25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
BAYFA CUMHURİYET 19 HAZİRAN1993 CUMARTESİ HABERLER Kazan: Btz ber gûıı mecllsteytz •ANKARA (AA)-RP Grup Başkanvekili Şevkrt Kazân, "Son derece hayati bir anayasa değişikliği konusunda kitnsenin güdümünde olamayız" dedi. Kazan, TBMM'de düzenledıği basın toplanüsında, DYP Genel Başkanı Tansu ÇilJer'in anayasa değişiklığini görüşmek ıçın sah gûnü muhalefeti TBMM'ye çağırmasını eleştirdi. Muhalefetin hergün Meclıs'te olduğunu kaydeden Kazan, şöyle konuştu: "Meclis'te olmayan iktidardır. Sayın Çiller henûz kabinesini kurmadan, programını okumadan sanki bütün bunlar olmuş gibi muhalefeti sah gûnü Meclis'e davet ediyor. Sayın ÇilJer'in Meclis'in çahşma metodundan da haberi yok. Çünkü baştan beri sah günlen denetime aynlmışür. Kanun tasan ve tekliflerini görüşme günlen ise çarşamba ve perşembedir. Çiller neden salı gününde ısrarlı, çarşamba ve perşembe günleri milletvekilleri Ankara'da defil mi?" Anayasa değjşikliğinin çarşamba gûnü görüşülmesinın Çiller için yarark olacağını belirten Kazan, "Çiller'in Zonguldak'ta işleri olduğunu okuyoruz. Meclis'in deneüm gündemınde ilk sırada Zonguldak madenleri var. Bu yüzden salıya hiç dokunmasın, ondan yararianan" dedi. THKK dmsmdaS tutHktoserbest •ANKARA (AA) - ABD ve tngiltere büyûkelçüikleri ile Dışişlen Bakanlığı ek binası ve Adana Emnıyet Müdürlüğû'nünde aralannda bulunduğu çok sayıda yerin bombalanması eyîemlerine kanştıklan gerekçesiyle yakalanan THKP-C örgütüne mensup 16'sı tutuklu 22 sanığın yargılanmasına devam ediİdi. Davada, baa sanıklar hakkında TCK'nırÇSilahlı îçetek'urrnâTnBnidüzenleyen İ 68. maddesine göre 15 vıldan az olmamak ûzere ağır hapıs cezası istenirken baa sanıklarla ilgılı de 'örgute yardım ve yataklık etmek' fıilini düzenleyen 169. maddesine göre 5 yıla kadar ağır hapıs cezalan takp ediliyor. CHPltefi133-8 şarthevet • ANKARA (AA)- CHFnin,radyove televizyon yayınlan konusundaki anayasa değışiklığine kabul oyunu 'şartlı' vereceği bıldinldi. CHP Grup Başkanvekili UhıcGürkan.AA muhabırine yapüğı açıklamada "Bizim dedikterimiz olursa, anlayış birliğine vanrsak anayasa değişikhğine 'evet' deriz. özel radyo ve televizyonlan özel TRTye çevirecek anayasa değışikliğini kabul etmeyiz" dedi. öncelikle 'üst kurul'un tam bir teknık kurul olarak çahşmasının şartlanndan biri olduğunu kaydeden Gûrkan, jöyle devam etü: "Üst kurul, yayınlara müdahale yetkisi ile donatılmamalı. Yani bir sansür kurulu olmamalı. Yayın ükeleri yalnız üetişimde çoğulculuk, anlatım özgûrlüğû, anlaümda genel ahlak, anayasının ilkelerine uygunlukolmah. Bunun ötesi, yayını sansûrlemek anlamına gelir." Kirtkorultayı •ANKARA (ANKA)- Bağımsız Muş Milletvekili Muzafler Demir, Başbakan VekıliEnfadlnöoüVebir mektup göndererek Ankara Valiliği'nce yasaklanan Kürt Kurultayı'na izin verilmcsini istedi. Muzafler Demir, Inönü'ye gönderdiği mektupta, 1984yılındanbu yana Güneydoğu Anadolu Bölgesınde sûren çaüşmalarda on binden fazla insanın öldügünü, bütçeden her yıl bölgeye güvenlik amaayla 60-70 trilyon lira harcandığını, bu paranın Tûrk halkına enflasyon. işsizlik ve hayat pahalıhğı olarak geri döndüğûnü belirtu. Kürt sorununun şıddetli değil banşçıl demokratık yöntemlerle çözûlebileceğini kaydeden Demir, sorunun tartışılmaa ve demokratik çözüm yollannın bulunması için yazar Aziz Nesin ve arkadaşlannın dûzenlediği Kürt Kurultayı'nın Ankara Valiliği'nce yasaklandığmı anunsattı. Bürokrasi ÇillerJbekliyor NURSUNEREL ANKARA -Devletin "tepe noktasındaki" bürokratlann durumlan, Tansu Çiller hükü- metinin güven oyu almasından sonra açıklık kazanacak. Nec- det Seckinöz'ün güvenoyunu beklemeden Başbakanlık Müs- teşarlığından istıfa etmesıne karşm, kimı bürokratlar 'pro- testo anlamı taşımasm diye gü- venoyu ertesini bekleyelim" ka- ran aldılar. Başbakanlık gö- revini üstlenecek olan Çiller'in, Güven oylaması sonrasında, başta Merkez Bankası olmak ûzere, DPT, Hazine ve DİEgibi ekonomik teşkilatlarda ve tüm devlet bürokrasisinde "kendi kadrosu"nu kuracağı bildirili- yor. Merkez Bankası Başkanı Rüşdü Saracoğlu'nun yakın çevrcsinden edinilen bilgiye gö- re, Başkan istifasını Çiller'e. hü- kümetin güvenoyu almasının hemen ardından sunacak. Yakın çevresi, Saracoğlu'nun muhtemel tutumu üzerinde şunlan söylüyor: "Tansu Çiller ile Rüşdü Sa- racoğlu arasında derin görüş aynlıklan var. Çiller'in yakla- şımlannı Saracoğlu hiçbir za- man benimsemedi ve uygun de- yimle Merkez Bankası'nda bil- diğini okudu. Çiller'in yakın- malan üzerine ise Saracoğlu, 'Benim muhatabım Başbakan- dır' diyerek köprüleri attı. Mu- hatap almak istemediği bakan 'Çiller' artık Başbakan olduğu- na göre Rüşdü Bey görevini • Merkez Bankası Başkanı Saracoğlu'nun yakın çevresinden edinilen bilgiye göre, Başkan istifasını Çiller'e, hükümetin güvenoyu almasının hemen ardmdan sunacak. DPT Müsteşan İlhan Kesici ise 'Yüksek memurlann Başbakan göreve gelir gelmez istifa etmesi protesto anlamını taşır. Bana sorarsanız pek de zarif olmaz. Aslına bakarsamz Başbakanın eli kolu serbest olmalY dedi. sürdürmeyecektir. Nitekim bu yönde yaklaşımı olduğunu izli- yoruz. Hükümet güvenoyu alır almaz randevu isteyerek Baş- bakana istifasını sunacak." Ekiple gitmek olmaz Yakın çevresine göre, Sara- coğlu Çiller'e istifasını "tek ba- şına" sunacak, Merkez Banka- sındaki ekibin dağılmaması için çaba gösterecek. Saracoğlu'- nun bu konuda, "Ekibimle git- mek gibi, devlet terbiyesine aykın bir iş yapmam. Yönetim- deki arkadaşlanmızdan yarar- lanmak isteyebilirler, bu takdir- de beraber çalışırlar" dediği de öğrenildi. Dış fınans çevrelerinin, özel- likle IMF ve Dünya Bankası yönetiminin "Saracoğlu'nu adeta Türkiye ekonomisinde bir güvence unsuru saydıklan"- nı kaydeden yetkliler ,"Bu yüz- den Saracoğlu gitse bile, Mer- kez Bankasına getirdiği ekibin kalması çok lehte olur" yoru- munu yapıyorlar. DPT Müsteşan İlhan Kesici ise ÇiUer'in DYP Genel Baş- kanlığına seçilmesi sırasında ilk tepki olarak "'Tebrik de etmem, istifa da..." demesine karşın. dün Tansu Çiller'ı "beyaz gül- ler" göndererek, kutladı. Gül- lerle dolu sepete,"DYP Genel Başkanlığı'na seçümenizi ve Başbakanlığa atanmanızı kut- luyorum" yazıü bir kart iliştiren Kesici, Cumhuriyet'e şunlan söyledi: "Yüksek memurlann Başba- kan göreve gelir gelmez istifa et- mesi protesto anlamını taşır. Bana sorarsanız pek de zarif ol- maz. Ashna bakarsamz Başba- kanın eh kolu serbest olmalı. Gelir, azleder. İstesem buna karşı partide itiraz yükseltirim, ama dediğim gibi zarif olmaz. Başbakanın elini kolunu bağla- mamak lazım." Kesici, gönderdiği "beyaz güller"le ilgili sorumuz üzen- ne," Sayısmı hatırlamıyorum. Bir sepete koydurdum ve kutla- ma mesajı iliştirdim" diye ko- nuştu. Meydan Larousse'da,"çiçek- lerin diü" faslında,"beyaz gül- ler"in anlamı şöyle yer alıyor: "Beyaz. masumluğun, saflı- ğın sembolüdür. Açık renk ve hafıf kokulu çıcekler. şeflcaüi, hüzünlü, ağır başlı ve ince duy- gulan sımgelerler." Çiller'in'sağ kolu'hasta Tansu Çiller'in politikaya atılma karan verdiği gûnden bu yana "Sağ kolum" diyerek ya- nından ayırmadığı, UDİDEM programını birlikte şekillendir- diği ve daha sonra Sermaye Pi- yasası Kurulu Başkanlığı'na getirdiği Yaman Aşıkoğlu ise, gelişmeleri "lenf kanseri" teda- visi gördüğü ABD'deki hasta yatağından izüyor. Yakın çevresi,"Çiller'in en güvendiği ısimdi" dediği Aşı- koğlu'nun tedavisınin uzun sü- rebileceğini bu yûzden ABD'ye atanmasının sözkonusu olabi- leceğini ifade ediyorlar. Bu du- rumda Çiller, SPK'ya da yeni atama yapacak. Caner Ertuna'- nun bu göreve getirilebileceği kaydediliyor. Çiller'in göreve başladığı ilk günkrde degışiklik yapması beklenen diğer bir ku- ruluş ise KOİ(Kamu Ortaklığı İdaresi), buraya Hazıne Müste- şar yardımcısı Osman Ünsal'ın getirilebileceği bildiriliyor. Hazine ve DışTicaret Müste- şarhğı'na bu görevi vekaleten yürütenKemalKabataş'ın"asa- leten" atanacağı, veya bu ' göreve Washinton'da bulunan Mahvi Eğilmez'in getirilebile- ceği de söyleniyor. Çiller'in daha önce görevden almak iste- diği ancak Demirel'in talimaü ile görevde kalan DÎE Başkanı Orhan Güvenen'in de bu gö- revde kalamayacağı ileri sürû- lüyor. Çiller'in Başbakanlık Müste- şarlığı'na Yücel Edil'i getirmeyi planladığj kaydedilirken, Özer Ertuna, Zekeriya Yıldınm, Mahvi Eğilmez, Yavuz Canevi, Şükrü Karahasanoglu, Yaman Törüner, Cem Duna gibi isim- lerden yararlanmasına da "ke- sin" gözû ile bakılıyor. Devrimci Sorun hücreevi olduğu iddiasıyla Sincan'da bireve baskın düzenlendi Polisin ev operasyonu: 1 ölü, 4 gözaltı ANKARA (AA) - Polisin Sincan'daki Devrimci Sol'a ait hücre evi olduğu iddiasıyla dûzenlediği birdizi operasyonlarda 1 kişi öldürüldü. Operasyon sonunda 4 kişi de gözaltına alındı. Polisin açıklamasına göre, operasyonlarda 5 tabanca, 9 dinamit lokumu, bomba yapımında kullanılan malzeme ile çok sayıda eylem planlan da elde edildi. Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi'nden yapılan açıklamada, istihbarat sonncu Dev-Sol örgütünün hücre evi olarak kullandığı iddiasıyla Sincan ilçesinde bir eve yapılan baskın sonunda. 1 komiser yardıması, 5 polıs memuru ve 1 bekçinın öldürülmesi, 1 polis memurunun sılahının gaspı olaylannın failleri olduğu savlanan Murat Gûlün "ölü olarak ele gecirildıği" bildirildi. Açıklamaya göre operasyonundan sonra elde edilen isühbaratlar neticesinde bir dizi operasyon daha gerçekleştiren polis, Mehmet Ali Beyhan, Aysu Baykal, Se>inç Şahingöz Halil Polat gözaltına alındı. Baslon yapııan evde gözaltına almanlann üzerlerindeyakalandığı açıklanan silah, patlayıcı madde ve eylem planlan şöyle: 5 tabanca, 9 adet dinamit lokumu, 60 adet kapsül, 40 metre saniyeüfitil,2 adet bomba yapımında kullanılan masa saati. 6 adet aynı amaçb 9 voltluk pil, 120 metre aynı amaçh kablo, 100 metre ince misına, bomba yapımında kullanılan yardımcı malzemeler, 96 adet mermi ile öldürülecek güvenlik görevleri. bombalanacak kamu binalan, soygunu yapılacak Tekel. PTT. kuyumcu, döviz bürolan ileemniyet otolannın plaka- lannı belirtir istihbarati notlar, eylem planlan ve bunlara ilişkin düzenlediklen şifreler. Açıklamada aynca sanıklann muhtelif bakanlıklar, askeri kuruluşlar, valilik binası, adliye sarayı, Emniyet Genel Mûdürlüğü'nün bombalanması, Polis Evi'nin roketatarla vurulması ve emniyet otolannın taranması eylemleri hazırlığında olduklan da kaydedildi. Emniyet yetkilileri, soruşturmamn tamamlanmasından sonra sanıklann , DGM ye sevk edileceklerini söyledıler. Van Atatürk LLsesi ögrencileri tarafından başlaülan çevre temizliği kampany asına. sınır güvenliği ve tkareti konulannda görüşmeierde bulunmak ûzere Van'a gelen tran'mHoy Vali si Ali Yan ile Sabnaz Valisi Resul Celayir de imza attı.Çevre temizliğine ülkelerinin büyük önem verdiğini belirten iki vali ögrencileri kutlayarak kunpanyayı genişletmelerini istedifer.Başlattıklanimza kampanyasına İran valilerinin de imza armasını büyük sevinçle karşılay an öğrencüer, rüm dünya çocuklanna seslenerek "Çevremizi bugün temiz rutmazsak çok kısa sûrede sırtunızda oksijen tüpüyle dolaşacağız" dediler. (Fotoğraf:AA) HEP milletvekilleri Selçuk köylülerine yardım edilmesini istedi Silopi'de 500 köylüevsizve aç ANKARA (ANKA) - Şırnak milletvekil- leri Seiim Sadak, Orhan Doğan ve Ahmet Almak, TBMM'dekı milletvekillerine mektup göndererek Silopi'nin Selçuk Kö- yü'nün yakılması sonucu 500 kişinin açlık tehlikesiyle karşı karşıya bulunduğunu bil- dirdiler. Sadak, Alınak ve Doğan, "Bosna Her- sek'e gösterilen ilginin binde birini Selçuk köylülerine gösterin" dediler. Sadak, Alınak ve Doğan milletvekilleri- ne gönderdikleri mektupta, Şırnak'ın Silo- pi ilçesi Oğurmlu Köyü yakınlanndaki pi- yade taburuna düzenlenen PKK baskını- ndan sonra güvenlik güçlerinin de Selçuk Köyü'nü yaküklannı bildirdiler. Evleri yakılan 500 kişinin Silopi ilçesin- deki yakınlannın yanına sığındıklannı. açhk tehlikesi içinde bulunduklannı ve ya- şam savaşı verdiklerini belirten Sadak, Do- ğan ve Almak, "Köy halkı hakb olarak Bosna Hersek, Somali ve Kafkasya'daki gelişmelere gösterilen ilginin binde birinin kendileri için de gösterilmesini bekle- mektedirler" dediler. Sadak, Almak ve Doğan mektupta, Sel- çuk Köyû'nde yaşananlann Kürt-Türk birliğini dinamitlemeye yönelik olduğunu ve bu saldınlann PKK'yı daha da güçlen- dirdiğini savunarak Şırnak milletvekilleri olarak TBMM'deki milletvekıllerini Sel- çuk Köyü'ne giderek ıncelemede bulunma- ya çağırdılar. Iğdn* Valisi: Okulunuzukendinizyapm KENANBtLİZ ERZURUM (Camhariyet) - Igdır Valisi Erdoğan lzgi, il- kokullan yakılan 11 köy muh- tannı toplayarak okullanm yapmalan baskısında bulundu. Emniyet Müdürü Ömer Güneş ve Jandarma Komutanı Abdûl- kadir Erydmaz ın da hazır bu- lunduğu toplantıda muhtarla- ra, "Okulunuzu kendiniz yapa- cakınız. Devletin bir kuruş katkısı olmayacak. Sonra da anahtan getirip teslim edecek- siniz" denildi. Olayı kınayan HEP ll Meclisi üyesi Kerim Bo- ran, köylülerin PKK'lı muame- lesi gördüğünü öne sürdü. Son bir ay içinde düzenlenen baskınlarda ilkokullan benzin dökülerek yakılan Iğdır'a bağlı • İlkokullap yakılan 11 köy muhtannı toplayan Iğdır Valisi İzgi, 'Okulunuzu kendiniz yapacakınız. Devletin bir kuruş katkısı olmayacak. Sonra da anahtan getirip teslim edeceksiniz' dedi. Halfeli. Hoşaber, Kerimbeyli, Kazana, Mürşitali, Tacirli, Ah- canlar, Çilli, Çılli köyü Köprü- köy mezrası, Yüzbaşılar ve Evci köyû muhtarlanna vila- yetten baskı yapıldı. Iğdır Vali- liği'nde düzenlenen ve köy muhtarlannın katıldığı top- lantıda Vali Erdoğan fzgi, "Ya- nan okullan kendi çabanızla yapacaksınız. Tamir edilecekse edeceksiniz. Eski haline getirip, anahtannı teslim edeceksiniz. Devletin bir kuruş katkısını beklemeyin" dedi. Muhtarlann toplanüda Vali'nin sözlerine karşı cıktıklan, bunun üzerine Jandarma Komutanı Albay Abdûlkadir Eryümaz'ın, "Bu nasıl iş. O pezevenkler gelip sı- rayı tahtayı kapıya döküyorlar. Sonra benzin döküp yakıyor- lar. Hiç kimse bunlan görmedi mi? Neden haber vermediniz? 4-5 saat köyde kalacaklar kim- se görmeyecek. Şimdi okulunu- zu kendiniz yapacaksınız" şek- linde tehdit dolu ifadelerle muhtarlan azarladığı öne sü- rüldü. Olayla ilgili olarak görüşle- rine başvurduğumuz Iğdır Vali- si Erdoğan İzgi, yakılan il- kokullann ödeneği olmadığı için köylüden istediklerini söy- ledi. İzgi, daha fazla bir acıkla- ma yapamayacağını belirtti. Vilayetin tutumunu şiddetle kınayan HEP Iğdır İl Meclisi üy,esi Kerim Boran, köylülerin PKK'h muamelesi gördükleri- ni öne sürdü. Boran, "PKK mi- litanlan köylere gelip okullan yakmışlar. Köylüler bunlara karşı gehne gûcüne sahipler mi ki engellesinler. Şimdi vali muhtarlara okulunuzu yapıp anahtannı teslim edin baskısı yapıyor. Bu olanlar demokra- ü'k değil. Baskılan şiddetle kım- yorum. Vali ve jandarma ko- mutanı kanunlan çiğniyorlar Köylüye bu şekilde baskı yapılamaz" dedi. Aydınlık'ın Yaziişleri Müdürü'ne hapisistemi İSTANBLL (AA) - Sabnan Rüşdü'nün Türkiye'de yayını yasaklanan Şeytan Ayetleri kitabından bölümler yayı- mlayan Aydınjık gazetesinin Sorumlu Yaziişleri Müdûrü Hak Soysö hakkında dava açıldı. Şişli Basın Savabğı tarafın- dan hazırlanan iddianamede, Bakanlar Kurulu'nca Türki- ye'ye sokulması ve yayımlan- ması yasaklanan 'Şeytan Ayetleri' kitabından bölümle- rin Aydmlık gazetesinin yazı dizisi olarak yayımlanmasıyla 5680 sa>ıb Basın Kanunu'- nun 31. maddesine aykın dav- raruldığı bildirildi. İddianamede dava konusu yayının; TCK'nm "Din hürri- yeti areyhine cürümler" başlıklı, Allah'a, dinlere, din- lerin peygamberlerine. kutsal kitaplara hakaret ve tezyif su- çunu düzenleyen 175. madde- sine de aykın olduğu belirtile- rek gazetenin Sorumlu Yaz- iişleri Müdürü Hale Soysü'- nûn toplam 2.5 yıla kadar ha- pis cezasına çarpünlması ta- lep edildi. "Şeytan Ayetleri" kitabın- dan bölümler yayımlayan Aydınbk gazetesinin ilgili sayılan mahkeme tarafından toplatılmıştı. AVRUPA'DAN EDİPEMİLÖYMEN AtoCh Avrupa'dan "hazla" izienen özel televizyonlar, yakın- da herhalde "Alo Büyü", "Alo Şeyh" ve "Alo Cin" ser- vislerini de hizmete sokacaklar. Piyasa serbest değil mi, isteyen istediği hizmeti arar, isteyen de bu hizmeti karşı- lar. Cumhuriyetin 70. yılında çağdaş uygarlık düzeyinde vardığımız noktayı göstermesi bakımından dıkkate de- ğer bir durum. ileride, Türkiye'nin zihniyet tarihini eğer yazmaya kalkışacak tarihçi kalırsa ortalıkta, onlar için bulunmaz bir rnateryal. Iskambil falının daha egzantrik türü olan Tarot'tan, ta- mamen bilimdışı, nümeroloji atraksiyonu Bioritm'e ka- dar tamamen kişisel inançlara dayanan ve hiçbir bilim- sel ve somut gerçekliği olmayan fasafiso için şimdi artık 900'lü numaralar var. Bir zamanlar, çok çok eskilerde, artık bazı çevrelerce "out" sayılan bir büyüğümüz, "Ha- yatta en gerçek yol gösterici bilimdir" demişti. Ne kadar gereksiz bir lafmış. Artık, gerçek yol gösterici, metafizik bile sayılmayan uydurukluklar. Astroloji, okülizm, üfü- rükçülük, muskacılık, şifacıiık, cincilik, büyücülük, Tarot- çuluk. içlerinden bazılan masum bunların tabii. Ama so- nuçta hepsi bilimdışı, hepsi tamamen kişisel inanca bağlı. Ve toplumda ne biçim bir ihtiyaç var ki bu tür konu- lara, 900'lü numaralar birbiri ardından ve özel televiz- yonlarımız, magazinlik uğruna. bu uydurukluklara ek- ranlarını uzun uzun açıyorlar. Uygar toplumlarda marji- nal olan bu konular, televizyonların en seyredildiği saat- lerde baş konu. Saçını sakalını cincilik konusunda ağartmış uzmanlar, son moda giysileri içinde belki bir iç dekoratör ya da sanatçı gibi görünen büyücüler, nere- deyse elinde cep telefonuyla bir borsa bankerini andı- ran şifacılar ekranlarda başrolde. Ciddi ciddi, en olma- dık, en greçek dışı, en bilimdışı konuları bilinmiş gibi su- nuyorlar. Hatta, "Bazı büyüüler, cinlerle çalışır Bu bir ekol sorunudur" gibi laflar ediyorlar. Buna kaç kişinin candan inandığını anlamak için de bir 900'lü numara ge- rek. Cumhuriyetin 70. yılında vardığımız nokta bu mu? Kültürümüze özgü konular için hadi diyelim ki doğal bir talep var. Örneğin, cin, büyü, üfürük, muska, şeyh, şıh, şifacıları anlamak mümkün. Büyü konusu Kur'an'da da yer almış. Toplumun muhafazakar kesimine mal ol- muş. Hatta okumuş yazmışlar arasında da belli bir güce sahip. Ama bu, Milli Eğitim'in çoktan iflas ettiğini, toplu- ma yaygınlaştırılamadığını, amacına ulaşamadığını gösteren bir kanıt değil mi? Bilimdışı bu tür inançlardan, hemdeicabındaehil olmayan kişilerin elinde çok zararlı olabilecek bu tür inançlardan insanların korunamamış olması? Koruma, elbette insanlara çağdaş bilimsel dü- şünce alışkanlığı verilerek olacaktı. Ama diyelim ki hadi bunlar bizim kültürümüzün ürünü. Yani yerli malı. Ama yerli malı, elbette talebi karşılamı- yor. insanlarçeşitlilik istiyorlar. ithal malı uydurukluklar daha cazip. Astroloji, okülizm, büyücülük gibi Hıristiyan geleneğinin tortulan böyle. Hoş, büyücülük konusunda iki büyük dinin çakfştığı noktalar da yok değil. Ama he- nüz kimse çıkıp da şeytancılığa cesaret edemedi. Eh, bu da doğal. Kültürümüzde şeytan o kadar saygın değildir. Ama büyücülüğün ithali, yerlisinden daha cazip. Tarot dururken iskambil falına kim bakar? "Out." Bilim araştırması nitelik ve nicelik bakımından sıfırsa- yılan, üç beş bilim adanvnın kendi çabalarıyla uğraşıp didinerek yabancı saygın bilim dergilerinde makale ya-' yımfatabildiği, yabancı kongrelerde dikkat çekebildiği bir ü^kede bilim de ne? Ama hele TÜBİTAK'ın bilmem kaçıncı kuruluş yılı olsun. En büyük nutuklar atılacaktır. Hele en olmadık bir yere üniversite açılsın. Ortaokul bo- zuntusu bir binanın önünde yine en büyük nutuklar atıla- caktır. Türkiye, bılimde nerede? Bir yerde mi? Evet, "yer- de" gerçekten. Ve hele yükselen yeni değerler, insan- ları bilimsel düşünce, somut düşünce yerine, kendi ka- derini, çalışarak, öğrenerek, başkaları ile rekabete gi- rişerek saptamak yerine kaderciliğe, kendi kontrolü dı- şındaki birtakım anlaşılmaz güçlere, kısmet ve talihe inanmaya iterse Türkiye kolayca çağ atiar: Geriye pe- rende ile, eski çağa... Dinçerler ANAP'taki görevinden aynlıyor • ANAP'ta Dinçerler krizi yaşanıyor. MKYK üyeh'ğini koruyacağını söyleyen Dinçerler, 'Hiçbir güç beni partimden ayıramaz' dedi. Dinçerler'in bugün genel başkan yardımcıhğı görevinden resmen istifa edeceğı bildirildi. ANKARA (ANKA) - ANAP yönetiminin Kıbns konusunda uygulayacağı poli- tikadaki farİcühklar, partide Vehbi Dinçerier krizi yaratü. Dinçerler'in bugün genel baş- kan yardımcılığı görevinden resmen istifa edeceği bildirildi. Daha önce de zaman zaman parti yönetimıyle ters duşen ve Genel Başkan Yardıması Ek- rem Pakdemirli'nin baş- kanlığındaki toplantıyı terke- den Vehbi Dinçerler, bu kez Kıbns konusunda yönetimle ters düştü. Mesut Yıhnaz baş- kanlığmda yapılan Kıbns ko- nulu göriişmeden önce TBMM Genel Kurulu'nda parti görüşlerini Dinçerler'in dile getireceği belirtildi. Din- çerler bunun üzerine hazırhk yaparak genel merkeze geldi. Ancak Mesut Yılmaz baş- kanlığında Kamran İnan, En- gin Güner'in de katılımıyla gerçekleştirilen toplantıda Vehbi Dinçerler ve Kamran İnan Maraş konusunda ters düştü. Toplantıya katılanlar çözûm olarak genel kurulda Dinçerler ve İnan'ın partiye verilen sûreyi paylaşarak ko- nuşmasını istediler. İki millet- vekili de buna itiraz ederek birbirlerinin konuşmasını iste-.' di. Daha sonra Mesut Yılmaz; müdahale ederek görûşlerde çelişki olmaması için yalnızca Kamran İnan'ın konuşmasına karar verdi. DinçerleT top- lantıdan bir şey söylemeden aynldı ve genel kunıl top-: lanüsina da gelmedi. Vehbi Dinçerler. istifa dilek- çesinde şöyle dedi: "19 Ağustos 1992'de Fah- rettin Kurt'tan boşalan söz konusu göreve beni teklif et- miş olmanız ve MKYK'nuı şahsıma gösterdiğj teveccühe teşekkûr ederek divan üyeliği görevimden istifa ediyorum. TBMM Genel Kurul günde- minde bulunan Kıbns konu- sundaki genel görüşme üzerin- deki müzakerelenn ardından istifa etme geregi duydum. MKYK üyeüğimi muhafaza ediyorum. Kurucusu olma şe- refıni taşıdığım partimde en iyi şekilde çalışacağım. Hiçbir güç beni partimden ayıramaz. ANAP yönetimi ve size ba- şanlar diüyorum." Tedavisi sürüyor CemalMadamyğhüuın durunui kritik fSTANBUL (AA) - Milli Birtik Komitesi üyesi emekü Korgeneral Cemal Madanoğlu'nun sağlık dunımu ciddiyetini koruyor. Doktor Fuat Gencer. 14 hazirandan beri Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kardi> oloji Senisi'nde tedavi gören Madanoğlu'nun sağlık durumunun ciddiyetini koruduğunu bildirdi. Madanoğlu'nun kemik iliğinin hücre üretmediğini ve ağır bir rahatsızlık gecirdiğini beiirter Doktor Gencer, gerekli tedavilerin uygulanmaya çalışıldığını söyledi. •i
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear