22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
- • • / - . 3 HA2İRAN1993 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMI Çayalımlapı sûpûyop • RİZE(AA)-Çay İşletmeleri Genel Müdûrlüğû taraiindan 20 mayısta kademeli olarak açılan 1993 Ürûnü Yaş Çay Alım Kampanyası'nda Kurban Bayramı nedeniyle birgûn ara verilen alımlara dün yeniden başlandı. Elverişsiz hava koşullan nedeniyle ilk kez bu yıl bir hafta geç açılan kampanyada geçen 10 gûnlük süre içınde 15 bin ton dolayında yaş çay yaprağı alındı. Bu arada alımlarda Çay-Kur'un birind sürgünde uyguladığı kilo başına 3 bin 400 lira fiyatı peşin olarak ödeyen baa özel sektör fırmalan da yaş çay yaprağı alıyorlar. BO-9000 yaygınlaşıyor •ANKARA(ANKA)- Avrupa Topluluğu'nun yıllar önce başladığı ISO-9000 uygulaması Türkiye'de de yaygınlaşıyor. Jşadamlan ve sanayiciler, "ISO-9000'e uyum sağlamak zorunda olduğumuzu" savunurlarken Tûrk Standartlar Enstitûsü Başkanı Vılmaz Anyörük de "Evimizde, işyerimizde, hayatın her safhasında kaüteli tüketmeye mecburuz" dedi. Cen Genel Sekreten Jack Reppussard da "ISO-9000'inTürk ürünlerinin ATa girişinde gûçlü bir pasaport olacağını" söyledi. Hayvanolık •tSTANBUL(ANKA)- TûrkiyeSüt,EtjGıda Sanayicileri ve Üreticileri Birliği (SETBİR) koordinatörlüğûnde Tûrkiye Ziraat Odalan Birliği (TZOB) Türk Veteriner Hekimleri Birliği ile Ziraat Mühendisleri Odası tarafmdan ortaklaşa düzenlenen '2000'tere Doğnı Türkiye Hayvanalığı Kongresi, 9 haziran tarihinde yapılacak. Kongrenin oturumlannda 2 binli yıllarda hayvansal ûretim, hayvancıhk politikalan, ıslah-sağlık politikalan, yem ve pazarlama konulannda tebliğkrin taıtışılacağı kongrenin açıhş konuşmasını iseCumhurbaşkaru Süleyman Demirel'in yapacağı bildirildi. Başbakan Vekili Erdal İnönü ve Tanm Köyişleri Bakanı Necmettin Cevheri de birer konuşma yapacak. Ankara'da 9-10 haziran tarihlerinde gerçekleştirilecek kongreye kamu ve özel sektör yetkililileri ile üreticiler katılacaklar. seroestDoıoeoe hedef 2.5 miyar dolar •ANKARA(AA)-Tûrk serbest bölgelerinde kuruluşlanndan bu yana kaydedilen toplam ticaret hacminin yıl sonunda 2.5 mılyar dolara ulaşması bekleniyor. Halen faaliyette bulunan 5 serbest bölgede, kuruluşlanndan bu yana gerçekleşen toplam ticaret haerru nisan ayı sonu itibanyla 1 milyar707milyon dolaraulaştı. Bölgeler bazında bakıldığında ise Mersin Serbest Bölgesi, Türk serbest bölgelerinin gözdesi olmaya devam ediyor. Bu yılın ilk 4 ayında 149.3 milyon dolarlık ticarete sahne olan Mersin Serbest Bölgesi'nde kuruluşundan bu yana da toplam 1 milyar 285 milyon dolarlık ticaret hacmi belirlendi. Böylece Mersin, Tûrk serbest bölgelerindeki toplam ticaret hacminin 4'te birini tek başına gerçekleştirdi. Bağ-Kuröcret ardşınaret •ANKARA(ANKA)- Bağ-Kur emeklilerine yüzde 50ileyüzde lOOarasuıdazam yapılmasına, hûkûmetyeşil ışıkyakmadı. RPTrabzon Milletvekili Kemalettin Göktaş ve 16 arkadaşının Bağ-Kur'dan yaşlılık, malullûk ve ölüm ayhğı alanlann öcrederinin yüzde 50.teklifin kabulünden sonra emekli olanlann ayhklannın iseyüzde lOOarttınlarak ödmmesi ve sigorta pricnlerini geciktirenlerin errekli olduktan sonra ücıetlerinden geciktirdikJeri her ay karşılığı yüzde 30 keanti yapılmasına ilişkin yaıa teklifine hükümet olımsuz görüş bildirdi. "Rekabetsiz pazar paylaşımı devri" kapanınca, 1993 atılım yılı oldu Otomobiller çağı yakalıyor • Yerli otomobil üreticileri ve eski Doğu Bloku ûlkelerinden ucuz otomobil getiren ithalatçılar, 2000 yılında 1 milyon yıllık satış kapasitesine ulaşması beklenen Türkiye pazannı kaptırmamak için yeni model teknolojik gelişime, çağdaş pazarlama ve servis yöntemlerine yöneldiler. • Gümrük birliğiyle yoğunlaşacak rekabet ortamında başanlı olabilmek için Tofaş'la Renault'nun giriştiği yeni model yanşına geride kalan Ford da büyük bir atakla katılacak. Opel aile tipi modellerin ithalatıyla pazannı genişletmeye çalışırken ToyotaSA tüm gücüyle üretime hazırlanıyor. Ladalar bile yenilenecek. BÜLENT KIZANLK Türkiye'de otomobilin "kaporta, dört tekerlek ve birdireksiyondan ibaret olmadığırun" anlaşılması, önce tüketicinin beklentilerini değiştirdi. Üreticilerde özellikle bu yıldan itibaren beklentilere ayak uydurabilme sürecine girdiler. Otomotiv sektöründe, Avrupa, Amerika ve hatta Japonya'daki üretim ve saüş koşullannı Türkiye'de de yaratarak 2000 yılına kadar talep patlaması beklenen pazardan daha büyük pay kapabilme yanşı başladı. 30 yılı aşkm bir süredir "rekabetsiz pazar paylaşımını" birgelenek haline getiren yerli üreticiler, 1996 başında devreye girecek gümrük birliği ile öncelÜkle ATden gelecek yeni rakiplere haarlanıyorlar. Ençok satan yerli otomobillerin üreticileri ile ucuz eski Doğu Bloku otomobillerinin ithalatçılan, çağı yakalama hamlesini 3-4 yıla sığdırma peşindeler. Kişi başına düşen otomobil sayısı, yakm geçmişe kadar sosyalist rejimle yönetilen ülkelerin de altinda kalan Türkiye'de, toplam satışın bu yıl 400 bini aşacağı hesaplanıyor. 2000 yılında ise 1 milyonluk saüş bekleniyor. Pazann bu denli büyüyecek olması, firmalan son birkaçyıldırdünyadaki ileri teknolojilerle tanışan Türİc otomobil alıcısına, o markalannkine yakın kalite ve anlayışla yeni ürünler sunmayazorluyor. Firmalar bir yandan daha ileri teknolojiler taşıyan yeni modellere yönelirken, diğer yandan mevcut modellerini tekruk olarak yenilemeye çalışıyorlar. Satış ve servis örgütlenmelerinde tüm hizmetlerin bir arada sunulduğu çağdaş bayi plazaiar da gittikçe yaygınlaşıyor. Türkiye'deki en ucuz yerli otomobil olan Tofaş Serce'nin fıyatının 100 milyon liraya merdiven dayaması, diğerlerinin ise bu sımn çoİctan aşması, üreticileri orta ve dar gelirlilerden uzaklaştırdı. Yerli otomobil üreticileri üretimlerinde de, ithalatlannda da aile tipi otomobiller yerine ileri teknik özellikler ve lüks aksesuarlar içeren, yüksek gelirlilere hitap eden ve rekabet gücü yüksek modellere yöneldiler. Tofaş'ın geçen yıl Tempra'lar la başlattığı bu atılımı, Oyak Renault 21 olarak tanınan Concord, Manager gibi modellerle Renault, 260 milyon liralık fıyatla piyasaya sunduğu Safrane ile sürdürdü. Türkiye'nin otomobil toplam üretim ve saüşının yaklaşık yüzde 80'ini üstlenen bu iki büyüİc yerli firma, kıaşmaya başlayan rekabet ortamında cabalannı yeni modellerin dışındaki alanlara da taşınyorlar. Tofaş, taksi olarak en çok tercih edilen modeli Şahin'i daha ekonomik halegetirmeyeçalışıyor. 100 kilometrede lOlitrenin üzerinde akaryakıt harcayan Şahinler'de motor yenileme projesinin hedefi benzin tüketimini azaltmak. ithal Festivalar, şehiriçi aile arabası olarak tanımlanıyor. Festiva'nm ekonomik bir otomobil olduğu da vurguianıyor. fthallerden Scorpion, bu ay piyasada. Lüks ve özel üstünlüklerinden söz edilen bu prestij modeli, yüksek gelirliler için. Eylülde satışına başlanacak Mondeolar ise, Scorpion'un bir alt modeli. Lüks ve prestij otomobili olarak tanımlanan Mondeolarda ithal. En büyük özelliği ise 3 ay önce tüketicinin beğenisine sunulan dünyadaki en yeni otomobil olması. Otosan kasım aymda ise Türkiye'de üreteceği yeni modeli Escort Orion'u piyasaya sunacak. Escort Orion'un satışını yürütecek 35 bayi, aynı zamanda servis ve satış sonu hizmetlerinin de verileceği birer plazaya dönüştürülecek. C T ;,,.»^"« Yerli Toyota Corollalar'ı üretecek olan tesisleri bu ay kamuoyuna tanıtması beklenen ToyotaSA şimdilik ithal ettiği otomobillerle piyasada markasına talep yaratıyor. Türkiye'de ilk otomobili 196O'lı yıllarda üreten Otosan, son yıllarda geride kaldığı yanşta büyük bir atağa hazırlanıyor. ForaTaunusIar'la büyük bir başansızlık yaşayıp pazarda önernli bir gerileme kaydeden Otosan, üreteceği ve hem ithal edeceği 4 yeni modelle "gelecek yıldan itibaren yanşta ben de vanm" demeye haarlanıyor. Genoto Pazarlama Müdürü Can Gürocak, yeni modellerin seçiminde farklı gelir gruplannın hedefalındığmı söylüyor. Gelecek ay piyasaya sunulacak olan Opel Vectra ile yerli üreticiler arasma katılan General Motors da yanşın gerisinde kalmıyor. 4 yeni model Opel Corsa ile piyasaya sunduğu otomobil yelpazesini genişleten firma, bu modellerle orta gelirlileri hedefliyor. Anahtar teslim fiyatlan 145 milyon ile 215 milyon lira arasında olan ithal Corsalar, "aile tipi'" olarak tanımlanıyor. Türkiye'deki ekonomik koşullann aile tipi otomobillere geniş pazar olanağı tanımadığıru dile getiren General Motors yetkilileri, ithalat yoluyla elde edilecek pazar payının "Türkiye'de bu modellerin üretimi için ipucu vereceğini" dile getirdiler. Opel Corsalar Genoto ve yetkili satıalarda düzenlenecek "Cafe Corsa günleri" ile farklı biratmosferde tanıtılacak. Japon mucizesini Türkiye'ye taşımanm peşinde olan Sabancı Grubu ise şimdilik sessiz bir biçimde fabrikasını tamamlamanın peşinde. Çağı yakalamak endişesi yerli üreticilerolduğu kadar eski Doğu Bloku ûlkelerinden halk tipi ucuz otomobiller ithal eden firmalar için de geçerlilik kazandı. Lada ile ithal otomobil satışının ücte birine sahip olan Çelik Motor da Rus fırmasının planladığı atıhmlara güveniyor. "Çağa ayak uyduramayan firmalar Türkiye'de yaşayamaz" diyen Çelik Motor Genel Müdürü Metin Ecevit, Lada'nın Rusya'daki üreü'miyleçağ atlayacak projelere haarlandığını söylüyor. Ecevit'in verdiği bilgiye göre 1700 cc'lik motoru ile Samara'dan daha büyük ve güçlü olacak 2110 modelinin çalışmalan 2 yıldır sürdürülüyor. Finansman yapısı üzerindeki çabşmalar tamamlanınca Rusya'da bu yeni modelin üretimine geçilecek. Fiat Uno'nun b'sansıyla Rusya icinde kullanılmak üzere üretilen küçük OKA modeli ise gelecek yıl ihraç edilmeye başlanacak ve Türkiye'ye de gelecek. Çelik Motor, atılıma önce Türkiye'den başladıklannı ve modern Lada Plazaiar'la ucuz otomobile iyi hizmet sunduklanm savunuyor. Yılbk izin süresi Avrupa ülkelerinin çok altmda En çalışkanişçiTürklertstanbul Haber Servisi - Bu Türk milleti çok tembel, zaten başımıza ne geliyorsa bu tem- bellik yüzünden geliyor... Ör- nek mi bakm bu yıl bütün tatil günlerini hesapladık, yılın ücte biri ediyor. Bayramınuz nedeniyle çalışanlar uzunca bir tatilin keyfıni çıkartırken bu ke- yifsiz haürlatmanın da ne alemi var? Iç huzuruyla tatilinizi ya- pın, çünkü eğer yasalanmız yalan söylemiyorsa, zorunlu olarak Avrupa'nın en çalış- kan ülkesiyiz. Türkiye'de çalışma süresi haftada 45 saatle Avrupa'- dakinden 5 saat fazla. İzin sü- releri ise Iş Yasaa'nın 49. mad- desiyle düzenlenmiş. İzin hakkı kazanabihnek için en az bir yıhnı doldurmak zorunda olan çalışanlar ilk 5 yılda 12 gün, 15 yıla kadar 18 gün ve 15 yıldan sonra nihayet 24 Türkiye'de çalışma süresi haftada 45 saatle Avrupa'dakinden 5 saat fazla. tzin süreleri ise iş yasasıruru 49. maddesiyle düzenlenmiş. İzin hakkı kazanabilmek için en az bir yılını doldurmak zorunda olan çalışanlar ilk5yılda 12gün, 15 yıla kadar 18 gün ve 15 yıldan sonra nihayet 24 gün izin kullanabiliyorlar. Nerede ne kadar izin yapılıyor (yıl gün) Fransa Finlandiya Avusturya Lüksemburg Izlanda Ispanya Portekiz Norveç Belcika 36 35 35 35 32 30 30 29 28 Yunanistan Malta isviçre Hollartda Isveç Irlanda Almanya 28 28 28 28 27 21 21 Türkiye 12(1-5yıliçin) 18(5-15 yıl için) 24(15 yıl üstü) gün izin kullanabiliyorlar. Çalışanlannın önemü bir bölümünün örgütlü olduğu Avrupa ülkelerinde anlaş- malarla ortalama birer hafta uzayan yıllık izin süreleri ya- salarla şöyle düzenlenmiş. Avrupa'da en düşük izin süre- sine sahip Almanlar ve Irlan- dahlar yılda 3 hafta izin kul- lanıyorlar. Ehğer avrupa ülkelerindeki Jıllık izin süreleri ise şöyle. Belcika, Malta, Norveç, Yu- nanistan, Portekiz, Ispanya ve îsviçre'de 4 hafta; Avustur- ya, Finlandiya, Fransa, ve Lüksemburg'da 5 hafta. îzin sürelerinin anlaşmalarla belir- lendiği Danimarka'da çalı- şanlar 5 hafta, tngiltere ve Italya'da ise 4-6 hafta tatil ya- pabiliyorlar. Avrupah çalışanın kut- ladığı özel günlerdeki tatil sü- releri bu rakamlann dışın- dadır. Asya ülkelerinde dolarşoku LONDRA (AA)- Japon Yeni karşısında. haftalardır düşüş rekorlan kıran dolar, Japon Merkez Bankası'nın yoğun ve ısrarlı müdahaleleri sayesinde çok az bir miktar- da daha yükselmesine karşıbk, Asya ülkelerinin 110 yenlik beklentilerine bile ula- şamadı. Japonya'dan aldık- lan yen kredısıni geri ödeme vadeleri gelen Asya ülkeleri, zayıf dolar-güçlü yen atmos- ferinden giderek daha fazla endişe duymaya başladılar. Rezervleri genellikle dolar yüklü olan ve ticaretlerini de dolar üzerinden yapan bu ül- kelerin Japon Yeni ile yapa- caklan ödemelerle başa çık- makta sıkıntıya düştükleri belirtiliyor. Gözlemciler do- lann bir süre daha düşmeye devam edeceğiıü ileri sürii- yorlar. Tokyo Borsası'nda önceki güne göre 0,12 yen yüksele- rek 107.12 yenden kapanan ABD Dolan, uluslararası borsalarda 106.88-107.13 yen arasmda oynadı. Dolar Londra Borsası'nda 107.10 yenden işlem gördü. HSK'ten Moğultay'a suçlama ANKARA (ANKA) - Türkiye İşçi Sendikalan Konfederasyonu (TtSK), Çabşma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Moğultav '- ın işçi konfederasyonlan arasında taraf tuttuğunu öne sürdü. TİŞK, Türk-îş'e üye işçilerin DİSK'e geçme- sinde Moğultay'ın rolü ol- duğunu iddiaetti. TÎSK Yönetim Kurulu tarafmdan hazırlanan ra- porda Türk-îş, Hak-lş ve DÎSK'e üye toplam 2 mil- yon 341 bin 979 işçi olduğu kaydedildi. Türk-Iş'e üye iş- çilerin resmi kayıtlara giren işçi kitlesinin yansını oluş- turduğu belirtildi. Ancak Türk-Iş'in 1992 yılının ikin- ci yansmdan bu yana üye kaybettiği ifade edildi. Ayn- lan işçilerin özellikle DİSK'e bağh sendikalara kaydığına işaret edildi.. Avrupa Topluluğu ülkeleri, İngiltere'nin karşı çıkmasına rağmen 48 saatlik haftalık çalışma tavanı üzerinde ilke anlaşmasına vardı Çahşmasaatlaismırhunyov• Haftahk çalışma saati tavanına karşı çıkan • Avrupa ülkelerinin çogu, rekabet gücünün îngiltere, tasan yasallaşsa bile 10 yıllık muafiyet uzun çalışma saatleri yerine verimlilik ve elde etmiş durumda. kalitenin iyileştirilmesiyle artacağına inanıyor. Haber Merkezi- Avrupa Topluluğu'nun sosyal işlerden sorumlu bakanlan, salı güm Lüksemburg'da, topluluğa üye üjkelerde haftada 48 saatlik çabşma süresiııin tavan olarak beürieameg koousunda ilkesel olarak anlaşb. Çeşitli ûlke dipiomatlan, bakaolann, yaklaşık üç yıldır elealman bir karara son şeklini verdiklerini belirrtikr. Karar, 48saatlik haftalık çabşma saati tavanı dtşmda haftada bir gün ve yılda en az dört hafta ücreüi izin kullanna hakkı tanıyor. Üçyü sonra Ancak, tasannuı yasalaştınlmasından sooraki üc yıi içinde, dileyen ülkelerin yıl- da dört yerine üç hatta ücretli izni kabûl edebflecekleri de bdirtüiyor. Karar, Avrupa Topluluğu tarafmdan resmi olarak kabul edUdikten sonra, yasayı vürürtöğe koymak için tophıluk üyekrineüç yıllık birsüre tanmıyor. Tasannuı resmi olarak kabulü ise aylar alabibr. ÖzeUikk İngütere'nin Brarlan üzerine tasanya, ancak işçUer kabul ettikleri takdirde, 48 saatlik çaüşnıa süresinin aşdabüeceği şeklinde bir kayıt düşüMû. Ama, işcfler bu sürevi aşmayı kabul et- medikleri için cezalandıralamayacaklar. Amaç İngüiz işçilerini korumak Avrupa Topluluğu'na üye ülkelerin çoğunda işçfler haftada 48 saatten az çabşıyor. Bu yüzden önlem, özellikle Ingiltere'deki, bu süreyi aşmak istemeyen işcfleri konıyor. 1990'da yapılan bir araştırmaıun somıçlarma göre, fngiltere'deki dört mDyon işçihaftada 60 saat çabşıyor. Bu süre, topiuluk üyeleri içindeki haftahk en uzun çabşma zamanı. öte yandan, yasanın 48 saatlik çabşma süresinden zaten on yıl boyunca muaf tutulan İngiltere'yi fazla etkilemeyeceği de ilgUi çevrelerde tarüşılıyor. tngiltere'nin çabşma süresinin 48 saat olarak bdirlenmesine boyun eğmesinin nedeni, tasannın oy birliği ile değil çoğunluğun oylanyla kabul edibnesinden kaynaklamyor. tngiltere tstihdam Bakanı David Hunt, BBC radyosuna. tasannın tartışılmasın- dan önce yaptığı konuşmada, haftada 48 saatlik çabşma süresinin iş yaşamına bir tehdit niteliği taşıdığını söylemekle birlikte. bu önlemin kabulünü engellemek için arük bir şey yapılamayacağını da kabul etmişti. Avrupa Topluluğu'na üye çoğu ûlke ise, topluluğun rekabet gücünün düşük ücret ve uzun çabşma saatlerine değil, verimliliğin artınlması ve kalitenin iyileştirilmesine bağlı olduğunu düşunuyor. 'Asıl tehlike uzun süreli çalışma' Avrupa Topluluğu yetkililerinden biri, önceki gün yaptığı konuşmada " Asd tehdit. haftada 48 saatlik çalışma süresi değil, topiuluk içindeki bazı ülkelerde göriilen düşük ücretle uzun süreli cauşmalardır" diye görüşlerini ifade etmişti. IŞÇEMNEVRENEVDEN ŞÜKRAN KETENCİ ILO Seferi Değişen birşeyolmadı.Türk-iş.dünyanınen kalabalık heyetlerinden biriyle 35 kişi olarak ILO seferine çıkü. DİSK yönetimi bu yıl Türkiye'nin gündeme girmeyeceği- ni, yaptlacak bir iş olmadığım göz önüne alarak daha önce ILO'ya temsilci göndermek üzere almış olduğu ka- rarı iptal etti. İster misiniz Türk-iş yönetimi bizi utandırsın. İşçi gru- bu içinde seferberlik ilan edip, Türkiye'yi tartışma gün- demine sokacak kararı aldırsın. "Bu hükümet sizi oyalı- yor. Aslında daha önce imzalamış olduğu, uymakla yö- kümlü bulunduğu, Türkiye'yi ILO'da çok zor durumlara, özel paragrafa, kara listeye sokan sendikal hak ihlal- lerinin hepsi olduğu gibi yerinde duruyor. Henüz 12 Ey- lül hukukundan, yasaklı düzenden Türkiye'yi çıkarmak üzere yeni ILO sözleşmelerini imzalamanın ötesinde atlmış olumlu hiçbir adım yok. Işçiler ve sendikalan, haklarını kullanmada çok zorlanıyor. Bize yardımcı oiun" doğrultusunda ciddi bir kulis calışması yapsın. Hükümet yetkilileri bu satırları okuyup da boşuna hiç kaygılanmasınlar. Yanlarında değiliz, ancak 35 sendika başkanının Türkiye'nin gündeme alınması için dilleri dı- şarıda Cenevre'de çalışma yapmadıklarını biliyoruz. Daha 12 Eylül sonrasının en sıcak yıllarında, Türkiye'nin ILO gündeminde olmasının Türkiye'deki işçi ve sendika hakları bakımından çok önemli, anlamlı olduğu yıllarda, sendika başkanlarının öyle bir sendikal sorumlulukla orada bir şeyler yapmaya çalıştıklarına tanık olmadık. Türkiye'ye yönelik kaygı ve çabalar, sendikal bilinç ve sorumluluğu olan işçi grubunda, Batılı sendikacılarda vardı. Onlar ve bizden, Türkiye'de vatan haini' ilan edi- len sadece bir iki uzman çalıştı. ILO'da gecelerini maa- lesef önemli birçoğunluğu kumar masalarında, eğlence merkezlerinde, gündüzlerini alışverişte, gezilerde geçi- ren sendikacılara tanık olduk. ILO nun hiçbir çalışması- na katılmadan, sadece sendika dergileri için salonlara fotoğraf çektirmek üzere giren, birkaç kez de değişiklik olsun diye, kafeteryasına uğrayan sendika başkanlan gördük. Otel lobilerinde, ILO ilkeleri, sendika özgürlüğü ve hakları çerçevesinde, %10, çifte barajların kalkmasını savunan uzmanlarına kızıp durur, bunun tartışmasını, dedikodusunu yaparlardı. Bu yıl dahafarklt bir tavır izle- yecek değiller ya. Üstelik bu yıl Türkiye'yi gündeme sok- maya çalışmak başlarına çok ciddi bela da olur. ••• ILO'nun genel kurul için hazırlanmış sunuş raporunu, 'yeşil kitabı' duymuş olmalısınız. Orada çifte baraj, %10 konusuna değinilirken hükümet bu yasaklı düzeni kal- dırmadı diye eleştirilirken "TİSK ve Türk-lş'in kalkması- nı istemediği gerekçe yapılarak, hükümetin taahhüdü- nün hala yerine getirilmemiş olması, komite tarafmdan esefle karşılanmıştır" deniliyor. Türk-lş Türkiye'yi gün- deme sokmak için çalışıp, kendini bir açmaza sokabilir mi? Geçen ay içindehükümete verdiği yasa tasarısında %10 barajı savunduğunu ILO'ya, Batılı sendikacılara nasıl açıklayabilir? fieçmişte de Türk-iş'in çabası söz konusu değildi. Tür- kiye doğrudan BatJ sendikacılık hareketinin çabası ile gündeme girmişti. Çünkü 12 Eylül vardı. Dünya gündemi ve Türkiye koşulları çok farklı idi. DİSK yöneticileri ceza- evlerinde, işkence altındaydılar. Batı sendikacılık hare- keti kendini Türkiye isçi sınıfının, sendikal haklarırın savunulmasından sorumlu görüyordu. Türk-lş'in sessiz kalışını, zaman zaman üyeliğini askıya alarak cezalan- dırsa bile anlayabiliyordu ••• Batılı sendikacı için bugün, çok daha güncel önemli sorunlarvar. Dahası ulaşılmayaçalışılanTürkicumhuri- yetler için Türkiye'den, hükümetinden önemli misyon bekleniyor. Ve de en önemlisi yeni hükümet ILO için başta 87, önemli yeni sözleşmelerini imzalayarak çok anlamlı, olumlu adımlaratmış. Doğal ve doğru olanı yeni hükümete, yeni imzaladığı önemli sözleşmelerin de gereklerini yerine getirmek, 12 Eylül'den bu yana duran eski sorunlarını da birlikte çöz- mek üzere zaman tanımak. ILO'da sürpriz bir gelişme olmazsa, 98 sayılı sözleşme ihlalleri bu yılın görüşme gündeminde olduğu halde, Türkiye'nin görüşülecek ül- keler listesine alınmaması, görüşme gündeminin dışın- da tutulması kaçınılmaz olacak. Türk-iş'in 35 kişi ile en kalabalık olma rekorunu kıran çıkarması, sendika bas- kanları için keyifli bir tatil olarak kalacak. Türk-lş ve sen- dikalannın kasalarından ortalama onar gün için sadece günlük yevmiyeler en az 250 dolardan olmak üzere, yol masrafları ile birlikte trilyonlar çıkacak. Gecmiş yıllarda boyle haksız, anlamsız, işçi sömürü- sü, bir anlamda da yolsuzluk niteliğinde Viyana'da ya- pılmak istenen sözde semineri kamuoyuna teşhir ettiği- mizde, sendika başkanlarının çoğu çekinip, söz konusu geziden vazgeçmişlerdi. Turistik özel seminer yapıla- mamıştı. Bu kez çok önceden yorum köşemizde eleştir- memiz, haber yapmamız bir işe yaramadı. Anlaşılan değer yargılarındaki çöküş, sendika başkanlarımızı da- ha da pervasız yapmış. Bakalım nereye kadar? Yılda 10 milyar dolar kalıyor Brüksel'de 4 AT sektörü'BRLTvSEL (AA)- Avru- pa'nın başkenti' olma iddiası- ndaki Brüksel kentinin, AT sayesinde yılda 10 milyar do- lar elde ettiği bildinldi AT, Belcika'nın başkentinde direkt ve dolayü yollardan yaklaşık 50 bin İcişiye iş imkanı sağlı- yor. Brüksel'de çaüşan ve yüzde 28'i Belçikah olan 15 bin AT memurunun, yılda yaklaşık 1 milyar dolar ücret aldıklan. bu miktann büyük bir bölümünü kira, alış\ r eriş, yerel vergi yo- luyla Brüksel'de bıraktıklan belirtiliyor. AT'nin, aynca her yıl büro masraflan olarak yak- laşık 2 milyar dolar harcama yaptığı ve bu paranın yüzde 80*inin Brüksel'de kaldığı vur- guianıyor. AT organlanna direkt ola- rak bağlı çakşan firma ve ku- ruluşlar, Brüksel'de 7.500 kişi çahşünyor ve şehre her yıl 1 milyar dolar bırakıyorlar. AT'ye dolaylı olarak bağh hizmet veren ve ATnin varlığı nedeniyle Brüksel'e yerleşen firma ve kuruluşlar ise toplam 23 bin kişiye iş sağlıyor ve se- nede 5 milyar dolar harcama yapıyorlar. Avrupa Topluluğu'nun merkezinin Brüksel'de yerleş- mesinin şehirde toplam 50 bin kişiye iş imkanı tamdığı ve her >il yaklaşık 10 milyar dolar para akıttığı vurguianıyor. AT tarafmdan Belcika ka- muoyuna yansıtılan bu hesap- larda topluluğun haberleşme, ulaşürma, turizm gibi alanlar- da Brüksel'e sağladığı yak- laşık 10 bin kişilik iş alanı ve 1 milyar dolarlık geürin aynca dikkate alınması gerektiği vur- guianıyor. AT yetkilileri, "Briiksel'e kıskançlıkla bakan bircok Avrupa başkenti bulunduğu- nu" belirterek "Belçikalılann topluluğa karşı daha sıcak ol- malan gerektiğini" hatırlatı- yorlar. Brüksel şehrinde artan güvenliksiz ortamı ve düzensiz şehir altyapısı, AT'nin ağır eleştirilerine hedef oluyor. Topiuluk yetkilileri, benzeri olmayan bir para ve iş yatınmının karşılığı olarak daha sağlıklı bir ortam bekle- diklerini duyuruyorlar.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear