı kolaylaştınrken. "flgilî- lik" kıstasıyla değerlendınlen ya- pıtlar, mvınla kültürarasmdaki ba- gı sıkılaştırmaya yarar. Ikısı ıçın de "bUgUUik"önkosuldur. Bır eleş- tırmen olarak Berna Moran: yak- laşımlarını, sezgılennı, seçmelen- nı, degerlendırmelerını hep bu sa- cayagının üstune kurdu. O hıçbır zaman "Dediğidedik.astığıkestik. yargısı titreten, övgüsü cu^eden" yargıç ele^tırmenlerden olmadı Geçen yıl onu anmak üzere bır araya gelmış dost ve meslektaşla- nnın oluşturduğu bır grupta yapı- lan konuşmalarda bırı. benı çok et- kılemıştı. Bu konuşma Latife Tekin'ın. Berna Moran'ın kendı romanları- nınasılokudugunadaırşahıtlığıy- dı. Tanıdığım başka roman yazar- lan gıbı. Laiıfe Tekın'ın de Berna Moran'ın degerlendırmelerıne önem verdıgı bellıydı. Ama Latı- fe Tekın onun eleş.tırmenlıgınden oldugu kadar. okurlugundan da et- kılenmıştı. Çünkü Sevgili Arsız Ölüm hak- kındakı yazısında Berna Moran, Atıye'nın hastalıgından. romanda adı konulmamış olmasına ragmen. kanser dıye söz ediyordu. Sonun- da Berna Moran da bır okurdu. Her okur gıbı okudugu romanlarda kendmden bırparça bulan bırokur. Övle sanıyorum kı bır eleştır- men olarak ona yazarların duydu- gu saygı, öncelıkle onun bır "okur" oldugunu bılmelennden kaynaklanıyordu. 'lO.İstanbul Fotoğraf Günleri' 1-30 kasım tarihleri arasında gerçekleştirilecek IFSAK9 35.y]hnı kutfaıyor "Paul Nadar'ın Orta Asya yolculuğu" Istanbul Fransız Kültür Merkezi ve İFSAK 10. Istan- bul Fotograf Günleri çerçeve.sınde. Air France, Imtaş ve Vakıf Bank'ın katkılanyla. 2 Kasım-1 Aralık 1994 tarihle- n arasında, Fransız Kültür Merkezi sergi salonunda ''Pa- ul Nadar'ın Orta Asya Yokuluğu"konulu fotoğraf sergı- sinı gerçekleştirecek. Paul Nadar 8 şubat 1856'da Pans'te dünyaya geldi. Ba- bası Felix Nadar daha o günlerde çok tanınmış bir fotoğ- rafçı, gazeteci ve karikatünst idi. Ailesinin sağladığı ola- naklarla çok iyi bir eğitim alan Paul Nadar. ayrıca fotoğ- raf sanatı konusunda da babası tarafından yetiştirildi ve he- nuz 18 yaşında iken babasının atelyesinin teknik ve artis- tik yönetimını üstlendi ve o yıllarda genç bir fotoğrafçı ola- rak sesinı duyurmaya başladı. I882'de atelyeye fotoğraf çektirmeye gelen genç aktns Mane Degrandi ile evlenen Paul Nadar 1894'te Anne ıle evlenmek için boşandı ve Marthe adını verdiği bir kızı dünyaya geldi. 1886'da babasının kurduğu "La Maison Nadar" Fotoğ- raf Evi'nin tüm sorumluluğunuüstlenen Paul. 1890Ağus- tos'unda Avrupa Uluslararası Demiryollan ve Ekspresler Sirketi'nin organıze ettiği, Asya ülkelerini kapsayan ve iki ay süren yolculuğa katıldı. "Ben, ne bir macaracı ne de bir Kâşifim" Ogünedeğınatelyesindezamanınen önemli kişileri ile Paris burjuva kesiminin portrelerini fotograflayan Paul Nadar, bu yolculuk esnasında kendisınin deyimiyle "ola- ğandışı manzaralara tanık oldu" u Ben, ne bir maceracı, ne de bir kaşifım, sadece alışılmamış manzaralann keşfi- neçıkmışbirParis'livim.''diyen Paul Nadar, yolculuk hak- kındaki duygulannı annesine yazdığı bir mektupta şöyle dile getiriyor: "Sevgili anneciğim, ne sen ne de babam, ne yazık ki benitn. burada tanık olduğum bu tüm mucizevi gü- zellikleri görememektesiniz. Bu harikalar diyaruidaki tüm bu görüntülerden adeta sarhoş oldum, övle ki, sanki her- $e\ gerçek dışı. benim asla düşünii kurmaya cesaret ede- meyeceğim kadar..." Bu yolcuiuğa Orient Ekspres ile başla- yan Paul Nadar, 28 Ağustos 1890'da Istanbul'ageldi. ora- dan Batum'a, Bakü'ye ve Tiflis'e geçti. Daha sonra Ha- zar Denizi'nden Uzun Ada'ya, oradan Semerkanfa gitti. Yolculugunu, uluslararası bir sergiye katıldığı Taşkent'te bitirdi. O günlerde, çok esnek pelikülleri olan ve kullanıl- ması kolay. Eastman'ın yeni çıkardığı bır fotoğraf maki- nesi ile çekimlerini gerçekleştiren sanatçı, çektiği 100'e yakm fotoğraf ile başanlı tekniğini ve zengin sanatını göz- lerönüne serdi. Aynca Paul Nadar'ın 189O'lardanxbu yol- culuk ile ilgili bizlere bıraktığı bu fotoğraflar, o devrin Or- ta Asya'lsına ayna tutması açısından çok zengin bir kayak olmuştur. 1939 yıfanda Pans'te öldfi Orta Asya'dan dönüşünde Yüksek Ticari Bilimler Şir- keti, Paul Nadar'dan fotoğraf sanatı üzerine bir konferans vermesini istedi. Bir yıl sonra Paul Nadar, Eastman-Ko- dak'ın Fransa temsilcisi oldu. !909'da annesi, bir yıl sonra da babası öldü. Basın, Fe- lix Nadar'ı çağının en büyük temsilcisi olarak selamladı. 1913'de Legion d'Honneur'e layık görülen Paul Nadar ısel Eylül 1939'da Paris'te öldü. Devlet, 195 l'de, Paul Na- dar'ın eşinden 400 bin fotoğrafı satın aldı ve bu eserleri dünyaya tanıtmak için sergilerdüzenledi. "Paul Nadar'ın Orta Asya Yolculuğu" konulu fotoğraf sergisi, kasım ayı ıçinde Istanbul Fransız Kültür Merkezi'nde, aralık ayı için- de Ankara'da, ocak ayı içinde de Izmir'de sergılenecek. Kültür Servisî - Fotoğrafı genış kitlelere sevdirme, yaygınlaştırma, fotoğraf üretimini arttırma gibi hedeflerle yola çıkan Istanbul Fotograf ve Sinema Amatörlen Derneği'nin (İFSAK) düzenlediği '10. Istanbul Fotoğraf Günleri', 1-30 kasım tarihlen arasında ger- çekleştınliyor. 10. Istanbul Fotoğraf Günleri. bu yıl tF- SAK'ın 35. kurulus yıldönümü ile bırlikte kut- lanacak. 1 kasımda Fransız Kültür Merke- zi'nde, Fransız fotoğrafçı Paul Nadar'ın 19. yüzyıl sonlannda Orta Asya'da çektığı fotoğ- raflardan oluşan bir sergi ile açılacak olan fo- toğraf günlen kapsamında; 12 sergi, 12 say- dam gösterisi, bir konferans ve bir panel ger- çekJeştinlecek. Sejit Ali Ak'ın fotoğraf koleksiyonlanndan cumhunyet dönemi kadınımızı ve fotoğrafçı- lann onlara yaklaşımını aktaran derlemesi. '10. l stalardan" 'Cumhunyet Dönemi Kadın Fotoğraflan' sergisi 5-6 kasımda Vakıfbank Sanat Galerisi'nde izlenebılecek. Fotoğrafgünlerinin bu yılki yabancı konuk- lan; Almanya. Italya ve Çin'den. Alman sanat- çı Ralf Brinkman'ın sergisi, Yıldız Yüksel Sabancı Galerisi'nde 22 kasım - 5 aralık ta- rihleri arasında gezilebilecek. "Pachama- ma'nuı Çocuklan"adını taşıyan sergi, Latın Amerika'da çekilmiş siyah-beyaz fotoğraflar- dan oluşuyor. İtalyan Dış Ticaret Enstitüsü'nde görevli Dr. Pier Alberto Cucino 'Hisler ve Heyecanlar' adını verdiği sergisini, 19 kasım - 2 aralık ta- rihleri arasında Refo Sanat Galerisi'nde fotoğ- rafseverlere sunacak. Çın Konsolosluğu'nun katkılanyla gerçek- leştiriien, 'Çinli Fotoğrafçılardan Çüı Fotoğ- raflan' başlıklı karma sergi ise 16-30 kasım tarihlen arasında Emlakbank Sanat Galeri- si'nde ızlenebilir. 4 kasımda Fransız Kültür Merkezi 'nde. Me- rih Akoğul'un 'Zamanın Beileği' isimli dıa gösterisi gerçekleştirilecek. Merih Akoğul. aynca 26 kasımda Aksanat'ta gerçekleştirile- cek "2000'li Yıllarda Türköe'de Fotoğrar konulu paneli de yönetiyor. Bu panele konuş- macı olarak Ersin Alok, Nevzat Çakır, Sabit Kalfagil ve Kaya Önsezgin katılıyor. İztet Keribar'ın son on yılın birikimini ser- gilediği 'Türkiye Fotograflan', 1-18 kasım ta- rihleri arasında Refo Sanat Galerisi'nde görii- lebilir. Isa Çelik, 7-19 kasım tarihinde Sandoz Sa- nat Galensi'nde 'Sanatçı Portreleri' isimli ser- gisiyle sanatseverlerle buluşurken. Gültekin Çi^en'ın 'Turkish Style' adlı multivızyon gösterisi, 25 kasımda Fransız Kültür Merke- zi gösten salonunda gerçekleştirilecek Mehmet Yurtkuran'ın, özellikle fotoğraf tarihi meraklılannın ilgisini çekebilecek eskı fotograf makinelen sergisi. 9-19 kasım tarih- len arasında Istanbul Basın Müzesi'ndezıya- rete açılacak. Bu yılki konferansın konusu; 'Güneş Diyagramlan'. 10 kasımda Aksanat'ta Doç. Sabit Kalfagil tarafından verilecek kon- feransta. güneş diyagramlan ıle ışık kontrolü konusu ışlenecek. AdemSönmez, 1 '-25 kasım tarihlen arasın- ma sergi ile etkınlıklere katılıyor. 8 kasımda Tahir Ün''ün 'A\Tintılar'. 18 ka- sımda KanulFırat'ın *Kentdüş..tü'. 15 kasım- da Reşat Sümerkan'ın 'İnsaniar', 21 kasım- da Pfelin Yıldızeti'nın "Pfelin YüdEefi'nden", 30 kasımda Ali Özatay ve Yıldınm Ancı'nın 'Contre - Point' isimli saydam gösterileri. Fransız Kültür Merkezi gösteri salonunda ger- çekleştirilecek. 19 kasımda bır toplu gösteri var. AFSAD, ANFAD, AFAD. MİBFOK toplu gösterisi, Aksanat'ta yer alıyor. Toplu gösteri, bir cu- martesi öğleden sonra gerçekleştirilecek. Ylibfok 10. Istanbul Fotoğraf Günleri kapsamındaki gösterisini 19 kasunda yapacak. da Fransız Kültür Merkezi salonunda Güney- doğu'nun gizemli güzelliklenni ve yaşamdan kesitleri. 'Doğu Anadolu'da Zaman' isimli ser- giyle sunacak. Fotoğraf tanhıyle ilgili çalışmalanylatanı- nan Alberto Modiano, 14 kasımda Alkazar Si- neması fuayesinde kartpostal fotoğraflanndan derlediği sergiyi sunmaya başlayacak. Sergi, 30 kasıma dek ızlenebilecek. İzmir FotoğrafSanatı Demegide(lFOD) 2- 15 kasım tarihleri arasında Beyoğlu Belediye- si Sanat Galerisi'nde "İnsan'başlıklı bir kar- Şakir Eczacıbaşı, bu yıiki etkinliklere 'II. Dönem Fotoğraflan' adını verdiği bir retros- pektif gösteri ıle katılıyor. Fransız Kültür Mer- kezi'ndekı saydam gösteri. 23 kasımda. Fotoğrafçılann son anda ögrendikleri ko- nular üzerinde sınırlı zaman ve malzemeyle yanştıklan Foto Maraton'un sergılenmesi ise 17-26 kasım tarihleri arasında Vakıfbank Sa- nat Galerisi'nde gerçekleştirilecek. Herkese açık olan bu yanşmada dereceye giren ilk 5 fotoğrafçıya, sergi açıhşında madalyalan ver- ilecek. Her şeye ragmen tiyatro: TiyatrofilKültür Servisi - Yasemin Alkaya ve Ozkan Schulze tarafından kuru- lan Tıyatrofil, 4 kasımda, Rus yö- netmen KamaGinkas'ın. Çehov'un öykülerinden sahneye uyarladığı 'Havat Çok Güzel' adlı oyunla per- delennı açıyor. Edebıyat, müzık, resım, dans ve oyunculuğun iç içe girdığı oyunda, yönetmen Gınkas, tıyatronun evren- sel bır dıl ıçerdığını ve yaratıcılıgın gücüyle bir çok sınınn aşılabilece- ğını göstermeyi amaçlıyor. Tiyatrofü'in sahneleyeceğı bırdı- ğer oyun Şilili psikanalıst-yazar Marco Antonio de la Parra'nın 'Günlük Müstehçen Sırlar' adlı o> u- nu. Bu oyunda günümüz ınsanının toplumsal ve bireysel ıletışım ko- pukluklan, kendisine ve çevresıne karşı yabancılaşması, yalnızlıktan kaynaklanan yanılsamalan ele alını- yor. Tiyatrofil, kasım ay'ında sahnele- necek bırçocuk oyununun da prova- lannı sürdürüyor Michael Ende'ın 'Kabusyiyen' adlı oyunuyla çocuk- lann uyku sorunlanna çözüm getı- rilmesi amaçlanıyor. Ekıp. psıkolog Ogün .Alkan'la bırhkte çalışıyor. Kasım ayında provasına başlana- cak ikı yeni oyun var: Inez Van Dul- leman'ın'BeniKumaYaz'vc David Mamet'ın 'Sincaplar'adlı oyunlan. Aıle içi şıddet konusuna değınılen 'Benj Kuma Yaz'da, bır ailenin tra- jık öyküsü anlatılırken tecav üz kar- şısında susmanın yeni tecav üzlere yol açtığı v urgulanıyor. 'Süıcaplar' ıse tüicenmış bır ede- bıvatçı ıle genç bir yazar arasında üretkenlık savaşı sürerken yanlann- daçalışan temızlıkçı kadının hıçbır çabagöstermeden renklı hayal dün- yasıyla bir anda oluşturuverdiği mü- kemmel kurgulu öykülenyle yarat- tığı şaşkınlık üzenne kurulu bir komedı. ŞÜKRAN KURDAKUL Dr. Şefik Hüsnfi, Öteki Marksistlerimiz ve Cumhuriyet Başta Dr. Şefik Hüsnü, kimi Marksıst kuram ve eylem adamlarımız 1940lı yıllarda Cumhurıyetimizi nasıl değer- lendirdiler? Böyle bir soruyu belli ölçulerdede olsa yanıtlayabilmek için o yılların dergilerini gözden geçirdim yeniden. Ûzellikle Yurt ve Dünya'y, Adımlar'ı, Gün'ü ve Yığın'ı. Karşıtlarınca da kültür savaşımızdaki vazgeçilmez yer- leri kabul edilen dergiler bunlar. Muzaffer Şerif, Behice Boran, Niyazi Berkes, Pertev N. Boratav, Adnan Cemgil, Abdülbaki Gölpınarlı vb. bi- lim adamlarının yazdıkları/çıkardıkları kultur odakları. Cumhuriyetimizin 71. yılını kutladığımız buğünlerde Adnan Cemgil, Muzaffer Şerif, Behice Boran ve Dr. Şefik Hüsnü'nun yazılarından bölümler aktararak elli yıl önce- lere götürmek istiyorum sizi. Adnan Cemgil, Cumhuriyetimizin 20. yılında Yurt ve Dünya'da şöyle yazıyor: "Genç Cumhuriyet 7 devirmek için ayaklanan derebey- lerinin bir elinde emperyalist memleketlerin markasını taşıyan sitahlar, bir ellerinde de sarıklı sarıksız mazi hay- ranlarının şeriat, an'ane, mukaddes, mübarek.. ve daha bir sürü köhnelikleri vardı. Cumhunyet inkılapları bütün bunlann üstünden bir silindir gibi geçti. Saltanat, hılafet, medrese, derebeylik sistemi yıkıldı, yahut temellermden sarsıldı. Türk milletinin ileri bir medeniyet seviyesine yükselmesi için gereken adımlar atıldı." Muzaffer Şerif, Adımlar dergisinde (sayı 6, 1943) Tür- kiye'de bilimsel gelışmenin koşullarını incelediği yazısı- na şu satırlarla başlamış: ' 'Cumhuriyet kurulalıdanberi ilim alanmda birçok cehit- ler yapılmıştır, birçok gelişmeler belirmiştir. Ankara, Is- tanbul üniversitelerinde kurulan enstitüler, açılan labora- tuvarlar bu cehitlerin en belirli ifadeleridır. Bunlar kendili- ğinden meydana gelmemiştir. Başka alanlarda olduğu gibi ilimde de her ilerleyiş softa zihniyetine karşı açılan bir mücadele ve kazanılan bir zafer netıcesinde elde edil- miştir." Gene Adımlar'da Behice Boran, 20. yılında Cumhuri- yet'in elde ettiği kazanımları değerlendirirken geleceğin ileri toplumunu kurmanın koşullarını şöyle saptamakta- dır: "Cumhuriyetin kurulmasiyle cemiyetin muhtelif saha- tarında başarılan işler mühim ve büyük olmakla beraber bu ışlerle inkılap tamamlanmış değildir. Cemiyetimizin yapısını değiştiren sosyal hareketler, seyri daha da şid- detlenerek devam etmek zaruretindedir. Sanayileşme yolunun, bilhassa ağır sanayi kurulması işinin daha baş- lanndayız. Zırai ve stnai istihsal şartlan arasmdaki farklar ve her ikisinin problemlerini ileri bir organizasyonla çöz- mek mecburiyetindeyiz. Kültür alanmda yapılacak işler de bugünkü ve yarınki nesillerin enerjisini tamamiyle ala- cak kadar büyüktür. ilim, sanat, edebıyat sahasındaki yeni gelişmeler daha emekleme safhasındadır. Şimdiye kadar aşılan mesafelere bakarak, bundan sonra da müş- killerin aşılacağına, dünyanın ileri gidışine bız de katıla- rak ileri bir cemiyete doğru gelişeceğimize inanıyoruz." Kurtuluş (1919) ve Aydınlık (1921-24) dergileriyle Tür- kiye'de Marksist hareketin öncülüğünü yapan Dr. Şefik Hüsnü, Türkiye Sosyalist Emekçi ve Köylü Partisi'nin or- ganlarından Yığın dergisindeki başyazısında (1 Kasım 1946) Cumhuriyeti benimseme nedenlerıni ve kpruma, ileriye götürme sorumluluğunu şoyle anlatıyor: "Halkın reyme dayanan bir cumhuriyette ne sultanla- rın, ne ekabirin, ne eşrafın ne ağniyanm, ne de ıdarı ve asken amirlerin tahakkümü vardır. Bütün vatandaşlar ka- nun nazarında olduğu gibi içtimai haklar, ınsan hakları bakımından da müsavidirler. Irk, din, mezhep, cıns farkı da yoktur. Üzerinde yaşadığımız bu toprak, bu toprağı be- raber eken, bu toprağı mamur etmek ıçın emek sarfeden bütün insanlann müşterek vatanıdır. Bu vatanın üzerinde hakiki bır demokrasının binasını kurmak ve korumak da bizim en büyük vazifemizdir. Çün- kü cumhuriyet, ne halk yığınlannı aldatmak için bir for- mül, ne de muayyen şahısların ve zümrelerin menfaatle- rini sağlamak için halkın ağzına çalınmış bir parmak baldır. Istiklal harbinde emperyalist ordularına karşı kanı- nı döken, bu vatanı bir müstemleke yapmak için boğazı- mıza sanlanlara karşı müdafaa eden bu memleketin işçi- si, köylüsü, esnafı ve bütün bır halktır. Hariçten gelen soyguncuyu nasıl büyük bir savlette koğmuşsak, bugün de hariçten ve dahilden bu cumhuriyeti yıkmaya ve çürüt- meye çalışanları yine böyle bir halkın mukavemetiyie yık- malıyız." Bu, yıllar önceki yargıların bugün de geçerliğini koru- duğunu söyleyemez miyiz?.. Köln Türk Rlmleri Festivali başladı • KÖLN(AA)-Köln Beledıye Başkanı Norbert Burger'in himayesinde yapılan "'Türk Filmleri Festivali" Beledive Başkanf nın verdiği kokteyl ve "Şahmaran" filminin göstenmı ile başladı. Festivalın açılışına Müjde Ar. Yusuf Kurçenli. Mahmut Tali Öngören katıldı. Sanatçılar. yaptıklan konuşmalarda bu tür festivallerin Türk sinemasının dünyaya açtlmasında etkili oldugunu kaydettiler. Devletin sinema yapımctlanna destek olmasını isteyen sanatçılar. bu konuda gelişmeler oldugunu belirterek Kültür Bakanlığfnın 35-40 filme destek verdiğinı ıfade ettiler. Festivalin açılışına katılan Müjde Ar da film yapmaya pek nıyetı olmadığını belirterek "Kötü filmierle seyirci karşısına çıkmak istemiyorum" dedi. Kültür Bakanlıgı'nın yarışmaları • ANKARA (AA)- Kültür Bakanlığı Güzel SanatlarGenel Müdürlüğü tarafından "55. Devlet Resım ve Heykel Sergisi" kapsamında düzenlenen "'Devlet Özgünbaskı Yanşması". "Devlet Seramik Yanşması" \e "6. Devlet Fotoğraf Yanşması" sonuçlandı. Kültür Bakanlığı'ndan yapılan açıklamaya göre Devlet Resim Yanşmasf nda Alp Taner Ulukılıç birinci olurken Birsen Gültekin Giderer ikinciliği. Salim Aktuğ üçüncülüğü aldı. îhsan Çakıcı, Cengız Savaş ve Vural Yurdakul ise mansiyona layık görüldü. Devlet Heykel Yanşması'nda Hüseyin Sıma birinci. Birnur Eraldemır ikincı. Şınasi Tek üçüncü oldu. Mustafa Bulat, Kemaî Tufan ve Mustafa Özdemir ise mansiyon kazandı. Devlet özgünbaskı Yanşması'na Cem Şahin birinci oldu. İkinciliği Hüsnü Dokak, üçüncülüğü Belgin Onar alırken Çiçek Bozkuş, Hayri Esmer ve lsmail Ilhan mansiyon aldı. 6. Devlet Fotoğraf Yanşmasf nda ise Yusuf Murat Sen birinciliği aldı. Resul Baştuğ ikinci, Orhan Alptürk üçünü olurken Süha Aray, Emine Ceylan ve Alper Fidaner mansiyona layık görüldü. Devlet Seramik Yanşması'nda ise birincilik. ikincilik ve üçüncülüğe layık eser bulunamadı. Yanşmada Mutlu Başkaya, Füsun Kavalcı ve Gökhan Taşkın mansiyon kazandı. APthur Miller ders verecek • LOIVDRA (AA) - Amerıkalı ünlü oyun yazan Arthur Miller. İngiltere'nin Oxford Üniversitesi Modern Tiyatro bölümünde ders verecek. Oxford Ünıversitesi'nden yapılan açıklamada. Miller'ın biryıllık öğretim döneminde en az üç ayn ders vereceği belirtıldi. "Satıcının Ölümü1 ' adlı tiyatro ovunu ile büyük ün kazanan Miller'ın, Oxford"dakı görevineocak ayında başlayacağı kaydedildi. İsviçre'de yine tablolar çalındı • ZÜRİH (AA)- Isvıçre'nın Zürih kentınde, özel bir koleksiyondan Raphael. Van Dyck ve Brouvver'ın milyonlarca dolar değerindekı tablolannın çalındığı bildirildı. Polis. yaptığı açıklamada, hırsızlığın bir hafta kadar önce yapıldığını, ancak açıklamanın bugün yapılmasının uygun bulunduğunu belirfti.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear