22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 3 HAZİRAN1993 PERŞEMBE 8 EKONOMI PARARAPORU Enflasyon, ekonomik belirsizlikler, sektördeki hızlı değişiklikler nedeniyle uzun süreli planlama yapamıyorlar Bankalar öııleriııi göremiyor• Milli Prodüktivite Merkezi (MPM) İstanbul Müdürlüğü • Ekonomi kararlanndaki hızh değişiklikler nedeniyle bankalann tarafmdan yapılan araştırmayagöreTürkiye'de faaliyette bulunan yüzde 28.9'u planlannı 6 ayda bir, yüzde 37.8'i yıldabir, yüzde bankalann yüzde 6O'ı yıllık planlama yapmakta. 4.4'ü de 2 yılda bir gözden geçirmek zorunda kalıyor. tSTANBUL(AA) - Türkiye'de faaliyette bulunan bankalann, başta ekonomik belirsiz- likler ve enflasyon olmak üzere sektördeki hızlı değişimler ve rekabet nedeniyle uzun sü- reli planlama yapamadıklan belirtildı. Milli Prodüktivite Merkezi (MPM) İstan- bul Müdürlüğü tarafından yapılan ve ban- kalann yüzde 70'ini kapsayan araştırmaya göre Türkiye'de faaliyette bulunan banka- lann yüzde 6O'ı yılhk planlama yapmakta. Yüzde20'si 5 yıllık,yüzde 11.l'i 2yılhk,yüzde 6.7'si 3 yıllık ve diğer yüzde 2.2'si de 4 yılhk plan yapıyorlar. Ahnan bu sonuçlarda görül- düğü gibi bankalar uzun vadeli planlama ya- pamıyorlar. Araştırmaya göre bankalann sa- dece beşte biri 5 yılhk plan yapabiliyor. Yapılan araştırmada bankalann uzun va- deli ekonomik planlama yapamamalan ve kısa vadeli planlama öngörmelerinde en bü- yük etkenin, ekonomik belirsizlikler ve enflas- yon olduğu belirtiliyor. Bunun yanında ban- kacıhk sektöründekı hızh değişim, rekabet ve bazı bankalann yapısının kısa vadeli planma- ya daha uygun olması gibi nedenler de uzun vadeli planlama yapılmasını engelliyor. Planlarda revizyona gidiliyor Bankalann planlamalannı yüzde 5l.l gibi yüksek oranda tepe yöneticiler yapıyor. Yüz- de 24.4'ünde de planlar bankalann planlama bölümleri tarafından gerçekleştiriliyor. Bankalar, yapmış olduklan planlamalan gü- nün koşullanna göre yeterh buluyor ve yüzde 51.l'leoluşturduklan planlama sistemlerinde herhangi bir değişikliğe gerek duymadıklannı belirtiyorlar. Araşürmaya göre bankalann 28.9'u öngör- dükleri planlann revizyonunu altı ayda bir, yüzde 37.8'i yılda bir, yüzde 4.4'ü 2 yılda bir gerçekleştiriyorlar. Ekonomi kararlanndaki hızh değişiklikler nedeniyle genelde altı ay ve bir yıl gibi kısa sürelerle yapılan revizyonlann da yine banka üst yönetimi ve planlama bölü- mü gibi birim veya kişiler tarafından gerçek- Karllllk analizleri leştirildiği gözleniyor. Bunun yanında, strate- jik değişimlerde aksiyon programlan ise ge- nelhkle üst yönetim tarafından ana servis ve şubeler düzeyinde hazırlanıyor. bölümü. bütçe ve mali kontrol, fınansal kont- rol, yönetim komitesi gibi birimlerde toplanıp değerlendiriyor. Bankalarda bütçeleme teknikleri... MPM tarafından yapılan araşürma banka bütçelerinin birim ve şube bazında büyük oranda yılhk olarak hazırlandığını gösteriyor. Araştırma kapsamına ahnan bankalann yüz- de 68.8'i yıllık, yüzde 3l.2'si üç ayhk ve altı ayhk bütçelerle ekonomik gehşimleri gözleye- biliyorlar. Yapılan bu bütçe planlan aynca planlama Bankalar bütçelemede simülasyon. statik bütçe, karşılaştırmalı bütçe, yıllık yüzde artışh bütçe başta olmak üzere oyun teorisi, senaryo tekniği, pazar analizi, swot analizi gibi değişik teknikler kullanıyorlar. Karlıhk hedefı yüzde 73.3 oramnda yılbk, yüzde 15.6 oramnda ise 5 yıllık olarak belirle- nirken karhhk analizleri yüzde 62 oramnda ayda bir, yüzde 30 oramnda alû ayda bir yapıhyor. Bankalann yüzde 844'ü güçlü ve zayıf yön- lerini belirleyip behrü rakiplere karşı uygun stratejiler geliştirirken yüzde II.l'i güçlü ve zayıf yönlerini belirlemediklerirü belirtiyorlar. Ucuz işçiyatırımcıları çekiyor Çin,yatinmalann yenigözdesi• Yabancı şirketlerin bu ülkeye yaptıklan yatınm miktan üç ayda geçen yıla göre yüzde 347 oramnda yükselerek 25 milyar dolara ulaştı. PEKİN (AA) - önümüzdeki de yabancı şirket sayıldığını 3-5 yıl içınde dünyanın en bü- yük ekonomisine sahıp ola- cağı ileri sürülen Çm, yıhn ilk üç ayında rekor düzeyde ya- bana yatıruna sahne oldu. Yabana şirketlerin bu ülke- Hong Kong ilk SITada ye yaptıklan yaünm miktan üç ayda geçen yıhn aynı döne- mine göre yüzde 347 oramnda yükselerek 25 milyar dolara ulaştı. Ancak fiilen kullanılan (net) yaünm miktan aynı dö- belirten gözlemciler. bu şirket- lerin yabana sayümasının ne denli doğru olduğunu tartı- şmaya açık bırakıyorlar. nemler iübanyla 3 milyar do- lar olarak gerçekleşti. Tartışmalı yatınmlar Ehş Tıcaret ve Ekonomik İşbıriiğı Bakaru Yang Xiao- gong'un yaptığı acıklamaya göre geçen yıl toplam net 11.6 milyar dolara ulaşan yabana yaünm miktanna bu yıhn ilk yansında ulaşılabileceği tah- min ediliyor. Öte yandan bu rakamlann hükümet tarafından bir mik- tar abartıldığmı ileri süren Batıh gözlemciler, vergi avan- tajlan nedeniyle merkezi Hong Kong'da bulunan çok sayıda Çınli şırketin varhğına işaret ediyorlar. Bu şırketlenn China Daly gazetesinde yer alan rakamlara göre Çin'e yaünm yapan şirketler arası- nda Hong Kong'dakiler ilk sırayı alıyor. Bunu Tayyan, ABD ve Japon şirkeüeri izli- yor. Özellikle ımalat sanayü, oyuncak ve plasük ayakkabı gibi hafıf endüstri kollanna yönelik olarak yapılan ya- bana yaünmlan Çin'e çeken en büyük etkenin ise ucuz işçi- lik.plduğu belirtiliyor. Öte yandan hizmet sektörü ve özellikle ülkenin kıyı kesim- lerinde yoğunluk kazanan em- lak ve arazi yaünmlannın ise baş edihneyecek boyutlara ulaştığı bu dönemde, speküla- tif bir fıyat arüşı yaşandığı kaydediliyor. Bu arada tarun arazilerinin de giderek elden çıkmaya baş- ladığını fark eden yetkılilerin bu gelişmeden ürktükleri be- hrtilıyor. Enflasyon tamam, sıra özelleştirmede Bu da Arjantin mucizesi BUENOS AIRES (AA) - Arjantin Devlet Başkanı Cartos Me- nem ve Ekonomi Ba- kanı Domingo Caval- Vo'nun öncülüğünde yeni bir program çerçevesinde özelleşü- rilmesi kararlaştınlan ülkenin en büyük ku- ruluşu Devlet Petrol Şirketi Yacımıentos Petroliferos Fiscales'- in (YPF) hisseleri, olaylı bir şekilde satışa hazır hale getirildi. Ancak Ekonomi Bakanı Domingo Ca- vallo. New York, Ka- liforniya, Los Angeles, Tokyo ve bazı Avrupa başkentlerinde 4 haf- talık bir maraton şeklinde satışa çıkacak hisseler için düzenlenen 'show'a katılma- yı reddettiği gibi, 'show'u da iptal etti. YPF Başkanı Jose Estensor ile Buenos Aires Borsası'nda bir araya gelerek hisse senetleri ile ilgili detaylara son şeklini ve- ren Ekonomi Bakaru Cavallo, hisselerin satışa çıkacağı uluslararası borsalardaki toplantılan ise son anda iptal etti. Arjantin'de yıllarca ulusal değerlerin adeta bir sembolü olarak görülen ve l milyar dolar borcu bulunan şirkete 7-8 milyar dolar değer biçen Ekonomi Ba- kanhğı, YPF'nin 353 milyon hisseye bö- Basının özelleştirmenin miman olarak adlandırdığı Arjantin Devlet Başkanı Carlos Menem ve Ekonomi Bakanı Domingo Cavallo, özelleştirmeden elde edilecek gelirin yüzde 60'ıilehükümetin emeklilere olan borçlannı ödemeyi planlıyor. Devlet Başkanı Carlos Menem. lünmesini kararlaştırmıştı Temmuz ayı başında ilk aşamada 110 milyon hisseyi satışa çıkaracak olan Ekonomi Bakanhğı, 17-20 dolar arası- nda satışa çıkacak hisselerden 2.5 milyar dolar gibi büyük bir gelir elde etmeyi umuyor. En büyük özelleştirme Talep durumuna göre 126 milyon his- se ile şirketin yüzde 35'inin bu şekilde özelleşu'rilmesi planlanıyor. Ancak hiçbir yatınmcının yüzde 15'ten fazla hisse al- masına izin verilmi- yor. Şirketin yüzde 10 hissesi çalışanlar, yüz- de 11 3'ü de ülkedeki 5 büyük petrol bölgesi arasında dağıtılacak. Geri kalan yüzde 20'si ise devlete kalacak. YPF'nin satışı Dev- let Başkanı Menem için büyük önem ta- şıyor. Telefon kuruluşu, havayollan, su, gaz, elektrik, demiryollan, televizyon ve radyo şirketi, çelik ve petro- kimya sanayi kuruluş- lan gibi bir dizi özel- leştirmemn en büyüğü olan petrol şirketi satışı, yan kuruluşlan nedeniyle de en ge- nişplam. Ülkenin hampetrol üretiminin yüzde 48'ini ve doğal gaz üretiminin yüzde 64'- ünü gerçekleştiren YPF, sahip olduğu 2 bin 800 gaz istasyonunda ülkede kullanı- lan mazotun da yüzde 54'ünün satışını yapıyor. Ulkede, basmın özelleştirme mimar- lan olarak adlandırdıklan Menem ve Cavallo'nun planı ise özelleştirmeden elde edilecek gelirin yüzde 60ı ile bir fon kurarak hükümetin emeklilere olan bor- cunu ödemek. PARANIN YONU ABDURRAHMAN YILDIRIM Kader Ortağı Yaratmak Iç borçlanma 1993'te olanca hızıyla sürüyor. Ekonomi canlı ve likidite ihtiyacmda geçmiş yıllara göre bir azal- ma söz konusu değil. Kur artışları enflasyonun altında kalsa dahi, hem likidite avantajt hem de yaygınlığı açısı- ndan halkın dövize yatırımı sürüyor. O halde piyasalar- daki para bolluğu nereden kaynaklanıyor? Paranın kaynağı belli, Merkez Bankası. Piyasadaki toplam Türk Lirası likiditesini en iyi "Merkez Bankası parası" yansıtıyor. 1992de Merkez Bankası parası yüz- de 100 arttı. 1991 sonunda 44 trilyon lira olan Merkez Bankası parası, 87.8 trilyon lirayı buldu Doç. Dr. Deniz Gökçe'nin saptaması ise "Cumhuriyet tarihinin en bü- yük parasal genişlemesinin 1992deolduğu." Hedeflenen ise gerçekleşenın tam yarısı düzeyinde. işte piyasadaki para bolluğunun nedeni. Merkez Bankası, kamu kesimıne açtığı kredilerden dolayı oluşan likidite fazlalığını açık piyasa işlemi yoluy- la geriye çekiyor. Sahibi olduğu bir malı yüksek faiz öde- yerek geri topluyor. Merkez Bankası'nın yoğun bir şekil- de başvurduğu açık piyasa işleminden 20 trilyonu aşkın borcu bulunuyor. Piyasadaki likidite fazlası 2 milyar do- ları geçiyor. • • • 1991 ve 1992de ağırlıklı olarak devlet iç borçlanma senetlerine yönelen para, miktarının artmasının da etki- siyle 1993'te kendine iki yeni alan daha buldu: Gayri menkul ve hisse senetleri. 4 yıl süren durgunluğun ardından bankaların kredi aç- masıyla bırlikte geçen yıhn ikinci yansında konut sektö- ründe başlayan canlılık olanca hızıyla sürüyor. Banka- ların kredilendirmesi, otomobilden sonra konut sektö- ründe de patlamaya yol açtı. Gayri menkul, Türkiye'de hem hızlı nüfus artışı hem hızlı kentleşme olgusundan dolayı büyük bir talep görüyor. Ve bu nedenle enflasyo- nun üzerinde oldukça ısrarlı bir getirisi var. 1993'te paranın yöneldiği bir başka alan ise hisse se- netleri. Bu yönelişin ana dayanağını, hisse senetli yatırım fonlarına yüzde 13 oramnda vergi teşviki sağlan- ması ve hisse senedi fiyatlarının son yılların en düşük düzeyine gerilemesi oluşturuyor. Bankalann fon kur- ması yanında portfoy yönetiminin gelişmesi ve şirket ele geçirmelerin ortaya çıkması, fiyatlann düşüklüğünden kaynaklanıyor. Kurulmakta olan fonlara bankalann iştirak hisseleri alınsadahifiyat istikrarınakatkıdabulunacağı açık. Çür.- kü borsa şirketlerinin yarıstndan fazlası zaten büyük sermaye gruplarırvn elinde. Bu sermaye grupları da yüzde 13'lük vergi avantajından yararlanmak için fon kurarlarsa, hisse senetlerinin çoğunluğunda piyasa dü- zenleyici (market maker) dönemi başlayacak. Her grup kendi hissesi ne sahip çıkacak, aşırıfiyatyükselmelerıne ve aşırı fiyat düşüşlerine meydan vermeyecekier. •JU ,ı, irkir Olumlu beklentilerle borsayı 8000 endekse büyük öl- çüde aracılar taşıdı. Hem de olmayan sermayeleri ile. Bankalardan kredi kullanarak, repo ile topladıkları pa- rayı hisse senedine yatırarak yaptılar bunu. "Taşıma suyla değirmen döndürdüler!" Ama boğazlarına kadar hisse senedine girerken kendileri açısından önemli bir şeyi yapamadılar. "Kader ortağı" yaratamadılar. Hisse senetli fon kuran bankalar dışında başkalarının elini taşın altına sokturmayı sağlayamadılar. Halkı hisse se- nedinin içine çekemediler. Anlaşılan "kıssadan hisse çıkartılmış." ABD Başkanı Clinton, kesintilerin daha da arttırılabileceğimesajını verdi EkonomikpaketSenato'daWASHINGTON - ABD Baş- kanı Bill Clinton ve son çıkışlar- dan oldukça yorgun olduğu ileri sürülen ekıbi, bütçe açığını azalt- ma paketınden son derece umut- !u olduklan mesajını vermeye başladılar. Demokrat senatörlerin de des- teği ile muhtemel taviz isteklerine karşı koyabilecek gücü toparla- yan Beyaz Saray, bu paket ile başkanın geçen haftalarda saç tfaşı nedeniyle azalan popülarite- sini ve prestijini de yeniden ka- zanmayı hedef alıyor. Senatoda bütçe açığını azalt- ma paketıne ilişkin yapılacak olan ve oldukça çetin geçmesi beklenen müzakereler öncesı se- çim kampanyasına benzer bir tur ile ekonomik planını anlatmaya başlayan Clinton'ın özellikle enerji vergısinden taviz vermeme- si bekleniyor. Nitekım, bütçe direktörü Leon Panetta, muhahf senatörlerin son yorumlanmn kendılerini teşvik ettiğjni belirtiyor. Paketin gerek- lerini yerine getırme ve hedefe ulaşma konusunda büyük şans- lan olduğunu sa\ r unan Panetta, enerji vergısinde kimi esneklikle- re yer verilebileceğini, öte yandan daha geniş çapta bir düzenleme yapılabileceğini de ekliyor. Önümüzdeki 5 yıl içinde bütçe açığını 500 milyar dolar azalt- mayı hedef alan, harcamalarda kesinti ve vergi düzenlemelerini ıçeren yeni bütçe açığını azaltma tasansı. geçen hafta 213'e karşı 219 oyla onaylanmışü. Ancak harcamalardaki kesintileri yeter- siz- bulan muhafazakar demok- ratlar, senatoya geldiğinde tas- lağın önünü ükayacaklannı be- lirtiyorlardı. Clinton'ın enerji vergisınde kimi değişiklikler ve harcamalara ilişkin kesinüleri daha da artürabileceğine ilişkin sözleri ile birlikte bu tehditlerde de geri adımlar atılmaya başlan- ması, yeni yöneümi bir hayli umutiandırmış bulunuyor. öte yandan Clinton'un 200 dolarlık saç traşının yarattığı olumsuz etkiyi silmek için yeni girişimlere haarianıyor. Senato'da Clinton'ı çetin bir sınav bekliyor. Türkiye'deki kendisine ait basın şirketleriyle ilgileneceğini açıkladı NadiıMeııısınnıaturları LONDRA/LEFKOŞA (AA) - İngiltere'den bir süre önce KKTC'ye kaçan Kıbnslı işadamı Asil Nadir yakın bir gelecekte, Türkiye'de kendisi- ne ait olan basın şirketlennın sorunlanyla da ilgileneceğini açıkladı. Asil Nadir, sahibi olduğu "Kıbns gazetesi' nin yöneticile- rinin bayram dolayısıyla Lap- ta'daki evini ziyaretlerinde yaptığı konuşmada gazetenin izlediği tarafsız tutuma sıkı sıkıya bağh kalmasını öğütledi. Bir süredir Nadir Şırketler Grubu'na bağlı kuruluşlarda ıncelemeler yapan ve yöneti- cilennden bilgı alan Asil Na- dir'in önümüzdeki günlerde çeşitli hayır kuruluşlannı ziya- ret edeceği ve halkla daha sık temas edeceği belirtildi. Öte yandan Rum Temsilci- ler Meclisinde Asil Nadir için özel ızleme komitesi kuran Kıbns Rum Yönetimi'nin. şimdi de Interpol'den 'kırmızı • Bir süredir Nadir Şirketler Grubu'na bağlı kuruluşlarda ıncelemeler yapan ve yöneticilerinden bilgi alan Asil Nadir'in önümüzdeki günlerde çeşitli hayır kuruluşlannı ziyaret edeceği ve halkla daha sık temas edeceği belirtildi. bülten' çıkarülarak Asil Na- dir'in 'aranan adam' ilan edil- mesini ısteyeceği bildirildi. Fileleftheros gazetesinin, çok uluslu Polly Peck Şirkeü'- nin tasarrufundaki Kuzey Kıbns'taki Rum mallannın sa- hiplerinin, şirket kayyımlan hakkında tazmınat davası aça- caklannı ve bu mallann satı- hnasının yasaklanmasını iste- yeceklerini de duyurdu. Rum yönetiminin ise Asil Nadir'in ilk fırsatta iadesi için yasal işlemler başlatüğı kayde- dilen haberde Interpol'e başvurularak Asil Nadir'in bır başka ülkeye gitmesi hahnde iadesinin sağlanmasına çalışa- cağı behrüldı. Asil Nadir konusunu izle- mek için oluştunılan ve top- lantılan basına kapah yapılan özel komisyonun hazırla- yacağı raporun, Rum Tem- silciler Mechsi'nin kapah oturumunda tartışılacağı bildi- nldi. Kuzey İrlanda Bakan Yardıması Michael Metas'in Asil Nadir'e bir saat hediye etmesınin yankılan da sürüyor. Başbakanhk, Kuzey İrlanda Bakan Yardımcısı Michael Mates'in Asil Nadir'le ılişkısı ve bır saat hediye etmesi nedeniyle isüfa çağnlanna "Bu bır seçmenle milletvekıli arası- nda olan bir meseledir" yanıünı verdi. Siyasi gözlemciler, gelecek pazartesi 10 günlük bir tatil ar- dından çahşmalanna başlaya- cak parlamentoda konunun gündeme geleceğini ve muhte- melen Bakan Mates'in istifaya zorlanacağını vurguladılar. OSB yöneticileri, Sanayi Bakanlığı'nın hazırladığı yasa tasansının kendilerine dayatılmasmdan yakınıyor Organizesanayi bölgelevi,kimlik ve teşvik savasımımla MERtHAK tZMİR -Organize sanayi bölgeleri kro- nik sorunlarla yüz yvae. Tüzdkişiliği bu- lunmayan OSB'ler, kendi sorunlannın çözümünde sıkıntı yaşıyorlar. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'nm güdümünden kur- tulmak için kanun tasarısı öneren OSB yöneticileri, bu yasanın bir an önce çıka- rümasını istiyorlar. Yetki mficadelesi Türkiye'deki 84 organize sanayi bölge- şinin sorumı gün gectikçe artıyor. Tüzel- kişfliği olmaması yüzünden yerel sorun- larını çözeroeyen OSB yöneticileri, ya- şadıklan sıkıntüarın Sanayi ve Ticaret Bakanhğı'ndan kavnaklandjğmı savunu- yoriar. OSB yönetkikri, teşvikkrin ye- terli obnaması nedeniyle inşaat ve işletnıe sırasındaki tüm giderleri Sanayi ve Tica- ret Bakanhğı Foiüar Yönedneliği çerçeve- sinde gerçekleştirdiklerini, buradan veri- len kredi oraniannın değişkenlik göster- mesinin sıkıntı yarattığını bildiriyorlar. Bursa Organize Sanayi Bölgesi Müdü- rü Faik Gezer, OSB'lerin 'kişilik ve hüvi- yet' sorunu yaşadığını söyledi. Problemle- rinin 84 OSB'den fazla olduğunu belirten Gezer, kuruluş kanunu bulunmamasının sıkıntı yarattığını biklirdi. Gezer, "Sanayi Bakanİığı'na tüm OSB yöneticileriyle bir- likte hazuiamış olduğumuz yasa tasarısını gönderdik. Ancak bakanlık kendi hazı- riadığı ve kendine uyan yasa tasansını bize kabul ettirmeye çalışıyor. Bakanlık 'davul sizde olsun comak bizde olsun' di* yor. Ama bu obnaz. Bu yüzden ciddi so- runlar yaşıyoruz. Örneğin bölge yönetirni borçlanıyor. Kredikr benim sorumlulu- ğumda ve yetkimdeyse kamulaştırmaya da yetkim ohnah. Bu yok. Yönetim olarak hiçbir yetkimiz yok. Bakanlıkla yetki mü- cadelesî veriyomz. Sanayi bölgelerinin ge- lişimi için bu çok önemli" dedi. Bursa Organize Sanayi Bölgesi'nin 84 OSB'den farklı bir konumu olduğunu be- lirten Gezer, arsa üretemediklerini ve sıkıntı çektiklerini söyledi. Gezer, "hk önce binalar yapılmış. Sonra da organize sanayi bölgesi olmuş. Şu anda doluluk oranımız yüzde 100. Sonradan olma bir bölge olduğumuz için sıkıntı çekiyoruz. Sanayiciler, bölgemize girmek için çevre- deki yurttaşlann ara/isini alıyorlar ve bi/ de onları OSB içine kabul ediyoruz" dedi. Izmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi tdare Komitesi Başkanı Kemal Çolakoğ- lu, OSB'lere. tüzelkişilik kazandırılması gerektiğini söyledi. Kanun tasansının bir an önce çıkmasını da isteyen Çolakoğlu. bölgelerin bu yüzden ciddi sıkıntılar çekti- ğini belirtti. Izmir: Sanayici arıyor Çolakoğlu, Atatürk OSB'nin altyapısı tamamlanan ve hiçbir sorunu bulunmay an bölgelerinin yüzde 33 dolu olduğunu bil- dirdi. Çolakoğlu, "Arıtma tesisimiz ta- mamlandı. Su, elektrik, telekominikasyon ve ulaşım sorunlan tamamen çö/üldü. Bu- raların yapüması için ahnan kredilerin ana para ve faizleri zamanında ödendi. Bu alryapı yatırımları tamamlandığı için 6 ayda bir üyelerden alınan aidatlar düşü- rüldü. Diğer bölgelerden farklı olarak 1 Haziran 1993'ten itibaren elektrik, enerji bedeUerini yüzde 5 ucuza verebilecek or- ganizasyon mükemmeUikle tamamlandı. Bütün bunlara karşın 1990 yüında açılan bölgemiz, şu anda yüzde 33 doluluk oram- nda. Buradan anlaşılacağı gibi bölgenin en büyük eksiği sanayici" dedi. Sanayicilerin böîgeye gelmekte büyük sıkıntı çektiğini belirten Çolakoğlu, şunları söy ledi: "Sanayiciliğin en zor olduğu dönemde sanayiciliğe soyunan ışadamlanmızm fabrika %e tesisleri sokak aralannda, ma- halle içterinde kaldı. Bugün sanayiciliğin ve yatınmcılığui çektiği sıkıntılar nede- niyle bunları taşıyamıyorlar. Bunun için mutlaka taşııuna teşviklerinin çıkarıjması gerekir. Bugün Kazlıçeşme'de ve İzmir Menetnen'de dericilere çıkartılan taşmma teşviklerinin ayntsı OSB'lerdeki sanayici- lere çıkanlmalı. Onun için nakdi yardun bekliyoruz. Ege sanayisi son 10 yıîdır ge- lişme gösteremiyor. En iyi göstergelerin- den biri de bu. Atatürk OSB, Gebze'den, Bursa'dan, Eskişehir'den daha carip. Ama fabrikasını parasızhktan taşıyamı- yor." Gebze Organize Sanayi Bölgesi Müdü- rii Okan Çağlar, fabrika inşaatlannın ku- rulması aşamasmda çeşitli sorunlarla karşı karşıya olduklannı söyledi. Okan, OSB'lerin bölgelerinde yer tahsisi sırası- nda tapu kadastroyia yetki çatışmasma girdiklerini belirterek ^OSBIer tarafı- ndan verilen tahsis belgelerinin hiçbir ge- çerliliği yok. Bir kanun olsa tapuyu hangi aşamada vereceğimizi biliriz" dedi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear