23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 15 OCAK1994 CUMARTESİ GENÇLİK - EĞİTİM Anadolu vefenliseleri sınavında fenvematematikağırlıkkazandıGençlik-Eğitinı Servisi - Anadolu ve fen liseleri ginş sınav lannda. matematik ve fen bilgisi başansını öne çıkaran önemli değişiklik yapıldı. Kamuoyunda bilinmeyen ve sınavlara hazırlanmakta olan öğrenci ve ailelerini tedirgin eden değişikliğin içeriğini açıkbyoruz. Geçmiş yıllarda test l ve test 2 sınav sonuçlan bir bütün olarak kendi içinde değerlenirdi. Bütün öğrencilerin yanıtladıklan soru sayısı, puan ortalaması ile bağlantıb ikı ayn test için sonuç olarak ortaya çıkan standart sapmalar birbirine yakın olurdu. Bu nedenle de sosyal bilgiler, din-ahlak, matematik, fen bilgileri olmak üzere dört ayn grupta toplanan sorulann ağırhğı birbirine yakın, eşdeğer oluyordu. Öğrencinin hangi alandan olursa olsun toplam doğru yanıtladığı soru önem kazanıyordu. Değiştirilen yeni değerlendirme sisteminde, bu yıbn sınav sonuçlannda sosyal bilgiler, din-ahlak, matematik, fen bilgileri sorulan dört ayn gnıp olarak kendi içinde değerlendirilecek. Her gruba öğrencilerin verdikleri yanıtlar kendi içinde toplanıp, öğrenci sayısına bölünerek yanıtlanan soru ortalaması ve standart sapma elde edileceği için de öğrencilerin daha az sayıda doğru yanıtlayabildikleri matematik ve fen grubu değerlendirmesinde standart sapma daha düşük olacak. Yüksek öğrenime giriş sınavlannda çıkan sonuçlara benzer bir sonuç beklendiği için de öğrencilerin matematik ve fen grubunda doğru yanıtladıklan soru sayısının getireceği puan ağırlığı çok daha yüksek olacak. Bir başka anlatım ile matematik ve fen alanlannda başanlı olan ve daha fazla doğru yanıt vermiş olan öğrencilerin alacaklan toplam puan, bütün soru gruplanna dağılmış olarak aynı sayıda doğru yanıt vermiş öğrencilerden çok daha fazla olabilecek. Sonuç olarak yeni sınav değerlendirmesi düzeninde, ailelerin çocuklannı hazırlarken, matematik ve fen grubu hazırlığına ağırlık vermelerini öğütlüyoruz. • Medyadanbirvampir öyküsü BEHZATŞAHİN Vampırlere inanır mısınız? Hani şu kan emen, sadece gece- leri ortaya çıkan, haçtan sarmı- saktan korkan ve aynada sureti görünmeyen... Hadi carum, olur mu öyle şey. demeyin. Var- mış. Aylık bir dergi üç vampirle konuşmuş. hem de fotoğrafla- mış. Başhğına da "İs- tanbul'da Dracula muhabbeti" demış. Şimdi sıki durun... Vampırlerin ıkısiyle biz de ko- nuştuk!.. Hem de gün ışığın- da. Üçüncü vampirin işı varmış, gelemedi. Tank Bügin, hala annesın- den izin almadan gece dışan- da kalamıyor. Orkun Uçar da ne içki ne sigara kullamyor Yatmadan önce de bir bardak süt içmeyi ihmal etrniyor. Ee. vampir bunun neresinde? "Biz bir medya deneyi vap- tık, oldukça da eğlendik." İşin sırn ışte burada Med\ aya ya- pılan bir "kamera şakası." Hem de vedı dergi sayfası tu- tannda. "Medyanm, yansıttığı konularla ilgili gerekli araştır- mayi yapmadığını biliyoruz. Bunu ortaya çıkarmak için böyle bir deneye karar verdik." "Kamera şakası" böyle başla- dı. Ashnda, inandıncı olmak için daha organize bir yöntem düşünmüşler başta. Garip bir dille yazılmış ve vampirlerin yaşadığını gün ışığına çıkara- cak düzmece bir kitap, çeşitli dergi, gazete ve televizyonlara gönderilecek, sanki bu ihbar kitabını vampirlere düşman bir kişi göndermiş izlenimi ve- rilecekti. Sonra da oltaya kim takılırsa, vampir rolü oynana- Medyaya, 'kan emen vampir' rolüyle 'kamera şakası' yapan Tarık Bilgin ve Orkun Uçar, oldukça eğlendikkrini söylüyorlar. caktı. "Hiç gerek kalmadı" dı- yor Orkun. "Bir arkadaşımı ziyaret için gittiğim dergideki bir muhabire, seks sırasında kan içen insanlarla röportaj yapmak ister misin, diye sor- dum. Biraz sonra telaşla geldi, şefine sormuş,'Aman kimseye söylemeyın, bu haberi biz ya- pacağız' dedi. Tank'ı aradım, sanki aramızda özel bir dil kul- lanıyormuş gibi, garip bir dille bir şeyler söyledim. Sonra da kıza, arkadaşlanmın da göriiş- meyi kabul ettiklerini aktar- dım, randevulaştık." Orkun, Tank ve Fikret bu- luşma yennde hazırdı. Uzun uzun konuşuldu, neler anlatıl- dı neler. Tank bir ara, doğa- üstü yeteneğini göstermek için dergi muhabirine "Şu anda saat tam olarak beşi çeyrek ge- çiyor" dedi. Kol saatine bakıp doğru olduğunu gören muha- bırin şaşkınhğı iyicearttı. Hal- buki, muhabirin tam arkasın- daki duvar saati Tank'ın do- ğaüstü gücünün sırnydı. Anlatılanlar inanılır gibi de- ğildi. Muhabirin ağa açık kal- mıştı. Bir de kanı ıçilen kızlar- la görüşmek gerekiyordu. Kı- zlara da rolleri anlaüldı, isim- siz ve fotoğrafsız olmak kaydıyla görüşme sağlandı. Doğru ışte, bir tarafta vam- pirler. diğer yanda kurbanla- n... Bir de uzman görüşü oldu mu tamamdı iş. Orkun, Tank ve Fikret, çok sevdikleri, Tür- kiye'nin tek gizemcisı Gio- vanni Scognamillo'ya olayı anlattı. Görüşme ayarlandı. Giovanni Bey de muhabire (hem de üç vampirin yanında) bunun bir tür sapıklık oldu- ğunu ve bu tür insanlann te- davi altına alınması gerektiği- ni aktardı. Istenilen fotoğraf- lar da çekildikten sonra iş bit- tı. Ve bu dergi, ocak sayısında bu konuya tam yedi sayfa ayırdı. Sonra neoldu? "özellikle çevremizdeki kız- lardan olumlu tepkiler aldık, kısmetimiz açıldı" diyorlar espriyle kanşık. "Aslında" di- yorlar, "Biz, bir anlamda med- ya anarşistiyiz. Bir sürii dergi var. Niçin, kimin için çıkıyor belli değil. Adnan Hoca gibi tipier bu dergilerde sayfalar dölusu yer bulabiliyor. Dürüst çalışanlann ise okur sayısı az. Işte, bunun için böy le bir ders vemıeyi düşündük." Ali Poy- razoğlu tiyatrosunda bir süre kurs gören üç gencin bu dene- yi, hem oyun güçlerini, hem de bazı gerçekleri gözler önü- ne seriyor. Aynlırken söz alıyoruz, "Aslında vampirlerse, başka bir basın organına Cumhuri- yet'i nasıl işlettiklerini söyle- meyecekler." Kahkahalar... • Samsunlu öğrencilerden dayağakarşıimza SAMSUN (Cumhuriyet) - Samsun'daki okullarda dayak olaylannın gündeme gelmesı üzerine "dayağa karşı imza kampanyası" baş- latıldı. Kampanyaya, başta öğrenciler olmak üzere eğitimciler ve toplumun her kesimınden insanlar destek verirken, dayaksız eğjtim is- tendi. "Okullarda olması gereken çağdaş eğitimde sebep ne olursa olsun dayağın yeri olmadığına inanryoruz ve dayak atan eğitimcileri kınıyo- ruz" başlığı alünda imzaya açılan kampanya- ya en son olarak Samsun Anadolu Lisesi'nde bir öğrencinin dövülmesi yol açtı. Samsun Anadolu Lisesi İngilizce öğretmen- lerinden Fikret Atlı'nın lise 2. sınıf öğrencile- rinden T.Ö.'yü, sınıfta gürültü çıkaran öğren- cileri ihbar etmediği için dövdüğü ileri sürül- dü. Dövülen T.Ö., arkadaşlan ile birlikte Eğit-Sen'e giderek yardım istedi. T.Ö. dayak olayını şöyle anlattı: "İngüizce öğretmenimiz Fikret Atlı sınıfta gürültü çıkaran bir arkadaşunızın ismini isteye- rek bana bir saat zaman tanıdı. Tabii ben git- medim yanına. ÖğJe tatilinde beni ve sınıftaki arkadaşlanmdan iki kişiyi okulun müdür yarduncılanndan Veysel Karaniç Çebi'nin odasına götürdü. Odada öğretmenler de vardı. Bunlann isimleri de Veysel Karaniç Çebi, Emi- ne Özçelik. Semra Dutlar ve Lğur Bcrk. İngi- lizce öğretmenimiz benden tekrar isim istedi. Ben >eremeyeceğimi söyleyince saçunı çekerek çeneme yuniruklarla vurdu. Ardından da, He- pmizı üçüncü kata kadar sürükleyerek çıkannm, sizi yaşatmam' diye de tehdit etti." Eğit-Sen Samsun Şubesi tarafından vapılan açıklamada da şövle denildi: "Anadolu Lisesi'nde meydana gelen dayak ve tehdit etme olayını kınıyoruz. Bunu. baskıcı eğitimin ve tek tip insan yetiştimıe politikasımn bir uzantısı olarak görüyoruz. Davak yiven ve tehdit edilen sadece T.Ö. değildir. Bunlar tüm liseli gençliğe > apılmtştır. Biz böjle görüyonız. Amaç bellidir. Dayak- la. tehditle sindirme. Daha önce Anadolu Lise- si'nde olan gözaltılarla polislc işbirliğini de kanıtlamış olan eski müdür yardımcısı Fikret Atlı'vı rejimin bir parçası olarak görüyomz. Okuİlarda polis, dayak ve tehdit istemiyoruz. Bu konuda kamuoyunu duyarlı olmaya çağm- yoruz". • BOCAZtÇİ tMVERSİTESt Mühendislik Kıüübü proje yanşması düzenledi Gençlik-Eğitim Servisi - Genç mühendis adaylan pro- jelerini yanştınyor. Boğaziçi Üniversitesi, Mühendisliİc Kulübü tarafından Bilgisayar Elektrik, İnşaat, Kimya, Ma- kine ve Endüstri mühendislik- leri ile Tabii BUimler katego- rilerinde düzenlenen yanşma- da konular, öğrencilerin hayal gücüne ve şirketlerin önerileri- ne bırakılmış. "Öğrencileri araştırmaya yöneltmek, düşünmeye zor- lamak, yeni şeyler üretmeye olanak sağlamak ve ülkenin teknolojik gelişimine katkıda bulunmak" amaayla düzenle- nen yanşmaya öğrenciler, projeleri ile bireysel ya da grup halinde kaülabiliyorlar. Proje yanşmasını düzenleyen Mü- hendislik Kulübü üyelerinden Tevfik Camgöz,"Niçin proje yarışması?" sorumuza şu yanıtı veriyor: "Uzun süredir Türkiye'deki araştırma eksikliğini görüyor ve bu konuda bir şeyler yap- mak istiyordum. Yabancı arkadaşlarla ko- nuşuyor, fikirlerini alıyordıun. Bu yaz Amerika'ya gitme fırsatı buldum. Orada birkaç üniversite do- laştım ve proje yarışmasının araştırmaya sevk etmekte en iyi yol olduğunu gördüm. Daha sonra kulüp olarak bu yan- şmayı düzenlemeye karar ver- dik." Camgöz, değerlendirme aşamasındaki yaklaşık 70 projenin bundan sonra ne ola- cağı konusunda ise şunlan söylüyor: "Şu an gelen projeleri konu- larına göre ayırıp, sınıflandırı- yoruz. Daha sonra bunları ilgili şirketkTe fakslayacağız. Şir- ketkrden, ilk üç tercihlerini, tekliflerini ve desteklevecekleri projeleri isteyeceğiz. Projelerin gereekleştiriİmesinde maddi ve manevi destekleyici olarak gördügümüz bu şirketlerden öğrendlere gerekli olan teknik ve maddi olanaklan sağlayan- lar, proje bitiminde teüf hakkı ödeyerek projeye sahip olabile- cekler." Mart ayı içerisinde yine Mühendishk Kulübü tarafın- dan düzenlenecek "Engtnee- ring Days" adlı faaliyette pro- jelerdeki gelişrneleri anlat- mayı planlayan kulüp, fınal kokteylinde ise katkıda bulu- nan şirketleri tanıtmayı amaçlıyor. Boğaziçi Üniversitesi Mü- hendislik Kulübü'nce düzen- lenen yanşmada, projeleri, üç öğretim üyesi, üç şirket yetki- lisi ve bir araştırma görevlisin- den oluşan jüri değerlendire- cek. Sonuçlar haaran ayında açıklanacak. • Astronomi öğrencflerinin, kütüphanelerindeki en yeni kaynak 1968 basmu. (ALİ BIZDEN > 'Eskikafalı, yenimezımlar' İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)- Bilginin son hızla büyüdüğü ve yenilendiği gerçeği bir yanda, kütüphanelerin gündemi izleyememesi bir yanda... Üniversitelerin kütüphanelerindeki kaynaklann eski oluşu, gebşmelerden habersiz, "eski kafalı, yeni mezunlar" kazandınyor. Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Astronomi Bölümü öğrencileri, kütüphanelerindeki en yeni kaynağın 1968 basımı olduğunu bebrtiyor ve öğretim görevblerinin abone olduğu yabancı dergilerden gelişmeleri izlemeye çabşıyorlar. Bir astronomi bölümü öğrencisinin ağzmdan, astroloji profesörü olmarun en zor yolunu aktarabm: "Saçımzı başuıızı iyice dağıtm. Sakalımzla kanştınn. Garip, abartılı, geometrik takılar taktştınn, en az bu haliniz kadar garip kıyafetlere bürünün: Siz artık bir astroloji profesörüsünüz." Astronomi öğrencilerinin en büyük sıkıntılanndan biri, "Falımıza baksana" diye peşlerinde dolananlar... EÜ Astronomi Bölümü son sınıf öğrencisı Ömür Çakırlı anlatıyor: "Sokakta falıma, burcuma bak diyenlere sinir oluyonız. Bu durumla karşüaşınca bir önerimiz oluyor; doktora gidip. elindeki çizgileri değiştirin, kaderiniz de dcğişsin. Çoğu insan astroloji ile astronomi arasındaki farkı bilmiyor. Türkiye'de astronomi hiçe sayılıyor. Astroloji ile, insanlann umut ve kadercilikleri sömürülü\or. İnsan psikolojisini biraz bilen herkes astroloji profesörü olabilir. Tarot, burç, bilmem ne falı etrafımızı sardı..." Astronomi Bölümü Topluluğu öğrencileri aylık bir astronomi dergisi yaymbyorlar. Dergi için çabşırken, kütüphanelerinin yetersizliğini ortadan kaldırmaya çabşıyorlar. Öğretim üyelerinin abone olduğu yabancı dergilerden çeviriler yaparak, "eksi kafalı yeni mezun" olmamak için çaba harcıyorlar. Bölüm öğrencileri, liselere gidip astronomiyi anlatıyor, slayt gösterisi yapıyor. Günay Taş astronomi bölümünde h'sansüstü öğrenimi görüyor. Dergiyi okulun hiçbirdesteği obnaksızın yayınlıyorlar. Dekanbktan yardım istemişler. olumlu bir yanıt ahnmamıs. Böylelıkle dergi, öğrenci ve öğretim elemanlannın özvensiyle yayınlanıyor. • 0 ALTeRİVAf iF PANO Bu akşam yemeği kim yapsın karar veremedik! Bize yardım edin! 7 bokar orkokt (0212)244 0804 Oy kantinler kantinler Burda kurulur düşler Bu nesil yanlış olmuş Bir daha denesinler... (Fakir kafiye) iklncl sınıf şalr BOtön zamanların YılduTeknlkllAriri! Kadınım söyle sen mutlu oldun mu? (Ben olamadım!) MOnfosih orkok-ln! Zincire vurulan düşünce Insanı insan yapar düşünce. Kendisini aşmasına imkan sağlar. Bu da toplumların ilerlemesidir. Hangi doğrultuda olursa olsun düsüncesinin özgürce söylenmesine izin verilmelidir. İşte demokrasi özü budur; düşünce özgürlüğü. Oysagünümüzde çok kişi düşüncelerinden dolayı yargılanıyor, tutuklanıyor, hapsediliyor. Kitap yazar, tutuklamr; şarkı söyler, hapsedilir; program yapar, yargılanır. Hep susturuluyoruz.korkutuluyoruz... Düşüncelerimizin karşısmda, şiddetigörüyoruz. Bizler, farklı inanç, düşüncelerden gelen insanlanz ve aynı çatı altındayaşıyoruz. Türk-Kürt, dindar-dinsiz, Alevi-Sünni, hepimiz eşitiz, hepimiz insanız. Kimse kimseyi düşüncesinden dolayı yargılayamaz, korkutamaz. Susturmak vekorkutmakhiçbirşeyiçözümlemez. Bugün ülkece yaşadığımız sorunlar, düşünceye karşı olan kapalılıktan kaynaklanıyor. Çünkü kendimizinkinden farklı görüşleri suçladık ve şiddete başvurduk. tnsan varoldukça düşünceler de yaşayacaktır. Düşünceler yaşadıkça da sağlıklı toplumlar ortaya çıkacak ve gelişecektir. Hepimiz bu topraklar üzermde yaşıyoruz. Elbette düşüncelerimizi söylemeye hakkımız var. Gelin, hepimiz görüşlere karşı şiddet yolunu değil, sevgiyolunu seçelim. Sevgi hep bizimle olsun. FERİDEACAR 'Promosyon savaşında basın büyük yara aldı' Gençtik-Eğitim Servisi - Anadolu Üniversitesi İleti- şim Bilimleri Fakültesi Basım ve Yayımcıhk Bölümü son sınıf öğrencileri tarafından seminer dersi kapsamında basında promosyon savaşı tartışıldı. Doç. Dr. Nuray Serter baş- kanlığında gercekleştirilen seminerde, basırun büyüme- yen tiraj pastası içinde pay kapma ve bder olma yanşı içine girdiğini anlatan Şule Işık, okur sayısını arttırmak için girişimlerde bulunula- cağı yerde, reklam anlayı- şlannm da tersi olarak birbir- lerinin okurlannı kapma amacıyla promosyon savaşı- na başladıklannı söyledi. Son olarak yaşanılan ansiklopedi savaşının gazete- leri çok büyük açmazlara soktuğunu belirten Işık, ga- zetelerin verdiği ansiklopedi- lerin çocuklann işine ya- radığını, çoğu ailenin deko- rasyon malzemesi olarak bunlan kullandığını ifade etti. Gazeteler arasında gecen savaşı eğlenerek izlediğini açıklayan Mine Esen de ko- nuşmasında, gazetelenn çok büyük karlara geçtiğinı ve bina yatınmlan yaptıklanru bu yatınmlan karşılayabil- mek için de bu savaşın bir zo- runluluk olarak ortaya çıktı- ğını söyledi. Gazetelerin ekonomiİc sıkıntılar içinde ol- duklannı anlatan Esen, "Okurlann yüzde 75*i gazete- yi kuponu için, dolaytsıyla ansiklopedisi için alıyor. Pro- mosyon savaşınm başlaması flan tarifelerini arttırdı. Zaten amaç da buydu. Üç büyükler tek başlanna piyasaya hakim olma yanşı içine girdiler. Te- kelleşme sorunu yeniden gün- deme gelmiştir. Bu kez durum daha da ciddidir" dedi. Basınm işlevlerini yerine getiremediğmi söyleyen Mine Esen, basının dördün- cü güç olmaktan çıküğını ve ansiklopedi savaşının da ya- zarlar arasına kadar sıçraya- rak birbirlerine çamur atma yanşına dönüştüğünü ifade etti. Esen, konuşmasında basında süren bu savaştan halkın zararb çıkacağını ve basın kurumunun onanlması zor yaralar alacağmı dile ge- tirdi. • Barış Nedir Sizce... Barış nedir sizce? Özgürce uçabümesi mi kuşlarm gökyüzünde, Pembe bulutlarm mı kaplaması her tarafı. Ypksa acı bir savaştan çıkmış Ölü bir kent mi barış? Barış nedir sizce? Ejıgin denizlerin hep suskun olması mı, Rahatça esebilmesi mi rüzgarın etrafta Günlerin hep mutlu, güzelgeçmesi miyoksa. Barış nedir sizce? Kıyüara vuran köpük köpük dalgalar mı? Yoksa bebeğini uyutmak için Ninni söyleyen bir anne mi? Barış nedir sizce? Barış nedir sizce? Özgürce konuşabilmesi mi insanlann Zulüm görmeden, ağlamadan Yaşamak mı yoksa Silah seslerini unutmak Hayallere dalmak mı barış? EVRENERGEL ÜsküdarKtz Lisesi
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear