22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
16 TEMMUZ1993 CUMA CUMHURİYET SAYFA EKONOMI 11 Işçrsağbğma Hkkat •ADAMA (AA) -Türk-lş 4. Bölge Temsilcisi Hüseyin Kaya Elbek, Türkiye'de siyasi iktidar ve işverenlerin işçi sağlığı ve iş güvenliği konusunda yeteri kadar duyarlıhk göstennediğini ileri sürerek 'iş kazalanndan kurtulabilmek için önce insan, sonra üretim anlayışında birleşmeliyiz 1 dedi. EJbek, daha çok gelişmekteolan üikelerde önemli boyutlara ulaşan ve önJemlerin yerinde ve zamanında alınmaması sonucu ortaya çıkan iş kazalannın, telafisi mümkûn olmayan kayıplara yol açtığmı söyledi. Moddda •ANKARA (ANKA)- Kanadalı Lasse ColJege International firması. moda ve konfeksiyon alamnda bilgjsayar kullanımını öğretmek için Türkiye'de şirket kurdu. "Laselle Eğitim Hizmetleri ve Ticaret AŞ" adıyla kurulan şirketin ortaklan arasında Banş, Johanne, Pakize Trak ve AyşeSeven Görgez de yer aJdı. Şirketin özel eğitim kurumlanna özellikle moda alamnda model tasanmı, patron, kesım, biçki çıkış konulannda bilgisayar destekli teknik know-how ve destek hizmetleri vereceğj bildirildi. Mestek Oamşma Merkezi •ANKARA (AA) - İş ve İşçi Bulma Kurumu Ankara Meslek Danjşma Merkezi, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mefamet MoğuJtay tarafından dün hizmete açıldı. Bakan Moğultay, açılış töreninde yaptığı konuşmada. 1946yılında kurulan İş ve İşçi Bulma Kurumu'nun mevcut yapısıyla iş piyasasının gereksinimlerine karşıhk verme olanağı bulunmadığını söyledi. Bu durumu dikkate alarak kurumun günün koşullanna uygun olarak yeniden yapılandınlmaaı - - • çaüşmalannı hızla sürdürdüklerini kaydeden Moğultay, bu doğrultuda haarladıkJan Türkiye İş Kurumu Yasa Tasansı ile Işsizlik Sigortası Yasa Tasansı'na son şeklinin verildiğini ve kısa sürede Başbakanhğa. oradan da TBMM'ye gönderileceğini büdirdi. enflasyon •ANKARA (AA)- Hak-İş tarafından yapılan bir araştırmada, 12aylık enflasyon oranı yuzde 82.1 olarak belirlendi. Hak-İş'in İstaüstik Bürosu'nca yapılan araştırmada. 4 kişilik ailenin temmuz ayındaki toplam zorunlu harcamalannın bir önceki aya göre yüzde 2.2 oranında arttığı tespit edildi. Kadınişçilep birteşti •ANKARA (AA)- Türk-İş"e bağlı sendikalardan gelen kadın işçi temsilcileri. yapuklan toplantıda. kadın işçiler açısından en acil sorunun özelleştirme olduğunda birleştiler. Toplantıda ahnan kararlarla ilgjli olarak Türk-İşGenel Merkezi'nden yapılan açıklamada, taşeronlaşma veişten çıkarmalarda en önce kadın işçilerin işsiz kaidığı belirtildi. Açıklamada, özelleştirme kapsanunda gündeme gelen erken emeklilik, re'sen emeklilik veya doğrudan işten çıkarmalann da kadın işçiler için en büyük tehlikeyi oluşturduğu ileri sûrüldü. Makina Kimya'dan yaüpım atagı •ANKARA (AA) - Makina "Cımya Endüstrisi Kurumu MKEK) Genel Müdürü îjnin Gök, bir önceki yıla ;öregeçenyıl yüzde 116'Jık ir artışla 110milyar liralık iryatınm erçekleştirdiklerini söyledi. lalen ellerinde 5'i askeri Lmak üzere 8 adet proje ulunduğunu bildiren Gök, Tiaçlannın kurumun :evcut yatınm, işgiicü, rmaye, bilgi ve teknoloji »ynaklannın verimli ıllanımı olduğunu ılırterek hedeflerinin kalite, ühendishkveAR-GE aliyetlerinde yoğunlaşmış lamikbırMKEK iuğunu bildirdi. Sebze vemeyve, üretim azaknası veyanlış planlama nedeniyle ucuzlamıyor Çiftçi vur deyinceöldiirdü• Geçen yıl tarlasındaki ürünleri para etmediği için dökmek zorunda kalan çiftçi bu yıl ektiği ürünü değiştirince kentlerdeki tüketicilersebze ve meyvedeki ucuzJuğu yaşayamadı. MERİH AK İZMİR- Geçen yıl ürünü elinde kalan çiftçinin bu yıl seb- zeden kaçması fıyatlan etkiledi. Bir ay önce pazarda ortalama 5 bin İiradan satılan domates, tarla domatesinin piyasaya çık- masına karşın 10 bın liraya kadar yükseldi. Domates depo- su olarak bilinen Fethiye'de, geçen yıl tarlada çürüyen do- matesi bu yıl tüccar 3-5 bin lira arasında alıyor. Aracı komis- yonlan. taşıma ücretleri, tüccar ve satıcı kanna bir de yetersiz üretim eklenince pazar fiyatlan hızla artıyor. Fethiye Ziraat Odası Baş- kanı Mehmet Başkaya kaliteü tarla domatesinin 6-7 bin İira- dan satıldığını haürlatarak "Para etmediği için dökülen domates geçen yıl çiftçiyi kötü vurdu. Köylü domatesten kaçtı. başka üriin dikti. Tarla domatesinde az üretim var. Ge- çen yıl çiftçi zarar etti. Bu yıl bu yüzden domates ekmediler. Pancar, anason çokça ekildi. Bu da fiyatlan arttırdf' diye ko- nuştu. Antalya Ziraat Odası Baş- kanı Ceİal Sönmez ciftçinin 20 yıldır 'beklediği fiyata' ulaştı- ğını söyledi. 'Kış aylannda dev- let tedbir almazsa Türkiye'de tüketici sebzeyi pahalı yiyecek' dediklerini anımsadan Sönmez, yazın geç kalışının hasadı gecik- tirdiğini bildirdi. Sönmez. "Tur- fanda sebzeler az olunca fiyat- lar arttı. Yaz sebzeleri de geç çtkınca yüksek fiyatlarda bek- lenen ani düşme olmadı'" dedi. . Bu yılki sebze fıyatlannın ciftçinin yüzünü güldürdüğünü vurgulayan Celal Sönmez şun- lan söyledi: "Ürünü çok olan bu fıyatlar- Türkiye, dünya enflasyon sıralamasında 8.'likten 13.'lüğe düştü EnflasyonlagelenbasanANKARA (AA) - 1980- 1991 döneminde yülık ortala- ma enflasyon oranı bir önceki on yıllık dönemin 1.5 katına ulaşan Türkiye, yine de dünya sıralamasında 8.1ikten 13.'- lüğe geriledi. Pünya Bankası'nın verileri- ne göre Türkiye'de 1980-1991 yılian arasındaki dönemde yıllık ortalama enflasyon oranı yüzde 44.7 oklu. Türkiye bu oranla 127 ülke arasında 13. sı- rada yer aldı. Türkiye, 8. sıradaydı Türkiye'nin 1970-19») yıllan arasındaki on yıllık dö- nemde kaydedilen yıüık orta- lama enflasyon oranı ise yûzde 29.4'tü. Türkiye bu dönemde, dünya ülkeleri arasında yüksek enflasyon sıralamasında 8. snrada yer alıyordu. Enflasyonun en yüksek oldujju ülkeler yonda son sırada geldi. 1980-1991 döneminde ise Nikaragua yüz de 583.7 ile ra- kip tanımazken, fiyatlar genel sevivesi l mman'da yüzde 3.1, S. Arabistan'da ise yüzde 2.4 oranında geriledi. Orta gelirli darbe yedi Bu arada, enflasyon en çok, kişi başına utusal gelirleri 1991 yrlında 636-7. 909 dolar ara- sında değişen "orta-gelir gru- bu" ülkeierini vurdu. Bu grup içinde yer alan Tür- kiye'nin aynı yıl kaydedilen kişi başına düsen ulusal geliri 1.780 dolardı. Bu üikelerde 1970-1980 dö- neminde yıllık ağırlıklı ortala- ma yüzde 28.4 olarak belirle- 1970-1980 döneminde yıllık ortalama nen enflasyon öranı, 1980-1991 dönemin- enflasyon oranı yiizde 188.1 olan Şili ilk de ise bir önceki dönemin 2.5 katına ulaştı sıray ı alırken, Çin binde 9 oranıyla enflas- ve yüzde 67.1'e yükseldi. Ülke 1) Nikaragua 2)Afjanün 3) Brezılya 4)Peru 5) Bolıvya 6) Yugosiavya (eskı) 1980-1991 583.7 416.9 327.6 263.4 123.0 Grup ağırlıklı ortalamalan Düşûk gefir grubu ûlkeler Ortagelırgrubu ulkeler Yüksek gelirgrubu ülkeler Dünya ortalaması Ülke 7) israil 8}Meksika 9)Uruguay TO) Polonya 11)SıerraLeone I^Oifie-Bissatı 13 Türkiye 12.6 67.1 4.5 •«~r-"--.-< 15.4 1980-1991 89.0 eas 64.4 63.1 59.3 56.2 44.7 Amerikan Özgürlük Vakfı'nın ödülünü Dr. Erdoğan Kumcu kazandı Amerika'daTürkbaşarısı• Ball State Üniversitesi"nde öğretim üyeliği ve çeşitli Amerikan şirketleri ile Dünya Bankasına danışmanük yapan Dr. Erdoğan Kumcu ödülü "Avrupa Yılı" isimli projesiyle aldı. İLKfN AYDIN Amerika'da ilk defa bir Türk, Amerikan özgürlük Vakfı'nın özgür girişim ödülü- nü aldı. Indiana Eyaleü'nin Ball State Üniversitesi Pazar- lama Kürsüsü'nde öğretim üyesi olan Dr. Erdoğan Kumcu vakfın Amerika çapında top- lam 15 kişiye verdiği ödüllerden birine layık görüldü. İstanbul Teknik Üniversitesi lşletme Fakültesi'nde asistan iken 1980'den sonra Amerika- ya giden ve Ball State Üniversi- tesi'nde öğretim üyeliği, çeşitli Amerikan şirkeıleri ile Dünya Bankasına danışmanlık yapan Dr. Erdoğan Kumcu, ödülünü "Avrupa Yılı" isimli projesiyle kazandı. Amerika Birleşik Devletleri'- nin Eski Başkanlanndan Geor- ge Bush'un da onursal başkanı olduğu Özgürlük Vakfı tarafı- ndan verilen "Özgür Girişim Eğitiminde Üstün Başan Ödü- lü"nü alan Dr. Erdoğan Kum- Erdoğan Kumcu'nun ödül töreninde Körfez Savaşı'nın komutam Schwarzkopfa da ödüi verildi. ransoluyor. Kumcu. projenin fıkir ba- basının da kendisi olduğunu belirterek şöyle anlatıyor: "Proje kafamda 1989yılında oluştu. Avrupa'da Ortak Pa- zar'a gidiş çalışmalan yoğun- laşırken Amerika bu gelişmeleri çok yakından izlemiyordu. Projeyi üniversiteye teklif etüm. Yaklaşık altı ay hem fikir hem de bütçe olarak kabul ettirmek için uğraştım." cu'nun projesi, Dünya ekono- misindeki entegrasyon ile Av- rupa ve Amerika arasındaki ekonomik ve sosyal ilişkilerin özgür girişimciliğe sağladığı or- tamı anlatıyor. Girişimdliğin uluslararası yönlerini ele alan projesi ile Dr. Erdoğan Kumcu. Indiana eya- letınde 250 ayn programı kap- sayan bir yıllık bir etkinlik dü- zenliyor. Indiana eyaletindeki tüm üniversitelerin gönüUü- katıldığı projede 150 öğretim üyesi de görev alıyor. Proje kapsanunda ülke haf- talan düzenleniyor. 10 gün sü- ren Türk haftasında Avrupa içinde Türkiye'nin yeri tartışılı- yor. Projenin en fazla ilgi uyandıran bölümü ise Ameri- kan Senatosu'ndan, Dış flişki- ler Başkanı ile Avrupa Ilişkiler Başkanı 'nm katıldığı Amerika ve Kanada televizyonlannda naklen yayımlanan telekonfe- dan yararlanıyor. Geçen yıl alıa bulamadığımız domates bu yıl yok satıyor. Bu olay 20 senede bir olur. Bundan istifade edenlerin yüzü gülüyor. Doma- tes dışındaki ürünlerde de du- rum çok iyi. Ama burada dik- kat edilmesi gereken bir konu var; üretici büyük kentlere kaçı- yor. Türkiye açlığa doğru gidi- yor. E)evletten isteğimiz bunun önünü alsın." Finike Ziraat Odası Başkanı Eşref Bülbiil de hava şartlannın kötü oluşu, üreticinin sebzeden kaçması ve beklenen tonajın ge- risinde ürün elde edilmesinin fi- yatlan yükselttiğini söyledi. Şehirde yangın Üretim merkezlerindeki bu durum, özellikle büyük kentler- deki tüketicileri olumsuz etkili- yor. Her yıl meyve ve sebzenin ucuzlamasıyla birbkte yaz ay- lannda inişe geçen enflasyon bu yıl 1992'ye oranla daha yüksek. Celal Sönmez. üretici mer- kezleriyle tüketim merkezlerin- deki fiyat farkının "devletin de- neümsizliğinden' kaynak- landığını öne sürdü. 'Tüccar bizden dömatesi be- dava alsa fstanbul'da 4 bin İira- dan satar' diyen Sönmez, "Müs- tahsil malını hale götürünce yüzde 20'yi geçen bir kesintiyle karşı karşıya kalıyor. Belediye rüsumu, kabzımal, stopaj hep bu kesintinin içinde. Tüccar da kabamaldan malı alıyor, karnını koyuyor ve tü- ketim merkezine gönderiyor. Aynı kesintiler tüketim mer- kezlerindeki hallerde de gerçek- leşiyor. Çiftçi herkesin dediğj gibi be- dava yaşamıyor. Hep en ağır bedelleri ödüyor. Tüketici mer- kezlerindeki halde de fıyatı ar- tan ürün daha sonra manava veriliyor. Fiyatta 10 misline ka- dar artıyor" dedi. Tanm programsız Türkiye Ziraatçılar Demeği Genel Başkanı İbrahim Yetkin. üreticinin para eden ürüne yö- neldiğini, diğerlerinden ise kaçtığmı söyledi. Bu yıl özellikle sebzede beklenen üretim bolluğunun yaşanmac'-ğını dile getiren Yetkin, "Türkiye'de üretim hala el yordamıyla yapılıyor. Üretim bir denetim mekaniz- ması ve bir planlama sonucu yapılmadığı için bu sorunlar yaşanıyor. Bu sene para etti diye önümüzdeki yıl üretici domatese yöneleceİc. Bunun çözümü planlı bir üretimdir. Üreticinin kendini fiyat dalga- ianna karşı koruması için ör- gütlü bir şekie girmeleri gerek- mektedir" dedi. Üreticinin pazarda satılan fi- yatın yüzde 60'ında devre dışı olduğunu öne süren Yetkin, ciftçinin kazanmadığıru, hep kaybeden taraf olduğunu söy- ledi. Yetkin sözlerini şöyle sür- dürdü: "Serbest piyasa ekonomisi zinari içinde mağdur olan iki uç vardır. Bunlardan biri üre- tici, diğeri tüketici. Üretimden tüketimine kadar olan zindr içinde başka halkalarda vardır. Fiyatlar bu halkalarda artar. Üreten her zaman kaybeder. Üretici şu anda Allah'a emanet edilmiş bir yapıda. Kâr etmesi düşünülemez." Özel sektör güvenlik sistemleri için yatınm hazırlığında Terördekiümıaıuşşiıketlenürküttü BLTLENT K1ZANLIK Terör tehdidi Türkiye'nin do- ğu ve güneydoğu bölgelerinden batıya taşınca. özel sektörü de güvenlik endişesi sardı. Turizmi hedef alan sabotaj olaylannın di- ğer sektörlere de sıçramasından rahatsızlık duyan şirketler, mil- yarlarca lirabk yatınmlanru saldınlardan konıyabilmek için güvenlik sistemlerine eskisinden fazla ilgi duymaya başladılar. Türkıye'nin önde gelen hol- dingleriyle özel sektör fırmala- nrun güvenlik yetkilileri. dün ikı fngıüz güvenlik uzmanının ko- nuşmacı olarak yer aldığı se- minerde buluştular. Sabancı'dan Koç Holding'e. Eczacıbaşı'ndan Set Group'a, Garanti Bankasj'na kadar çok sayıda yerü ve yabancı şirketin güvenlik sorumlulan, başta bombalama olmak üzere çeşitli terörist saldınlara karşı ko- runmasını üstlendikleri insan ve mal varlıklannı nasıl güven alüna alacaklannı tartıştılar. İşleüne Bilimkri Merkezi ta- rafından düzenlenen güvenlik se- minerine katılan konuşmacılar, farklı tehîikelere karşı birbirin- den ayn bırden çok korunma sis- temi yerine. tek bir entegre gü- venLk düzeni oluşturulması ge- rektiğini vurgulayarak, bu şekil- de verimlilik artarken maliyetin aşağıya çekileceğini hatırlattılar. Konuşmaalardan Arthur Gre- en, potansiyel tehlikelere karşı • güvenlik önlemleri bulundurul- masınm. sigorta yaptınrken avantaj yaratacağını ve primler- de indirim sağlayacağını haürla- tarak. '"Uluslararası sigortacılık sektörü. sigortalanan şeyin top- lam yatınm değennin yüzde 5'i ile yüzde 10'u arasında güvenlik vatınmı bulunmasıru öngöriir. Ancak dünyada güvenlik için bu denli yatınm yapan kuruluş sayısı çok az" dedi. îngiliz Sa\ıanma Kuvvetleri'- nin antiterör binmlerinde görev alan ve şu anda güvenlik sistem- leri üreten VVorld Trade Incor- porated (CSl) adlı şirkette Ope- rasyon Direktörii olan Arthur Green, güvenlik sistemlerinin bi- nalann diğer tesisatlanyla birlik- te inşaat aşamasında projelendi- rilmesi ve bu konuda kullanıla- cak sistemle malzeme için uzma- na danışılmas! gerektiğini kayde- detti. Green'e göre rasyonel bir güvenlik sistemi. işletmenin mad- di varlıklannı korurken, giriş- çıkış kontrolü yoluyla çalışma sa- atleri ve bordrolann oluşturul- masını, ısı ve aydmlatma sistem- lerinin çalışıimayan sürelerde otomotik dıîrdurulması yoluyla enerii tasamıfunu, güvenlik per- soneünin azaltılmasını sağlayabi- lir. Green, bu yolla enerii tasarru- funun yüzde 101a yüzde 25 arasın- da değiştiğini, güvenlik elemanı sayısının yanya indirilebileceğini ve entegre sistemin yüzde 10'Ia 20 arasında maliyet avantajı sağla- yacağını belirtti. 30 yıldır güvenlik birimlerinde çalıştığını, Rodezya Hava Kuv- vetleri'nde ve Güney Afrika'da güvenlik danışmanlığını yap- tığını anlatan Peter Cowan ise, Türkiye gibi riski yükselen ül- kelerin artan ihtiyaç nedeniyle iyi bir pazar haline geldiğini kayde- detti.Novak, "Yabancı pazarla- macılann büyük bölümü sadece ellerindeki ürünü satmaya çalışı- rlar. O güvenlik rnalzemesinin firmaya fayda sağlamamasıyla il- gilenmezler" dedi. îstanbul'da Hilton ve Çırağan Otelleri'ninca- sinolannın güvenliğinden sorum- lu olarak görev yapan Peter Co- vvan,güvenlik sistemlerinin koru- nan yerlere bomba girmesini en- gelleyemeyeceğini savunarak, "îyi bir güvenlik sistemi, ancak teröristin psikolojik olarak sizin otelinize değil, güvenliği olmayan bir başka otele bomba sokmasını sağlayabilir" şeklinde konuştu. 'Güvenlik' mezarlığı Türkiye'de güvenlik sistemleri alamnda da faaliyet gösteren UTİMPEKS'in yetkilisi Tufan Karaca da, alarm. kontrol ve em- niyet sistemlerinin yer aldığı en- tegre sistemlerin daha kapsamb bir güvence sağladığını ifade ede- rek, "Büinçsizce alınan ve işlevsel olmayan güvenlik cihazlan, son 10 yılda bilgisayarlarda olduğu gjbi Türkiye'de bir de güvenlik sistemi mezarlığj yaratabilir" uyansında bulundu. MIKRO DINÇ TAYANÇ 'Koy Kenara' Balığı Marmara'nın Şarköy kıyılarında, oltayı salmışım denize. Mangal uzakta değil... Mangalda, kömürler 'balık ver bana' dercesine korlanmış... Olta titriyor; balık vurdu! Çekiyorum oltayı; geriliyor... Sudan çıkan iğnenin ucunda bir 'garip' balık titriyor. Bir balığa, bir mangala bakıp oltasını boşa çeken dostumun "haseti- ne' giilmek için başımı çeviriyorum. O ise gülüyor... "Çektiğinin adı, 'koy kenara balığı'dır. Ne temizlenir ne de yenir. Haydi koy kenara..." içimde 'varsayılmış' bir lezzeti yitirmenin üzücü hıncı. Koyuyorum kenara... Onca uğraşmışım man- galı yakmak için, onca beklemışim var sayılmış 'ne- valemi.' Kendimi 'varsayılmış' memurgibi hissediyorum! '••• En son yılbaşında zamlanmışım! Zam oranım, or- talama yüzde 27.8'lerde. 1992'nin son altı aylıkenflas- yonu üzerinden 'bahşetmiş' devlet! 1993'ün ilk altı aylık enflasyonu (hem de 'yavaşlatılmış' enflasyonu) yüzde 28.5! Bu oranların cebimden çıkan gerçek' parayı yan- sıtıp yansıtmadığından hiç emin değilim. Bana öyle geliyor ki enflasyonu hesaplayanlar pek öyle çarşı- pazar filan dolaşmıyorlar. Dolaşmadıkları gibi, bir 'falcı' bilicilığiyle "önce yüzde 8 iyileştirme yapıyoruz. Sonra bunu (bileşik faiz gibi) katlayarak önümüzdeki üç ay için toplam yüzde 12 gibi bir enflasyon öngörüyoruz" diyorlar. Yani, memurun cebindeki 100 lira (sahi, böyle bir para birimi kaldı mı?) önce 108 lira oluyor, onun da katlamalı yüzde 12si hesaplanınca,zam oranı yüzde 20'yi aşıyor. Nasıl olacağına aklım ermiyor, ama memi"' dostla- rın dediğine göre 'fena halde aldatmaca' var ortada! Zammın, böylesine 'varsayılmış' hesaplara da- yandırılmasının ardında yatan gerekçe' ise sözcü- ğün tam anlamıyla 'vahim!' Deniliyor ki 'iki milyon memur uğruna 60 milyonluk Türkiye'nin dengelerini altüstedemeyizü!" Hemen aklıma takılıyor; iki milyon memur dedikleri kimler? öğretmen, polis, vergi tahsildarı, sağlık hiz- metlileri... Diğer bir deyişle, kendilerinden geriye ka- lan 58 milyonu eğiten, koruyan insanlar. Elimde ol- maksızm bunlara bir de emeklileri, dul ve yetimleri ekliyorum... Memur kafasıyla düşünmeye başladım ya; aklıma Türkiye'de 'toplanabilen' verginin ne oranının me- murlardan sağlandığı' takılıyor. Bütçe açığının 150 trilyona vardığını düşünüyorum. Memurlar bunun kaçta kaçını kapatıyor' dersiniz? Toplanamayan vergıler, hayali ihracatlar, kaçakçı- lık gelip geçiyor beynimden... Yolsuzluk yapan ya da rüşvet aldığı söyıenen memurlar için "Üç kuruş ma- aşla ne yapsaydı yani? Devlet de memurunun değeri- ni bilip hakkını verseydi" yaklaşımını yeğleyen dost- ^ara hak mı vereceğim yoksa? ••• Memurluktan yoruldum... . .•-', Bu kez de kendimi 'koy kenara balığı 1 gibi hisset- meye başlıyorum. Koy Kenara, şekil değiştirip, yolla- ra dökülüyor. Yürüyor, bordro yakıyor. haykırıyor. Uzaklarda bir baba, 'şefkatten uzak' onun memuruna bakıp söyleniyor: "Yollar yürümekle aşınmaz..." Sahi, hepsi anayollara bağlanan ara sokaklarda yurüdünüz mü son günlerde? Belediye hizmetleri mi aksıyor, yoksa yollardan çok mu İNSAN' geçiyor? Hepsi aşınmışda... Ana fikir: Devlet, 'baba'dır. Ana fikrin ana fikri: Babalann, babalıklarını 'bilme- diği' toplumlarda, çocuklar giderek asileşir ve aile yapısının bozulması kaçınılmaz bir 'hal' alır! Hazine'de otamo BürokrasideÇiller fırtınasıesiyor ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Başbakan Tansu Çiller. dün gerçekleştirdiği görevden almalann ardmdan, Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı'nı da (HDTM) 'hallaç pamuğu' gibi atıyor. Müsteşarlığa 5 aydır vekalet eden Kemal Kabataş'ın Maliye Bakanlığı Müste- şarbğı'na atanmasının ardın- dan 3 genel müdür görevden alındı. Cumhuriyet'in Köşk çevre- lerinden edindiği bilgiye göre HDTM Dış Ekonomik İlişki- ler Genel Müdürü Murat Ku- dat, Serbest Bölgeler Genel Müdürü Türkan Aküzüm ve Teşvik Uygulama Genel Mü- dürü Hasan Mollaogullan'nın görevden alınmalanna ilişkın karamameler de dün Cum- hurbaşkanı Süieynıan Denürel tarafından onaylandı. Murat Kudat'ın yerine Dış Ekonomik İlişkiler Genel Mü- dür Yardıması Bülent Özgün- ün atanacağı öğrenildi. Teşvik Uygulama Genel Müdürü Hasan Mollaogul- lan'nın görevden alınmasında vekil Müsteşar Yardımcısı Os- man Ünsal ile düştüğü anlaş- mazlıklann etkili olduğu bildi- riüyor. Son genel seçimlerde DYP'den milletvekili adayı olan Mollaoğullan, Carit Çağiar'a yakınlığı ile tanı- nıyordu. Mollaoğullan'nın. son dönemde çeşitli basın ku- ruluşlanna dağıtılan 2.6 tril- yon liralık teşviklere karşı çıktığı ve "Bunlar dağıtılırken kuruluşlardan teminat bile alınmadı. Oysa aralannda tril- yonluk borçlan nedeniyle ba- takta olanlar var, teşvik meka- nizması siyasi gerekçeiere alet edildi" dediği ifade ediliyor. Kabataş'tan boşalacak HDT Müsteşarlığı'na vekil Müsteşar Yardımcısı Osman Ünsal'ın getirilmesi kesinlik kazandı. Bunun için 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'- nun 'istisnai memuriyet" mad- delerinde değişikliğe gidileceği ve müsteşarlık, müsteşar yardımalığı. genel müdürlük gibi makamlar için en az 12 devlette çalışmış olma koşulu- nun kaldınlacağı kaydedıldi. Dünya Pazarlama Konferansı• IstanbuTda EkoDomi /£ Sen« - ftf Merkezi Amerika Birleşik Devletleri'n- de bulunan Pazarlama Bili- mi Akademisi'nin (Academy of Marketing Science) öncü- lüğünde yapılan dünya pa- zarlama kongrelerinin al- tıncısı İstanbul'da başlıyor. Kırk üç ülkeden 461 delege- nin katılacağı kongre, Mar- mara Üniversitesi'nin evsa- hipliğınde, Türkiye Pazarla- ma Demeği. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğj ve Virgi- nia Tech Üniversitesi'nin iş- birliği ile Svvissotel'degerçek- leştirilecek. "Uluslararası Ti- caretin Jeopolıtik Dinamiği ve Gelışmekte Olan Ekono- miler Üzerindeki Etkisi" ko- nulu açılıs oturumunu Koç Holding fdare Kurulu Baş- kanı Rahmi Koçyönetecek. Amerikalı Profesör Joseph Sirgy ile birükte kongrenin eş- başkanlığını yapacak olan Marrnara Üniversitesi Öğre- tim Üyesi Profösör Tunç Erem, toplanüda verilecek mesajlann Türkiye'nin eko- nomik kalkınmasına çok bü- yük katkısı olacağını söyledi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear