Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 13 EYLÜL1993 PAZARTESİ
8 DUNYADA GEÇEN HAFTA
Batılılar, 'Doğıı bilgisFni smadıAMLAR-KAMLAR
ECMEL BARUTÇU
DtLEK ZAPTÇIOĞLU
BERLİN - Batı. geçen hafta.Doğuyu
konuştu. Filistin Kurtuluş Örgütü
lideri Yaser Arafat'ın İsrail'le vardığı
uzlaşma. Almanya'daki Şarkiyatçüar
ve kendini "Doğu uzmanı" addeden
gazeteciler açısından engin bilgilerini
ve sağlam muhakeme gûçlerini
sınayabileceklen yeni bir alandı.
Filistin sorunu. Araplar. İsrail ve
Ortadoğu'nun geleceğı üzerine bol bol
analizler yapıldı. senaryolar üretildi.
Batı, kendini dünya coğrafyasında
merkeze oturtarak "Ortadoğu" olarak
nitelediği bölge üzerine tahayyüllerini
canlandırdı bir kez daha. Alman
basınında geçen hafta konuyla ilgili en
ilginç yazı, "Tageszeitung"
gazetesınde yayımlandı ve Filistin
asılh bir bilim adamı olan Edward
Said'in imzasını taşıyordu.
"Doğubilim" ya da eski adıyla
"Şarkiyatçdık"(Oryantalizm) üzerine
yazdığı. hesaplaşma özelliğindeki
eseriyle Doğulu pek çok aydına esin
kaynağı olan Edward Said, 1935
Kudüs doğumlu bir İngiliz edebiyatı
profesörü. Kendi deyimiyle "Filistin
ve Mısır olmak üzere iki İngiliz
kolonisinde büyüdükten" sonra,
burada ve ABD'de aldığı Batı
eğitiminin de birikimiyle kendisinin
"Doğulu" olduğunu sonradan
öğrenen bir aydın, Said'e göre Doğu,
Batı'run kurduğu bir sahnedir ve
Oryantalistler. bu sahnede sergilenen
oyunlan yazmakla mükellef
hissederlerkendilerini. Şarkiyatçılık.
bir "bilim dalı" olma iddiasına karşın.
Said'in gözünde "Avrupa ve Atlantik
güçlerinin Doğu üzerindeki kımet
denemeleri"ni ifade eder.
"Tageszeitung"un cumartesi günkü
nüshasında Edward Said'in ABD'de
20eylülde yayımlanacak "The
ALMANYA
Natjon" dergisi için kaleme aldığı yazı
önceden basıldı. "FKÖ'nûn Pazarlıgı"
başhklı yazıda Said, Arafat'ı "kişisel
tarmin peşinde koşmakla" suçluyor ve
FKÖ'nün İsraiFle vardığı "tarihsel
uzlaşma"nın Filistin halkının asıl
çıkarlanna ve orijinal hedeflerine
aykın düştüğünü söylüyor. Buna
göre, iki ezeli düşmanın banşması
şeklinde lanseedilen anlaşma, taraflar
hiçbir biçimde eşit olmadığı için, zaten
baştan zayıf tarafın aleyhine
sonuçlanmaya mahkum: "(Bu
anlaşma) FKÖ*y ü kul rolünde
bırakırken İsrail, Doğu Kudüs ve yeni
yerleşmelerdeki egemenlik haklannı \e
ekonomi üzerindeki tayin edici rolünü
sürdürecektir." İki devletli bir çözümü
sav unan Edward Said, Filistinlilere
"dünyanın en berbat yerlerinden biri"
olan Batı Şeria'yla küçük Eriha
şehrinde kısmi özerklik verilmesinden
sonra olacaklan şöyle sıralıyor: "İsrail
ordusu. Batı Şeria'daki yerleşim
merkezlerinden çekilse bile bölgeyi
tamamcn terk etmeyecekrir. İsrail,
sözde özerk bölgede toprak, su,
güvenlik vedış politika üzerindeki
tasarrufundan da * azgeçmevecektir.
İsrail'de tutuklu Filisrinlilerin durumu
ne olacaktır? İsrail ordusunun ilcride
yeniden keyfı uygulamalarla işgale
yeltenmeyeceğini kim, nereden
bilebilir?" Almanyada da "tarihsel
karar" olarak göklere çıkartılan
anlaşmayla FKÖ'nün "bir tür ulusal
kurtuluş hareketi oünaktan çıkıp
kasaba hükümeti olmaya razı
edildiğini" söyleyen Said, anlaşmayı
bugün Filistin topraklan dışında
yaşayan Filistinhlenn yansından
fazlası açısından "nihai bir
mülksüzleştirme" olarak nıteliyor.
Buna göre. zaten Filistin halkının
gözünde meşru temsil hakkını
kaybetmiş olan Arafat ve adamlan, 6
milyon Filistinlinin kaderini tayin
etme hakkına sahip olamaz.
Şarkiyatçılar locasını en kıyasıya
eleştiren Doğulu bilim adamlanndan
Said'in değerlendirmesi, Fransız.
İngiliz. Amerikalı ya da Alman "Doğu
uzmanlan"nın hiç hoşuna gitmiyor.
Nitekim Almanya'run bir numaralı
Şarkiyatçılanndan, Hamburg'daki
"Orient Institut" Başkanı Udo
Steinbach için de Ortadoğu'da barış
"eüe tutulur kadar yakın" artık.
Senaryoda mutlu sonun önünde engel
görünen hoşnutsuz kesimler için de
düşünülmüş rol hazır: "Tarihsel
uzlaşma"ya karşı çıkanlar, heriki
tarafta da şimdiden "iflah olmaz
fanatik" yaftasıyla yaşamaya razı
olmalı. Doğu'yu, Batı'daki Doğu
uzmanlanndan daha iyi kim bilebilir?
Yabanolar
yasasıgündemde
FERRUH YILMAZ
KOPENHAG - Danimarka'da
yabancılar yasasının
sertleştirilmesinin üstünden
henüz bir yıl geçmeden, yasanın
sertleştirilmesi yönündeki
tartışmalaryoğunlaşü. Öneriler
rayındançıktı. Danimarka'da
yaşayan yabancılann, hatta
yabancılann da değil. Türklerin
^Türkiye'den evlenerek eşlerini
yanlanna getirmelerinin
tamamen yasaklanması
yolundaki önerileri getirenler
giderek çoğaldı. Sosyal
Demokrat Parti'nin önceki
hafıa sonu yapılan olağan
kongresinde, bu yolda somut
bir karar alınmadı, ancak parti
lideri Başbakan Poul Nyrup
Rasmussen konuyu doğrudan
tartışmav a açarak, gerekirse
yabancılar ve mültecilere
yönelik yasalan sertleştirmeye
hazır olduğunu söyledi. Buda
Sosyal Demokratik Parti
Kongresi'nin, Türklerle ilgili
yoğun tartışmalarla geçmesine
neden oldu. Türkiyeli
göçmenlerin yoğun olarak
oturduklan Kopenhag'ın
batısındakı belediyelerin
başkanlan, "Nihayet partiıün
parlamento kanadı. yerel
yönetimlerin dcrdini anlamaya
başladı" diyerek, Türklere
yönelik sertleştırme isteklerinin
dozunu yükselttiler. Belediye
başkanlan. Türklerin kendi
ülkelerinden biriyle evlenerek
eşlerini yanlanna
getirmelerinin yasaklanmasmı
istediler. Sosyal Demokrat
Parti'nin önde gelen
isimlerinden Maliye Bakaru
Mogens Lykkeloft, Türk
gençlerinin aile baskısıyla
Türkiye'den biriyle evlenmek
zorunda kaldıklannı ve
kendilerinden bu durumun
önüne geçilmesi yolunda
istekte bulunduklannı öne
sürdü. Yasaklamaönerisinin
Türk gençlerine yardım
anlamına geleceği konusuna,
eski devrimcilerden Sosyal İşler
Bakanı Karen Jespersen de
katıldı. Sosyal demokratlann
başlattığı bu tartışmaya.
muhalefetteki muhafazakarlar
DANIMARKA
körükle gjttiler.
Muhafazakarlara kalırsa,
Danimarka'da yaşayan
yabancılann, Danimarka
dışından biriyle evlenmeleri.
eşlerine yanlanna getirme
haklan tamamen kaldınlmalı.
Bununla da yetinilmemeli;
Danimarka'dan sığınma hakkı
eldeeden bir mülteci. burada
yerleşik bir hayat düzeni
oluşturmuşiolsa bile, 7 yıl içinde
ülkesindeki koşullardüzeldiği
taktirde ülkesine geri
gönderilmeli. Muhafazakarlar,
Danimarka'da yaşayan
göçmenlerin de bir an önce
toplum içinde eritilmesine
yönelik önerilerde
bulunuyorlar. Geçen hafta,
yine yabancılar konusudaki
tartışmalarla başlayıp devam
ederken, salı akşamı televizyon
ikinci kanalında
Danimarka'daki Nazi
kunıluşlanyla ilgili yayımlanan
bir program, ortalığı iyice
kanştırdı. Programda, göçmen
belediye meclisi üyelerine ve
göçmen haklannı savunan
Danimarkalılara yönelik
saldınlann. Nazilerce örgütlü
bir şekilde gerçekleştirildiği.
gizli teyp kayıtlan sayesinde
ortayaçıktı.
« ı i ' a c ı lrıilf-ıît*Aİ •ÇfMvlr •
<
^
es
'"
er
arasındaki külrürel fark kendisini, teknolojînin ilerlemesivle
a T d S İ f k l l i n i F c l lcUMv değişen ulaşım araçlannda da gösteriyor. Çin'in başkenti Pekin'de
eşeğin çektiği bir arabayla akraba ziyarerinden dönen yaşlı adamın yanından, kendisinden en az iki nesil küçük, orta yaşlı bir
kadın bisikletiyle geçiyor. Her ikisi de, kendi dönemlerini temsil eden ulaşım aracuıdan memnun görünüyor.(REUTER)
Bağışlarpartiyedeğil, Thatcher'a
EDİPEMİLÖYMEN
LONDRA - Görevden aynlalı
neredeyse üç yıl oldu, ama Margaret
Thatcheryine geçen hafta
gündemdeydi. Thatcher'ın 11 yılsüren
başbakanbğı sırasında ne kadar despot
olduğu, kimseninfikrinenasıl hiç önem
vermediği, bakanlannı nasıl koyun gibi
güttüğü, nasıl tepelerine bindiği, iki gece
önce televizyonda başlayan ve üç hafta
sürecek bir belgeselde iyice gözler önüne
serildi. Belgeselde baş anlatıcı,
Thatcher'ın bakanlanndan ve bir ara
parti örgüt başkanlığı yapan Kenneth
Baker. Kapalı kapılan açıp. ne var ne
yok. hepsini anlatıyor. Herkese
anlattınyor. Hem de BBC'de, hem de en
çok izlenen bir saatte. Çok esprili ve çok
kaliteli belgesel, İngiliz siyaset
mekanizmasının nasıl işlediğini.
siyasetin nasıl çok hassas ve ince bir
sanata dönüştüğünü, değil kaba
sabalık, duyumsaması bile zor nüanslar
üzerinde nasıl sekilerek bale
yapıldı&nın kanıtı. Thatcher, sadece
dillere destan "cadılığı" ile değü,
Muhafazakar Parti bütçesi ile de
gündemde. Partıden ümidini kesen
büyük iş adamlan ve özel seklör.
partinin sağideolojinin bayraktarlığını
yapacak hali kalmadığını düşünmüş
İNGİLTERE
olacak kı. bağışlannı partiye değil,
Thatcher Vakfı'na yapmaya
başlamışlar. Bu. parti tarafından
resmen açıklandı. Oysa partiye para
lazım. Sağa sola borcu 19 milyon
sterlini bulmuş. Türk parasıyla, 340
mılyar lira kadar. Bununyılsonuna
kadaryalnızca lOmilyannı
ödeyebileceklermiş. Parti örgüt
yetkilileri. Thatcher Vakfı'nın daha çok
bağış topladığından yakınıyor.
Independent gazetesine demeç veren
vakıfyöneüdlerinden biri ise, "Ya,öyle
mi? Vah vah. Ama hak edivorlar hani"
anlamına alaylı bir ifade kullandı.
Hatta para durumu o kadar kötüymüş
ki. parti genel merkez binasını ipotek
etmeyi bile düşünmüşler. Thatcher'ın
1990 sonbahannda parti içi bir darbeyle
düşürülmesini. ortanın sağı tuç
affetmedi. Şimdi BBC'nin belgeseünde
bütün bu eski tartışmalar. bir bir ortaya
dökülüyor. Önümüzdeki haftalarda
partinin olağan yıllık kongresi
v apılacak. Ama partiye güven alt
düzeyde. Hem BBC belgeseünde
şimdiki parti yönetimi ve Başbakan
Major hakkında anlatılanlar. hem parti
bütçesinin son hali. partiden ümidini
kesen herkesi haklı çıkaracak türden.
Eskilerve
Yeniler
- Divan pastanelerinin ürünlerini çok beğenirim. Hiç-
biri bozulmadı. Standardını devamlı geliştiren bir anla-
yışla yönetiliyor. Ülkemizde pek çok şey eskisini aratır-
ken, bizim gibi emekliler için bunu görmek biraz teselli
kaynağı oluyor, diyen eski CHP'li dostuma,
- Bu sözlerinle neyi kastediyorsurt, diye sordum.
- Bizim, dedi, gençliğimizde, radyoda mikrofonaçıkan
yorumcuları düşün; birde şimdi medyadaki yorumcula-
rı. Bazıları eleştiri yapmayı hakaret ve küfür edebiyatı
zannediyorlar. Sanki meramlarını başka şekilde ifade
edemiyorlar, dersin. Bu yorumları takip ediyor musun?
- Arada bir oluyor. Geçen gün bir kulüpteydim. Yanda-
ki masada konuşulanlara kulak misafiri oldum. Beyaz
camdaki bir yorumdan bahsediyorlardı. Belki sen de
basında okumuşsundur. Türkiye ekonomisi bu yılın ikin-
ci çeyreğinde yüzde 12.9'luk bir reel büyüme hızına eriş-
ti. Böylece, 1993 yılının ilk yarısında büyüme hızı, yüzde
9.7'yi buluyor. Bu, hayli yüksek bir hız. Buna "Türk muci-
zesi"diyenler bile var. Yorumcu bunu ele almış. "Siz",
demiş, dinleyicilere, "bu hızı kim sağladı zannediyorsu-
nuz? Hükümet mi? Hayır, hükümet bir şey yapmadı. Bu
büyümeyi sağlayan, kayıtsız ekonominin kendi dinami-
ğidir."
Sözümü daha bitirmeden, dostum,
- Sen ne diyorsun? diye sordu.
-Benimnesöylediğimönemli değil. Bak, masadakiler
ne dedi. Biri, "Ekonomiyi, hemen tümüyle kayıt dışına
çıkaralım, kurtuluruz o zaman bütün bu kalkınma uğraş-
larından. Kayıtsız ekonominin dinamiği ile kalkınırız"
dedi.
Gülmeye başlayan dostum,
- Başka ne dediler? dedi.
- Bir diğeri de "Yolsuzluk yapanlardan, köşeyi dönen-
lerle çalıp çırpanlardan niye şikayetçi oluyoruz? Onlar
sayesinde ülkemiz, ekonomik yönden kalkınıyor" dedi.
Bunları naklettikten sonra,
- Şaka, dedim, bir yana, ama bu işin mukni bir izahı ol-
malı.
- Ekonomide kara para olduğu muhakkak. Bunu de-
ğerlendirip ülke yararına kullanmak, yolsuzluklara el
koymak doğal, ama bu arada namuslu, dürüst ve vatan-
sever insanları olur olmaz şekilde ve kendilerine tevdi
edilmiş devlet sırlarını ifşa etmek zorunda bırakacak
tarzda hareket etmek de herhalde doğru değil, dedi.
Kimi ve neyi kastettiği belli oluyordu.
Birden konuyu değiştirip,
- Şu Azerbaycan işine sen ne diyorsun, diye sordu.
- Azerbaycan'ın, dedi, zirvesinde meydana gelen de-
ğiş.kliği demokratik bulmuyorum. Hukuki temeli olma-
ması bir yana, savaş içinde darmadağınık olan, bölün-
müş ve topraklarının yüzde 25'ini kaybetmiş bir ülkede
yapılan referandumda yüzde 93lük bir iştirak oranına
ulaşılmasını, kuşku ile karşılamamayı pek mümkün gö-
remiyorum. Komünist rejim sırasında Bulgaristan'da
Büyükelçilik yaptım. O rejimlerde, seçimlerin nasıl ya-
pıldığını gördüm. Aliyev, eski bir üstdüzey komünist yö-
netici olduğundan, bu referandum benim nazarımda gü-
ven veric: değil. Bununla, normal bir referandumda Elçi-
bey kazanırdı, demek istemiyorum. Elçibey, milliyetçi
bir lider, ama hayalperest. Aliyev, gerçekçi ve deneyim-
li. Ülke imkanları nedir? Iç ve dış dengeler nasıl sağlana-
bilir? Bunları görüyor. Doğrusu bu konuda, ona yönelti-
len eleştirileri anlamakta güçlük çekiyorum. Azerbay-
can'daki Ermeni saldırılarına, dünyanm göz yumduğu
bir gerçek. Adamın memleketi elden gidiyor, "Ama Tür-
kiye ne der?" diyecek hali yok. Onun için dış dengeler
peşinde olmasını yadırgamamak lazım.
Fincanıma kendi eliyle tekrar çay koyarken,
- Azerbaycan, Bağımsız Devletler Topluluğu'na katıl-
sın diye Ermenileri, Azerbaycan'ın üzerine Ruslaryürü-
tüyor olamaz mı, diye sordu.
- En azından bu saldırılara göz yumduğu belli oluyor,
dedim.
Yüzüme baktı.
- Beni yine merak ediyorlar mı, diye sordu,
- Çok sıkıştınyorlar beni. Ismini açıklamak zorunda
kalacağım boyle devam ederse, dedim.
O, itiraz etti.
- Baksana, başka köşe yazarlarının da eski CHP'li
dostları çıktı. Onlar açıkladılar mı? Zamanı gelince, ben
sana söylerim. Benim de problemim var, dedi.
Sosyal demokratlar,
kongreye hazırlanıyor
GÜRHAN UÇKAN
STOCKHOLM - Bu satıriann
yazıldığı sırada. Türkiye'de
SHP, yeni genel başkanını
seçmekte; Isveç'te ise bu hafta
sonu yapılacak büyük
kongrede sosyal demokratlar,
önemli kararlar alacaklar.
Ancak, parti başkanının
değişmesi gündemde yok.
Kongre öncesi. önceki maliye
bakaru ve sosyal demokratlann
ünlü teknokratı AUan
Larsson'un. parti içindeki
yerinde birdeğişiklik yapıldı.
Parti liden Ing>ar Carlsson,
Larsson'u geri plana alırken.
sendika dünyasının gözde
lideri. Metal-İş'ın Genel
Başkanı Leif Blomgren, parti
içinde daha etkin çalışabilmek
İSVEÇ
için sendika başkanlığını
bırakü. Soyadının yaptığı
çağnşımdan ötürii halk
arasında "Blomman". yani
çiçek olarak çağnlan
Blomgren'in, sosyal
demokratlann iktıdara geçmesi
halinde en önemli
bakanlıklardan birine
atanacağına kesin gözle
bakılıyor. Üç yılda bir yapılan
kongre için bu kez Göteborg
uygun görüldü. Ingvar
Carlsson, geçtiğimiz cuma
günü bır basın toplantısı
yaparak, kongrenin üzerine
eğileceği konulan açıkladı.
Carlsson, üç önemli politik
sorunun gündemde olduğunu
BOZCAAİ3A KADASTRO
MAHKEMESİ'NDEN
DosyaNo: 1992/44
Davacı Mal Müdüriüğü Vekili Av. Ibrahim Demirsatan
tarafından da\ alılar Emire Pılavoğlu, Ahmet Püavoğlu. Şayeste
Altunbaş. Neriman Yıldız ve Hafize Yıldız ala> hine mahkememizde
açılan kadastro tespitıne itiraz davasının yapılan açık yargılamasında
verilen ara karar gereğince: Davalılardan Hafize Yıldız'a dava
dilekçesi ve duruşma gününü teblığ etmek mümkün olmadığından
bu nedenleda\ alı>a duruşma günü vedava dilekçesinin ilanen
tebliğıne karar verilmekle:
Davalı Hafize Yıldız'a duruşma günü olan 2.11.1993 tarihınde
Bozcaada Kadastro Mahkemesi'nde hazır bulunması veya kendisını
bır vekılle temsil ettirmesı. kendisıni \ekille temsil ettirmediği veya
duruşmava gelmediği takdirde vargılamaya gıyabında devam edilıp
karar verileceğı hususu dava dilekçesi ve duruşma gunü tebliği >erıne
kaim olmak üzere ilan olunur. 2.9.1993
Basnr 51009
belirtti:
- İşsizlik, Avrupa politikası ve
ırkçılık. Her üç sorun da,
birbiriyle yakından ilgili.
Hiçbiri, yalni2ca ulusal sınırlar
içinde çözümlenemez. Sınırlan
aşarak, ülkelerarası işbirliği
eereklidir. Ingvar Carlsson,
ÂT\ e "e>et" mi - "hayır" mı
konusunun kongrede
tartışılmayacağını, kongrede
oluşturulacak çeşitli gnıplann
bu konu\Ti dennlemesine
incelemesinden sonra partinin
karannı vereceğini söyledi. Bu
konuda, gelecek yıl yapılacak
olan referandum öncesi sosyal
demokratlann. bir iç
anlaşmaya varmalan
gerekiyor. Kamuoyaı
yoklamalan. "hayır" tarafınm
ağırhkta olduğunu gösteriyor.
Öte yandan, Göteborg'daki
uluslararası kitap fuan
vesilesiyle gerçekleşürilen
Kuzey Ülkeleri Bakanlar
Kuruîu toplantısında konuşan
Başbakan Carl Bildt,
Avrupa'dakı politik ve
ekonomik bunalımın. ulusal
çözümlerle giderilemeyeceği
görüşüne katıldı. Büdt, işsizlik
ve pahalılığın. uluslararası
çözümlergerektirdiğini, oysa
aünümüzdc banşın bile
garantisi olmadığını söylerken
oldukça kötümserdi.
Başbakanın pes etmiş hali,
basında çeşitli yorumlara
neden oldu.
UMVERSITE ADAYLARI OKUMASIN!..
TAM İSABET !
GENÇLER!
* 2. SAYININ ÜCRETSİZ EKİ -ÖSS-ÖYS REHBERİ" Nİ
ALMAYI UNUTMAYM !
* Üniversite tercHerinizde taban puanlarım
bimeniz isabetli tercihler yapmanız için önemfidir.
> 2. Sayı ekimizde 1993 ÖSS - ÖYS puanı
ile öğrenci alan fakülte ve yüksek okulların
Kodları -Hangi puan türü ile öğrenci
aldıkları -Taban puanları yer almaktadır.
AYRICA DİĞER SAYLARDA DA ÜCRETSİZ
EKLER-
Dergimiz, M.EB. Talim ve Terbiye Kurulu'nun
2.9.1993 gün ve 7344 say* kararı ile orta
öğretirn öğrencilerine tavsiye edilmiştir.
"İÇERİĞİ TARTIŞILMAYAN" ÖSS - ÖYS HAZÎRLIK DERĞÜSİ
ÖZ.DE.BİR'DEN
HEDEF PUAve ÖYS'ye hazırlanmak, hedefinize ulaşmanız için önemlidir. Dergi seçiminde; derginin
line, en önemlisi kimler tarafından hazırlandığına özen göstereceğinizi biliyoruz.
ÖZ.DE.BİR (Özel Dershaneler Birliği), üyesi olan 551 Dershanenin katılımı ile geniş kapsamh ve
sizi hedefinize götürecek, "öZ.DEBİR'DEN HEDEF PUAN" dergisini hazırladı.
l!lıMIIIPJ;llABONE
ÖZ DE.BİR
40 sayı x 25.000 TL. = ilJISfc^Çc) TL. yerine %25 indirimle 750.000 TL. ödeyin. I
Paranızı 366609 numaralı ÖZ-DE-BİR'DEN HEDEF PUAN posta çeki hesabına yatırırnz. I
Posta çeki kuponunuzun fotokopisi ile adıruzı ve adres^nızi bir kağıda yazarak aşağıdaki yazışma adresimize gönderiniz. ı
Abone olduğunuz tarihe kadar çıkan sayıların tamamı ile çıkacak sayılar dûzenli olarak adresn^ze gönder:iecekt'r '
^ — • ^ ^ — ^ ^ — —^» • — ^ ^ ^ — ^—» * ^ — — — ^ ^ ^ ^ _ ^ — ^ . ^ _ _ _ ^ ^ _ ^ ^ _ _ _ ^ ^ _ ^ ^ _ ^ ^ _ ^ ^ _ M B ^ ^ ^ _ , ^ ^ ^ _ ^ ^ . ^ /
ÖZ.DE.BİRDEN HEDEF PUAN DERGİSİ Yazışma Adresi:
Tûrkali Mah. Ihlamurdere Cad. No:63 B Blok D.4 80690 Beşiktaş - İSTANBUL Tel: 260 32 26-261 46 03 Fax: 260 13 08