Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 22HAZİRAN1993SAU
12 DIZIYAZI
'Turkleri,bizimKürtlerdende
üstüıı görürüm9
i,bütünlükçülükyap
(Hyorsamz birUkteciükyap (Hyorsanız, ben de cevap
veriyorum. Merak etmeyin, bir Kûrt miltiyetçisiolarak
gelmeyeceğim. Hatta bir Türktenyaman bir Tûrkgibi
geleceğim. Bekleyingöreceksiniz.
T
ârk sosyaüsderiyte ügffi kü-
cümseyici sözjer ettiğinz
gibi bir rdenünjm var nedea
böyle bir söylem tutturuyor-
sumız?
ÖCALAN- O eteştirik-
rin amaa şuydu: Ciddi bir
önderlik çözürnlernesine ihtiyaç var. Bir
çok Türk sosyalist tipinde, kendini çok
begenmiş ve hatalanıu örtbas etmeyi,
devrimci eleşüri sanıyor. Sen ba-
şansızsın, örgüt gelişmiyor, sendıkal
mücaddeyi bile ilerletemiyor. En temel
konularda sırufın adı yok. Veya adı var-
sa doğru dûrüst bir görûşü yok. Ama
mangalda küj buakmıyor. Bana biraz
tutarszlık gibi geliyor. Ben Tûrk
halkınm da gerçeğıne inanıyorum. Onun
sınıf gerçeğıne de ınanıyorurn. Ama ciddi
bir eleşririsı çözûmlenişi gereküdir. Türk
sosyalist tipi de bence, bir gözden geçiri-
lerek geliştirilmelidır. Kendilerine
yardımcı olalım derken, PKK bu işi çö-
zümledi Kûrt üpinde, mûçadele edebilen
bellı bir gelişme kaydetti. Bu deneyimi
Türk ögelere anlatakm, bu işin nasıl ol-
duğuna saygılı olsunlar. Kan ter içinde
vardığımız bir sonuç var. onu dikkatle
öğrensınler. Başka ülkelerde binlerce ki-
tap okuyarak, araştınna yaparak öğren-
meye çalışıyorlar. Bir de yanıbaşındaki
Kürdü incelesinler öğrensinler. Sağlaru-
lan gelişmeyi kendi çıkarlan için kul-
lansınlar. Etesteğhn yardımım bu çerçe-
vede. Yoksa ben bir Türk yaratınm, be-
nim böyle bir derdim yok. Bu iş benim
başıma gelmesin.
Yukandan bakmak
- özgfir Gündem'de Türk sosyansde-
riyle ilgili değerteodirmeterinLa okuvun-
ca, bu konuşrnamzdan öyle bir sonuç
çıkıyor ki, gefeiıı Türk sos> alisderiai
adam edetim gibi bir üslup knll
N d b k d k d bkNeden bu kadar yukardan bakryorsımuz?
ÖCALAN- Hayır, hayır siz uzaktan
baktığınız için öyle söylüyorsunuz. Be-
nim için ağır bir yûktür o. Fakat Türk
insanıyla ilgilenmezsem, o zaman da
milliyetçi diyeceksiniz. Yani dar milüyet-
çi olmadığımı kanıtlamak için, gelsinler
aynı ocakta ısınabm. Ama işin gerçekleri
üzerinde de tartışalım, bu kadar enter-
nasyonalistim demek istiyorum. Ben
önce Türk'le başlamak istiyorum. Maa-
lesef ilgi göstermiyorlar. Tamam aş ge-
reklidir. fakat sosyalizm ve siyaset de ge-
reklidir. Benim arkadaşlanmın büyuk
bir kısmı Türk'tür. îrtibaüm kesik falan
değildir. Türkiye'de de çok sayıda dos-
tum var. Saydığım defer verdiğim insan-
lar var. Türk'leri, bizim Kürt'lerden de
üstün görürüm. .Gelişmiş ölçüleri de
vardır. Fakat bana göre onlar bunu ta-
marnlayamıyorlar. Biraz daha zengin-
leştirebüirler, olgunlaştırabilirler, çö-
zümleyeci olabilirler. Bu amaçla o sözü
söyledım. Yani çok iyi olmalannı istedi-
ğim için, bu serüiğı içerdi. Insanlar bıü-
yorsunuz, çok iyi konuma getirmek iste-
diklerine fazla yüklenirler. Bu tersinden
ÖCALAN- MastafaKemandesizlerden iyi KetnaMzroeekştmgetirefekaııcakotunıhıişievini
sürdürebiSr. Sayın Utaa SeJcuk Kematizmi çok iyianlayan betmm. Sayın Binuıd sdt sık bana
9onıyontu. Atatürk'ü nasabuhıyorsun, Atatörk'ü
kendinizle kıyasbyof musonuz dryordu.
Kıyastamak için falan değü. Atatûrk ordnlarbı işe
başladı,Denbo^başladm. Bir tek süanmı yoktu,
bir tek dostum yoktu. Fakat Mustafa KemaHn
gerçekliğim yakmdan doymnsadığını için, iyi
biliyorum. Bir asker ve rütbesm düşündüğû
kesindir. Rütbesinin otaştnğu koşuDan böiyorsu-
nuz. Tnrktüğe dayaranaktan başka çarenm
k«'m«<hgı yıUardı. Aşın bir miüiyetçi oiması
kaçmdmazdı. Bunu paşa tarzı
yapacakn. Devfetçi yapacaktL
En üst düzeye dayanarak
yanacako. Mflnyetcfliği de
oyfcdir, döoemi gereğidir.Bu
koonUrdasuçUmakiçin
söykmiyonnı. Ama Mustafa
KemaH bitûn tariı yapmak,
bütün tophmun geleceği
yapmak, Türkiye topreğna,
• Anadohı toprağna böyük
saygtstzuktB-. Şunu görmek
zorundayız, Anadoiu, Türklük
gerçeği Mustafa Kemal'den
daha büyüktür. Insan gerçeği
öoderierdeadahabüyüktür.
önderieri inkar etmiyorum.
Bana göre çok aşniık yapıidL
Mustafa Kemal'in tophm
üzerindeki roiü abartıkh. TarUı
içindeki yeri abartddı. Çok
gdeceğe ve bütün geçmişe yayıkh.
- Bunun önemı yok. Fıkn sonuçlan daha önetnlı.
ÖCALAN-Olmaz ohır mu. Çok çözimnfa
doramdasuuz. Türkiye insamçâzûmsüzdnr. Boaan
KemaHzmk çok sıkı bağbnteı var. tkind Cufauri-
dûe getirmeyecabşıyor. Oiumlu işlevterini özeflikle
açığa vvnaya çalîşıyor. Ama bana göre biraz
eteştirismi deyapabümdi. Yapabflmesi kurtanlmaa
gerekeniçin debana göretek çaredk. Maaksef
bmu gösteretnemesi bir zayıflıktır. Ben bazı
işievteri temsfl ettiğine inanyorum. Onu gûDcelleş-
tirmek gerekir. Otumkı mirasmi, onun bazı
özeffiklerine tersdedüşürerek ve aşarak ortaya
çıkannak da bir getiştirme modetidir. Bunun ke-
sinlikkdöoekliklckarşıdemiDdliktebiralakası
k B fetiflrid
'Mustafa
Kemal
olsaydıben
buişleridaha
ıyı
goüıruraıım
yoktur. Ben efeştirikrimde
kötnkmeyönteminiseçmem.
Karşmda Mustafa Kemal
oisaydıbenbn ideri daha ryi
göturürdünı. Kendisi obaydı,
karşıukheleştirflerve
çözâmlemeierk bu işi okmln
cözümeuUştırabairdik.
Kenuüizm adına kemafizm
cöceteri maaksefcözüroü
nkryotiar. DemireL paşalar ne
kadar Atatûrk'ü temsfl ederier.
Kemalizmi en fazla savunanlar
onun doğrn yorumumı ya-
pabflseter, bdkide sonmu
çözecek gerçeği bulabiKrler.
Din, laiklik, tarihgörüşûri de
ekştirmeklazıın.uhısgorûsünû
eteştinneklazmı.Cuınhuriyetin
yeniden yapdanması içineTürk
degirer, Kürtdegirer, nlnsal
azuüıklar da girer. BodarTürkiye'yi zenginleştirir.
Türkiye'de birtik moddi tarih içindesaygryı
içerlyor. Hajklar» bnüğine saygiyı içeriyor.
- Bu uzun görüşme olanağını verdiğiniz için
teşekkür ediyorum.
yetlafnubenetniedim.Entepedekierli.Hakn ÖCAI^-Ben desâzeburaya kadargektigiiHz
büyükbbtaıt^ıusürüpgidiyor. Eğertıkanma içm,eskibirSiyasaIlıoUrak,osDrabu-ıpaybışnnş
kjşflef olarak, arkada^ıklarmMzm ifadesini canlan-
dn-dığnza memnmum. O döoemm bütûn
arkadaşianna seUnuanmı da Oetiyorum. Mutiu
obnalannı diliyonım. A ynca teşekkür ediyorum.
benrtueri ohnasaydı, bu tarbşma ortaya çıkmazdı.
Bu Mustafa KemaTi küçüHmekdeğerden
döşürmek değildir. Sizin gazetenin de çok
KemaUstnğindeo söz edilir.Sirin gazete de
yorumlamamak gerekir.
- Bir ara konuşmanızm içnde Baa'ya
yönehnekten söz ettimz Nedir bu yönel-
mek?
ÖCALAN- Zorla bizi ayırmak istese-
ler de ben aynlmayacagım. Soracak he-
saplanm var. tstanbul'a soracak hesap-
lanm var. Belki yahu bu kadar buraya
uzanma diyebilirsiniz. Uzanacağım.
tstanbura uzanacağım
-Nasıl uzanacaksn?
ÖCALAN- Soracak hesaplanm var.
İstanbul'da biriken değerler var. Biriken
sömûrü var. Biriken kırlilik var. Çirkin-
lik var. Ve acılar var, ve güzellikler var.
Yönelecegim oralara. Gücüm yeterse.
- Yöneleceğmı derken, geçen ydlarda
Bakvköy'de bir eylem yapdmtştı ve çok
sayıda msanöhnüştü. Bu tfirden bir yönel-
meni?
ÖCALAN- O değil. Onu kastetmiyo-
nım. O yönelişler türünû fazla anlamb
bulmam. Benim yönelme tarzım çok
köklüdür. Batı'ya yönelecegim. Hiç
bundan kuşkunuz olmasın.
- Nasıl bir yöneüş oiur. Kürdistan'daki
yöoeJiş dağa çjluyorsonuz. Şehifde dağa
çtkdmaz. Şehir geriHacmğı otur mn?
ÖCALAN- Sayın kardesimiz Yalçın
Küçük Hoca zaten diyor, Apo'yu baüh-
laştırmak, Türkiyelileştırmek lazım. O
sezmiş biraz herhalde. Yönelecegim.
Türkiye'ye, insanına bu temelde me-
sajım var. Türkiye'nin başındakılerin
Türkiye'den fazla koptuğunu Türkiye'-
ye halkına da yabanalaşûklannı ve
bir klik durumuna geldiklerini görüyo-
rum. Yakıştıramıyorum. Türkıye
halkının onlarla hesaplaşmasına da
katkı sunmak için yönelecegim.
Türk insanuun içine gireceğhn'
-Nasılbir şey, birazdaha acra* tstiyo-
rum.
ÖCALAN- Her düzeyde yönelece-
gim.
- Kühürel faaliyetfcr anlammda mı?
ÖCALAN- Hayır, hayır. Kültürel,
ruhsal, sosyal, yönetsel, ekonomik, as-
keri alanlarda.
- İstanbul'da zaten örgûtlü değfl miâ-
niz?
ÖCALAN- Bütünüyle. daha başka
şey lerle, her düzeyde Türk insanının içine
gjrerek yönelecegim. Yalnız PKK ola-
rak değil. Bunun ilerde geüşmesini göre-
ceksıniz. Biz bu Türkiye'yi hıç anlama-
yanlara, layık olmayanlara bırakmaya-
cağız. Türkiye'nin güzelleri de vardır.
Bunu onlara bırakmayacağız. Bu çok
önemlidir. Sizin Kürdistan'la ilgılendiği-
niz kadar ben de Türkiye ile ılgilenmek
istiyorum. Eğer aynlıkçıük yapma Apo,
bütünlükçüluk yap diyorsanız birlikteci-
lik yap diyorsanız, ben de cevap veriyo-
rum. Merak etmeyin, bir Kürtmilliyetçi-
si olarak gelrneyecegım. Hatta bir Türk-
ten yaman bir Türk gibi geleceğim. Bek-
leyin göreceksiniz.
Bİ11İ
Bitirirken
PKKlideri Abdullah Öcalan 'la, ateş-
kesin sona erSği ilk günlerdeyaptığtnuz
uzungörüşmeyi, gazetemizin olanakJan
ölçüsündeyayınüamaya çaiıştun.
Görüşmeieriolduğugtbi verdim. Ama
konuşma çok uzundu. Buyüzden bazı
bölümlerden vazgeçmekzonmdakaldan.
Bunu önümüzdekigünlerde bir kitap
olarak değerlendirmek istiyorum. Orada
söyleşiyi eksiksiz yaymûayacağm.
Yapnğım uzun söyleşidekibazı noktaları
ve geneltelenimlerimide kısaca
aktarmak istiyorum: Öcalan, şu anda
kanlıbir savasm önderidururmmda.
Önceliklidileğim bu anlamsız ve kanlı
savafm bir öncebitmesi. öcalan, bütün
şiddet ifadelerine ve tehditlerine rağmen,
konuşmalannın bütününde bir uzlaşma
aradığmıhissettiriyor. Gerülasavaştnda
bir aşamaya geldiklen ve bundan
sonrasının ancak düzenli orduyla
yürütülebüeceği tarihi tecrübekrk sabit.
Öcalan bunu biliyor. Ama öcalan funu
da biliyor: Bölgenin koşulları ve
uluslararası tablo, düzenliordusavaşmm
mümkün olmadığuugösteriyor. Apo ve
PKK hm üst düzeyyönetimibunu
kavrayabüecekleri verüeresahipler.
PKK, elmdekikozlarla bir uzlaşma
anyor. "PKKgüçsüzvebitti"yargisı
oluşan Türk kamuoyuna biraz da tepki
içinde ve kendiierınikanıtlama amacıyla
son eylemleregiriştiğiyorumupek yanlış
değil. En azmdan benim ızlenimim bu
yönde. PKKaçısından bakümca.eğer
soruna bir çözüm bulunmazsa, bu
koşuUardagerıüa savaşı uzunca bir süre
devam edebilir. Zayıflasa da, darbeler
yese de bu sorun varhğvu devam eltırir.
Dünyadakiömeklere baktnca da bunu
görebiliriz. tnişliçıkışlı da olsabu tür
eylemlerle, heledünyamn ve bölgenin
koşullarınaa askeriönlemlerle başa
çıkmak mümkündeğil. îşe Türkiye
tarafmdan bakmcayapüabilecek çok
şeyler vardır. Şimdiyeni bir hükümet var.
Buyenibirşansolabüir. Çiller hükümeti,
bundan öncekiçizgidenfarklı olarak,
Güneydoğu'da banş ve birliğeyardancı
olabûecek bazı adımlar alabüir. Kürt
TV'si kurulacağı haberi iyi bir
başlangıçtır. Uzlaşma arayışı ve askeri
çözüm dışmda arayışlar bir beklenti
olarak toplumungundemınde durmakta.
Bölgede ateşe ve ötüme son verecekyeni
ve cesur çıkışlara ihtiyaç var. Yoksa Kürt
sonmu. daha da ıçinden çıkılmaz hale
gelebüir. Bundan da en çok Türkiye
zarargörür. Apo nun "Batı 'ya
yönelecegim, turistik tesisleri
bombalayacağvn'' tehditleri, biraz da bu
çikmazm ve stkmtmın ifadesi. Türkiye
tarafı sorumlu davranıp, böylesine
çılgınlıklarayol açacakgelismeleri
kişkırtmamaya, sorunun çözümüne
akücıyolla ve gerginlığiazaltarak
yardancı olacak adımlar atabihr.
Umutsuz bir dunanyoktur. Eğer Kûrt
sonmuyamızcaasayiş sonmu olmaktan
çıkarılır, bir demokrasi ve özgürlük
sonmu olarakele altnırsa, bu çok ağır
görûhen sorunun altından adun adun
kalkılabilir. Böyle birbirikimin var
olduğunugörebiliyoruz. Yeni
hükûmetten.bukonudageçmistendaha
cesur ve kararlı, insan haklarınaduyarh
bir çizgiizlemesinibeklemek
hakkunızdır. Çözümsilahtadeğil, eşitlik,
özgürlük ve demokratikleşmededir.
OıalÇ
O N B I N L E R
ICIN YAZDI
Varolman için beden gereki-
yorsa ben bedenimi veririm.
Murat Şentunalı
Sevgili Mumcu, Atatürk ilke ve
devrimlerini yok etmeye kimse-
nin gûcü yetmeyecektir. Huzur
içinde uyu.
Prof.Dr.A.Ahan
Sevgili Uğur Mumcu, sen artık
yoksun ve birşeyleryazmak o
kadarzor ki. Keşke ne yapabi-
leceğirru bilseydim.
A.Şenturanu
Bu sınırlariçindeyaşayan her-
kesin ondan öğreneceği bir şey-
ler vardı. Yüreğimebir hançer
saplandı
HüseyinDoğa
Seninleyk
HafideSeçkin
Uğur Mumcu
Mutlu birgünümdü benim.
Satırlarda yine yaşıyordum amlarımı.
Karşvndaki ekranda adınt okudum,
Oturumaur deyip, önemsemedim sevgili
Mumcu...
Başka bir kanalı açtım,
Yoktu altyazı. Tekrarelimdeki,
Karalamamla meşguldüm üstad;
Rahattım, birpazar keyfi içinde...
Sonrasıkümıştm, değiştirdim televizyonun
kanalmı,
O acı haberin, altyazıyla beliriverdi.
Karardı gözümde ekran, silindigöriintü,
Gözlerime inanamadun, sevgili Mumcu...
Resmin, köşesinde haber programlarınm,
Sanki savaş yeriydi,
Hain ellerin bıraktığı bomba ile,
Parça,parça oldun; özgürlük, demokrasi
şehidi...
Yolunda can verdin, doğruluğun,
dürüstlüğün;
Hukukçusuydunyılm, zoryıllarıyenerken.
Emeğin, emekçinin dili, kalemiydm;
Solun sosyalizmin öncüsüydün sen, Sevgili
Mumcu...
Şehrin ktr değil, Başkent Ankara idi,
Sağında, solunda birer karakol,
sıriında çelikyeleğin, belinde tabancan,
Yine sana haince kıyddar, sevgili Mumcu...
Abdi İpekçi, Çetin Emeç, Musa Anter,
Şimdi de Uğur Mumcu.
Sana da mı kanım yerde kalstn diyelim?
Kınlsın o ağızlar, kalmasvn kanm yerde
Mumcu...
Bölüm, bölüm gürültükrle geldin,
Tüm ekranlarda sen, sevgili Mumcu,
Tarttşma açıldı, hafktan büyüklere,
Açıldı imzalar; dahasen morgta iken sevgili
Mumcu...
Bir telaş içindeydiherkes, çünkü;
Başkent te güvemlir bir sokak, bir ev.
Sonra sarsüıyor, başkentle bütün dünya,
A vrupa'a, Amerika 'sı çalkalandı seninle,
sevgili Mumcu...
Neymişsin sen Mumcu. Ölünce mi?
Hep; ah, vahlar yükseliyor sevgili Mumcu...
Haniözgürlük., demokrasi içinyediyıl,
Mahkûmetmişkrdiseni.sevgtiiMumcu.i.
Yetmemişti güçleri buna,
Büyük bir hukuk dersi vermiştin.
İnmişti yüzlerine, demokrasi şaman,
Şimdi ise bizleriyasa boğup gittin,
sevgili Mumcu...
Lanetler yağdırmak bile az,
Hep ölsünler, sonra lanet. Hayır!
Bulunsun artık katiller,yaşasm demokrasi;
Ölmesin, yaşasm Mumcu'lar,
kırılmasın kalemler...
Boş kalmasm yazüarında köşesi,
Ne Mumcu'mm.ne de bir başka kalemin.
Demokrasi bölüğünden bir şehit daha,
Rütbesi kanıyla kapandı. Şimdi o
günlümüzde kahraman...
Sana güle güle diyemeyeceğiz,
Sen içimizdesin, çünkü sen dilimizsin.
Elimizsin, kolumuzsun, kalemimizsin,
Sen büyük özgürlük ve demokrasişehiaHsin
Uğur Mumcu...
Sen öhnedin, eserlerinle bkimlesin,
Biz de seninle, yabnz değiliz.
Hiçbir zaman da senst kalmayacağız.
Yeni Mumcu 'lara sesleniyoruz,
öndermiz UĞUR MUMCU...
Mustafa Taner BİTTİ
ÇALIŞANLARIN SORULARI/SORUNLARIYILMAZŞİPAL
"Aylıgınız seçtiğiniz göstergeye
göre bağlanır"
Soru: 1-1957 doğumluyum. ö z d bir künikte Sosyal Sigortalar
Knnnm'na bağiı olarak şubat 1986 tarimnden, mayısl993'e kadar
çabştm.
Sosyal Sigortalar Kurumu'ndan emekli oUbOmek için geri kalan
söremi isteğe bağiı sigortaya prim ödeyerek doldurmak istiyorum.
tsteğe bağiı sigortalı kapsamına girebOmeın ve bundan yarârlana-
bibnem için sorum şu:
tsteğe bağiı sigortalılık kosullan ve ödenecek prim miktarlan ne-
lerdir?
F.K.
YANTT: Sosyal Sigortalar Kurumu'nun isteğe bağiı sigorta-
smdan yararlanabilmenin kosullan, 506 sayılı Sosyal Sigortalar
Yasası'nın 85. maddesince behrlenmiştir.
Oncelikle isteğe bağiı sigortaya girebilmek için yazılı başvuru-
da bulunmak gerekir.
Koşullardan ikincisi, Sosyal Sigortalar Kurumu'na "tescil edil-
miş" olmaktır.
T.C. Emekli Sandığı, Bağ-Kur ve yasayla kurulmuş özel emek-
li sandıklanna bağiı olarak çalışanlarla bu kunım ve sandıklar-
dan kendi çahşmalanndan dolayı aylık alanlar bu haktan yarar-
lanamaz.
Sosyal Sigortalar Kurumu'na "tescil edilmiş". yazılı başvunı-
da buİunmuş, ve bir başka sosyal güvenlik kurumu kapsamında
çalışmayan, bu kurumlardan kendi çahşmalanndan aylık alma-
yan herkes, "isteğe bağiı sigorta"dan yararlanır.
Bu kosullan yerine getiren ve isteğe bağh sigorta kapsamına
alınanlar, "her yd için 360 gün malulluk, yaşlıhk ve ölûm sigorta-
lan primi ödemek" zorundadır.
İsteğe bağiı sigortadan yararlanmak isteyenler, "gösterge tab-
lolanndaki derece ve kademelerden hangisi üzerinden prim öde-
yeceklerini tespit ederek kuruma bildirirleT."
Sosyal Sigortalar Kurumu'nca uygulanan iki ayn gösterge
tablosu vardır.
Birincısi, 1136 göstergeden başlayıp 1696 göstergede son bu-
lan, yasal deyim ile "gösterge tablosu"dur. 1950'li yıllarda prim
ödemeye başlayıp sigortayı bugünlere getirenlerin, bugün en çok
2 milyon 41 bin lira emekli aylığı alabildikleri tablodur. Diğeri ise
9 Temmuz 1987'de yûrürlüğe giren kamuoyunda "Süper Emek-
lilik Yasası" olarak bilinen, 3395 sayılı yasa ile getirilen "üst gös-
terge tablosu"dur. Sosyal Sigortalar Kurumu'nun dengelerini alt
üst eden ve çok az kişinin eleştırdiği ve karşı çıktığı büyük
haksızlıklan da birlikte getiren, bu tablo 1.700 göstergeden baş-
lar ve 6.650 tavan göstergede son bulur. Bugün bu tablodan bağ-
lanan en yüksek emekli aylığı 5 milyon 60 bin liradır.
Aynı ülkede, aynı koşuUarda çakşanlardan biri, 2 milyon 42
bin İıra bir diğeri ise 5 milyon 158 bin emekli aylığı alıyorsa, ûlke-
nin sosyal güvenlik sisteminde yanlışhk var demektir.
Sözü uzatmadan ve konuyu bir başka yazıya bırakarak soru-
nuzu yarutlayahm. 1136 gösterge ile 6.650 gösterge arasında 241
göstergeden dilediğinizi seçebilirsiniz.
Ekonomik gücünüze ve seçtiğirıiz göstergeye göre, bugün ayda
290 bin lira ile 985 bin lira arasında prim ödersiniz.
Emekli ayhğınız da seçtiğiniz göstergeye göre bağlanır.
ANKARA NOTLARI
MUSTAFA EKMEKd
Kupumuş Kan Çiçekleri
Kırklareli'ne varır varmaz ilk işim, Tunuslu Riyad
Mahlut'u görmek oldu. Riyad, top oynarken sağ ayağtn-
da lif koptuğu gerekçesiyle Kırklareli sayrıevine kaldınl-
mış, ancak orada jandarma komutanı teğmenin buyru-
ğuyla "zincire" vurulmuştu. Riyad Mahluf, baskılardan
yakınıyordu. Üç kez alçı değiştirilmiş, ben varmazdan
bir gün önce de sayrıevinden cezaevine gönderilmişti.
Cezaevi yöneticisinin odasına seke seke geldi...
Yargıtay 6. Ceza Dairesi'nin "bozma" kararını duy-
muştu. Riyad, Kırklareli'nde yeniden yargılanacaktı.
Tunus Devlet Başkanı Zeynel Abidin Bin Ali, Riyad'ı Tür-
kiye'den geri istiyordu. Hakkında bir de dosya düzenlen-
miş, Türkiye'ye yollanmıştı. Konu, Türkiye'de Bakanlar
Kurulu'na gelince durum değişti. Devlet Bakanı, hükü-
met sözcüsü Akın Gönen, Bakanlar Kurulu kararını im-
zalamadı. Adalet Bakanı Seyfi Oktay, Bakanlar Kurulu'-
na sunuş yazısını, dosyayı geri çekti; CMUK'un "yazılı
emirle bozma" maddesinin verdiği yetkiyi kullanarak,
kararın bozulması için Yargıtay'a başvurdu.
Riyad Mahluf cezaevinde, sayrıevinde "Gülünün Sol-
duğu Akşam" kitabını okumuş, çok duygulanmıştı.
- Burada bana herkes "Deniz Gezmiş" diyor. O da
banka soygunundan asılmış. Biz çok benziyoruz Deniz'-
le; yalnız o komünist, ben değil! Ama, asılması yanlıştı.
Haksızlıktı. Cumhurbaşkanı Demirel de o zaman yanlış
yaptı. Ama sonra, "O zaman şartlar başkaydı" dedi. Ben
inanıyorum ki, yanlışı bir daha yapmayacak.
Sağ ayağı alçıdan çıkartılmış ama, yine şişti. Onun du-
ruşmalara değın bakıma gereksinimi vardı. Ayrılırken
kucaklaştık.
KÖY-KOOP'ta, Erdoğan Kantürer bekliyordu; onunla,
"Sabahattin Ali Dağları'na çıkacak, toplantılar başla-
madan Sabahattin Ali'nin öldürüldüğü yeri görecektik.
Burada, "Sabahattin Ali Günleri"düzenleme işini o baş-
latmış, birkaç arkadaşıyla canlarını dişlerine takmışlar-
dı. Başlarda engellerle karşılaşmışlardı. KÖY-KOOP
yöneticisi olarak, arkadaşlanyla on sekiz ay Mamak'ta
yatmış, sonunda aklanıp çıkmışlardı. Makine mühendisi
Unal Başkur; inşaat mühendisi, yüklenici Dursun Erge-
nekonla tanışmıştım. Onlar, Erdoğan Kantürer'in "Sa-
bahattin Ali Günleri" düzenlemede, canla başla çalışı-
yorlardı. "Demokrat Kırklareli" adıyla 15 günde bir
çıkan bir gazete çıkarmaya başlamışlardı. Gazetenin ilk
sayısı Sabahattin Ati'ye, ona düzenlenecek törenlere
ayrılmıştı. (isteyenler gazeteyi "PK.11 Kırklareli" adre-
sinden edinebilirler. Ederi: 2500 TL.)
Sabahattin Ali, 24 Kastm 1947'de "Alibaba" gazete-
sinde şunları yazmış:
"Meğer ne büyük günah işlemişiz. Çalmadan, çırp-
madan, bize ekmeğimizi verenleri aç, bizi giydirenleri
donsuz bırakmadan yaşamak istemek, bu kadar güç, bu
kadar mihnetli, hatta bu kadar tehlikeli mi?"
Erdogan Kantürer'in arabasıyla çıkıyoruz Sabahattin
Ali Dağları na. "Istranca Dağları"n\n adı artık, "Saba-
hattin Ali Dağları." Sabahattin'in öldürüldüğü yere, ora-
daki doğal kocaman taşm üstüne, kızı Filiz Ali, Sabahat-
tip Ali'nin şu dizelerini yazdırmış: "Başım dağ, saçlarım
kardır I Benim meskenim dağlardır."
Oraya varırken, "Sabahattin Ali Çeşmesi'nöen geç-
tik. O dağ yolunun adı da "Sabahattin Ali Yolu." Her yıl,
Sabahattin Ali adına düzenlenen piknik, bu yollardan
geçilerek, "Sabahattin Ali Çe^mes/"nin başında yapılı-
yor. Anıttaşın çevresinde, alabildiğine dağ çiçekleri var.
Bir çiçek çok değişik; Erdoğan Kantürer bunlara "Saba-
hattin Ali Laleleri" diyor; "Kurumuş Kan Çiçekleri!"
Kurumuş kan renginde. Yolda, Kaynarca köyüne uğ-
rayarak, Erdoğan Kantürer'in eşi Sultan Kantürer
1
i de
alıyoruz. "Kurumuş Kan Çiçekleri"n\ birliktetopluyoruz.
Sultan Kantürer:
- Toplantı başlayınca bu dağlarda çiçek kalmaz, tüm
çiçekler Sabahattin Ali'nin taşına konur! dedi.
Erdoğan Kantürer, Sabahattin Ali Yolu'nda, Ruhi Su'-
nun bir kasetini koyuyor arabanın teybine. Yol boyu so-
rularımı yanıtlıyor; bana, Kırklareli'nde KÖY-KOOP'un
yaptıklarını anlabyor. Köyleri, kooperatiflere bağlamış-
lar, 30 tane kooperatif oluşmuş köylerde. Köylüden sütü
alıp peynir yapıyorlar. Günde 400 ton süt üretiyorlar.
Şöyle anlatıyor Kantürer:
- Istanbul'a günde 80-100 ton süt pazarlıyoruz. 150 ton
da birim kooperatifler pazarlıyor. Bu süt işletmesinden
günde beş ton beyazpeynir, beş ton kaşar işleyebilece-
ğiz. Türkiye'de sütu böyle topluca pazarlayabilen tek
örgütbiziz. Öbür birlikler, pek bu işi beceremiyorlar...
Yağmur sicim gibi yağıyor; Erdoğan Kantürer'le, Sa-
zara köyüne, oradan Beypınar'a geçiyoruz. Beypınar'-
da, Sahahattin Ali'yi öldüren Ali Ertekin'le birlikte Kırkla-
reli Cezaevi'nde-o zaman kızkaçırmaktan-yatan Nazmi
Arıcan'la konuşuyorum. Ali Ertekin, cezaevinde:
- Sabahattin Ali casustu, vurdum öldürdüm! diyormuş.
Oradan Üsküp'e geçiyoruz. Üsküp'te, Sabahattin Ali'nin
ölüsünü ilk görenlerden Hüseyin Başcoban'la, Şükrü
Görür'le konuşuyoruz. Hüseyin Başçoban, Sabahattin
Ali'nin ölüsünün başında ezan okumuş; "O, bir şehitti!"
diyor. "Şehitler kokmazl" Sabahattin'in ayaklarını tilki-
ler tırmalamış! 86 yaşındaki Hüseyin Başçoban, 'Ye-
miş" demiyor, "tırmalamış" diyor. Sabahattin Ali'nin
ölüsü başında, ezan okumadan önce bağırmış:
- Eyyyykurtlar, kuşlar, ağaçlar, yapraklar! Bilmiş olun,
ben bu garibin ezanını okuyorum, buraya da gömüyo-
rum!
BULMACA
1 2 3 4 5 6 7 8SOLDAN SAĞA:
1/ Turgut Uyar'ın bir şiir
kıtabı. 2/ Bakınn simge-
â... Yumurta ve iımikle
yapılan bir tür tatü. 3/
Aksaray ilinde, tüf kaya-
lara oyulmuş pek çok
dinsel yapının bulunduğu
ünlü vadi... Hile. 4/ Bir
renk... Türk müziğinde
bir makam. 5/ Dingil...
"Güzel sever diye - - -
ederler/Benirrı Hak'tan
gayn sevdiğim mi var"
(Karacaoğlan). 6/ Ara-
hksız yinelenen ve artık düşün-
meksizin yapılan eylemlerin tü-
mü... Brezilya'run plaka işareti. 7/
Bilginler. yazarlar ve sanatçılar
kurulu. 8/ Yunan mitolojisine gö-
re uçmayı başaran ilk insan. 9/ Bir
ilimiz... Bir aygıt ya da aracın ana
çizgilerini göstecen çizim.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Erol Toy'un bir romanı. 2/ Be-
denin yaşama gûcü... Şeftali, kayı-
sı gjbi meyvelerin çekirdeklerinin
sert kabuğu. 3/ Bir geminin alabildiği yük miktan. 4/ Asya'da
bir ülke... Kır yaşamı içinde aşk konusunu işleyen kısa şiir. 5/ "
- - - nice gülü bitirse bu hâk/Har-ı gam ile eder dilin çâk" (Fuzu-
li)... Nâzim Hikmet'in bir oyunu. 6/ Öndelik... Bir ceşit börülce.
7/ Bir nota... Üstü toprak sıvah damlarda sıva alüna yerleştiri-
len saz. talaş, çah cırpı gibi şeyler. 8/ Havaalanlannda bulunan
ve çevredeki uçuşlan denetlemeye yarayan sistem... Kemiklerin
yuvarlak ucu. 9/ İsa Peygamber'in doğduğu gün... Üstün bir
yetkinin gücünü sımgeleyen değnek.