Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 19 HAZİRAN1993 CUMARTESt
10 DIZIYAZI
Türkiye,Islamiyet'tekafa
karışıkhğıyaşıyor
MJHrlaiktik icadedildi, kimsede birşey anlamadı. Yüzfinüaç, başıtu aç, böyle
değerlendirildi. Başörtüsüşeriattır, ezan okumakşeriattırgibideğerlendirmeleryapıldı. Ne o
yaptığını anladı, ne diğer tarafyaptığım anladı. Ne Müslümanhğakarşı olan nekadar karşı
olduğunu ortaya koyabildi, ne Müslümanhğı savunan ne kadar savunduğunu anlaiabildi.
m -6-
I
slamıyet koausuna geçeUm.
ÖCALAN - Sizin incele-
melerinizi ilgiyle okudum.
Imam Ali'nin eykmini veeği-
limini sınıf temeünde biraz
orta sınıf biçiminde mi değer-
lendiriyorsunuz?
-Imam Ali'yi refonnco bir Islam ön-
deri olarak görüyonım.
ÖCALAN - Haricilerin de yoksul
kesime dayandığını söylüyorsunuz.
- Evet, daha radikal ve daha eşiÜikçL
ÖCALAN - Muaviye ıse aristokrat
kesimın temsılcısı.
- Devietkşen Islam eğUiminin sözcü-
sü.
ÖCALAN - tmam Ali kişiliğini bi-
raz daha yakından inceledıruz mi?
- Ben Urihi süred inceiedim. Siz Şafii
kökenli mianiz?
ÖCALAN - Kökenirni çoktan aşrnı-
şım. Imam Ali'ye kendimce yakın bir
bireysel eğUimim vardır. Kendi kendi-
mi eğitiyorum. Namaz kıldım, iyi bir
müslûman olraaya çahşüm.
'Tûrkiye'deki müslümanlan
ben müslüman görmüyorum'
- Cemil Bayık'uı da üginç bir Islami
geçmişi var. Geçmişinde koyu ve radi-
kal bir müslûman olduğunu anlattı.
ÖCALAN - Bılemiyorum. Fakat İs-
lamiyet'i taruşmalıyız. Türkiye'de Ke-
malist Cephe temel sorunlan o kadar
at gözlüğüyle değerlendiriyor ki...
Gerçekten sağlıklı bir tarih yaklaşımı,
toplumsal yaklaşım başanlamadı. Bir
laiklik icad edildi, Baü'dan kopya edil-
di. Kimse de bir şey anlamadi. Yüzû-
nü aç, başııu aç, böyle değerlendirildi.
Bir yerde başörtüsü şeriattır, ezan
okumak şeriattır gibi değerlendirme-
ler yapıldı.
Ne o yaptığını anladı, ne diğer taraf
yapüğını anladı. Bu konuda Türkiye
tam bir kafa kanşıkhğına sürüklendi.
Ne Müslamanhğa karşı olan ne kadar
karşı olduğunu ortaya koyabikh, ne
Müslümarüığı savunan ne kadar Müs-
lümanhğı savunduğunu anlatabildi.
Tûrkiye'deki müsiümanlan da ben
müslüman falan görmüyorum. O ka-
dar serseri gruplar var ki. Onlan
tslamhğı kavrayan kışıler olarak de-
ğerlendirmiyorum.
Başörtüsü kullanmak
Başörtü giymek ne faziletür, ne de
çıkarmak faziletür. Bunlan fasarya
olarak görüyorurn. Yasaklarla olmaz.
Eğer kişinin erdeminden sozediyor-
sak, yalnız örtüsünü değil, herşeyini
geliştirebilmelidir.
Ben bir kadın için ne aranm biliyor
musunuz. Ruhi güzellik aranm, fiziki
güzellik aranm, düşünce gücü aranm,
ona çok yakışan elbise aranm. Ben
böyle kadın için savaşınm. Başörtüsü
var mı yok mu.. Bu kadar küçük. bu
kadar seyiyesiz tartışmayı bana nasıl
yapürabilirsin ki. Ben aptal mıyım
böyle bir tartışmaya gireyim. Girmi-
yorum.
Abduüah Öcalan, CeJal Talabani ile kol kola. Apo O'BH şöyle değerlendiriyor
Türkiye'den daha fazla destek görmek için, politik tutuma girer. Bizimle de
girer, Türkiye ile de girer. Ve bunu da sürekli yapar. Bundan sonra da PKK
kozunu kullanmak isteyecektir. Kolay kolay bundan da vazgeçmez.
T
alabani ateşkes süreci bo-
yunca çok önemli bir rol
oynuyor gözüküyordu.
Şimdi bu yeni durumla bir-
likte, örneğin bugünkü ba-
sm tonuuıttsuıda Talabani
olmayacak, anlaşüdığı
kadanyla. Bingöl olaylanndan sonra
Talabani ile bir temasınız oldu. O'nun
tutumunu hissettiniz mi?
ÖCALAN - Talabani, genelde silah-
lı mücadeleden, özelde Bingöl olayla-
nndan rahatsızİığını vurguladı. Bu ta-
mamen Türkiye'den daha fazla destek
görmek için, politik tutuma girer. Bi-
zimle de girer, Türkiye ile de girer. Ve
bunu da sürekli yapar. Bundan sonra
da PKK kozunu kullanmak isteyecek-
tir. Kolay kolay bundan da vazgeç-
mez. Artîk ne kadar yararlıysa ve ne
kadar kullanılıyorsa, o kadar yarar-
lanıp kullanacaktır. Biz de Talabani'yi
Kürt meselesinde eğer olumlu bir işlev
görecekse değerlendiririz. Fakat farklı
sahalarda poliüka yapıyoruz. Mekân
farkı var. Program, sosyal zernin farkı
var. O, daha çok diplomaside iş kotar-
maya çalışıyor. Biz halkımızm gücüne
dayanıyoruz. Dolayısıyla zaman za-
man bir araya gelmelerimiz oldu. Ama
zaman zaman da, farklı konumlarda
olduğumuz için ilgjsizlikler ve terslik-
ler doğabilir.
- Bingöl olaylanndan sonra bir tema-
sınız oldu mu hiç?
ÖCALAN - Her zaman temas olur
da olmaz da. Bu o kadar önemli değil.
İşler gerektirdi mi bir araya gelmeler
fazla zor değil. Fakat politik konum-
lar farklı oldu mu, o yerinde kalır, ben
yerimde kabnm.
YARIN: APO, EDEBİYAT
VESANAI
Öcalan'ın kişiliği, kadın, ask, cinsellik/5
Ben güçlü bir erkeğim
• Mesela bir gerilla kadın veya er-
kek beraberler, fakat kadın veya er-
kek başka birisini beğeniyor ve onun-
la birlikte oluyor.
ÖCALAN - Ölçüsü şu: Bana göre
görev duygusu, parti amaçlan.
- Bu Uişki onlann hiçbirine aykm
değjl diyetûn. Savaşçı bir kadm...
ÖCALAN - Partiye hizmet ölçüsü
iyi ise istediğini yapsın. Ben küçük
bir adam değtlim kıskanayım. Be-
nim eşim de olsa öyle yapsa, ben kı-
skanmam beyefendi. Gitsin yahu,
beğendiğini bulsun. Kaldı ki ben de
güçlü bir erkeğim. Öyle sadece gü-
cüme, otoriteme dayanarak bir kışiyi
yanımda tutuyorsam, alçağın ken-
disiyim. Benim özelliklerim çekici
değilse, ben bir kadmı bir saniye bile
yanımda tutmam. Parama dayana-
rak, gücüme dayanarak kadın tut-
mak ahlaksızlıkür. Toplumunuz bu
üplerle doludur. tğrenç buluyorum.
Bu kadına da, bu erkeğe de esef edi-
yorum. Ben güzel kadın severim.
-Ama bu aşksızlık demek değildir.
ÖCALAN - Tamam anlıyorum.
Ben aşksız fılan değilım.
- Ben,sİ2aşksnsınızdefnedinı.
ÖCALAN - Benim bu konuda
büyük ahlaki ölçülerim vardır. Bil-
miyorsanız araşürmaya çahşın. Cin-
sellik açısından hem güçlüyüm hem
deölçülüyüm. Hâkimim. Bukonuda
kendimi oldukça eğitmış biriyim.
Karşı tarafın gelişmesine ben bütün
gücümle çaba harcıyorum. Kadı-
nlara karşı saygdıyım. Bu konuda
fazla şikâyetlerim ve çözülemeyecek
sorunlanmyok.
- Bazen de kadm dnsi erkeği de-
ğiştirerek ve geliştirerek katkıda bu-
lunur. Feminisder, erkek egemen
dûnyanuı kadın dûnyasını mahvetti-
ğinisöylüyoriar ve bunun sonucu ken-
disini de mahvettiğini bebrtiyorlar.
ÖCALAN - Bu düşüncede de
doğrular var. Kadın dünyasının
mahvı. erkeğın dünyasının da
mahvıdır veya kadının yaşamdan
soyutlanışı, yaşamı bütünüyle çok
olumsuz etkilemiştir. Ama bu soru-
nun çözümü, yalnız kadın sorunu
falan da değildir. Bu daha çok erkek
sorunudur. Bu açıdan eğer Türki-
ye'de ileri birşeyler yapümak isteni-
yorsa, herkesin bu işi böyle şapır şu-
pur, aşk dedikodulanyla, bibnem
yanaşmalanyla halletmesi yerine,
kişilerin birbirlerine saygılı yaklaş-
malan gerekir. Aşk herkesin hakkı
değildir. Herkes aşkı yaşayamaz.
Aşk bir erdem işidir. Aşk yücelik işi-
dir. Büyüklük işidir.
- Bu kadar so\ utladığın zaman faz-
la bir somutluğu ve pratiküği kalmı-
>or.
ÖCALAN - Kesinlikle soyutkmı-
yorum. Aşk çabanın işidir, emegin
işidir. Adam cebine bilmem nereden
para gelmiş. gidip en güzel kadını
ahyor. Elimden gelse o kadmlann
hepsini gider onlann elinden ahnm.
Ve inşallah bir fırsatım doğar. Siz o
zaman Apo'yu görün. Siz sanıyor-
sunuz ki, bu Apo yalnızca politikay-
la uğraşır. Esnekbgi bilmez, güzelli-
ği bilmez sanıyorsunuz. Tutkulu-
yum ve etki sahibiyim. Ben bir
kadın-erkek cemaatinde oturdum
mu, kadmlann aklına ilk gelen iş ko-
calanndan boşanmak oluyor.
ÜmmüGülsüm'denbıkmam
- Müzik dinlemekten zevk alır
nusnuz, dinlemek için zaman...
ÖCALAN -Hayatımızın kendisi
değişik bir müzik türüne işaret eder.
Kürdistan gerçeği söz konusu oldu
mu, eski klasik türkülerin yeni
devrime uyarlanarak, giderek o yö-
nünü de ortaya çıkararak gelişen
yeni bir ses, dolayısıyla yeni bir tür-
küdür. Zaten o temelde şimdiden o
kadar türkünün ortaya çıkması, bi-
am mücadelenin müziksel gelişme-
lere ne kadar yatkın olduğunu orta-
ya koyuyor. Tabii, bizim için yaşam
da bir müziktir aym zamanda. Be-
nim yaşamım, hatta bir bütün ola-
rak PKK'nın gelişimi bir türkü söy-
lenişine çok benzer. Türkü ritmiyle
bu işe başladık. öyle sürdürüyoruz.
Türkülü bir savaştır bizimkisi.
- Klasik müzik dinler misiniz?
ÖCALAN - Dinlerim, tabii...
- Bunlar içinde hangi tür müzik se-
nin için daha çekkidir?
ÖCALAN - Klasik Baü müziğine
de kendimi kapünnm..
- Örneğin bestecüerden hangi
besteci>i daha çok beğenirsin, Beet-
hoven mi, Mozart mı?
ÖCALAN - Benim için ritm
önemlidir. Ritmi yakaladım mı,
kendimi kaptınnm. Bu Arap müziği
için de geçerli. Ümmü Gülsüm ga-
zellerini yüz bin defa dınlesem
bıkmam. Müziği önemli, içindeki
sözcükler hiç önemli değil. îran'daki
ritm çok önemli. Hindistan'daki,
Uzakdoğu'daki, Latin Amerika'-
daki ritmleri sayabiürim. Bir müzik
seviyem var. Ritme kapünnm ken-
dimi. Kürt olayında da böyledir,
Türk müziği olayında öyledır. Bir
müziksel yan, oldukça gelişmiş olu-
yor. Bizim yaşamın kendisi, herhalde
müzikle en yakından bağlantılı olan
bir yaşamdır.
UĞUR
Dostum Mumcu
tamyamadon seni sağhğmda
ne çok uzaklardaydm
ve yakmunda o denli
Şen doğmuşun Nevşehir 'de
İstantndluyum ben
Karagümrûkîü torunu Tatar Süleyman'ın
Bir ara Ankarah olmuşuz ikimiz de
Sen Bahçelievler'de Hacıbayram 'da
ben anımsarım
buruk bir özlemle mandolin çaldığımızı
birlikte ilkokulda ağabeym Ceyhan 'la
sahinerelerdeydin sen o yülarda
Ayrüdıyeniden kentlerimt
sen sürdürdün Ankaraldığı
döndüm İstanbul'a ben
özelbir okula yabancı
vedeparcdıüstelik
Yüksek okulyıllaranızda
Ankara daydık son kez
sen Hukuk Fakültesi'nde
Ortadoğu Mimarltk 'ta ben
öğrendim o günlerde işte
buluşabilmeyiyazüarmla
haftada bir kez önce
Yöride.Devrbn'de
ve Cumhuriyet 'te her giin sonra
Fark attuı bana her akmda
sen bilinen biryazardm
aştı Türkiye'yi ünün
seveninpek çok
IÇINYA2D1
Sevgili Uğur abi
Dürüstlüğün simgesi güzel insan.
Seni katleden o iğrenç insanlann bile bir
gün sana ve senin fıkirlerine ihtiyacı
olacağınaadım kadareminim.
Günlerden senin için yazılan yazılan
okuyorum. her okuyuşumda içim yanıyor
gözlerim yaşanyor. Ama senin için
yanmak senin için ağlamak seni bize geri
getinniyor, yiğit güzel insan seni
komyamadık. Senin yerin
doldurulamayacak kadar çok büyük, seni
katleden o iğrenç insanlann eline ne gecti
bilemiyorum, bizlerçok şey kaybetuk aamız
çok büyük. En başta ailenin. Türk insanının,
Türk aydınlannın ve dünya aydınlannın başı
sağ olsun. Sana hoşçakal demiyoruz. Sen
gözlerimizde yaş, gönüUerinuzde aşk,
beyinlerimizde ilham olacaksın. Sana kıyanlar
insan olamaz, hayvan da olamaz; çünkü
hayvanlar, seni katledenlerden çok daha
insandır!
VeyselSaltık
düşmanm da bir o kadardı.
Bir mimanm ben
kendi çapımdaalçakgönüllü
varhğondan habersiz dünya
Sen içlidışlıydm tüm namlılarla
ve tanıyordun
Vehbi Bey amcayı bile
yakmımsa benim ünlülerden
salt Dalokay 'dıve Halit Kıvanç
bir desen mutluydun evinde
eşinle çocuklarmla
beceremedim o işi de ben
ve on sekiz yıldan sonra
bosandı tam elli ikiyaşmda
senin doğaldı sonun
vuracaklardı susturacaklardı
çomak sokak kalemini
kovanma beylerin
payıma düşen benim
bırakabümek
eşliğindeyüreğime düşen közle
bir ak karanfü
hoşçakalın dostlarım
dediğinyere
ilişmiyor kimseler bana
övünüyorum
oysa ardmdan
ortak tek noktamızla
yazıyor arkadaslarm
sen zor getirirmişin ay başuıı
yokmuş milyarlarmfalan
negururluyum bir bilsen
getiremiyorum
ben de ay haşını Uğur
tam otuz ydlık mimar olarak
EranAnsoy
UGUR MUMCU'YA!
Milattan önce Türkler, her şeyiyle kadınlı erkekli
beraber yaşıyor, beraber yiyip beraber
paylaşıyorlar. Fakat ne var ki Uzak Asya'dan
Anadolu'ya yerleşmeye başladığjmız M.S. Arap
milliyetçüiği ve Arap diniyle karşılaşüğımızda.
Abbasiler'den ve Emeviler'den başlayıp zorla dini
bizekabulettirenOsmanlıdahil,bizi 1920'lere
kadarinim inim inletmişler. 1920'den sonra
emperyauzmiyurttanatük, 1923"teük olarak Türk
ismi olan bir devlet kurduk. Adı Türkiye
Cumhuriyeti olan laikbirülke. Emperyalistve Arap
sinsi planlanyla 1950'lerde tekrardin camilerde anti
Türkiye Cumhuriyeti propagandasını başlatu.
Bunun için niceşehitlerverdik. Uğur Mumcu da
bunlardan birtanesiydi. Bu gün yine aym oyun Aziz
Nesin'e düşünülüyor. Nice aydıİarunızyok oluyor.
Buna dur demenin zamanı geldi. Ülkesini. halkını.
geleceğini düşünen herkes görev başına.
AhmetKöse
Demokrasi
şehitlerine
tçimiziısıtvdiye,
Güneşisöndürdüler.
Usumu ışıtır diye,
Mumcu 'yu öldürdüler.
Hergecenin birsabahı vardır,
Direnmesini bilene.
Bir doğup bin olmak vardır,
Çoğalmasmı bilene.
Kendisini barışa adayanlar,
Aksoy 'lar, Üçok 'lar,
Mumcu'lar,
Rahat uyuyun büyük öncüler,
Birgün hesap verecek
kanlı eller.
Hasan Çamoğhı
SÜRECEK
fcVŞAATtLANI
Konutbırlık'in 2004 konutluk projesı içensinde yer alan kooperatifıtnizin,
Halkalı Mevldı 10. pafla, 361 ada, 4 patselde devam eden inşaatlanndan
kaba inşaaü bitmekte olan BC (1/2), BC (9,'1O), BC (1314) ve AC (1/2)
Noklann toplam 286 dairesinin ince inşaat işleri kapalı zarf usulü teklıf al-
mak sureüyk ıhale edilecsktir.
lsteklilerin tekliflennı 25.6.1993 cumagünüsaat 17.00'ye kadar Konutbiriik
Gend Merkezı'ne sunmaian gerckmektedir. thale dosyası, 300.000 (ûçyûz-
bın) TL bedelle tnerkez bınasında temin edılebilır
Kooperatıfımız 2886 sayılı yasaya tabı olmadığından. ıhaleyı yapıp yapma-
makta serhesttır.
Postadakı geakmcter dikkate alınmayacakür.
SSKONUTBİRLİK
tLK ADIM KONUT YAPI KOOPERATtFİ
YÖNETtM KURULU BAŞKANLIĞI
BaşrmAdroi
Irvcırli Cad. Alim Apt. No: 113/9
Bakırköy/İSTANBUL
TdefM Nw 543 62 00 / 5 Hat
İLAN
T.C.
KIRKLARFÜ KADASTRO
MAHKEMESİ'NDEN
1992/213
Davanlar: Cralip ve Hamdi Yıldız-Kırklareli
Davalı: Akile Yıküz
Davaalar tarafından davalı aleyhine Kırklareli merkez Karahıdır
mahallesı, 655 ada, 215 parsel ve 644 ada, 30 parsel hakkında davalı
aleyhine mahkememize dava açıldığj. davalı Akile Yıklız'a tünı ara-
malara rağmen duruşraa gününü bıldirir davetiye tebliğ edılemedığı
yukanda esas numarası yaalı dava devam etmekte olup duruşmas,
1.7.1993 günü, saat 09.00'a talik edilmişur. Davalı Akile Yıldi2'ın du-
ruşmaya gelmesi. deüllerini ıbraz etmesi, duruşmaya gelmediğj tak-
dirde gıyabında karar verileceğı ilanen tebliğ olunur.
Basm: 49216
TEŞEKKÜR
Hastalığumn tedavısınde yardımlannı esirgemeyen
Göz hastalıklan uzmanı
Dr. Yılmaz Sivrikaya'ya
• tç hastalıklan uzmanıvekardıolog
Dr.MüfıtEkdşla
Osteomed, kemik tetkik lab. şefi
Dr. Derya Şentürk'e
teşekkûrederim.
MuazzezMenemencioğlu
POLJTİKAVEÖTESİ
MEHMED KEMAL
Çok İş DüşGyop...
Biz gazeteciler Behice Boran'dan bir değil, bin kere
özürdilemeliyiz. İlk kadın parti başkanı olarakTansuÇil-
ler'i yazıp duruyoruz. Oysa ilk kadın parti başkanı Tansu
Çiller değil, Behice Boran'dır. Şurası da bir gerçektir ki
ikinci kadın parti başkanı da Tansu Çiller değil, SunaTu-
ral'dır, Millet Partisi başkanı olmuştur. Ancak üçüncü
kadın parti başkanı Tansu Çiller'dir. Çiller'in birinci ol-
masını isterdik, ama ne çare üçüncüdür.
Suna Tural, eski genelkurmay başkanının eşi olarak
partiye başkan oldu.
Bayan Çiller ilk kadın parti başkanı değil ama, Benazir
Butto'yu saymazsak Islam aleminde ilkkadın başbakan-
dır. Güzeldir, gençtir, zengindir. Yaktnlarının söylediği-
ne göre, eline geçirdiğini koparmadan bırakmazmış. Bir
kez bir işe el atmasın, allem eder kallem eder sona erdi-
rirmiş.
Fırdolayı başbakan olma, hükümet kurma, koalisyonu
işletme tumikesine girdi, bakalım nereye kadar vara-
cak!..
Ismet Sezgin'i düşünüyorum. Başbakanlığa adaylığı-
nı koyduğunda, belleğimdeki anı kırıntılarını karıştırma-
ya başlıyorum. 1950li yıllardaydı. Başbakan Adnan
Menderesle Aydın yörelerinde bir barajın temel atma
törenindeydik. Ismet Sezgin Aydın Belediye Başkanıydı,
(Demirel de oralarda şantiyelerin başında). Sezgin'le
beni DP Aydın ll Başkanı (liseden arkadaşım) Hamdi
Kestellitanıştrdı.
Hamdi Kestelli şairdi. Ismet Sezgin de gizli şairler-
den.. Istasyonun yanındaki bir evde şiirler okumuştuk.
Yaşlarımızın otuzundaydık, gençtik, şiir herşeyimizeye-
hp artıyordu.
ismet Sezgin'in Odalar Birliği'nin sermayecilerine
karşı nasıl bir savaşa girdiğini düşündüm.
Kendilerinden sayarlar mıydı? Acaba bir işaret veren
mi vardı? Parti içi iktidar köylü çoban Sülü'den kentli
Tansu Çiller'e geçerken, Ismet Sezgin'in gücü neydi?
Köylerden kentlere doğru akan işsizlerin oyları kime
akacaktı? Demirel işaretsizdi, Sezgin kuşkulu...
Bırakırlar mıydı?
Daha ilk oylamada bırakmayacaklan anlaşılmışt; Is-
met Sezgin'i, yakın bildikleri arkadan bıçaklamışlardı.
Aydın Barajı yapımından bu yana dünyalığını kazan-
maya, cebini doldurmaya, zenginlerin ardında yürüme-
ye katlsaydı, bugün arkadan bıçaklayamazlar, çok ya-
kınları saf değiştirmezlerdi. Çoban Sülü'nün köylü ikti-
darı kentliye dönüşüyordu. Para, parayı çekiyordu.
Oylesi bir manyetik alandı ki, sırrına içine girilmeden
varılmaz...
Necati Doğru yazısında, "delegeler gördüler" diyor-
du. Delegeler kendilerine değil, paranın gücüne doğru
koştular, "parayla para kazanan" güçten yana oldular.
Bu gidişten geri dönülmez, daha bir eyyam böyle gi-
der. Başlıcatanığı borsalardaki gürültülerdir, para para-
ya doğru koşuyordıs.
Deniz Baykal'ın söylediği gibi bir "magazin" siyaseti-
ne doğru koşuyor muyuz? Bayan Çiller, düşlediği fakat
yaşamadığı bir serüvenin içine girmiştir. Bu serüvene
beklenmedik bir anda onu sokmuşlardır. Kadını evde
tutmaya alışkın bir toplum, siyasetin en tepesinde rahat
koyar mı? Demokrasiyle biraz da cinsiyetmiş gibi oyala-
nacaklarl
Magazin dergilerinden en ciddi gazetelere, dergilere
kadar medya oyuncağını bulmuştur, kesesini doldura-
caktır. Parayla para kazanmaya dayanan bir ekonomide
enflasyon canavarı azdıkça azacaktır. Terörü bilmem!
Bayan Çiller'e çok iş düşüyor.
BÜLMACA
SOLDANSAĞA:
1/ Güngör Döroen ın bir
oyunu... Baryum elemcn-
tinin simgesi. 2/ Vücut
parçası, organ... İçine ok
konulan torba ya da kıkf.
3/ Bir büyüğe sunulan ar-
magan... Oylumlu. 4/
Küçük mağara... Yurdu-
muzdabirdağ.5/Akılsız, 6
düşüncesiz. 6/ Tokyo'- j
nun eski adı.. "Bir şeker
handeyle bezm-i şevke
câm ettin beni/ - - - sun
peymâneyi sâki tamam
ettin beni" (Nedim). 7/ Göklerin
en yüksek katı... Mercanköşk de
dil ül k
1 2 3 4 5 6 7 8 9
8
y
denilen, güzel kokulu bir saksı bit-
kisi. 8/ Yeşürenldi,yontulup par-
laülabilen, doeal bakırlı hidratlı
karbonat. 9/ ^el ilinde bir ilçe...
Bir nota.
YUKAMDAN AŞAĞIYA:
1/ Bilgesu Erenus'un bir oyunu...
Uzaklık anlatmakta kullanılan
sözcük. 2/ lzmir Körfezi'nin orta
kesimindeki adı. 3/ Akira Kuro-
sava'mn bir filmi... Belltai'nin ünlü bir operaa. 4/ Bir oyun ya
da fümde aniden yaraülan komik durumlar... Asya'da bir baş-
kent. 5/ Gökyüzü... Lütesyum elementinin simgesi. 6/ Olum-
suzluk beUrten bir önek... Yozgat yakınlannda ortaya çıkanlan
ve Anadolu'nun tam bir kronolojisini göstermesi bakımından
büyük önem taşıyan höyük. 7/ Canh, etkin, hareketli. 8/ Klasik
sanaü izleyen resim ve mimarhk biçemi... Doku teli. 9/ Yankı...
Son derece kavgaa olan gözde bir akvaryum bahğı.
StLÎFKE İCRA DAÎRESt
MENKULÜN AÇK ARTTIRMA LLANI
DosyaNo: 1991/451 Tal.
Bir borçtan dolayı hacizli ve aşağıda cins, miktar ve kıymetieri
yazüı mallar sauşa çıkanlmışür.
Birinci arturma 24.6.1993 günü saat 14.00-14.30'daTaşwcuGüm-
rük Md. sahasında yapılacak ve o gûnü kıymetlerinin %75'ine istekü
bulunmadığı takdirde 25.6.1993 günü aynı yer ve saatte 2. artunna
yapılarak en çok fiyat verene satılacağı ve satış şartnamesinin icra
doyasından göriilebileceği, masrafı venkliği takdirde şartnamenin bir
örneğinin isteyene göudenlebıleceği, fazla bilgi almak isteyenlerin yu-
kanda yazılı dosya numarasıyla icra memurluğuna başvuramalan
ilan olunur. 14.5.1993
LiraKrş. Adtdi,CHBİyee*afı
6000 karton Marlboro agaraa yabana menşeli
1176koBJBvıski
624 koh Johnnie Walker marka viski
309 koH Johnnie Walker marka viski4.5 Ktre
792 Malibu751ik viski
240koBWandermiltlikör
240 kolı Jıhenssuisse
60 koli Johnnie Walker viski 2 htrefik
160koliSaffarihkör
300 koli eksportrakı
384 Mınyatör Balantines
3 4.5 litrelık Vhite Horseviski
32 Johnnie Walker 4.5 litreük viski
96NescafelOOgramlık
25Nescafe20Ogramlık
8Wat69viski
40 adet yağmurluk yerli vınleks
47 karton Gitanes sigara
12karton Camel sigara
312 viski White Horse
180 Bailles viski
1140 ClanCambell viski
384NescafelO0gramlık
5000kutubiraTucher
289 440.000.00
46.093.000.00
24.457.680.00
60.556.275.00
31.042.440.00
8.683JOO.0O
7.236.000.00
4.703.400.00
6.584.760.00
6.331.500.00
1.157.100.00
587.925.00
392.000.00
2.894.400.00
1.356.750.00
313.570.00
18.090.000.00
1.842.165.00
578.800.00
15.974.400.00
10.368.00000
58.368.000.00
22.118.400.00
31000.000.00