Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 13 HAZİRAN1993 PAZAR
12 HABERLER
Geleeeklıepiıııiziııortakgeleeeğî
%^/netnü olarun kapah sınırlariçinde
kendiniyaşamak değil, dünyaüzerinde
kardeşçe buluşmak olduğunu belkide
yetüden öğreneceğiz. Paylaşım
savaşlannınyerinidünyanın tenüz
tutulması, üretintin arttıntması,
refahtnpaylaşumalacak. İnsanlann
aynnu değil, birleşmesiöneçıkacak.
Yeterki hepimiz tek bir dûnyada
yaşathğunıv dahaiyi anlayahm.
-6-
S
tockholm'da Türkiyeli bir
genci tarumıştım. Buraya sı-
yasal nedenlerle gelmişti
Gene siyasal nedenlerle Şili'-
den buraya gelen bir genç
kadınla evlenmişti. Orada
doğan çocuklanyla birlikte mutlu bir
üçlüyü oluşturuyorlardı. Onlan gör-
düğum zaman düşünmüştüm, 'Şimdi
bu küçük çocuk kendisinin nereli ol-
duğuna ilişkin hangi duyguyu taşıya-
cak?'
Türkiyeli babadan, Şilili anneden
İsveç'te doğan bu 'yeni insan' nereli
olacak? İnşanlar bir ülkeden başka bir
ülkeye gittikieri zaman yeni bir dünya
dogrnuyor mu? Artık hangi ülke sade-
ce kendı vatandaşlannın
ülkesi? Dünya tarihi
göçlerin de tarihi değil
mi? Ulusal sınırlar artık
insanlan bırbirinden es-
kisi gibi ayırmıyor. Belki
de 'tek bir dünya'da ya-
şadığiımzı gıderek daha
iyi anlıyoruz.
tstemeniz yeterli
Şevki'lerde olduğu-
muz akşamdı, ilk 'Dun-
ya Vatandaşı Pasapor-
tu'nu gördük. Mavi
küçük bir pasaport. Ka-
pağında öyle yazıyor,
'VVorld Ci'tizen Pass.'
Uluslararası Af Örgütü
veriyormuş. Icinde
İnsan Haklan Bildırge-
si'nin maddeleri var.
Her dıJden birkaç satır
yazümış. Isteyen herke-
se veriliyor. Siz kendi fo-
toğrafinızı koyuyorsu-
nuz.
Hiçbir resmi mühür,
yetkiM imza gerekmiyor.
bunlann ne demek olduğunu insan
daha iyi anlıyor. Ama herkesin 'kendi
ülkea'nde de bütûn bunlann ne de-
mek olduğunu anlaması gerekiyor.
Bizlerin de Türkiye'de belki dünyanın
pek çok ülkesinden daha erken öğre-
nıp de sonra unuttuğumuz bir 'dûnya
kardeşüği bilinci'ni yeniden düşün-
memiz gerekiyor.
K U T m
V y
e r u ı e
Insanlan farklanyla birlikte kabul
ederek onlarla kardeşçe, eşittikJe yaşa-
mayı öğrenmek. Kılıç ve kırbaan yeri-
ni birbirine uzanmış insan ellerinin al-
ması. Kürt sorununun çözümü de bu-
rada değil mi? Anadolu uygariıklan-
Dr. Erdal Atabek: Dünya kardeşliği bilincün yeniden döşünmemiz
gerekiyor... Ropenhag'da geleceğebakış. BekJentilerin gerçekJeş-
mesi eğitiıne, çakşmaya, birbiriınizi insan olarak gönneye bağlı...
'Dünya vatandaşı' olmak bu kadar . . , , .. , „ , . . , _ .
kolay. Sizin istemeniz yeterli. Şimdi
m n moZ£ü
& de böyle oluşmamış mı? kültür aJuşvenşındengeçüğıdır. Bunun
yor. Kopenhag'da öğretmenlerimizi
tanıyoruz. Öğretmen, pedagog, psiko-
log, sosyal daruşman olarak çalışan ın-
sanİanmız. Büyük bir özlemle her ko-
nuyu tartışıyoruz.
Geçmiş, bugün, geleeek pek çok yö-
nüyle konuşmalanmızın özünü oluş-
turuyor. Çocuklann eğitimı, yetişkin-
lerin eğitimi, nasıl bir geleceğe haa-
rlanmak gerekuği. Hayatın hîzlı akışı
içinde durup düşünmek, birlikte irde-
lemek zaman zaman unuttuğumuz bir
gereksinme. Böyle buluşmalar bu ge-
reksınmelerin ortaya çıkışı için bir ha-
reket noktası oluyor.
12 Eylûl döoetni
Türkiye'nin dışardaki
imajının degişmesi ge-
rekü. Türkiye. resmi po-
litikası açısından batı ül-
kelerinde çok kötü izle-
nimJer bırakmış durum-
da. Özellikle 12 Eylül
döneminin Türkiye'ye
çok şey kaybettirdiği he-
men her baü ülkesinde
görülüyor. Kopenhag
Büyükelçisi buraya yeni
gelmiş. Çalışma ataşesi
Nuri Bey. eğitim ataşesi
Mehmet Bey toplanüla-
nmıza katıldılar. Sonra
da kendileriyle görüş-
tük. Sorunlan biüyorlar,
buradaki Türkiye
imajının degişmesi ge-
rektiğini çok ıyi anlıyor-
lar ama bu değişim bir-
kaç görevhnin çabasıyla
olacak türden göriinmü-
yor. Artık anlaşılması
gereken gerçek, dünya-
da prestij kazanmanın
yolunun kapah kapılar
ardında yapılan resmi
göriişmelerden değil,
toplumlar arasmdaki
VOGUEAOE AUOUSTINE The Universal Declaration
of Human Rigfats
I k Laücd >auons A a n M ) Dfcoaber 10,1WS
1AM,
r IrrnrPn iwr The moeheruu daMghtt
Shot dowtı by sokiıers becausc of her ethnıc orıgın. »hıl< she
wn carr>mg her duıghıer Irene ıged 2 1/2 yean on h«r b*ck
Tbc cfaıid «ı> aiw jnjured Ğuımg the «tacL
Abattue par <ks soldıtt 1XIUM de ton ongıne ettıniq»e alort
qu clteporUKtur tondoı safüledcdeus ansetdcmı Irfeoe quı
fut ellc-Bİme bkîrfc lors de celıc a
E>cf>onehasthenghttolıfc. lıbcn> and secunty ofperson
Toui ındıvıdu^ droıı İ la vl e
â la lıbeftf « a h sûretf de u
Ascsinada por los so(d*dos « causa de su offgea etmco ınıcntns
(levafn en su cspalda su hıjı Ircnc de 2 »Ao« y medıo quien
tambı^ıı fue henda duranıc csie auqwe
Todo ındıvıduo tıene derecho a la vıda. a la lıbertad y a U
*egundad de su persooa.
Dünya pasaportunda Çad'lı Yogueade Agustıne. Etnik savaşta 2.5 yaşmda anne-
süno sırtmda, onu öldüren kurşunla yaralandı...
SAMO*
SAN MARIMO
SAO TOM6 AND
PRINCIPE
SAJOI ARABIA
SENEGAL
SEYCHELL6S
SIERRA LEONE
SINGATORE
SOLOMON
ISLAHOS
SOMALIA
SOUTH AFRICA
SPAIN
SRILANKA
SUOAN
SURINAME
SVVAZILANO
SVVEOEN
SW1TZE«LAND
SYRIA
TADZHıKlSTAN
TAIWAN
TANZANIA
THAILAND
TOGO
a e 8
ş
& * Ç
$ *
% *
« * %
İ
%
» S .
% S
-
- -
8
a
%
g
$
a
8
g
%
— * -
d
3
2
0
e
e
2
0
1
6
0
7
2
4
S
1
7
S
2
0
4
0
a
TRINIDAD-AND-
TOBAGO
TUNISIA
TURKUEHIA
TURKEY
TUVALU
UGANDA
UKRAINE
UNrTEOARAB
EMIRATES
m
%
8
8
8
8
%
UNCTED KINGDOM
UNITED STATES OF
AMERICA
URUGUAY
UZBEKISTAN
VANIMTU
VENEZUELA
VIFT-NAM
YEMEN
YUGOSLAVIA
ZA/RE
ZAUBIA
ZIMBASVVE
8
%
8
e
%
•••caKa
%
- ^
8
%
8
%
8
8
8
8
3
%
%
*•*•«!« «a
8
8
8
8
8
8
8
8
8
8
8
*
•
8
8
8
8
8
8
8
8
8
8
8
8
8
8
9
ö
3
Ö~
3
2
4
4
0
S
2
e
0
0
s
J
5
5
5
S
4
f ^ : ğy
lanım degen dır.
Oİai)
biz de 'dünya vatandaşı'yız. Aslında
'insanhk bilina'nin geliştirilmesi bu.
Siyah insana 'sen beyaz değilsin, bu-
raya gelme' dememeyi öğrenmek, dili
ayn olana 'sen bizim gibi konuş-
muyorsun, yabanosın' diye bakma-
mak, dini başka olana 'sen burada
oturma' demeyi düşünmemek, bütün
aynmlan kaldırarak 'insana insan ola-
rak davranmak.' "İnsanlık bilinci'nin
geliştirilmesi.
Yabana ülkelerde yaşarken bütün
Türk'ü, Kürt'ü, Enneni'si, Yahudi'si,
Rum'u, Abaza'sı, Çerkez'i, Laz'ı aynı
topraklar üzerinde insanca yaşamak
için birlikte çalışmamışlar mı?
Farkh kökenler. farklı kaynaklar
ortak kültürün zengjnlikleri değil mi?
Hepimiz aynı dünyada yaşamıyor mu-
yuz? Kendi sınırlannızın dışına çıkıp
da dünyayı kuşbakışı gördüğünüz za-
man bunlan daha iyi anhyorsunuz.
Türkiye'nin dışındaki insanlanmız
bu sorunlan hem yaşıyor hem düşünü-
için kirnliğinizi değiştirmeniz gerekmi-
yor.
Buluşma alanı
Bunun için yapay görüntüler edin-
meniz, onlan taklit etmenız gerekmi-
yor. Kültürler arası ilişkiler, farklı kül-
türlerin birbirini tarumaa, birbuini
anJaması, birbirine değer vermesidir.
Dünya kültürü elbette tek bir kültür
olmayacakür. Dünyayı zenginleştiren
Pasaporttan bir yaprak daha... Türkiye'nin hanestnde ne yazık ki körfl hapishane
koşuDan,zalimce sorgulama, faili meçhuüer, idam ve fikir suçtı işaretlenmiş...
kültür farklıüklan belki de geleceğın f*^™
2
: Sağlayacag! tek şey, 'kul-
en büyük kazancı olacakur. l d d
Ama ınsanlığın ortak değerleri on-
lan birleştirecek ortak bir buluşma
alanı olacaktır. İşte orada toplumsal
önyargılann bir yana bırakılması gere-
kiyor. O buluşma aianında ırk milü-
yetçiliğinin, din fanatizminin aşılması
gerekiyor. Orada çifte standartlann
terkedilmesı gerekiyor. Orada, ken-
dinden başka herkesı aamasızca eleş-
tirip kendini eleştiri dışında tutma
tavnnın bırakılması gerekiyor.
İnsan haklannın sadece güçsüz
olduğu yerde değil, kendini güçlü bul-
duğu yerde de uygulanmasının isten-
mesi gerekiyor. însanlığın ortak
kültürü, aynmsız eşitlikçilik, yanlışıru
kabul etme ve içtenükie değiştirme,
özgür bırey-özgür toplum, önkoşulsuz
demokrasi olma yolunda.
Benimsenmesi gereken de işte bu
'insanlığın ortak kültürü'dür. Buna
hiç yanaşmadan öteki ülkelere "Biz si-
zin için gerekliyız" demek ya da on-
lann jandarmalığına heveslenmek bir
tür işbirliğineyarar ama hiçbir prestij'
Buraiarda yetişen ikinci kuşak genç-
lenmiz. üçüncü kuşaktaki çocuk-
lanmız belki de yeni bir geleceğin ha-
bercileri. Onlara çok dikkat etmemiz
gerekiyor. Onlar kendileri için yeni bir
dünyanın kapılannı aralarken belki de
daha önceki kuşaklara da çok şey öğ-
retecekler. önemli olanın kapai sınır-
lar içinde kendini yaşamak değil, dün-
ya üzerinde kardeşçe buluşmak oldu-
ğunu belki de yeniden öğreneceğiz.
Paylaşım savaşlannın yerini dünyanın
temiz tutulması, üretimın arttınlması,
refahın paylaşımı alacak. İnsanlann
aynmı değil, birleşmesi öne çıkacak.
Yeter ki hepimiz tek bir dünyada ya-
şadığımızı daha iyi anlayalım. Yeter
ki, geleceğin hepimizin ortak geleeeğî
olduğunu bilindmıze yerleştirelim.
Yeniden görüşmek üzere Kopenhag'a
el sallıyoruz...
BİTTİ
Acılıyız ama ışığmıızolacaksmgüzelinsan
O N B I N L E R
İÇİNYAZDI
Türkiye Cumhuriyeti'nin
yetiştirdiği en büyük ve en
cesur, en doğru gazetecisini
öldüren ellere lanet ediyorum.
Aziz hatırası önünde saygıyla
eğiliyorum. Şen ölmedin Uğur
Mumcu hepimizin içinde
yaşıyorsun...
Av.ErsuTaştekhi
Türkiye Cumhuriyeti ve
Atatürk ilke veinkılaplannın
yılmaz savunucusu, cesurinsan
Uğur Mumcu'nun
öldürülmesini şiddetle lanıyor,
Mumcu'ya Tann'dan rahmet
diliyorum. Uğur Mumcu'nun
düşünceleri asla sönmeycektir.
Necat Aydın/öğrebnen
SevgiliUğurabiseni
susturanlardemokrasinin
susacağını, Kemalizm'in
susacağını, laikliğin biteceğini
mi zannediyorlar. Sen sustun,
Uğur Mumcu sustu, peki biz
geride bıraktığın milyonlarca
Uğur Mumcu susacak mıyız.
Yanılıyorlar. Susmayacağız.
Seni seviyoruz, Cumhuriyet'i
seviyoruz. Rahatuyu.
A. Taryosyan
Demokrasi ve laikliğin
koruyucusu, müdafaaası rahat
uyu. Bıraktığın yoldan gitrneye
devam edeceğiz ve edeceğim.
BûlentHelvacıoğlu
Demokrasi, banş ve özgürlük
mücadelesinin yılmaz
savunucusu, bayrağı bıraktığın
yerden alıp bu onurlu
mücadeleyi sonsuza dek devam
ettireceğimize and içeriz.
ErolŞengöz
Cumhuriyetin şirin evladı,
demokrasinin korkusuz
savunucusu sana yapılan kahpe
saldınyı unuünayacağız.
Onurlu yaşamak. Senin gibi
olmak, senin gibi ölmek,
izindenyürümek. Ruhunşad
olsun.
HaöTaştekiı
Demokrasinin yılmaz bekçisi,
laiküğin büyük önderi
saygıdeğer Uğur Mumcu seni
kaybetmeninderin
üzüntüsünü yüreğimizde
millet olarak ebedi
duyacağjz. Senin
savunduklanm biz Türk
gençleri olarak devam
ettireceğimızi bilmeni isteriz.
Ruhun şad olsun.
Bntanözsoy
117.DonemYed.Sb.
arkadaşlanm adına geldim, nur
içinde yat "Sakmcah Piyade"
CımhurOmırSongüıı
Üzgünüm,
Kendim için, senin için. ailen
için, Türkiye için ve dünya için.
Dkfem SOveoir
Türkiye'ninen büyük, en güçlü
kalemini kaybetmek içimizi aa
iledoldurdu. Bana
okuma-araştırma sevgisi
aşılayan Uğur Mumcu'yu her
zaman içimızde taşıyacağız.
G.Gürkan
Sevgüi Uğur Mumcu,
Seni kaybetmenin üzüntüsünü
yaşadığımız şu günlerde,
geleeek Uğur Mumcu'lan da
umutla bekhyoruz.
BemaFırat
Sevgüi Uğur Mumcu,
Seni, büyük insanı kaybetmek
bizi ne kadar üzdü. Bu
üzüntümüzü anlatamam. Sana
tanndan rahmet diliyorum.
ŞengfilFırat
Işığımız olacaksın güzel insan.
Erkan PaJdıroğiu
SÜRECEK
T.C.
FATtH ÜÇÜNCÜ ASLİYE HUKUK
HÂKİMLİĞİ
J991/436
Oavacı Cengiz Demirtaş tarafından davalılar Zeynep Demirtaş, Sa-
dık Demırta$ ve Duriye Çelik aleyhine ikame olunan nesep tashihi
davasında:
Pendik, Ajtkaynarca, lstasyon Cad. No: 10 D.3 adresinde ikamet
ctmekte iken'yapılan zabıta tahkikatına rağmen bulunamayan dava-
1) Duriye Çelik (Çiçek) hakkında mahkememizin 1991/436 esas,
993/426 karar sayılı ve 14.5.1993 tarıhli kararı ile davacı Cengiz De-
mirtaj'ın AbduUah ve Zeynep'ten oJma diye Malatya, Pötürge, U?un-
kuru köyü, cilt 066/02, sayfa 38, kütük 6O'taki nüfus kaydının
iptaline, adı geçenin nesefainin tashihine ve Pölürge, Uzunkuru kö-
yü, cilt 066/02, sayfa 38, kutük 60'ta nufusa kayıtlı davalı Sadık De-
mirtaf oğlu olarak nüfusa kaydına, annesinin de yine davalılardan
Duriye Çiçek olduğunun tespitine, adı gecenm Malatya, Poturge, Kök-
lükaya köyQ, cilt 046/01, sayfa 57, kutük 21 'de nufusa kayıtlı Hüse-
yin ve Gazal'dan olma 20.6.1953 doğumlu Duriye Çiçek'ın nüfus
kaydına bu hususlann işlenmesine, masraf ve vekâlet ücretinin da-
valılardan tahsiline karar verilmiş olup işbu kararın gazete ile ilanı
tarihinden itibaren bir ay zarfında karar temyiz edilmediği takdirde
kararın kesinleşeceğı hususu teblıgat yerine kaim olmak üzere ilanen
tebliğ olunur. 21 5.İ993
Basın: 5936
I
tLAN
BAKIRKÖY 5. SULH HUKUK
HÂKİMLİĞt'NDEN
DosyaNo: 1990/1161
Davacılar: Ahmet Güngül varisleri: A. Dürrinisa Güngül ve arka-
daşlan
VekiIIeri: Av. Ali tskenderkaptanoğlu
Davalılar: Ali Rıza kızı Ferhunde, Ali Rıza kızı Münire, Alı Rıza
kızı Hikmet, Nihat oğlu Vedat ve Kemalettin, Ismaıl ve Mazhar vs.
Istanbul, Bakırkoy, Atısalanı köyü 13 pafta, 1103 parsel sayılı ta-
şınmaz hissederlanndan,
Dava: Izale-i şuyu
Yukarıda taraflan yazılı bulunan işbu davada, keza yukanda ad-
lan yazılı davalılar adlanna ve adreslerine teblıgat yapılamadığı gibi
yapılan tum zabıta tahkikatında da adresleri tespit edilemedığinden,
bu davalılann işbu davarun duruşma günu olan 1.7.1993 günü 9.35'te
duruşmada hazır bulunmaları veya kendılerini bir vekil ile temsil et-
tirip, diyeceklerıni bildirmeleri, gelmedikleri veya vekıl i)e de temsil
ettirmediklerı takdirde HUMK'nın 509, 510 maddeleri geregince du-
ruşmanın gıyaplannda yapılacağı hususları tebligat yerine kaim ol-
mak uzere ılan olunur. 3.5.1993
Basın: 5937
MMİİIİIİGI'Almonya'da Nazı Saldınsı vc Turk Sovc.i.zmi
ı J ^ 'Ulusal Savasım Gerici Ablukayı Kırmaya Calışıyor
fî 'I. Kaypalckaya ve Kcmalizm £
' ) 'Devrimci Sol vo Parfi İci Mücadck jgy
SATILIK YAZLIK
DARKA'da satılık elbeyli tipi ikinci kat, kaloriferli,
telefonlu, dekorasyonsuz 75.000 DM.
Görmek için başvuru Oarka Yönetimi
T«l: 9-252-72830 (D**M)
Bilgl İçin: 259 15 83 (i«t)
ANKARA NOTLARI
MUSTAFA EKMEKÇİ
Ertan Ünver Hinthorozu'nu Eleşördi... (2)
Erdal Bey Kaçıyor...
Hinthorozu Erdal Bey'in son kararını değerlendirir-
ken, Torbalı Belediye Başkanı Ertan Ünver'in görüşleri-
ni alarak, işe başlamamın elbet bir anlamı var. Bunun
başlıca nedeni, tabanın düşüncesini öğrenme merakım-
dan doğuyor. Sordum Ertan Ünver'e:
- Erdal Bey'in, parti içi demokraside bir örnek vermek
istediği düşünülebilir mi?
- Şimdi, oraya geleceğim. Dansöz Nana, 34 yıl danse-
decek, politikacı değişecek! Değişsin efendim, politikacı
değişsin, ama serbest piyasa dönemi denen bir Tür-
kiye de, tokatla politikacı değiştirilmesini nasıl akla yatı-
rabiliyoruz? Hele o "tatlısu ikinci cumhuriyetçileri". O
tatlısucular! O, saray mabeyincileri, o Çankaya mabe-
yincileri... Yani, bir tarafta serbest piyasa; dolar da ser-
best, herşey serbest, kazıklamak da serbest!.. Fakat
politikacının degişmesi, tokatla! Yahu, bırak toplum de-
ğiştirsin, hayır! Politikacının degişmesi, zorla!
Ben kendim, 36 yıllık politikacıyım, daha 36 yıl politika
yapacağıma inanıyorum ve bırakmayacağım. Bıraka-
caktım, bırakmayacağım
1
. Bir örnek: Inat olsun. Beni
toplum istiyor, beni evimden getirdiler belediye başkanı
yaptılar, tekmeyle, tokatla! Şimdi, Erdal Bey'e bu hare-
ketinden dolayı, "On yıl yaptım, 67 yaşına geldim" filan,
"Aaa, ne güzel yaptın! Bak, istifa ettin, bize ne güzel ör-
nekler verdin. Parti içi demokrasiyi açtın önümüze!" di-
yebilir miyim? Böyle saçma şey söylenir mi bu zaman-
da? Ha, ne zaman söylerdim? Ben Erdal Bey'e bu
hareketinden dolayı, böyle dolu dolu bir kutlamayı nasıl
gönderirim? Ben, 19 şubat günü görüştüm Erdal Bey'le,
odasında; Meclis 'teki odada: Bir telefon açıp da, birtelg-
rafçekip de, birfaks çekip de, "Yav, ne oluyor, aman..."
bilmem ne deme gereksinimini duymadım. Ben o kadar
zevksiz bir olay olarak görüyorum ki bunu, zevksiz ve
anlamsız bir olay...
-Anladım!
- Yani, tanımlara, tariflere sığdıramıyorum. Ne zaman
anlamlı olurdu bu olay? Yerel seçimlere girerdi, efendi
gibi; kaybederdi, kazanırdı mesele başka. Kurultay,
1994'ün 22-23 Ekimi'nde toplansın:
- Arkadaşlar, benden bu kadar! Hükümet devam edi-
yor, DYP kongresi yapılmış, herşey yerine oturmuş...
Olabilirdi...
Şimdi, buraya gelince, konuyu üçe ayınyorum: Bir,
Erdal Bey'in yönünden; anlamsızlığı, zevksizliği, rev-
naksızlığı, kavramsızlığı... Biraz netkonuşmakzorunda-
yım; iki, SHP yönünden, sosyal demokrasi yönünden;
üç, bunlann ikisinin bileşkesi sayılabilecek diğer geliş-
meler, başta hükümet olmak üzere...
Erdal Bey yönünden: Bana göre Erdal Bey, panikle-
miş durumda. Panik içindepanik!Kaçıyor. Yani, demok-
rasi, fazilet örneği falan vermiyor. Çünkü, bu zamanda
fazilet örneği verilmez. Paniklemiş adam örneği verilir.
Ben, havaalanındâ karşıdan gelirken, "Almanya'ya ne
yapacaksınız?" diye muhabir sorduğu zaman, yüzüne
baktım: "Milletvekilliğinden de gidiyor galiba!" dedim,
iatifadan bir gün önce. Içime doğar benim. "Üç-dört ay
önce karar vermiş" r7/an... Ne üç-dört ay önce karar ver-
di? 3 nisan günü, 4 saat konuşma yaptı; SHP Genel Baş-
kanı, Başbakan Yardımcısı olarak, Kurultay'da 4 saat
konuşma yaptı; gidecek adam dört saat konvşur mu?Ne
demek bu? Sonra biz parya mıyız?
- Yani örgüttekiler?
- örgüt parya mı? Bu kadar aşağılık inşanlar mıyız
biz? Çok saygısızca bir hareket!
- Bunları yazacağım!
- Evet. Gerçekten kınıyorum ben Erdal Bey'i! Ben şah-
sen, Erdal Inönü gibi soylu bir insan politikada diye de-
vam ediyordum politikaya. Ayıp denen birşey vardır.
Kutluyorlar, bilmem ne yapıyorlar. Sizi timsahlar sizi!
Ha, bir de şunu söyleyeyim: Erdal Bey, kendisi o pa-
nikle, bu zamanı birleştirdi, gidiyor. Ne olacak Türkiye?
Ne olacak SHP, başına birşey gelirse? Bakın birşey söy-
leyeyim, geri dönecek gene! Üçüncü defa geri dönme-
nin ciddivetsizliö.ine girecek bu sefer! Onun için, millet-
vekili seçiminde politikayı filan bıraksın evine gitsin!
Politika, evet, özveri işidir. 20 Ekim 1968 günü kendi oda-
sındayken, yanına gittim; "Ben politikayı bırakıyorum,
31 yıllık oldum!" dedim. "9 Ekim 1957 günü başlamış-
tım" dedim. Bana dedi ki:
"-Torbalı halkı bilir!"
Fakat, Torbalı halkı getirdi tekmeyle, tokatla belediye
başkanhğına.
"- Nereye gidiyorsun, utanmıyor musun, sıkılmıyor
musun?"dedi.
Sonra o önseçimler bitti. 13 martgünü, yerelseçimler-
den 13 gün önce, 1989'un 13 Martgünü, Torbah'ya ye-
meğe geldi. Yan yana oturduk. Bana ilk söylediği ne
oldu biliyor musunuz?
"- Hani bırakıyordun? Ne demiştim? "Torbalı bilir"di-
ye."
Buyurun! Ben "Torbalı bilir'e uydum, Torbalı, bana
"utanmıyor musun? 30 yıllık bir deneyim falan filan",
ama "Daha 50 yaşına yeni geldin, tenezzül mü etmiyor-
sun Torbalı Belediye Başkanhğına?" dedi. Ben bunu
dinledim, politikaya döndüm. Şimdikendisi "Dönmem!"
diyor, gerçekten dönmesin. Dönerse, ciddiyetsizlik olur
artık. Biz de kendi şeklimize göre baka/ım.
Şimdi ikinci bölüme geçiyoruz: SHP ve sosyal demok-
rasi ne olur?
BULMACA
SOLDANSAĞA: 1 2 3 4 5 6
1/ Evlerde şilte, yatak,
yorgan gibi eşyalann ko-
nulduğu büyük gömme
dolap. 2/ Hattatlann kâ-
ğıt cilalamakta kullan-
dıklan özel bir bileşim...
Baa filozoflara göre ey-
renin ruhu. 3/ lran'da Şii-
liğin merkezi olan kent...
Ağaçlarda mantarlann
oluşturduğu bir tür çürü-
me başlangıcı. 4/ Utan-
ma duygusu... Sıvacı ale- n
ti. 5/ Her türlü yüksek
yapıya verilen ad...Maksat. 6/ Kö-
tü bir durumdan kurtuluş; felah...
Bir bağlaç. 7/ Büyük bir onnan
ağacı... İyi bakım ve ilaç tedavisi.
8/ Baü Anadolu'da kurulmuş on
iki îyon kentinin en ünlüsü... Hint-
li kadınlann ulusal giysisi. 9/ Satı-
şa çtkanlmak için istiflenmiş ke-
reste.
YUKARTOAN AŞAĞIYA:
1/ Bir maymun türü... Ağı. 2/ Af-
rika'nın en yüksek dağı Kiliman-
jaro'nun, yerb' dillerde "özgürlük" anlamına gelen yeni adı...
Kabadayı. 3/ Çölden esen rüzgâr... Yol yapımmda kullanılan
bir makiıe. 4/ Güzel sanat... Bir yüzü içbükey, öbür yüzü dış-
bükey olan mercek. 5/ Bir haber ajansının simgesi... Mezopo-
tamya'da kurulmuş en büyük sitelerden biri. 6/ Koleksiyon...
Kalayın simgesi. 7/ Halı ya da kilim dokunan tezgâh... Tabaka.
8/ Deniz tarafından örtülen, derin ve parçalanmış koylar mey-
dana getiren gömülmüş vadi... Aynı ahır adına koşan yanş atla-
nna verilen ad. 9/ Küçük su yolu... Slav alfabe ve yazısı.